Academic literature on the topic 'Duygular'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Duygular.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Duygular"

1

KOÇAK, Ali, and Hasan KAYIKLIK. "DUYGULAR BAĞLAMINDA DİN DUYGUSU VE DİNÎ DUYGULAR." Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD) 19, no. 2 (December 27, 2019): 685–713. http://dx.doi.org/10.30627/cuilah.537993.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

YEŞİLYURT, Hülya. "Turizm Literatüründe Duygusal Emek ve Estetik Emek Üzerine Bir İnceleme." International Journal of Contemporary Tourism Research 6, no. 2 (December 30, 2022): 88–96. http://dx.doi.org/10.30625/ijctr.1210319.

Full text
Abstract:
Turizm sektöründe duygusal emek ve estetik emek, işletmelerin başarısı için önemli görülmektedir. Konunun öneminden dolayı duygusal emek ve estetik emek ile ilgili araştırmaların uluslararası turizm literatüründeki gelişimi merak konusu olmuştur. Bu kapsamda Science Direct, Taylor&Franchise, Scopus, Emerald Insight ve Web of Science veri tabanlarında bulunan duygusal emek ve estetik emek ile ilgili makaleler, belirli parametreler kullanılarak bibliyometrik analiz yapılmıştır. En önemli parametrelerden biri de anahtar kelimelerin dağılımıdır. Anahtar kelimeler, araştırmacılara makalelerin konu eğilimlerinin belirlenmesinde yol göstermesi açısından önemlidir. Elde edilen bulgulara göre duygusal emek ile ilgili anahtar kelimelerin duygusal emek, yüzeysel rol yapma ve içten rol yapma kelimelerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Çalışmada duygusal emeğin daha çok duygusal zekâ, işten ayrılma niyeti, duygusal tükenme, iş tatmini, tükenme, algılanan örgütsel destek, çıktılar, duygusal uyumsuzluk, müşteri hizmetleri, iş stresi, duygular, hizmet performansı değişkenleri açısından incelendiği saptanmıştır. Estetik emek ile ilgili makalelerin sayıca oldukça az olmasından dolayı anahtar kelimeler açısından belirli bir alanda yoğunlaşılmadığı saptanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Yılmaz, Suzan. "Descartes’da Duygular Ve Sınıflandırılması." Social Sciences Studies Journal 104, no. 104 (2022): 3864–77. http://dx.doi.org/10.29228/sssj.66014.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

ŞENTÜRK, Faruk Kerem, and Kübra KARAKIŞ. "DUYGUSAL ZEKÂNIN DUYGUSAL EMEK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ." Business & Management Studies: An International Journal 8, no. 3 (September 25, 2020): 2953–91. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v8i3.1564.

Full text
Abstract:
Duyguları anlama ve yönetme yeteneği olarak da tanımlanabilen duygusal zekâ konusunun bir işletmenin gösterim kurallarını sergilemek anlamına da gelebilen duygusal emek konusu ile ilişkili olduğuna dair çalışmalar artmaktadır. Duygusal anlamda yoğun bir çabaya ihtiyaç duyulan çağrı merkezi sektöründe ise iki konunun birlikte ele alındığı nadir sayıda çalışmaya rastlanmıştır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı, duygusal zekânın duygusal emek üzerindeki etkisinin belirlenmesidir. Araştırmanın evreni Düzce’de faaliyet gösteren bir çağrı merkezinin çalışanlarından oluşmaktadır. Veriler nicel araştırma yöntemi kullanılarak, yüz yüze anket yöntemi ile elde edilmiştir. Verilerin analizi için toplamda 218 adet anket değerlendirmeye alınmış ve IBM SPSS 24.0 ile AMOS 23.0 programı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre duyguların olumlu kullanımı boyutunun yüzeysel davranış boyutunu pozitif yönde, empatik duyarlılık boyutunun duyguların bastırılması boyutunu pozitif yönde, pozitif duygusal yönetim ve duyguların olumlu kullanılması boyutlarının ise derin davranış üzerinde pozitif yönde etkileri bulunmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

GÖKASLAN, Mehmet Oktay. "Determination of Technostress Resources and Technostress Levels of Academicians." Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Dergisi 6, no. 2 (September 29, 2022): 354–83. http://dx.doi.org/10.31200/makuubd.1149198.

Full text
Abstract:
Bu araştırma akademisyenlerin teknostres kaynakları ve teknostres sevilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini 2022 yılı Mart-Mayıs aylarında Mardin Artuklu Üniversitesinde görev yapan 543 akademisyenler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise kolayda örneklem yöntemiyle ulaşılan 285 akademisyen oluşturmaktadır. Online anketlerle elde edilen veriler SPSS 23 programı kullanılarak test edilmiştir. Yapılan testler korelasyon, frekans analizi, ANOVA, bağımsız gruplar t testidir. Teknostres kaynakları olarak ev-iş yükü, negatif duygular ve gerginlik boyutlarının oluştuğu görülmüştür. Teknostres kaynakları ve tekmostres seviyeleri seviyeleri hakkında geliştirilen hipotezlerden teknostres kaynakları ve teknostres seviyeleri, gerginlik, ev-iş karmaşası ve negatif duygular ile teknostres seviyesi, teknolojik iş yükü ve teknolojik karmaşıklık arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca teknostres alt boyutu olan teknolojik belirsizlik ile diğer değişkenler arasında anlamlı ilişkiye rastlanmamıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda, gerginlik teknolojik iş yükünü olumlu ve anlamlı olarak yordamaktadır, negatif duygular teknolojik iş yükünü olumlu ve anlamlı olarak yordamaktadır. Analiz sonucuna göre teknostres kaynağı alt boyutu olan ev-iş karmaşasının teknolojik iş yükünü açıklamadığı görülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Vatan, Sevginar. "Duygular ve Psikolojik Belirtiler Arasındaki İlişkiler." Psikiyatride Guncel Yaklasimlar - Current Approaches in Psychiatry 9, no. 1 (March 31, 2017): 45. http://dx.doi.org/10.18863/pgy.281117.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

GÜNDÜZ, AHMET. "KIRŞEHİR MEZARLIKLARINDA MEZAR TAŞLARINA YANSIYAN DUYGULAR." Journal of Turk-Islam World Social Studies 3, no. 7 (January 1, 2016): 1. http://dx.doi.org/10.16989/tidsad.143.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

PEKŞEN YAKAR, Azime, and Dilek DEMİRTEPE SAYGILI. "“Oh, cruelty, to steal my basil-pot away from me!”: The Reflection of Bereavement in John Keats’ Isabella, or the Pot of Basil." Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 58, no. 1 (October 5, 2018): 732. http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2018.58.1.34.

Full text
Abstract:
Bu çalışma John Keats’in Isabella, ya da Fesleğen Saksısı şiirini yas ve bağlanma kuramları kullanarak incelemeyi amaçlamıştır. Şiir, Isabella’nın sevgilisi Lorenzo’nun beklenmeyen kaybı ile baş edememesi ve sürdürdüğü sağlıksız yas sürecinin bir yansıması olarak ele alınmıştır. İnsanların anneleri ile kurdukları ilk ilişki ile başlayan bağlanma stilleri, insanların hayatlarındaki önemli kişilerle kurdukları duygusal bağın türünü ve yapısını temsil eder. Bağlanma figürünü kaybetmek yas sürecinde gösterilen farklı tepkilerle ilişkilidir. Isabella, sahip olduğu kaygılı bağlanma stili nedeniyle sevgilisinin ölümünü anlamlandıramaz ve bu durumla baş edemez. Bu bağlamda, sağlıklı bir yas süreci yaşamadığı söylenebilir. Sonuçta Lorenzo ile kurduğu bağı hezeyanlarla sürdürür: Onun kafasını kesip bir saksıya koyarak üzerinde fesleğen yetiştirir. Bu eserde, Isabella’nın yaşadığı ani ve travmatik kayıp; güvensiz bağlanma stili, duygular, tepkiler ve sürdürülen bağlar açılarından incelenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

TUNA, Ezgi. "Haset ve Kıskançlığın Tanımlanması ve Klinik Görünümü." Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 58, no. 2 (December 28, 2018): 1751. http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2018.58.2.27.

Full text
Abstract:
Haset ve kıskançlık, birbirinden önemli noktalarda ayrışan; fakat günlük hayatta sıkça birbiriyle karıştırılan karmaşık duygulardır. Haset, bir başkasının sahip olduğu ve bizde olmayan bir şey ya da özellik karşısında hissettiğimiz duygu iken; kıskançlık, bizim için önemli bir ilişkinin üçüncü bir kişinin varlığı sebebiyle tehdit altında olduğunu düşündüğümüzde ortaya çıkan duygudur. Dolayısıyla, hasette iki kişilik, kıskançlıkta ise üç kişilik bir yapı mevcuttur. Melanie Klein'a göre haset doğumdan sonra bebeğin meme ile kurduğu sevgi ve nefret ilişkisinde temellenir; kıskançlık ise gelişimsel olarak hasetten sonra gelir ve hasetin çözümlenmesinde rol oynar. Haset ve kıskançlık, temelde işlevsel duygular olsa da, kişinin ve ilişkilerin işlevselliğini bozarak patolojik boyuta ulaşabilirler. Bu makalede haset ve kıskançlık tanımlanmış, birbirleriyle benzer ve farklı yanları ortaya konulmuş ve hangi durumlarda işlevselliklerini yitirerek psikopatolojinin bir parçası oldukları incelenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Uslu, Ayşe. "Duygu His ve Duygulam Ayrımına Etkileşimci Çözüm." Feminist Tahayyul Akademik Arastirmalar Dergisi 1, no. 2 (August 1, 2020): 144–84. http://dx.doi.org/10.57193/feminta.2020.144.

Full text
Abstract:
Duygu ve duygulam kavramları arasında ayrım yaparak, duyguları bilişin ve yönelimselliğin alanına, duygulamı ise bedenin otonom dinamikleri alanına yerleştirdiğimizde, zihin karşısında bedene öncelik vererek bedenlenmiş bir duygulam anlayışı ortaya koymuş oluruz. Ancak, duygu ve duygulam arasındaki bu ayrım, biliş ve beden arasında ikili bir karşıtlığa dönüşür. Biliş ve beden arasındaki ikili karşıtlık, duygunun ve bilişin, temsillere dayanmayan bedenlenmiş bir yorumunu yapmamıza engel olur. Biliş-duygulam ayrımı zorunlu olarak, eylem ve algı arasına temsilleri yerleştiren bilişselcilikle sonuçlanacaktır. Bilişselcilik, bedenin en temel anlam üretimi olan yönelimselliğinin bedenlenmemiş yorumudur. Bu bakımdan, etkinleşimci zihin modeli, bedenlenmiş bir yönelimsellik ve biliş-duygulam ilişkisi ortaya koyan bir epistemolojik paradigma iddiasında bulunmanın en doğru yoludur. Bu yazıda, duygu, duygulam ve his kavramları, bunlar arasında ayrım yapmanın felsefi sonuçları bakımından incelenecek, bu kavramlar arasında olanaklı bir iç içelik ilişkisi etkinleşimci zihin kuramı bağlamında tartışılacaktır. Bu amaçla, Massumi okumalarından yararlanan duygulamsal dönüş metinleri ve zihin-beden problemine ilişkin bilişsel bilimler literatür tartışılacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Books on the topic "Duygular"

1

Mavi duygular. İstanbul: Profil, 2008.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Osho. Duygular. Ganj Publishing, 2015.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Zweig, Stefan. Karmasik Duygular. Zeplin Kitap, 2018.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Çakan, Özge Çakan Öznur. Saklı Duygular. Gece Kitapligi, 2018.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Chase, Emma. Asil Duygular. Dex Kitap, 2020.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Zweig, Stefan. Karmasik Duygular. Alfa Yayinlari, 2021.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Akca, Eymen. Yeþeren Duygular. Harf Yayin, 2016.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Yalnizoglu, Hasan. Ögrenilmis Duygular. Destek Yayinlari, 2014.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Zweig, Stefan. Karmasik Duygular. Eksik Parça Yayinlari, 2018.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Ince, Murat. Firari Duygular. Phoenix, 2015.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Book chapters on the topic "Duygular"

1

ÖZGÜNGÖR, Sevgi. "Duygular." In Psikolojiye Giriş, 153–82. Pegem Akademi Yayıncılık, 2018. http://dx.doi.org/10.14527/9786052414132.06.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Üzbe Atalay, Nazife. "Pozitif duygular." In Okulda pozitif psikoloji uygulamaları 12-18 yaş öğrencilerine yönelik grup rehberliği etkinlikleri, 403–35. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık, 2018. http://dx.doi.org/10.14527/9786052410677.16.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

YAZICI, Atakan. "Duygusal Zekâ ve Duygusal Zekâ Modelleri." In Erken Çocukluk Eğitiminde Duygusal Zekâ Kuramdan Uygulama ve Değerlendirmeye, 2–19. Pegem Akademi Yayıncılık, 2019. http://dx.doi.org/10.14527/9786058008908.01.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

ERSAY, Ebru. "Duygusal gelişim." In Çocuk gelişimi, 115–32. Pegem Akademi Yayıncılık, 2019. http://dx.doi.org/10.14527/9786050370560.05.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Aksoy, Ayşe Belgin, and Hale Dere Çiftçi. "Duygusal gelişim." In Eğitim psikolojisi, 178–208. Ankara:Pegem Akademi Yayıncılık, 2017. http://dx.doi.org/10.14527/9786052410240.08.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Erden, Şule. "Duygusal gelişim." In Erken çocukluk döneminde gelişim, 180–212. Ankara:Pegem Akademi Yayıncılık, 2017. http://dx.doi.org/10.14527/9786052410547.06.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Terzi İlhan, Sare. "Duygusal okuryazarlık." In Okulda pozitif psikoloji uygulamaları 12-18 yaş öğrencilerine yönelik grup rehberliği etkinlikleri, 133–58. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık, 2018. http://dx.doi.org/10.14527/9786052410677.06.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Ordu, Aydan, and Fatma Çobanoğlu. "Duygusal Liderlik." In Liderlik Kuram - Araştırma - Uygulama, 189–204. Ankara Pegem Akademi Yayıncılık, 2020. http://dx.doi.org/10.14527/9786257052252.11.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Göç, Ahmet. "Duygusal emek." In Değişen değerler ve yeni eğitim paradigması, 147–68. Ankara:Pegem Akademi Yayıncılık, 2017. http://dx.doi.org/10.14527/9786053189558.08.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

YÜKSEL ŞAHİN, Fulya. "Yansıtma Becerileri: Duyguları Yansıtma." In Yardım Sanatını Öğrenme Temel Yardım Becerileri ve Teknikleri, 105–25. Pegem Akademi Yayıncılık, 2019. http://dx.doi.org/10.14527/9786052415870.05.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Duygular"

1

Vatansever, Özlem. "BİLGİSAYAR OYUNLARININ İDEOLOJİK AYGITLARA DÖNÜŞMESİ: MOBILE LEGENDS OYUNU ÜZERİNDEN İNCELEME." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.084.

Full text
Abstract:
Günümüzde kitle iletişim araçları toplumların yaygınlaşan paylaşım, aktarım ve iletim kanallarını oluşturmaktadır ve bir kitle iletişim aracı olan bilgisayar üzerinden oynanan oyunlar da önemli bir medya aracı olarak kabul edilmektedir. Bu oyunlar, her yaştan bireylerin özellikle de genç neslin, boş zamanlarını değerlendirdikleri, stres attıkları ve eğlenmek için katılım gösterdikleri bir etkinlik aracıdır. Bilgisayar oyunları yaygınlaştığından beri bireylerin kişisel fikirlerini ve ideolojilerini aktarma olanağını taşıdığı için gün geçtikçe popülerlik kazanmıştır. Bu kapsamda bireylerin sahip olduğu milli duygular da oyunlar içerisinde kendini göstermektedir. 21’inci yüzyılın en popüler teknolojik gelişmelerinden birisi olan bilgisayar oyunlarının bireylerde ortaya çıkardığı milliyetçi tutum ve davranışlar araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda dünya genelinde en çok oynanan oyunlarından biri olan Mobile Legends seçilmiş ve oyunun Türkiye birincileri ile yapılan kullanıcı diyalogları araştırmaya yön vermiştir. Oyundaki cemaatlerin milletlere göre ayrılıyor ve kendi ülkesinin bayraklarıyla yarışıyor olması, oyunun seçilmesi açısından önemli olmuştur. Bireyin bayrak ile ilişkisi, Türkiye Değerler Araştırması üzerinden alınan analizlerle ortaya konmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

YILMAZ, Selin, and Deniz YENGİN. "FİLM ÇALIŞMALARINDA DİJİTAL GÖZETİMİN DUYGUSAL YAKLAŞIM ANALİZİ." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.052.

Full text
Abstract:
İnsan sosyal bir varlıktır. Sosyal bir varlık olan insan yaşamını sürdürmek için diğer insanlarla iletişim kurmaya, duygu, düşünce, inanç ve ideolojilerini aktarmaya ihtiyaç duymaktadır. İnsan eliyle yapılan makinalar insan yapımı olmakla birlikte herhangi bir duyguya sahip değildir. Ancak yapay zekanın gelişimi insanlara makinelerinde düşünebildiğini, duyguları olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişimi makine ile insan arasındaki ilişkinin önemini ortaya çıkarmaktadır. İnsanlar makineyi/robotu sesli komut ya da el – yüz – göz taramalarıyla kontrol edebilmektedir. Makinenin hafızasına işlenen veri diğer algoritmalarla anlamlandırılarak, bireyin ihtiyaç duyduğu bilgiyi anında verebilmektedir. Bireyin verdiği tepkiyi işleyen makine, kendisi ve birey için kimi zaman koruyucu, kimi zaman bir gölge olabilmektedir. Makine bireyi tanıyarak hem tehlikeli hem de faydalı bir araca dönüşebilmektedir. Makine işlediği verileri saklayıp, depolamakta ve kayıt altına almaktadır. Veriler makine tarafından örülen güvenlik duvarıyla korunmaktadır. Ancak bu verilerin ele geçirilmesi durumunda içerden ve dışardan gözetim kaçınılmazdır. Günümüzde İletişimin ekolojisi açısında yeni medya araçları iletişimin sürekliliğini sağlamakta ve bireyin sosyalleşmesini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca kullanılan makineler bireyin yaşamına zaman - mekanüstü hız kazandırmaktadır. Bu çalışmada makinenin karakter yapıları incelenerek, dijital gözetim açısında önemi ortaya çıkarılmaktadır. Amaç, makinenin yapay zeka kavramıyla birey için koruyucu, gölge, arkadaş olabileceği gibi tehlikeli olabileceğini ortaya koyarak, dijital gözetim açısından değerlendirmektir. Bu çalışmada makinenin duygusal zekası ve dijital gözetim kavramı içerik analizi yöntemiyle göstergebilim tekniği kullanılarak incelenecektir. Araştırmada rastgele seçilen 5 farklı Hollywood filminde (Ex Machina, I Robot, Bicentennial Man, Transcendence, Eagle Eye) yer alan makine/robot Jung’un karakter analizine göre incelenerek, makinenin duygusal yönü ve Barthes’ın temel karşıtlıklarından yararlanarak insan ve makinenin farklı yönleri belirtilecektir. Bu filmlerde makinenin formları farklı olup, koruyucu, gölge karakterlere sahip olmaları dikkat çekmektedir. Makine duygularıyla hareket ederek tehlikeli bir hal almaktadır. Bunun sonucunda makinenin/robotun verilere göre tepki verdiği ve dijital gözetim açısından önemli bir yöne sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü makine yapay zekanın gücüyle sürekli gelişmektedir. Bu gelişim diğer araçlara erişimini kolaylaştırmakta ve dijital gözetim yapmasını kolaylaştırmaktadır. Eagle eye filminde makine şehirdeki bütün kamera sistemlerini kullanarak dijital gözetim yapabilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

KILIÇ, Fahri. "TÜRKİYE’DE CUMHURİYET DÖNEMİ YAYGIN HALK EĞİTİMİ: BOLU HALKEVİ ÖRNEĞİ." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.23.

Full text
Abstract:
Halkevleri, açıldıktan kısa bir süre sonra Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış, özellikle 1932-1951 yılları arasında Türkiye’nin toplumsal ve kültürel tarihinde önemli rol oynamıştır. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra gerçekleştirilen İnkılâpların halka tanıtılması ve öğretilmesi için yaygın bir eğitim kurumu olan halkevleri, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, İçtimaî Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Kütüphane ve Neşriyat, Köycülük, Müze ve Sergi şubelerinden oluşan dokuz alanda faaliyet göstermiştir. Türkiye’de 19 Şubat 1932’de açılan ilk 14 halkevinden birisi olan Bolu Halkevi şubeleri ile birlikte önemli sosyo-kültürel faaliyetler yürütmüştür. Halkevi bünyesinde, kütüphaneler ve okuma salonları açılmış, mesleki kurslar düzenlemiş, konferanslar verilmiş, temsiller sergilemiş, balolar düzenlemiş, yöresel ve ulusal törenlerine katılmıştır. Çeşitli alanlarda kitap ve broşürler yayımladığı gibi düzenli olarak (1941-1942) yıllar arasında Duygular, (1944 -1947) yılları arasında da Abant adıyla bir dergi çıkartılmıştır. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme tekniği kullanılmıştır. İncelemede alan yazınının dışında, arşiv kaynakları, süreli yayınlar, tetkik eserler ve anılara başvurulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında topluma Cumhuriyet ilkelerinin benimsetilmesi için oluşturulan Halkevlerinin kuruluşu, faaliyetleri ve Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına yaptığı katkı Bolu örneğinde ele alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Arslan, Canan. "BİR DİJİTAL MÜZE ORTAMI OLARAK INSTAGRAM." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.017.

Full text
Abstract:
İlk insanların mağara duvarlarına yaptıkları resimlerden günümüzde dijital ortamlarda oluşturulan ve sunulan sanat işlerine sanat, tarihi boyunca insanların duygularını, düşüncelerini, endişelerini, korkularını yansıtan, içinde oluştuğu çağların gerçekliklerini gözler önüne seren bir İletişim aracı olma görevini sürdürmüştür. Sanatın tarihi aynı zamanda insanlığın tarihini belgeler. Geçmişte yaşanan savaşlar ve pandemiler gibi trajik olayların insanlar üzerindeki etkilerini o dönemlerde yaşayan sanatçıların eserlerinden hatırlamak ve anlamak olasıdır. Örneğin Edvard Munch ve John Singer Sargent (1918-19) gibi ressamların tabloları İspanyol Gribi’nin insanlığı nasıl etkilediğini gerçek zamanda betimlerler. Öte yandan Amerikalı ressam Edward Hopper’in (1940- 1950) modernizmin kendisini yabancılaştırdığı, dış dünyadan soyutladığı, yalnızlaştırdığı insanları resmettiği eserleri, içinde bulunduğumuz günlerin bir kehanetidir adeta. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID- 19 pandemisi sürecinde de sanat bir kez daha insanların sığınacakları bir kale olma görevini üstlenmektedir. Bu süreçte yalnızlıklarının, karamsarlıklarının, korkularının üstesinden gelebilmek için görsel bir dil arayan insanlar evlerinde kapalı kaldıkları sürede yaratıcılıklarını sergilemeye ve bunları çevrimiçi olarak paylaşmaya yönelmektedirler. Bu küresel eylemi tek bir platformda toplamak amacıyla Instagram’da kurulan Covid Art Museum pandemi nedeniyle müzelere gidemeyen ziyaretçilere ve sanatını sergileyemeyen sanatçılara yeni bir ortam sunmaktadır. Ülkelerin sınırlarını kapattıkları bu zorlu dönemde kültür, sanat ve yaratıcılık kültürlerarası iletişim ve etkileşim sağlamada en etkin araç olmaktadır. Bu çalışmada, COVID- 19 döneminde Instagram üzerinde kurulan ve kendilerini “COVID- 19 karantina döneminde doğan dünyanın ilk sanat müzesi” olarak tanımlayan Covid Art Museum hesabı incelenecektir. 161 bin takipçisi ve 753 paylaşımı bulunan Covid Art Museum Instagram hesabında dünyanın farklı yerlerinde yaşayan sanatçıların illüstrasyonları, fotoğrafları, resimleri, çizimleri, videoları hesap üzerinden takipçilerle paylaşılmaktadır. Çalışmada bu hesapta yapılan paylaşımlar içerik analizi yöntemi ile incelenerek öne çıkan duygular, işlenen temalar ve görselleştirilen nesneler belirlenecektir. Çalışmanın, bu sıradışı döneme sanat işleri aracılığı ile ışık tutması ve gelecekte bu dönemin hatırlanmasına bir araç olması hedeflenmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Yılmaz, Emel. "Covid 19 Salgını Sürecinde Kişilerarası İlişkilerde Dokunma Yoksunluğu ve Duygusal Dokunma Açlığı." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.041.

Full text
Abstract:
COVID-19, enfekte olalım ya da olmayalım, en temel duyularımızı kullanma becerilerimizi etkiledi. Bu süreçte enfekte olan kişiler koku ve tat alma duyularını kaybederken, dokunma hissi de hemen hemen hepimiz için en fazla kayba uğrayan duyumuz oldu. Oysa olumlu insan dokunuşu, kişilerarası iletişimin ayrılmaz bir parçasıdır. İster sevdiklerimizle sıcak bir kucaklaşma, ister omuzda güven verici bir el olsun, fiziksel temas kişilerarası iletişimimizin en önemli kısmıdır. Ancak COVID-19’un topluma yayılımının önlenebilmesi için “sosyal mesafe” kuralının uygulamaya koyulması, kişilerarası etkileşimlerimizin temelini oluşturan özlemle sevdiklerimize sarılmalar, tokalaşmalar, dostça dokunuşlar vs. gibi fiziksel temasları neredeyse ortadan kaldırdı. Kişilerarası ilişkilerde fiziksel temas sınırlandırıldığında veya ortadan kalktığında, yani insandan insana olan bu bağ koparıldığında “dokunma açlığı” veya “dokunma yoksunluğu” denilen yeni bir durum ortaya çıktı. Ayrıca konuyla ilgili alan yazın taramalarında, bu durumu ifade eden “dokunma depresyonu”, “dokunma yoksunluğu”, “şefkat yoksunluğu”, “cilt açlığı” gibi kavramların da kullanıldığı görülmektedir.Dokunma açlığı, insanların dokunma veya fiziksel temas özlemini ifade eder ve bir kişi uzun bir süre boyunca çok az veya hiç fiziksel temas yaşamadığında ortaya çıkar. Tıpkı yemek yemek istediği halde çeşitli sebeplerle yiyemeyip açlık çeken insanlar gibi, ruhları ve vücutları birine dokunmak isteyen ancak salgınla ilişkili korku nedeniyle bunu yapamayan kişilerde olduğu gibi. Günlerce evine gidemeyen, ilgiye muhtaç çocuklarını uzak bir mesafeden ya da camın arkasından seyretmek zorunda kalan sağlık çalışanları ya da teknolojiyle aracılanmış iletişimle hasret gidermeye çalışan yaşlıların günlerce medyada haber olması da konunun boyutlarını ve önemini ifade etmesi açısından önemli örneklerdir. Küresel COVID-19 salgını nedeniyle izolasyon uygulamalarının aylarca sürmesi, uzun vadede duygusal özgürlük ve kişilerarası ilişkilere gerçek bir tehdit oluşturabilir. Sosyal uzaklaşmanın “yeni normali”, kişilerarası iletişimin geleneksel bazı sözsüz jestlerini neredeyse ortadan kaldırdı. Bununla birlikte insan dokunuşu hastalıkla ilişkilendirilir oldu ve insanların birbirlerinden ve birbirlerinin bedenlerinden korktuğu günler yaşanır oldu. Dahası dokunma, hastalık ve ölümle eşdeğer bir şey haline geldi ve bu durum insanları yaşadığı krizden yeni arayışlara sürükledi. Sanal çözümler, hayatımızdaki bu boş alanın bir kısmını hızla doldurmaktadır, örneğin Zoom üzerinden sohbet etmek de bizi fiziksel temas için temel insan ihtiyacını karşılamaktan alıkoymaktadır. Dünya ihtiyatlı bir şekilde açılmaya başlasa bile, bu yeni virüsü yanlışlıkla yaymaktan veya kapmaktan korkulduğu için, dokunsal teknolojinin kişilerarası dokunuşun yerini alan birtakım uygulamaları da hayatımıza hızla girdi. Örneğin “Huggy Pajama” gibi kişilerarası dokunuşun özelliklerini taklit edebilen cihazlar tüketime sunuldu. Konu, bu kadar gündelik yaşamımızın ve etkileşimlerimizin merkezindeyken, kişilerarası iletişim boyutuyla yapılan akademik çalışmaların yetersiz kaldığını söylemek yerinde bir tespit olacaktır. Bu çalışmada, Türkiye’de kişilerarası iletişim alanında dokunma (haptik) konusunda yapılmış lisansüstü tezler değerlendirilmiştir. Araştırma, 1991-2020 yılları arasında, YÖK Ulusal Tez Veri Tabanında yer alan, Türkiye’de kişilerarası iletişim alanında yapılan ve “dokunma”, “kişilerarası iletişim”, “kişilerarası ilişkiler” ve “haptik” anahtar kelimeleri ile tarama yapılarak ulaşılabilen lisansüstü tezlerle sınırlıdır. Toplam 232 teze ulaşılmıştır. Ulaşılabilen tezler; tezin yayınlanma yılı, tez adı, tezin türü, konusu, anabilim dalı, enstitüleri, enstitünün bağlı olduğu üniversite ve kullandıkları anahtar kelimeler kapsamında incelenmiştir. Araştırmaya dâhil edilen tezler, ilgili parametreler doğrultusunda analiz edilmiş, 2020 yılına kadar yazılan 232 tezin incelenmesi sonucunda; küresel ölçekte yaşanan COVİD 19 salgınında her bireyi yakından ilgilendiren dokunma konusunu, kişilerarası iletişim veya etkileşimler bağlamında ele alıp işleyen hiçbir akademik çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu araştırma ile elde edilen sonuçlardan hareketle, kişilerarası iletişim alanında konuyla ilgili alanın geliştirilmesi ve araştırmacıların bu alanda özgün çalışmalar yapmalarının gerekliliği ortaya konulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Akbulut, Deniz, and Enes Metin Dönmez. "Kurumsal İtibar Yönetiminde Finansal Performansin Rolü: Pandemi Sürecinde Kurumlarin Yayinladiği Basin Bültenleri Üzerine Bir Analiz." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.060.

Full text
Abstract:
Kuruluşlar tüm varlıklarında olduğu gibi itibarları söz konusu olduğunda da yönetime ihtiyaç duymaktadırlar. Başarılı bir kurumsal itibara sahip olunabilmesi kurumların mevcut itibarlarını nasıl yönettikleri ile yakından ilişkilidir. Uzun vadede oluşan kurumsal itibarın başlıca bileşenleri duygulara hitap etme, ürün ve hizmet kalitesi, vizyon ve liderlik, finansal performans, işyeri çevresi ve sosyal sorumluluk olarak kategorilendirilmiştir (Fombrun vd., 2013: 253). Bu bileşenlerden finansal performans özellikle kriz durumlarında öne çıkan temel faktörlerden biri olarak konumlanmaktadır. Finansal performans aynı zamanda hedef kitle ile kurulan tüm ilişkilerde güvenin oluşmasında etkili bir unsurdur. Dolayısıyla kuruluşların güven temelli sağlam bir kurumsal itibar oluşturabilmesi için finansal performanslarını iyi bir kurumsal iletişim stratejisi ile yansıtmaları gerekmektedir.2019 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi Türkiye’de de birçok kurumu ekonomik yönden olumsuz yönde etkilemiştir. Küresel bir kriz olarak nitelendirilebilecek olan bu durum karşısında kurumlar, krizi fırsata dönüştürebilmek amacıyla kurumsal itibar yönetimini destekleyici kurumsal iletişim faaliyetlerinde bulunmuştur. Kurumların paydaşları ve kamuoyu nezdindeki olumlu imajlarını sağlamlaştırmak amacı ile gerçekleştirilen bu faaliyetler içerisinde özellikle kurumların finansal performanslarının öne çıkarıldığı görülmektedir. Bu araştırma kapsamında Global Times (2020)‘nin Covid 19’un Ekonomi Üzerindeki Sektörel Etkisi raporunda verilen sektörlerden Türkiye’de otomotiv sektörü kapsamında faaliyet gösteren beş şirketin pandemi döneminde kurumsal web siteleri üzerinden yayınladıkları basın bültenleri finansal performans göstergeleri bağlamında içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmanın amacı kuruluşların basın bültenlerinde finansal performanslarını yansıttıkları unsurları içeren stratejilerini kamuoyuna nasıl yansıttıklarını ortaya koymaktır. Araştırma sonucunda incelenen tüm basın bültenlerinde en çok yer alan finansal performans göstergesi “rekabet üstünlüğü” olarak saptanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

PEHLİVANLI, Hamit. "BİR TEĞMENİN SAKARYA MUHAREBELERİ SIRASINDA CEPHEDE GÜNLÜK HAYATA DAİR TESPİT VE TAHLİLLERİ." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.36.

Full text
Abstract:
Teğmen Ali Kadri (Köprülü), Birinci Dünya Savaşının sona ermesiyle açığa çıkan çok sayıda subaydan biridir. İstanbul’a, evine döndükten sonra bir müddet kararsız kalarak İstanbul’da yaşamıştır. Bu arada bazı temasları olmuştur. Kendisi gibi açıkta kalan subaylarla istişare ettikten sonra gönüllü olarak Ankara’ya gitmeye karar vermiş, deniz yoluyla İnebolu’ya çıkmıştır. İnebolu’dan, Çankırı üzerinden Ankara’ya ulaşmıştır. Ankara’da gerekli temaslardan sonra Batı Cephesi emrine tayinini çıkarttırmış, Ankara’dan Eskişehir’e giderek birliğine katılmıştır. Eskişehir-Kütahya Muharebelerinden sonra ordunun Sakarya Nehrinin doğusuna çekilmesiyle birlikte Ali Kadri de birliğiyle geriye doğru hareket etmiştir. Ali Kadri, günlüklerinde Sakarya Muharebesini başından sonuna kadar, gün gün anlatmıştır. Biz bu günlüklere dayalı olarak Yunanla yapılan muharebeler üzerinde durmayacağız. Bizim üzerinde durmak istediğimiz asıl husus, muharebe dışında kalan zamanlarda askerin cephe hayatını genç bir subayın gözünden ortaya çıkarmaktır. Teğmen Ali Kadri, bir insan olarak, muharebelerden arta kalan zamanlarda ne yaptıklarını, duygularını, aile hasretini, mektup yazma ve cevap bekleme sırasında hissettiği duyguları günlüklerine aktarmıştır. Genç bir subay olmasına rağmen çok önemli tespitleri vardır. Komutanlarıyla ilgili düşünceleri, askerlerin savaş karşısındaki tutum ve davranışları, korkuları, hasretleriyle savaşın gidişatı üzerinde birtakım görüşleri dile getirmiştir. Bunun dışında muharebe alanı içerisinde kalan yerleşim yerleriyle alakalı ilginç tespitleri söz konusudur. Savaş alanındaki köylerle ilgili tek tek değerlendirmeleri mevcuttur. Köylünün askere ve harbe bakışı, askere karşı müspet veya menfi davranışları, köy isimleri verilerek dile getirilmiştir. Köylerin genel görüşünden, temizliğine veya pisliğine dair kayıtlar tutmuştur. Köyler ve köylülerle ilgili çok açık kanaatler ortaya koymuştur. Tebliğ metni içerisinde bu hususlar tek tek ortaya konulacak ve yorumlanacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

SAĞLAM, Murat. "ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA ŞİDDETİ ALGISI." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.080.

Full text
Abstract:
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “Fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” (Polat, 2016: 15) olarak açıklanan “şiddet” kavramı, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanın içinde bulunduğu dünyayı anlama, anlamlandırma ve dış dünyayla etkileşim kurma çabalarından doğan yazıda, yazının şekillenmesiyle ortaya çıkan Geleneksel Medya’da, insanların iletişim ve bilgiyi şekillendirme ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz kalan Geleneksel Medya’nın yerini alan Yeni Medya’da da dönüşümler geçirerek varlığını korumuş ve sürdürmüştür. İnsanlara bireysel olarak kullanıcı olma, bilgiye müdahale etme, iletişim süreçlerine doğrudan etki etme, günlük gelişmelere anlık olarak tepki gösterme imkânı sağlayan Yeni Medya teknolojilerinde “şiddet” kavramı, görsel şiddet, duygusal şiddet, psikolojik şiddet, ifşa ve linç gibi kavramlara dönüşmüş durumdadır. Kullanıcılar sosyal medya platformlarında inşa ettikleri açık profillerle anlık iletişim ve etkileşim kolaylığına ulaşırken kendilerini de açık hedef haline getirmektedirler. Sosyal medya platformlarında şiddet çoğu zaman bilinçli ve planlı bir şekilde uygulanırken bilinçsiz kullanıcılar tarafından farkında olunmadan da uygulanabilmektedir. Bu nedenle bireylerin sosyal medya uygulamalarını kullanırken hangi eylem ve söylemlerini şiddet kavramı kapsamına girip girmediğini bilmeleri, şiddetten korunabilmeleri için oldukça önemlidir. Şiddet türleri ile ilgili farkındalık kazanmak, şiddetin yaygınlaşmasının, siber zorbalığın ve şiddetin normalleşmesinin önüne geçecektir. Bu çalışmanın amacı, kendilerine sanal yaşamlar kuran Sosyal Medya kullanıcılarından lise çağındaki öğrencilerin şiddet ve sosyal medya şiddeti algılarını belirlemek ve öğrencilerde farkındalık oluşturacak çözüm önerileri geliştirmektir. Bu amaçla araştırmada yöntem olarak internet yoluyla nitel veri toplama araçlarından olan e-posta yoluyla görüşme yöntemi kullanılmıştır. Ulaşılan veriler ortaöğretim öğrencilerinin şiddet algılarını belirlemek amacıyla analiz edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography