Academic literature on the topic 'Aile Hukuku'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Aile Hukuku.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Aile Hukuku"

1

Çağrı, SEVİNÇLİ. "Osmanlı Aile Hukuku'nda Şer'i ve Örfi Hukukun Gelişim Süreci Üzerine Genel Bir Değerlendirme." Uluslararası Akademik Birikim Dergisi 6, no. 5 (2023): 974–84. https://doi.org/10.5281/zenodo.10443280.

Full text
Abstract:
<em>Osmanlı hukukunu ilgilendiren her konuda şer&rsquo;i ve &ouml;rfi hukukun &uuml;zerinde durulması olduk&ccedil;a &ouml;nem arz etmektedir. Zira Osmanlı D&ouml;nemi&rsquo;ne ait bir hukuki kuralın eleştirisi yapılırken, o kuralın İslam hukuku a&ccedil;ısından meşruluğunun ve devlet adamlarının o konu hakkındaki &ouml;rfi uygulamalarının tespitinin yapılması gerekmektedir. &Ccedil;alışmada ele alınacağı &uuml;zere şer&rsquo;i hukuk, kaynağını Kur&rsquo;an, s&uuml;nnet, icma ve kıyastan alarak oluşan hukuk sistemi iken &ouml;rfi hukuk ise padişah fermanları ile meydana gelmiştir. &Ccedil;alışma, amacına uygun olarak Osmanlı Aile Hukuku&rsquo;nda şer&rsquo;i ve &ouml;rfi hukukun yeri ve d&ouml;nemsel uygulamalara etkilerini barındırmaktadır. Ayrıca şer&rsquo;i ve &ouml;rfi hukukun Osmanlı Aile Hukuku uygulamalarına etki eden fakt&ouml;rler ile Osmanlı&rsquo;nın ilk sistematik aile hukuku d&uuml;zenlemesi olarak kabul edilen Hukuk-ı &Acirc;ile Kararnamesi de &ccedil;alışmanın kapsamına alınmıştır. &Ccedil;alışmada &ouml;rfi hukukun sınırını şer&rsquo;i hukukun &ccedil;izdiği ve yine &ouml;rfi hukukun, şer&rsquo;i hukuktan keskin olarak ayrılmadığı, Osmanlı D&ouml;nemi aile hukukunda ve mahkemelerde kadılar tarafından uygulanan hukuk kurallarında şer&rsquo;i hukukun &ouml;ncelikle dikkate alındığı, &ouml;rfi hukuka ancak şer&rsquo;i hukukun yetersiz kaldığı durumlarda başvurulduğu sonucuna ulaşılmıştır.</em>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Dilekci, Ertan, and Dilek Ünveren. "TANZİMAT’TAN CUMHURİYETE AİLE HUKUKU GELENEĞİ VE CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA UYGULANIŞI (ISPARTA RESMİ VİLAYET GAZETESİ ÖZELİNDE)." Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi 7, no. 14 (2025): 549–62. https://doi.org/10.53718/gttad.1644716.

Full text
Abstract:
Hukuk; toplumu oluşturan bireyler arası ilişkileri, çeşitli yaptırımlarla, düzenleyen kurallardır. Hukukun düzenlediği konular arasında aile kurumu da yer almaktadır. Aile kurumu ise tarih boyunca bütün toplumların üzerinde durduğu ve değer verdiği bir kavram olarak Aile Hukuku konusu içerisinde düzenlenmiştir. Osmanlı Devleti’nde de aile kurumu önem verilen konuların başında gelmekte olup İslam hukuku temelinde düzenlenmiştir. Tanzimat dönemine kadar da geleneksel hukuk anlayışı devam etmiştir. Tanzimatla başlayan yeni hukuk yapılanması neticesinde ortaya çıkan kanunlaştırma faaliyetleri hukukun birçok alanında kendini gösterirken, aile hukuku konusundaki ilk ciddi kanunlaştırma faaliyeti ise ancak 1917 Hukuk Aile Kararnamesi ile gerçekleşebilmiştir. Son derece önemli bir konu olan aile hukuku konusunda gerek İslam Hukuku özelinde gerek 1917 Hukuk Aile Kararnamesi özelinde farklı içtihatları temele alan özgün ve kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Aile hukuku uygulamaları ile alakalı yapılan bu çalışmalar daha ziyade kararname öncesi dönemle sınırlı kalmaktadır. Ancak Osmanlı hukuk geleneğinin önemli unsurlarından 1917 Hukuk Aile Kararnamesi’nin uygulamadaki yeri ve Osmanlı Hukuk geleneğinin Cumhuriyet dönemine sirayeti üzerinde durulmamış bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, Osmanlı basın tarihinin en önemli unsurlarından biri olan Resmi Vilayet Gazeteleri geleneğinin Cumhuriyet Dönemi’nde de devam ettirilmesinin kanıtlarından biri olan “Isparta Resmi Vilayet Gazetesi” özelinde gerçekleştirilmiştir. Böylelikle geleneğin Cumhuriyet dönemindeki yeri incelenirken, Isparta Resmi Vilayet Gazetesi’nin, hukuk devrimine kadar, Aile Hukuku konusundaki kaynak değeri de vurgulanmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Şahin, Salih. "Türk Medeni Kanunu’nda ve Osmanlı Aile Hukukunda Nafaka Uygulamalarının Karşılaştırmalı Analizi." İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, no. 45 (June 30, 2025): 313–47. https://doi.org/10.59777/ihad.1636212.

Full text
Abstract:
Aile toplumun en küçük birimi olup insanlık tarihi kadar köklü bir kurumdur. Her kültür ve medeniyet aile kurumuyla ilgili kendi değerleri çerçevesinde bir hukuk oluşturmuştur. Aile hukuku eşlerin hak ve sorumluluklarını belirleyen kurallar bütünüdür. Osmanlı aile hukuku İslâm hukuku kaynaklarına dayanarak vazedilmiştir. Osmanlı hukukunun pratiğini yansıtan kadı sicillerinde de bu durumu tespit etmek mümkündür. Osmanlı sonrası kurulan yeni siyasal rejimle birlikte amaçlanan modernleşme kapsamında kabul edilen TMK ise Batılı hukuk normları esasa alınarak vazedilmiştir. İsviçre medeni kanununa göre düzenlenen aile hukukunda aile ile ilgili tüm hak ve sorumluluklarda eşlerin eşitliği esas alınmıştır. Bu husus nafaka sisteminde de görülmektedir. Nitekim bütün nafaka çeşitlerinde kadın ve erkek eşit kabul edilmiştir. Osmanlı aile hukuku ise hak ve sorumluluk bakımından erkeği ön plana çıkarmaktadır. Bu hukukta evliliğin tüm yükü bütün yönleriyle kocaya yüklenmiş, koca ailenin velisi kabul edilmiştir. Bu nedenle Osmanlı aile hukukunda nafaka sorumluluğu da kocaya yüklenmektedir. Kadının imkanları yerinde olsa da herhangi bir maddi külfete katlanma zorunluluğu yoktur. Çalışmada Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) düzenlenmiş evlilikten doğan nafaka türleri olan “Bakım, Tedbir, İştirak ve Yoksulluk Nafakası” Osmanlı aile hukuku ile mukayeseli olarak ele alınmıştır. Konuyla yakın ilgisi ve tamamlayıcılığı nedeniyle de TMK’da düzenlenen “Boşanma Tazminatı” uygulaması Osmanlı aile hukuku sistemi bakımından değerlendirilmiştir. Çalışmada karşılaştırmalı analitik bir yöntem izlenmiştir. Bu bağlamda her iki hukuk sisteminin temel nasları olan kanun metinlerine müracaat edilmiş, bu metinlerin felsefesini ortaya koyan hukuk literatürüne müracaat edilerek konuyla ilgili yasal düzenlemelerin gerekçeleri irdelenmiştir. Osmanlı hukuku bağlamında bu hukukun üretildiği naslara ve birincil klasik hukuk kaynaklarına müracaata özen gösterilirken çağdaş kaynakların sunduğu yeni ve farklı bakış açılarından da istifade edilmiştir. Osmanlı hukukunun pratiğini yansıtan kadı sicilleriyle ise teorik hukuk normlarının desteklenmesine önem verilmiştir. Çalışmanın kamuoyunu uzun süredir meşgul eden nafaka tartışmalarına ve bu konuda yapılacak olan yasal düzenlemelere bir katkı sunması hedeflenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

ARIKAN, Mustafa. "1926 Tarihli Medenî Kanun’un Kabulünden Sonra Çokeşli Ailelerde Görülen Bazı Hukukî Problemler (Rize Örneği)." Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 58, no. 1 (2018): 203. http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2018.58.1.11.

Full text
Abstract:
1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medenî Kanunu, Türk hukuk tarihinde çok büyük bir değişimi ifade etmektedir. Bu tarihe kadar tamamen şer’î hukuka dayanan Türk medenî hukuku, artık laik bir hüviyete bürünmüştür. Bu durum, eski hukuk normları çerçevesinde oluşmuş toplumsal pratiklerle, yeni hukukun inşa etmeye çalıştığı düzen arasında birtakım tezatlar ortaya çıkarmıştır. Eski hukuka göre meşru olan çok eşliliğin yeni kanunla birlikte yasaklanması, bu tezatlardan biri olarak zikredilebilir. Mesela 1926’dan önce iki ya da daha fazla sayıda kadınla evlenilerek oluşturulmuş bir ailenin durumunun ne olacağı önemli bir problemdir. Bu ve benzeri problemlerin hâlli için Medenî Kanun’un kabulünden sonra bir de bu kanunun tatbikine ilişkin kanun çıkarılmış ve eski usûlde yapılan evliliklerin aynen geçerli olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle eskiden gelen çok eşli aile yapısı, yeni hukuka geçiş sürecinde kanunî bir zemine oturmuştur. Ancak hayatın tabiî akışı içinde bu tip ailelerde yaşanan problemler, yeni hukuku tatbik eden mahkemelere intikal etmekten geri durmamıştır. Bu çalışma, 1926’da kabul edilen Türk Medenî Kanunu’ndan sonra, çok eşliliğin olduğu ailelerde görülen birtakım hukukî problemlere, hukuk tarihi araştırmalarında hiç kullanılmamış bir kaynak olan adliye arşivinde tespit edilen örnekler üzerinden işaret etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın bir gayesi de, yakın döneme ait sosyal tarihimizin yazımında kaynak olarak kullanılabilecek adliye arşivlerinin önemini ortaya koyabilmektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ÖZYILDIRIM, Mehmet Mert. "ROMA HUKUKUNDA AKIL HASTALARININ FİİL EHLİYETİ." Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 72, no. 3 (2023): 1511–58. http://dx.doi.org/10.33629/auhfd.1198637.

Full text
Abstract:
Fiil ehliyeti kavramı, kişinin kendi fiilleri aracılığıyla hukuki sonuç doğurabilecek işlemleri bizzat yapabilme salâhiyetini ifade etmektedir. Akıl hastalarının, her ne kadar belirli koşullarda hak ehliyetine sahip olmaları mümkün olsa da Roma Hukuku’nun Eski Hukuk Dönemi’nden beri fiil ehliyetlerinin kısıtlanması gerektiğine karar verilmiştir. Bu kapsamda, ilgili kişilerin malvarlıklarının yönetimi açısından kendilerine bir kayyım (curator furiosi) tayin edilmesi uygun görülmüştür. Tayin edilen kayyımların, akıl hastasının hukuki işlemlerine izin veya onam vermesi yetmemekte, fakat bu işlemleri akıl hastası adına bizzat kendilerinin yapması gerekmektedir. Ancak istisnai olarak, akıl hastalarının bizzat kendi fiilleri sonucunda taraf olabileceği hukuki işlemler de mevcut olduğu için konunun dikkatlice irdelenmesi önem arz etmektedir. Bu bağlamda çalışmada, öncelikle akıl hastalığının tanımına yer verilerek Roma Hukuku’ndaki terminoloji sorunu üzerinde durulmuş, daha sonra hastalığın teşhis edilmesi ile curator atanması süreçleri incelenmiş, son olarak da bu kişilerin fiil ehliyetinin kısıtlanmasının hukuki sonuçları, aile hukuku, borçlar hukuku ve eşya hukuku kapsamında ayrı ayrı ele alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Ateş, Zehra Gizem. "2023’DEN GÜNÜMÜZE ANAYASA MAHKEMESİ’NİN TÜRK MEDENİ KANUNU’NDA İPTAL ETTİĞİ HÜKÜMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ." Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 19, no. 2 (2024): 675–724. http://dx.doi.org/10.58820/eruhfd.1574657.

Full text
Abstract:
Son yıllarda toplumun hızla gelişen ve değişen ihtiyaçları doğrultusunda Anayasa Mahkemesi tarafından Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) aile hukuku hükümlerinden bazıları iptal edilmiştir. İptal edilen hükümlerin yürürlük tarihi Anayasa Mahkemesi tarafından ileri tarihe bırakılmıştır. Yürürlük tarihi dolmasına rağmen kanun koyucu tarafından yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda iptal edilen hükümlerin aile hukukuna yansıması ve iptal sonucu oluşan boşluğun nasıl doldurulacağı üzerinde durulması gerekmektedir. Bilhassa ard arda gelen iptal kararları neticesinde aile hukuku hükümlerinde önemli bir değişim gözlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, 2023’den günümüze kadar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen aile hukuku hükümlerini ortaya koymak ve iptal kararlarının olası sonuçlarını tartışmaktır. Öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları TMK sistematiğine göre belirlenecek, ardından iptalin etkisi incelenecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

KEREYHAN and Aiitmamat Kariev. "Kazak Toplumundaki Evlenme Geleneğinin İslam Aile Hukuku Açısından Değerlendirilmesi." Mutalaa Dergisi 2, no. 2 (2022): 122–40. https://doi.org/10.5281/zenodo.7466849.

Full text
Abstract:
Konu ve Ama&ccedil;: Toplumun en k&uuml;&ccedil;&uuml;k birimi olan aile, Kazak&ccedil;a da &ldquo;Canuya/can yuva&rdquo; diye adlandırılır. Ailenin temelini oluşturan evlilik m&uuml;essesi her toplumda insanların kendi yaşam kurallarına, din&icirc;-ahlaki değerlerine, gelenek ve g&ouml;reneklerine g&ouml;re &ccedil;ok farklı şekillerde ger&ccedil;ekleşmektedir. Geleneksel Kazak toplumundaki evlilikle ilgili &ouml;rf&icirc; kuralların İslam hukuku a&ccedil;ısından incelenmesini ele aldığımız bu &ccedil;alışmada, eş se&ccedil;iminden nikah akdinin kurulmasına kadar t&uuml;m s&uuml;re&ccedil;te ger&ccedil;ekleşen işlemlerin Kazak &ouml;rf ve adetlerine g&ouml;re uygulanış şekli araştırılarak, İslam aile hukuku a&ccedil;ısından benzer ve farklı y&ouml;nlerinin tespit edilmesi ama&ccedil;lanmıştır. &Ouml;rneğin, evlilik &ouml;ncesi eş se&ccedil;iminde aranan şartlarla ilgili olarak Kazak toplumunda eskiden beri uygulanmakta olan yedi kuşağa kadarki insanların akraba kabul edilip, kendi aralarında evlenmenin yasak olduğu geleneği ele alınmıştır. Buna bağlı olarak, dinen yasak olmamakla beraber, yakın akraba evliliğinin hoş g&ouml;r&uuml;lmediği hususundaki rivayetlere de temas edilmiştir. Bu minval &uuml;zere kalın uygulaması ve onun hukuk&icirc; boyutu incelenmiş, mehirle aynı konumda olup olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca kalınla beraber &ccedil;eyiz hazırlamanın hukuk&icirc; y&ouml;nleri de detaylı bir şekilde a&ccedil;ıklanmaya &ccedil;alışılmıştır. Y&ouml;ntem: Araştırmada, evlenmeyle ilgili Kazak toplumunun &ouml;rfi kuralları ile İslam aile hukuku prensipleri arasında karşılaştırma yapılarak uyumluluğu ortaya koyulmaya &ccedil;alışılmıştır. Bu &ouml;rf&icirc; kurallar incelenirken, daha &ccedil;ok hukukla ilgili olan kısımlarında ayrıntılara yer verilmiştir. Teferruatlar i&ccedil;inde boğulmamak adına mezhep i&ccedil;i g&ouml;r&uuml;ş farklılıkları &uuml;zerinde durulmamıştır. Bulgular: Yerleşik hayattan uzak kırsal b&ouml;lgelerde yaşayan Kazaklar, evlilikle ilgili uygulamalarında İslam hukukundan ziyade, daha &ccedil;ok kendi &ouml;rf&icirc; kurallarına bağlı kaldıkları bilinmektedir. Fakat bu kurallar İslam aile hukuku a&ccedil;ısından değerlendirildiğinde, İslam&rsquo;ın ruhuna aykırı olmayıp din&icirc; temeller &uuml;zerinde oturtulduğu g&ouml;r&uuml;lmektedir. Evlilik, hukuka g&ouml;re evlenecek kızla erkeğin arasında kurulan akdi ifade ederken kazak toplumunda daha &ccedil;ok d&uuml;n&uuml;rler arasında ger&ccedil;ekleşen akrabalık anlaşmasını ifade etmektedir. Sonu&ccedil;: Evlenmeyle ilgili Kazak &ouml;rf-&acirc;detlerinin İslam hukuku a&ccedil;ısından incelenmesini konu edilen bu araştırmada, Kazaklardaki bazı &ouml;rf&icirc; kuralların İslam hukukuyla bağdaşmayan y&ouml;nlerinin bulunduğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yorsa da evlenmeyle ilgili uygulamaların hemen hemen hepsinin İslam hukuku a&ccedil;ısından bir dayanağının olduğu neticesine varmaktayız. Bu bağlamda kalın halk arasında s&ouml;ylenen başlık parasından farklı olup, tamamen evlenecek &ccedil;iftlere yardım amacıyla uygulanan bir m&uuml;essesedir. Ayrıca, hukuk&icirc; sonu&ccedil;ları bakımından mehre benzediği i&ccedil;in, onunla aynı konumda olduğu tespit edilmiştir. Aynı şekilde &ccedil;eyiz, kız tarafına &ouml;rfen bazen de a&ccedil;ık lafızla şart koşulduğu i&ccedil;in hazırlanmasının zorunlu olduğu sonucu &ccedil;ıkartılmıştır. Bazı konularda ise Kazak &ouml;rf&icirc; kurallarının İslam hukukundan daha katı bir yol takip ettiğini g&ouml;rmekteyiz. Yedi nesle kadar evlenmeme yasağı ve nişan bozanın tazir cezasına &ccedil;aptırılması gibi yaptırım g&uuml;c&uuml;ne sahip kurallar buna &ouml;rnek olarak zikredilebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Yaman, Ahmet. "Aile Hukuku Bağlamında Çifte Meşruiyet Zorunluluğundan Kaynaklanan Sorunlara Bir Çözüm Önerisi." Kocatepe İslami İlimler Dergisi 7, no. 2 (2024): 511–27. https://doi.org/10.52637/kiid.1508068.

Full text
Abstract:
Toplumsal bir varlık olan insanın davranışları, yaşadığı toplumun ortak inanç, değer ve hukukuna uygunluğu açısından meşru ya da gayrimeşru olarak nitelenir. Farklı inanç ve değerlerin birlikte yaşadığı toplumlarda ya hâkim olan tarafın tercihleri dayatılır ya da demokrasi ve insan hakları bilincindeki gelişmeye bağlı olarak farklı meşruiyet arayışlarına olumlu bir tavırla yaklaşılır. Müslüman toplumlardaki tarihî tecrübe, başlangıçtan itibaren bu olumlu yaklaşımın yüzyıllar boyunca hâkim olduğunu göstermiştir. Günümüzdeki birçok Batı ülkesindeki uygulama da özellikle şahıs, aile ve miras hukuku alanlarında çifte meşruiyet arayışlarına imkân tanıma yönündedir. Bu araştırma bugün Türkiye özelinde ve aile merkezli konularda böyle bir imkânın bulunup bulunmadığına odaklanacak ve bazı çözüm önerilerinde bulunacaktır. Söz konusu çözüm önerileri bağlamında ilk olarak evliliğin kuruluş aşamasında şu konu tartışmaya açılacaktır: Tescil edilmiş evlilik devam ederken toplumsal ya da kişisel zorunlulukların sevk etmesiyle ikinci bir evlilik yapabilmek mümkün olabilir mi? Bu soruya, hem sahadaki gerçeklikler hem de Türk pozitif hukukunun böyle evliliklerin sonuçlarını tanıyan düzenlemeleri göz önüne alındığında olumlu cevap verilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Fakat bu ikinci evlilik mutlaka, makalenin özgün kavramsallaştırmasıyla “toplumsal meşruiyet”e dayanmalıdır. “Toplumsal meşruiyet” ise evlenecek olan kişilerin aile, akraba ve yakın çevrelerinin bu evliliğe muttali kılınmasıyla sağlanacak aleniyet anlamına gelmektedir. Nitekim birçok Batı ülkesinde hâkim hukuk sisteminin tek eşli evlilik gibi bazı temel ilkeleri, sahadaki gerçekleri yasal olarak tanıma eğilimine bağlı olarak, çok eşli bir birliktelikte ikinci eşin ve çocuklarının çıkarlarını korumak için esnetilmektedir. Makalenin ikinci adımında ise evliliğin sonlandırılması aşamasındaki çifte meşruiyet kaygısını gidermeye yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. Bu noktada yaşanabilecek hukuk ikilemleri, önce kişilerin İslâm hukukunu önemseyip önemsememelerine, ardından da sorunun İslâm toplumu içinde veya dışında yaşanmış olmasına göre değişik ihtimallerle ele alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Özdemir, Rifat. "Tokat'ta Ailenin Sosyo - Ekonomik Yapısı (1771-1810)." Belleten 54, no. 211 (1990): 993–1052. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1990.993.

Full text
Abstract:
Çok genel bir ifade ile, bir kızla bir erkeğin baba ocağını terkederek yeni bir ev kurmaları olayını evlenme, evlenen karı-koca ve çocuklardan oluşan küçük topluluğu da aile olarak tanımlamak mümkündür. Bir topluluğun siyasi, sosyal, hukuki ve ahlaki yapısını anlayabilmek için, o toplumun küçük bir modeli olan aileye bakmak gerekir. Ailenin iyi tahlil edilmesiyle, o devlete ait birçok mesele rahatlıkla çözülmüş olacaktır. Ailede, çocuklar üzerinde babanın otoritesi ile, devlet yönetiminde, hükümdarın millet üzerindeki otoritesi birbirine benzerlik göstermektedir. Eski Türk anlayışına göre "Gök kubbesi devletin, çadır ise ailenin" birer örtüsü gibi kabul ediliyordu. Gök altında devlet, çadır kubbesi altında ise aile düzeni" yer alıyordu. Aile içinde "karı-koca" münasebeti ile devlette "kagan-hâtun" hukuku arasında pek fazla fark görülmüyordu. Bir ailenin fertleri arasında sosyal, siyasi, hukuki ve ahlaki denge varsa, o toplumlarda da sosyal, siyasi, hukuki ve ahlaki denge var demektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Türk, İbrahim. "Türk İşleri Komisyonu Ara Raporuna İslam Aile Hukuku Açısından Eleştirel Bir Bakış." Journal of The Near East University Islamic Research Center 10, no. 1 (2024): 237–63. http://dx.doi.org/10.32955/neu.istem.2024.10.1.10.

Full text
Abstract:
Bu makale, Kıbrıs’ın İngiliz İdaresinde olduğu yıllarda Türk Cemaati arasından seçilen bir grup aydının mezkûr idareye sunulmak üzere kaleme aldığı Türk İşleri Komisyonunun Ara Raporu isimli kanun taslağına ilişkin İslam hukuku açısından birtakım eleştirileri ele almaktadır. Kıbrıs’ta 307 yıllık Osmanlı hakimiyetinden sonra adada tesis edilen İngiliz koloni yönetimi 82 yıl sürmüş, bu dönemde Kıbrıs Türklerinin pek çok milli ve manevi değeri İngiliz idaresi tarafından erozyona uğratılmıştır. Ne var ki Kıbrıs Türkleri bu süreçte varlık mücadelelerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu gayretleri yansıtan örneklerden en somutu Türk İşleri Komisyonunun Ara Raporu’dur. Nitekim ilgili metin, gerek o dönem ada Türklerinin sorunlarının müşahhas bir göstergesi olmak, gerekse bu sorunların çözümü yolunda verdikleri mücadeleleri yansıtmak bakımından tarihi bir vesika mesabesindedir. Aile kanunu, şer’iye mahkemeleri, müftülük, evkaf, maarif ve seçimler hakkında bir dizi yasal düzenleme taleplerinin yer aldığı metinde, İslam aile hukukuna ilişkin bazı tespit ve değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. Bu anlamda Ara Rapor’da İslam hukuku şahitsiz kıyılan nikâhın geçerliliği, kızın rızası alınmadan evlendirilmesi, süt akrabalığı, mehir, talâk, hidâne ve aile içi sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde hâkimin müeyyide hakkı gibi mevzularla gündeme gelmektedir. Ancak komisyonun zikredilen maddeler çerçevesinde İslam hukukuna ilişkin yaptığı değerlendirmelerin bazı sorunlar taşıdığı görülmüştür. Raporda komisyon üyelerinin İslam hukukuna ilişkin yeterli düzeyde bilgileri olmamasından kaynaklanan bazı yanlış mütalaaları dikkat çekmektedir. Bu cümleden olarak şahitsiz kıyılan nikâhın intizamsız olduğu belirtilirken bu intizamsızlığın zifafla bertaraf edilebileceğine değinilmekte; kız çocuklarının izni alınmadan evlendirilmesinde İslam hukuku açısından bir mahzur olmadığına işaret edilmektedir. Yine İslam hukukunda mehrin temel felsefesi anlaşılmadığından dolayı ilgili uygulamanın kadının alınıp satıldığı dönemleri anımsattığı iddia edilerek yeni aile kanununda yer almaması istenmektedir. Bu minvalde bir diğer nokta ise İslam hukukunda boşanma yollarından yalnızca bir tanesi olan talâkın evliliğin bitirilmesindeki yegâne yol sanılarak “diktatörce” bulunması ve yapılacak yeni yasal düzenlemede bu sebeple talâkın yer almaması gerektiğinin belirtilmesidir. Benzer bir örnek de özellikle Ara Rapor’un kaleme alındığı yıllarda Kıbrıs’ta son derece yaygın şekilde yer alan süt kardeşlik uygulamasıyla ilgilidir. Nitekim tasarlanan yeni aile kanununda toplumun geleneksel olarak geçmişten getirdiği süt mahremiyetinin önemi göz ardı edilmekte ve süt akrabalığının evlenmeye mâni bir durum olarak yer almaması gerektiği savunulmaktadır. Ayrıca raporda evliliğin sonlanmasını müteakiben çocuğun eşlerden herhangi birine teslim edilmesinin üzerinde durularak İslam hukukundaki hidâne müessesinin temel felsefesine ilişkin bir bilgi eksikliği de dikkatleri çekmektedir. Tüm bu sayılan gerekçelerle ilgili raporun İslam hukuku çerçevesinde ele alınması bir zorunluluk mesabesindedir. Bu tarihi belgede (Ara Rapor) İslam hukuku açısından eleştirilebilecek noktaların yanı sıra ilgili ilmi disiplinin zaviyesinden makul kabul edilebilecek birtakım öneriler de göze çarpmaktadır. Bahse konu noktalara makalemizin sınırlarını aşmamak adına yalnızca kısaca temas edilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Books on the topic "Aile Hukuku"

1

Akıntürk, Turgut. Aile hukuku. 4th ed. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1996.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Aydın, Âkif. İslâm-Osmanlı aile hukuku. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı, 1985.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Korkmaz, Ömer. Osmanlı aile hukuku: (18. yüzyıl Adana örneği). Akademisyen Kitabevi, 2018.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Korkmaz, Ömer. Osmanlı aile hukuku (18. yüzyıl Adana örneği). Akademisyen Kitabevi, 2018.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Köseoğlu, Bilal. Aile hukuku ve uygulaması: Bilimsel görüşler, yargı içtihatları. 2nd ed. Ekin Basın Yayın Dağıtım, 2011.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Cyprus (Turkish federated state, 1975-1983). Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi. Türk Cemaatı Istinaf Mahkemesi, 1960-1975 ile Yargıtay, Aile Hukuku kararları 1975-1991. s.n.], 1994.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Ballar, Suat. Yeni vakıflar hukuku: Aile vakıfları, çalıştırılanlara ve işçilere yardım vakıfları, dinsel vakıflar, kamuya yararlı vakıflar, sigorta vakıfları, sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakıfları, yükseköğretim vakıfları. Genel dağıtım, Bilimsel Yayımcılık ve Pazarlama Ltd. Şti., 1987.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Çeker, Orhan. Osmanlı hukuk-ı aile kararnâmesi. 5th ed. Mehir Vakfı Yayınları, 2017.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Osmanli Aile Hukuku. Klasik Yayinlari, 2017.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Aydos, Oguz Sadik. Pratik Medeni Hukuk: Baslangiç Hükümleri Kisiler Hukuku Aile Hukuku. Gazi Kitabevi, 2019.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Book chapters on the topic "Aile Hukuku"

1

Işık, Esra. "Evliliğin Toplumsal Boyutu ve Homogami Evlilik." In Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler - II. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub309.c1418.

Full text
Abstract:
Bireysel tercihlerin sonucu gibi görünse de evlilik bütünüyle toplumsal bir olgudur. Tarihsel süreçte pek çok değişkene bağlı olarak çeşitli biçimlerde ve çeşitli uygulamalarla şekillenen evlilik, aile kurumunun da temeli kabul edilir. Evlilik geçmişten bugüne insan varlığının sürdürülmesinin güvencesi olarak görülmüştür. Hukuki, dini ve toplumsal olarak kadın ve erkeğin birlikteliğinin onayı anlamına da gelen evlilik aynı zamanda akrabalık ilişkilerini de içeren çok yönlü bir süreçtir. Evlilik bağı ile kurulan ilişkiler bireyleri yeni bir akrabalık sistemine dâhil eder. Böylece evlilik bir anlamda yeni sosyal ittifakların oluşması demektir. Her toplumun kendine özgü sosyal ve kültürel değerleri içerisinde anlam kazanan evlilik bu yönüyle sadece kadın ve erkeğin yaşamını değil aynı zamanda toplumsal yapıyı de etkilemektedir. Bireylerin yetişkinliğe geçişinin de temel dinamiklerinden biri olarak görülen evlilik, yeni toplumsal rolleri ve sorumlulukları da beraberinde getirir. Kadın ve erkek birlikteliğinin aile kurumu aracılığı ile tanınması, evliliği toplumun sürdürülmesinde önemli bir konuma taşır. Günümüzde birçok tartışmanın da merkezinde yer alan bu olgu, değişen toplumsal koşulların ve dinamiklerin etkisi ile farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada da evliliğin toplumsal yönünden hareketle bir evlilik türü olan homogami evliliğe dair teorik bir çerçeve çizilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Aile Hukuku"

1

ÖZLÜ, Zeynel, and Enver DEMİR. "MİLLİ MÜCADELE SONRASINDA MİLLİ TARİH ŞUURU OLUŞTURMA ÇALIŞMALARINA BİR ÖRNEK: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN TARİH ÖĞRETMENİ MEHMED TEVFİK BEY’İN CİHAN HARBİNDE TÜRKLER VE MEZİYETLERİ ADLI ESERİ (1928)." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.93.

Full text
Abstract:
Milli Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasının ardından inkılâp hareketlerine girişen Mustafa Kemal Atatürk’ün bu yöndeki en önemli çalışmalarından biri Türk toplumunda milli tarih yazımı ve milli tarih şuuru oluşturma çabasıdır. Çalışmamızda Milli mücadele sonrasında “Türk Milli Şuuru” nu oluşturmak amacıyla Mehmed Tevfik Bey tarafından kaleme alınan 1928 tarihli “Cihan Harbinde Türkler ve Meziyetleri” adlı eser hakkında bilgi verilecektir. Türk Tarihini ve kültürünü, İslamiyet ve Türklerin İslam dinine girişleri, Türk meşhurları ve eserleri, Türklerin ilim, medeniyet, insaniyet ve İslamiyet’e yaptıkları hizmetler ve Türklerin meziyetleri başlıkları altında tanıtan eserde; Türklerin İlk vatanı olan Orta Asya yaylasının sınırları, İslamiyet öncesinde Türklerin Çin ve Bizans Devletleriyle olan ilişkileri, giyiniş tarzları, silahları, ekonomik faaliyetleri (tarım, hayvancılık, ticaret), servetleri, aile hayatları, hukuk kuralları, itikat ettikleri kuvvetler (toprak, ağaç, su, ateş ve demir), en çok sevdikleri renkler (Vatanısarı, mavi, kırmızı, kara ve beyaz), İslam dinini kabul etmeden önce benimsedikleri inanışlar (Zerdüştlük, Şamanizm, Budizm, Nasturilik, Mani ve Hristiyanlık), diğer medeniyetlerle olan münasebetleri, birçok kültür ve mezhepleri benimsemelerine rağmen asıl olan lisanları Türkçe’yi kullanmaları, yine Türk olmalarına rağmen Arapça ve Acemce dilinde eserler vermeleri ve ilgili dönemlerde yetiştirilen meşhurlar (Mevlana Celaleddin-i Rumi-Mesnevi, Buhari-Sahih-i Buhari, Farabi-Kitab’ül musiki, İmam Gazali-İhya’ul-ulum, Yakut el HamaviMu’cemu’l Buldan, AhmedYesevi- Divan-ı Hikmet vb.), destanları (Ergenekon ve Oğuz), dini merasimleri ve eğlence kültürleri (mersiye, kopuz ve sagu) hakkında bilgi vermektedir. “İslamiyet ve Türkler” başlığı altında; Hazreti Ömer devrinde Türk-Arap ilişkileri, Emeviler ve Abbasiler döneminde Türkler, Türklerin bu dönemde kurdukları devletler (Tolunoğulları, Memlukler, İhşitler, Eyyubiler, Gazneliler, Bulgarlar, Peçenekler, Selçuklular, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Osmanlılar) ve bu devletlerin meydana getirdikleri kültür eserleri, savaşları, yaptıkları meslekler (hattatlık, mücellitlik, müzehhiblik, silahçılık, saraçlık, dokumacılık, halıcılık, oymacılık, kakmacılık, çinicilik, mimarlık, askerlik, topçuluk, sedefçilik, çadırcılık, kılıç imali) hakkında bilgi verilmiştir. “Türklerin Hizmetleri” başlığı altında; Türklerin ilim, medeniyet, insaniyet ve İslamiyet’e yaptıkları önemli hizmetler (Abbasilerin bekasını taht-ı temine almaları, kavimler göçüne neden olmaları, hamaset ve şehametleriyle Çinlileri Çin Seddini yapmak zorunda bırakmaları, Avrupa’yı titreten Napolyon Bonapart’a ilk mağlubiyet acısını tattırmaları, muazzam toplar dökerek ve cihanı hayrette bırakacak bir şekilde gemileri karadan deryaya indirmek suretiyle İstanbul’u fethetmeleri, Bizans ordularını Marmara kıyılarına kadar sürüp Anadolu’da Türklüğü temelleştirmeleri, Avrupalı devletler tarafından istila edilmiş olan İstanbul’u ve Anavatanımız olan Anadolu’yu cihanı hayrette bırakacak surette kurtuluşa erdiren ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını bütün cihana tanıtmaları vb.) anlatılmıştır. Son olarak “Türklerin Meziyetleri” başlığı altında ise; Türk ırkının başarılarla dolu bir geçmişinin olduğu, Türk ırkının gelenek ve göreneklerinin özellikle lisanlarının ebedi olduğu, Türkler ‘in dünyanın her tarafına dağılmış olmaları (Çin, Sibirya, Hindistan, İran, Irak, El-Cezire, Kafkasya, Suriye, Filistin, Kostantiniyye, Arabistan, Yemen, Mısır, Kuzey Afrika, Avrupa, Baltık, Finlandiya, İngiliz adaları) ve Türk ırkının dünyada mevcut milletler arasında ilmi kuvvet itibariyle en yüksek bir mevkide olduğundan bahsedilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Reports on the topic "Aile Hukuku"

1

Gür, Necip Taha, Ahmet Sait Öner, Hüseyin Önal, Merve Akkuş Güvendi, and Talha Erdoğmuş. Aile Hukuku İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Edited by Hafsa Nur Engeloğlu. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, 2020. http://dx.doi.org/10.26414/pn017.

Full text
Abstract:
Aile Hukuku İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri Raporu, kamuoyu gündeminde sık sık yer alan ve aile yapısını etkileyen kanuni düzenlemelerin, spesifik ve çözüm odaklı ele alınması amacını taşımaktadır. Rapor bu çerçevede, aile hukukuna dair toplumsal rahatsızlıklara sebebiyet veren kanuni düzenlemelerin nedenlerini inceleyerek bu rahatsızlıkları giderici yahut azaltabilecek çözümleri kanun önerisi olarak sunma hedefi ile hazırlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!