To see the other types of publications on this topic, follow the link: Emek Piyasası.

Journal articles on the topic 'Emek Piyasası'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Emek Piyasası.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

YALÇIN, Esin Cumhur. "The Relationship Between Labor Market Indicators and Quality of Life: Canonical Correlation Analysis for the OECD Countries." International Journal of Economics Politics Humanities and Social Sciences 5, no. 1 (2022): 17–28. https://doi.org/10.5281/zenodo.6991899.

Full text
Abstract:
The study aims to measure the relationship between labor market indicators and quality of life. 35 OECD countries were selected as a sample and the data set for the year 2018 was studied. The relevant data set was obtained from the sub-variables of the Better Life Index included in the OECD statistics. The hypothesis that is the subject of the research has been tested by Canonical Correlation Analysis. The labor market canonical variable was measured on the basis of labor market indicators of employment rate, personal earning, long-term unemployment rate and labor market insecurity variables. The canonical variable of quality of life is formed by the variables life expectancy, self-reported health and life satisfaction. As a result of the study, according to the 2018 Better Life Index data in OECD member countries; the variable that contributes the most to obtaining the labor market canonical variable is personal earning also, there is a negative correlation between labor market and labor market insecurity and long-term unemployment rate, and a positive correlation between labor market and employment rate and personal earnings. It was determined that the life satisfaction variable contributed the most in obtaining the canonical variable of quality of life also, there is a positive correlation between quality of life and life expectancy, self-reported health and life satisfaction. A strong positive correlation between the labor market and quality of life canonical variables is among the findings.   Araştırma, emek piyasaları göstergeler ve yalam kalitesi arasındaki ilişkiyi ölçmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada 35 OECD ülkesi örneklem olarak seçilerek, 2018 yılı veri seti ile çalışılmıştır. İlgili veri seti OECD istatistiklerinde yer alan Daha İyi Yaşam Endeksi alt değişkenlerinden elde edilmiştir. Araştırmaya konu olan hipotez Kanonik Korelasyon Analizi ile test edilmiştir. Emek piyasası kanonik değişkeni, emek piyasaları göstergeleri baz alınarak; istihdam oranı, işe bağlı kazanç, uzun dönemli işsizlik oranı ve emek piyasalarına olan güvensizlik değişkenleri üzerinden ölçülmüştür. Yaşam kalitesi kanonik değişkeni ise yaşam beklentisi, yaşam tatmini ve kendini sağlıklı hissetme tarafından oluşturulmuştur. Araştırmanın sonucunda OECD üyesi ülkelerde 2018 yılı Daha İyi Yaşam Endeksi verilerine göre; emek piyasası kanonik değişkeninin elde edilmesinde en çok katkı sağlayan değişken işe bağlı kazançtır. Aynı zamanda emek piyasası ile emek piyasalarına olan güvensizlik ve uzun dönemli işsizlik oranı arasında negatif yönde, emek piyasası ile istihdam oranı ve işe bağlı kazanç arasında pozitif yönde ilişki vardır. Yaşam kalitesi kanonik değişkenin elde edilmesinde en çok yaşam tatmini değişkeninin katkısı olduğu tespit edilmiştir. Yaşam kalitesi ile yaşam beklentisi, yaşam tatmini ve kendini sağlıklı hissetme arasında pozitif ilişki bulunmaktadır. Emek piyasası ve yaşam kalitesi kanonik değişkenleri arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki bulgular arasında yer almaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Acun, Serdar. "Salgından Normale Emek Piyasası: Zamana Dayalı Eksik İstihdam Analizi." Bulletin of Economic Theory and Analysis 10, no. 2 (2025): 529–52. https://doi.org/10.25229/beta.1614142.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, Türkiye'de zamana dayalı eksik istihdamın salgın öncesi, salgın dönemi ve sonrasındaki durumunu incelemektedir. Çalışmada, zamana dayalı eksik istihdam, fazla çalışma isteği, bu isteğe uygunluk ve belirlenen normal çalışma saatinin altında çalışma kriterleriyle ele alınmıştır. Salgın öncesinde toplam istihdam içinde düşük bir paya sahip olan zamana dayalı eksik istihdam, salgınla hızla artış göstermiştir. 2023 yılında bu oran en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu çalışmada lojistik regresyon analiziyle salgının zamana dayalı eksik istihdama etkisi incelenmiş; cinsiyet, yaş, eğitim, işyeri büyüklüğü gibi faktörlerin eksik istihdam üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Sonuçlar, salgının emek piyasasında esnek çalışma biçimlerini artırdığını, bu durumun özellikle kadınları ve büyük işletmelerde çalışanları etkilediğini göstermiştir. Kadınların, salgın öncesine kıyasla salgın döneminde zamana dayalı eksik istihdamda yer alma olasılığı artmıştır. Bu artış, kadınların iş gücüne daha fazla katılımıyla ilişkilidir. Ayrıca, büyük işletmelerin salgınla kısa çalışma modeline geçmesi ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşması, zamana dayalı eksik istihdamın artmasına neden olmuştur. Salgın, profesyonel meslek gruplarını da etkileyerek, öğretmen, doktor ve mühendis gibi çalışanların eksik istihdamda olma olasılığını artırmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

TANRIÖVER, Banu. "Yapısal Şokların Emek Piyasası Üzerindeki Etkileri: Türkiye İçin Beveridge Eğris." International Journal of Academic Value Studies (Javstudies JAVS) 1, no. 1 (2015): 12–25. http://dx.doi.org/10.23929/javs.30.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Hanedar, Avni Önder, Yunus Yiğit, Fazilet İrem Gür Yiğit, and Sezgin Uysal. "Amerika Birleşik Devletleri Emek Piyasası ve Osmanlı Göçmenleri: 1910 Amerikan Nüfus Kayıtları Üzerine Bir İnceleme." Göç Dergisi 9, no. 1 (2022): 85–106. http://dx.doi.org/10.33182/gd.v9i1.797.

Full text
Abstract:
Erken 20. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri muazzam ölçekli iktisadi büyümesi ile ciddi bir işgücü talebi yaratmış, iktisadi ve politik sorunlar içinde bulunan çevre ülkelerden büyük bir göçün hedefi haline gelmişti. Aynı dönemde Osmanlı İmparatorluğu, bünyesindeki farklı etnik gruplardan, örneğin, Arap, Ermeni veya Türk, birçok insanı Amerika Birleşik Devletleri’ne uğurlamıştı. Bu farklı etnik gruplara mensup göçmenlerin emek piyasasında hangi özellikleri ile kalıcı veya özümsenmiş olup olamadığı, niceliksel kanıtlarla yeterince tartışılmamıştır. Çalışma, 1910 Amerikan nüfus sayımına dayalı veriler ile farklı etnik kökenlere mensup Osmanlı göçmenlerinin Amerika Birleşik Devletleri emek piyasasında kalıcılıklarının zaman içerisinde ne şekilde değiştiğini incelemektedir. Niceliksel yöntemler ile elde edilen bulgular Amerika Birleşik Devletleri’ne daha erken göç eden grupların, Musevi ve Ermeni kökenli Osmanlı vatandaşlarının, yüksek gelir düzeylerine erişebildiklerini, dolayısıyla Türk, Arnavut gibi diğer gruplara göre kalıcılık konusunda daha az sorun yaşadıklarına işaret etmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ÇİÇEN, Yıldırım Beyazıt. "Developments in The Labour Market in Turkey in The 2000s: A Comparative Analysis." Journal of International Scientific Researches 7, no. 3 (2022): 260–81. http://dx.doi.org/10.23834/isrjournal.1150218.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın temel amacı 2008 küresel krizi öncesi ve sonrasında Türkiye emek piyasasında oluşan değişimleri ve refah kayıplarını analitik yöntemler kullanarak incelemektir. Çalışmada öncelikle 1990’lı ve 2000’li yıllarda Türkiye ve Dünya’da işsizliğin seyri ele alınmıştır. Görülmektedir ki, Türkiye’nin işsizlik oranı ortalaması dünya ortalamasının üzerinde artmıştır. İkinci ana başlıkta küresel krizde Türkiye’nin emek piyasası incelenmiştir. Burada eğitim, kent-kır ve tarım dışı işsizlik konuları ele alınmıştır. Tarım dışı işsizlik oranları Hodrick-Prescott filtresi kullanılarak analiz edilmiştir. Buna göre ülkemizde küresel kriz, işsizliği yaklaşık 4 puan artırmıştır ve işsizlik serisi asimetriktir. Ayrıca kriz ve toparlanma döneminde erkek ve kadınlar farklı dinamiklere sahiptir. Devamında Türkiye istihdam piyasasındaki değişimler incelenmiştir. İstihdam önce sektörel bazlı olarak değerlendirilmiş, tarım ve hizmetler sektörleri arasındaki geçişlilik ortaya konulmuştur. Diğer alt başlıklarda küresel krizin istihdama etkileri işteki durum, eğitim ve cinsiyet üzerinden incelenmiştir. Dördüncü ana başlıkta Türkiye’de krizlerde kazançların seyri işteki durum ile cinsiyet ve eğitim açısından incelenmiştir. Son olarak Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin emek ekonomisi performansı karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. İlk alt başlıkta ücretler ve maliyetlerin seyri analiz edilmiştir. Türkiye’nin küresel kriz öncesi ve sonrasında birim işgücü maliyetleri diğer ülkelerden yüksektir. Diğer bir konu kayıt dışı istihdamdır. Türkiye kayıt dışı istihdam oranlarını azaltmasına rağmen, hâlen Avrupa ülkelerinin üzerinde bir orana sahiptir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

ELDEM, SARITAŞ, and Canet T. "Genç kadın emeği ve sermaye arasındaki pazarlık: Devlet, emek piyasası ve aile bağlamında bir işsizlik analizi." fe dergi feminist ele 7, no. 1 (2015): 16–31. http://dx.doi.org/10.1501/fe0001_0000000128.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

AY TÜRKMEN, Mevhibe, and Yeliz AYNAOĞLU. "KÜRESEL REKABET ENDEKSİ GÖSTERGELERİNİN KÜRESEL İNOVASYON ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ." Business & Management Studies: An International Journal 5, no. 4 (2018): 257–82. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v5i4.187.

Full text
Abstract:
Değişen rekabet ortamında inovasyon, ekonomilerin rekabet üstünlüğü sağlaması için önemli bir etmendir. Bir ekonomi inovasyona ne kadar önem veriyorsa diğer ekonomilerle rekabette o kadar gücü elinde tutuyor demektir. Rekabet ve inovasyon arasındaki bu etkileşime dayalı olarak bu çalışmada, Küresel Rekabet Endeksi (KRE) ile Küresel İnovasyon Endeksi (KİE) arasındaki ilişki incelenecektir. Bu bağlamda Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında 2009 yılında ilk 30’daki 29 ülkenin; Küresel Rekabet Endeksi parametrelerinin Küresel İnovasyon Endeksi üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu regresyon analizi ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada her iki endeksin 2009-2017 yılları arasındaki verileri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda KİE ile KRE parametrelerinden yüksek eğitim ve öğretim, inovasyon ve emek piyasası etkinliği arasında yüksek pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. En düşük etkinin makroekonomik çevre parametresi ile olduğu görülmüştür. KRE faktör grupları üzerine yapılan modelde ise inovasyon ve uzmanlaşma faktör grubu ile KİE arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

ARMAN TÜRKMEN, Sıla Meltem, and Levent ŞAHİN. "Assessment of Working Conditions of Peripheral and Core Workforce: A Field Study on Textile Industry." Artvin Çoruh Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi 9, no. 2 (2023): 522–41. http://dx.doi.org/10.22466/acusbd.1390900.

Full text
Abstract:
İçinde bulunulan ekonomik, kültürel, siyasi koşullar işgücü piyasasının özelliklerini belirlemektedir. Endüstri sonrası dönem, emeğin yaşadığı değişim nedeniyle birçok alanda araştırma konusu olan ve önemi noktasında hemfikre varılan bir niteliğe sahiptir. Çevre ve çekirdek işgücü kavramları, küreselleşmenin emek piyasası üzerindeki etkisi ile işgücünün parçalanma sürecinin eserleridir. Çalışmanın amacı, çevre ve çekirdek işgücünün çalışma koşullarını incelemek; çalışma şekli, gelir ve sosyal güvenlik durumu, işyerinin özellikleri, kariyer durumu konularında benzer yönlerini ve farklılıklarını ortaya koymaktır. Çalışma koşullarının işgücü tarafından değerlendirilmesi, çıkan sonuçların literatürle uyumluluk noktası teori ve pratiğin ilişkisi açısından önem arz eder. Araştırmanın kapsamı; İstanbul ilinde, imalat sanayiinde, tekstil/hazır giyim alanında istihdam edilen ücretli çalışanlardır. Araştırmaya katılan çalışanların demografik özellikleri ve çalışma koşullarına ilişkin verdikleri cevapların (bulguların) dağılımının net biçimde görülebilmesi için frekans analizi uygulanmış ve yüzde değerlerini gösteren frekans tabloları oluşturulmuştur. Çalışmada, çevre ve çekirdek işgücünün, çalışma koşulları, eğitim, nitelik açısından birbirinden farklı özelliklere sahip olduğu, literatür başlığında belirtilen tanımlama ve açıklamalara paralel özelliklere sahip olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

ODUNCULAR, Çağla, and Çağatay TUNÇSİPER. "Service and Capital Circulation in the Race to the Bottom from a Makroekonomi Perspective." Yönetim ve Ekonomi Dergisi 30, no. 3 (2023): 439–52. http://dx.doi.org/10.18657/yonveek.1218214.

Full text
Abstract:
Küreselleşme ile ülkeler arasındaki mal, hizmet ve sermaye dolaşımı serbestleşmiş ve dünya ekonomileri birbirleri ile daha entegre hale gelmiştir. Bunun yanı sıra her geçen gün artan teknolojik gelişme ülkeleri birbirlerine daha da yakınlaştırmaktadır. İşgücü piyasası, içinde bulunduğu global sistemden gittikçe daha da etkilenir bir duruma gelmiştir. Bu dönüşüm bütünsel bir niteliktedir. Global sistemde bulunan ülkelerin işgücü piyasaları bu küresel etkileşim ve değişimden bazen fayda sağlarken bazen de zarara uğramaktadır. Böylelikle artan küreselleşme ve rekabet ortamı dünya ülkelerini emek açısından dibe doğru bir yarış içine sürüklemiştir. İşgücü standartlarının aşağı doğru indirilmesi anlamına gelen “dibe doğru yarış” olgusu yabancı literatürde “race to the bottom” olarak geçmektedir. Çalışmanın temel amacı işgücü piyasalarındaki dönüşüm sürecini işgücü standartlarındaki dibe doğru yarış kapsamında incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışma, “dibe doğru yarış" şeklindeki temel ekonomik soruna odaklanmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde küresel sistem ve işgücü standartlarına yer verilmiş, ikinci bölümde dibe doğru yarış kavramı açıklanmıştır. Son bölümde ise, işgücü standartları ile uluslararası ticaret ilişkisi incelenmiştir. Küreselleşen sistem içerisinde teknolojik ilerleme ve artan rekabet baskısı, gelişmiş ülkelerdeki sermayenin global ölçekte kuvvet kazanmasına yol açarken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde işgücü unsurunun kazandığı haklardan tavizler vermesine neden olmuştur.
 Anahtar Kelimeler: Dibe Doğru Yarış, Uluslararası İşgücü Standartları, İşgücü Piyasaları, Küreselleşme
 JEL Sınıflandırması: F13, F16, F53
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Öztürk, Lamiha. "EMEK PİYASASI VE EKONOMİK DIŞLANMA: ADIY." Ekev Akademi Dergisi, no. 85 (January 1, 2021): 227–46. http://dx.doi.org/10.17753/ekev1796.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

BARLIN, Hande. "ÇERNOBİL KAZASININ TÜRK EMEK PİYASASI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ." Journal of Academic Social Science Studies 4, Number: 45 (2016): 361. http://dx.doi.org/10.9761/jasss3416.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

Düzel, İrem. "Sürdürülebilir Kalkınma Yeşil Ekonomi Stratejileri ve Uygulamaları." Journal of Economic Research Foundation 2, no. 1 (2025): 59–76. https://doi.org/10.62844/jerf.20.

Full text
Abstract:
18. yüzyıldan itibaren Endüstri Devrimi ile birlikte dünyada çok yüksek bir oranda kentleşme hareketleri başlamış ve bu politikalar doğrultusunda birçok çevre problemi meydana gelmiştir. Mevcut iktisat paradigmasına göre üretimde kullanılan dört ana üretim faktörü belirlenmiştir. Bu üretim faktörleri emek, müteşebbis, doğal kaynaklar ve sermayedir. Ancak bu paradigma, tüm kontrolü serbest piyasaya bırakmakta, dolayısıyla tüm kaynakların piyasanın kendini süpürmesi ile yenileneceği varsayılmıştır. Ancak en önemli üretim faktörlerinden olan doğal kaynaklar sınırsız olmamakta, yok oluş tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda yaşanan ekolojik krize yönelik alternatif bir çözüm olarak sürdürülebilir kalkınma fikri tartışılmaya başlanmıştır. Çalışmamızda sürdürülebilir kalkınma kavramı incelenecek, bu doğrultuda bu felsefenin ekonomik ayağını oluşturan yeşil ekonomi kavramı açıklanacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

KALAYCI, Cemalettin, and Gizem CİVELEK. "Uluslararası İşgücü Göçünün Emek Piyasasına Etkileri." Uluslararası Ekonomi ve Yenilik Dergisi 7, no. 2 (2021): 313–26. http://dx.doi.org/10.20979/ueyd.971369.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

Bahar, ALTUNOK. "KÜRESELLEŞME VE NEOLIBERALIZM PERSPEKTIFINDE EMEK VE GÜVENCESIZ ÇALIŞMA." Pearson Journal of Social Sciences and Humanities 7, no. 22 (2022): 237–46. https://doi.org/10.5281/zenodo.8331228.

Full text
Abstract:
Küreselleşme, ticaret ve teknolojinin dünyayı daha bağlantılı ve birbirine bağımlı duruma getirdiğini tanımlayan, aynı zamanda bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik ve sosyal değişimleri ifade etmektedir. Küreselleşme, daha yüksek oranda iş üretilmesi ve yok edilmesinin yanı sıra kayıt dışı ve güvencesiz istihdamın artması yoluyla istihdam güvenliğini aşındırmaktadır. Gizli işsizlikteki artış, yeni iş fırsatlarının azlığı ve reel ücret oranlarındaki bozulma, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunda küreselleşmenin sonuçlarıdır. Neoliberalizm ise fiyat kontrollerinin ortadan kaldırılması, sermaye piyasalarının serbestleştirilmesi, ticaret engellerinin azaltılması ve özelleştirme ve kemer sıkma yöntemleriyle ekonomideki devlet etkisinin azaltılması gibi piyasa odaklı reformları ifade etmektedir. Neoliberalizm, çalışma hayatında sendikaların gücünün azaltılmasına, kalıcı istihdam sağlamak yerine geçici işçi sayısının artırılmasına ve örgütlerde piyasa ilkelerinin kullanılmasına yönelik açık girişimleri içermektedir. Emek ise bu eşitsizliğin, marjinalliğin, güvencesiz çalışmanın ve yoksulluğun üretiminin merkezinde yer almaktadır. Bu çalışmada, küreselleşme ve neoliberalizm perspektifinde emek ve güvencesiz çalışma konularında bir değerlendirme yapmak hedeflenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Yiğit, Emin, and Ali Erdi Erdoğan. "Neoliberal Politikaların Öğretmen Emeğini Dönüştürücü Etkisi ve Ücretli Öğretmenlik." Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi 14 (June 30, 2024): 283–302. http://dx.doi.org/10.13114/mjh.1472781.

Full text
Abstract:
Öz: Sosyal Refah politikaları bağlamında gelişen devlet, işveren ve çalışan arasındaki uzlaşı ve hukuki güvenceler, neoliberal ekonomi politikalarıyla dönüşüme uğramıştır. Bu dönüşüm, emek gücünün esnek, güvencesiz, korumasız, örgütsüz bir şekilde, ekonomik ve sosyal kırılganlık içeren koşullarda istihdamını beraberinde getirirken süreç aynı zamanda emek gücünü bölmüş ve parçalamıştır. Bireysel kazanımlarını önceleyen emek gücü aynı zamanda sendikasızlaşmıştır. Süreçten eğitim-öğretim sektörü de etkilenirken piyasalaştırma ve serbestleştirme uygulamalarıyla sektörde hem özel eğitim kurumlarının yoğunluğu artmış hem de devlet, eğitim-öğretim hizmetlerinin sunumunda göreli olarak piyasanın koşullarına uyarlanmıştır. Dönüşümden eğitim emekçileri de etkilenirken farklı statülerde öğretmen istihdamı gerçekleştirilir hale gelmiştir. Özellikle ekonomik ve sosyal kırılganlık içeren koşullarda istihdam edilen ücretli öğretmenler, belirsizlik koşullarda, korumadan yoksun bir şekilde esnek istihdama tabiidirler. Dolayısıyla neoliberal politikaların öğretmen emeğini dönüştürücü etkisini ücretli öğretmenlik üzerinden sorgulayan bu çalışma, sendikasızlaştırma, güvencesizleştirme, bireselleşme ve parçalanmanın deneyimlenme biçimlerini ve birbirlerini yeniden üretme süreçlerini ücretli öğretmenler bağlamında tartışmayı amaçlamaktadır. Çalışma, Aydın’da istihdam edilen 270 ücretli öğretmenden 27’siyle, 2023 yılının Mart ve Nisan aylarında yapılan derinlemesine mülakatların saha verilerine dayanmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Bal, Hasan Çebi, and Seher Seren Çavdar. "Endüstri 4.0 Teknolojilerinin ve Değişen Emek Piyasalarının İktisadi Kalkınmaya Etkileri." International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR) 10, no. 99 (2023): 2484–95. https://doi.org/10.5281/zenodo.8408862.

Full text
Abstract:
İleri teknolojilerin üretimde kullanımıyla ilgili olarak Almanya’nın Hannover şehrinde 2011 yılında düzenlenen fuarda, Kagermann, Lukas ve Wahlster’in sunduğu bildiride ilk defa Endüstri 4.0 kavramı kullanılmış ve bu tanım literatüre girmiştir. Endüstri 4.0 sürecinde dijitalleşme çalışmalarıyla birlikte ileri teknoloji kullanımının yaygınlaşması, işgücü piyasaları üzerinde birçok değişimi de beraberinde getirmektedir. Endüstri 4.0 sürecinde, esnekleşme ve ileri teknolojinin kullanımıyla birlikte yeni çalışma türleri ortaya çıkmaya başlamıştır. İleri teknoloji ürünlerin kullanımının yaygınlaşması sonucunda işgücü piyasasına ve iktisadi kalkınmaya olası etkileri günümüzde önemli tartışma konuları arasında yer almaktadır. Bu süreçte birçok mesleğin yok olacağı ve yeni mesleklerin ortaya çıkacağı düşüncesine bağlı olarak bu mesleklere yönelik işgücünün niteliğinin de arttırılması gerektiği savunulmaktadır. Bu makale Endüstri 4.0’ın etkileri üzerine öne sürülen görüşler ışığında, Endüstri 4.0 uygulamalarının ve değişen emek piyasalarının meslekleri, işgücünü ve iktisadi kalkınmayı nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. 
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

Hasan, Çerçioğlu. "Türkiye'de Hane İçi Kadın Emeği ve Kadın İstihdamı Arasındaki İlişki: Eleştirel ve Güncel bir Bakış Açısı ile Kadının Güçlendirilmesine Dair Öneriler." SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL 11, no. 5 (2025): 914–25. https://doi.org/10.5281/zenodo.15535743.

Full text
Abstract:
Bu metnin yazılış amacı, bir sosyal inşa olan geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri gereğince T&uuml;rkiye&rsquo;de yaşayan kadınların b&uuml;y&uuml;k bir kısmının omuzlarına bırakılan &ldquo;hane i&ccedil;i emeği&rdquo;* tanımlayarak bu emek t&uuml;r&uuml; aracılığıyla mevcut ataerkil sistemin kadınlar &uuml;zerinde kurmuş olduğu baskı ve tahakk&uuml;m&uuml;n, kadının işg&uuml;c&uuml;ne katılımı bağlamındaki yansımalarını ortaya koymak ve bunları, eleştirel paradigmanın** t&uuml;revlerinden biri olarak ele alınabilecek &ldquo;Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma&rdquo; yaklaşımının bize sağladığı &ldquo;g&ouml;rme&rdquo;, &ldquo;algılama&rdquo;, &ldquo;kavrama&rdquo; ve &ldquo;a&ccedil;ıklama&rdquo; bi&ccedil;imleri temelinde yorumlamak olup kadının hane i&ccedil;i emeğini g&ouml;r&uuml;n&uuml;r kılma, kadını g&uuml;&ccedil;lendirme ve kadının; kendi yaşamıyla ilgili kararları kendinin alabileceği, &ouml;zg&uuml;rce, mutlu ve sağlıklı yaşayabileceği adil bir toplumsal d&uuml;zenin tesisi konularında faydalı olabileceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len bir dizi &ouml;neri sunmaktır. Bu &ccedil;er&ccedil;evede, sırasıyla &ldquo;Toplumsal Cinsiyet&rdquo; kavramı ile &ldquo;Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma&rdquo; yaklaşımı tanıtılmaktadır. Daha sonrasında hane i&ccedil;i emek ile t&uuml;revlerinin tanımı yapıldıktan sonra &uuml;lkemizde s&ouml;z konusu emek ile &uuml;retilen faaliyetlerin &ouml;nemli bir kısmından halen kadının sorumlu olduğu ortaya konularak bu faaliyetlerin kadının &ldquo;doğal&rdquo; bir g&ouml;revi gibi g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden, kadınların bu &ldquo;yeniden &uuml;retim&rdquo; faaliyetlerine muazzam bir zaman ve emek harcamalarına rağmen bu emeğin piyasada meta olarak alınıp satılabilir bir niteliğe sahip olmadığından ve bundan &ouml;t&uuml;r&uuml; erkekler nezdinde &ldquo;g&ouml;r&uuml;nmez&rdquo; ve &ldquo;değersiz&rdquo; addedildiğinden bahsedilmektedir. Sonrasında, kadınların omuzlarına y&uuml;klenmiş bulunan hane i&ccedil;i emek faaliyetlerinin, kadınların istihdamı &uuml;zerindeki olumsuz etkileri tartışılmaktadır. İlgili olumsuz etkilerin hafifletilmesi ve ortadan kaldırılması adına &ouml;nem arz ettiği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len &ldquo;g&uuml;&ccedil;lendirme&rdquo; kavramından bahsedilmekte, kadınların g&uuml;&ccedil;lendirilmesinden bahsedildikten sonra ise gerek kamusal, gerek &ouml;zel alanda daha eşitlik&ccedil;i, adil bir toplumsal d&uuml;zenin kurulması adına bir dizi &ouml;neri sunumu ile metin sonlandırılmaktadır. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong> &nbsp;Hane i&ccedil;i kadın emeği, Kadın istihdamı, G&uuml;&ccedil;lendirme
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

BİLGİR, Merve Türkan. "Bir Zanaatkârlık Araştırması: “Emeğin Karşılığı”." Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, no. 48 (December 25, 2022): 255–76. http://dx.doi.org/10.21497/sefad.1218468.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın temel amacı, zanaatkarların iktisadi ve sosyal hayatları bağlamında el emeğinin değer ve zihniyet dünyalarında nasıl konumlandığını anlamaya ve açıklamaya çalışmaktır. Çalışma, parçası olduğu araştırma hasebiyle, zanaatkarlığın anlamlı iş nosyonunu temsil ettiği varsayımına dayanmaktadır. İlk bölüm, çalışmanın ontolojik ve epistemolojik konumu ile kuramsal dayanağını açıklamaktadır. Devamında bu kuramsal dayanağı inşa eden bazı yorumcu sosyoloji kuramları ile yabancılaşma teorisi, değerler ve gündelik hayat sosyolojisinden bahsedilmektedir. Ardından, zanaat ve zanaatkarlık kavramlarının ve saha araştırmasının ekseninde yer alan, çalışma için önemli bazı kavramların literatür taramasına yer verilmiştir. Bu amaçla emek, zaman ve tecrübe kavramlarıyla zanaatkarlığa dair zihniyet bağının nasıl kurulduğu açıklanmaktadır. İkinci bölüm genel metodolojik bilgilere ayrılmaktadır. Üçüncü bölümde ise görüşmelerden elde edilen bulgular sınıflandırılarak betimsel analiz yöntemiyle yorumlanmaktadır. Zanaatkarlıkta ‘emeğin karşılığı’, mesleğin şahsî niteliklerinde içkin değerler marifetiyle belirlenen bir mefhumdur. Bu şahsî nitelikler, ani değişimlerle karakterize olan güncel piyasada zanaatkarlığı zorlaştıran özelliklere dönüşmekle birlikte aslında zanaatkarlığın sürdürülmesindeki manevi/kültürel direnç noktalarıdır. Zanaatkarlar arasında insan ilişkilerinin önemini ekonomik getirinin önünde tutmak, daha uygun bir zanaatkara müşteriyi yönlendirmek, el emeğinin kutsiyetine olan inançla hareket etmek gibi tutumlar hâlâ oldukça yaygındır. Bununla birlikte el emeğinin piyasada karşılık bulamaması ustaların mesleği bırakmalarına ya da mesleği sürdürseler de “cemiyete küsmelerine” sebep olmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

ALTINER, Ali, and Abdülkadir ÖZTÜRK. "The Effect of Entrepreneurship Activities on Economic Growth: Evidence from The 10 Big Emerging Market Economies / Girişimcilik Faaliyetlerinin Ekonomik Büyümeye Etkisi: 10 Büyük Yükselen Piyasa Ekonomisinden Kanıtlar." Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika Dergisi 7, no. 2 (2023): 352–66. http://dx.doi.org/10.29216/ueip.1294506.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada, girişimcilik faaliyetlerinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. 10 yükselen piyasa ekonomisine ait 1991-2019 dönemi yıllık verileri kullanılarak değişkenler arasındaki ilişki incelenmiştir. Panel veri yönteminin kullanıldığı analiz kapsamında ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla girişimcilik faaliyetlerini temsil etmek üzere serbest meslek sahipleri ve patent başvuruları verileri kullanılmıştır. Ayrıca ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilerde bulunabilen emek, sermaye, para politikası ve maliye politikasını temsil eden değişkenler de analize dahil edilmiştir. Ampirik analiz sonuçlarına göre, serbest meslek sahipleri oranındaki artışın ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği ancak patent başvurularındaki artışın olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Bu sonuçlar girişimcilik faaliyetlerinin ele alınan ülkelerde ekonomik performansın artırılması açısından önemli olduğunu ve bu faaliyetleri destekleyici yönde politikaların uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Yilmaz, Mustafa. "Toplumsal Cinsiyet Üzerine Yapılan Çalışmalar ve Sosyal Politika Uygulamaları: Samsun İli Örneği." Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 6, no. 1 (2025): 24–47. https://doi.org/10.70754/biibfd.1630327.

Full text
Abstract:
Toplumsal cinsiyet rolleri açısından kadınların, ekonomik ve sosyal hayatta birçok eşitsiz durumla karşılaşmaları oldukça derin ve çok boyutlu bir sorun oluşturmaktadır. Toplumsal cinsiyet ve kadın emeği, tarih boyunca insan topluluklarının sosyo-ekonomik yapılarına derinlemesine etki etmiş konulardır. Kadınların üretim süreçlerindeki rolleri, tarihsel dönemler ve coğrafi bölgeler arasında büyük farklılıklar göstermiştir. Günümüzde ise, kadın emeğinin tanınması ve değerinin belirlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının merkezinde yer almaktadır. Özellikle kadınların ekonomik özgürlüklerini elde etmeleri noktasında işgücü piyasasına girmeleri ve emeklerini görünür kılmaları ataerkil toplum yapılarında geri plana atılmaktadır. Görünmez emek olarak nitelendirilen ev içi işler, bakım hizmetleri ve gönüllü faaliyetler, kadının ekonomik katkısının yeterince tanınmamasına yol açmaktadır. Kadınların iş yerlerindeki varlıkları ise, ayrımcılık, psikolojik şiddet, taciz, liderlik konumuna yükselmeleri önündeki engeller ve ücret eşitsizliği gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Buna karşın, son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratma çabaları, kadın emeğinin değerinin daha geniş çapta kabul görmesine olanak tanımıştır. Çeşitli sivil toplum örgütleri, kadın hareketleri ve politikalar, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından kadın emeğinin görünürlüğünü artırmak ve ekonomik değerini tanıtmak büyük önem taşımaktadır. Kadın emeğinin hem evde hem de iş yerinde adil ve eşitlikçi bir şekilde ele alınması sosyal politika açısından değerlendirilmesi gereken kritik bir mesele olarak görülmektedir. Bu çalışmada, ilk olarak emek kavramı üzerinden kadın emeği tartışılarak, Samsun ili demografik yapısı içinde kadın emeğinin durumu ele alınacaktır. Ardından, Samsun ili özelinde toplumsal cinsiyet eşitliği meselesine yönelik yapılan önemli çalışmalar ve sosyal politika uygulamaları ile bu konudaki bazı eksiklikler incelenecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

Akgül, Derya, and Yıldız Uzan. "Kadınların Göç Serüveni: Ravenstein’in Göç Kanunları Işığında Kadın Göçmenlerin Uluslararası Arenada Görünür Hale Gelmesi Üzerine Bir Değerlendirme." Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10, no. 17 (2025): 92–115. https://doi.org/10.71218/asobid.1591933.

Full text
Abstract:
Bireysel bir adım ile başlayarak toplumsal gelişmenin kapılarını aralayan göç olgusunun aktörlerinden biri olan kadınların konumunun incelendiği bu çalışmada, son dönemlere kadar adından söz edilmeyen kadınların göç sürecinde karar verici olmaları serüvenine yer verilecektir. Kadınlar, tarihsel süreçte göç akışının içerisinde var olmasına rağmen asıl oyuncu değil de erkeğin gölgesinde bir figüran olarak görülmüştür. Gerek ataerkil toplumsal algılar gerekse fiziksel gücün erkekte olması nedeniyle kadın geri planda kalan bir faktör olmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde, göç hareketinde kadının rolüne yer verilmiştir. İkinci bölümde, uluslararası göç teorilerinden Ravenstein’in göç kanunları çerçevesinde kadınların göç serüvenindeki rolü değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, kadınların aktör olarak göç hareketinde hangi başlıklarda var olduğu araştırılmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde tüm dünyada uluslararası göçün artması ile birlikte göçmen kadınların emek piyasasına erişimi, hizmet/bakım sektöründe talep edilen bir noktaya ulaşmaları ve koruma statüleri için başvuru sahibi olarak görünür kılınmaları ile birlikte göç süreci içinde kadınların bağımlı bir birey olmaktan çıkarak karar verici oldukları sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

Sarıalioğlu, Özge. "ENFORMEL KARŞILAŞMALAR: SURİYELİLER VE YERLEŞİKLERİN MERDİVEN-ALTI KONFEKSİYON ATÖLYELERİNDEKİ İLİŞKİLENMELERİ." Sosyoloji Dergisi, no. 49 (May 29, 2025): 1–35. https://doi.org/10.59572/sosder.1649160.

Full text
Abstract:
Bu makale, İstanbul’un Esenler ilçesinde bulunan merdiven-altı konfeksiyon atölyelerinden yola çıkarak Suriyeliler ve yerleşikler arasındaki karşılaşma ve ilişkilenme biçimlerini enformel hazır giyim sektörü bağlamında incelemektedir. Enformel sektör, güvencesiz çalışma koşulları, düşük ücretler ve esnek istihdam biçimleriyle, Suriyeli iş gücünün Türkiye işgücü piyasasına dahil olma süreçlerinde merkezi bir rol oynamaktadır. İstanbul’un Esenler ilçesi, hem tarihsel olarak iç göçlerle şekillenen hem de 2011 sonrası Suriyelilerin yoğun olarak yerleştiği bir ilçe olması nedeniyle bu dinamiklerin gözlemlenmesi açısından önemli bir saha niteliğindedir. Bu makale, Esenler’de bulunan bir merdiven-altı konfeksiyon atölyesinde yürütülen katılımcı gözlem ve yerleşikler ile Suriyeliler ile yapılan derinlemesine görüşmeler yoluyla, gündelik karşılaşmaların, emek süreçlerinin, işçilerin ve işverenlerin karşılıklı konumlanışlarının izini sürmüştür. Araştırmanın bulguları, Suriyelilerin konfeksiyon atölyelerine eklemlenme sürecinde, yerleşikler ve işverenlerle çok katmanlı ve gerilimli ilişkiler kurulduğunu ortaya koymaktadır. Dayanışma ve çatışma ikiliğinin ötesinde, bu makalede karşılaşmaların aynı anda hem rekabet hem de iş birliğini içeren karmaşık bir ilişkisellik barındırdığı gösterilmektedir. Sonuç olarak, merdiven-altı atölyeler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal sınırların müzakere edildiği gündelik mücadele alanları olarak okunmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

BAYAR, Özlem, and Betül ÖZKAYA. "REKLAMLARLA AKTARILAN ESTETİK DUYGUNUN META FETİŞİZMİ OLUÅžUMUNA ETKİSİ ÜZERİNE NİTEL BİR ARAÅžTIRMA." TURKISH JOURNAL OF MARKETING 4, no. 2 (2019): 111–30. http://dx.doi.org/10.30685/tujom.v4i2.53.

Full text
Abstract:
Meta fetişizminin etkisindeki toplumlarda gerçek ihtiyaçlardan ziyade yapay ihtiyaçlar tüketim döngüsüne sokulurken ürünün piyasaya sürülmesiyle birlikte üreticisi üzerinde hâkimiyet kurması yaratıcı emeği metaya dönüştürmektedir. Bütünlüğündeki toplumsal süreçlerden arınarak şeyler arası ilişkinin göstergesine dönüşen emek, tüketim döngüsünde olağanüstü erk sahibi konumundaki fetiş nesne haline gelmektedir. İhtiyaç dışı/fazlası ürünleri tüketerek deneyim ve farklılık tüketmeyi hedefleyen tüketici ise meta fetişizminin süreğenliğini desteklemektedir. Reklamların metayı estetik görünüşünü kullanarak fetişleştiren başlıca etmenlerden olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, reklamlarda sunulan estetik duygunun meta fetişizmi üzerindeki rolünü belirlemektir. Çalışmada derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak pazarlama ve reklamcılık alanında uzman 5 kişi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen bulgular çalışma kapsamında değerlendirilerek reklamların metaların estetik güçlerini öne çıkararak meta fetişizmi oluşumuna katkı sağladığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca çalışmanın hem reklamcılık alanında faaliyet gösteren firmalara ışık tutması hem de literatürde meta estetiği, meta fetişizmi ve reklam ilişkisini inceleyen çalışmaların azlığı sebebiyle daha sonra yapılacak çalışmalara alt yapı oluşturması hedeflenmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

IRMAK BALKIZ, Özlem. "İstihdamda Neoliberal Dönüşümler: Geçici Acente İşçiliğinin Sosyo-Ekonomik Bağlamı, İşleyiş Mekanizmaları ve Sonuçları Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme." Bucak İşletme Fakültesi Dergisi 6, no. 1 (2023): 32–63. http://dx.doi.org/10.38057/bifd.1252671.

Full text
Abstract:
Küresel ve neoliberal dönüşümlerin etkisiyle esnekleşen, kuralsızlaşan ve örgütsüzleşen kapitalizmde istihdam ve çalışma modelleri de farklılaşmaktadır. Kabaca 1980’lere kadar kamunun tekelinde olan istihdam ilişkileri, izleyen yıllarda serbestleştirme ve özelleştirme sürecine dahil olmuştur. Standart bir iş sözleşmesiyle işçilerin tek bir işverene bağlı olarak, belirsiz süreyle, tam-zamanlı bir işte sosyal hakları güvence altına alınarak çalıştırıldığı standart istihdam modeli çeşitli şekillerde zayıflatılmıştır. Bunun yerini işgücü esnekliğinin esas alındığı yarı-zamanlı, aracılığa dayalı ya da koşullu istihdam gibi yeni modeller almıştır. İstihdamdaki bu yeni yapılanmalar, geçici, güvencesiz, örgütsüz ve kuralsız çalışmayı bir norm haline getirmektedir. 1990’lı yıllarda Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da görülen istihdam aracıları yoluyla geçici ya da kiralık işçi çalıştırma pratikleri dünya çapında yaygınlaşmaktadır. Bu makalenin amacı günümüzde küresel bir endüstri halini almış olan geçici acente istihdamını sosyo-ekonomik bağlamı, işleyiş mekanizmaları ve sonuçlarıyla birlikte analiz etmektir. İstihdamın kamu politikasından çıkarılarak özelleştirilmesi ve serbestleştirilmesi, geçici acente istihdamına kapı aralamıştır. Geçici ve aracılığa dayalı işçi çalıştırmanın yaygınlaşması, geçici bir istihdam piyasasını ve küresel çapta bir endüstriyi yaratmıştır. Acenteye bağlı çalışan müşteri firmalar genellikle piyasadaki talep dalgalanmalarına hızla uyarlanabilmek, maliyetten tasarruf etmek, en uygun işlerle en uygun işçileri buluşturabilmek için acente istihdamına yönelmektedir. İş arayan çeşitli sosyal kategorilerdeki işçiler ise bir şekilde istihdama eklemlenebilmek, geçicilikten daimî çalışan pozisyonuna sıçrayabilmek ya da yüksek vasıflı işlere erişebilmek için acentelere başvurmaktadır. Acente aracılığıyla erişilen işler genellikle istikrarsız, güvencesiz ve yüksek vasıf gerektirmeyen işlerdir. İşçileri daimi ve güvenceli bir istihdama kavuşturmak yerine onları emek piyasasının çeperlerinde tutma amacını güden acenteler ise güvencesiz bir istihdam modeli yaratmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

ÇİFTÇİ, Murat, Aslıhan Kübra MERT, and Ayşe Nur ÇİFTÇİ. "Formel (Birincil) İş Piyasasında Kadın Çalışan Uzmanlaşmasına Dayalı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Analizi ve TRA2 Bölgesi." Eurasian Econometrics Statistics & Emprical Economics Journal, no. 22 (December 24, 2022). http://dx.doi.org/10.17740/eas.stat.2022-v22-01.

Full text
Abstract:
Emek piyasaları birincil ve ikincil emek piyasası olarak ikiye ayrılır. Resmi iş sözleşmesinin yapıldığı, çalışanların sigortalı olduğu birincil emek piyasasında gelir düzeyi de ikincil emek piyasasına göre yüksektir. Türkiye’de birincil emek piyasasında dört farklı statüde istihdam mevcuttur. Bunlar: 1) 4-1/a (işçiler), 2) 4-1/b (tarım dışı sektörlerde bağımsız çalışanlar), 3) 4-1/b (tarım sektöründe bağımsız çalışanlar), 4) 4-1/c (memurlar). Birincil emek piyasasındaki dört farklı statüden üçünde kadın istihdamı yükseldikçe toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin azaldığı, düştükçe eşitsizliğin arttığı yorumu yapılabilir. Tek istisna statü 4-1/c olup, memur atamalarının merkezi planlamayla yapılması sebebiyle gösterge özelliğine sahip değildir. Bu çalışmada Kars, Iğdır, Ardahan ve Kars’tan oluşan TRA2 bölgesinde birincil iş piyasasında kadın istihdamında görülen uzmanlaşma düzeyleri, hem sayısal hem de sırasal olarak “ordinal, cardinal” durumu analiz edilmiştir. Bu analiz “location quatienent” tekniği kullanıldı. Elde edilen bulgular, TRA2 bölgesindeki illerin ülke içerisinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en şiddetli iller arasında yer aldığı tespit ediliştir. Dört il içindeyse en eşitsizlikçi ilin Ağrı olduğu sonucuyla karşılaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Özel, Abdullah Enes. "Toplumsal Düzen Kavrayışının Dönüşümü ve İngiltere'de Önleyici Polisliğin Doğuşu." HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, October 1, 2024. http://dx.doi.org/10.20304/humanitas.1524105.

Full text
Abstract:
Sanayi Devrimi, kapitalist bir emek piyasası yaratma çabaları ve bu çabaların toplumsal etkileri -o dönemin (hızlı demografik, kentsel ve toplumsal değişimler gibi) tüm çalkantılarıyla birlikte - 18. yüzyıldan itibaren düzenin nasıl yaratılıp sürdürülebileceği ve bu düzene yönelik tehditlerin nasıl ortadan kaldırılabileceğine dair sürekli bir sorgulamaya zemin hazırlamıştır. Söz konusu dönemde toplumsal düzen fikri önemli bir dönüşüm geçirmiş, emek piyasası düzenin gerçekleştiği ana mecra olarak öne çıkmış, yoksulluğun bu düzen içindeki işlevi yeniden tanımlanmış ve nihayetinde bu düzene yönelik tehditler yeniden kategorize edilmiştir. Suç önleme ve önleyici polis hakkındaki tartışmalar da bu sorgulamanın ana unsurlarından biri haline dönüşmüştür. Bu tartışmalar içinde önleyici polis, diğer sosyal politika önlemleri ve kurumlarıyla birlikte, bu tehditleri izale etmenin ve toplumsal düzeni sağlamanın temel araçlarından biri olarak önerilmeye başlanmıştır. Bu tartışmaları takip etmek, önleyici polisliğin başlangıçta yalnızca bireysel suçları önlemek için değil, kendi içinde düzen üreten bir mekanizma olarak görülen emek piyasasını tamamlamak için tasarlandığını göstermektedir. Bu bağlamda, önleyici polislik söylemi yoksulluk, fakirlik ve tehlikeli sınıflar hakkındaki tartışmalarla derinden iç içe geçmiştir. Bu makalenin temel amacı, bu tartışmaları takip ederek önleyici polisliğin tarihsel-toplumsal çerçevesini hem teorik hem de pratik yönleriyle inşa etmek ve günümüz anlamıyla önleyici polisliğin ortaya çıkışının ancak toplumsal düzen fikrine ilişkin bu dönüşümler bağlamında anlaşılabileceğini göstermektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

Karaaslan, İlknur, and Abdulkadir Şenkal. "Emek Göçü ve Uluslararası Çalışma Standartları: Emek Piyasası Açısından Bir Değerlendirme." İnsan ve İnsan Dergisi, January 31, 2019, 45–62. http://dx.doi.org/10.29224/insanveinsan.451924.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

BAKIR, Zeynep Sümeyra, and Senem ÇAKMAK ŞAHİN. "DAVRANIŞSAL İKTİSAT PERSPEKTİFİNDEN EMEK ARZI ANALİZİ." Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, April 7, 2022. http://dx.doi.org/10.30798/makuiibf.1034707.

Full text
Abstract:
İktisat yazınında son yıllarda öne çıkan davranışsal iktisat yaklaşımı tüketici teorisi, oyun teorisi, finansal piyasalar, yatırım ve tüketim davranışları, karar alma süreçleri, kamu politikaları gibi birçok alanda etki alanını genişletmektedir. Davranışsal finans, davranışsal kamu politikaları, davranışsal oyun teorisi bu anlamda davranışsal iktisadın geliştirici etkisinin çıktıları olarak ifade edilebilir. Emek piyasasının davranışsal iktisat yaklaşımı üzerinden ele alınması alana dair anlayışın gelişimi açısından önemlidir. Emek piyasası geniş kapsamlı bir araştırma alanı olduğundan çalışmanın kapsamı emek arzı ile sınırlandırılmıştır. Bu bakımdan çalışmanın amacı davranışsal iktisat yaklaşımı çerçevesinde emek arzını neoklasik iktisat yaklaşımı ile karşılaştırmalı olarak analiz etmek ve ileri araştırmalara katkı sağlamaktır. Çalışma eleştirel bir literatür incelemesi niteliğine sahiptir. Çalışmada (i) emek arzı kararlarında tam rasyonelliğin geçerli olmadığı (ii) emek piyasasında davranışsal ve bilişsel yanlılıkların söz konusu olduğu (iii) davranışsal iktisat yaklaşımının emek arzı davranışlarını ve karar süreçlerini anlamaya dair önemli katkılar sunduğu (iv) davranışsal iktisat yaklaşımının emek alanındaki teorileri iyileştirme ve alternetif teoriler geliştirme potansiyeli taşıdığı (v) emek ekonomisinin davranışsal iktisat yaklaşımının entegrasyonuna açık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

ÖÇAL, Mehmet, and Adem KORKMAZ. "Türkiye’de Emek Piyasası Politikalarında Yeni Bir Dönem: İşsizlik Yardımı." Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, November 6, 2020. http://dx.doi.org/10.30798/makuiibf.791419.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

AYKAÇ, Mustafa, and Güven MURAT. "Covid-19 sürecinde Güney Avrupa ve Türkiye’de emek piyasasına yönelik sosyal koruma tedbirleri." Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, November 22, 2022. http://dx.doi.org/10.47934/tife.11.02.06.

Full text
Abstract:
Covid-19 salgınının en şiddetli ve yoğun olarak etkilediği ülkelerin başında Güney Avrupa ülkeleri gelmektedir. Türkiye de bu küresel salgından etkilenmiştir. Güney Avrupa refah modelinin benzer özelliklerini taşıyan Güney Avrupa ülkeleri (İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan) ve Türkiye vaka ve ölüm sayısını en aza indirmek amacıyla karantina tedbirleri uygulamaya koymuştur. Sözkonusu karantina tedbirleri özellikle ülke ekonomileri ve emek piyasaları üzerinde yıkıcı etkilere sebep olmuştur. Bu makale Güney Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de Covid-19 salgınının seyrini, ülke ekonomileri ve emek piyasaları üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin beraberinde gelen olumsuzlukları hafifletmek amacıyla geliştirilen sosyal koruma tedbirlerinin (ücret sübvansiyonları, aktivasyon tedbirleri, emek piyasası düzenlemeleri ve kısa çalışma süreleri) etkinliğini değerlendirmektedir. Yapılan çalışma araştırmaya dahil edilen ülkelerde sosyal koruma tedbirlerinin geçici bir nitelik taşıdığını, uygulanma esaslarının (kapsam, süre ve ödenek miktarı) farklılık göstermekle birlikte ortak noktalar taşıdığını ve uygulama sonrası ilk göstergelerin olumlu sonuçlara işaret ettiğini ortaya koymaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

BEŞOLUK, Erdal, and Zeki PARLAK. "TEMEL BİR ÇALIŞMA STANDARDI OLARAK GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ." Ekonomi Maliye İşletme Dergisi, May 6, 2022. http://dx.doi.org/10.46737/emid.1103241.

Full text
Abstract:
Çocuk işçiliği hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir sorun alanıdır. Tüm dünyada toplamda 160 milyon çocuk uluslararası çalışma standartlarından uzak bir şekilde istihdam edilmektedir. Çocukların emek piyasası içerisindeki varlığı hem kendileri hem de ülke ekonomileri için bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için mücadelenin temeline baktığımızda, temel insan hakkı düşüncesinin yanında ekonomik kaygıların da var olduğunu görebilmekteyiz. Bu görüşlerin haklılıkları bir yana, gelişmekte olan ülkeler açısından uygulanması ayrıca tartışmalı olan bir konudur. Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkeler açısından çocuk işçiliği taleplerinin haklılıklarını incelemek ve çocuk işçiliği ile mücadeleye yönelik uygulanabilecek politikaları analiz etmektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

ÖZÜTÜRKER, Mehmet. "POSTMODERNİZMİN YAŞLI YAŞAMINA ETKİSİ VE YAŞLI SORUNLARI." Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, October 18, 2022. http://dx.doi.org/10.46790/erzisosbil.1123434.

Full text
Abstract:
Çalışmanın amacı dünyanın hemen hemen her yerinde postmodern teknolojilerin yükselişi ve yaşlı nüfusun hızlı artışı karşısında yaşlı bireylerin karşılaşmış oldukları sorunlarının tespit edilmesi ve sosyolojik açıdan değerlendirilmesidir.&#x0D; 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselişe geçen postmodernizmin rekabetçi, özgürlükçü ve mobiliteye dayalı emek piyasası koşullarında; yaşlanma ile fiziksel ve biyolojik kapasite düşüşleri yaşayan yaşlı nüfusun, yetişkin genç nüfus karşısında; güçsüz, sağlıksız, üretmeyen, devamlı tüketen, geleneksel otoritesini ve statüsünü kaybetmiş dijital dünyaya ayak uyduramayan, ötekileştirilmiş istenmeyen bir grup olarak görülmelerine neden olmuştur.&#x0D; İçinde bulunduğumuz yüzyılda doğuştan yaşam beklentisinin artması ve postmodern teknolojilerin yükselişi karşısında yaşlılara uygun teknolojik dönüşümler ve sosyo ekonomik yaşam tarzları sağlanamaz ise; yaşlı nüfus için teknolojik; yoksulluk, sağlık bakımı ve güçsüzlük gibi modernleşme öncesi dönemin yaşlılığa özgü tehlikelerinin yeniden dirilmesi (Polivka, 2006: 184) kaçınılmaz görünmektedir.&#x0D; Postmodernizmin tüketim toplumu anlayışının, sayısal olarak oranı sürekli artan yaşlı nüfus üzerinden yeni tüketim alanları yaratması ve yaşlı kesimin diğer yaş grupları ile aralarındaki eğitim, teknoloji ve ekonomik alanlardaki seviye ve statü farklılıklarının neden olduğu sorunların tespitine yönelik yapılan bu çalışmada literatür taraması yöntemi uygulanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

ÖZGÜLTEKİN, Ahmet. "YEŞİL EKONOMİDE İKLİM ADALETİNİN VE YOKSULLUĞUN BİRLİKTE ELE ALINMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME." Yönetim Bilimleri Dergisi, September 3, 2022. http://dx.doi.org/10.35408/comuybd.1151464.

Full text
Abstract:
Antropojenik etkenlerle ekosistemlerin tahrip edilmesinin önemli bir sonucu olarak: iklim değişikliği, aşırı hava olayları, doğal kaynak kıtlığı, verimli toprakların azalması, gıda ve enerji krizleri karşı karşıya kaldığımız önemli sorunlardan birkaçıdır. Bu unsurlar, mevcut kalkınma yaklaşımlarında, ekolojiyi dikkate alan paradigma değişikliğini zorlar niteliktedir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), yeşil ekonomiyi çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları büyük ölçüde azaltırken, insan refahını ve sosyal eşitliği geliştiren bir ekonomi olarak tanımlamaktadır. Yeşil ekonomi, yalnızca verimlilik ve ekosistemin gözetilmesini değil aynı zamanda adil bir sisteme vurgu yapmaktadır. Adaletin ise yeşil ekonomi anlamında; enerjinin verimli üretilmesi/kullanılması, düşük karbon salımı, istihdam ve gelirin toplumsal dağılımının yanında ulusal ve uluslararası eşitliğin kapsayıcı olması durumlarını içerdiğini ifade edebiliriz. Bu kapsamda çalışmamızın amacı yeşil ekonominin içeriğinin ve uygulamalarının iklim adaleti ve yoksulluk özelinde değerlendirilmesini ortaya koymaktır. Çalışmada, literatür taraması ve edinilen veriler ışığında, betimsel analiz yöntemi kullanılacaktır. Çalışmamızın sorunsalı doğrultusunda bulgularımız; yeşil ekonomik dönüşümün geliştirilmesinde ve uygulanmasında iklim adaleti, ülkelerin uyum kapasitelerinin ve kırılganlıklarının ortaya konulmasında önemli bir ölçek sağlayabilecektir. İklim krizinin yaşanmasında en az sorumluluğa sahip olanların, iklim değişikliğinin sonuçlarından ilksel olarak etkilenen veya etkilenecek olması özelindeki adaletsizlikler değerlendirilmelidir. İklim adaletinin işlerlik kazanmasında yeşil ekonomi; mali teşvikler, vergi reformu, karbon piyasası, enerji alternatifleri, eko-etiketleme ve uluslararası yardımlar açısından katkılar sunabilecektir. Yoksullar ise genellikle iklim değişikliğinden yerel çevresel zararın ve doğal kaynakların bozulmasının getireceği etkilerden, sosyal koruma ve başa çıkma kapasitelerinin yetersizliği nedeniyle ilksel olarak etkilenebilmektedir. Yeşil ekonomi içerisinde; yoksulluğun azaltılmasına yönelik uygulamaya konulan veya konulabilecek politikaların, doğal varlıkları tahrip etmeden, kalkınmada yoksulları dikkate alan bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir. Çoğunlukla çevresel sermayeye bağımlı olan ve buradaki dönüşümlerden en hızlı etki gören yoksullar; ekosistemlerin korunması, yeşil tarım ve iş alanlarından olumlu biçimde etkilenebileceklerdir. Fakat yeşil ekonominin daha az karbon için yüksek teknolojiyi benimsediği durumlarda yoksulların emek yoğun istihdam alanları negatif yönde etkiye maruz kalabilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

TAŞAR, İzzet, and Şeydanur NAMLI. "TÜRKİYE’DE KADINLARIN İŞGÜCÜ PİYASASINA DAHİL OLMAMA NEDENLERİNİNİ İNCELENMESİ." Fırat Üniversitesi Uluslararası İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, October 25, 2023. http://dx.doi.org/10.61524/fuuiibfdergi.1360625.

Full text
Abstract:
Ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanabilmesi için üretim faktörlerinin tamamını maksimum verimle kullanılması gerekmektedir. Üretim faktörlerinden biri olan emek, piyasada işgücü olarak adlandırılmaktadır. İşgücü piyasasında tam verim sağlanabilmesi için dengeli bir işgücü katılım oranı olması gerekmektedir. Türkiye’de işgücünün kadın-erkek dağılımında kadınların aleyhinde bir dağılımı olduğu görülmektedir. Bu çalışma amacı dahilinde işgücünün dengeli dağılımını sağlayabilmek ve üretim faktörlerinin maksimum kullanımı için işgücü piyasasını cinsiyet dağılımına göre incelemektedir. Kadınların işgücüne katılmama nedenleri ve kadınların işgücünde katılma/katılmama durumunda oluşan algılar incelenmiştir. Çalışmada işgücü analiz edilirken kadın ve erkek olarak iki ayrı grupta incelenmiştir. İşgücüne katılmama nedenleri klasik okul, neoklasik okul, marksist okul ve feminist kuram görüşleriyle değerlendirilerek bu durumun iktisat teorisindeki yerine vurgu yapılmıştır. Yapılan çalışma 2 ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kadın işgücüyle ilgili teorik bilgiler incelenmiş, iktisat okullarının kadın işgücüne bakış açısı belirtilerek, kadın işgücünü inceleyen literatür taraması yapılmıştır. İkinci kısımda ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri tablo ve grafik haline getirilerek kadın ve erkeklerin işgücüne katılmama nedenleri incelenmiştir. TÜİK’ den alınan ‘aile içi anket’ çalışmalarıyla kadının işgücü piyasasına katılımıyla ilgili toplumsal görüş sınıflandırılarak çalışma içerisinde değerlendirilmiştir. TÜİK’in oluşturduğu ‘katılmama nedenleri’ alt başlıklara ayrılarak detaylandırılmıştır. Çalışmanın sonucunda Türkiye’deki verilerin neoklasik okulun ayrımcılık teorisine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Avrupa Birliği’nde yer alan ve kadın işgücü katılımının yüksek olduğu ülkelerle karşılaştırma yapılarak politika önerisinde bulunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

ÇİLAN, Çiğdem Arıcıgil. "Türk Emek Piyasasına Ekonometrik Bir Yaklaşım." İktisat İşletme ve Finans 15, no. 177 (2000). http://dx.doi.org/10.3848/iif.2000.177.7824.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

URHAN, Betül. "Dijital Emek Platformlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri." Çalışma ve Toplum, October 20, 2022, 2583–611. http://dx.doi.org/10.54752/ct.1191421.

Full text
Abstract:
Kadınların emek piyasalarına katılımı, istihdam biçimleri ve koşulları üzerinde küresel düzeyde önemli yapısal kısıtlamalar ve derin eşitsizlikler yaşanmaktadır. İmalat sektöründe ve hizmetler sektöründe uzun zamandır devam eden dış kaynak kullanımı ve taşeronlaştırma eğiliminin bir devamı niteliğinde olan ve cinsiyetsiz olduğu kabul edilen dijital emek platformlarının yükselişi, kadınların işgücü piyasasında karşılaştığı bu eşitsizlikleri azaltacağına ilişkin beklentileri yükseltmiştir. Bu beklentiye sebep olan ise, dijital çalışma platformlarına katılım konusunda çalışanlara daha az engel çıkardığı, uluslararası bir müşteri tabanına erişimi olanaklı kıldığı ve piyasaya dâhil olanlara hızlı bir şekilde gelir elde etme olanağı sağladığına ilişkin düşüncedir. Ancak dijital emek platformlarını toplumsal cinsiyet merceğinden inceleyen araştırmalar geleneksel emek piyasalarında görülen kalıcı ve ısrarlı eşitsizliklerin dijital emek platformlarına da yansıdığını göstermektedir. Bu nedenle çalışmamızda web tabanlı emek platformlarıyla sınırlı olmak üzere bu yansımaların nasıl ve neden gerçekleştiğini incelemeye çalıştık. Bunu yaparken öncelikle dijital emek platformlarının yükselişinin nedenlerine ve bu platformların çalışma ilişkisinde güvencesizlik yaratan özelliklerine odaklandık. Literatür incelemesine ve konuya ilişkin yapılmış araştırmaların sonuçlarına dayanarak makalede, dijital ve teknolojik beceri eşitsizliği nedeniyle kadınların dijital emek platformlarına erkeklere göre daha az katıldığı, mesleki ayrışma ve cinsiyete dayalı ücret farkının çevrimiçi piyasaya çok güçlü bir şekilde yansıdığı, kadınların emek platformlarına katılımının ana nedenlerinden birisinin ücretsiz bakım sorumlulukları nedeniyle evde çalışma olanağını elde etmek olduğu sonucuna ulaştık.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

TURŞUCU, Gülşah, and Esin Cumhur YALÇIN. "OECD ÜLKELERİNDE EMEK PİYASASI GÖSTERGELERİNİN CİNSİYETE GÖRE İNCELENMESİ." Ekonomi Maliye İşletme Dergisi, December 19, 2021. http://dx.doi.org/10.46737/emid.1031375.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

YALÇIN, Esin Cumhur. "EĞİTİMİN EMEK PİYASASI ÜZERİNE ETKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA." Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, October 5, 2020. http://dx.doi.org/10.47140/kusbder.771086.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

BAŞOL, Oğuz, and Esin Cumhur YALÇIN. "SENDİKALARIN EMEK PİYASASI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: OECD ÜLKELERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME." Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, September 28, 2020. http://dx.doi.org/10.21560/spcd.vi.591313.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

METİN AÇER, Tuğba. "The New Capitalism and the Masculinity Crisis: Men Working in the Service Sector in Ankara." Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, July 18, 2022. http://dx.doi.org/10.51290/dpusbe.1119585.

Full text
Abstract:
1980’lerden itibaren endüstriyel kapitalizm neoliberal ekonomi politikalarının etkisiyle dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşümün en önemli yansıması güvencesiz çalışma koşulları olarak karşımıza çıkmaktadır. Piyasanın artan kar beklentisine koşut olarak esnek, istihdam güvencesi olmayan, işsizlik tehdidi altındaki çalışma koşulları emek piyasasına hakim olmaya başlamıştır. Bireylerin psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilen güvencesizlik toplumsal cinsiyet ilişkilerini de derinden sarsmaktadır. Geleneksel toplumlarda “eve ekmek getiren”, “evin reisi” olarak kabul edilen erkekler, iş yaşamındaki riskli, dengesiz çalışma koşulları nedeniyle her an işsiz kalma korkusuyla literatürde “erkeklik krizi” olarak adlandırılan durumla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı hizmet sektöründe çalışan erkeklerin çalışmaya yükledikleri sosyal anlam çerçevesinde, erkeklik algılarını ortaya koymaktır. Hizmet sektörü çalışanlarının tercih edilmesinin en önemli sebebi; “Yeni Kapitalizm” koşullarında yoğun istihdamın olduğu ve iş güvencesizliğinin en net gözlenebileceği sektör olmasıdır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik araştırma deseniyle yapılan çalışmada; 11 çalışan, 2 yönetici ve 2 işletme sahibi olmak üzere toplam 15 kişi ile derinlemesine görüşme yöntemiyle veri toplanmıştır. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde; günümüzde çalışma yaşamına giderek hakim hale gelen güvencesiz çalışma koşullarının eril iktidarı sarstığı ve erkeklik krizini derinleştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

Körükmez, Lülüfer, Didem Danış, and İlhan Zeynep Karakılıç. "Zorunlu Göç Bağlamında Suriyeli Kadınların Ücretli İşgücüne Katılımında Toplumsal Cinsiyet Müzakeresi." Alternatif Politika, June 1, 2022. http://dx.doi.org/10.53376/ap.2022.07.

Full text
Abstract:
Bu makalede, ücretli çalışan Suriyeli mülteci kadınların zorunlu göç sonrasında emek piyasasına katılımının toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkisi incelenmektedir. Mersin, İzmir ve Gaziantep’te 2019 yılında gerçekleştirilen çalışma, Suriye’den Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan farklı sosyal ve etnik arka plandan 48 kadınla yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Nitel araştırma yöntemleri kullanılan saha araştırması, Suriyeli mülteci kadınların ücretli işe girişlerinin hanenin geçimini sağlamak için mecburiyetten kaynaklandığını göstermiştir. Kadınların geleneksel rollerinin dışına çıkarak emek piyasasına girişleri, ev içinde ve dışında geleneksel toplumsal cinsiyet ilişkilerinin müzakere edilmesine de alan açmaktadır. Suriyeli kadınların ev dışı ücretli işe girişlerinde sosyal çevre baskısı, “aile onuru” ve toplumsal değerlerin sarsılacağı korkusu önemli bir gerilim hattı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın bulgularına göre, iş yoluyla gelir elde etme, kadınlar için ev dışında tanınma, statülerinin iyileşmesi ve güçlenme beklentisi yaratsa da ücretli iş kadınların gündelik hayatlarında ek yükler getirmekte ve toplumsal cinsiyete dayalı yeni gerilim ve şiddet alanları ortaya çıkarmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

Şenkal, Abdülkadir. "Polanyi’nin Perspektifinden Sosyal Politikayı Okumak: Piyasa, Refah ve Emek Sorunsalı." Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi / Journal of Social Policy Conferences, June 8, 2022, 0. http://dx.doi.org/10.26650/jspc.2022.82.1019652.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

ÖZÇATAL, Elif Özlem. "Covid-19 Salgınının Ücretli ve Ücretsiz Kadın Emeği Üzerindeki Etkileri." Sosyal Güvenlik Dergisi, December 28, 2022, 23–44. http://dx.doi.org/10.32331/sgd.1223405.

Full text
Abstract:
Çalışmada, literatür ışığında, Covid-19'un kadınların ücretli ve ücretsiz emeği üzerindeki etkileri, toplumsal cinsiyet perspektifinden incelenmektir. Çalışmanın bulgularına göre salgın, kadınların ücretli ve ücretsiz emekleri üzerinde daha derin etkiler ortaya çıkarmıştır. Bunun temel nedeni, kadın ve erkeklerin emek kullanım biçimlerinde toplumsal cinsiyetten kaynaklanan farklılıklardır. Yaşanan salgın süreci kadınların ücretli ve ücretsiz emekleri üzerinde toplumsal cinsiyetten kaynaklı farklılıkların yarattığı eşitsizlikleri şiddetlendirmiştir. Salgın nedeniyle erkeklere kıyasla kadınların ücretli emek kullanım biçimleri ile işgücüne-istihdama katılımı nicel olarak daha da azal(mış)makta; bu azalmaya ücretli kadın istihdamının niteliğinin düşmesi de eşlik etmekte; kadınlar güvencesiz, düşük ücretli, ilerleme fırsatı olmayan, düşük statülü, uzun çalışma saatleri gibi olumsuz koşullarında istihdama katılmaktadır. Salgın aynı zamanda kadınların, ücretsiz emek kullanımlarındaki eşitsiz yükü daha da arttırmış; bu iş yükünün onların ücretli emekleri ile işgücü piyasasına tam ve eşit katılımının önündeki en temel engel olduğunu görünür kılmıştır. Ortaya çıkardığı bu etkiler itibariyle salgın, kadınların toplumsal yaşamda ikincil konumlarını pekiştirmekte; ekonomik alanda yoksulluklarını arttırma tehdidi taşımaktadır. Tüm bu tespitlere göre kadınlar için salgının olumsuz etkilerini gidermeyi hedefleyen ve toplumsal cinsiyeti merkeze alan kadınları güçlendirici politikalara acilen ihtiyaç bulunmaktadır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

Sunata, Ulaş, Esra Yıldız, and Ezgi Araç. "Refugee Routes to Istanbul and the Dynamics of Labor Market Participation: The Case of Syrians in Comparison to Non-Syrians." Middle East Journal of Refugee Studies 3, no. 2 (2018). http://dx.doi.org/10.12738/mejrs.2018.3.2.0007.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

KADEROĞLU BULUT, Çağrı, and Elif HACISALİHOĞLU. "İletişim Fakültesi Öğrencilerinin Medya Emek Piyasasına Dönük Algı ve Beklentileri: Ankara Örneği." İlef Dergisi, November 30, 2021. http://dx.doi.org/10.24955/ilef.901414.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

ÇAKIR, Hatice. "Türkiye’de Yabancıların Çalışma Koşullarına Ve Emek Piyasasına Etkisine İlişkin Hukuki Düzenlemelerin İncelenmesi." Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi, March 26, 2023. http://dx.doi.org/10.33712/mana.1183138.

Full text
Abstract:
Yabancılar, çeşitli nedenlerle başka ülkelere sığınmak zorunda kalsa da bu nedenlerin başında terör olayları gelmektedir, terör olaylarından etkilenerek başka ülkelere sığınan yabancılar sığındıkları ülkelerin her türlü sistemini tepeden tırnağa etkilemektedirler. Hükümetler bu etkileşimi avantaja çevirme noktasında hukuki düzenlemelere gitseler de tam anlamıyla başarılı olunamamıştır. Başarısızlığın nedenlerini tahlil etmek, sorunun çözümü için anahtar niteliğindedir. Literatür taraması yapıldığında, çalışma; yabancıların yarattığı olumsuz etkileri ortadan kaldırabilmek için; önce bu konuda yapılmış hukuki düzenlemeleri inceleyip sorunun kaynağına inerek nedenlerini tahlil etmiş ve bu nedenlerin olumlu ve olumsuz etkilerini belirleyerek, olumsuz etkilerini ortadan kaldırma noktasında yetersiz olan hukuki düzenlemeleri geliştirmek için pusula niteliğinde olmuş, yabancıların çalışma koşullarına ve emek piyasasına olumsuz etkilerini en aza indirmek için düzenlenecek politikalara yol gösterici bir zemin hazırlanmıştır. Bütün bunlar ve çalışmanın bu yol haritası takip edilerek hazırlanması diğer çalışmalardan farkını oluşturan etkenlerden yalnızca biridir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

DİKKAYA, Mehmet, and Selin DİNÇER. "Syrian Asylum Seekers in the Turkish Labor Market." Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, June 13, 2023. http://dx.doi.org/10.52791/aksarayiibd.1261970.

Full text
Abstract:
Türkiye’de sayıları 4 milyona yakın olan Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasına katılımları ve ekonomik entegrasyon süreçleri Türkiye’de iş gücü arzını, gelir dağılımını, ülke içerisinde yaşanan ekonomik hareketliliği ve iş gücü piyasasına ilişkin dengeleri etkilemektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada Suriyeli sığınmacıların iş gücü piyasasında görünümleri kayıt dışı istihdam, işsizlik, düzensiz göç, ücretler ve çalışma koşulları ekseninde mevcut veriler ve yapılan çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü piyasasına katılım sağlamaları ile birlikte Türkiye iş gücü piyasasında yaşanan olumlu ve olumsuz değişimlerin değerlendirilmesi, Suriye göçünün Türkiye’nin iş gücü piyasasında ortaya çıkardığı sorun alanları ve bu sorun alanlarına yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş gücü ve istihdama erişimleri karşısında sosyal, ekonomik ve yasal engellerin varlığı tespit edilmiştir. Suriyeli sığınmacıların özellikle kayıtlı istihdama erişimlerinde karşılaştıkları bu engeller Türkiye iş gücü piyasasında düşük ücret, emek sömürüsü, güvencesiz çalışma koşulları, kayıt dışı istihdamın genişlemesi gibi birtakım sorunları beraberinde getirmekte ve Türkiye ekonomisi bakımından bu sorunların derinleşmesine sebep olmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
48

YÜKSEL ARABACI, Rabihan. "Emek Piyasalarında Esneklik ve Bölüşüm: 2019 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Çerçevesinde Bir İnceleme." International Journal of Social Inquiry, January 19, 2023. http://dx.doi.org/10.37093/ijsi.1223565.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, emek piyasasına katılanlar arasında oluşan gelir dağılımını ortaya koyarak, eşitsiz bölüşümün ve alt gelir gruplarının elde ettiği düşük gelir düzeylerinin esneklik uygulamaları ile ilişkisini irdelemektir. Bu amaçla TÜİK 2019 Hanehalkı Gelir ve Yaşam Koşulları Anketinin mikro verileri kullanılarak ücretli/maaşlı, yevmiyeli, işveren ve bağımsız çalışanların emek piyasasında elde ettiği kazançlar ile transfer gelirlerinin dağılımı incelenmiştir. İstihdamda yer alanların yüzde 10’luk dilimlere göre gelirden aldıkları paylar üzerinden eğitim seviyesi, işteki durumu, istihdam biçimi ve meslek grubuna göre farkları ortaya konulmuştur. Ulaşılan bulgular en alt ve en üst gelir grupları arasındaki gelir farkının 16,7 kat olduğunu, alt gelir gruplarında yer alanların ortalama gelirlerinin asgari ücretin altında kaldığını ancak buna rağmen transfer gelirlerinden daha çok üst gelir gruplarının yararlandığını göstermektedir. Sahip oldukları düşük refah düzeyleri nedeniyle yoksulluk riski altında bulunan en alt gelir grubunda, esnek ve/veya kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
49

Özcan Altan, Merve. "Türkiye’de Kadın İstihdamının Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Değerlendirilmesi." Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies 26, no. 1 (2025). https://doi.org/10.33831/jws.v26i1.514.

Full text
Abstract:
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar, birçok alanda erkekler ile aynı hak ve özgürlükleri elde edememiştir. Bu alanlardan biri de kadınların iş gücüne katılımı ve emek piyasasındaki durumlarıdır. Türkiye’de kadınlar iş gücüne çok fazla katılmamakta, katılsalar bile ev işleri ve ailevi sebeplerden dolayı erkeklere kıyasla daha fazla işten ayrılmakta, emek piyasasına katılırken ev işleri ve aile ile ilgili sorumlulukları üstlenmeye devam etmekte ve kariyerlerinde yükselirken sırf cinsiyetlerinden dolayı daha fazla engelle karşılaşmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımıyla ilgili sorunlar, diğer faktörlere ek olarak toplum tarafından kadına ve erkeğe uygun görülen rollerle yani toplumsal cinsiyetle de yakından ilişkilidir. Kadın istihdamı ele alınırken kültürlerin önemli bir parçası olan toplumsal cinsiyet rollerinin göz ardı edilmemesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki kadın istihdamının toplumsal cinsiyet perspektifiyle değerlendirilmesidir. Literatür taraması yapılarak ve ikincil veriler incelenerek yapılan bu değerlendirme neticesinde, Türkiye’deki kadın istihdamında toplumsal cinsiyetin önemli ölçüde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

Yoloğlu, Ali Cenap. "Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Öğrencilerinin Genel Profili ve Emek Piyasasına Bakışları." Journal of Planning, 2022. http://dx.doi.org/10.14744/planlama.2022.99710.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!