To see the other types of publications on this topic, follow the link: Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti).

Journal articles on the topic 'Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 43 journal articles for your research on the topic 'Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti).'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Çolak, Çağrı. "AK Parti Dönemindeki Mülki İdare Düzenlemeleri." Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi 7, no. 3 (2025): 844–54. https://doi.org/10.33712/mana.1583634.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada “Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarı dönemindeki mülki idare düzenlemeleri, Türkiye’deki sağ iktidarların yeni il ve ilçeler kurmaya ilişkin popülist politikalarından izler barındırıyor mu?” sorusuna yanıt aranmaktadır. Söz konusu amaç çerçevesinde ilk olarak mülki idare kavramına, ardından Cumhuriyet tarihindeki mülki idare düzenlemelerinin tarihsel gelişimine değinilmiştir. Bulguların yer aldığı bölümde ise AK Parti döneminde ilçe kurulmasına aracılık eden hukuki düzenlemelere (5747, 6360, 6447 ve 7148 sayılı Kanunlar ile 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname) yer verilmiştir. Sonrasında bu düzenlemeler, Demokrat Parti (DP) ve Anavatan Partisi (ANAP) dönemlerindeki mülki idare düzenlemeleri ile karşılaştırılmıştır. Özetle, “cumhuriyet tarihi mülki idarileşme istatistiklerindeki konumu”, “düzenlemelerin zamanlamasının seçim dönemleriyle ilişkisi”, “mahallî baskılara karşı sergilenen tutum” ve “yeni kurulan ilçelerin günümüzdeki demografik ve sosyoekonomik göstergeleri” çerçevesinde ele alındığında AK Parti dönemindeki düzenlemelerin DP ve ANAP dönemindekilere nazaran daha rasyonel olduğu ileri sürülebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

BİÇİCİ, Mehmet, and Deniz DOĞRU. "1980 Sonrasında Türkiye’de Sol Hareketler ve Sol Partiler." Asia Minor Studies 12, no. 1 (2024): 11–34. http://dx.doi.org/10.17067/asm.1379160.

Full text
Abstract:
Dünya siyaset arenasında sol ideolojisi, Fransız İhtilalinden sonra Fransa Meclisinde, meclis üyelerinin oturma şeklinden dolayı ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Fransa Meclisinde kurulan parlamentoda başkanın sol tarafına hürriyeti benimseyenler, değişimi ve dönüşümü savunanlar, sağ tarafında ise değişim ve dönüşüm karşıtı olan ve üretim tekelini elinde tutanlar oturmuştur. 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbeyle birlikte Türkiye’de birçok siyasi parti kapatılmıştır. 1980 yılında askeri cunta, yönetimi siyasi iktidara bırakmak için genel seçimlere gitmiştir. 1980 genel seçimleri ile sağ kesimi temsil eden ve Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi iktidara gelmiştir. Bununla birlikte sol partiler bir çatı altında toplanmaya çalışmış ve kısmen de olsa başarılı olmuşlardır. 1992 yılında ise yeniden kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, sol partileri kendi çatısı altında toplamak istemiş ancak başarılı olamamıştır. 1995 genel seçimlerini sağ kesimi temsil eden Refah Partisi liderliği göğüslemiştir. Sol partiler ise seçimin kaybedenleri olmuştur. 1999 genel seçimlerinde bir değişim yaşanarak lider parti olarak Demokratik Sol Parti çıkmıştır. Ancak DSP iktidar olacak kadar mecliste kürsü elde edemediğinden dolayı ANAP-MHP-DSP koalisyonuyla hükümet kurulmuştur. 2001 yılında kurulan ve kendisini sağ parti olarak nitelendiren Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 genel seçimlerinden zaferle çıkmış ve tek başına iktidar olmuştur. 2002’den itibaren sağ kesimde bulanan Ak Parti siyasal iktidarı elinde bulundurmaktadır. Türkiye’de çok partili hayata geçişten itibaren siyaset arenasında siyasal iktidarı sağ ideoloji elinde tutmuştur. Askeri ihtilaller ile bu süreç sekteye uğrasa da ihtilallerden sonra tekrar siyasal iktidar olmuşlardır. Sol partilerin bir araya gelemeyişleri, tek çatı altında toplanamayışları ve iktidara gelemeyişlerinin irdelenmesi elzemdir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Recep, KAYA, and BAYRAKCI Erdal. "Adalet Ve Kalkınma Partisi İktidarına Kadar Türkiye'de Bürokrasi Ve Siyaset İlişkisi." Uluslararası Akademik Birikim Dergisi 7, no. 5 (2024): 887–916. https://doi.org/10.5281/zenodo.14583294.

Full text
Abstract:
<em>Siyasi organizasyonların b&uuml;y&uuml;kl&uuml;k ve gelişmişlik bakımından en dikkate değeri devlet adı verilen yapılanmadır. Devlet, insanların doğa halinde karşılaştıkları zorluklar ve g&uuml;venlik gibi problemler karşısında birtakım haklarından vazge&ccedil;ip bu haklarını kendilerinden daha &uuml;st&uuml;n bir g&uuml;ce toplumsal s&ouml;zleşmeyle devretmeleri sonucu ortaya &ccedil;ıkmıştır. Devletin ortaya &ccedil;ıkması sonrasında y&ouml;netilmesiyle ilgili siyaset ve b&uuml;rokrasi kurumlarının &ouml;ne &ccedil;ıktığı g&ouml;r&uuml;lmektedir. Devletin &uuml;&ccedil; temel fonksiyonundan y&uuml;r&uuml;tme kapsamında yer alan bu kurumların birbirleriyle ilişkileri ve &uuml;st&uuml;nl&uuml;k kurma m&uuml;cadeleleri devletin ortaya &ccedil;ıkmasıyla başlamıştır. Devletin y&ouml;netim g&uuml;c&uuml;n&uuml; elinde bulunduran siyaset kurumu kimi zaman b&uuml;rokratik g&uuml;c&uuml;n bilgi, uzmanlık, tecr&uuml;be gibi &ouml;zellikleri nedeniyle &uuml;st&uuml;nl&uuml;k kuramamış ve iktidarın g&uuml;c&uuml;n&uuml; paylaşmak durumunda kalmıştır. Siyasetin g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğu d&ouml;nemlerde b&uuml;rokrasi onun yardımcısı ve verdiği g&ouml;revleri ger&ccedil;ekleştiren tamamlayıcısı olmuştur. T&uuml;rkiye&rsquo;de, Osmanlı Devletinden Adalet ve Kalkınma Partisine (Ak Parti) kadar b&uuml;rokrasi ve siyaset kurumlarının m&uuml;cadeleleri devam etmiştir. Siyasi iradenin padişah gibi monarşiyle idare edildiği d&ouml;nemlerde sadece verilen g&ouml;revleri ger&ccedil;ekleştiren b&uuml;rokrasi, meşruti monarşiyle birlikte devlet y&ouml;netiminde etkili olmaya başlamış ve siyaseti y&ouml;nlendirmeye başlamıştır. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&rsquo;nde ise devlet y&ouml;netiminin tek parti ile idare edildiği d&ouml;nemler ve &ccedil;ok partili d&ouml;nemde koalisyonların olmadığı h&uuml;k&uuml;metlerde siyaset kurumunun b&uuml;rokrasiye karşı etkin olduğunu, iktidarın g&uuml;c&uuml;n&uuml; tek başına kullandığı s&ouml;ylenebilir. Koalisyon h&uuml;k&uuml;metlerinde ise b&uuml;rokrasi kendine has &ouml;zellikleri ve iktidarı paylaşan partiler arasındaki m&uuml;cadelelerden faydalanarak devlet y&ouml;netiminde s&ouml;z sahibi olmaya &ccedil;alışmış, siyasi iktidarı y&ouml;nlendirebilme fırsatı yakalamıştır. Bu &ccedil;alışmada Osmanlı Devleti ve T&uuml;rkiye Cumhuriyeti&rsquo;nde Ak Partiye kadar b&uuml;rokrasi-siyaset ilişkilerinin periyodik d&ouml;nemler halinde nasıl şekillendiği ve değiştiği ele alınacaktır. Bu &ccedil;alışmayla b&uuml;rokrasi ve siyaset kurumunun iki devlet d&ouml;nemindeki durumu ele alınarak bu alanda literat&uuml;re katkı sağlayacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir.</em>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Namlu Çamlıbel, Serra, and Murat Ercan. "Terörle mücadele ve askeri operasyonların Türkiye-AB ilişkilerine olası etkileri." Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 6, no. 1 (2024): 57–66. http://dx.doi.org/10.58588/aru-jfeas.1421040.

Full text
Abstract:
Türk dış politikası için AB ile ilişkiler kuruluşundan bu yana önemli bir yer teşkil etmektedir. Söz konusu ilişkiler karşılıklı bağımlılıklar sebebiyle daima devamlılığını muhafaza etmiş, lakin zaman zaman da Türk dış politikasında en tartışmalı alanlardan biri olmuştur. Özellikle gezi olayları, 15 Temmuz Askeri Darbe girişimi, onu takip eden OHAL süreci ve Türkiye’nin gerçekleştirdiği sınır dışı operasyonları ile gerilen ilişkilerde en önemli belirleyici unsurlardan biri de Türkiye’nin terör ile mücadele kapsamında girişimleridir. Bu çalışmada öncelikli olarak terör hususunun ilişkiler üzerindeki belirleyici rolü tartışılmıştır. Belirleyici ve gerilim unsuru olarak terörün açıklanmasında AB ile ilişkilerin tarihçesine değinilmiş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) dönemi özelinde derinleştirilmiştir. Akabinde AK Parti döneminde gerçekleşen sınır dışı operasyonların daha iyi anlaşılması için AK Parti’nin dış politikadaki paradigma değişimi ve Ortadoğu politikası ele alınmıştır. Son olarak terör konusuna giriş yapılmış AB ile ilişkilere etkisi bağlamında açılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Yusuf, ÖZKIR. "Muhteva Bakımından Ak Parti'nin İstanbul ve Diyarbakır Mitinglerinin Karşılaştırılması." Mevzu - Sosyal Bilimler Dergisi 3 (March 15, 2020): 81–114. https://doi.org/10.5281/zenodo.3710804.

Full text
Abstract:
Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 tarihinden itibaren T&uuml;rkiye&rsquo;yi y&ouml;netmektedir. Bu tarihten itibaren yapılan 6&rsquo;sı genel se&ccedil;im, 3&rsquo;&uuml; yerel se&ccedil;im ve 3&rsquo;&uuml; referandum olmak &uuml;zere AK Parti toplamda 11 yarıştan galip ayrılmıştır. Bu se&ccedil;imlere 10 Ağustos 2014&rsquo;te yapılan Cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imi de eklendiğinde AK Parti lehine sonu&ccedil;lanan se&ccedil;im sayısının 13 olduğu g&ouml;r&uuml;lmektedir. AK Parti&rsquo;nin bu se&ccedil;imlerden başarıyla &ccedil;ıkmasında siyasal iletişim uygulamalarının etkisi bulunmaktadır. AK Parti se&ccedil;imlerden başarıyla &ccedil;ıkarken se&ccedil;menin harekete ge&ccedil;irilmesinde ve oy verme davranışının pozitif y&ouml;nde etkilenmesinde se&ccedil;menle kurulan ilişkinin profesyonel yaklaşımlarla desteklendiği ger&ccedil;eği &ouml;n plandadır. Afiş, slogan, m&uuml;zik, reklam, ilan ve mitinglerin planlanması gibi siyasal iletişim kampanyasının vazge&ccedil;ilmez unsurları toplumun ikna edilmesinde kullanılmıştır. Bu &ccedil;alışmada ağırlıklı olarak kampanya s&uuml;recinde tasarlanan mesajların i&ccedil;eriği &ccedil;er&ccedil;evesinde şekillenmiş ve inceleme nesnesi olarak 2002, 2007, 2011, 2015 ve 2018 genel se&ccedil;imleri se&ccedil;ildi. Bu se&ccedil;im s&uuml;re&ccedil;lerinin tercih edilmesinin gerek&ccedil;esi ise genel se&ccedil;imlerin parti politikalarını yansıtma a&ccedil;ısından daha kapsayıcı olmasıdır. Se&ccedil;im s&uuml;re&ccedil;lerinde topluma verilen mesajların analiz edilmesinde makro boyuttan mikro boyuta inerek AK Parti&rsquo;nin T&uuml;rkiye genelinde verdiği mesajlar ile G&uuml;neydoğu Anadolu B&ouml;lgesinde verdiği mesajların karşılaştırılması yapıldı. Bu karşılaştırma ile birlikte hem AK Parti&rsquo;nin siyasal iletişim kampanyasının d&ouml;rt se&ccedil;im boyunca nasıl bir yol haritası takip ettiği hem de genele ve &ouml;zele y&ouml;nelik mesajlarında i&ccedil;erik bakımından farklılık olup olmadığı veya bunun ne &ouml;l&ccedil;&uuml;de olabildiği konusunda bir sonu&ccedil; elde etmek ama&ccedil;landı. Kuşkusuz beş genel se&ccedil;im hem zaman aralığı bakımından hem de kampanyanın genişliği bakımından belirli bir sınırlandırmayı zorunlu hale getirmektedir. Bu y&uuml;zden se&ccedil;im esnasında AK Parti genel başkanı olan isimlerin İstanbul ve Diyarbakır konuşmaları ana kalkış noktası olarak alındı.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Sinem Kourou, Nur. "Sağ Popülizm ve Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Hareketlerin Birlikteliğinde AKP Hükümetlerinin Aile Siyaseti ve Popülist Siyasal Mobilizasyonu." Feminist Tahayyul Akademik Arastirmalar Dergisi 2, no. 2 (2021): 207–41. http://dx.doi.org/10.57193/feminta.2021.207.

Full text
Abstract:
Sağ popülizm ve toplumsal cinsiyet karşıtı hareketler arasındaki ilişki, son on yıllarda dünya siyasetinin gündeminde oldukça popüler bir konu olmuştur. Bu makale, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde Türkiye'de bu ikili hareket arasındaki ilişkinin nasıl çerçevelendiğinin partinin kadın politikaları özelinde ve parti mobilizasyonu bağlamında geliştirdiği anti-feminist popülist stratejinin izini sürüyor. Türkiye ile dünyadaki diğer örnekler arasında diyalog kurmaya çalışan bu makale, aynı zamanda Türkiye’deki farklı pratiklerin de altını çiziyor. Makale 2019 yılında başlayan AKP’nin popülizmi bir mobilizasyon aracı olarak kullanmasına odaklanan araştırmama dayanıyor. 2019 yerel seçimleri öncesi AKP’nin İstanbul’da yürüttüğü seçim çalışmalarını takip ederek yürüttüğüm araştırmada partinin farklı ilçelerdeki Kadın Kolları teşkilatlarının faaliyetlerini merkeze aldım. AKP’nin hem iktidarda olduğu hem de muhalefette olduğu ilçelerde gözlem ve görüşmelerimi sürdürdüm. İstanbul özelinde farklı ilçelerde geçen saha çalışmasının yanında AKP İstanbul İl Başkanlığı’nın yayın organı olan haftalık dergi AK Bülten’in 2009-2019 yılları arasında yayınlanan yaklaşık 500 sayısı da analize dahil edilmiştir. Bu makale, siyasette toplumsal cinsiyetin eşitliği merkezinden aile merkezci anlayışa geçişi ve bunların nasıl bir siyasi mobilizasyona dönüştüğünü Türkiye örneğinde göstermektedir. Bunu yaparken de anti-feminist popülizmin AKP özelinde ideolojik bir söylemin ötesinde bir oy devşirme stratejisine dönüştürüldüğünü iddia etmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Tan, Gülçin Özge. "Kültürel Kutuplaşma: Popülizmin Gündüz Düşü Pop-İslam." Gaziantep University Journal of Social Sciences 24, no. 2 (2025): 954–68. https://doi.org/10.21547/jss.1626338.

Full text
Abstract:
Bu makale, kültürel kutuplaşma fenomenini, popüler kültür ve popülist siyaset arasındaki ilişki bağlamında incelemektedir. Kültürel homojenleşme iddialarını sorgulayan çalışma, küreselleşmenin kozmopolit yapısına karşı yerelleşme ve kimlik politikalarının nasıl öne çıktığını ele almaktadır. Popüler kültürün ideolojik ve politik bir araç olarak kullanımını analiz eden makalede, sağ popülist siyasetin bu kutuplaşmayı derinleştirmedeki rolü vurgulanmaktadır. Bunun için öncelikle, popülizmin 21. yüzyılın politik atmosferinde toplumları “biz ve onlar” dikotomisi üzerinden nasıl antagonistik kamplara böldüğü tartışılmaktadır. Türkiye'deki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) örneği üzerinden, partinin kültürel politikalarının dindar-seküler ayrımını nasıl kullandığı ve popüler kültürü, özellikle "Pop-İslam" kavramı çerçevesinde, yeni kimlikler yaratmak için nasıl dönüştürdüğü incelenmektedir. Popüler televizyon dizileri ve kutlama etkinlikleri gibi pratiklerle, Sünni-Türk Müslüman kimliği güçlendirilirken, seküler kesimler elitist olarak damgalanmıştır. Bu bağlamda makale, popüler kültürün yalnızca bir tüketim nesnesi olmadığını, aynı zamanda bireyleri ideolojik olarak şekillendiren bir araç olduğunu ortaya koymaktadır. İslami moda, kitle iletişim araçları ve İslami sosyalleşme mekanları aracılığıyla Bourdieucu anlamda İslami bir habitus yaratıldığı ve İslam’ın ekonomik ve kültürel alanlarda yeniden tanımlandığı ifade edilmektedir. Ayrıca bu sürecin, eleştirel bir bakışla, çoğunlukla seküler tüketim pratiklerinin İslami bir çerçeveye oturtulmasıyla sınırlı kaldığı savunulmaktadır. Sonuç olarak, popüler kültürün hegemonik ve karşı-hegemonik potansiyelleri olduğu ve sağ popülist stratejiler kadar sol popülist hareketler için de bir araç olabileceği vurgulanmaktadır. Ancak nihayetinde post-hakikat çağında, popüler kültürün yapılarının özgünlüklerini ve direniş potansiyellerini yitirerek sağ popülizme hizmet eder bir hâle geldiği belirtilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Ortega Expósito, Imanol. "Introducción." Tiempo devorado 3, no. 2 (2017): 173–76. http://dx.doi.org/10.5565/rev/tdevorado.97.

Full text
Abstract:
Son muchos los que únicamente radican el éxito del Partido de la Justicia y el Desarrollo (Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP/AK Parti) a la fusión del grado de religiosidad de la sociedad turca pero manteniendo lo piadoso fuera de los asuntos de gobierno para permanecer dentro del carácter democrático y la visión asertiva del principio de laicismo que mantiene el Estado turco y la Constitución de 1982. Si bien los más de catorce años en el poder de dicho partido suponen el comienzo de una nueva fase sobre la dialéctica política y cultural entre laicismo e islamismo, entre Estado y sociedad, y entre política y religión, a su vez, también se ha enmarcado en el paso de una democracia defectiva tutelada por los militares a un régimen no liberal de partido hegemónico fundamentado en el “autoritarismo electoral/competitivo”, es decir, un sistema político marcado no sólo por elecciones libres y justas sino también, en teoría, por el Estado de derecho, la separación de poderes, la rendición de cuentas y la protección de las libertades civiles fundamentales.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Ibrahim, Muhammad Khalis, and Mohd Roslan Mohd Nor. "Perkembangan Konservatisme di Türkiye: Pengajaran Buat Kelestarian Islam di Malaysia." Journal of Al-Tamaddun 17, no. 2 (2022): 113–26. http://dx.doi.org/10.22452/jat.vol17no2.9.

Full text
Abstract:
Conservatism is a political philosophy that tends to preserve traditions and reject drastic change. Türkiye has a long experience of political conservatism due to the Kemalists’ radical secularization. The Justice and Development Party (Adalet ve Kalkınma Partisi-AK PARTİ) is an entity that recently champions political conservatism in Türkiye. Despite having many differences, Türkiye and Malaysia share similarities as progressive, modern, and democratic Muslim countries. This paper aims to discuss AK PARTİ’s political conservatism and analyze to what extent it can be made as an example for the sustainability of Islam in Malaysia. To fulfill this objective, primary and secondary sources related to AK PARTİ’s conservatism discourse have been referred to be used as the basis of analysis of lessons that can be taken for the sustainability of Islam in Malaysia. The comparative analysis method has also been used to compare the context of Türkiye and Malaysia to understand the limitations of lessons that Malaysia can learn based on the experience of conservatism in Türkiye. As a party with a conservative democratic ideology, AK PARTİ manages to uphold political conservatism within the context of modern democracy. This success results from a synthesis between the demands of conservatism and democracy. The political conservatism in Türkiye can be made as an example for Malaysia, especially in preserving Islam as the federal religion, the existence of the king institution, the Malay-Muslim identity, and the true essence of Islam as a societal-unifying force. This paper argues that in the Malaysia context, conservatism is an important political philosophy to be upheld in order to preserve the harmony and stability of the plural society.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Basallote Marín, Antonio. "Relaciones convulsas. La política exterior turca e israelí durante la era del AKP." Tiempo devorado 3, no. 2 (2016): 286–310. http://dx.doi.org/10.5565/rev/tdevorado.75.

Full text
Abstract:
En el artículo destacaremos la evolución de la política de Turquía en Oriente medio durante el período del Partido de la Justicia y el Desarrollo (Adalet ve Kalkınma Partisi, abreviado como AKP o AK Parti), con especial énfasis en las relaciones turco-israelíes. Veremos como el papel cada vez más preeminente que Ankara consigue en Oriente Medio con el AKP, al diversificar su política y sus relaciones históricas se estancan a partir de 2011-2015, obligando al gobierno turco a replantearse su política inicial.Una vez reseñada la política exterior en general, nos centraremos en su relación con Israel. Una relación que está determinada, como se verá, por tres aspectos fundamentales: 1) La beligerante y agresiva política de ocupación y bombardeos en Palestina (sobre todo en 2008-2009 y en 2014 por sendos ataques a la franja de Gaza); 2) El asalto a la Flotilla de ayuda humanitaria Mavi Mármara, en 2010; y 3) Los intereses estratégicos comunes en el ámbito económico y de seguridad.Para ello, tras una introducción general sobre Turquía en la actualidad, analizaremos sucintamente los aspectos más destacados de su política exterior, sobre todo respecto a Oriente Medio, describiendo con más detalle el recorrido histórico de sus relaciones con Israel y analizando las causas de la ruptura de las mismas y de la reconciliación.Habría que ver, por otra parte, hasta qué punto las relaciones bilaterales se congelaron en realidad y cuál fue el alcance verdadero de los discursos oficiales de ambos Estados. ¿El discurso fue acompañado de medidas en la práctica que incidían en las relaciones con el Estado sionista? Así mismo caben considerar las causas y posibles consecuencias de la reciente reconciliación.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

Şıvgın, Fatih, and Mehmet Akif Günay. "Siyasal Sadakat ve Parti İtibarı: Yozgat İli Örneğinde Bir İnceleme." İletişim ve Toplum Araştırmaları Dergisi 5, no. 1 (2025): 82–105. https://doi.org/10.59534/jcss.1594186.

Full text
Abstract:
İmaj ve itibar hedef kitlenin partiye yönelik tutum ve davranışlarının şekillenmesinde ve sadık seçmenlerin oluşmasında önemli rol oynamaktadır. Bunun farkında olan siyasi partileri imaj ve itibarını yüksek seviyeyelere ulaştırmak için büyük çaba harcamaktadır. Partiler imaj ve itibar çalışması yaparken aynı zamanda partilerin sürekliğini sağlayan ve onları her dönem destekleme meyline sahip olan sadık seçmenlerini de oluşturmuş olur. Sadık seçmene sahip olan siyasi partiler farklı olumsuz durumlarda seçmenlerin desteğini alarak uzun yıllar varlığını süredürebilmektedir. İtibar ve sadakat siyasi partilerin tercih edilmesinde rol oynayan önemli faktörler içeresin de yer almaktadır. Bu bağlamda bu çalışma siyasi parti itibarı ile siyasi parti sadakati arasındaki ilişkiyi incelemektedir. İtibar oluşturulması uzun bir süreyi kapsadığından dolayı ülkemizdeki köklü siyasi partilerden olan Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi örneklem olarak tercih edilmiştir. Yozgat il sınırları içerisinde yaşayan 18 yaş üzeri 600 seçmenle gerçekleştirilen bu anket çalışmasında veriler toplanarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler doğrultusunda parti itibarı alt boyutlarının kendi aralarında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca parti itibarının tüm alt boyutları ile parti sadakati arasında da anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğu saptanmıştır. Elde edilen tüm bulgular, çalışmanın bulgular ve sonuç bölümlerinde detaylı olarak sunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

APAK, Dilhan, Şirin DUYGULU ELCİM, Özlem İNGÜN KARKIŞ, and Nihan AKINCILAR KÖSEOĞLU. "Cumhuriyet’in 100. Yılında Siyasi Partilerin 2023 Seçim Beyannameleri Üzerinden Türkiye Siyasetine Karşılaştırmalı Bir Bakış." Gaziantep University Journal of Social Sciences 22, Cumhuriyet'in 100. Yılı (2023): 579–601. http://dx.doi.org/10.21547/jss.1360920.

Full text
Abstract:
Seçim beyannameleri, demokrasi kültürünün gelişimi ve seçmenlerin oy verme davranışlarının daha bilinçli hâle gelmesi bakımından önemli bir role sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk seçim beyannamesi, 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimleri’nde siyasal hayattaki yerini almıştır. Seçim beyannamelerinin, daha sonraki yıllarda siyasi partiler tarafından daha fazla önemsendiği ve detaylandırılarak hazırlandığı görülmektedir. Demokrasilerin temel unsuru olan siyasi partiler, yayınladıkları seçim beyannameleri ile toplumsal siyasallaşmaya da katkıda bulunmaktadırlar. Bu beyannameler aracılığıyla seçmenler, siyasi partilerin vaatleri ve politikaları hakkında bilgi sahibi olurken; bu vaat ve politikaların, reel hayattaki sorunlarla ne kadar kesiştiğini de değerlendirme imkânı oluşmaktadır. Cumhuriyet’in 100. yılında siyasi partilerin seçim beyannameleri daha büyük bir önem kazanmakta; siyasi parti ve seçmen etkileşimi açısından da mühim bir iletişim aracı olarak kabul edilmektedir. Bu makalede, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonucunda TBMM’ye milletvekili göndermiş olan Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Yeniden Refah Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin ve partilerin dahil olduğu ittifakların yayınladığı seçim beyannameleri, Kadın Politikaları ve Dış Politika bağlamında uluslararası ve bölgesel örgütlerle ilişkiler alanlarında vaat edilen hedefler özelinde betimsel araştırma yöntemiyle incelenmiştir. Bu bağlamda bu çalışmada, Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye siyasetinin vaat edilen hedeflerle nasıl şekilleneceğinin karşılaştırmalı bir şekilde ortaya konması hedeflenmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

USLU, Mehmet, and Tuğba YOLCU. "2002 TÜRKİYE GENEL SEÇİM AFİŞLERİNE YÖNELİK GÖSTERGEBİLİM ANALİZİ*." Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi 11, no. 37 (2023): 254–78. http://dx.doi.org/10.33692/avrasyad.1402040.

Full text
Abstract:
Siyaset, temsili demokrasinin ortaya çıkışı ile birlikte siyasi partiler arasındaki yarışa dönüşmüştür. Bu süreçte seçim kampanyaları özelikle kitle iletişim araçlarının ortaya çıkışı ile birlikte önemli bir alan haline gelmiştir. Seçim kampanyalarınla yüz yüze iletişimin dışında farklı araçlar kullanılmaktadır. Bunlardan biri de seçim afişleridir. Afişler verilmek istenen mesajın en kısa yoldan sunulmasına katkı sağlamaktadır. Afişlerde kullanılan ifadeler ya da sembollerde bulundukları dönemin izlerini görmek mümkündür. Çalışmada bu yaklaşımdan hareketle seçim dönemine ait siyasal ortamın ve partilerin ideolojik unsurlarının siyasi partiler tarafından kullanılan seçim afişlerine yansıması üzerine bir araştırma gerçekleştirilecektir. Bu amaçla 2022 yılı seçimlerinde kullanılan ve çalışma örnekleminde belirlenen afişler göstergebilim metodu çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmada 2002 Genel Seçimlerine katılan siyasi partilerden Demokratik Sol Parti, Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, 2002 Genel Seçimleri öncesinde koalisyon hükümetini oluşturan siyasi partiler olmaları sebebiyle, Adalet ve Kalkınma Partisi ise 2002 Genel Seçimlerini kazanan siyasi parti olması sebebiyle incelenen partiler olmuşlardır. Çalışma neticesinde, siyasal yapının, siyasi partiler tarafından seçim afişleri hazırlanırken dikkate alındığı ve ideolojik unsurların afişlerde kullanılan sloganlarla, görsellerle ve metinlerle önemli derecede bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

Güzel, İbrahim Halil. "Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi Programlarında Demokrasi ve Katılımcı Yönetim: Kamu Politikası Analizi Yöntemiyle İncelenmesi." Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, no. 39 (May 21, 2025): 20–35. https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1498315.

Full text
Abstract:
Dünya genelinde ülkelerin önemli bir kısmında, siyasal yönetimin belirlenmesinde demokratik yönetim usulleri tercih edilmektedir. Bu kapsamda temsili demokrasi en çok kullanılan yönetim şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Temsili demokrasilerin varlığı ve işleyebilmesi için siyasi partiler önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle siyasi partiler için demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları tanımı kullanılmaktadır. Siyasi partilerin demokrasi açısından taşıdığı önem, bu kurumlara yönelik yapılan çalışmaların başlıca nedenlerinden biridir. Temsili demokraside yaşanan sorunlar ve bu sisteme yönelik getirilen eleştiriler farklı mekanizmalarla aşılmaya çalışılmaktadır. Bu mekanizmalardan biri de katılımcı yönetim uygulamalarıdır. Sadece seçimden seçime oy kullanmaktan ibaret olan bir siyaset anlayışı genel olarak eleştirilmektedir. Vatandaşların seçim dönemleri dışında da yönetime katılabilecekleri sistemler, mekanizmalar geliştirilmektedir. Bu kapsamda siyasi partiler önemli bir rol üstlenmektedir. Siyasi partilere yönelik bir çalışma yapılırken parti programları incelenen önemli belgeler arasında yer almaktadır. Çünkü parti programları, siyasi partilerin, temel politikalarını, önceliklerini ve ülkenin sorunlarına yaklaşımlarını göstermektedir. Bu çalışma kapsamında, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimde en çok oy alan iki siyasi partinin (Adalaet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi) programları, katılımcı yönetim ve demokrasi özelinde incelemektedir. Bu konularda siyasi partilerin, benzerliklerini, farklılıklarını ortaya koymak bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Hangül, Nesrin. "SÜLEYMAN DEMİREL’E SUNULAN RAPORA GÖRE TÜRKİYE’DE TARIM (1966-1969)." Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi 13, no. 42 (2025): 125–44. https://doi.org/10.33692/avrasyad.1574491.

Full text
Abstract:
1960 darbesiyle kapatılan siyasi partilerin üzerindeki yasak 13 Ocak 1961’de kaldırılmıştır. 1961 seçimleri için yeni partilerin kurulmasına izin verilmiştir. Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne ilaveten 11 yeni parti kurulmuştur. Bunların arasında en önemlisi, kapatılan Demokrat Parti’nin mirasını devralarak kurulan Adalet Partisi olmuştur. Partinin kurucu başkanı Ragıp Gümüşpala idi. Aynı zamanda 1964’e kadar partinin ilk genel başkanlığını da yürütmüştür. 1964’te ölümünün ardından parti başkanlığına Süleyman Demirel seçilmiştir. 1965 seçimlerinde toprak reformu yerine tarım reformunu savunan yerli ve yabancı sermayeyi ön plana çıkaran bir ekonomi politikası takip eden Adalet Partisi oyların büyük çoğunluğunu alarak iktidara gelmeyi başarmıştır. Demirel’in iktidarda olduğu 1965-1971 yılları ekonomide kalkınma planının da uygulandığı bir dönemdir. Buna rağmen Demirel hükümeti kendi ekonomik politikalarını yıllık programlarla uygulamaya koymuştur. Bu politika doğrultusunda Süleyman Demirel’e sosyal ve iktisadi alanda Tarım Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından birtakım raporlar sunulmuştur. Bu raporlarda adı geçen bakanlıkların faaliyet alanlarıyla ilgili mevcut durum ve üç ya da dört yıllık süre içerisinde hükümetin programına alınan hedeflerden bahsedilmiştir. Demirel’e sunulan raporun Tarım Bakanlığıyla ilgili kısmında 1966, 1967, 1968 ve 1969 yıllarına ait hedefler belirtilmiştir. Bu hedefler arazi varlığı ve zirai potansiyel, üretim tedbirleri, pazarlama, fiyat, hayvancılık, yem sanayi, süt endüstrisi ve ormancılık konularında yapılması düşünülen çalışmalardır. Bu çalışmalara raporda detaylı şekilde yer verilmiştir. Bu araştırmada da raporun Tarım Bakanlığı tarafından Süleyman Demirel’e sunulan bölümü resmi kaynaklarla karşılaştırılarak ele alınmıştır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Özkan, Hakan. "THE ECONOMIC UPTURN OF TURKEY UNDER THE AK PARTY’s GOVERNANCE." Business & Management Studies: An International Journal 2, no. 3 (2015): 348–63. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v2i3.66.

Full text
Abstract:
Comprehensive economic reforms have been conducted since the Adalet ve Kalkınma Partisi Party (AK Party) came to power. In particular, the reform program accepted in 2002 accelerated Turkey’s existing policy of opening the country to outside world. The AK Party relied on the Customs Union Agreement with the European Union (EU), which was enforced in 1996 as an important condition for a successful export strategy. Within the framework of the government’s studies, visible changes occurred in the economy. In May 2003, inflation regressed and economic growth of 5.9% was realised. The AK Party continued this slight growth through the IMF programme, which continuously regressed inflation.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

MUJANI, WAN KAMAL, and MUHAMMAD KHALIS IBRAHIM. "Identiti Adalet Ve Kalkinma Partisi (AKP) Turki di Persimpangan: Parti Islam atau Sekular?" International Journal of Islamic Thought 12, no. 1 (2020): 131–44. http://dx.doi.org/10.24035/ijit.18.2020.188.

Full text
Abstract:
The Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) which has a tendency towards Islam, but secular concurrently raises a question: what is the identity of the AKP? To date, this question is still being debated although generally, AKP has frequently been denoted as a party with an Islamic aspiration. Hence, this paper aims to revisit the identity of the AKP based on the framework of Islamic political movement. This paper fully adopted library research by examining sources related to the scope of the discussion. Ideologically, AKP makes conservative democracy as its ideology by harmonizing between conservative and liberal democratic values. The party also adheres to the secularism discourse although it meets almost all the characteristics of Islamic political movement for the Turkish context. Besides, it was found that the AKP has sided to religious interests in few issues. At the same time, AKP also has been resisted by military as the guardian of secular principle. This paper argues that the AKP is a party of its own identity, where it upholds the liberal version of secularism and tends to create an accommodative atmosphere for free religious practice. Finally, this paper offers some recommendations that can be considered for future studies.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

KAN, Muhammed Enes, and Selda KAN. "FEMALE EMPLOYMENT IN THE ELECTION MANIFESTOS OF POLITICAL PARTIES: EXAMPLE OF JUNE 24, 2018 PARLIAMENTARY ELECTIONS." İşletme Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi 5, no. 2 (2022): 234–51. http://dx.doi.org/10.33416/baybem.1123388.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı siyasi partilerin kadın istihdamına yönelik görüşlerinin 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde yayınladıkları seçim beyannameleri üzerinden karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Siyasi partilerin seçmenlere ulaşmada ve vaatlerini onlara aktarmada kullandıkları önemli araçlardan biri olan seçim beyannameleri, siyasi partilerin belli konulara ve problemlere yönelik bakış açılarını ve çözüm önerilerini de yansıtan yazılı belgelerdir. Bu nitelikleri dolayısıyla çalışmanın verileri siyasi partilerin seçim beyannamelerinden elde edilmiş, çalışma 24 Haziran 2018 seçimleri sonucu TBMM’de temsil edilmeye hak kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), İyi Parti (İP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin seçim beyannameleri ile sınırlandırılmıştır. Söz konusu siyasi partilerin seçim beyannameleri içerik analizine tabi tutularak, kadın istihdamı konusundaki politikaları ve vaatleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda bütün partilerin kadın istihdamı konusuna seçim beyannamelerinde yer vererek konuyu önemsediği, seçim beyannamesinde konunun ele alınma yoğunluğu bakımından AKP, CHP ve İP’in başı çektiği, bu partileri HDP’nin takip ettiği, MHP’nin ise kadın konusunu daha çok kadın-aile, kadına yönelik şiddet, kadın istismarı konuları çevresinde değerlendirdiği ve kadın istihdamını diğer partilere kıyasla daha az bir yoğunlukla işlediği, kadın istihdamının artırılması, erkeklerle fırsat eşitliği sağlanması ve kadın girişimcilerin teşvik edilmesi gerekliliği fikrinin bütün siyasi partiler tarafından ifade edildiği, kırsal alanda kadın istihdamı konusunu AKP ve İP’in diğer partilere göre daha fazla önemseyerek seçim beyannamelerinde daha fazla yer verdiği, kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi konusuna en fazla vurgu yapan partinin CHP olduğu tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Yolcu, Tuğba. "Bağımlılıkla Mücadelede Siyasi Partilerin Politika Önerileri: 2023 Seçimlerine Yönelik İnceleme." TESAM Akademi Dergisi 12, no. 1 (2025): 481–513. https://doi.org/10.30626/tesamakademi.1399311.

Full text
Abstract:
Çalışma, seçim sürecinde siyasi partilerin bağımlılığa yönelik politika önerilerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Siyaset, toplumsal sorunların ele alınması ve toplumun şekillenmesi üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Toplumun karşı karşıya kaldığı sorunların ele alınması, siyasetin temel işlevlerinden biridir. Bu nedenle çalışma siyasetin bu işlev çerçevesinde bağımlılık konusuna yaklaşımının yeterli düzeyde olup olmadığına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada siyasi partilerin seçim beyannameleri çerçevesinde bağımlılığa yönelik politika önerileri içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Çalışmanın temel veri kaynağı siyasi partilerin seçim beyannameleridir. Bu beyannameler ‘bağımlılık’ anahtar kelimesi kullanılarak içerik analizine tabi tutulmuştur. Çalışmanın örneklemini 2023 genel seçimleri içinde ittifak içinde yer alan siyasi partilerin seçim beyannameleri ile mutabakat metinleri oluşturmaktadır. Çalışmada incelemeye alınan sekiz metinden beş tanesinde bağımlılık konusu işlenmiştir. Bu metinler içinde de bağımlılık aile, sağlık, uyuşturucu ile mücadele, gençlik ve hukuk kategorilerinde ele alınmıştır. Metinler içinde yer alan siyasi partilerden konuya en fazla yer veren Adalet ve Kalkınma Partisi ile İyi Parti olmuştur. Bağımlılık ana temasında ise metinler içinde en fazla madde bağımlılığı ön plana çıkmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Turan, Menaf. "Vizyon Belgeleri Işığında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Döneminde Türkiye’nin Şehircilik Politikaları (2002-2024)." İDEALKENT, December 31, 2024. https://doi.org/10.31198/idealkent.1584056.

Full text
Abstract:
14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan ve 3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelen AK Parti 22 yılı aşan uzun iktidar süresi boyunca şehircilik alanında köklü değişim ve dönüşümlere öncülük etmiş ve vizyon belgelerinde açıkladığı şekliyle uyumlu şehircilik politikalarını hayata geçirmeye çalışmıştır. Bu yazıda AK Partiyi iktidara taşıyan vizyonu ve onu iktidarda tutan politikaların bir bölümünü teşkil eden şehircilik politikaları ana hatlarıyla değerlendirilmiştir. Bu konuda parti programı, yerel ve genel seçim beyannameleri, vizyon belgeleri başta olmak üzere politika belgelerinden yararlanılmıştır. İlk bölümde AK Parti vizyonunun referans kaynakları kapsamında liderlik vizyonunun taşıyıcısı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu, AK Parti’nin beslendiği toplumsal değerler, değişim ve dönüşüm süreçlerini yönetme kabiliyetine yer verilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise bu vizyonunun yansıması olan şehircilik politikaları değerlendirilmektedir. Kamu yönetimi reformu, konut politikası ve kentsel dönüşüm, kentsel altyapı ve ulaşım, çevre ve iklim dostu şehirler, afetlere karşı dirençli şehirler, akıllı şehirler, tarihsel, doğal ve kültürel mirasın korunması, şehirlerde sosyal yaşam ve sosyal belediyecilik alanlarında yapılan çalışmalar bu başlık altında ele alınan politikalardır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

BALUN, Bora. "CHP and AK Party’s Political Party Programs in the Light of Social Policy Evaluation." Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, June 3, 2022. http://dx.doi.org/10.53443/anadoluibfd.1098458.

Full text
Abstract:
Siyasi parti programları, sosyal politikanın geleceğinde yol gösterici nitelikte olup, toplumsal önemine atfen değerlendirilmesi gereken metinler arasında olduğu düşünülmektedir. Bu bakış açısı paralelinde şekillenen çalışmamızda, siyasi partilerin inşa etmeyi hedeflediği sosyal politika anlayışının temel ilkelerinin ve doğasının analizi amaçlanmıştır. Araştırmanın veri kaynağını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Adalet ve Kalkınma Partisinin (AK Parti) parti programları oluşturmaktadır. Nitel araştırma yönteminin tercih edildiği çalışmanın verileri doküman analizi yöntemiyle toplanmış, içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda partilerin kullandıkları dil, sosyal politikayı ele alış biçimi, sistem önerileri, sunulan çözüm yöntemleri gibi konuların bir kısmında ortak bir kısmında ise ayrışan yaklaşımlara sahip oldukları tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

POLAT, Ferihan, and Sevil BİNCAN. "Attitudes of Political Party Leaders to the Problem of Illegal Immigration in Turkey: The Case of the 13 November 2022 Taksim Terror Attack." İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, September 13, 2023. http://dx.doi.org/10.33707/akuiibfd.1340857.

Full text
Abstract:
Vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelik gerçekleştirilen terör eylemleri ile devletin denetimi dışında gerçekleşen yasa dışı göç faaliyetleri devletlerin güvenlik politikalarını şekillendiren tehdit unsurları arasında yer almaktadır. Yabancıların Avrupa ülkelerine ulaşmak amacıyla yasa dışı yollardan Türkiye sınırlarına giriş yapması ya da terör örgütleri tarafından hedeflenen saldırılarda yasa dışı göçün bir araç olarak kullanılmasının Türkiye’nin sınır ve ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturduğunu söylemek mümkündür. 13 Kasım 2022 tarihinde Taksimde gerçekleştirilen terör eyleminin faili Suriye\ yabancı uyruklu kadın terörist yasa dışı yollardan Türkiye’ye gelmiştir. Bu kapsamda çalışma 13 Kasım 2022 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısına yönelik siyasal parti liderlerinin açıklamalarının yasadışı göç açısından değerlendirilmesi amacıyla ele alınmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ de grubu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), İYİ Parti, Cumhuriyetçi Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) liderlerinin saldırı sonrasındaki ilk parti grup toplantılarındaki açıklamaları yasadışı göç teması üzerinden nitel içerik analizi kapsamında analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda; muhalif parti grubunda yer alan İYİ Parti ve CHP liderlerinin söylemlerinde yasa dışı göç, terör saldırısı ve ulusal güvenlik arasında doğrudan bir ilişki kurulurken, HDP eş başkanının ifadelerinde ise yasa dışı göç vurgusunun yapılmadığı saptanmıştır. İktidar kanadında olan MHP siyasi lideri tarafından teröristin kaçak yollardan ülkeye giriş yaptığı vurgulansa da ayrıca yasa dışı göç sorununa yönelik bir ifadeye rastlanılmamıştır. AK Parti siyasi parti liderinin söylemlerinde ise yasadışı göç unsuruna yer verilmediği tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

BALCI, Mehmet Okan. "Internal Organization in Political Parties: A Comparative Evaluation in Terms of Turkish Democracy." Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, November 24, 2023. http://dx.doi.org/10.26745/ahbvuibfd.1323089.

Full text
Abstract:
Siyasal partiler modern demokrasilerde öncü, yönlendirici ve vazgeçilmez kurumsal aktörlerdir. Bu tanım daha çok demokrasiyle organik ve zorunlu bir bağ kuran modern liberal demokrasiler için geçerlidir. Bahsi geçen ideal durum Türkiye siyasal hayatı için bir ön kabuldür ve birçok siyasal analize konu olmuştur. Ancak Türk siyasal hayatında siyasal partiler ile demokrasi arasındaki sorunsalın tanımlanma ihtiyacı güncelliğini korumaktadır. Bu açıdan Türk siyasetinin son yirmi yılında aktif olarak rol almış siyasal partilerin teşkilat yapıları üzerinden bir demokrasi değerlendirmesi yapmak açıklayıcı sonuçlar ortaya koyacaktır. Çalışma kapsamında toplumu etkileme kapasitesi yüksek olan ve farklı ideolojik tutumları içinde barındıran Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türk siyaseti açısından teşkilat yapıları üzerinden değerlendirmeye en uygun örnekler olarak kabul edilmiştir. Çalışmanın temel amacı Türkiye’deki demokrasi kültürünün liberal demokrasi seviyesine ulaşamamasındaki temel nedenleri açıklamaktır. Bu amaçla temel sorunsala yönelik kapsayıcı genellemeler Ak Parti ve CHP örneği üzerinden ifade edilmiştir. Çalışma nitel araştırma deseni kullanılarak Birkaç Araştırma Analizi boyutunda gerçekleştirilmiştir. AK Parti ve CHP temel vakalar olarak belirlenmiştir. Bu vakalar Olabildiğince Farklı Sistemler Tasarımı (OFST) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizde parti programları temel araştırma kaynağı olarak kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak belirlenen parti içi örgütlenme biçimleri ile partilerin siyasal gerçeklikte ortaya koydukları anti demokratik politikalar arasındaki nedensellik ilişkisi açıklanmıştır. Seçim yanlılığı problemiyle karşılaşmamak için örneklemler toplumda etki alanı yüksek olan farklı ideolojideki partiler arasından seçilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

SİRADAG, Abdurrahim. "Türkiye’nin Afrika’da Yumuşak Gücünün Yükselişi: Sebepler, Dinamikler ve Engeller." International Journal of Political Studies, August 31, 2022. http://dx.doi.org/10.25272/1icps.1117810.

Full text
Abstract:
2005 yılından itibaren Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetleri ile birlikte Afrika kıtası Türk Dış Politikasında önem kazanmaya başlamıştır. Türkiye'nin yumuşak güç politikası, Afrika ile çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesinde en önemli araçlardan biridir. Türkiye son yıllarda Afrika ülkeleriyle askeri ve savunma alanlarında önemli işbirlikleri yapmaktadır. Örneğin Türkiye'nin yurtdışındaki en büyük askeri üssü 2017 yılında Somali'de açıldı. Ancak Türkiye'nin yumuşak gücü, kıta ile siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında ilişkileri derinleştirmek için çok önemli bir stratejik zemin hazırlamaktadır. AK Parti hükümetleri Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini ideolojik bir boyuttan stratejik bir boyuta taşıyarak Afrika kıtasının Türkiye için stratejik bir anlamı olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma, Türkiye'nin Afrika'ya yönelik yumuşak güç stratejisinin tarihi, coğrafi, siyasi ve ekonomik dahil olmak üzere bir dizi faktör ve dinamikten etkilendiğini savunuyor. Bu çalışma, Türkiye'nin Afrika'daki yumuşak güç politikasını kavramsal bir çerçevede ve bütüncül bir yaklaşımla analiz ederek literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

KALÇIK, Tuba. "Ayasofya Cami’sinin İbadete Açılmasının İç Politikaya Yansıması: Parti Liderlerinin Sosyal Medya Paylaşımları." Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, March 7, 2023. http://dx.doi.org/10.56720/mevzu.1230171.

Full text
Abstract:
Teknolojinin getirdiği yenilikler hayatın birçok alanında olduğu gibi si-yasal alanı da yakından etkileyip, dönüştürmüştür. Eskiden hedef kitlesi ile basın-yayın organları üzerinden iletişime geçen siyasal aktörler, bugün akıllı telefon aracılığıyla bile kısa bir sürede yoğun bir kitleye ulaşma şansına sahiptirler. Sosyal medya bu açıdan siyasal iletişim alanında önemli bir dönüşüme katkı sağlamıştır. Sosyal medya, seçmenlerle iletişime geçmede ve kamuoyu oluşturmadaki gücünü gören siyasal aktörlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Çalışma, Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasını, muhafazakâr-sağ kesimin en büyük temsilcisi konumunda olan Adalet ve Kalkınma Partisi ile seküler-Batıcılık geleneğinin en büyük temsilcisi konumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderlerinin sosyal medya paylaşımlarına nasıl yansıdığını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ilk olarak günümüzde önemli bir siyasal iletişim platformu olan sosyal medyanın nasıl kullanıldığı ve sembolik açıdan Ayasofya’nın önemi ele alındıktan sonra 24 Temmuz 2020’de Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasının Türk siyasetine yansıması, Türkiye’nin siyaset alanında oy oranı açısından da iki büyük partisi konumunda olan AK Parti ve CHP’nin liderlerinin sosyal medya paylaşımları söylem analizi üzerinden incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Ayasofya Camisi’nin ibadete açıl-masını, muhafazakâr-sağ kesimin en büyük temsilcisi konumunda olan AK Parti ile seküler-Batıcılık geleneğinin en büyük temsilcisi konumunda olan CHP liderlerinin siyasetteki konumlanışlarındaki farklılıkların sosyal medya-daki paylaşımlarına da yansıdığı görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Hasdemir, Esra, Özge Çamalan, and Mithat Üner. "Ekolojik Çıkarım Yöntemi: 2024 Yılı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi Oy Geçiş Analizi." Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, October 3, 2024. http://dx.doi.org/10.26745/ahbvuibfd.1532892.

Full text
Abstract:
Ekolojik çıkarım yöntemi, bireysel verilere erişimin mümkün olmadığı ya da çok zor olduğu durumlarda, toplulaştırılmış düzeydeki verilerden hareketle bireysel düzeydeki verilere yönelik tahminler yapılmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Buradan hareketle, çalışma kapsamında, 2024 yılında yapılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait oy geçişleri Rosen, Jiang, King ve Tanner (2001) tarafından geliştirilen ekolojik çıkarım yaklaşımıyla analiz edilmiştir. Söz konusu oy geçişleri, 8×8 boyutunda kontenjans tablosu temelinde yapılan analiz sonucunda hem seçmen sayısı hem de geçiş olasılık matrisi bazında tahmin edilmiş ve yorumlanmıştır. Elde edilen tahminler, Sankey diyagramı çizilerek görselleştirilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi temelinde yapılan analiz sonuçlarına göre, 2019 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) için oy kullanan seçmenin %54’ünün 2024 seçiminde de AK Parti’ye oy verdiği, 2019 yılı seçiminde AK Parti’ye oy verenlerin yaklaşık %20’sinin 2024 seçiminde oy kullanmadığı, %16,6’sının ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ ne oy verdiği tahmin edilmiştir. Aynı analiz sonuçlarına göre, 2019 seçimlerinde CHP yönünde oy kullanan seçmenin %82,7’sinin yeniden CHP’ye oy verdiği, %10,5’inin oy kullanmadığı, %2,1’inin AK Parti’ye oy verdiği belirlenmiştir. Analizin bir diğer bulgusu ise, 2019 seçiminde oy kullanmayan seçmenin %58,8’inin 2024 yerel seçiminde de oy kullanmamayı tercih ettiği, 2019 yılı seçiminde oy kullanmayan seçmenlerin geriye kalan kısmının %23,5’inin CHP’ye, %1,9’unun AK Parti’ye, %7,8’inin diğer partilere, %2,3’ünün Yeniden Refah Partisi (YRP)’ne, %1,1’i ise İYİ Parti’ye oy verdiği şeklindedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

Sesli, Mutlu, and Ali Köroğlu. "Laikliğin Partiye Yönelik Tutum Üzerindeki Etkisinde Lider İmajının Düzenleyici Rolü." Hitit Sosyal Bilimler Dergisi, April 22, 2024. http://dx.doi.org/10.17218/hititsbd.1401158.

Full text
Abstract:
Bazı Çağdaş demokrasiyle yönetilen sistemlerde seçmen davranışlarını etkileyen nedenleri araştırmak her zaman önemli gündem maddesi olarak yerini korumaktadır. Çünkü seçmenin nelerden etkilenip nelerden etkilenmediği iktidara gelmek isteyen parti ve liderlerin öğrenmek istediği en önemli sorunlardan biridir. Bu anlamda seçmenin oy değişkenliğini etkileyen pek çok sosyo-ekonomik nedenler bulunmaktadır. Bu nedenle seçmenlerin siyasal partilerine desteklerinde düşüş ve yükselişler yaşanmaktadır. Bu değişimler en açık biçimde seçim sonuçlarında görülmektedir. Çok karmaşık etkiler sonucu oluşan seçmen davranışları çoğu zamanda kesin bir öngörüye dayanmaz. Özellikle kitle iletişim araçlarının gelişmiş olduğu günümüzde seçmenin davranışını güncel konular, siyasal olaylar, liderlerin imajı, seçmenin bireysel özellikleri ve sosyoekonomik faktörlerinin yanında seçmenin laiklik görüşü de etkileyebilmektedir. Günümüz siyasi atmosferinde, belirli siyasi partilerin liderleri, sadece partilerinin değil, aynı zamanda geniş kitlelerin dikkatini çeken önemli figürler haline gelmiştir. Bu liderler, sadece politik eylem ve söylemleriyle değil, aynı zamanda kişisel özellikleriyle de belirli bir çekim gücü oluşturmuşlardır. Bazı seçmenler, bu liderlerin kişisel karizması ve vizyonu nedeniyle, bağlı oldukları partiden ziyade bu liderlere oy verme eğilimindedirler. Diğer yandan, bazı seçmenler ise bu liderleri partiyle özdeşleştirmekte ve liderin imajını partinin politikalarıyla bağdaştırmaktadır. Bu liderlerin toplum nezdindeki algılanan imajı, siyasi partiye yönelik tutumların şekillenmesinde etkili olan çeşitli faktörlerin etki düzeyleri üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir. Özellikle, laiklik gibi önemli bir kavramın, bir siyasi partiye yönelik tutumlar üzerindeki etkisini değerlendirirken, lider imajının bu etkide düzenleyici bir rol oynayıp oynamadığını anlamak büyük önem taşımaktadır. Bununla beraber bazı parti liderleri eylemleri, söylemleri ve özellikleri ile partilerinden daha fazla ön planda olmaktadır. Bazı seçmenler sırf bu liderden dolayı partiye oy verirken bazıları da lider ve partiyi özdeşleştirmektedir. Bu liderlerin algılanan imajı partiye yönelik tutum üzerinde etkili olan faktörlerin etki düzeyleri üzerinde belirleyici olabilmektedir. Bu bağlamda, yapılan çalışmanın odak noktası, laiklik algısının bir siyasi partiye yönelik tutumları nasıl etkilediği ve lider imajının bu etkide düzenleyici rolünün incelenmesidir. Diğer bir ifadeyle bu çalışmanın amacı laikliğin partiye yönelik tutum üzerindeki etkisinde lider imajının düzenleyici rolünü incelemektir. Bu amaçla Tokat’ta yaşayan 18 yaş üstü bireyler üzerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir (n=396). Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verileri analiz etmek için SPSS PROCESS Makrosu kullanılmıştır. Laikliğin partiye yönelik tutum üzerindeki etkisinde lider imajının düzenleyici rolünü incelemek amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada dört parti (AK Parti, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi) araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil edilecek partiler seçilirken partilerin laiklik ve laiklik karşıtı söylemleri dikkate alınmıştır. Bu doğrultuda CHP, laiklik söylemlerini en yoğun olarak kullanan parti olarak, Saadet Partisi ise laiklik karşıtı söylemlere en fazla yer veren parti olarak araştırmaya dahil edilmiştir. AK Parti ve İYİ Parti ise hem laik hem de muhafazakar seçmene yönelik söylemleri olan iki parti olarak araştırmada yer almıştır. Diğer bir ifadeyle laiklik ve muhafazakarlığı yoğun bir şekilde kullanan partiler ve bu konularda daha ılımlı olan partiler araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmada ayrıca Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti ve Saadet Partisi’ne yönelik tutumlar ve bu partilerin liderlerinin imajı incelenmiştir. Araştırma sonucunda laikliğin AK Parti’ye yönelik tutum üzerinde pozitif etkisi olduğu ve Recep Tayyip ERDOĞAN’ın algılanan imajının bu ilişkide düzenleyici rolü bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca laikliğin CHP’ye yönelik tutum üzerindeki etkisinde Kemal KILIÇDAROĞLU’nun algılanan imajının düzenleyici rolü bulunmaktadır. Son olarak laikliğin Saadet Partisi’ne yönelik tutum üzerindeki etkisinde Temel KARAMOLLAOĞLU’nun algılanan imajının düzenleyici rolü bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Laikliğin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisine yönelik tutum üzerinde etkisinin olmadığı da tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra laikliğin İYİ Parti’ye yönelik tutum üzerindeki etkisinde Meral AKŞENER’in lider imajının düzenleyici rolü bulunmamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

DURSUN, Coşkun, and Raci TAŞCIOĞLU. "ALGILAMA YÖNETİMİ BAĞLAMINDA SİYASAL REKLAMLAR: 2018 CUMHURBAŞKANI VE MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ ÖRNEĞİNDE GÖSTERGEBİLİMSEL BİR ANALİZ." Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Araştırmaları Dergisi, June 29, 2023. http://dx.doi.org/10.53495/e-kiad.1257142.

Full text
Abstract:
İletişim hakkında yapılan tanımların ortak teması, iletişimin hayatı anlamlı kılmasıdır. Siyasetten spora, ekonomiden sanata vb. alanların tümünde başarılı olmak için sağlıklı ve etkili iletişime ihtiyaç duyulmaktadır. Temelinde toplumu dizayn etme görevi bulunan siyasetin bu görevi başarılı şekilde gerçekleştirmesi etkili bir iletişim çalışması ile sağlanmaktadır. Siyasal iletişim belirli ideolojilerin hedef kitlelere benimsetilmesini ve gerek görüldüğünde hedef kitlelerde davranış değişikliğine neden olacak iletişim tekniklerini kapsamaktadır. Bu tekniklerden biri olan reklam ise medyada yer ve zaman satın alarak hedef kitle üzerinde etkili olmaktadır. Sınırlı bir alanda ve zamanda yapılan reklamların başarısı algılara hitap ettikçe artmaktadır. Bu nedenle algılama yönetimine ihtiyaç duyulmaktadır. Algılama yönetimi ile kişilerin duygularını, düşüncelerini ve güdülenmelerini etki altına alan eylemlerde bulunulabilir. Ayrıca algılama yönetimi ile hedef kitleyi etkileyerek inandırma ve böylece ikna sürecinin gerçekleşmesi amaçlanmaktadır. Kişilerin oy tercihinin belirlenmesinde ya da savundukları siyasiler ile ideolojilerin daha da çok sahiplenmesinde algılama yönetimi çalışmaları etkili olabilmektedir. Bu çalışmada; siyasal reklamlarda algılama yönetimi üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 24 Haziran 2018’de yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerindeki birer adet reklamı göstergebilimsel yöntem ile analiz edilmiştir. Reklamlarda hedef kitleyi etkileyen algı çalışmalarından yararlanıldığı belirlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

AKSU, Muhammed, and Nazım FATSA. "TURKEY-SAUDI ARABIA RELATIONS DURING THE JUSTICE AND DEVELOPMENT PARTY PERIOD (2002-2023)." Kamu Yönetimi ve Politikaları Dergisi, February 16, 2024. http://dx.doi.org/10.58658/kaypod.1398308.

Full text
Abstract:
Orta Doğu’da siyasi, ekonomik ve yüz ölçümü olarak en büyük olan ülkelerden biri Suudi Arabistan’dır. Suudi Arabistan Türkiye ilişkileri bölgesel ve uluslararası arena için önem teşkil etmektedir. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (Ak Parti) iktidara gelmesiyle başta komşu ülkeler olmak üzere, sıfır sorun politikası güdülmüş ve proaktif bir dış politika izlenilmeye çalışılmıştır. Bölgedeki terör eylemleri sebebiyle öncelikli olarak terörle mücadele alanında masaya oturan iki ülke, Kral Faysal’ın ilk resmi ziyaretiyle ilişkilerini kuvvetlendirmişlerdir. Türkiye’nin bölgesel askeri gücü, Riyad yönetimine ekonomik, siyasal ve askeri alanda yapılacak iş birlikleri konusunda güven vermiştir. Fakat Türkiye’nin Mısır’da darbe ile devrilen seçilmiş lider Mursi hassasiyeti, iki ülke arasında Müslüman Kardeşler ekseninde görüş ayrılığı yaratmış, Riyad’ın Libya’da Hafter güçlerine verdiği destekle bu tutum devam etmiştir. Arap Baharı’nın başlamasının ardından iki ülke arasında uyumun gözlemlendiği diplomatik ilişkiler genel olarak olumlu yönde seyretmiştir. Ancak Ekim 2018’de Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğunda öldürülmesi, ilişkileri kopma noktasına getirmiştir. Yaklaşık üç yıl süren olumsuz ilişkiler 2021 itibariyle yeniden düzelmeye başlamıştır. Bölgesel ve uluslararası arenada önemli güç olan iki ülkenin “kazan kazan” politikası ile “stratejik ortak”lıklarını devam ettirmesi birçok konuda kazanım elde etmelerine olanak tanıyacaktır. &#x0D; Bu çalışmada Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri kronolojik olarak incelenmektedir. Karşılıklı olarak ilişkilerin ele alındığı çalışmada iki ülke arasındaki olumlu ve olumsuz yaşanan değişim ve dönüşümlere yol açan koşullar irdelenmiştir. Belirtilen incelemler neticesinde iki ülkenin “kazan kazan” politikası ile hareket ederek ortak çıkarlarını muhafaza etmelerinin gerekliliği üzerinde durulmuş olup, Orda Doğu’nun iki önemli aktörü olan Türkiye ile Suudi Arabistan’ın ortak bir pakt oluşturmaları önerisi getirilmiştir. Ayrıca bu makale nitel bir araştırma örneği olup çalışmada tarihsel araştırma yöntemleri, betimsel araştırma metotları ve belgeye dayalı veri analizi yapılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

Mengüaslan, Hikmet. "İNSANİYETÇİ Mİ PRAGMATİK Mİ? TÜRKİYE’NİN İNSANİ DİPLOMASİ “MODELİNİ” YENİDEN DEĞERLENDİRMEK." International Journal of Management Economics and Business, December 19, 2024. https://doi.org/10.17130/ijmeb.1498515.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, Türkiye’nin insani diplomasi “modelinin” insani müdahale, çatışma çözümü ve barış inşası süreçlerinde ulusal çıkar ve güç mücadelesi merkezli geleneksel diplomasi yaklaşımlarının ötesine geçebilen, insan odaklı ve işlevsel bir örnek temsil ettiği varsayımını değerlendirmiştir. Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetleri döneminde çatışmaların barışçıl çözümlenmesi ve insani krizlere müdahale konusunda insani diplomasi araçlarından etkili şekilde faydalanmış, sonuçta insani diplomasi alanında küresel ölçekli bir aktöre dönüşmüştür. Öte yandan, 2010’ların ikinci yarısı itibariyle başta “Arap Baharı/Ayaklanmaları” olmak üzere çeşitli gelişmeler yeni bölgesel/sistemik güvenlik tehditleri ortaya çıkarmış ve büyüyen jeopolitik rekabet doğrultusunda sert güç unsurlarının kullanımı da artmıştır. Aynı dönemde, insani bir aktör olarak Türkiye’nin yumuşak güç kapasitelerinin aşındığı ve uluslararası politikada insani diplomasi alanlarının daraldığı gözlemlenmiştir. Çalışma söz konusu değişimlerin Türkiye’nin insani diplomasi yaklaşımına etkilerini “Somali”, “Suriye” ve “Gazze” vakaları kapsamında ele almış ve iki temel sonuca ulaşmıştır. Birincisi, insani diplomasi ve insani müdahale alanlarını siyasallaştıran ve daraltan süreçlere rağmen Türkiye’nin uluslararası insani aktörlerinkiyle uyumlu şekilde liberal, çok-taraflılık temeline katkıda bulunmayı hedefleyen ve insan odaklı bir gündem takip ettiği görülmektedir. İkincisi, 2015 sonrası insani diplomasi icrasında daha fazla yer verilen sert güç unsurları ulusal çıkarları önceleyen yayılmacı amaçlar yerine Türkiye’nin insani gündemi doğrultusunda uzun vadeli insani stratejilerin bir parçası olarak seferber edilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

MD. KHALED HOSEN and DR. SYAZA FARHANA BINTI MOHAMAD SHUKRI. "EXECUTION STRATEGIES OF ISLAMIC GOVERNANCE: THE CASE OF TÜRKIYE (2010-2020)." Hamdard Islamicus 46, no. 1 (2023). http://dx.doi.org/10.57144/hi.v46i1.656.

Full text
Abstract:
Academics conducted in-depth analyses and critical research on the Justice and Development Party (Adalet ve Kalkınma Partisi, (AK PARTI) government's Islamisation projects. However, little research has been conducted to understand the execution processes of Islamic governance in Türkiye from a genuine administrative perspective. This research tries to fill this gap. For this purpose, it discusses the conceptual framework of Islamic governance for theoretical guidelines. Then, it discusses the execution strategies adopted by the AK PARTI government. The study identified that the AK PARTI government followed mainly six strategies in Islamising Turkish governance: (1) developing public institutions; (2) developing Islamic educational institutions; (3) curriculum reforms; (4) major financing; (5) empowering Islamic bureaucracy, and (6) managing Islamic Da‘wa. These six strategies are largely implemented through two channels: the Directorate of Religious Affairs and the Imam Hatip Schools. The Imam Hatip High School, a vocational high school with a modern and Islamic curriculum established to prepare preachers and Imams, is operated by the Ministry of National Education. The AK PARTI administration gave importance to these schools to produce a religion-oriented generation. This has gained international attention as an alternative model for Madrasas in Muslim nations. However, this study concludes that Türkiye has a long way to go before achieving genuine Islamisation in society. The AK PARTI government should decentralize da‘wa by focusing local enterprises on disseminating authentic Islamic messages and expanding the participation of numerous state institutions in the Islamisation process. This is a qualitative study depending on primary and secondary sources. Primary sources include government reports and documents, websites of the pertinent government institutions and ministries, and national and international dailies. The secondary sources include referred books, journal articles, and scholarly research. The analysis focuses on the period 2010-2020 because it was from 2010 that the AK PARTI government mainly initiated Islamisation projects to generate an Islamic society based on Islamic values.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

DOĞAN, Zehra. "Küresel, Bölgesel ve Ulusal Gelişmeler Bağlamında 2014 Sonrası (Erdoğan Dönemi) Türk Dış Politikası." Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, October 18, 2022. http://dx.doi.org/10.26745/ahbvuibfd.1177670.

Full text
Abstract:
2014 sonrası Türk dış politikasını konu alan bu çalışmada, söz konusu dönemde Türk dış politikasında ne gibi değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiği uluslararası sistem, bölgesel düzeyde yaşanan gelişmeler ve ulusal bağlama atıfla analiz edilmiştir. Giriş ve sonuç dışında iki ana başlıktan oluşan çalışmanın ilk ana başlığında, Türkiye’nin dış politika kültüründe öne çıkan hususlara yer verilmiştir. İkinci ana başlıkta, öncelikle 2000’li yıllar içerisinde uluslararası sistemde meydana gelen değişim ve dönüşümler ana hatlarıyla incelenmiş ve uluslararası bağlamın Türk dış politikasına yansımaları ortaya konmuştur. Sonrasında bölgesel ve ulusal bağlamda meydana gelen gelişmeler kısaca açıklanarak bu bağlamın Türk dış politikası üzerindeki etkisi sorgulanmıştır. Betimsel bir analizle kaleme alınan çalışmanın sonucunda küresel sistemdeki değişimlerin 2014 sonrası Türk dış politikasına “stratejik özerklik” arayışı olarak etki ettiği ve bu arayışın Türkiye’nin çıkar odaklı ve çok yönlü bir dış politika sergileme çabası olarak kendini gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bölgesel ve ulusal bağlamda yaşanan güvenlikle ilgili birtakım olumsuz gelişmelerin ise dış politikada sert güce daha çok yer verilmesine yol açtığı sonucuna varılmıştır. Türkiye’nin son dönemde yaşadığı maddi kapasite ve yumuşak güç artışının Türkiye’ye dair “oyun bozucu”, “oyun kurucu”, “bölgesel-küresel alanda güçlü ve lider Türkiye” gibi söylemleri gündeme getirdiği gözlemlenmiştir. Ayrıca çalışmada, 2002’den beri devam eden Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarında 2014 sonrası milliyetçi eğilimlerin güçlenmesi ve 2017 sonrası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişe paralel “yerli” ve “milli” olma kavramları ile bağlantılı bir şekilde “Ankara merkezli siyaset üretme çabası”, “özerklik ve bağımsızlık” gibi kavramlara daha çok yer verildiği ortaya konmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

Mortaş, Hacı. "TÜRKİYE’DEKİ SİYASAL PARTİLERİN TEMEL SOSYAL SORUNLARA YAKLAŞIMLARININ PARTİ PROGRAMLARI ÜZERİNDEN ANALİZİ." Meriç Uluslararası Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, November 11, 2024. https://doi.org/10.54707/meric.1542829.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki siyasi partilerin parti programları çerçevesinde temel sosyal sorunlara olan yaklaşımlarını incelemek ve bu konudaki görüş ve düşüncelerini ortaya koymaktır. Bu amaçla Türkiye’de yapılan 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarına göre %10 ve üzerinde oy alarak ilk beşte yer alan partiler, çalışmanın evreni olarak belirlenmiştir. Belirlenen partilerin parti programları, Türkiye’nin en önemli altı sosyal sorunu (ekonomi, adalet, eğitim, terör, işsizlik ve sağlık) çerçevesinde niceliksel bir betimleme ile analiz edilmeye çalışılmıştır. Yapılan analizlerde, bütüncül bir yaklaşımın olmadığı görülmüştür. İncelenen sosyal alanlara alt bileşenleriyle birlikte en kapsamlı yaklaşan partinin Cumhuriyet Halk Partisi, en sığ yaklaşan partinin ise Halkların Demokratik Partisi olduğu saptanmıştır. Ekonomi konusunda Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi, işsizlik ve sağlık konusunda Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti benzer temaları kullanırken, adalet, eğitim ve terör konusunda Cumhuriyet Halk Partisi ile İyi Parti’nin benzer temaları kullandığı tespit edilmiştir. Söz konusu sosyal alanlarda Milliyetçi Hareket Partisi ile Halkların Demokratik Partisinin birbirinden uzak olduğu görülürken, terör konusunda Halkların Demokratik Partisi ile diğer partiler arasında herhangi ortak bir nokta görülememiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

YÜCEL, Duygu, Emine KILIÇASLAN, and Cennet ARMAN ZENGİ. "SİYASAL İLETİŞİM BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE EKONOMİK KRİZ SÜREÇLERİNDE LİDERLERİN KRİZ SÖYLEMLERİ." SDE Akademi Dergisi, May 9, 2023. http://dx.doi.org/10.58375/sde.1269124.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı özellikle ekonomik kriz süreçlerinde siyasal parti liderlerinin söylemlerinde kullandıkları kavramlar ve sözcükler üzerinden ekonomik kriz sürecini nasıl yönettiklerini göstermektedir. Bu nedenle çalışmanın metodolojisi söylem analizi olarak seçilmiştir. Metodolojinin uygulanmasında bilgisayarlı veri analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Seçilen haberler bir bilgisayar programı aracılığı ile en fazla kullanılandan en az kullanılan sözcüklere kadar saydırılmıştır. Bu sayım sonucu ortaya çıkan kavram ve sözcükler grafiklerle gösterilmiştir. &#x0D; Araştırma için üç büyük partinin liderleri Adalet ve Kalkınma Partisi adına R. Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi adına Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti adına Meral Akşener seçilmiştir. Araştırmanın kapsamı seçilen siyasal aktörlerin 2021-2022 arasında ekonomik krizler ile ilgili açıklamaları ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca bir sınırlandırma yöntemi olarak da sayı olarak en az açıklama hangi lidere aitse diğer liderler içinde o sınırda açıklama alınmıştır. &#x0D; Yapılan analiz sonucu ortaya çıkan bulgular ise iktidar partisi lideri ile muhalefet partisi liderlerinin ekonomik kriz sürecine farklı yaklaştıkları sonucuna araştırmayı götürmüştür. İktidar partisi krizi bir avantaj gibi pozitif söylemler ile açıklamaktadır. Muhalefet partisi olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu krizi sol kavramlar üzerinden olumsuz olarak ifade ederken İYİ Parti lideri Akşener ekonomik krizi öncelikle siyasi bir boyutta ele almıştır.&#x0D; Sonuç olarak bakıldığında her üç liderde ekonomik kriz sürecinde kendi ideolojik ve siyasi pozisyonlarına göre hareket etmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

USLU, Mehmet, and Tuğba YOLCU. "2002 TURKEY GENERAL ELECTION POSTERS FOR SEMIOTICS ANALYİS." Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, November 20, 2023. http://dx.doi.org/10.33692/avrasyad.1340853.

Full text
Abstract:
Siyaset, temsili demokrasinin ortaya çıkışı ile birlikte siyasi partiler arasındaki yarışa dönüşmüştür. Bu süreçte seçim kampanyaları özelikle kitle iletişim araçlarının ortaya çıkışı ile birlikte önemli bir alan haline gelmiştir. Seçim kampanyalarınla yüzyüze iletişimin dışında farklı araçlar kullanılmaktadır. Bunlardan biri de seçim afişleridir. Afişler verilmek istenen mesajın en kısa yoldan sunulmasına katkı sağlamaktadır. Afişlerde kullanılan ifadeler ya da sembollerde bulundukları dönemin izlerini görmek mümkündür. Çalışmada bu yaklaşımdan hareketle seçim dönemine ait siyasal ortamın ve partilerin ideolojik unsurlarının siyasi partiler tarafından kullanılan seçim afişlerine yansıması üzerine bir araştırma gerçekleştirilecektir. Bu amaçla 2022 yılı seçimlerinde kullanılan ve çalışma örnekleminde belirlenen afişler göstergebilim metodu çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmada 2002 Genel Seçimlerine katılan siyasi partilerden Demokratik Sol Parti, Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, 2002 Genel Seçimleri öncesinde koalisyon hükümetini oluşturan siyasi partiler olmaları sebebiyle, Adalet ve Kalkınma Partisi ise 2002 Genel Seçimlerini kazanan siyasi parti olması sebebiyle incelenen partiler olmuşlardır. Çalışma neticesinde, siyasal yapının, siyasi partiler tarafından seçim afişleri hazırlanırken dikkate alındığı ve ideolojik unsurların afişlerde kullanılan sloganlarla, görsellerle ve metinlerle önemli derecede bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

KOUROU, Nur Sinem. "AKP’de Kadınların Siyaseti: Parti, Parti Kadın Kolları, Kadın Seçmenler." Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, March 4, 2024. http://dx.doi.org/10.33630/ausbf.1316900.

Full text
Abstract:
Siyasetin kadınlaşması (İngilizce kavramıyla feminization) üzerine yapılan araştırmalar, kadınların siyasi katılımını ve temsilini ardışık ve ilişkisel bir süreç olarak göstermektedir. Ancak, özellikle muhafazakâr/sağ partiler ve kadınların bu partilerdeki siyasal aktivizmi hakkında yapılan yeni analizler, siyasette giderek artan kadın varlığının kadın sorunlarına feminist bir cevap vermediği gibi hem kadınların hem de kadın sorunlarının temsiline de mutlaka yardımcı olmadığı ortaya çıktı. Bu çıkarımların uyandırdığı merak ile bu makale, Türkiye'deki muhafazakar-sağ siyasetin temsilcisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) örneği üzerinden siyasetin kadınlaşması ve toplumsal cinsiyet politikaların anti-feminist doğasının nasıl bir arada olabildiğini incelenmektedir. Araştırma, partiye bağlı kadın kolları ve partiye oy veren kadınlar üzerinde nitel araştırma yoluyla kadınların siyasi katılım sürecine odaklanmaktadır. Araştırma bulguları, siyasetin kadınlaşması ve anti-feminist politikaların parti ile kadınlar arasındaki ilişkide birlikte var olduğunu göstermektedir. Parti, anti-feminist koşullar olarak kabul edilen belirli sınırlar ve kısıtlamalar sunarken, kadınlar bunlara uyum sağlayarak siyasi aktivizmlerini kadın kollarına katılarak, burada siyasal yaşamlarını sürdürerek ve partiye oy vererek stratejik bir şekilde sürdürmektedir. Bu bağlamda, kadınların siyasetteki varlığı, kadınlar için anlamlı bir dönüşüm getirmemektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

ÖZET, İrfan. "Soğuk Savaş Dinamikleri Ekseninde Merkez-Sağ Siyaset: Adalet Partisi Örneği." TESAM Akademi Dergisi, February 8, 2023. http://dx.doi.org/10.30626/tesamakademi.1131748.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, merkez-sağın 1980 öncesi konjonktürde geliştirdiği siyaset ve kamusal söylemlerde soğuk savaşa özgü dinamiklerin etkilerini ortaya koyma amacındadır. Çalışmanın zaman sınırını 1960-1980 arası dönem oluştururken; odaklanılan merkez-sağ parti ve hareket ise Adalet Partisi’dir. AP, özellikle tek başına iktidar olduğu 1960’ların ikinci yarısında, ekonomik kalkınma ve merkez sağa özgü esnek denge siyasetinin izlerini taşıyordu. Ancak 1970’lere geldiğimizde Amerikan 6. Filosu’nun Türk limanlarına gelişi ve Kıbrıs meselesi etrafında yükselen anti-Amerikanizm dalgası, siyasal alandaki işleyişe yeni boyutlar kazandırdı. Bu dönemde sol kanat gençlikte başlayan protest örgütlenmelere karşı, Türk sağının genç kuşaklarında da uç hareketler ivme kazandı. Giderek hareketlilik kazanan yeni ideolojik fay hatları, Ecevit etrafında sol siyasete iktidar kanallarını da açıyordu. Söz konusu süreç sonunda, AP’nin tarz-ı siyaseti de, keskin ideolojik hatlara doğru çekilir. Bu doğrultuda anti-komünizm, AP elitlerinin kamusal söylem ve politikalarında merkezi dinamiği oluşturdu. Aynı zamanda AP’nin “Milliyetçi Cephe Hükümetleri”ndeki yeni paydaşlarıyla İslamizasyon ve milliyetçiliğe açılan kültür politikaları, bu dönüşüme derinlik kazandırdı.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

Özkan, Hakan. "THE ECONOMIC UPTURN OF TURKEY UNDER THE AK PARTY’s GOVERNANCE." Business & Management Studies: An International Journal 2, no. 3 (2015). http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v2i3.60.

Full text
Abstract:
Comprehensive economic reforms have been conducted since the Adalet ve Kalkınma Partisi Party (AK Party) came to power. In particular, the reform program accepted in 2002 accelerated Turkey’s existing policy of opening the country to outside world. The AK Party relied on the Customs Union Agreement with the European Union (EU), which was enforced in 1996 as an important condition for a successful export strategy. Within the framework of the government’s studies, visible changes occurred in the economy. In May 2003, inflation regressed and economic growth of 5.9% was realised. The AK Party continued this slight growth through the IMF programme, which continuously regressed inflation.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

Sipahi, Esra, Selçuk Kahraman, and Yasin Cihan. "AK Parti ve CHP’nin Genel Seçim Vaatlerinde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Bağlamında Çevre Konuları (2002-2028)." Kent Akademisi, October 25, 2024, 279–300. http://dx.doi.org/10.35674/kent.1490696.

Full text
Abstract:
Demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından olan siyasi partilerin seçimlerde topluma karşı vaatlerinin belirgin, sistematik ve resmi nitelikli temel dokümanlarını seçim bildirgeleri oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de 21. yüzyılın ilk çeyreği itibariyle siyasi iktidara ve kamu politikalarını belirlemeye aday en güçlü iki partisi olarak AK Parti ve CHP’nin 2001-2015 ve 2015-2030 dönemlerini içeren BM sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında çevreyi ne ölçüde odaklarına aldıklarını analiz etmek, bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Bu doğrultuda sözü edilen partilerin genel seçim bildirgeleri, bu araştırmanın veri setini oluşturmuştur. Zamansal açıdan kesitsel tarama modeli benimsenmiştir. İlgili veriler, sınıflandırma ve kodlama işlemleri uygulanarak MAXQDA veri programı aracılığıyla oluşturulmuştur. Tüm kodlamalarda BM'nin 2001-2030 dönemini kapsayan çevresel sürdürülebilirliğe ilişkin kalkınma hedefleri esas alınmıştır. İlgili kodlamalar, toplamda yedi kategori altında sınıflandırılan çevresel konular içerisinde dağıtılmıştır. Bu kategoriler; "doğa ve doğal kaynaklar", "çevre yönetimi ve kentler", "enerji ve sanayi", "kirlilik ve atık yönetimi", "su yönetimi", "iklim" ve "biyoçeşitlilik" olarak belirlenmiştir. Çalışmada elde edilen bulgular, her iki partinin de temelde parti programlarında bir anlayış olarak kabul ettikleri çevresel sürdürülebilirliği, seçim bildirgelerine yansıttıklarını göstermiştir. Bu noktada vaat ve vurgu olarak yakınlaşma, özellikle "doğa ve doğal kaynaklar", "enerji ve sanayi" ile "çevre yönetimi ve kentler" başlıklarında önemli ölçüde belirginleşmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

Yılmaz, Senem, and Onur Bekiroğlu. "Siyasal İletişimde Popüler Kültür ve Kore Dalgası: 14-28 Mayıs Türkiye Seçimlerinde K-Pop’tan Kesitler ve Kullanıcı Yorumları." Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, October 8, 2024. https://doi.org/10.52642/susbed.1534255.

Full text
Abstract:
Siyasal iletişim ve popüler kültür ilişkisi, hem tarihsel hem de aktüel olmak üzere girift bir niteliğe sahiptir. Yeni medya ve dijital iletişim ekosistemi, bu ilişkiyi ve kullanım biçimlerini hem çeşitlendirmiş hem de ölçeğini küresel boyuta taşımıştır. Bu bağlamda güncel bir örnek olarak; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde resmi YouTube kanalında yayınladığı “Respect/AK Parti” ve “Respect II/AK Parti” başlıklı ve bir K-pop şarkısının arka plan müziği olarak kullanıldığı siyasal reklam videolarına yönelik kullanıcı yorumları üzerine nitel bir araştırma gerçekleştirilmiştir. MAXQDA programı kullanılarak YouTube üzerinden verilerin toplandığı araştırma kapsamında 28.04.2023 ile 13.05.2023 tarihleri arasında yapılan 4.056 kullanıcı yorumundan K-pop içeriğini barındıran 1255’i örneklem olarak belirlenmiş ve bunlar yedi ana kategoride kodlanarak analiz edilmiştir. Farklı kodlama kategorilerinin toplamı üzerinden incelendiğinde; kullanıcı yorumlarının %92,8 oranında olumlu olduğu saptanmıştır. Olumsuz ve eleştirel bir bağlama sahip olan kullanıcı yorumlarının önemli bir bölümünde ise bizzat K-pop’un kendisine yönelik bir olumsuzlamadan ziyade AK Parti’nin siyasal reklamında K-pop içeriği kullanarak çelişkili bir tavır sergilediği eleştirisi öne çıkmaktadır. Siyasal katılım açısından bakıldığında; olumlu kullanıcı yorumlarının önemli bir bölümünün, çevrimiçi bağlamda minimalist siyasal katılım boyutuna karşılık gelirken, K-pop gruplarının Türkiye’ye getirilmesini oy verme niyetinin bir koşulu olarak belirten kullanıcı yorumlarının ise motivasyonel siyasal katılım biçimi olduğu değerlendirilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

DEMİRKOL, Fırat. "TÜRKİYE SİYASETİNDE MUHAFAZAKÂRLIK KAVRAMI VE ETKİSİ: AK PARTİ İKTİDARININ FELSEFİ KİMLİĞİ." Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, April 5, 2023. http://dx.doi.org/10.14520/adyusbd.1228337.

Full text
Abstract:
İlgili çalışma muhafazakârlık kavramının Türkiye siyaseti üzerine etkisini araştıran nitel bir araştırmadır. Yakın dönem siyasi hayatın en önemli aktörlerinden birisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (Ak Parti) felsefi kişiliği üzerinden muhafazakârlık kavramı incelenecektir. Muhafazakârlık kavramı Türkiye toplumunun günlük yaşamında olduğu gibi siyasi alanda da seçmen tercihlerini doğrudan etkileyen bir kavram olarak kârşılık bulmaktadır. Muhafazakârlık bir yaşam biçimi olarak değerlendirilmesinin yanında tarihi arka planı olan sosyal, ekonomik ve siyasal bir olgudur. Muhafazakârlık, Türkiye siyasetinde kendi başına bir ideoloji olarak algılanmıyor olsa dahi seçmenin kendini ifade ettiği hayat görüşü ve siyasi partilerin kârar alma mekanizmaları içerisinde önemli bir etki alanı bulunmaktadır. Bu çalışma Türkiye siyasetinde muhafazakârlık üzerine kurgulanan İslamcı siyasi yaklaşımın felsefi ve düşünsel alt yapısını ortaya koymayı amaçlamıştır. Muhafazakâr görüşe sahip ve İslamcı referanslar ile hareket eden düşünürlerin, siyasetçilerin ve siyasi partilerin zaman içerisinde muhafazakârlık kavramına kattığı anlam açıklanacaktır. Bunun sonucunda ortaya çıkan muhafazakâr bakış açısının siyasi olaylara ve olgulara bakışı açıklanmaya çalışılmıştır. Özellikle Milli Görüş Hareketi ve Lideri Erbakan’ın siyasi olaylara yaklaşımı çözüm önerinden başlamak üzere aynı ekolden gelmekte olan Ak Parti’nin Milli Görüş çizgisine ait taşıdığı izler ve muhafazakâr/İslamcı yaklaşımın çözüm önerilerini benimsediği ortaya konulmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

Erdinç, Isil. "La transformation des stratégies syndicales en Turquie sous le gouvernement du Parti de la Justice et du Développement (Adalet ve Kalkınma Partisi, AKP)." Cahiers balkaniques, no. 45 (December 14, 2018). http://dx.doi.org/10.4000/ceb.11086.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

Ragıp, Bingöl, and Alpsoy İkram. "ÜTOPYA VE DİSTOPYA: SEÇİM AFİŞLERİNDE İDEAL YA DA KÂBUS TOPLUMUNUN İNŞASI." September 28, 2023. https://doi.org/10.5281/zenodo.8386555.

Full text
Abstract:
<em>İnsanoğlunun tarih boyunca var olagelen d&uuml;zen arayışında, ideali yani olması gerekeni betimleyen &uuml;topya ile olmaması gerekeni betimleyen distopya &ouml;n plana &ccedil;ıkmıştır. İnsanlar i&ccedil;in değerli olan &uuml;lk&uuml;ler &uuml;topya ile ortaya konulmakta, buna karşın toplumların tarihsel hafızasında yer alan olumsuzluklar ise distopya ile dışavurum yapmaktadır. Salt edebi birer terim olmanın &ouml;tesine ge&ccedil;erek sosyolojinin, felsefenin, sanatın yanı sıra siyaset disiplininin de merkezine yerleşen &uuml;topya ve distopyadan demokrasilerin vazge&ccedil;ilmezleri arasında yer alan siyasi partiler de siyasal iletişim faaliyetlerinde yararlanmaktadır. Bu bağlamda, teknolojideki hızlı gelişim ve d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me karşın se&ccedil;imlerin en eski uygulamaları arasında bulunan se&ccedil;im afişleri ile siyaset&ccedil;iler ve siyasal partiler reyine talip oldukları insanlara mesajını aktarmakta, propaganda faaliyeti y&uuml;r&uuml;tmekte ve politik bir kimlik oluşturma imk&acirc;nı bulmakta, bunu yaparken de &uuml;topya ve distopyadan yararlanmaktadır. &Ccedil;alışma kapsamında, 1954 ve 1957 yıllarında yapılan genel se&ccedil;imlerde Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kullanılan se&ccedil;im afişleri, nitel y&ouml;nelimli i&ccedil;erik analizinden yararlanılarak analiz edilmiştir. Sonu&ccedil; olarak, se&ccedil;im afişi analizlerinde &uuml;topyalarda ideal toplum d&uuml;zenine g&ouml;nderme yapan unsurların ekonomik kalkınma, yatırım, istihdam, adalet, &uuml;lke kaynaklarının eşit paylaşımı, adil gelir dağılımı, sınıf farklarını ortadan kaldırma, eğitim ve sağlık sekt&ouml;r&uuml;nde teknolojik d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m, adil &ccedil;alışma koşulları, toprağı olmayan k&ouml;yl&uuml;lere toprak, kamusal hizmetlere k&ouml;y-kent ayrımı yapmadan eşit bi&ccedil;imde ulaşma ile temsil edildiği, distopyaların ise genel olarak ekonomik yoksunluk, gelir dağılımında eşitsizlik, toplumsal sınıf farklılıklarına dair s&ouml;ylemler vb. &ouml;n plana &ccedil;ıkarılan toplumsal korkular ile temsilleştirildiği saptanmıştır.</em>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography