Academic literature on the topic 'Dini Gelişim'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Dini Gelişim.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Dini Gelişim"

1

Gürbüz Doğan, Rümeysa Nur, Fatma Betül Alıcılar, Ayşenur Çağıl, Fatma Berber, and Belaal Alfakıh. "Müslüman Kültür İçin Geliştirilen Dini Gelişim Modelleri; Bir Sistematik Literatür Taraması ve Meta-analizi." Journal of The Near East University Islamic Research Center 9, no. 2 (2023): 197–215. http://dx.doi.org/10.32955/neu.istem.2023.9.2.03.

Full text
Abstract:
Her ne kadar dini gelişim, gelişim psikolojisinin önemli bir konusu olarak değerlendirilse de din denilen olgunun kültürün ve toplumsal yapının ayrılmaz bir parçası olarak kendini göstermesi, gelişimin yerelliği konusundaki tartışmalara kapı açmıştır. Sosyal psikoloji alanında yapılan son çalışmalar, gelişimin evrensel olarak gerçekleştiğini savunan teorilerden ziyade, kültür merkezli bir bakış açısına sahip teorilerin oluşturulmasını önermektedir. Batının dini ve kültürel değerleri çerçevesinde geliştirilen dini gelişim teorilerinin bu açıdan dünyanın başka yerlerinde karşılığının olup olmadı
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Atik, Aslihan, and Ayşe Yalaza. "Din Eğitimi Bağlamında 14-18 Yaş Öğrencilerinin Dini İçerik Üreten Youtuberlarla İlgili Görüşleri." İlahiyat Akademi, no. 21 (June 29, 2025): 287–326. https://doi.org/10.52886/ilak.1646943.

Full text
Abstract:
Gelişim, döllenme ile başlayan ve yaşam boyu devam eden bir değişim sürecidir. Bu yönüyle gelişim, yalnızca büyümeyi değil; aynı zamanda yaşlanma ve ölüm süreciyle birlikte ortaya çıkan gerilemeyi de kapsayan bir süreçtir. Bireyler gelişirken, bedensel ve ruhsal açıdan birçok süreç de eşzamanlı olarak gelişir, değişir ve farklılaşır. Bu gelişim süreci; büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve hazır bulunuşluk gibi etkenler doğrultusunda şekillenir. Söz konusu süreçler birbirinden bağımsız düşünülemez; her birindeki gelişim düzeyi, diğerlerini olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Gelişimsel dönemler içind
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Bozkurt, Selin, and Muhammet Ertoy. "Kişisel Gelişim Kitaplarında Dini ve Spiritüel Söylemler: Türkçe Literatür Üzerine Sosyolojik Bir İçerik Analizi." İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 14, no. 2 (2025): 768–88. https://doi.org/10.15869/itobiad.1643413.

Full text
Abstract:
Dinin modern toplumlardaki konumu çeşitli disiplinlerde ve pek çok teorik perspektifte tartışılmaktadır. Sekülerleşme teorisi, bu tartışmalar arasında öne çıkmaktadır. Sekülerleşmenin modernleşmenin kaçınılmaz sonucu olduğunu iddia eden bu teori, postmodern dönemde yeni dinsellik biçimlerinin ortaya çıkmasıyla sorgulanmaya başlamıştır. Bireyin, geleneksel dini inanç ve değerlerin kapsayıcı olduğu kadar koruyucu da olan kalkanından mahrum kalması anlam krizi, yalnızlık, yabancılaşma gibi çeşitli ve görece yeni sorunlara yol açmıştır. Bu sorunlar geleneksel dinsel, manevi çözümlere tekrar yöneli
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Atik, Aslihan, and Zeynep Şahin. "ERKEN ÇOCUKLUKTA DİNİ SEMBOLLERİN ANLAMI: CAMİ ÖRNEĞİ." Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD) 25, no. 1 (2025): 55–68. https://doi.org/10.30627/cuilah.1637238.

Full text
Abstract:
Erken çocukluk dönemi, kelimeler, imgeler ve resimler aracılığıyla sembolik düşüncenin temellerinin atıldığı, insan hayatının en kritik aşamalarından biridir. Bu dönemde çocuklar, dil becerilerinin hızla gelişmesiyle birlikte çevrelerindeki sembollere anlam vermeye başlarlar ve düşünce süreçleri giderek daha soyut bir hal alır. Sembollerle kurdukları bu bağ, onların dünyayı kavrama biçimlerini büyük ölçüde şekillendirir. Özellikle nesneler ve onların temsil ettiği anlamlar arasındaki ilişkiyi anlama yetileri bu süreçte önemli bir gelişim gösterir. Erken yaşta kazanılan sembolik düşünce yapılar
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Yıldırım, Tamer. "Condercetnin Dini Gelişim Sürecini Tahlili." Journal of Divinity, Faculty of Hitit University 11, no. 22 (2012): 137. http://dx.doi.org/10.14395/jdiv35.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Şahin, Hüseyin Cihat. "PK Filminde Din, Dindarlık ve Tanrı Tahayyülü." Medya ve Din Araştırmaları Dergisi 7, no. 2 (2024): 145–65. https://doi.org/10.47951/mediad.1570951.

Full text
Abstract:
PK filmi üzerinden din psikolojisi perspektifiyle din, dindarlık ve Tanrı tahayyülü temalarının analiz edildiği bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve içerik analizi teknikleri kullanılmıştır. Filmde Hindistan’ın çok dinli yapısının betimlenebilmesi için Hinduizm, Budizm, Sihizm, Caynizm, Hristiyanlık ve İslam dinlerine yer verilmektedir. Fakat filmin konusu ağırlıklı olarak Hinduizm, Hristiyanlık ve İslam dini örnekleriyle işlenmiştir. PK filminin genel üslubunda hiciv tarzı görülmektedir. Bununla birlikte filmde kullanılan “Bizi yaratan Tanrı’ya inanın. O’na güveni
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Kurt, Tuba. "EKOLOJİK KURAM BAĞLAMINDA ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE AHLAK EĞİTİMİ." Kilis 7 December University Journal of Theology 12, no. 1 (2025): 427–53. https://doi.org/10.46353/k7auifd.1650227.

Full text
Abstract:
Yaşam boyu öğrenmenin ve gelişim sürecinin en hızlı olduğu kritik yılları kapsayan erken çocukluk döneminde kişilik yapısının temeli atılır. Bu dönem bütün gelişim alanlarında olduğu gibi ahlak gelişimi açısından da desteklenmesi gereken bir dönemdir. Erken çocukluk döneminde ahlak gelişiminde dikkat edilecek en önemli nokta, çocuklukta kişilik ve karakter oluşumunu sağlayacak olan ahlak eğitimidir. Bu eğitimde yöntem, teknik ve yaklaşımlar hedef kitlenin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerine göre ahlaki gelişimi diğer gelişim alanlarıyla destekleyecek şekilde farklılaşır. Ahlak eğitiminde duygulara
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Solmaz, Bünyamin, and Adem Şahin. "Ergenlerde Dindarlık ve Sosyal Benlik." Marife 12, no. 2 (2012): 145–58. https://doi.org/10.5281/zenodo.3344354.

Full text
Abstract:
Ergenlik biyolojik, bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan gelişme ve olgunlaşmanın gerçekleştiği, çocukluktan yetişkinliğe bir geçiş dönemidir. Ergenlik aynı zamanda, diğer gelişim yüzlerinde olduğu gibi, dindarlık açısından da bir muhakeme ve tekrar şekillenme dönemidir. Bu makalenin amacı ergenlerde dindarlık-sosyal benlik ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle ergenliğin tanımı ve bu dönemde gelişimin temel özellikleri, daha sonra ergenlik döneminde dini gelişim ve son olarak ergenlerde dindarlık-sosyal benlik ilişkisi ele alınacaktır. Araştırmada dindarlıkla ilişkisi değerlendirile
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Atcı, Esra. "Antik Çağ’da Kappadokia Bölgesi’nin İnanç Sistemi Üzerine Bir Değerlendirme." Asya Studies 8, no. 29 (2024): 81–92. http://dx.doi.org/10.31455/asya.1525337.

Full text
Abstract:
Çağlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kappadokia bölgesi, bu özel duruma paralel olarak çok çeşitli kültürlerin doğduğu ya da şekillendiği bir alandır. Nitekim bölgenin merkezi konumu, başlangıçtan bu yana farklı etnik gruplara mensup halklar tarafından yaşam alanı olarak tercih edilen önemli bir coğrafyadır. Bu durum, başlangıçta bölgede kendine özgü bir gelişim gösteren dini hayatın giderek daha kozmopolit bir yapıya bürünmesine neden olmuştur. Bölgenin farklı alanlarında yapılan arkeolojik çalışmalar bu konuyu destekleyen en önemli verileri sunmaktadır. Bu nedenle bölgen
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

ORUÇ, Cemil. "Erken Çocukluk Dönemi Dini Gelişim Teorileri Bağlamında Din Eğitimi." Journal of Turkish Studies 8, Volume 8 Issue 8 (2013): 971. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.4804.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Books on the topic "Dini Gelişim"

1

Karaca, Faruk. Dini Gelisim Teorileri. Dem Yayinlari, 2016.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Felsefe dili olarak Türkçenin gelişim aşamaları ve felsefe sözlüklerimiz. İz Yayıncılık, 2015.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Book chapters on the topic "Dini Gelişim"

1

Gümüş, Niyazi. "İnanç Turizmi: Kavramsal Bir Bakış." In Multidisipliner Bir Yaklaşımla Özel İlgi Turizmi. Özgür Yayınları, 2025. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub769.c3172.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, insanlık tarihinin en eski seyahat türlerinden biri olan inanç turizmini kavramsal, tarihsel ve işlevsel boyutlarıyla ele almayı amaçlamaktadır. İnanç turizmi; bireylerin kutsal kabul ettikleri mekânlara dini vecibelerini yerine getirmek, manevi tatmin yaşamak veya kültürel meraklarını gidermek amacıyla gerçekleştirdikleri seyahatleri kapsamaktadır. Araştırmada, inanç turizminin tarihsel kökenleri, temel özellikleri ve diğer turizm türleriyle olan ilişkileri detaylı bir şekilde incelenmiş; bu turizm biçiminin günümüzdeki yapısı ve gelişim potansiyeli değerlendirilmiştir. Özellikle Mekke, Kudüs, Vatikan, Santiago de Compostela ve Varanasi gibi merkezler üzerinden inanç turizminin küresel ölçekteki etkilerine değinilmiştir. Ayrıca Türkiye bağlamında Mevlâna Türbesi, Meryem Ana Evi, Balıklıgöl gibi önemli ziyaret alanlarının turistik değeri vurgulanmış; bu alanların ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan bölgesel kalkınmaya katkıları analiz edilmiştir. Son bölümde ise inanç turizminin turizm gelirleri üzerindeki etkisi, istihdam yaratma potansiyeli ve kırsal bölgelerde kalkınmayı destekleyici rolü kapsamlı biçimde ele alınmıştır. Çalışmanın genel sonucu olarak inanç turizmi, yalnızca dini motivasyonla yapılan bir faaliyet değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmaya hizmet eden, kültürlerarası etkileşimi teşvik eden çok boyutlu bir turizm türü olarak değerlendirilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Dağdeviren Çakır, Aydilek. "Gonad Gelişimi ve Cinsel Gelişim Bozukluğunun Moleküler Düzeneğ." In Cinsiyet Gelişim Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/6803.

Full text
Abstract:
Normal gonadal farklılaşma ve cinsiyet gelişimi, endokrin, parakrin ve otokrin sinyal yolaklarından oluşan bir ağın uygun koreografisine ve senkronizasyonuna bağlıdır. Bu ağda, belirli genler, epigenetik düzenlemeler, transkripsiyon faktörleri ve hormonlar görev alır. Cinsiyet gelişim bozuklukları (CGB), cinsiyet gelişiminde kromozomal, genetik, gonadal, hormonal veya anatomik açıdan anomalilerin olduğu bir dizi bozukluğu içerir. Fetal gonadal gelişimi yöneten karmaşık gen ekspresyon ağının bozulması cinsiyet gelişiminde bozukluklara neden olur. Bu bölümde normal gonadal gelişim ve cinsel gelişim bozukluklarında etkili olan moleküler mekanizmalar tartışılacaktır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Öcal Dörterler, Sümeyye. "Erken Çocukluk Eğitiminde Yönetim." In Güncel Eğitim Yönetimi Uygulamaları. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub590.c2458.

Full text
Abstract:
Okul öncesi eğitim, çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimini destekleyen temel bir süreçtir. Eğitimde başarı, özellikle erken yaşta tasarlanan etkin politikalar ve etkili yönetim modellerine bağlıdır. Türkiye'de bu süreç, toplumsal ve kültürel dönüşümlere paralel olarak sürekli bir evrim geçirmiştir. Okul öncesi eğitimin yönetiminde yer alan liderlik, öğretmenlerin ve diğer paydaşların çocukların gelişimine katkıda bulunmasını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır. Osmanlı döneminde Sıbyan mektepleri gibi dini eğitime odaklanan kurumlarla sınırlı kalan erken çocukluk eğitimi, Cumhuriyet’in ilanından sonra modernleşme çabalarının bir parçası haline gelmiştir. 1923-1926 yıllarında yapılan girişimlerle anaokulu sayısında artış görülse de kaynak yetersizliği nedeniyle sürdürülebilir bir yapı oluşturulamamıştır. 1980’lerde başlayan reformlarla erken çocukluk eğitiminin önemi vurgulanmış, 2000’li yıllarda ise bu eğitimin yaygınlaştırılmasına yönelik projeler hız kazanmıştır. 2012 yılında zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, okul öncesi eğitimi de bu kapsamda daha erişilebilir hale getirmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimde farklı yönetim modelleri benimsenmiştir. Bürokratik model, hiyerarşik yapısıyla standartların sağlanmasına odaklanırken; demokratik model, öğretmenler ve ailelerin sürece katılımını teşvik eder. Dönüşümcü model, liderlik kavramını ön plana çıkararak yenilikçi yaklaşımları desteklerken, katılımcı model tüm paydaşların karar süreçlerine aktif katılımını sağlar. Her modelin avantaj ve dezavantajları bulunmakta olup, etkin bir yönetim anlayışı için bu yaklaşımların esnek bir şekilde uygulanması önerilmektedir. Merkeziyetçi yapının hâkim olduğu Türkiye’de, okul öncesi eğitimde yerel ihtiyaçlar göz ardı edilmekte ve bu durum özellikle kırsal bölgelerdeki okulların kendi koşullarına uygun çözümler geliştirmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca, nitelikli öğretmen eksikliği, mesleki gelişim imkanlarının yetersizliği ve finansman sorunları eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Kırsal bölgelerde eğitime erişim ve fırsat eşitliği gibi konular da önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Okul öncesi eğitim kurumlarında yöneticiler, günlük işleyişin sürdürülmesinin yanı sıra liderlik becerileriyle eğitimde vizyon oluşturma görevini de üstlenmektedir. Müdürlerin liderlik kapasitesi, öğretmenlerin motivasyonunu artırmak ve yenilikçi yaklaşımları teşvik etmek açısından kritik önemdedir. Dönüşümcü liderlik, öğretmenlerin profesyonel gelişimlerini destekleyerek, okul öncesi eğitimin kalitesini artırmada etkili bir yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Eğitimin yerelleştirilmesi, bölgesel ihtiyaçların daha iyi karşılanması açısından önemlidir. Kaynakların artırılması ve etkin kullanımı, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişiminin desteklenmesi, aile katılımının artırılması ve kalite standartlarının belirlenerek düzenli denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, yöneticilerin liderlik becerilerinin geliştirilmesi, eğitim kalitesini artırarak çocukların gelişim süreçlerine olumlu katkılar sağlayacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Bingöl Aydın, Dilek, and Olcay Evliyaoğlu. "46, XY Cinsiyet Gelişim Bozuklukları." In Cinsiyet Gelişim Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/6807.

Full text
Abstract:
46, XY cinsiyet gelişim bozuklukları (CGB), 46,XY karyotip varlığında intrauterin yetersiz maskulinizasyon sonucu dış cinsel yapının atipik görüntüden tamamen dişi cinsel yapıya kadar değişken gelişimi ile karakterize bozukluklardır. Olgularda çeşitli derecelerde Müller yapılar eşlik edebilir veya etmeyebilir. 46,XY CGB hastalarının büyük çoğunluğunda erkek gonadlar tanımlanmıştır fakat bazılarında gonad dokusu bulunmaz. Maskulinizasyonun hiç olmadığı olgular tamamen dişi dış cinsel yapı ile meme gelişiminin olmaması ve/veya birincil amenore nedeniyle başvurabilir. 46, XY CGB gonadal farklılaşmanın herhangi bir evresindeki bozukluklar, androjen yapım ve etkisindeki bozukluklar, antimülleriyan hormon bozuklukları sonucu ortaya çıkabilir. Olgular ayrıntılı öykü, tam fizik muayene, laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilmeli ve olguların yönetimi multidisipliner ekip tarafından altta yatan nedene göre planlanmalıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Hakalmaz, Ali Ekber, and Mehmet Eliçevik. "Feminizan Genitoplasti." In Cinsiyet Gelişim Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/6813.

Full text
Abstract:
Çoğunlukla şüpheli genitalya olgularında uygulanan, dişi fenotip ile uyumlu dış genital yapı oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen ameliyatlar “feminizan genitoplasti” (FG) başlığı altında incelenmektedir. Cerrahi yaklaşımda ana hedefler, üriner kontinansı koruyarak uygun stabil bir dış genital görünüm sağlamak, tatminkâr seksüel ilişkiye ve doğal gebeliğe olanak tanıyan bir vajina oluşturmaktır. Cinsel gelişim bozuklukları (CGB)’nda, özellikle de konjenital adrenal hiperplazi (KAH) olgularında uygulanan FG, çocuk yaş grubunda en yaygın endikasyondur ve bölümümüzün de ana konusudur. Feminizan genitoplasti adımları, klitoroplasti, vajinoplasti ve labioplastiden oluşur. Vajenin varlığı veya yokluğu, mülleryan anomaliler, ürogenital sinüs ve üretra uzunluğu, vajinal kanal uzunluğu, glans klitoris ve kavernöz cisimlerin büyüklüğü gibi anatomik birçok parametre göz önünde bulundurularak farklı cerrahi yaklaşımlar tercih edilebilmektedir. Cerrahi kararı, onayı ve zamanlaması zorluklar içerebilen hususlardır. Passerini-Glazel ve ürogenital mobilizasyonlar gibi ana operasyonlar, CGB hastalarına yönelik multidisipliner yaklaşımla ilgilenen cerrahların ve diğer meslektaşların cerrahi yönetim hakkında fikir sahibi olmaları amacıyla özetlenmiştir. Başarılı bir tedavi süreci ve şüpheli başlıkların tartışılarak karara bağlanabilmesi için deneyimli birçok disiplinin bir arada olduğu bir ekip ve uzun dönem takip esastır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Hakalmaz, Ali Ekber, and Ali Sezer. "Hormonal Olmayan Cinsel Gelişim Bozuklukları." In Cinsiyet Gelişim Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/6810.

Full text
Abstract:
Konjenital anomaliler, doğrudan seksüel hormonlarla ilişkili olmaksızın cinsel gelişim bozukluklarına yol açabilir. Bu olguların önemli bir bölümünü kloakal ekstrofi, persistan mülleryan kanal sendromu (PMKS) ve mülleryan kanal agenezisi (Mayer-Rokitansky-Kuster-Hauser sendromu; MRKHS) anomalileri oluşturur. Kloakal ekstrofi, mesane ekstrofisi-epispadias kompleksi spektrumunun en ağır varyantıdır. Evreli ve olguya özgü yaklaşım, kloakal ekstrofinin cerrahi tedavisinde yaygın olarak kabul görmektedir. Cinsel aktivite ve fertilite kızlarda normale yakındır. Erkeklerde ise yetersiz penil boy, retrograd ejakulasyon ve epididimitlere sekonder sperm kalitesinin etkilenmiş olması sebebiyle yardımcı üreme tekniklerine ihtiyaç duyulur. Dişi fenotip ve sekonder seks karakterlerine sahip 46,XX karyotipli hastada uterus ve vajinanın doğumsal yokluğu ile karakterize konjenital bozukluk, mülleryan kanal agenezisi, diğer ismi ile MRKH Sendromu olarak adlandırılır. Cerrahi yöntemlerde periton flep teknikleri, intestinal kondüitler ve serbest cilt greftleri ile rekonstrüksiyon uygulanabilir. Bu hastalar için uterus nakli fertilite açısından umut veren bir seçenek olma yolundadır. 46,XY karyotip ve erkek fenotipe eşlik eden rudimenter mülleryan iç genital yapıların bulunması ile karakterize konjenital bozukluğa PMKS adı verilir. Cerrahi tedavide testislerin skrotuma indirilmesi ve mülleryan kalıntıların eksizyonu ana hedeftir
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Bingöl Çağlayan, Rahime Hülya, and Elif Anaç. "Cinsiyet Gelişim Bozukluğunda Psikiyatrik Açıdan Etik ve Hukuk." In Cinsiyet Gelişim Bozuklukları. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/6821.

Full text
Abstract:
“İnterseks” teriminin literatürde en yaygın kullanımı, “standart erkek ve kadın kategorilerine girmeyen bir dizi anatomik durum” olarak geçmektedir. Çeşitli disiplinler tarafından incelenen interseks kavramın hangi biyolojik durumları kapsayacağı konusunda henüz bir uzlaşı söz konusu değildir. Cinsel Gelişim Bozukluğu (CGB) olan bireyler, kromozomal, gonadal veya anatomik özelliklerine göre erkek ve kadın bedenlerinin tıbbi normlarına göre sınıflandırılamamaktadır. Bu durum çocukların erkek veya kadın olarak tanımlanmasına ilişkin yasal gereklilik, onları kozmetik nedenlerle ve bilgilendirilmiş onam olmadan cerrahi müdahaleye karşı savunmasız bırakmaktadır. Cerrahi müdahalelerin yalnızca geri döndürülemez olması değil, aynı zamanda potansiyel olarak fiziksel ve psikiyatrik açıdan zararlı olabileceği de gerçek bir sorundur. CGB olgularında en önemli etik tartışma konusu cinsiyet atama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Money, “yetiştirilme cinsiyeti” kavramını ortaya atmıştır. Money’e göre kişi yetiştirildiği cinsiyetin cinsiyet kimliğini ve o cinsiyete özgü cinsel davranışları benimseyebilmektedir ve fenotipik cinsiyeti ile uyumlu bir yetiştirilme cinsiyeti durumunda CGB bireylerin psikososyal ve toplumsal alanda işlevselliği sağlanabilecektir. Bu bağlamda dış genital organların “normal” görünümde olması bireyin atanan cinsiyetine uyumu için en önemli faktör olarak değerlendirilmiş ve cinsiyet atamasının doğumu takiben ilk 18 ay içinde yapılması bebeğin cinsel gelişimi açısından aciliyet teşkil ettiği iddia edilmiştir. Bu protokol uzun yıllar yaygın olarak uygulanmış ve tıp çevrelerinden gelen eleştirilere rağmen halen tıbbi uygulamalara kaynaklık etmeye devam etmektedir. Sonraki araştırmalar, interseks bir çocuğun cinsel organını yeniden şekillendirmek için yapılan erken cerrahinin, atanan cinsiyet içinde sosyalleşmeyle birlikte daha iyi ya da tipik sonuç verdiğini gösterememiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Gözlü, Mehmet. "Sağlık Yönetiminde Yenilikçi Bir Yaklaşım: Hastane Komuta Merkezi." In Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler - II. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub309.c1486.

Full text
Abstract:
Günümüzün sağlık hizmetleri, gelişen teknolojilerden, artan hasta taleplerinden ve mali baskılardan etkilenerek hızlı bir dönüşüm geçirmektedir. Sağlık sektörünün hızla gelişen bu yapısı karşısında hastaneler bünyesinde gerçekleşen operasyonları kolaylaştırmak, hasta bakımını optimize etmek ve kaynakların verimliliğini artırmak için yenilikçi yaklaşımlar aramaktadır. Son yıllarda bu amaçla geliştirilen yaklaşımlardan birisi hastane komuta merkezleridir (HKM). HKM hastanenin tüm birimlerinde yürütülen birçok faaliyetlerde (hastanın kabulü, yatışı, teşhisi, ameliyat edilmesi gibi) iyileştirme sağlamak amacıyla geliştirilmiş teknoloji odaklı bir operasyon merkezidir. HKM’ler verilerin toplanmasında ve analizinde yapay zekâ, gelişmiş algoritmalar, makine öğrenmesi ve nesnelerin interneti gibi bir dizi gelişmiş teknolojileri kullanmaktadır. Etkin kullanılan bir HKM ile hastaneler hasta akışlarını düzenleyebilir, bakım hizmetlerinin kalitesini iyileştirebilir, hastane işleyişinde iletişimi ve işbirliğini artırabilir, olaylara proaktif yönetim anlayışıyla yaklaşarak riskleri azaltabilir ve kaynakların tahsisinde verimlilikleri artırabilir. Bu çalışmada HKM’lerin kavramsal çerçevesi, işlevleri ve organizasyon yapısı, bu merkezde kullanılan teknolojiler ve araçlar, HKM’lerin yararları, HKM kurarken dikkat edilmesi gereken unsurlar ve potansiyel yenilikler ele alınmıştır. Çalışmamızın son bölümlerinde HKM ile ilgili bir başarı öyküsüne ve önerilere yer verilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Öztürk, Melek. "Hücre Ölümü." In Tıbbi Biyoloji. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Üniversite Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/7114.

Full text
Abstract:
Çok hücreli organizmaların homeostazı için hücre ölümü ve hücre bölünmesi dengeli bir şekilde gerçekleşir. Hücre ölümü gelişimin ve olgunlaşmanın fizyolojik bir parçasıdır. Bazı koşullarda kimyasal ajanlar, patojenler, enflamasyon ve oksijen yetersizliğine bağlı olarak da hücre ölümleri ortaya çıkar ve çeşitli hastalıkların altında yatan neden olabilir. Programlı hücre ölümü örneğin apoptoz ve otofaji aracılı hücre ölümü, genetik faktörlerin kontrol ettiği bir dizi protein ve molekül aracılığıyla gerçekleşen hücre ölümü türüdür. Özellikle embriyonik gelişim ve doku homeostazı için önemlidir. Kontrol edilebilir hücre ölümü, moleküler mekanizmalar aracılığıyla gerçekleşen ve farmakolojik veya genetik müdahalelerle etkilenen hücre ölümü tiplerini içerir, örneğin nekroptoz, piroptoz. Kaza ile ortaya çıkan hücre ölümü ise aşırı fiziksel veya kimyasal hasar sonucu gerçekleşen ve geri dönüşümsüz ölüm tipidir örneğin nekroz. Her bir hücre ölümü tipi biyokimyasal, morfolojik ve fizyolojik olarak farklılık gösterir ve belirli tanımlayıcı özelliklere sahiptir. Hücre ölümünün moleküler mekanizmalarının anlaşılması hastalıkların önlenmesi için başarılı tedavi metotları geliştirmek için önem taşır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Chikvaidze, Levani, and Ömer Faruk Sağlam. "Toraks Embriyolojisi." In Konjenital Göğüs Duvarı Deformiteleri El Kitabı. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Üniversite Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/8102.

Full text
Abstract:
İnsan gelişimi bir dişi oositinin, bir erkeğin spermi tarafından döllenmesiyle başlayan ve kesintisiz devam eden bir süreçtir. Majör organların embriyolojik gelişimi, sekizinci gestasyonel haftanın sonunda sona erer. Gebeliğin geri kalanı, esas olarak organ sistemlerinin olgunlaşmasına ve büyümeye ayrılan fetal dönemi oluşturur. Doğumsal hastalıkları anlamak için insan embriyolojisi hakkında temel bilgilere sahip olmak şarttır. Göğüs kafesinin kendisi pek çok farklı parçadan oluşur; Deri, kaslar, kemik, kıkırdak dokusu vs. Bu yapıların her birinin farklı kökenleri vardır. Bu bölümde toraks duvarının embriyolojik gelişimini tartışacağız ve gözden geçireceğiz.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Dini Gelişim"

1

KARACA, Erdem. "«Das Interessante Blatt» Özelinde Resimlerle Gazi Mustafa Kemal Paşa (1920-1938)." In 10. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2024. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-6042-5.26.

Full text
Abstract:
Avusturya’da çıkan «Das interessante Blatt», 1882-1939 yılları arasında haftalık bir gazete olarak yayın hayatını sürdürmüştür. Haberlerin birçoğunda resim kullanımına yer veren gazete, Gazi Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) söz konusu olduğunda da aynı anlayışı devam ettirmiştir. Yapılan taramalar sonucunda, 1920-1938 yıllarına ait resimler tespit edilerek okuyucularla ve araştırmacılarla buluşturulmak istenmiştir. Resimlerin hangi durumlarla ilgili olduğuna bakıldığında ise, şu gelişmelerin ön plana çıktığı görülmektedir: Türkiye’nin milli kıyamı. Türk Zaferi – Küçük Asya’da Yunan ordusunun çöküş
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

ORTAK, Şaban. "ATATÜRK DÖNEMİNDE TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNİN İYİLEŞMESİ ÇERÇEVESİNDE TÜRK KADINLARININ İRAN VATANDAŞLARI İLE EVLENME YASAĞININ KALDIRILMASI." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.78.

Full text
Abstract:
Türk-İran ilişkileri siyasi ve dini rekabetin gölgesinde gelişme göstermiştir. Bu rekabette Anadolu'da yaşanan Şiilik etkisiyle yaşanan isyanlar ve Safevîler döneminde bu mezhebin resmen devlet tarafından sahiplenilmesi Türk-İran ilişkilerindeki ayrışmayı derinleştirmiştir. Mezhep farkı iki devletin sadece siyasi ilişkilerini değil, toplumların sosyal hayatını da etkilemiştir. Bu yüzden Şii kökenli İran vatandaşları; Müslüman kadınlarla evlenememe, emlâk edinememe, vakıf kuramama, gümrük muamelelerinde ayrı hükümler uygulanması, mirasçısı çıkmayan İranlıların mallarının devlete intikali gibi u
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!