To see the other types of publications on this topic, follow the link: Anahtar Kelimeler: Kur'ân.

Journal articles on the topic 'Anahtar Kelimeler: Kur'ân'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 47 journal articles for your research on the topic 'Anahtar Kelimeler: Kur'ân.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Bozdemir, Hatice Rahime, and Ali Rıza Gül. "Elçi İsa'dan Tanrı İsa'ya: Kur'ân-ı Kerim ve Kitâb-ı Mukaddes Işığında Bir İnceleme." Uluslararası Dorlion Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi (DASAD) 1, no. 2 (2023): 277–93. https://doi.org/10.5281/zenodo.10321491.

Full text
Abstract:
<em>Kutsal Kitap'ta</em> ve <em>Kur'&acirc;n-ı Kerim'de</em> benzer mesajlar, ortak isimler ve kavramlar bulunmaktadır. Onun dininin kendi perspektifiyle ayrıntılarına ilişkin bu kavram ve isimlere y&uuml;klenen anlamlarda ciddi boyutlarda farklılaşmalar g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Konu Hz. İsa ise tanrı ve peygamberlik tasavvurları karşı karşıya gelmekte hatta tamamen sınırsız inan&ccedil; ve kabuller bulunmaktadır. Makalenin d&uuml;zenli amacı, din&icirc; terminolojide yerleşmiş olan teslis inancını <em>Kit&acirc;b-ı Mukaddes</em> ve <em>Kur'&acirc;n-ı Kerim</em> metinleri &uuml;zerinden irdelemek ve teslise s&uuml;t&uuml;n&uuml; herhangi bir bulgunun olmadığını a&ccedil;ık ve net bir şekilde ortaya koymaktır. &Ccedil;alışmamızda <em>Kur'&acirc;n-ı Kerim</em> ve kanonik <em>İnciller'i</em> temel d&ouml;nemde ilk d&ouml;nemde <em>Kur'&acirc;n</em> tefsirlerinden ve <em>Kit&acirc;b-ı Mukaddes'in</em> diğer s&uuml;relerden de faydalandık. Bununla beraber g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde teslis anlayışının &ccedil;er&ccedil;eveleri Hz. İsa algısının gelmiş olduğu noktayı netleştirmek yerine, Hıristiyan mezheplerinin T&uuml;rkiye'deki &ouml;nde gelen gelen bazı din adamları ile teslis ve Hz. İsa hakkında toplantılar yaptık ve bakımlarla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Yaptığımız araştırmanın sonucu <em>Kit&acirc;b-ı Mukaddes'in</em> hi&ccedil;bir yerinde testlis inancının a&ccedil;ık bir bi&ccedil;imsel varlığı, Hz. İsa'nın, &uuml;&ccedil;l&uuml; tanrı inancının bir par&ccedil;ası olarak s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesinin Hıristiyanlık i&ccedil;erisinde takip edilmesiyle, Kur'&acirc;n'da da bu inancın eleştirildiği kanaatine ulaşıldı. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong><em> </em> Tefsir, İsa, Havariler, İlk D&ouml;nem Hıristiyanlığı, Teslis.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Bedir, Lokman. "Dünya Hayatının Oyun ve Oyalanmadan İbaret Olup Olmadığı ile ilgili Âyetlerin Müşkil'ül-Kur'ân Bağlamında Yorumlanması." Genç Mütefekkirler Dergisi 5, no. 2 (2024): 273–90. https://doi.org/10.5281/zenodo.12598480.

Full text
Abstract:
Hz. &Acirc;dem ile başlayan insanlık; hayatın ne olduğunu, d&uuml;nyaya nereden geldiğini, d&uuml;nya hayatından sonra nereye gideceğini, d&uuml;nyada bulunuş nedenini anlamlandırmada vahye muhta&ccedil; olmuş ve her t&uuml;rl&uuml; soru ve sorunlarını vahyin ışığında &ccedil;&ouml;z&uuml;mlemeye &ccedil;alışmıştır. İlk insan ve ilk peygamber ile başlayan vahyin son halkasını Kur&rsquo;an-ı Kerim oluşturmuştur. Kur&rsquo;an-ı Kerim, n&uuml;zul&uuml;nden g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze değin araştırma ve incelemeye tabi tutulmuş ilahi bir kitaptır. Zira Kur&rsquo;an&rsquo;da, d&uuml;nya ve &acirc;hiret hayatının tamamı ana hatlarıyla ele alınmıştır. Hayat; detayları, soruları ve sorunları i&ccedil;ermektedir. Bunlar ger&ccedil;ek manada ancak Kur&rsquo;an ve Hz. Peygamberin rehberliğinde &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenebilir. Hz. Peygamberin ardından zaman i&ccedil;erisinde Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;i telaffuz ve anlam y&ouml;n&uuml; ile ele alan ilimler oluşmuştur ki bu ilimlere Ul&ucirc;mu&rsquo;l-Kur&rsquo;an denir. Bu ilmler arasında sayılan m&uuml;şkil&uuml;&rsquo;l-Kur&rsquo;an ilmi ilk bakıldığında birbirine muhalif gibi g&ouml;r&uuml;nen ayetleri konu etmektedir. Bu &ccedil;alışmada sema ve yery&uuml;z&uuml;n&uuml;n sebepsiz yaratılmadığını konu edinen ayetler ile d&uuml;nya hayatının oyun ve oyalanmadan ibaret olduğunu bildiren ayetleri incelemeyi esas aldık. Netice itibariyle g&ouml;rd&uuml;k ki, ilgili &acirc;yetler d&uuml;nyanın ve d&uuml;nya hayatının farklı y&ouml;nlerini ele almakta ve meseleye kimin a&ccedil;ısından bakıldığına ve bağlamına g&ouml;re anlam kazanmakta olup birbirine zıtlık arz etmemektedirler. <strong>Anahtar Kelimeler: </strong>Kur&rsquo;&acirc;n, Tefsir, Ul&ucirc;mu&rsquo;l-Kur&rsquo;an, M&uuml;şkil&uuml;&rsquo;l-Kur&rsquo;an, Bağlam, D&uuml;nya Hayatı.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

KÖSEN, Cumali, and Mansur KOÇİNKAĞ. "Fahreddîn er-Râzî'nin Halku'l-Kur'ân Risâlesinin Kelâmullâh Tartışması Bağlamında İncelenmesi ve Değerlendirilmesi." Theosophia, no. 9 (December 26, 2024): 91–111. https://doi.org/10.5281/zenodo.14558184.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;z: </strong>Kel&acirc;mull&acirc;h meselesi, hicr&icirc; ikinci asrın başlarından itibaren m&uuml;sl&uuml;man araştırmacıların g&uuml;ndemini meşgul eden en temel meselelerden biri olup Kel&acirc;m ilminin de bu tartışmadan hareketle isimlendirildiği kabul edilir. Kel&acirc;mull&acirc;h tartışması ilk etapta ilm&icirc; şekilde zuh&ucirc;r etse de mihne s&uuml;reciyle beraber siyas&icirc; ve politik bir tartışmaya d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş, &acirc;limler bu s&uuml;re&ccedil;ten olumsuz etkilenmiş ve zamanla devletle başlatılan bu s&uuml;re&ccedil; bizzat siyas&icirc; otorite tarafından sonlandırılmıştır. Ancak bu tartışmanın izd&uuml;ş&uuml;m&uuml; tarih boyunca canlılığını devam ettirmiştir. Kel&acirc;mull&acirc;h tartışmasının en kilit noktası &ldquo;kel&acirc;m&rdquo; kavramını nasıl tarif edeceğinizle ilgilidir. İlk etapta kel&acirc;m, anlamlı bir yargı oluşturan ifade ve lafızlar hakkında kullanıldığı i&ccedil;in tartışma da bu bağlamda neşvunema bulmuştur. Fakat ses ve harflerin Allah&rsquo;a nispeti ciddi teolojik tartışmalara neden olacağından &ouml;t&uuml;r&uuml; Mutezile, kel&acirc;mı bir sıfat olarak değil de Allah&rsquo;ın cisimde yarattığı bir fiil olarak değerlendirmiştir. Bu saikle kel&acirc;mull&acirc;hın kad&icirc;m değil mahl&ucirc;k ve h&acirc;dis olduğunu savunmuştur. Bu d&uuml;ş&uuml;ncenin tam karşı kampında Ahmed b. Hanbel gibi bazı muhaddisler yer almıştır. Onlar, kel&acirc;mull&acirc;hı ses ve harflerden m&uuml;rekkep kabul etmekle beraber akl&icirc; arg&uuml;manlarla meseleyi temellendirememişlerdir. İbn K&uuml;ll&acirc;b gibi bazı &acirc;limler ise sentezci bir yaklaşımla kel&acirc;mı; nefs&icirc; ve lafz&icirc; diye ikiye ayırmış, nefs&icirc; olanı Allah&rsquo;ın sıfatı addedip kad&icirc;m kabul ederken lafz&icirc; olanı Mutezile gibi h&acirc;dis olarak nitelemişlerdir. Eşar&icirc; ve M&acirc;tur&icirc;d&icirc; ekol&uuml; de bu yaklaşımı daha rasyonel ve makul g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;nden aynı d&uuml;ş&uuml;nceyi geliştirmiş ve nihayetinde hem Allah&rsquo;ın kel&acirc;m diye bir sıfatı olduğunu hem de Mutezile tarafından dile getirilen itirazlara cevap vermeye odaklanmıştır. Eşar&icirc; ekol&uuml;ne mensup R&acirc;z&icirc; de araştırmamıza konu olan bu ris&acirc;lesinde kel&acirc;mull&acirc;h tartışmasını Eşar&icirc; ve Mutezile ekolleri bağlamında ele alıp incelemiştir. <strong>Anahtar Kelimeler</strong>: Kel&acirc;m, Eşar&icirc;ler, Mutezile, Kel&acirc;mull&acirc;h, Halku&rsquo;l-Kur&rsquo;&acirc;n, R&acirc;z&icirc;.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

GÖKDEMİR. "HİCRÎ İLK BEŞ ASIRDA ENDÜLÜS'TE KIRAAT İLMİNİN DURUMU." Dicle İlahiyat Dergisi XIX, no. 2 (2019): 160–77. https://doi.org/10.5281/zenodo.3515108.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;ZET</strong> Makalede hicr&icirc; ilk beş asırda End&uuml;l&uuml;s&rsquo;te kıraat ilminin durumundan bahsedilmiştir. Araştırmada ele alınan konu başlıkları ise sırasıyla &ldquo;End&uuml;l&uuml;s&rsquo;te kıraat ilminin durumu&rdquo;, &ldquo;End&uuml;l&uuml;s&rsquo;e kıraat ilminin gelişi&rdquo;, &ldquo;End&uuml;l&uuml;s&rsquo;te kıraat ilmine dair oluşan birikim&rdquo;, &ldquo;End&uuml;l&uuml;s&rsquo;te kırat ilmine verilen &ouml;nem&rdquo; ile &ldquo;End&uuml;l&uuml;s&rsquo;teki başlıca kıraat eğitim merkezleri&rdquo;dir. Araştırmada End&uuml;l&uuml;s&rsquo;te kıraat ilminin durumu ele alınırken verilerin hicr&icirc; ilk beş asırla sınırlı tutulmasına &ouml;zen g&ouml;sterilmiştir. Ayrıca daha &ouml;nce konuyla ilgili yapılmış &ccedil;alışmalar bağlamında tekrara d&uuml;şmemek i&ccedil;in; sunulan malumat ile konunun ele alınması a&ccedil;ısından, orijinaliteye olabildiğince riayet edilmiştir. İncelemenin amacı yaklaşık beş asır kıraat sahasında etkili olan ve hali hazırda da d&uuml;nyada uygulanan kıraat eğitim metotlarından kır&acirc;&acirc;t-i seb&lsquo;anın şekillendiği coğrafyadaki kıraat ilminin durumunu ortaya koymaktır. Araştırmadaki bir diğer ama&ccedil; ise End&uuml;l&uuml;s&rsquo;teki kıraat ilim merkezlerini ve bu b&ouml;lgede oluşan birikimin tesirlerini a&ccedil;ığa &ccedil;ıkarmaktır. <strong>THE STATUS OF THE <em>QIRAAT</em> IN THE FIRST FIVE HIJRI CENTURIES IN ANDALUSIA</strong> <strong>ABSTRACT</strong> In the article, the status of Quran recitation in the first five hijri centuries.in Andalusia was mentioned. The topics covered in the research are the situation of Quran recitation in Andalusia, the emergence of Quran recitation in Andalusia, accumulation of knowledge of Qıraat in Andalusia, the importance given to Quran recitation in Andalusia and major Qıraat education centers in Andalusia. In the study, while the situation of Quran recitation in Andalusia was taken care of, the data was limited to the first five centuries. Furthermore, in order to avoid repetition in the context of previous studies, the originality has been complied with as much as possible in terms of handling the subject matter with the information presented. The aim of this study is to reveal the status of Qıraat in the area where the <em>Qıraat-i seb&rsquo;a</em> was shaped, which is a Qıraat education method that was effective in Qıraat for five centuries and applied in the world. Another aim of the study is to reveal the knowledge of the Qıraat centers in Andalusia and the effects of the accumulation in this region.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ALSALAYMEH, Rana, and BÜSRA OZDEMIR. "The Impact of the Great Earthquake, the Disaster of the Century in 2023, on the Religious Tendencies of the Academic Community in Turkish Universities: A Quranic and Philosophical Analysis." GENÇ MÜTEFEKKİRLER DERGİSİ 5, no. 4 (2024): 944–1042. https://doi.org/10.5281/zenodo.14289368.

Full text
Abstract:
Bu &ccedil;alışma, T&uuml;rkiye&rsquo;nin g&uuml;neyinde meydana gelen b&uuml;y&uuml;k depremler sonrasında deprem ve doğal afetlerin etkilerini bilimsel, İslami, felsefi ve Kur'ani bir yaklaşımla ele alan kapsamlı bir incelemedir. Amacı, T&uuml;rk &uuml;niversitelerindeki eğitim personelinin psikolojik durumlarını değerlendirmek ve bu t&uuml;r felaketlerin toplum ve birey &uuml;zerindeki etkilerini azaltmada dinin, felsefenin ve bilimsel perspektiflerin nasıl bir araya getirilebileceğini irdelemektir. &Ccedil;alışma, &ouml;zellikle Gaziantep ve Maraş'ta yaşanan depremlerin ardından, eğitim camiasının yaşadığı derin psikolojik yansımaları anlamak &uuml;zere, hem bilimsel analiz y&ouml;ntemleri hem de İslami ve Kur'ani kaynaklardan yararlanarak kapsamlı bir &ccedil;er&ccedil;eve sunmaktadır. Anket &ccedil;alışması, katılımcıların olayları dini, kaderci, felsefi ve kozmik d&uuml;zen perspektifinden nasıl algıladıklarını ortaya koymakta, bunun yanı sıra Kur'an'a dayalı bakış a&ccedil;ılarıyla psikolojik sıkıntıları hafifletme y&ouml;ntemlerini araştırmaktadır. Bulgular, depremlerin Tanrı&rsquo;nın kudretinin ve ilahi d&uuml;zenin bir yansıması olarak g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, aynı zamanda bireylerin ruhsal dayanıklılıklarını sınayan bir imtihan ve inan&ccedil;larını g&uuml;&ccedil;lendirme vesilesi olarak algılandığını g&ouml;stermektedir. Bu bağlamda &ccedil;alışma, Kur'an&rsquo;ın &ouml;ğretileri ve felsefi yaklaşımlar ışığında psikolojik rahatlama ve anlamlandırma yollarını sunarak hem bilimsel hem de ilahi perspektiflerin i&ccedil; i&ccedil;e ge&ccedil;tiği bir analiz ortaya koymaktadır. <strong>Anahtar Kelimeler<em>:&nbsp;</em></strong>Deprem ve Doğal Afetler, Psikolojik Etkiler, Kur'ani Perspektif, Felsefi Yaklaşım, Bilimsel ve İslami Analiz <strong>&nbsp;</strong>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

SAYLIK. "KUR'AN DA DEPREMLE HELÂK EDİLEN KAVİMLER." Dicle İlahiyat Dergisi XIX, no. 2 (2019): 137–59. https://doi.org/10.5281/zenodo.3515021.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;ZET</strong> Bu araştırmada, Kur&rsquo;an&rsquo;da deprem ile hel&acirc;k edilen kavimlerin incelenmesi ama&ccedil;lanmıştır. Bu konu, bazı &ccedil;alışmalarda kısmen işlenmiş olmasına rağmen, konu ile ilgili m&uuml;stakil bir bilimsel &ccedil;alışmaya rastlanmamıştır. Bu araştırma, kuranda deprem ile ilgili ayetleri, ilgili kavramları, kavimlerin hel&acirc;k nedenleri gibi unsurları ortaya koyması a&ccedil;ısından &ouml;nemlidir. Bu araştırmanın y&ouml;nteminde, &ouml;ncelikle Kur&rsquo;an&rsquo;da deprem ile ilgili ayetler ve deprem kavramı ile ilişkili kavramlar belirlenerek, temel tefsir ve tarih kaynakları ile birlikte coğrafya ilminden istifade edilmiştir. Kur&rsquo;an&rsquo;da ge&ccedil;en Recfe, R&acirc;&ccedil;ife, Racce, R&acirc;dife, Zelzele, Dekk, Tem&icirc;de, Siccil, Temur ve Hasf gibi kavramların deprem ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Fakat bu kavramlardan &ldquo;Siccil&rdquo; sadece kavimlerin hel&acirc;ki i&ccedil;in; &ldquo;tem&icirc;de&rdquo; tabiatın doğal dengesi i&ccedil;in kullanılırken &ldquo;zelzele&rdquo; ve &ldquo;Dekk&rdquo; sadece kıyametin kopuşunda kullanılmaktadır. Diğer kavramlar hem kavimlerin helaki i&ccedil;in hem de kıyametin kopuşundan bahsedilirken kullanılmaktadır. Kur&rsquo;an&rsquo;da deprem ile helak edilen kavimler olarak; Sem&ucirc;d, Lut, Medyen, Res, ve K&acirc;r&ucirc;n kavimleri olduğu tespit edilerek, bu kavimlerin hel&acirc;kı, ilgili kavramlar ve ayetler ışığında incelenmiştir. <strong>EARTHQUAKE DESTROYED COMMUNITIES IN THE QUR&#39;AN</strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; <strong>ABSTRACT</strong> &nbsp;In this study, tribes destroyed by the earthquake in the Qur&#39;an are investigated. Although few studies partially assessed this topic, to our knowledge there is not a specific study which elaborates tribes destroyed by earthquakes in the Qur&rsquo;an. As the detarmination of tribes destroyed by earthquakes in the Qur&rsquo;an, related verses and concepts remain unexplored in a detailed manner, It is important to investigate this for providing resouses for future tafseer and history studies. With this aim, firstly, the verses which directly associated with the earthquake and the concepts that refers to earthquakes in these verses have been determined and discussed based on main tafseer, history and geopraphy raseources. Following by that, the tribes which are the subject matter of the earthquake were identified and assesed one by one based on tafseer and history reseources. The identified concepts in the Qur&#39;an about the earthquake are as follows; Recfe, R&acirc;cife, Racce, r&acirc;dife, Zelzele, Dekk, Tem&icirc;de, Siccil, Temur and Hasf. But these concepts ler &ldquo;siccil&rdquo; used in the destruction of tribes;While some of these concepts are used for describing natural events such as &ldquo;tem&icirc;de&rdquo; and occurence of doomsday such as &ldquo;Zelzele&rdquo; and ve &ldquo;Dekk&rdquo; the other concepts are used to describe indicence related to destruction of the tribes. natural. It was concluded that there are several tribes destryed by earthquakes, and the concepts used for describing those incidences may differ.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Abdullah, Servet YILMAZ. "Kur'an ve Hadisler Işığında İnsaniyet Mefhumu." Academic Knowledge 4 (1) (June 27, 2021): 53–113. https://doi.org/10.5281/zenodo.5035141.

Full text
Abstract:
<em>Bu makalede, Kur&rsquo;an ve S&uuml;nnet bilgileri ışığında &ldquo;İnsaniyet&rdquo; mefhumu yeniden yapılandırılmaktadır. İnsaniyet mefhumu, bug&uuml;n bir&ccedil;ok sahada kullanılmaktadır, ancak bu kullanımların bir&ccedil;oğunda anlam darlığı, anlam değişikliği ve anlam kayması g&ouml;r&uuml;lebilmektedir. Araştırmamızda başta Kur&rsquo;an ve temel Hadis kaynaklarında insaniyet kelimesiyle eş anlamlı, yakın anlamlı ve zıt anlamlı kelimeler se&ccedil;ilerek, bir anlam &ccedil;er&ccedil;evesi oluşturulmaktadır. Aynı şekilde; insanlık tarihi, Cahiliye d&ouml;nemi, Osmanlı&rsquo;nın son d&ouml;nemi ve g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde insaniyet kavramın kullanımı tahlil ve tetkik edilerek, &ccedil;ıkarımlar yapılmaktadır. İnsaniyet kavramının doğumuna sebep olan Batı menşe&rsquo;li başta &lsquo;H&uuml;manizm&rsquo; ve benzeri kavramlar, insaniyet kavramını tam karşılamadığı g&ouml;r&uuml;lmektedir. İnsaniyet, insanla doğrudan ilgili, İslam&rsquo;da aynı şekilde insanla doğrudan ilgili olduğundan bu kavram İslam a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;neme sahiptir. Burada, insanın doğru tanımlanmasında &ldquo;İnsaniyet&rdquo; kavramının anahtar rol&uuml; g&ouml;r&uuml;lmektedir. Aynı şekilde Kur&rsquo;an ve S&uuml;nnet verileriyle yapılandırılan insaniyet kavramı, İslam&rsquo;ın maksat ve programıyla b&uuml;y&uuml;k bir benzerlik sergilediği g&ouml;r&uuml;lmektedir. Sonu&ccedil; olarak &ldquo;İnsaniyet&rdquo; kavramının yeniden yapılandırılması ile bir&ccedil;ok sahada olumlu etki ve sonu&ccedil;lar doğuracağı &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmektedir.</em>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

ÖKSÜZ, Ali Haydar. "Kur'an Tilâvetinde Yaygın Hatalar: Duhâ ve Hümeze Arasındaki Sûrelere Dair Bir İnceleme." Theosophia, no. 9 (December 26, 2024): 53–75. https://doi.org/10.5281/zenodo.14558144.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;z: </strong>Her metnin kendine has &ouml;zellikleri olduğu gibi Kur&rsquo;&acirc;n&rsquo;ın da kendine &ouml;zg&uuml; okuyuş &ouml;zellikleri ve kuralları bulunmaktadır. &Ouml;zellikle tecvidle alakalı kuralların bilinmesi, til&acirc;vette uygulanması ve bu sayede Kur&rsquo;an tilavetinin doğru bir şekilde yapılması kıraat disiplini a&ccedil;ısından &ouml;nemlidir. Bu &ouml;nemin hakkını veremeyen kişi kıraatini hatadan koruyamayarak lahn olarak adlandırılan hatalı okuyuşa d&uuml;şm&uuml;ş olacaktır. Bu &ccedil;alışma, Kur&rsquo;an okuma esnasında yaygın olarak yapılan hataların &ccedil;eşitlerinin ve hata yapılan kelimelerin neler olduğunun tespitine y&ouml;neliktir. B&uuml;t&uuml;n s&ucirc;relerin burada ele alınması makale boyutunu aşacak uzunlukta bir &ccedil;alışma olacağından dolayı, &ouml;zellikle Kur&rsquo;an okumayı yeni &ouml;ğrenen kişiler tarafından &ouml;ncelikli olarak &ouml;ğrenilen Duh&acirc; ve H&uuml;meze arasındaki s&ucirc;relerde yapılan yaygın hatalar incelenmeye &ccedil;alışılmıştır.&nbsp; Bu s&ucirc;reler kurslarda, imam hatip okullarında, ilahiyat ve isl&acirc;m&icirc; ilimler fak&uuml;ltelerinde &ouml;ncelikli ezberlenen ve okunan s&ucirc;relerden olduğu i&ccedil;in &ouml;nemlidir. Bu s&ucirc;relerin hatasız bir şekilde okunması, Kur'an'ın diğer s&ucirc;relerinin de hatasız olarak okunması konusunda kişiyi deneyimli kılacaktır. &Ouml;zellikle bu hataların okuyucunun dikkatsizliğinden veya kuralları iyi bilmemesinden kaynaklandığı ortaya &ccedil;ıkmaktadır. Bu t&uuml;r hataların giderilmesi i&ccedil;in ise &ouml;ncelikle kişi Kur&rsquo;an okurken t&uuml;m dikkatini kıraatine vermelidir. Daha sonra hataya d&uuml;şmemek i&ccedil;in tecvid kurallarının iyi bilinmesi ve okuyuşta uygulanması gereklidir. &Ouml;zellikle ihf&acirc;, izh&acirc;r gibi kuralların doğru uygulanma şeklinin de Kur&rsquo;an ve kıraat alanında uzman kişilerden mutlaka uygulamalı bir şekilde talim edilmesi gerekmektedir. &Ccedil;alışmada belirtilen hatalar, bilhassa y&uuml;ksek&ouml;ğretim kurumundaki Kur&rsquo;&acirc;n&rsquo;ı Ker&icirc;m derslerinde &ouml;ğrencilerin yaygın olarak yaptığı okuyuş hatalarıdır. Derslerde karşılaşılan hatalı okunan yerler &ccedil;alışma i&ccedil;erisinde g&ouml;sterilmeye &ccedil;alışılmıştır. Bu bağlamda, &ccedil;alışmamızda detayları verilen yaygın okuma hatalarının sebeplerinin bilinmesi ve bu sayede okuyucunun hatalardan uzak tutulmasının sağlanması, sağlıklı bir kıraatin başarılabilmesi a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşımaktadır. <strong>Anahtar Kelimeler</strong>: Kıraat, Kur&rsquo;an, Tecvid, Lahn, Duh&acirc;-H&uuml;meze.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

EL, HAFIDI Moulay el Hassan. "Peygamberlerin Kur'an-ı Kerim'deki Dualarının Edebi Özellikleri." GENÇ MÜTEFEKKİRLER DERGİSİ 5, no. 2 (2024): 580–601. https://doi.org/10.5281/zenodo.12598549.

Full text
Abstract:
Peygamberler (sav) g&ouml;nderildiğinde Allah (cc) onları mucizelerle desteklemiş ve onlara misyonlarını yerine getirebilmeleri i&ccedil;in dua silahını ilham etmiştir. Kavimlerine hidayet, d&uuml;şmanlarına karşı zafer ve diğer ama&ccedil;lar i&ccedil;in her şartta Cenab-ı Hakk&rsquo;a nasıl dua edileceğini bize &ouml;ğretmek i&ccedil;in iyi g&uuml;nde de, k&ouml;t&uuml; g&uuml;nde de Cenab-ı Hakk&rsquo;a dua etme ihtiyacı duymuşlardır. Onların (sav) duaları bizim i&ccedil;in kendilerinden nasıl faydalanmamız, Y&uuml;ce Rabbimiz ile nasıl muamelede bulunacağımız, onların, Allah (cc) huzurunda nasıl durup O&rsquo;na dua ederek teslim olduklarını &ouml;ğrenmemiz i&ccedil;in bir fırsat olmuştur. Dua, t&uuml;r&uuml;ne ve ihtiyacına g&ouml;re değişen pek &ccedil;ok farklı şekilde ortaya &ccedil;ıkmıştır. Bu araştırmada, duanın bazı usullerini ve onlardan dilsel ve yorumsal olarak neler &ouml;ğrenilebileceği ele alınmıştır. Duada takd&icirc;min bir anlamı vardır, te&rsquo;h&icirc;rin bir faydası vardır, marife kılınan şeylerden h&uuml;k&uuml;mler &ccedil;ıkarılır, nekire olanlardan da faydalar elde edilir. Bu şekilde duanın bir&ccedil;ok hikmeti vardır. B&uuml;t&uuml;n bunların amacı, edebiyat camiasının uzun s&uuml;redir g&ouml;zden ka&ccedil;ırdığı bir sonucu kanıtlamaktır. O da bu nesir t&uuml;r&uuml;n&uuml;n edebiyat alanına d&acirc;hil edilmesi gerektiğidir. İlgin&ccedil; &uuml;sluplara sahip zengin bir edebi t&uuml;r olduğunu kabul etmekten ka&ccedil;ış yoktur. İster iyi ve dakik ifade gibi edeb&icirc; olsun, ister takd&icirc;m, te&rsquo;h&icirc;r, ta&lsquo;r&icirc;f, tenk&icirc;r, umum, ibh&acirc;m &uuml;slupları gibi retorik olsun g&ouml;zden ka&ccedil;ırılmamalıdır. <strong>Anahtar kelimeler</strong>: Arap Dili, Dua, peygamberler, &uuml;slup, Takdim ve tehir, Tarif ve tenkir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Yiğit, Eyüp. "Kur’an’da Firavun Ailesine Mensup İmanını Gizleyen Şahıs ve Onun Dilinden Aktarılan İlahi Hakikatler." İdrak Dini Araştırmalar Dergisi 4, no. 2 (2024): 377–91. https://doi.org/10.62297/idrak.1491906.

Full text
Abstract:
Kur’ân-ı Kerim Hz. Musa’nın bir öldürme olayına karışması ve akabinde gerçekleşen bir kısım olaylar zincirinden bahsetmektedir. Kur’ân bu olayla ilgili âyetlerde Firavun ve adamları Hz. Musa’nın bu öldürme durumundan dolayı infaz cezasını görüşürken, durumun vahametini ve ciddiyetini idrak edip Hz. Musa’yı durumdan haberdar eden mümin bir şahsı zikretmektedir. Kur’ân-ı Kerim de iki Mekkî sûrede yer alan bir kısım âyetlerde bu şahsın Firavun ve adamlarına, Hz. Musa’nın getirdiği hakikatleri yüksek perdeden dillendirdiği görülmektedir. Biz bu çalışmada söz konusu şahsın kimliği, kişiliği ve ismi üzerindeki görüşleri irdelemeye çalışacağız. Konu ile ilgili alan yazına bakıldığında şahsın tevhid mücadelesi ile ilgili yeterli çalışmaların yapılmadığı, az sayıda yapılan çalışmalarında konuyu bütüncül bir şekilde ele almadıkları müşahede edilmiştir. Daha önce bu konu ekseninde “Firavun Zulmüne Karşı Bireysel İnisiyatif” adlı bir makale ve vaaz türü bazı çalışmalar söz konusudur. Bu çalışmalar da ismi geçen şahsın Firavun zulmüne karşı verdiği mücadele yönü ön planda tutularak ve belli başlı bazı ayetlerin tahlil edilmesi ile iktifa edildiği görülmektedir. Biz bu çalışmamızda ise Kur’ân’da konu hakkında zikredilen ayetlerin tamamını ele alarak, Hz. Musa aleyhine verilen ölüm emrinin ona ulaştırılması, bu haberi getiren kişinin kimliği ve kişiliği ile alakalı bilgileri aktarmaya çalışacağız. Bu şahsın sözlerinden ve konuşma üslubundan ilâhî vahye en ince ayrıntısına kadar vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Kanaatimizce bu kişinin hem sözleri hem de muarızlarıyla mücadele yöntemi peygamberlerin mücadele tarzına benzemektedir. Kavminin ilâhî çağrıya menfi karşılık vermesi neticesinde önceki kavimlerin başına gelen belâ ve musibetlerin bir benzerinin onların da başına geleceğini haber vermektedir. Kavmini davet ettiği hakikatler ile kavminin onu davet ettiği inanç sistemlerini karşılaştırarak muhataplarına doğru yolu göstermeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Neticede hiçbir baskıya boyun eğmeyip imanını açığa vurduğu ve Hz. Musa ile beraber düşmanlarla mücadele ettiği görülmektedir. Biz bu çalışmamızda düşmanlarının hilelerinden kurtulan bu şahsiyetin tebliğ mücadelesini Kur’ân âyetleri ışığında irdelemeye gayret göstereceğiz. Anahtar Kelimeler: Tefsir, Hz. Musa, Mümin Şahıs, Firavun, Çağrı.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

İMAMOĞLU, İbrahim Hakkı. "Baal Kelimesinin Semantik Geçmişi ve Kur’ân’daki Yahudi Kıssalarına Dair Teklifler." Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR] 7, no. 4 (2022): 1052–79. http://dx.doi.org/10.30622/tarr.1196428.

Full text
Abstract:
Baal, Tevrat’ta birçok yerde anlatılan Mezopotamya mitolojilerinde geçen paganist efsanesi olup, Kur’ân’da farklı formlarında karşılık bulmuş bir kelimedir. Kur’ân’ın mesajını üzerine inşâ ettiği kelime rezervinde yer almış ve aile hukukunu içeren âyetlerdeki anahtar kavramlar arasındadır. Saffat 125. âyeti, Hûd 72. âyeti olmak üzere Mekkî; Nisâ 128. âyeti, Nûr suresi 31. âyeti ve Bakara sûresi 228. âyeti olmak üzere Medenî âyetlerde geçmektedir. Bu âyetlerden Saffat suresi 125. âyette İsrailoğullarının inançlarındaki paganist bir kültün adı, diğer âyetlerde eş/koca anlamındadır. Bu şekilde put-koca eşleştirilmesini çağrıştıracak bir kullanım, müşkilu’l-Kur’ân’ın konusudur. Hem bir putun adı hem de aile hukuku içerisinde yer alan eş/koca olması aynı Sami dil ailesine ait olmasıyla ve dolayısıyla linguistik bir geçişle açıklanabilir. Semantik olarak eş, koca, efendi, yağmur yağmayan yer, bir hurma cinsinin ismi anlamlarında İslâm’dan önce cahiliye dönemi şiirlerinde geçen Baal, müşterek lafız kabul edilmiştir. Bütün Mezopotamya’da, Petra’da ve Mısır panteonlarındaki mitolojik kültü içinde yer alan Baal, antik tarım toplumlarında bulunmaktadır. Yağmur yağdıran, suyu kontrol eden, rüzgârın efendisi, kızdığında kuraklık veren bir imgedir. Simgesi yine tarım toplumlarında önemi büyük sığır/öküzdür. Vahyin nazil olduğu Mekke ve Medine bir tarım toplumu değildir. Bu sebepten Arabistan çöllerindeki paganist imgelerden birisi değildir. Bu sebeple Kur’ân, Sami kavimlerini kasıp kavuran Baal imgesini tevhidin karşısında doğrudan bir konu edinmemiştir. Buna karşın Baal kültü ve onun simgesi boğa, Tevrat’ta kendine geniş yer bulmuş tevhit inancının karşısındaki en büyük sorundur. Bunun sebebini İbrânilerin Mezapotamya’da yaptıkları yolculuklarında aramak gerekir. Kur’ân’da İsrailoğullarının kıssalarında bahsi geçen (الْعِجْلَ) I’cl, (بَقَرَةٌ) Bakara ve Hıtta (حِطَّةٌ) gibi kelimelerle semiyolojik bir ilgi söz konusudur. Tarihi arka planda İsrailoğullarının imtihanları Baal’e işaret etmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

Özer, Reşit. "Kur'ân'ı Kerîm'de İletişim Ahlâkı." Genç Mütefekkirler Dergisi 6, no. 1 (2025): 213–37. https://doi.org/10.5281/zenodo.14995688.

Full text
Abstract:
Kur&rsquo;&acirc;n&rsquo;ı Ker&icirc;m&rsquo;in iletişim ahl&acirc;kına verdiği &ouml;nem, bireylerin hem manev&icirc; hem de sosyal yaşamlarında huzur ve d&uuml;zenin temini i&ccedil;in kritik bir rol oynar. Kur&rsquo;an&rsquo;daki bu &ouml;ğ&uuml;tler, sadece bireysel d&uuml;zeyde değil toplumsal yapının korunması ve g&uuml;&ccedil;lenmesi i&ccedil;in de evrensel bir rehber niteliğindedir. Kur'an&rsquo;ın sunduğu iletişim ahl&acirc;kı ilkeleri arasında; <strong>doğru s&ouml;z</strong><strong>, </strong><strong>d&uuml;r&uuml;stl&uuml;k</strong><strong>, </strong><strong>adalet</strong><strong>, </strong><strong>nezaket</strong><strong>, </strong><strong>sabır</strong> ve<strong> </strong><strong>yapıcı bir tutum</strong> &ouml;ne &ccedil;ıkar. Bu ilkeler, hem bireysel huzurun hem de toplumsal barışın temelini oluşturur. Doğru s&ouml;zl&uuml; ve nazik bir iletişim dili, insanlar arasında g&uuml;ven duygusunu artırırken yanlış bilgi, dedikodu ve iftira gibi olumsuz davranışlar ise g&uuml;ven ve toplumsal huzuru zedeler. İletişimde <strong>adalet</strong><strong> </strong>ve<strong> </strong><strong>empati/duygudaşlık</strong><strong>,</strong> muhatabın duygularına ve haklarına saygı g&ouml;stermeyi i&ccedil;erirken, sabır ve &ouml;fkeyi kontrol etme erdemi, &nbsp;&ccedil;atışmaları &ouml;nler ve daha yapıcı bir yaklaşım benimsemeyi sağlar<strong>. </strong><strong>G&uuml;zel &uuml;slup</strong> ile konuşmak ve insanlara değer vermek, toplumsal bağların g&uuml;&ccedil;lenmesine katkıda bulunur. Kur&rsquo;&acirc;n&rsquo;ı Ker&icirc;m&rsquo;in iletişim ahl&acirc;kına ilişkin &ouml;ğretileri, her &ccedil;ağda ge&ccedil;erli olan evrensel değerlerdir. Bu ilkeler, bireylerin Allah ile ilişkilerini sağlamlaştırdığı gibi, toplumların da huzurlu ve g&uuml;venli bir yapıya kavuşmasına vesile olur. Kur&rsquo;an&rsquo;ın rehberliğinde, insanlar arasındaki ilişkiler sağlıklı, yapıcı ve faydalı bir niteliğe b&uuml;r&uuml;n&uuml;r; b&ouml;ylelikle bireysel ve toplumsal barış temin edilir. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong> Tefsir, Kur&rsquo;an, İletişim, Ahl&acirc;k, Nezaket.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

Ayşe, Demiröz, and Altunsu Sönmez Özlem. "Ebeveyn Tutumlarının Orta Okul Öğrencilerinde Zorbalık Yapma ve Zorbalığa Maruz Kalmaya Etkisi." SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL 10, no. 11 (2024): 2096–110. https://doi.org/10.5281/zenodo.14218405.

Full text
Abstract:
Akran zorbalığı &ouml;zellikle okul yıllarında sıklıkla g&uuml;ndeme gelen bir konudur. Ergenlik d&ouml;neminde yaşanan bu t&uuml;r sorunlar ise ergenin hayata bakış a&ccedil;ısını ve davranışlarını &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de etkilemektedir. &Ouml;zellikle ailenin &ccedil;ocuğuna karşı k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaşlardan itibaren sergilediği tutumlar onun karakterini şekillendirmektedir. Ergen karşısına &ccedil;ıkan problemlerle nasıl baş edeceğini ailesinden &ouml;ğrenir. Dolayısıyla zorba, kurban ve zorba-kurban rollerinde yer alması anne baba tutumlarına g&ouml;re değişebilmektedir. Bu araştırma, 6.ve 7. Sınıf &ouml;ğrencilerinin zorba ya da kurban olma durumlarına anne-baba tutumlarının etkisini incelemeyi ama&ccedil;lamaktadır. &Ccedil;alışma Ankara Sincan il&ccedil;esinde bulunan ve rastgele se&ccedil;ilen ikisi &ouml;zel, ikisi devlet ve ikisi imam hatip ortaokulu olmak &uuml;zere toplamda altı ortaokulda &ouml;ğrenim g&ouml;rmekte olan 511 kız 401 erkek olmak &uuml;zere 912 &ouml;ğrenci ile ger&ccedil;ekleştirilmiştir. &Ouml;ğrencilere kişisel bilgi formu, anne baba tutum envanteri ve akran zorbalığı &ouml;l&ccedil;eği ergen formu uygulanmıştır. &Ouml;ğrencilerin zorba ya da kurban olma durumları anne baba tutumları, yaş, cinsiyet, okul t&uuml;r&uuml; gibi bazı demografik değişkenler a&ccedil;ısından incelenmiştir. Araştırmada gruplar arası farklılaşmalar Mann Whitney U Testi ve Kruskal Wallis H testi ile gruplar arası ilişkiler ise Pearson Korelasyon ve &Ccedil;oklu Doğrusal Regresyon ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda ebeveynler demokratik tutum sergiledik&ccedil;e &ccedil;ocuklarının zorbalık yapma ve zorbalık mağduru olma d&uuml;zeyleri d&uuml;şerken koruyucu istek&ccedil;i ve otoriter tutum d&uuml;zeyi arttık&ccedil;a zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalma d&uuml;zeylerinin arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca yaş arttık&ccedil;a fiziksel ve s&ouml;zel zorbalık yapma ile fiziksel ve s&ouml;zel zorbalığa maruz kalmanın da arttığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong>&nbsp; Akran Zorbalığı, Ebeveyn tutumları, Zorba, Kurban
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

AKLAN, Kenan. "İbâzî Âlimlerin Kıraatleri Ele Alma Yöntemleri." Theosophia, no. 9 (December 26, 2024): 113–32. https://doi.org/10.5281/zenodo.14558201.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;z: </strong>İsl&acirc;m d&uuml;nyasında adı H&acirc;ric&icirc;likle anılan, bazı inan&ccedil; doktrinleri ile paralel noktada duran ancak şiddeti bir ara&ccedil; olarak kullanmaktan kendilerini uzak tutmakla H&acirc;ric&icirc;likten ayrışmış bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml; veren İb&acirc;z&icirc;ler g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde de varlıklarını s&uuml;rd&uuml;rmektedirler. Ancak sayıca az olmaları; savaşlar, s&uuml;rg&uuml;n ve coğrafi konum bakımından diğer m&uuml;ntesiplerine uzaklık gibi nedenlerle İb&acirc;z&icirc;lerin, erken d&ouml;nemde eser teliflerinin diğer ekollere nispetle olduk&ccedil;a az seviyede bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu araştırmada g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde Umman&rsquo;ın resmi mezhebi sayılan, Zanzibar ve Cezayir&rsquo;in bazı kesimlerinde varlığını s&uuml;rd&uuml;ren İb&acirc;z&icirc;liğin &ouml;ne &ccedil;ıkan bazı &acirc;limlerinin kıraat farklılıklarını ele almadaki y&ouml;ntemleri &ouml;rnekler &uuml;zerinden tahlil edilecektir. &Ccedil;alışmada &ouml;ncelikle İb&acirc;z&icirc; &acirc;limlerin kıraatleri sadece nakletmekle yetinmesi, kıraatleri isim zikretmeden aktarmaları, kıraatleri h&uuml;ccetlendirme y&ouml;ntemleri, eserlerinde yer verdikleri kıraatlerle ilgili olumlu-olumsuz g&ouml;r&uuml;ş belirtmeleri konuları ele alınacaktır. Ardından İb&acirc;z&icirc; &acirc;limlerin kıraatler arasında tercihte bulunmaları, kıraatlere dair y&ouml;nelttikleri eleştiriler, eserlerinde m&uuml;tev&acirc;tir, ş&acirc;z, m&uuml;drec ve m&uuml;ter&acirc;dif gibi ihtilafları ne şekilde işledikleri gibi meselelerle ilgili genel bir &ccedil;er&ccedil;eve &ccedil;izilecektir. Son olarak kıraatleri incelerken tercih ettikleri kavramlar ve kıraat &acirc;limleriyle ilgili rumuz ya da nisbe kullanması meseleleri de yer verilecek konu başlıklarındandır. <strong>Anahtar Kelimeler</strong>: Kur&rsquo;an, Kıraat, H&uuml;ccet&uuml;&rsquo;l-kır&acirc;&acirc;t, Kıraat Eleştirisi, İb&acirc;z&icirc;lik.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Seda, Külekci, and Elitok Hüseyin. "Süleymaniye Kütüphanesinde Bulunan Sultan I. Ahmed Koleksiyonuna Ait 00013 Envanter Numaralı Kur'an-ı Kerim'in Tezyinatı." JOURNAL OF ACADEMIC SOCIAL RESOURCES (ASR JOURNAL) 9, no. 5 (2024): 478–95. https://doi.org/10.5281/zenodo.13995445.

Full text
Abstract:
M&uuml;sl&uuml;man T&uuml;rkler, yalnızca savaş meydanlarında değil, aynı zamanda ilim ve sanat alanında da İslam&rsquo;ın h&uuml;nerli neferleri olmuş, bu bağlamda en se&ccedil;kin &ouml;rnekleri ortaya koymuştur. Bahsi ge&ccedil;en sanat alanlarından biri de el yazması kitaplardır. Sanat&ccedil;ılar, el yazmalarıyla y&uuml;zyıllar boyunca din&icirc;, ilm&icirc; ve edeb&icirc; konularda sayısız esere imza atmıştır. Ecdadımız i&ccedil;eriği kadar sanat değeri de y&uuml;ksek olan bu eserleri insanlığa bir hediye olarak miras bırakmışlardır.&nbsp; El yazması eserlerden başta Kur&rsquo;an-ı Kerimler olmak &uuml;zere bahsi ge&ccedil;en eserlerin &ouml;rnekleri, k&uuml;t&uuml;phanelerde, m&uuml;zelerde ve &ouml;zel koleksiyonlarda halen g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde varlıklarını s&uuml;rd&uuml;rmektedir. &Ccedil;alışmaya konu olan eser S&uuml;leymaniye Yazma Eser K&uuml;t&uuml;phanesi&rsquo;nde bulunmaktadır. Y&uuml;zlerce eser arasından se&ccedil;ilen Sultan I Ahmed Koleksiyonuna ait 00013 envanter numaralı Kur&rsquo;an-ı Kerim tezyini a&ccedil;ıdan ele alınarak incelenmiştir. Nesih hattıyla yazılan eserin serlevhası ile 114 surenin tamamının tezyin edildiği ve farklı 7 adet tasarımdan oluştuğu anlaşılmaktadır. Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;in g&uuml;llerinde 4 farklı tasarım yapılmıştır. G&uuml;ller genel olarak madalyon tarzındadır. Eserde durak g&uuml;lleri tek tip olarak uygulanmıştır. Karahis&acirc;r&icirc; Kur&rsquo;an-ı mantığında sayfa yapısına sahip olan eserin t&uuml;m sayfalarında simetrik tasarlanmış 4 adet koltuk tezhibi bulunmaktadır. Koltuklar sade bir tasarıma sahip olup yine tek tip m&uuml;nhaniden oluşmaktadır. H&acirc;time sayfasının nesih hattı ile sonradan yazılmış olduğu tahmin edilmektedir. Şefik Efendi tarafından (1134-1721) tamir edilmiş ve 21 Rebi&uuml;levvel 1265-1848 tarihinde bir hanım sultan tarafından vakfedildiği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir. Ancak bu eserin kesin olarak hangi tarihte yazılıp ve bezendiği bilinmemektedir. Eser, yazı, desen, motif, teknik ve &uuml;slup bakımından ele alınarak incelenmiş, desen &ccedil;izimleri yapılmış ve ayrıca aynı koleksiyonda bulunan 00012 envanter numaralı Kur&rsquo;an-ı Kerim ile karşılaştırma yapılarak tarihlendirilmeye &ccedil;alışılmıştır. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong>&nbsp; &nbsp;S&uuml;leymaniye K&uuml;t&uuml;phanesi, &nbsp;Yazma Eser, Sultan I. Ahmed, Hat, Tezhip
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Yakup, Çelepkolu, Abidin Çekmen Zeynel, and Nezir Kayar Mehmet. "Ahilikte Mesleki Eğitim ve Ahlak." International QMX Journal 3, no. 2 (2024): 971–77. https://doi.org/10.5281/zenodo.10729351.

Full text
Abstract:
Ahilik Teşkilatı, k&ouml;kenlerini Abbasiler d&ouml;nemine dayanan F&uuml;t&uuml;vvet Teşkilatı'ndan etkilenmiş ve Anadolu'ya geldiğinde farklı işlevler y&uuml;klenerek devam etmiştir. &Ouml;zellikle Moğol İstilasıyla Anadolu'ya g&ouml;&ccedil; eden kalabalık kitlelerin ekonomik, sosyal, k&uuml;lt&uuml;rel ve siyasi gelişimine katkı sağlayarak Anadolu'nun T&uuml;rkleşmesi s&uuml;recinde &ouml;nemli bir rol oynamıştır. Aynı zamanda Moğol İlhanlı Devleti'nin Batı y&ouml;n&uuml;nde y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; istila hareketine karşı Anadolu'nun m&uuml;dafaasında da b&uuml;y&uuml;k etkiye sahip olmuştur. Bu bağlamda, Ahilik sadece sosyal ve ekonomik fonksiyonlarının &ouml;tesinde askeri ve siyasi bir rol de &uuml;stlenmiştir. Ancak XV. y&uuml;zyıldan itibaren merkezi otoriteye b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem veren Osmanlı Devleti, Ahilik Teşkilatı'nı askeri ve siyasi işlevinden arındırmış ve sosyal ve ekonomik alanlarda sınırlayarak "Lonca" adı altında devam ettirmiştir. Ahilik, halkın faydasına hizmet eden en eski ve &ouml;nemli sivil toplum kuruluşlarından biridir ve ilke ve prensiplerinin Kur'an ve s&uuml;nnete uygun olduğu ve İslam'daki uhuvvet (kardeşlik) bilincini canlandırdığı i&ccedil;in kısa s&uuml;rede kabul g&ouml;rm&uuml;ş ve yayılmıştır. Ahilik'nin temel amacı, Anadolu halkının İslamlaşma s&uuml;recini hızlandırmak ve &uuml;retici ve t&uuml;keticiyi sosyo-ekonomik hayatta korumaktır. Bu &ccedil;alışma, mesleki eğitime b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem verilen ve gen&ccedil; yaşlardan itibaren mesleki, dini ve ahlaki eğitim alan bireylerin toplumda &ouml;rnek olmalarının ve bu sayede devlet sisteminin yerleşmesinde ve işleyişinde nasıl etkili olduklarının ortaya konulmasını ama&ccedil;lamaktadır. &Ouml;zellikle Ahilik'in Anadolu'daki &ouml;nc&uuml;s&uuml; olan Ahi Evren'in t&uuml;m y&ouml;nleriyle tanıtılması hedeflenmektedir. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong> Ahilik, mesleki eğitim, kardeşlik, ahlak&nbsp;
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

Üsame, MOLLAOĞULLARI. "FÎ ZİLÂL'İL KUR'AN'DA CİHAD ALGISI." Dicle İlahiyat Dergisi XX, no. 1 (2019): 73–88. https://doi.org/10.5281/zenodo.3352111.

Full text
Abstract:
Seyyid Kutub, &ccedil;ağdaş tefsir ekol&uuml;n&uuml;n &ouml;nemli şahsiyetlerinden biridir ve &ldquo;F&icirc; Zil&acirc;l&rsquo;il Kur&rsquo;an&rdquo; (Kur&rsquo;an&rsquo;ın G&ouml;lgesinde) isimli tefsirin m&uuml;ellifidir. Aynı zamanda edebiyat&ccedil;ı bir kişiliğe sahiptir. Tefsirinde ağırlıklı olarak İslam toplumunun yeniden inşasına değinmiştir. Ve ayetlerde ge&ccedil;en cihad kavramına dikkat &ccedil;ekmiştir. Kur&rsquo;an-ı Kerim, bir toplum kitabıdır ve aynı şekilde Seyyid Kutub tarafından topluma y&ouml;n verecek şekilde tefsir edilmiştir. Seyyid Kutub; İslam&rsquo;ın, m&uuml;sl&uuml;manlar tarafından ilk d&ouml;nemlerdeki gibi yaşanmadığını s&ouml;yleyerek toplumdaki problemlerin bundan kaynaklandığını ifade etmektedir. Yapılması gereken, İslam&rsquo;ı Allah&rsquo;ın emrettiği gibi yeniden yaşamaya başlayıp yeni bir İslam toplumu oluşturmak; sonra da insanların İslam&rsquo;la tanışması cihad etmektir. Bu &ccedil;alışmada F&icirc; Zil&acirc;l&rsquo;il Kur&rsquo;an&rsquo;daki cihadla ilgili bir kısım ayetlerin tefsirine değinilmiş ve kısa izahatı yapılmıştır. <strong>Anahtar Kelimeler: </strong>Seyyid Kutub, F&icirc; Zil&acirc;l&rsquo;il Kur&rsquo;an, Cihad, Tefsir, İslam Toplumu. &nbsp; PERCEPTION OF JIHAD IN &ldquo;F&Icirc; ZİL&Acirc;L AL QURAN&rdquo; <strong>Abstract</strong> Sayyid Qutb is one of the most important figures of the commentary school and he is known as writer of &ldquo;F&icirc; Zil&acirc;l al Quran&rdquo; (In the Shade of the Quran). He has also got personality of literat&uuml;re. He predominantly mentioned about reconstruction of the society and also emphasized the concept of jihad. The Quran is a book for society and was interpreted as commentary in the same way. Sayyid Qutb said Islam as a religion has not beeen practised and experienced today as it was in earlier times of the first Muslims and expressed that is way these kind of issues in the society have been emanating from. It could be said that restarting tol ive Islam in the way it was ordered by Allah (God) and forming a new Islamic society and then having jihad for introducing Islam to people. In this study, commentary of verses related to jihad F&icirc; Zil&acirc;l al Quran has been mentioned and summarized. <strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Keywords: </strong>Sayyid Qutb, F&icirc; Zil&acirc;l al Quran, Jihad, Commentary, Islamic Society.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

Bayraktutan, Osman. "KIRÂATLERDE ÂHÂD KAVRAMININ İÇERİK KARGAŞASI The Complexıtıes of The Content of The Concept of Ahad." Dicle İlahiyat Dergisi XIX, no. 2 (2019): 74–94. https://doi.org/10.5281/zenodo.3475442.

Full text
Abstract:
&Ouml;zet Kır&acirc;at ilmi bağlamında da haber-i v&acirc;hid b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;neme sahiptir. Zira hadis ilminde olduğu gibi kır&acirc;at ilmi de riv&acirc;yetleri senetlerle aktarmakta, r&acirc;v&icirc;ler aracılığıyla haberleri bir nesilden diğer nesle intikal ettirmektedir. Bu aktarımı yapanlar aynı lafzı farklı kır&acirc;at farklılıkları &ccedil;er&ccedil;evesinde aktardıkları da bir vakıadır. &Acirc;h&acirc;d kavramının kır&acirc;at ilminde kullanılmaya başlanması diğer ilm&icirc; disiplinlerden sonradır. Kavramın diğer ilimlerdeki kavramsal anlamı ile kır&acirc;at ilminde kullanılması, bu kullanımın da zamanla anlam değişimine uğraması altından kalkılamayacak bir&ccedil;ok probleme neden olmuştur. Başka alana ait kavramların kır&acirc;at alanında kullanılması doğal karşılanabilir. Ama kavramın anlam &ccedil;er&ccedil;evesini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne almak şartıyla bu m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Anlam &ccedil;er&ccedil;evesi dikkate alınmadan kullanılan kavramlar sadece kargaşaya neden olmaktadır. Bu bağlamda girift hale sokulmuş, anlaşılırlığını kaybetmiş, kavramların yerinde kullanılmayışı sebebiyle anlam kargaşasına yenik d&uuml;şecek hale gelmiş olan kır&acirc;at alanı, yeniden d&uuml;zenlenmeye ihtiya&ccedil; duymaktadır. Kargaşaya neden olan &acirc;h&acirc;d kavramının otantik anlamının tespiti, hem kavrama hak ettiği değeri verecek hem de kavramla birlikte yanlış algılanan kır&acirc;atlere hak ettiği saygınlığı tekrar kazandıracaktır. Abstract Quran Science in the context of the heard-I vahid has a great importance. Because the science of the Quran and narrations in the Hadith science as it is transferring all the stocks in the news more than a generation to other generation through the narrators has been transferred. Different phrasing within the framework of this transfer, who recorded the same differences in frequent a fact. The concept of the science of the Quran Ahad more prevalent in other scientific disciplines. Other sciences use the concept in conceptual change in science of the Quran with meaning meaning usage over time this has caused problems for many unbearable to undergo. The concept of the field used in another field it can be natural for them to frequent. But it is possible that the frame provided to consider the meaning of the concept. A framework of the concepts that are used regardless of meaning leads only to confusion. In this context, become intricately tucked, clarity lost, to fall victim to ambiguity because the terms kullanilmayis has become that frequent the area, to be re-arranged needs. The determination of the authentic meaning of the concept of ahad causing havoc and giving the value it deserves with the concept and the concept that Allah will bring you back to respectability for the perceived wrong to deserve it.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Yılmaz, Esra. "İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE HAFIZLIK PEKİŞTİRME UYGULAMASI (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ KUR’ÂN-I KERÎM OKUMA VE KIRÂAT İLMİ ANABİLİM DALI ÖRNEĞİ)." Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, June 26, 2024. http://dx.doi.org/10.53112/tudear.1474641.

Full text
Abstract:
İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE HAFIZLIK PEKİŞTİRME UYGULAMASI (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ KUR’ÂN-I KERÎM OKUMA VE KIRÂAT İLMİ ANABİLİM DALI ÖRNEĞİ) Öz İlahiyat fakültelerinin Temel İslam Bilimleri bölümüne bağlı olan Kur'ân-ı Kerîm Okuma ve Kırâat İlmi Anabilim Dalı dersleri lisans eğitimi boyunca her dönem zorunlu olarak verilmektedir. Uygulama ve teorik olarak tatbik edilen Kur’ân dersleri mesleki eğitim açısından oldukça önemlidir. İlahiyat fakültelerini kazanan öğrenciler çeşitli liselerden mezun olabilmektedir. Dolayısıyla İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni farklı eğitim alt yapısıyla kazanan öğrenciler için Kur’ân okuma seviye tespit sınavı yapılmaktadır. İlgili fakültede bu sınav neticesinde belirlenen seviyelerle, Kur’ân dersi kur sistemli eğitim ile verilmektedir. İlahiyat fakültesini kazanan öğrencilerin içinde hafız öğrenciler de vardır. Bilhassa 2021 senesinde YÖK tarafından hafız ve imam hatip lisesi mezunları için açılan avantajlı kontenjanlar neticesinde İlahiyat Fakültelerine hafız öğrencilerin talebi arttı. Bu bağlamda İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kur'ân-ı Kerîm Okuma ve Kırâat İlmi Anabilim Dalı tarafından hafız öğrencilere hazırlık müfredatı yerine onlara katkı sağlayacak bir eğitim metodu geliştirilmeye karar verildi. Hafızlar için özel sınıflar açılmak suretiyle hıfzlarını pekiştirme uygulaması hayata geçirildi. Bu çalışmada İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kur'ân-ı Kerîm Okuma ve Kırâat İlmi Anabilim Dalı tarafından hafızlar için uygulanan eğitim modeli konu alınmaktadır. Hafız öğrencilere uygulanan bu metodun 2021-2022 senesi boyunca uygulanabilirliği incelenmiş ve sene sonunda etik kurul raporu alınarak uygulamaya katılan hafız öğrencilerle nicel veri toplama türü anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmada bir sene boyunca uygulanan metot değerlendirilmektedir. Anahtar kelimeler: Kırâat İlmi, Kur'ân-ı Kerîm Okuma, İlahiyat Fakültesi, Hafızlık, Pekiştirme.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

CANSIZ, Vehbi. "Müteşabih Kavramı Çerçevesinde Müfessirlerin Teori-Pratik Tutarlılığı Meselesi." Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, June 23, 2022. http://dx.doi.org/10.32950/rteuifd.1093264.

Full text
Abstract:
Müfessirler müteşâbih konusunu Âl-i İmrân 3/7. âyet bağlamında ele almakta ve bu ayetteki “müteşabihat” kelimesinin ne anlama geldiğiyle ilgili çeşitli değerlendirmeler yapmaktadırlar. Müteşabih olan âyetlerin Allah'tan başkası tarafından bilinemeyeceğini savunmalarına rağmen, müfessirlerin müteşabih kapsamında değerlendirdikleri bazı hususlarla ilgili geniş izahlara yer verdikleri görülmektedir. Bu çalışmada önce usul eserlerinde (fıkıh usulü ve ulûmü’l-Kur’ân) sonra da tefsir kaynaklarında müteşabih konusunun nasıl ele alındığı incelenmektedir. Ayrıca te’vîlinin bilinip bilinemeyeceği konusunda müfessirlerin müteşabih meselesine yaklaşımları tespit edilmekte ve müteşâbih konuları arasında zikredilip mahiyetinin bilinemeyeceği ifade edilen “hurûf-ı mukatta‘a, Allah’ın sıfatları ve fiilleri” gibi hususlar üzerinden teori-pratik tutarlılığının değerlendirilmesi yapılmaktadır.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Tefsir, Fıkıh usulü, Ulûmü'l-Kur'ân, , Müteşâbih, Tutarlılık.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

Gökdemir, Ahmet. "Osmanlı Filibesi'nde Kur'ân Kültürü (Tedrîsât/Tilâvet/Kırâat)." Mizanü'l-Hak: İslami İlimler Dergisi, September 12, 2024. https://doi.org/10.47502/mizan.1515433.

Full text
Abstract:
Özet Araştırmada Osmanlı Filibesi’nde Kur’ân kültürü ele alınmıştır. Bu bağlamda makalede bahsi geçen yerdeki ve zamandaki Kur’ân eğitim merkezleri, tilâveti, kırâat ilminin durumu ve burada yetişen önemli kırâat âlimlerine değinilmiştir. İncelemenin ele alınmasındaki maksat Filibe özelinde Osmanlı dönemindeki Balkanlar’da Kur’ân kültürünü açığa çıkarmaktır. Bu meyanda öncelikle Osmanlı Filibesi’ndeki Kur’ân eğitim merkezlerinden dârulkurrâlar ve sıbyan mekteplerine değinilmiştir. Makalede kaleme alınan bir diğer husus bahsi geçen beldedeki mevcut vakıfların vakfiyelerinde Kur’ân tilâvetiyle ilgili bahsi geçen görev tanımlarıdır. Araştırmada Osmanlı Filibesi’nde meşhur kırâat âlimlerine de değinilmiştir. Mezkûr konular Filibe’yle alakalı çalışmalar, vakfiye incelemelerinin yanı sıra biyografik kaynaklardan elde edilen veriler aracılığıyla kaleme alınmıştır. Çalışmalar neticesinde o dönemde Anadolu’nun birçok yerinde dahi Filibe’deki Kur’ân merkezlerinin olmamasından yola çıkılarak Osmanlı döneminde Filibe’nin ve buradaki Kur’ân merkezlerinin son derece önemsendiği neticesine ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Filibe, Kur’ân, Kırâat, Kurrâ, Tilâvet.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

Orhan, Atalay. "MECÂZU'L- KUR'ÂN: DOLAYLI ANLATIM." June 30, 2004. https://doi.org/10.5281/zenodo.3377574.

Full text
Abstract:
İster kutsal olsun, ister profan, maksadın daha sağlıklı ve etkili olarak ifade edilme arzusu, s&ouml;z&uuml; &ccedil;eşitli sanatlarla ir&acirc;d etme zaruretini dogurmuştur. İnsanlara kendi mesajını aynı hassasiyetle ileten Allah da insanların kullandıkları s&ouml;z s&ouml;yleme bi&ccedil;imiyle onlara hitap etmiştir. İşte mezkur sanatlardan birisi de mec&acirc;z&rsquo;dır. Bu &ccedil;alışma s&ouml;z konusu sanatın İsl&acirc;m k&uuml;lt&uuml;r mirasının &ouml;nemli bir alanını oluşturan filolojik &ccedil;alısmalardan Eb&ucirc; Ubeyde&rsquo;nin Mec&acirc;zu&rsquo;l-Kur&rsquo;&acirc;n isimli &ccedil;alısmasını, Yahud&icirc; k&uuml;lt&uuml;r mirasındaki benzeri bir &ccedil;alışma ile, Saadya Gaon&rsquo;un tefsirleriyle mukayeseli bir incelemeyi konu edinmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

Ali, Yılmaz. "KUR'ÂN'I SALT OKUMANIN DEĞERİ." June 30, 2004. https://doi.org/10.5281/zenodo.3377535.

Full text
Abstract:
Kur&rsquo;an, yaşanmak i&ccedil;in g&ouml;nderilmiştir. Bu sebeple o, &ouml;nce okunarak anlaşılmalı, daha sonra da yaşanarak hayata ge&ccedil;irilmelidir. Bu aşamalara g&ouml;re; onun hayata ge&ccedil;irilmesi, anlaşılmasına, anlaşılması da bolca okunmasına bağlıdır. Bu her bir aşama, birbiriyle sıkı bir ilişki i&ccedil;erisindedir ve hi&ccedil;biri diğerinden bağımsız d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lemez. Dolayısıyla, Kur&rsquo;&acirc;n til&acirc;veti, onu d&uuml;ş&uuml;nmede, anlamada ve ona uymada son derece &ouml;nemli bir yere sahiptir ve ayrı bir değer ifade eder.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Çelik, Ahmet. "ŞÎ'A'NIN KUR'ÂN YORUMU VE EHL-İ SÜNNET'LE ŞÎ'A ARASINDA YAKINLAŞMA ÇABALARI." March 20, 2019. https://doi.org/10.5281/zenodo.2599238.

Full text
Abstract:
&Ouml;ZET G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde Ehl-i S&uuml;nnet ve Ş&icirc;&#39;a mezhepleri bir&ccedil;ok sıkıntı ve yıkımla karşılaştıktan sonra her zamankinden daha fazla diyalog ve mezhepler arası hoşg&ouml;r&uuml;den s&ouml;z etmektedirler. Biz bu konuda &ccedil;ok ge&ccedil; kalındığı kanaatindeyiz. Bundan dolayı şu sorular sorulabilir: Bundan &ouml;nce neredeydiler? Yeni mi akılları başlarına geldi? Yoksa on d&ouml;rt asırdır s&uuml;ren uykularından şimdi mi uyandılar? D&uuml;şmanlar &ccedil;ok basit sebeplerden dolayı fitne tohumlarını ektikten sonra mı? Veya Meşhur deyimle &quot;Basra harap olduktan sonra mı? Hatta Irak&#39;ın tamamı &ccedil;&ouml;kt&uuml;kten sonra mı? Neden bu duruma gelindi? Bunun sorumluları kimlerdir.? Bu &ccedil;ıkmazlardan nasıl kurtulunabilir? Bunlar, başta akademisyenler olmak &uuml;zere bu &uuml;mmetin aydınları tarafından cevaplanması beklenen sorulardır. Biz bu &ccedil;ekişme ve anlaşmazlıkların b&uuml;y&uuml;k bir kısmının Kur&#39;&acirc;n ayetlerine y&uuml;klenilen temelsiz ve ge&ccedil;ersiz yorumlardan kaynaklandığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Bundan dolayı burada şu soruyu y&ouml;neltmek sitiyoruz: Ş&icirc;&#39;a tarih boyunca eskilerden tevar&uuml;s ettiği ve mezhepler arasındaki yakınlaşmaya engel teşkil eden yorumlardan taviz verecek mi? Yoksa &ouml;nceden olduğu gibi bu yakınlaşma &ccedil;abaları k&acirc;ğıt &uuml;zerinde kalıp, boşa mı gidecek?
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

Ahmet, Güneş. "KUR'AN VE SÜNNETTE AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI." June 30, 2004. https://doi.org/10.5281/zenodo.3377552.

Full text
Abstract:
Kur&rsquo;an ve s&uuml;nnette aile birliğinin korunması detaylı anlatılır. Kur&rsquo;an&rsquo;da zaman zaman ortaya &ccedil;ıkabilecek &ccedil;eşitli ailevi problemlerin &ccedil;&ouml;z&uuml;lebilmesi i&ccedil;in, &ouml;ncelikle eşlerin &ouml;zverili olmaları istenir; ayrıca hem erkek hem de kadın aileleri sorumlu tutulur. S&uuml;nnette boşanma arşı titreten bir olay olarak tanımlanır. Had&icirc;s mecmualarında da Peygamberimizin bazı boşanmaları &ouml;nlemeye y&ouml;nelik &ccedil;abaları nakledilir. İsl&acirc;m hukukunda ise boşanma, genel h&uuml;km&uuml; itibariyle sakınılması gereken bir olay (hazr), &ouml;zel h&uuml;km&uuml; itibariyle ise en son &ccedil;are olarak değerlendirilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Yaşar, AKASLAN. "Bir İlm-i Kırâat İcâzetnâmesi: Mehmet Rüştü Âşıkkutlu'nun Öğrencisi Safvan Çakıroğlu'na Verdiği İcâzetnâme." January 8, 2023. https://doi.org/10.5281/zenodo.7513523.

Full text
Abstract:
<strong>&Ouml;z</strong> İsl&acirc;m eğitim-&ouml;ğretim geleneğinde, ders m&uuml;fred&acirc;tını ya da belli bir i&ccedil;eriğe tekab&uuml;l eden kitabı tamamlayan &ouml;ğrenciye, hocası tarafından verilen ic&acirc;zetn&acirc;me daima ehemmiyet arz etmiştir. Kır&acirc;at ilminde olduk&ccedil;a &ouml;nemsenen ic&acirc;zet m&uuml;essesesi, M&uuml;sl&uuml;manların 14 asrı aşkın bir zamandır bu sahaya y&ouml;nelttiği ilginin bariz g&ouml;stergesidir. Allah Ras&ucirc;l&uuml;&rsquo;nden (sav) itibaren, Kur&rsquo;&acirc;n&rsquo;ın telaffuz boyutunun herhangi bir değişikliğe uğramaksızın kimler vasıtasıyla nakledildiğini g&ouml;steren bu yazılı tarih&icirc; belgeler, bir fem-i muhsinden, Kur&rsquo;&acirc;n-ı Kerim&rsquo;in fonetik boyutunun korunması suretiyle t&acirc;lim edilerek alındığının kanıtıdır. Zira bu alanda, kır&acirc;ati hocasından bizzat ahzetmeyen kimsenin kır&acirc;at ilmini vermesine itibar edilmez. Bu &ccedil;er&ccedil;evede &uuml;lkemizin son d&ouml;nemde yetiştirdiği &ouml;nemli kır&acirc;at &uuml;st&acirc;dlarından Safvan &Ccedil;akıroğlu (&ouml;. 2014), pek &ccedil;ok kurr&acirc; h&acirc;fız yetiştirerek onlara ic&acirc;zet vermiştir. Vefatının ardından bir&ccedil;ok &ouml;ğrencisi, &Ccedil;akıroğlu&rsquo;nun kır&acirc;at tedris y&ouml;ntemini kendisinden tahsil ettiği şekliyle sonrakilere nakletmiş, h&acirc;lihazırda aynı us&ucirc;l ile bu eğitimi s&uuml;rd&uuml;rmektedir. Bu durum, &Ccedil;akıroğlu&rsquo;nun ic&acirc;zetn&acirc;mesinin incelenmeyi hak ettiğini g&ouml;stermekte olup bir gelenek oluşturması itibarıyla da elinizdeki &ccedil;alışmanın &ccedil;ıkış noktasını teşkil etmektedir. Makalede, bir altyapı olması sadedinde kır&acirc;at ilmi a&ccedil;ısından ic&acirc;zet geleneğine temas edilip &Ccedil;akıroğlu&rsquo;nun ic&acirc;zetn&acirc;mesinin metni ve terc&uuml;mesine yer verilecektir. <strong>Anahtar Kelimeler: </strong>İc&acirc;zet, Kur&rsquo;&acirc;n-ı Kerim, kır&acirc;at, eğitim-&ouml;ğretim, Safvan &Ccedil;akıroğlu. <strong>Abstract</strong> In the Islamic education tradition, the proficiency authorızatıon given by the teacher is always important to the student who completes the curriculum or specific book. The authorization tradition, which is very important in the qıraah discipline, is a sign of interest of Muslims in this branch that has been going on for more than fourteen centuries. These written historical documents showing that the reading dimension of the Qur&rsquo;an was transferred from the Prophet through no change, are proof of substantially the phonetic dimension of the Qur&rsquo;an was taken from education by preserving it. Because, in this discipline, it is not respected that anyone who does not learn from the master himself personally gives the science of qiraah. In this framework, Safvan Cakiroglu, one of the important trainers of our country, has given many students a certificate of authorization. After his death, many of his students carry out their teaching activities as taught by Cakiroglu. This shows that Cakiroglu&rsquo;s authorization deserves to be examined. As it constitutes a tradition, it constitutes the starting point of the work you have. In our study, the tradition of authority in terms of infrastructure will be mentioned and the text and translation of Cakiroglu&rsquo;s authorization will be included. <strong>Keywords:</strong> Authorization, Qur&rsquo;an, qiraah, education, Safvan Cakiroglu.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

GÜMAN, Osman, and Hülya AFACAN. "er-Risâle’de Şâfiî’ye Göre Kur’ân’ın Arabîliği." Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), November 22, 2022. http://dx.doi.org/10.17335/sakaifd.1153858.

Full text
Abstract:
İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren Kur’ân’da Arapça dışında bir kelimenin bulunup bulunma-dığı hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşler çerçevesinde mesele, Kur’ân’da yabancı dillerden bazı kelimelerin bulunup bulunmadığı merkezinde tartışıldığı gibi, bazı kelimelerin köken itibarıyla Arapça olmakla beraber şer’î terminolojinin ortaya çıkışı sonra-sında Arapların o zamana kadar bilmediği yeni anlamlar kazanmış olmasının Kur’ân’ın arabî olmasına engel teşkil edip etmeyeceği boyutuyla da tartışılmıştır. Şâfiî, Kur’ân’ın arabîliği görüşünün ilk ve en tavizsiz savunucularından biridir. Kur’ân, muhatapları Arap olduğu için Arapça nazil olmuştur. Her dil, o dili konuşan halkın kültürünü ve düşünce yapısını da barındı-rır. Şâfiî nazarında Kur’ân’ın arabî olması Arap dilinin kurallarına, üslubuna uygun olmasının ötesinde Arap kültürünü ve düşünce yapısını da barındırması demektir. Muhataplar açısından bakınca da kendi dillerinde inen vahyin kendileri için olabildiğince açık/mübin olması gerekir. Dolayısyla Şâfiî’nin er-Risâle’de, nasslardan hüküm çıkarırken Arapçanın kural ve üsluplarını dikkate alma üzerine kurmuş olduğu beyân teorisi Kur’an’ın arabî olması ile yakından alakalı-dır. Bu makalede Şâfiî’nin konuya dair görüşleri er-Risâle isimli eseri merkeze alınarak tespit edilmeye çalışılmıştır.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Arap dili, Fıkıh, Şâfiî, Beyân, Kur’an’ın Arabîliği.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

ÖZDEN, Mustafa. "An Evaluatıon on The Relational Context of The Conceptıons of Knowledge Belief from The Qur'an." e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), November 26, 2023. http://dx.doi.org/10.26791/sarkiat.1325485.

Full text
Abstract:
Öz&#x0D; &#x0D; Bilgi-iman kavramları İslam kültür ve medeniyetinde üzerinde en çok durulan kavramların başında gelmektedir. Dinin inanç ilkelerinin belirlenmesinde kesinlik ifade etmeyen zannî bilgiye güvenilmeyip, kanıtlarla doğrulanmış kesin bilgiye ulaşma zorunluluğunun bulunması, bilgi üzerinde ehemmiyetle durulması sonucunu doğurmuştur. Kelam biliminde imanın tasdike bağlı oluşu, onun bilgi ile olan ilişkisini göstermektedir. Zira bilgi sahibi olmak ve temelde zihinsel süreçleri çalıştırarak iman etmek insanın en temel özelliğidir. Zihinsel süreçlerden geçerek gerçekleştiği için iman, psikolojik bir bağlılığın ötesinde bilgi temelli bir akletme sürecinin sonunda ortaya çıkar. İnsana kalemle yazmayı, isimleri, kelimeleri, hikmeti, kitabı öğreten Allah, insanın kendisine bağlılığının bilgi temelinde gerçekleşmesini arzu etmektedir. Bu çalışmada insanı diğer varlıklardan ayıran en önemli değer ölçütlerinden olan bilgi-iman kavramlarının ilişkisel bağlamı: İman etmede bilginin işlevsel önemi nedir? Bilgi ile iman arasında bir zıtlık, uçurum var mıdır? Bu kavramlardan birine öncelik vermek gerekir mi? vb. sorulardan hareketle Kur’ân merkeze alınarak değerlendirilecektir.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Allah, İnsan, Kur’an, İman, İlm-i Kelâm.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

Yavuz, Hasan Hüseyin. "İlahiyat Fakültelerinde Hitabet ve Meslekî Uygulama Dersinin Sorunları ve Öneriler -Tilavet Yetkinliği Çerçevesinde-." TALIM: JOURNAL OF EDUCATION IN MUSLIM SOCIETIES AND COMMUNITIES, December 31, 2024. https://doi.org/10.37344/talim.2024.58.

Full text
Abstract:
Öz İlahiyat Fakültelerinin en önemli görevlerinden biri mesleğe eleman yetiştirmektir. Bu çerçevede mezunların çoğunluğu Diyanet İşleri Başkanlığında imam, müezzin ve Kur’ân kursu öğreticisi, Millî Eğitim Bakanlığında din dersi, İHL meslek dersleri öğretmeni olarak görev almaktadır. Bu kurumlarda görev yapmada en temel yetkinlik Kur’ân tilaveti ve buna bağlı olarak meslekî uygulamada âyet ve dua metinlerinin usûlüne uygun okunması gelmektedir. Bu da genel olarak “Hitabet ve Meslekî Uygulama” olarak adlandırılan dersin temel konusudur. Söz konusu dersin konusu, dini hitabet konularını içerecek şekilde geniş çerçevededir. Bu nedenle meslekî yeterliliğin en önemli ayağı olan bu ders verimli şekilde uygulanamamaktadır. Dolayısıyla temel din hizmetlerinde Kur’ân/dua tilaveti ve öğreticiliğini yeterli düzeyde yapamayan mezunlar verilmektedir. Halbuki ilahiyat mezunu hangi kurumda görev yaparsa yapsın asgari düzeyde din hizmetleri alanında meslekî uygulama yapması/yapabilmesi ilahiyatçı kimliğinin gereğidir. Bunun en temel çözümü, Kur’ân okuma yetkinliği sağlayacak şekilde İlahiyat Fakültelerine giriş yeterliliği aranmasıdır. Ancak köklü sistem sorunu çözülemese bile mevcut durumda oluşturulacak müfredat, ders içeriği ve sağlıklı ders ortamı ile asgari yeterliliğin belli oranda sağlanması mümkündür. Bu çalışmada söz konusu görevlerde Kur’ân ve dua tilavetinin önemi, fakültelerde bu dersin müfredat, uygulama durumu, dersin mevcut ilahiyat sisteminde imamlık-müezzinlik kapsamında olması gerektiği ifade edilmektedir. Ayrıca ilahiyatların bölümleşmesi veya seçmeli derslerin yaygınlaştırılması durumunda Kur’ân kursu öğretim yöntemleri, vaizlik, manevî danışmanlık vb. diğer din hizmeti alanlarına hitap eden derslerin olabileceği belirtilmiştir. Çalışma yapılırken uzun süre gözlem, uygulama yapılmış ve ilahiyat, müfredat ve din hizmetlerine dair literatür taranmıştır. Anahtar Kelimeler Kıraat İlmi, İlahiyat Fakültesi, Din Hizmetleri, Hitabet ve Meslekî Uygulama, İmamlık-Müezzinlik, Tilavet Yetkinliği
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

ÜNAL, Serkan. "The Analysis of the Argument that the 4th and 5th Verses of Surah Al-A‘la Indicate the Formation of Coal in the Light of the Hanafi School’s Theory of Dalalah." FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, November 24, 2023, 435–60. http://dx.doi.org/10.16947/fsmia.1408531.

Full text
Abstract:
Kur’ân-ı Kerîm ihtiva ettiği derin ve zengin mânâ hazinesinden dolayı tarih boyunca&#x0D; çok yönlü incelemelere tabi tutulmuştur. Kur’ân’ın içerdiği kâinata dair sırları, incelikleri&#x0D; ve hakîkatleri konu edinen ya da onlara işârette bulunan kevnî âyetler de böyle bir ilgiye&#x0D; mazhar olmuştur denilebilir. Nitekim bu kabilden muhtevaya sahip âyetler bilimsel açıdan&#x0D; çeşitli yaklaşımlar ışığında değerlendirilmiş, âyetlerin içeriği ile ilgili bilimsel veri ve&#x0D; bilgiler arasında ilintiler bulunmaya çalışılmıştır. Bu şekilde yaklaşımlardan biri de Aʻlâ&#x0D; sûresi 4 ve 5. âyetlerin, kömürün teşekkülüne delâlet ettiği savıdır. Özellikle İskenderânî&#x0D; ile dillendirilen bu sav, modern dönem bazı ilim adamları tarafından da ilgiye layık&#x0D; görülmüştür. Çalışmada söz konusu sav, kendisine zemin teşkil ettiği düşünülen anahtar&#x0D; kelimeler üzerinden, hanefî delâlet teorisi ölçüt olarak kullanılarak irdelenmiş ve savın,&#x0D; delâlet kapsamında olup olmadığının tespiti yapılmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

Demir, Hasan. "FIKIH-TEFSİR İLİŞKİSİ AÇISINDAN AHKÂM ÂYETLERİNDE YORUM FARKLILIKLARININ NEDENLERİ." Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, July 8, 2024. http://dx.doi.org/10.17050/kafkasilahiyat.1476507.

Full text
Abstract:
Müslümanların gerek maddi gerekse manevi bütün problemlerde ilk müracaat kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in ibâdat, muâmelât, münâkehât ve ukûbât gibi fıkhî alanlarla ilgili hüküm bildiren âyetlerine en genel anlamda ahkâm âyetleri denilmektedir. Bunların kesin olarak sayısının kaç olduğu ihtilaflıdır. Zira sayının beş yüz olduğunu ifade edenler olduğu gibi iki yüz olduğunu ifade edenler de bulunmaktadır. İlk dönemlerden itibaren hüküm ihtiva eden âyetlerin tefsiriyle, müfessirler dışında özel olarak fukahâ da ilgilenmektedir. Dolayısıyla bu sahanın tefsir ve fıkıh ilminin ortak sahası olduğu söylenebilir. Bu minvalde hem müfessirlerin hem de fukahânın ahkâm âyetlerinin ifade ettiği manalar ile ilgili çeşitli görüşler ileri sürdükleri ve bu görüşlerin bir kısmının da yer yer birbirinden farklılık arz ettiği müşahede edilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber’in irtihalinden sonra sahâbe arasında da ahkâm âyetlerinin bir kısmının hangi manayı ihtiva ettiği hususunda ihtilâfların meydana geldiği ve aynı âyetlerle ilgili farklı fikirlerin ileri sürüldüğü bilinmektedir. İhtilâfların meydana geldiği sahâbeden ve tabiin neslinden itibaren müfessirlerin ve fukahânın hüküm içeren âyetlerin tefsirinde zaman zaman birbirinden farklı yorumlar yapmasında birçok faktörün etkin rolü bulunmaktadır. Kur’ân-Kerîm’in ve onun dili olan Arapçanın sahip olduğu ifade zenginliğin de farklı yorumların ortaya çıkmasına zemin hazırladığı görülmektedir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi metodu kullanılarak ahkâm âyetlerinin farklı yorumlanmasında etkili olan birtakım sebepler üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Fıkıh, Tefsir, Ahkâm, Âyet, İhtilâf.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

Murtaza, Köse. ""FÎ SEBÎLİLLÂH" KAVRAMININ ZEKÂT AÇISINDAN TAHLİLİ." June 30, 2004. https://doi.org/10.5281/zenodo.3377543.

Full text
Abstract:
Bu &ccedil;alışmada Kur&rsquo;an&rsquo;daki &ldquo;f&icirc; seb&icirc;lill&acirc;h&rdquo; kavramının tahlilini ele aldık. Bu kavram Kur&rsquo;an, S&uuml;nnet ve Arap dilinde bir&ccedil;ok anlama gelmekle birlikte sonu&ccedil; itibariyle birbirlerinden &ccedil;ok farklı olmadığı sonucuna vardık. İsl&acirc;m&icirc; terminolojide ilk &ouml;nce &ldquo;f&icirc; seb&icirc;lill&acirc;h&rdquo; ifadesi cihad ve Allah yolunda savaşanlar anlamına gelmektedir. Aslında bu ifade, anlam y&ouml;n&uuml;yle bir&ccedil;ok hayır işlerinin hepsini i&ccedil;erir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

Yiğit, Eyüp. "HADÎD SÛRESİNİN 20. ÂYETİ BAĞLAMINDA DÜNYA HAYATININ MİSALİ." İlahiyat, December 13, 2024. https://doi.org/10.62188/ilahiyat.1496807.

Full text
Abstract:
ÖZ Kur’ân-ı Kerim vahiy kaynaklı olduğundan her kelimesi insan ve insanlık için önemli ilkeler ihtiva etmektedir. Kur’ân’ın bu özelliğinden dolayı her âyeti ve kelimesi üzerinde ciddi bir şekilde durmayı, düşünmeyi ve idrak etmeyi gerektirmektedir. Hadîd sûresinin yirminci âyeti, dünya hayatının nelerden müteşekkil olduğunu bazı benzetmeler vasıtasıyla aktarmaktadır. Çalışmamızda bu benzetme unsurlarını Kur’ân bütünlüğü içinde ele almaya çalıştık. Bu vesileyle Kur’ân’ın her bir lafzının incelemesinin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Âyette geçen benzetme unsurlarının insanları nasıl kuşattığını aktarmaya gayret ettik. Âyet dünya hayatının oyun, eğlence, süslenme, övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibaret olduğunu belirtir. Modern zamanda insanların hayatında bu belirtilenlerin nasıl kökleştiğini örnekler üzerinden değerlendirmeye çalıştık. Âyet, Allah’tan ve onun inzal ettiği ilahî hakikatlerden bağımsız yaşayanların ne kadar basit ve değersiz şeyler uğruna ömür sermayelerini tükettiklerini somut bir şekilde ifade etmektedir. Başka bir ifâdeyle dünya hayatına ahiret muamelesi yapmanın insanları nasıl aldattığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bunların yanı sıra Kur’ân’da geçen tefekkür, tedebbür, tezekkür ve taakkul gibi kavramların ısrarla tekrarlanmasının önemi de daha iyi anlaşılmaktadır. Âyet dünya hayatına aldananların akıbetinden haber verirken, asıl elde edilmesi ve çabalanması gereken hakikatin Allah’ın rızası ve memnuniyeti olduğunu haber vermektedir. Nihayetinde Allah rızası dışında geçirilmiş bir hayatın heba edilmiş bir ömür olduğu vurgulanmaktadır. Aynı şekilde âyet kıyamete kadar gelecek insanları dünyanın cazibesine ve süsüne aldanmamaları noktasında ikaz ile sona ermektedir. Anahtar Kelimeler: Tefsir, Hadîd, Dünya Hayatı, Oyun, Eğlence
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

KOTAN, Şevket. "Kur'an ve Siret İlişkisi." Milel ve Nihal, December 4, 2022. http://dx.doi.org/10.17131/milel.1176528.

Full text
Abstract:
Kur’an ve Sîret Bütünlüğü&#x0D; Öz&#x0D; Bu makalede Kur’an-sîret münasebetine ilişkin bir kaç husus üzerinde durulacak, bu hususların hem tefsir çalışmaları hem de sîret yazımı açısından önemine dikkat çekilecektir. Kur’an’ın uygulamalı tefsiri mesabesindeki sîret ve sünnet’in tefsirin temel kaynakları oldukları bilinmektedir. Diğer taraftan Kur’an da sîretin sahih kaynağı ve onun yazımı için mihver konumundadır. Buna karşılık bilimsel bir sîret yazımı doğru bir peygamber tasavvuruna, doğru bir peygamber tasavvuru ise Kur’an’ın hakemliğine ihtiyaç duymaktadır. Bu ise sîret/sünnet ile Kur’an arasında diyalektik bir ilişki ve iç içelik manasına gelmektedir. Kur’an’dan anlaşıldığına göre Hz. Peygamber’in sîreti, Kur’an ahlâkının onun şahsında bir hayat tarzı olarak şekillenmesi ve adalet ilkesinin onun uygulamalarında somutlaşmasıdır. Zira Hz. Peygamber’in söz, sükût ve davranışlarıyla şekillenen sîreti, aynı zamanda onun sünnetidir. Sünnetin Kur’an’ın uygulamalı tefsiri olduğunda ise ihtilaf yoktur. Bu bakımdan makalede Kur’an ile sîret arasında sıkı bir bağ olduğu konu edinilecek, Kur’an’ın tamamının onun sîretinin vahye yansıyan kısmı olduğu üzerinde durulacaktır. Kur’an’da geçen günlük hâdiselere dair âyetlerden geçmiş peygamber kıssalarına ilişkin âyetlere kadar, bütün Kur’an’ın onun sîreti çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği savunulacaktır. Buna göre her tefsir çalışması, aynı zamanda büyük ölçüde bir sîret çalışmasıdır. Kanaatimizce bu husus, onun sîretine ilişkin tarihsel arka planı ele almadan ve diyalektik bir süreç işletmeden sağlıklı bir tefsir çalışmasının ve Kur’an’ın atmosferine giriş yapmanın mümkün olmayacağını göstermektedir.&#x0D; &#x0D; Anahtar Kelimeler: Kur’an, Hz. Peygamber (s.a.v.), Tefsir, Sîret, Sünnet.&#x0D; &#x0D; The Quran and the Sîrat&#x0D; Abscract &#x0D; This article focuses on several aspects of the relationship between Qur’an and sirat and highlights the importance of these aspects in relation to tafsir and sirat writing. It is known that sirat and sunna which are the applied tafsir of Qur’an are the main sources of tafsir. On the other hand, Qur’an is also the source of sirat writing. A methodologically correct sirat writing needs a correct notion of prophethood and a correct notion of prophethood needs the arbitration of Qur’an. This indicates a dialectic relationship between sirat/sunna and Qur’an. Qur’an shows that sirat of the Prophet (sav) is the materialization of Qur’anic ethics and embodiment of Justice as a way of life in his personality. Because his sirat which were shaped by his words, silence and actions are his sunna. There is no dispute regarding that sunna is the applied tafsir of Qur’an. This article talks about the strong relationship between sirat and Qur’an and emphasizes that the whole Quran is part of the reflection of his sirat. It will be shown that from the verses about daily incidents to the ones about the stories of previous prophets, all verses of Qur’an should be understood in relation to his sirat. When viewed from this perspective all tafsir studies are at the same time a study of sirat. This, then, shows that a healthy tafsir and understanding of Qur’an is not possible without taking into consideration the historical background of his sirat. The Relationship Between Quran And Sirat.&#x0D; &#x0D; Key words: Quran, Prophet (s.a.v.), Tafsir, Sîrat, Sunna.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

Çetin, Metin. "Müşkil'ü-l-Kur'ân Bağlamında Fussilet 10-11 ile Nâzi’ât 27-30 Ayetlerinin Tahlili." Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, November 4, 2024. https://doi.org/10.34085/buifd.1550366.

Full text
Abstract:
Kur’ân, Yüce Allah’ın insanlara rehberlik etmesi için gönderdiği ilahi bir kitap olup hükmü kıyamete kadar geçerli olacaktır. Bu açıdan içinde emir, yasak veya haber ifade eden cümlelerin açık ve net olması gerekmektedir ki mesajı iyi bir şekilde anlaşılabilsin. Hz. Peygamber hayatta iken Kur’ân’ın anlaşılmasına yönelik bir sorun ortaya çıktığında kendisi hemen çözüme kavuşturuyordu. Hz. Peygamber’in vefatından sonra bu önemli görevi, peygamberlerin varisleri olan ilim adamları deruhte etmişlerdir. Bazen Müslümanların bazen art niyetli olup İslam’a ve Kur’ân’a nakise getirmek isteyenlerin soruları üzerine bazen de sosyal hayatın getirdiği yükümlülükler nedeniyle ilim adamları Kur’ân üzerinde çok faydalı çalışmalar yapmışlardır. Bu da birçok Kur’ân ilminin oluşmasına katkı sunmuştur. Bu ilimlerden bir tanesi de Müşkilü’l-Kur’ân ilmidir. Bu ilim ilk başta Kur’ân’la ilgili birçok konuyla ilgili problemleri çözmeye yönelik çalışmalar yaparken daha sonraları anlam daralmasına uğramış ve sadece âyetler arasında varmış gibi görünen çelişkili durumları çözüme kavuşturan bir ilim haline gelmiştir. Bu araştırmanın konusu müşkil bir durumun bulunduğu ifade edilen Fussilet 41/9-12 ile Nâziât 79/27-30 âyetlerini tahlil etmektir. Fussilet sûresinde ve konuyla ilgili olarak Bakara 2/29’daki âyette Yüce Allah’ın yeryüzünü iki günde yarattığı, sonra göğe yönelerek göğü yedi gök olarak yarattığı, tekrardan yeryüzünü yayıp döşediği ve yaşama elverişli hale getirdiği ifade edilmektedir. Nâziât 79/27-30’daki âyetler ise Yüce Allah’ın önce semayı bina ettiğini ifade ettikten sonra “Bundan sonra da yeryüzünü yayıp döşediğini” ifade etmektedir. Bakara ve Fussilet sûresindeki âyetler yeryüzünün yaratılışını öncelerken Nâziât sûresindeki âyetler ise gökyüzünün yaratılışını öncelemektedir. Bu durum da iki âyet arasında bir zıtlığın ve çelişkinin oluşmasına sebebiyet vermektedir. Bu araştırmada aralarında tenakuz olduğu ifade edilen âyetler incelenmeye tabi tutulmuştur. Bunun için öncelikle âyetlerde yer alan ve anahtar kavram rolü gören kelimelerin kavram analizi yapılmış böylece konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sunulmuştur. Daha sonra âyetlerin sûre içi ve genel Kur’ân bağlamı açısından bağlam analizi yapılmıştır. Daha sonra ise müfessirlerin konuya yaklaşımının tespiti için alanda ileri gelen klasik ve modern tefsir literatürü taranmıştır. Yapılan araştırma çerçevesinde bu hususta iki ana görüş olduğu tespit edilmiştir. Birinci görüşü savunanlara göre Bakara ve Fussilet sûrelerinde belirtildiği gibi Yüce Allah önce yeryüzünü yaratmış, Nâziât sûresinde ise tekrardan yeryüzüne dönerek orayı yaşama elverişli hale getirmiştir. Bu gruba göre Nâziât sûresinde ifade edilen durum yaratma değil sadece düzenlemedir. Bu grup böylece müşkil durumu ortadan kaldırdıklarını ifade etmişlerdir. İkinci gruba göre ise gökyüzü yeryüzünden önce yaratılmıştır. Bu gruba göre birinci grubun meselenin halli için verdiği cevap konuyu çözmediği gibi başka sorunların oluşmasına da kapı aralamıştır. Bundan dolayı ikinci grup, âyetlerde kullanılan kelimelerin tevil edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. İkinci gruba göre âyetlerde geçen “خَلَقَ” fiili bilinen anlamda bir yaratma olmayıp bir şeyin var edilmeden önce ölçüp biçilmesi ve planlanıp takdir edilmesidir. Yine âyetlerde yer alan “ثُمَّ” edatının ise zaman itibariyle değil, iki yaratma arasındaki derece farkına delalet ettiğini ifade etmişlerdir. Ayrıca Râzî, birinci grubun müşkili halletmek için verdiği cevabı aklen beş açıdan eleştirmiş bu cevabın doğru olmadığını ortaya koymaya çalışmıştır. Netice itibariyle ikinci grubun delilleri ve bilimsel veriler de göz önünde bulundurulduğunda göklerin yeryüzünden önce yaratılmış olma fikrinin daha tutarlı olduğu ifade edilebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

Türk, Gülhan. "Kur’an Çerçevesinde Zıtlık (التضاد) İlişkileri". Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 25 червня 2024. https://doi.org/10.58568/firatilahiyat.1437041.

Full text
Abstract:
Öz Bütün dillerde lafızlar arasında olan önemli anlam ilişkilerinden en öne çıkanları kaşıtlık, eş anlamlılık ve ortam anlamdır. Bu ilişkilerin önemi, dilde kullandığımız lafızlar arasındaki farklılıkları sınırlandırması ve bir ifadenin anlamına dair bütünlük sağlamasıdır. Bu çalışmada anlam ilişkilerinden kaşıtlık ilişkisi üzerinde durulmuştur. Zıtlığı, doğal bir fenomen olarak insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve etrafımızda birçok yerde görmemiz mümkündür. Zıtlık, var olanlar arasında çeşitliliği gösteren unsurlardan biridir. Bunun sebebi insanın bireysel ve toplumsal yaşamı içinde savaş, barış, ölüm, doğum, mutluluk, perişanlık gibi zıtlıkların bulunuyor olmasıdır. Varlıklar arasında herhangi bir zıtlık olmamış olsaydı bütün varlıklar birbirine karışır ve onları ayırt etmek neredeyse mümkün olmazdı. Zıtlık dış dünyada karşımıza çıkmakla birlikte kendini zihin dünyamızda da göstermektedir. Zıtlık fenomeni özellikle şiirlerde nesirlerde daha çok karşımıza çıkmaktadır. Zıtlık ilişkileri üzerinde duran bu çalışmada ana problemler aşağıdaki sorular üzerinden çözülmeye çalışılacaktır 1-Arapçada tezatlık nedir ve ezdâd kavramıyla farkı nedir? 2-Arapçada zıtlık ilişkileri nelerdir? 3-Kuranda zıtlık ilişkisine dair örnekler nelerdir? Çalışmamız şu başlık altında sunulacaktır. KURAN ÇERÇEVESİNDE ZITLIK İLİŞKİLERİ Bu çalışmada kullanılan ana kavramlar şunlardır: 1. Zıtlık التضاد: Bir şeyin zıttıdır. Terim olarak ise modern semantik çalışmalarında kullanılır. Örneğin: uzun-kısa, dişi-erkek. 2. Eḍdad الاضداد: Bu terim, klasik Arap dilbilimcileri tarafından iki zıt anlam taşıyan bir kelime için kullanılmıştır. Örneğin جون kelimesi hem siyah hem beyaz anlamını taşımaktadır. 3. Zıt anlam ilişkileri علاقات التضاد الدلالي: bir metnin bütünlüğünü sağlayan ilişkilerinden sayılmaktadır. Buna göre bu çalışmada Arapçada zıt ilişkileri örneklerle açıklanacaktır. Daha sonra Kuran kelimeleri çerçevesinde örnekler verilecektir. Bu çalışmada kullanılan ana kaynaklar azdır. Türkçede zıtlık ilişkilerini ele alan bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada Arap dil kaynaklarından Muḥammed ʿAli Al-Ḫūlī’ye ilmu’d-Delāle “Anlam Bilimi” adlı eseri ve yabancı kaynaklardan John Lyons’a ait Semantics ،Introduction to the oretical linguistics adlı eserinden faydalanılmıştır. Bu çalışma Kuran çerçevesinde zıtlık ilişkilerini inceleyen yeni bir çalışma sayılmaktadır. Bu çalışmada tanımlayıcı analitik yöntem kullanılmıştır. Birçok aşamadan geçen bu çalışmanın ilk aşaması zıtlık ilişkilerini kaynaklardan toplama aşamasıdır. Bir sonraki aşama, Kuran’da zıtlık ilişkilerini taşıyan ayetlerin örneğinin gösterilmesi ve açıklanmasıdır. Son aşama ise Kuran çerçevesinde kullanılan zıt kelimelerin sözlüksel açıklanması ve incelenmesidir. Bu çalışmanın amaçları ve faydaları şunlardır: -Dildeki zıtlık ilişkisi türlerini bilmek. -Kur'an'daki muhalif ilişki türlerini bilmek. Bu amaçlar, okuyucunun Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen zıtlık ilişkilerini, amaçlarını ve türlerini belirlemesine yardımcı olur. Bu araştırma ele aldığı zıtlık ilişkileri: İkili Zıtlıklar: Dereceli, Bütünleyici, İlişkisel, Yön Gösteren, Bütün-Parça, Döngüsel zıtlıklar. Üçlü zıtlıklar sınıfı ise: Hiyerarşik, Grup-Ögeler zıtlıklardır. Çalışmanın Amacı ve Önemi 1-Arapça’da zıtlık ilişkilerini incelemek 2- Kuran’daki zıtlık ilişkilerini örneklendirmek Bu çalışma okuyucuya Kuran’daki zıtlık ilişkileri ve amaçlarını bilmesini sağlamaktadır. Bunun yanı sıra zıtlık lafzını hem sözcüksel hem de kavramsal olarak işlendiği bir giriş, zıtlık ilişkilerin türlerinin ele alındığı bir bölüm ve değerlendirmelerin konu edinildiği bir sonuç olmak üzere üç ana başlıktan oluşmaktadır. Çalışmamızın ana bölümü olan Zıtlık İlişkilerin bölümünde zıtlık ilişkileri Kur’an’dan örnekler ile açıklanacaktır. Sonuç kısmı ise, “Zıtlık ilişkileri nelerdir?”, “Kur’an’da hangi zıtlık ilişkileri bulunmaktadır? Gibi soru ve cevaplarla maddeler halinde tamamlanacaktır. Anahtar Kelimeler: Arapça, Zıtlık, Kur’an, Anlam İlişkileri, Zıtlık İlişkileri.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

KOTAN, Şevket. "Mâ‘ûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, December 7, 2022. http://dx.doi.org/10.18505/cuid.1162608.

Full text
Abstract:
A Hermeneutical Approach to the Holy Quran in the Context of Surah al-Mâûn&#x0D; Abstract&#x0D; Surah al-Mâûn is one of those disputed surahs of the Holy Quran. To begin with, it’s a matter of controversy whether the Surah belongs to the Mecca or Medina periods of Prophecy. Beside those who believe that the Surah, which consists of seven verses, was revealed at Medina in total, while there are also some mufassirs who think that three verses of the Surah were revealed at Mecca, and the remaining at Medina. It’s obvious that the origin of the dispute is the differentiation among various riwayats coming from the Sahabah. Furthermore, various arguments have been made about the meaning of such words as “sahûn” and “mâûn” included in the Surah; and the identity of the people mentioned in the Surah is a severely disputed question. This study prefers trying to understand the dispute by focusing on its historical background than solving it. By that, we analyze and understand the data, from which the dispute arises; thus, try to make it more comprehensible. The reason why we prefer focusing to understand the dispute than solving it is our wish to set forth an example of hermeneutical approach to the Holy Quran. By that example, our objective is to emphasize the significance of the comprehensive approach to the Quranic tafsir in general. As a matter of fact, such an endeavor will show that we need a new point of view not only for the Surah al-Mâûn but for any problems faced in the field of Quranic tafsir. We believe that this point of view is the original point of view of the first generation, whom history made us forgot. &#x0D; Keywords: Tafsir, Hermeneutics, Asbab al-Nuzûl (Circumstances of Revelation), Historicity, Surah al-Mâ’ûn &#x0D; el-Mâ‘ûn Sûresi Özelinde Bir Kur’ân Hermenötiği Denemesi&#x0D; Öz:&#x0D; Mâ’ûn sûresi etrafında pek çok ihtilafın bulunduğu sûrelerden biridir. Öncelikle sûrenin Mekkî-Medenîliği konusunda bir ihtilaf bulunmaktadır. Yedi âyetten müteşekkil olan sûrenin tamamının Mekke’de indiği görüşünde olanların yanında, ilk üç âyetinin Mekke’de, geri kalanının Medine’de indiği görüşünde olan müfessirler vardır. İhtilafların arkasında sahabeden gelen farklı rivâyetlerin olduğu görülmektedir. Ayrıca sûrede geçen “sâhûn” ve “mâ‘ûn” gibi sözcüklerin anlamı konusunda farklı görüşler olduğu gibi sûrede kendilerinden bahsedilenlerin kimler oldukları konusunda da ciddi görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Biz bu çalışmamızda söz konusu ihtilafları çözmeye çalışmak yerine tarihsel arka planına odaklanarak anlamayı deneyeceğiz. Bununla ihtilaflara zemin teşkil eden verileri analiz ederek onları anlaşılır hale getirmeye çalışacağız. Bu çalışmanın sûredeki ihtilafları çözmek yerine onları anlamaya odaklanmasının nedeni, Kur’ân hermenötiğine dair bir örnek ortaya koymaktır. Bu örnekle, genel manada Kur’ân’ın anlaşılması ve tefsirinde anlamacı yaklaşımın önemini vurgulamış olacağız. Nitekim bu deneme sonucunda sadece Mâ’ûn sûresinde değil, genel manada Kur’ân tefsirinde karşılaşılan sorunlar için farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyulduğu görülecektir. Bu bakış açısının tarihin bize unutturduğu ilk neslin özgün bakış açısı olduğu söylenebilir.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Tefsir, Hermenötik, Sebeb-i Nüzûl, Tarihsellik, Mâ‘ûn Sûresi
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

ERKEN, İsmail. "Manuscripts of Arabic Linguistics: Cadbury Research Library, The Mingana Special Collection." Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, April 15, 2023. http://dx.doi.org/10.53112/tudear.1231062.

Full text
Abstract:
Öz: Bu araştırma, Cadbury Araştırma Kütüphanesi’nin Mingana Özel Koleksiyonu (Birmingham Üniversitesi) ve burada bulunan Arapça dilbilgisi el yazmaları hakkındadır. Mingana Özel Koleksiyonu şeklinde isimlendirilen koleksiyon içerisinde Arapça eserler, Hıristiyan ile İslami eserler olarak bölümlenmiştir. Bunların yanında Türkçe, İbranice, Ermenice, Gürcüce Etiyopya dilinde vb. dillerde el yazmalarına ev sahipliği yapar. Birmingham Kur'an el yazmasının bir parçası olduğu zengin koleksiyon 1920'lerde Alphonse Mingana tarafından toplanmıştır. Koleksiyonu oluşturmak için gerçekleştirdiği yolculuklar Edward Cadbury tarafından finanse edilmiştir. Çalışma Arap dilbilimi yani nahiv ve sarf alanında var olan eserlerin tespitini ve değerlendirmesini kapsamaktadır. Çalışma sırasında eserlerin tümü görülmüş, incelenmiş, gerekli tespitler ve değerlendirmeler yapılmıştır. Dilbilim alanında yer alan eserlerin en eskisi 13-14. yüzyıla ve en yenisi 19. yüzyıla ait dönemdedir. Eserlerin çoğunluğu şerh ve haşiye tarzındadır. Eserlerin yazım stilleri değişiklik göstermektedir. Nesih, ta’lik tarzı yazının yanında Mağribî tarz yazı bulunan birkaç eser de yer alır. Nahiv alanında değerlendirilen 82 ve sarf alanında değerlendirilen 23 eser incelenmiştir. Bu eserlere ek olarak 13 tane de her iki alan ile ilgili eserler hakkında bilgi verilmiştir. El yazmalarını ele alırken yazmaları nahiv, sarf ve diğer eserler olmak üzere üç kategoriye ayrıştırdık. Yazar, eser hakkında bilgiler dipnot olarak verildi. Aynı eserin farklı nüshaları hakkında bilgiler de dipnotta yer aldı. Giriş kısmında kütüphane ve koleksiyon hakkında bilgiler sunuldu. &#x0D; Anahtar Kelimeler: Arap Dili, Yazmalar, Cadbury, Mingana, Dilbilim
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

Önen, Hacı. "TABERÎ TEFSİRİNİN DİRAYET METODU THE METOD OF DIRAYA ON TABERI'S TAFSİR." Kadim Hikmet, no. 1 (November 28, 2019). https://doi.org/10.5281/zenodo.3534947.

Full text
Abstract:
&Ouml;zet Tefsirler genellikle riv&acirc;yet ve dir&acirc;yet tefsirleri şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Ancak dir&acirc;yet tefsirlerinde riv&acirc;yetler kullanıldığı gibi, riv&acirc;yet tefsirlerinde de dir&acirc;yet &ouml;rneklerine rastlanmaktadır. Bundan dolayı tefsirleri, riv&acirc;yet ağırlıklı ve dir&acirc;yet ağırlıklı tefsirler şeklinde iki kısma ayırmanın daha doğru olduğunu s&ouml;yleyebiliriz. Taber&icirc; tefsiri, rivayet tefsiri olarak bilinmesine rağmen, dir&acirc;yet tefsirlerinin &ouml;zelliklerini de taşımaktadır. Taber&icirc;, dir&acirc;yet tefsirini dil bilgisi ve yapısına dayalı olarak yapmaktadır. Ayrıca Taber&icirc;, farklı konular hakkındaki tercihlerini ortaya koyarken dir&acirc;yet tefsiri yapmaktadır. Bu &ccedil;alışmamızda Taber&icirc; tefsirinin dir&acirc;yet metodu ele alınmıştır. Abstract Works on tafseer have generally divided into two: traditional tafseers (that are based on reports) and rational tafseers. But reports are used in books of rational tafseers and rational explations are used in traditional tafseers. Therefore, it is possible to say that tafseers are divided into tradition-oriented and rational-oriented ones. Although Taberi&rsquo;s tafseer is known as traditional tafseers, it also carries the characteristics of the rational tafseers. Taber&icirc; makes the tafseer of verse based on grammar and structure of language. In addition, while Taber&icirc; presents his preferences about different subjects, he performed his preferences. The method of rational tafseers was discussed on Taber&icirc;&rsquo;s tafseer in the study.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

KOTAN, Şevket. "İnsan Sûresi ve Rivayet İhtilaflarındaki Gizli Cevher: Hz. Peygamber'in Tebyin Yöntemi." Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, March 29, 2023. http://dx.doi.org/10.33415/daad.1213266.

Full text
Abstract:
Öz: Hz. Peygamber Kur’ân’ın anlaşılmasında tartışmasız bir otoritedir. Hz. Peygamber’in Kur’ân ayetlerini beyan ederken bir tebyin yönteminin olup olmadığı meselesi, bu araştırmanın problemidir. Makalede amaçlanan, İnsân Sûresi örnekliğinde, rivayet ihtilafları özelinde, Hz. Peygamber’in tebyin yönteminin tespitidir. Bu doğrultuda bu ihtilafların incelenmesiyle, Kur’an’ın tamamında söz konusu edilebilecek bir yöntemden söz edilip edilemeyeceği araştırılacaktır. Makalemizde temel bilimsel araştırma yöntemimiz tümevarımdır. Sureye dair rivayet ihtilaflarına ait veriler başlıklandırılak incelenecek, sonuçları değerlendirilecektir. Sonuç olarak araştırmamızda elde edilen veriler doğrultusunda Hz. Peygamber’in sünnetinde tebyinin konumu, tebyinin yöntem olarak değeri ve imkânı, sonraki nesildeki durumu tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: İnsan Sûresi, Tefsir, Rivâyet, İhtilaf, Tebyin Yöntemi.&#x0D; Abstract: The Prophet is an indisputable authority in the understanding of the Qur'an. The question of whether there is a method of tabyin when the Prophet declares the verses of the Qur'an is the problem of this research. For the purpose of the article, in the example of Sūrat al-Insān , in the context of narration disputes, the Prophet. It is the determination of the method of the tabyin of the Prophet. In this direction, by examining these disputes, it will be investigated whether a method that can be mentioned in the entire Qur'an can be mentioned. In our article, our basic scientific research method is induction. The data related to the narration disputes related to the Sūrat will be examined under the heading and the results will be evaluated. As a result, in line with the data obtained in our research, the position of the subject in the Sunnah of the Prophet, the value and possibility of the subject as a method, and its status in the next generation will be discussed. &#x0D; Keywords: Sūrah al-Insān, Tafsīr, Narration, Disagreement, Tabyīn method.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

MADEN, Şükrü. "The Importance of Ta’wilat al-Qur'an by al-Maturidi as an Original Source Transmitting the Vast Exegetical Knowledge of the Early Period to the Future: the Example of Abu Muadh al-Nahwi." Hitit İlahiyat Dergisi, November 7, 2023. http://dx.doi.org/10.14395/hid.1328158.

Full text
Abstract:
Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eseri bir dirayet tefsiri olarak temayüz etmiş olmakla beraber önemli miktarda hicrî ilk iki asrın tefsir birikimini ihtiva eder. Dahası Mâtürîdî’nin aynı zamanda başvuru kaynakları olan bu müktesebatın bir kısmı, Taberî ve İbn Ebî Hâtim gibi tefsirlerin kaynakları ile mukayese edildiğinde özgündür. Onun naklettiği bazı tefsir bilgileri başka kaynaklarda yer almaz. Nitekim Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ın kendisiyle aynı dönemdeki ve kendisinden önceki tefsirlerle karşılaştırmalı olarak incelenmesi tefsirin özgün kaynaklarının tespitine imkân sağlamaktadır. Bu durum Mâverâünnehir bölgesindeki ilmî kültür ve orada tedavülde olan eserlerin dönemin Bağdat, Basra ve Kûfe gibi başat ilim merkezlerindeki ilmî ortamdan belli noktalarda farklılaşmasına bağlanabilir. Örneğin Te’vîlâtü’l-Kur’ân’da çok sayıda görüşü nakledilen âlimlerden biri Ebû Muâz en-Nahvî’dir (öl. 211/826). Kendisi Merv’li olup müfessir, dilci, kârî ve râvî olarak tanınmaktadır. Ebû Hanîfe, Abdullâh b. Mübârek ve Ubeyd b. Süleymân’dan rivayette bulunmuş ve sika raviler arasında zikredilmiştir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla Ebû Muâz’ın tefsir ve kıraat alanında 140 civarındaki görüşü çoğu tefsir eseri olmak üzere çeşitli kaynaklar içinde günümüze ulaşmıştır. Ancak bunların yarısı Te’vîlâtü’l-Kur’ân’dan başka bir eserde yer almaz. Bu da Mâtürîdî’nin tefsirini ilk iki asrın tefsir malumatının tespitinde özel bir konuma yerleştirmektedir. Bu münasebetle çalışmamızda Ebû Muâz’ın, Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ında nakledilen tefsir ve kıraatle ilgili görüşleri incelenecektir. Çalışmanın bulgularıyla Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ın ilk iki asrın tefsir birikiminin geleceğe aktarımına katkısını vurgulayarak hem Mâtürîdî hem de Ebû Muâz özelinde tefsir tarihi araştırmalarına katkı sağlaması beklenmektedir. Ebû Muâz’a Te’vîlâtü’l-Kur’ân’da nispet edilen görüşler henüz müstakil bir araştırmaya konu olmamıştır. Nitel bir araştırma olan bu makalede dokümantasyon analizi yöntemi takip edilecektir.&#x0D; Ebû Muâz’ın Te’vîlât’ta nakledilen beyanları ekseriyetle dilbilimsel tefsir ve kıraatle ilgilidir. Bu durum onun günümüze ulaşmayan Meâni’l-Kur’ân ve Kitâbü’l-Kırâât adlı eserlerinin varlığına dair bilgileri de teyit etmektedir. Zira İbnü’n-Nedîm onun Meâni’l-Kur’ân telif ettiğini belirtirken, Kâtib Çelebi de Kitâbü’l-Kırâât isimli bir eserinden bahsetmiştir. Ne var ki bugünkü tespitlerimize göre bu eserler elimizde mevcut değildir. Ebû Muâz’ın Mâtürîdî tarafından Te’vîlâtü’l-Kur’ân’da yer verilen açıklamalarına ayrıntılı olarak bakıldığında bazı sözcüklerin Arap dilinde kullanıldığı manaları, kökleri, sîgaları, nahvî özellikleri gibi hususların ön planda olduğu görülür. Ayrıca bu açıklamalar Arap kavilleri ve Kur’ân âyetleriyle delillendirilmiştir. Ebû Muâz, sahih ve müdrec kıraatlere değinmiş, kıraat farkından kaynaklanan anlam farklılıklarını izah etmiştir. Mâtürîdî’nin Ebû Muâz’dan naklettiği görüşler içinde Mukâtil b. Süleymân’a yöneltilen itirazlar da dikkat çeker. Ebû Muâz, ilgili açıklamalarında Mukâtil’e kelamî hassasiyet gözetmeme ve bağlama riayet etmeme gibi eleştiriler yöneltmiştir. Burada dikkat çeken noktalardan birisi ise Ebû Muâz’ın eleştirdiği bazı hususların Mukâtil’in bugün elimizdeki tefsirinde yer almıyor oluşudur. Bu ise bir taraftan Mukâtil’in tefsirinin farklı versiyonlarını gündeme getirmekte bir taraftan da Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ın rivayet içeriğinin değerini artırmaktadır. Yine Mâtürîdî’nin atıflarında Ebû Muâz’ın Mücâhid, Mukâtil ve Kisâî gibi ilk dönem müfessirlerinin görüşlerini de naklettiği görülmektedir.&#x0D; Son tahlilde Mâtürîdî’nin Ebû Muâz’a çok sayıda atıf yapması onun Mâverâünnehir coğrafyasında eserleri okunup görüşlerine itibar edilen bir dil, tefsir ve kıraat âlimi olarak kabul edildiğine dayanak kabul edilebilir. Ebû Muâz’ın Mâtürîdî tarafından yer verilen görüşlerine Mâtürîdî öncesi ve sonrası kaynaklarda rastlanmaması ise Mâtürîdî’nin Ebû Muâz’ın eserlerini bizzat görme ihtimalini kuvvetlendirdiği gibi Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ın bu özgün rivayet yönünün sonraki dönem tefsir literatürünce ihmal edildiğinin göstergelerinden sayılabilir.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Tefsir, Dilbilim, Kıraat, Rivayet, Matüridi, Te’vilatü’l-Kur’an, Ebu Muaz en-Nahvi, Meani’l-Kur’an.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

TURHAN, Abdullah. "Kur'ân'da Sükût Orucu ve Konuşma Üslûbu." Diyanet İlmi Dergi, September 19, 2023. http://dx.doi.org/10.61304/did.1274353.

Full text
Abstract:
Kur’ân’da Sükût Orucu ve Konuşma Üslûbu&#x0D; Öz&#x0D; Makalede, Türkçe literatürde üzerinde çalışma yapılmamış olan sükût orucu ve mahiyeti üzerinde durulacak, Kur’ân’da sükût orucuna örnek olarak verilebilecek olan Hz. Zekeriyyâ ve Hz. Meryem’in sükûtlarının irade boyutu tartışılacak, Hz. Peygamber’in sükût orucunu nehyi mevzuu üzerinde durulacak, son olarak da bu nehyin temel hikmetinin vasat ümmet olma idealiyle ilişkisi değerlendirilerek; Kur’ân’ın konuşmanın niteliğine yaptığı vurgular izah edilecektir. İnsanların bedensel taleplerini erteleyerek nefislerini eğitme çabasına oruç ismi verilmiştir. Neredeyse tüm dinlerde ya tamamen aç ve susuz kalarak ya da bazı yiyeceklerden uzak durma şeklinde tezahür eden oruç ibadeti, bazı dinlerde belirli bir müddet konuşmadan sükût ederek de icra edilmiştir. Yahudilik ve Budizm sükût orucunun bulunduğu dinlere örnek sayılabilir. Kur’ân’da sükût orucu Hz. Zekeriyyâ’nın kıssasının anlatıldığı Al-i İmran sûresi 3/38-41 ve Meryem sûresi 19/10. âyette ele alınmıştır. İlgili âyetler incelendiğinde Hz. Zekeriyyâ’nın mucizevi şekilde konuşma yetisinden mahrum bırakıldığı, zorunlu bir sükûta maruz kaldığı görülmektedir. Meryem sûresi 19/26. âyette ise Hz. Meryem’in iradi sükût orucu adağında bulunduğu ve içerisinde bulunduğu sıkıntılı süreci bu oruçla aşmaya çalıştığı müşahede edilmektedir. Hz. Peygamber Câhiliye’de maruf olan sükût orucunu kaldırmış, lakin konuşmanın yerinde ve zamanında yapılmasını emretmiş, aksi halde sükûtun tercih edilmesini tavsiye etmiştir. Bu meyanda Kur’ân, kavl (söz) kelimesi üzerinde ehemmiyetle durarak, niteliği üzerine de çeşitli vurgularda bulunmuştur. &#x0D; Anahtar Kelimeler: Tefsir, Kur’ân, Sükût Orucu, Konuşma Üslûbu.&#x0D; &#x0D; Fasting of Silence and Style of Speech in the Qur'an&#x0D; Abstract&#x0D; The exertion to defer the bodily demands of a human being to educate his soul is called fasting. Fasting as a worship, which appears in almost all religions either by being completely hungry and thirsty or by abstaining from certain foods, is also performed in some religions by silence without speaking for a certain period of time. Judaism and Buddhism are examples of religions where the fast of silence exists. In the Qur’an, the topic of the fast of silence is first mentioned in ayah 3/38-41 of Surah al Imran, where the story of Zechariah is told, and in the verse 19/10 of Surah al Maryam. When the relevant verses are examined, it is seen that Prophet Zechariah was miraculously deprived of his ability to speak and subjected to a forced silence. In verse 19/26 of Surah al Maryam, Hadtrath Maryam voluntarily vows a fast of silence. Prophet himself abrogated the fast of silence, which was known and practiced in Jahiliyah(ignorance) era, but ordered that the speech be done in place and on time, otherwise he considered silence a more virtuous. In this context, the Qur’an dwells on qavl (word) and puts various emphasis on its nature. &#x0D; Key Words: Tafsir, Qur’an, Fast of Silence , Speech Style.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

DİLEK, Ömer, and İshak ÖZGEL. "Evaluation Of The Views On The Letters Of The Muqattaa." Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, June 26, 2023. http://dx.doi.org/10.59149/sduifd.1213800.

Full text
Abstract:
Kur’ân’ı Kerîm’de sûre başlarında zikredilen yetmiş sekiz “mukattaa harfin” anlamı ve delâleti ile ilgili pek çok görüş ileri sürülmüştür. Bu çalışmada söz konusu görüşlerden on beş tanesi değerlendirilmiştir. Görüşlerden birisi mukattaa harfleri “mutlak müteşâbih” bağlamında ele alarak anlamının bilinemeyeceğini ifade etmektedir. Üç görüş “kısaltma teorisini” temel almaktadır. Bunlar mukattaa harflerin “Allah Teâlâ’nın, peygamberlerin veya varlıkların” isimlerinden seçilmiş harfler olduğunu ve söz konusu isimlere delalet ettiğini savunmaktadır. Görüşlerden altı tanesi bu harflerin kendisini esas almaktadır. Bunlar sûre başındaki harflerin “varlıkların, Kur’ân’ın, sûrelerin” isimleri olduğunu yahut “tenbîh, kasem, bağlangıç” harfleri olduğunu iddia etmektedir. Üç görüş konuyu “mucizelik” bağlamında incelemektedir. Tehaddîyi esas alan ilk görüşe göre sûre başında mukattaa harfler zikredilerek “Kur’ân, beşerin kullandığı bu harflerden oluşmasına rağmen kimse bu kitabın benzerini meydana getirememektedir; bu durum onun Allah katından indirildiğine delildir” mesajı verilmiştir. İkinci görüşe göre Hz. Peygamber ümmî olduğundan alfabedeki harflerin isimlerini bilmemektedir; buna rağmen mukattaa harflerin isimlerini doğru biçimde okumuş olması bu bilgiyi vahiy yoluyla öğrendiğine delildir. Lugavî i‘câzı merkeze alan üçüncü görüşe göre Arap alfabesindeki yirmi dokuz harf mahreçleri dikkate alınarak çeşitli sınıflara ayrılmaktadır; “on dört mukattaa harf” söz konusu harf gruplarının yarısından düzenli biçimde seçilmiştir. Sûre başındaki harfler hem mahreçleri ve sıfatları dikkate alınarak harf cinslerinin yarısından seçilmiş hem de alfabeyi oluşturan harflerin dilde daha fazla kullanılan yarısından seçilmiştir. Bu kusursuz seçim Kur’ân’ın Allah katından indirildiğini ispatlamaktadır. Çalışmada mukattaa harflerin Arap alfabesinin ebced tertibindeki sayısal değerleri ile ilişkisi olduğunu ileri süren görüş araştırılmıştır. Bu çerçevede “bir grup Yahudinin Hz. Peygamber’e gelerek ‘Elif, Lâm, Mîm’ harflerinin ebced hesabına göre ümmetin ömrüne delalet ettiğini söylediği, bunun üzerine Rasulullah’ın güldüğü ve diğer mukattaa harfleri okuduğu” yönündeki rivâyet incelenmiştir. Buhârî’nin et-Târîhu’l-Kebîr’de bu rivayetin üç senedini kaydettiği; bu senetlerden ikisinin birbirini destekleyip açıklamasından dolayı rivâyetin zayıflık derecesinin azaldığı tesbit edilmiştir. Beyzâvî, Şihâbüddîn Hafâcî, İbn Âşûr; Hz. Peygamberin bu rivayetteki tebessümünün ve diğer mukattaa harfleri okumasının “onaylama” anlamı taşımadığını ileri sürmüştür. Muhyiddîn Şeyhzâde ise “Rasûlullah’ın devam eden tilâvetinin ve dolaylı onaylamasının aynı zamanda olması” sebebiyle “onaylama” ihtimalinin daha üstün olduğunu belirtmiştir. Bu başlığın sonunda Ebü’l-Âliye, Rebî’ b. Enes, Taberî, Mâtürîdî ve Süheylî’nin ilgili merfû rivâyete dayanarak mukattaa harflerin ebced hesabı ile toplumların eceline veya önemli olaylara işâret etmesini makul gördüklerine; İbn Berrecân, İbnü’l-Arabî ve Şeyhülislâm İbn Kemâl gibi kimi âlimlerin ebced hesabı ile Kur’ân’dan gerçekleşecek bazı fetihlere dair çıkarımda bulunduğuna; ancak bu alanın sû-i istimâle açık olduğuna dikkat çekilmiştir. Bunu câiz gören âlimlerin de Tefsir usûlünde belirtilen işârî tefsirin kabul şartlarına uyması ve harflerin aslî delâletinin sayısal değerler olduğunu ileri sürmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Son başlıkta İbn Sînâ’nın bu harfleri “varlık mertebeleri” ile ilişkilendiren görüşü değerlendirilmiş; faal akıl teorisiyle ilişkili olarak “mukattaa harfler ile varlık mertebeleri” arasında varlığı savunulan münasebetlerin delilinin bulunmadığı belirtilmiştir. &#x0D; Anahtar Kelimeler: Kur’ân, müteşâbih, mukattaa harfler, i‘câz, tehaddî, ebced.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

ÇETİN, Metin. "The Effect of Narrations on Interpretation in the Context of Verse 243 of Sūrat al-Baqara." Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, April 15, 2023. http://dx.doi.org/10.34085/buifd.1254991.

Full text
Abstract:
BAKARA SÛRESİ 243. ÂYET BAĞLAMINDA RİVAYETLERİN TEFSİRE ETKİSİ&#x0D; &#x0D; The Effect of Narrations on Interpretation in the Context of Verse 243 of Sūrat al-Baqara&#x0D; &#x0D; Metin Çetin&#x0D; &#x0D; Dr. Öğretim Üyesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi, Kur’ân-ı Kerim Okuma ve Kıraat İlmi Anabilim Dalı&#x0D; &#x0D; Assist Prof. Dr., Ağrı İbrahim Çeçen University, Faculty of Islamic Sciences, Department of Quran Reading and Recitation&#x0D; &#x0D; Ağrı, Turkey&#x0D; &#x0D; mcetin@agri.edu.tr &#x0D; &#x0D; orcid.org/ 0000-0001-6414-5469&#x0D; &#x0D; Öz&#x0D; &#x0D; Kur’ân âyetlerinin verdikleri mesajların doğru anlaşılması çok önemlidir. Hz. Peygamber hayattayken Kur’ân’la ilgili sorular net bir şeklide cevabını bulmuştur. Hz. Peygamber’in vefatından sonra ise müfessirler Kur’ân’ı Kur’ân, sahabe kavli ve tabiin görüşleri ile tefsir etmişlerdir ki bu da rivayet tefsir türünün ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Kimi rivayetler âyetlerin daha iyi anlaşılmasına imkân verirken kimileri de âyetleri, içinde bulunduğu bağlamdan uzaklaştırmış, âyetlerin vermek istediği temel mesajın gölgede kalmasına neden olmuştur. Bu araştırmanın konusu Bakara sûresi 243. âyetle ilgili rivayetlerdir. “Binlerce kişi oldukları hâlde, ölüm korkusuyla yurtlarını terk edenleri görmedin mi? Allah, onlara “ölün” dedi, sonra da onları diriltti. Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütuf ve ikram sahibidir. Ama insanların çoğu şükretmezler.” Bu âyetle ilgili rivayetler tahlil edilmiş, klasik ve modern tefsirlerde âyetin doğru anlaşılmasına yönelik tefsir kültürü taranmıştır. Âyetle ilgili iki rivayet bulunmaktadır. Birincisi veba salgınından korkarak beldelerini terk edenler; ikincisi ise vebayı ileri sürerek cihat etmeyen ve şehirlerini terk edenler hakkındadır. Bu rivayetlerin sahih hadis kaynaklarında yer almadığı, âyetin bağlamıyla uyumlu olmadığı, Kur’an’ın temel ilkelerine zıt olduğu ve tefsire sonradan eklenen İsrâiliyât nakilleri olduğu sonucuna varılmıştır. Bağlamı içinde değerlendirildiğinde âyetin, sosyal bilimlerin bir gerçekliğini dile getirdiği, inancı, vatanı, milleti ve değerleri adına, ölümden korktuğu için maddi ve manevi anlamda mücadele etmeyen toplumların yok olacağını; kendi değerleri için mücadele eden ve başarılı olan toplumların hayat hakkı bulacağını ifade ettiği düşünülmektedir.&#x0D; &#x0D; Anahtar Kelimeler: Kur’ân, Tefsir, Bakara 243. Âyet&#x0D; &#x0D; &#x0D; Abstract&#x0D; &#x0D; It is very important to understand the messages given by the verses of the Qur'an correctly. While the Prophet was alive, questions about the Qur'an were clearly answered. After the death of the Prophet, commentators interpreted the Qur'an with the Qur'an, the opinions of the Companions and the views of the Tabi'in, which led to the emergence of the type of narration tafsir. While some narrations allow the verses to be understood better, others have removed the verses from the context they are in, causing the basic message that the verses want to convey to be overshadowed. The subject of this research is the narrations about the 243th verse of Surat Baqara. “Have you not seen those who left their homeland for fear of death, although there are thousands of them? God said to them, "Die," and then He resurrected them. Undoubtedly, Allah is the owner of bounty and bounty towards people. But most people are not grateful.” The narrations about this verse have been analyzed, and the culture of tafsir has been scanned for the correct understanding of the verse in classical and modern tafsir. There are two narrations about the verse. Firstly, those who left their lands fearing the plague epidemic; the second is about those who did not make jihad by claiming the plague and left their cities. It has been concluded that these narrations are not included in the authentic hadith sources, they are not compatible with the context of the verse, they are contrary to the basic principles of the Qur'an, and they are the Israiliyat transmissions added to the commentary later. When evaluated in its context, the verse expresses a reality of social sciences and that societies that do not fight materially and spiritually for fear of death on behalf of their faith, homeland, nation and values will perish; It is thought that societies that struggle for their own values and are successful will find the right to life.&#x0D; &#x0D; Keywords: Qur'an, Tafsir, Al-Baqara 243rd Verse
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

KERİMOĞLU, Özkan. "Antik Çağın Erdem Anlayışının ve Temel Erdemlerinin Kur’ân’i Karşılığı." Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, December 14, 2023. http://dx.doi.org/10.34085/buifd.1329897.

Full text
Abstract:
Antik Çağın Erdem Anlayışının ve Temel Erdemlerinin Kur'an'i Karşılığı&#x0D; The Qur'anic Equivalent of the Understanding of Virtue and the Basic Virtues of Antiquity &#x0D; Özkan KERİMOĞLU&#x0D; Dr. Öğretim Üyesi, Gümüşhane Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı.&#x0D; Gümüşhane / Türkiye.&#x0D; Asst. Prof., Gumushane University, Faculty of Theology, Department of Islamic Philosophy. &#x0D; Gumushane/Turkey&#x0D; ozkankilbas@gmail.com &#x0D; ORCID ID: 0000-0002-4354-7749&#x0D; Öz&#x0D; Sokrates tarafından “ilmi ile amil olmak” diye tanımlanan erdemin felsefe tarihinde önemli bir yeri vardır. Hemen her insanın temel amacı mutlu olmak, mutluluğu elde etmektir. Genel kabul gören anlayış gereği akıl, şehvet ve gazap yeteneğinin itidal ölçüsü üzere olması insanın mutluluğa ulaşmasında etkili olan hususlar arasındadır. Bu çalışmamızda, Sokrates, Platon, Aristoteles, Demokritos, Epiküros gibi Antikçağ’ın önde gelen düşünürlerinin felsefi sistemlerinde yer verdikleri erdem ve temel erdemler hakkındaki düşüncelerini incelemeye çalıştık. Antikçağ’da “çeşitli üstünlük veya faziletler” için kullanılan erdem kavramı sonraları ise “insanı mutluluğa götüren şey” olarak tanımlanmıştır. Antikçağ düşünürlerinin erdem olarak cesaret, mutluluk, adalet, ölçülü olmak ve hikmet gibi kavramlara yer vermesi dikkat çekmektedir. Çalışmamızın amaçları arasında bu erdemlerin Kur’ân-ı Kerim’de nasıl ele alındığını analiz etmek de vardır. Adalet, ölçülü olmak ve cesaret gibi hem bireyin hem de toplumun yaşamını, refah düzeyini ve niteliğini doğrudan etkileyen bu temel unsurların filozoflarda ve Kur’ân-ı Kerim’de önemli bir yer tuttuğu anlaşılmaktadır. Aslında bu anlaşılabilir bir durumdur. Çünkü insanlık tarihi bu bağlamda incelendiğinde gerek kutsal metinlerin gerekse filozofların, toplumun yüzleştiği problemlerle ilgilendiği ve çözüm odaklı bir rehberliği üstlendiği görülmektedir. Birlik beraberlik içerisinde mutlu bir yaşamın oluşabilmesi için, erdemlerin aktif bir şekilde davranışlara yansıması önem arz etmektedir. Çünkü Aristoteles’in tanımlamasıyla “Mutluluk, ruhun erdeme uygun herhangi bir davranışıdır”. Çalışmamız “Antikçağ’da Erdem Anlayışı” ve “Kur’an-ı Kerim’de Erdemlerin Ele Alınışı” şeklinde iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ilkçağ filozoflarının temel erdemlerle ilgili görüşlerine, ikinci bölümde ise Kur’an ayetlerinde erdemlerin nasıl ifade edildiğine yer verilmiştir. Adalet, cesaret, iffet bu erdemlerden bazılarıdır.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Kur’ân, Erdem, Antikçağ, Mutluluk, Eudamonia.&#x0D; &#x0D; Abstract&#x0D; The virtue defined by Socrates as “to be faithful with knowledge” has an important place in the history of philosophy. The main goal of almost every human being is to be happy, to achieve happiness. According to the generally accepted understanding, the fact that the ability of reason, lust and wrath is about the measure of sobriety is among the considerations that are effective for a person to achieve happiness. In this study, we tried to examine the thoughts of the leading thinkers of Antiquity, such as Socrates, Plato, Aristotle, Democritus, and Epicurus, about virtue and basic virtues in their philosophical systems. The concept of virtue, which was used for “various superiority or virtues” in Antiquity, was later defined as “what leads a person to happiness”. It is noteworthy that ancient thinkers included concepts such as courage, happiness, justice, moderation and wisdom as virtues. Among the purposes of our study is to analyze how these virtues are handled in the Qur'an. It is understood that these basic elements, such as justice, moderation and courage, which directly affect the life, well-being and quality of both the individual and society, occupy an important place in philosophers and the Holy Qur'an. Actually, this is understandable. Because when the history of humanity is examined in this context, it is seen that both the sacred texts and the philosophers are interested in the problems faced by the society and undertake a solution-oriented guidance. In order for a happy life to be formed in unity and togetherness, it is important that the virtues are actively reflected in the behaviors. Because, as Aristotle defines, “Happiness is any act of the soul in accordance with virtue”. Our study consists of two main parts as ”Understanding of Virtue in Antiquity“ and ”Treatment of Virtues in the Noble Qur'an".In the first part, the opinions of ancient philosophers about the basic virtues are given, and in the second part, how the virtues are expressed in the verses of the Qur'an. Justice, courage, chastity are some of these virtues.&#x0D; Keywords: The Qur'an, Virtue, Antiquity, Happiness, Eudamonia.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

YAYLA, Mansur. "İmâmiyye Şîa’sının Kur’ân’ın Bir İ‘câz Yönü Olarak Sarfe Teorisine Yaklaşımı." Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, November 28, 2023. http://dx.doi.org/10.34085/buifd.1394679.

Full text
Abstract:
İmâmiyye Şîa’sının Kur’ân’ın Bir İ‘câz Yönü Olarak Sarfe Teorisine Yaklaşımı&#x0D; The Imāmiyya Shī'ah's Approach to the Theory of Ṣarfa as an I'jāz Aspect of Qur'ān&#x0D; &#x0D; Mansur YAYLA&#x0D; Dr. Öğr. Üyesi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Temel İslâm Bilimleri, Tefsir Anabilim Dalı, Erzincan, Türkiye&#x0D; Asst. Prof. Dr., Erzincan Binali Yıldırım University, Faculty of Theology, Department of Basic Islamic Sciences, Department of Tafsir, Erzincan, Türkiye&#x0D; &#x0D; ORCİD: 0000-0001-6888-6184 mansuryayla@hotmail.com&#x0D; &#x0D; Öz&#x0D; İnsanlık tarihinde edebiyatın belki de en fazla revaç bulduğu bir dönemde Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’i benzeri getirilmeye imkân olmayan özellikte inzâl buyurmuştur. Kur’ân’ın açıkça meydan okuyuşu karşısında Araplar, edebi çeşitlerin her alanında çok ileri düzeyde oldukları halde Kur’ân’ın bir benzerini meydana getirmekten aciz kalmışlardır. İslâm âlimlerinin kahir ekseriyeti Kur’ân’ın erişilmezliğini, benzerini ortaya koymaktan insan gücünün aciz kalacağı ulvi bir mertebeye çıkan bir kitap olmasına bağlamıştır. Bazıları da Kur’ân’ın denginin getirilmemesini, Allah’ın beşerden güç ve çabasını çekip alma esasına dayandırmıştır. Sarfe mezhebine ait bu görüş, birden fazla kadime inanma düşüncesinden kaçınmak amacıyla ilk defa Mu‘tezile âlimleri tarafından dile getirilip mezhebî bir anlayışa dönüştürülse de İmâmiyye bilginleri tarafından Kur’ân’ın i‘câzıyla yakından alakalı bir teori olarak kabul edilmiştir. Biri lafızcı, diğeri akılcı yorumlama geleneğine sahip iki farklı mezhep âlimleri, Kur’ân’ın i‘câzı hakkındaki bir teori üzerinde fikir birliği oluşturmuştur. Bu çalışmamızda İmâmiyye âlimlerinin sarfe nazariyesini savunmasının sebep ve gerekçelerini inceleyecek, mezhebin genel anlayışında Kur’ân’ın i‘câz yönünün dahili sebeplerle açıklandığını, Usûliyye ekolünün ilk temsilcilerinin, Mu‘tezilenin de etkisinde kalarak Kur’ân’ın mu‘cizliğini sarfeyle izah ettiklerini ortaya koymaya çalışacağız.&#x0D; Anahtar kelimeler: Şîa, İmâmiyye, Sarfe, Teori, Mu‘tezile&#x0D; &#x0D; Abstract&#x0D; At a time when literature was at its best in the history of humanity, Allah revealed Qurʾān with certain qualities that are not possible to be reproduced. Against the obvious challenge of Qur’an, although they were at their peak in all fields of literature, Arabs were incapable of forming a similar book to Qur’an. The overwhelming majority of the Islamic scholars attributed the unattainability of Qur’an to its being a book with such a highly-divine level that human beings would remain incapable of producing even a similar one. Others, however, depended the fact that Qur’an cannot be replicated on the basis that Allah withdrew the power and efforts to do so from the human beings. Although this view, which belongs to Ṣarfa sect, was first expressed by Muʿtazilite scholars in order to eliminate the idea of believing in more than one qadīm, it was accepted by Imāmiyya scholars as a theory closely related to the iʿjāz of Qurʾān. Scholars from two different sects, one with a literalist interpretation tradition and another with a rationalist interpretation tradition, reached to consensus about the iʿjāz of Qurʾān. This study examines the causes and grounds of Imāmiyya scholars to argue the ṣarfa theory and aims to put forward that the iʿjāz aspect of Qurʾān is explained through internal reasons according to the general understanding of the sect. In addition, this study aims to reveal that the first representatives of the Usūliyya school, who are also the influence of the Mu'tazilites, explained the miracle of Qur'ān with ṣarfa.&#x0D; Key Words: Shīʿa Imāmiyya, Ṣarfa Theory, Muʿtazila
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

EŞİT, Yusuf. "‘Allâme Qâdi Hıdıri and Hıs Book Tıtled Al-Fetâvâ Muhammediyye." Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, April 15, 2023. http://dx.doi.org/10.34085/buifd.1261814.

Full text
Abstract:
‘ALLÂME KÂDÎ HIDIRÎ VE EL-FETÂVÂ MUHAMMEDİYYE ADLI ESERİ&#x0D; ‘Allâme Qâdi Hıdıri and Hıs Book Tıtled Al-Fetâvâ Muhammediyye&#x0D; Yusuf Eşit&#x0D; Doç. Dr., Batman Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı&#x0D; Associate Professor, Batman University, Faculty of Islamic sciences, Depertment of Islamic Law&#x0D; Batman, Turkey&#x0D; Yusuf.esit@batman.edu.tr&#x0D; ORCID: : 0000-0002-9694-0878&#x0D; &#x0D; &#x0D; Öz&#x0D; ‘Allâme Kâdî Muhammed Hıdırî, İrân’da yetişen son dönem Sünni alimlerinden biridir. 1900’lü yılların başında dünyaya gelen Hıdırî doğu medrese geleneğinin devamı olan medreselerde keskin zeka ve kuvvetli hafızasıyla kısa sürede eğitimini tamamlayıp ilmî faaliyetlere başlamıştır. İlerleyen zamanlarda ilmiyle ön plana çıkan Hıdırî İran’ın Sünnî bölgesi olan kuzey bölgelerinde resmi olmasa da kadılık vazifesini ifa etmiştir. Kendisi ilmî görevlerin yanında kimi zaman siyasi görevler de üstlenmiştir. Değişen yönetim ve rejimlere tanıklık eden Hıdırî her dönemde ilmî konumunu ve halkın nezdindeki yerini korumuştur. Dil, tefsir, hadis ve fıkıh, gibi dinî ilimlerin yanında mantık, hendese ve astronomi ilimleri de tahsil etmiş çok yönlü bir alim olup Kürtçe, Arapça ve Farsça dilinde eserler telif etmiştir. İslamî ilimlerin her alanında derin bilgiye sahip olması hasebiyle kendisinin fıkıh, tefsir, tasavvuf alanlarında eser ve risaleleri bulunmaktadır. Târihi meşâhiri cihân İslam, Tefsîrü’l-Kur’ân, Risâlehây-ı müteneva‘ der bâb mesâili şer‘î, Kitab-ı der bâb-ı talakı selâse eserlerinden bazısıdır. Kendisi bulunduğu toplumun sorunlarına kayıtsız kalmamış din âliminin gerektirdiği nosyonla toplumuna ışık tutmuş eğitim seviyelerinin yükselmesi başta olmak üzere her türlü sorunlarıyla ilgilenmiştir. Onun modern kaynaklara hâkim ve taassuptan uzak ama Sünni mezhep içerisinde muhakkik bir alim olduğu söylenebilir. el-Fetâvâ Muhammediyye adlı eseri hem kendi ilmi derinliği hem de yaşadığı toplumun genel hatlarıyla sorunları hakkında bizlere bilgi vermektedir. Eserde yaklaşık olarak beş yüz on iki soruya verdiği fetva yer almaktadır. Fetvalar hayatın her alanına dair çok çeşitlilik gösteren bir dağılım göstermektedir. Eserde başta ibadet olmak üzere birçoğu günümüzde bile tartışılan birçok konuya dair Kâdî Hıdırî’nin görüşleri yer almaktadır. Çalışmanın amacı Kâdî Hıdırî’nin hayatı ve fetvaları üzerinde genel bir tasvir çizmektir. Aynı zamanda çalışma İran’ın Sünni bölgelerindeki ilmi birikime dikkat çekmesi açısından da önem arz etmektedir.&#x0D; Anahtar Kelimeler: Fıkıh, Fetva, ‘Allâme Kâdî Muhammed Hıdırî, İran, Sünni&#x0D; ‘Allâme Qâdi Hıdıri and Hıs Book Tıtled Al-Fetâvâ Muhammediyye&#x0D; Abstract&#x0D; Allama Qadi Muhammed Hıdırî is one of the Sunni scholars of the last period from Urmiye, which is the Zap basin. Hıdırî, who was born at the beginning of the nineteenth century, completed his education in a short time and started scientific activities in the madrasas, which are the continuation of the eastern madrasah tradition, with his sharp intelligence and strong memory. Khidri, who shines with his knowledge in the following times, performs the duty of kadi in the northern regions of Iran, which is the Sunni region, although it is not official. In addition to his scientific duties, he also took on political duties from time to time. Having witnessed the changing administrations and regimes, Hızırî maintained his scientific position and his place in the eyes of the people in every period. Due to his deep knowledge in every field of Islamic sciences, he has works and treatises in the fields of fiqh, tafsir and mysticism. Works; Tarihi Meşâhiri Cihân İslam, Tefsirü’l-Kuran, Risâlehây-ı Müteneva‘ Der Bâb Mesâili Şer‘î, Kitab-ı Der Bâb-ı Talakı Selâse can be counted. In addition to these, there are fatwas that he wrote with his own hand, which we intend to work on. The fatwas in question are the fatwas that he gave and wrote to the questions asked, both during his duty and individually. There are fatwas given to approximately 512 questions in the work. The aim of the study is a general study identity on the life and fatwas of Qadi Hıdıri and to draw attention to the scientific accumulation in the Sunni regions of Iran.&#x0D; Key Words: Fiqh, Fatwa, Allama Qadi Muhammad Hıdırî, Iran, Sunni
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography