Academic literature on the topic 'Işaret dili'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Işaret dili.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Işaret dili"

1

SELVİ, Hasan Hüseyin, and Serkan Buğra YILDIRIM. "Current Issues in Sign Language Education in Turkey." Turkish Journal of Special Education Research and Practice 5, no. 1 (2023): 40–57. http://dx.doi.org/10.37233/trsped.2023.0137.

Full text
Abstract:
Bu araştırmada Türkiye’de işaret dili eğitimlerinde yaşanan güncel sorunların betimlenmesi amaçlanmaktadır. Verilerin yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplandığı bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomonoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmaya Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan ve Türk işaret dili kurslarında işaret dili eğitimi veren yetişkin işitme yetersizliğine sahip bireyler katılmıştır. Katılımcılar farklı eğitim düzeylerine sahip, işitme kaybı (90 dB üstü) olan iletişim olarak işaret dilini kullanan ve işaret dili eğitmenleridir. Her bir katılımcı ile görüşme ortalama iki saat sürmüştür. Katılımcılara işitme engellilerin eğitimleri ve işaret dili konularında çeşitli sorular yöneltilmiştir. Görüşmelerde elde edilen veriler, içerik analizi ile çözümlenmiştir. Bulgular, Türkiye’de işaret dili eğitmenliği için yasal bir düzenlemenin olmadığını, işaret dili eğitimlerinin çeşitli kurs ve derneklerce verildiğini, işaret dili eğitmenlerine yönelik kriterlerin oluşturulmadığını, Türk işaret dili eğitim uygulamalarında eksik ya da yanlış öğretime sıklıkla rastlandığını göstermektedir. Araştırma kapsamında Türk işaret dilinin kullanımı ve eğitimine yönelik yönelik Millî Eğitim Bakanlığınca politika geliştirmesi, işitme yetersizliği olan bireylerin eğitimine yönelik yöntem konusundaki tereddütlerinin giderilmesi, işaret/sağır kültürünün geliştirilmesi ve korunması için çalışmaların yapılması önerilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

PİŞTAV AKMEŞE, Pelin, and Nilay KAYHAN. "İŞARET DİLİ DERSİNİ ALAN TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ GÖRÜŞLERİNE GÖRE İŞARET DİLİ ÖĞRETİMİ." Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 10, no. 1 (2020): 17–35. http://dx.doi.org/10.30783/nevsosbilen.689219.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Piştav Akmeşe, Pelin, and Nilay Kayhan. "İşaret Dili Dersine Katılan Öğretmen Adaylarının Görüşlerine Göre Türk İşaret Dili Eğitiminin İncelenmesi." Turkish Online Journal of Qualitative Inquiry 8, no. 1 (2016): 1. http://dx.doi.org/10.17569/tojqi.280054.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

PACAL, Ishak, and Melek ALAFTEKİN. "Türk İşaret Dilinin Sınıflandırılması için Derin Öğrenme Yaklaşımları." Journal of the Institute of Science and Technology 13, no. 2 (2023): 760–77. http://dx.doi.org/10.21597/jist.1223457.

Full text
Abstract:
İşaret dili, sağır ve dilsiz bireylerin duygularını, düşüncelerini ve sosyal kimliklerini çevrelerine aktarabilmek için kullandıkları sözsüz bir iletişim aracıdır. İşaret dili, sağır ve dilsiz bireyler ile toplumun geri kalan bireyleri arasındaki iletişimde kilit bir role sahiptir. Normal insanlar arasında işaret dilinin çok yaygın bilinmemesi ve insan-bilgisayar etkileşiminin artmasıyla birlikte birçok işaret dili tanıma sistemleri geliştirilmiştir. Bu çalışmada, Türk işaret dili için literatürde ilk kez rakam temelli yeni bir veri seti önerilmiştir. Türk işaret dilinin otonom bir şekilde sınıflandırılması ve bu konuda sıkıntı yaşayan insanların iletişimini bilgisayar temelli yapabilmesi için en güncel derin öğrenme yaklaşımları önerilen veri setine uygulanmıştır. Çalışmada özellikle CNN tabanlı VGG, ResNet, MobileNet, DenseNet ve EfficientNet gibi en güncel ve popüler mimariler kullanılmıştır. Deneysel çalışmalarda ResNet152 modeli, %98.76 doğruluk, %98.85 kesinlik, %98.81 duyarlılık ve %98.80 F1-skoru ile diğer modellere göre daha iyi performans gösterdiği gözlemlenmiştir. Ayrıca, deneysel çalışmalarda kullanılan diğer modellerin hepsi %90'ın üzerinde bir başarım oranı göstererek önerilen veri setinin etkililiğini desteklemektedir. Bu, CNN modellerinin Türk işaret dilini tanımayı başarılı bir şekilde tespit yapabildiğini göstermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Tekgöz Obuz, Aysel. "İşaret dili dersi alan üniversite öğrencilerinin derse ve işitme-konuşma engelli bireylere yönelik bakış açılarının değerlendirilmesi: Nitel bir araştırma." International Journal of Eurasia Social Sciences 16, no. 59 (2025): 25–51. https://doi.org/10.70736/ijoess.577.

Full text
Abstract:
Çalışma, işaret dili dersi alan üniversite öğrencilerinin, derse ilişkin görüşleri ve bu dersin, işitme-konuşma engelli bireylere yönelik tutumlarını nasıl etkilediğini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bir toplumda işaret dili bilen engelsiz insan sayısının artması, o toplumdaki işitime-konuşma engelli bireylerin karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelme ihtimalini arttırabilir. Bu popülasyonun artmasında eğitim-öğretim, önemli bir yoldur. Dolayısıyla çalışmada, eğitimin en üst kademesi olarak üniversitede verilen işaret dili dersini alan 15 öğrenci ile derinlemesine görüşmeler gerçekleşmiştir. Yarı-yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla öğrencilerin; dersi seçme motivasyonları, ders içeriğini değerlendirmeleri ve bu dersin işitme-konuşma engellilere yönelik algılarını etkileme durumu hakkındaki görüşleri araştırılmıştır. Öğrencilerin dersi seçmelerindeki en büyük neden, “anlamak ve anlaşılmak” şeklinde olmaktadır. Dersin veriliş tarzının, engelli bireylere yönelik farkındalık kazandırdığı düşünülmektedir. Ayrıca öğrenciler genel olarak işaret dili dersini faydalı bulsalar da bazı önemli sorunlara dikkat çekmişlerdir. Bu sorunlar dersin, tek dönemlik olması, seçmeli bir ders olması, sadece üniversitede veriliyor olması, dersteki kaynak ve materyal eksikliğinin varlığı, işitme ve konuşma engelli bireylerle etkileşime dayalı bir uygulamanın olmayışı şeklindedir. Bu noktalarda bazı öneriler sunulmuştur. Öğrencilerin hepsi, bu ders sayesinde, engelli bireylere karşı daha olumlu tutum geliştirdiklerini ve onlara yönelik farkındalıklarının arttığını belirtmiştir. Sonuçta bu çalışma ile öğrencilerin beklentilerini karşılayabilecek müfredat önerisi sunularak, işitme-konuşma engelli bireyler hakkında farkındalık kazandırmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

KARACA, Mehmet Fatih, and Şafak BAYIR. "Türk İşaret Dili İncelemesi: İletişim ve Dil Bilgisi." Ulusal Eğitim Akademisi Dergisi 2, no. 2 (2018): 35–58. http://dx.doi.org/10.32960/uead.455509.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Cihan, Hüseyin Muhammed. "Sessizlik Dili Üzerine." SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL 11, no. 1 (2025): 74–79. https://doi.org/10.5281/zenodo.14742008.

Full text
Abstract:
Bu araştırmada, iletişimin sadece konuşma eylemiyle sınırlı olmadığı ve sessizliğin iletişimdeki &ouml;nemi ama&ccedil;lı &ouml;rneklem kullanılmıştır. Aynı zamanda &ccedil;eşitli iletişim ara&ccedil;larının yanı sıra beden dilinin ve sessiz kalma anlarının da iletişimdeki rol&uuml; incelenmeye &ccedil;alışılmıştır. &Ccedil;alışmanın amacı, sosyal iletişimde insanlar arasında sadece sesli konuşma aracının olmadığı, sessizliğin etkili bir ara&ccedil; olarak kullanıldığının ortaya konulmasıdır. Sessizlik dilinin kullanımı toplumdan topluma da değişiklik g&ouml;stermektedir. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong> &nbsp;Toplumsal Dilbilimi, Sessizlik Dili, İşaret Dili, İletişim
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

ALAN, Nurten, and Özlem UĞUR. "Sağlık Alanında Eğitim Gören ve İşaret Dili Dersi Alan Üniversite Öğrencilerinde Verilen Eğitimin, İşitme Engelli Bireylere Yönelik Tutumlarına Etkisinin İncelenmesi." GEVHER NESIBE JOURNAL OF MEDICAL AND HEALTH SCIENCES 9, no. 4 (2024): 451–58. https://doi.org/10.5281/zenodo.14234569.

Full text
Abstract:
Ama&ccedil;: Bu &ccedil;alışma, 2022-2023 G&uuml;z Yarıyılı işaret dili dersi alan (n=30), sağlık alanında eğitim alan &ouml;ğrencilerin, işitme engelli bireylere y&ouml;nelik tutumlarını belirlemek amacıyla planlanmıştır. Gere&ccedil; ve Y&ouml;ntem: Hemşirelik Fak&uuml;ltesi&rsquo;nde İşaret Dili se&ccedil;meli dersi alan &ouml;ğrenciler ile &ouml;n test son test tek gruplu yarı deneysel yapılmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi i&ccedil;in etik kurul ve kurum izni alınmıştır. Veriler Bireysel Tanıtım Formu ve Engellilere Y&ouml;nelik Tutum &Ouml;l&ccedil;eği ve Duygusal &Ouml;z-Yeterlik &Ouml;l&ccedil;eği ile toplanmıştır. Bulgular: Katılımcıların %90&rsquo;ı 20-22 yaş aralığında, %67&rsquo;si kadın, %93&rsquo;&uuml; meslekten memnun, &ccedil;ok memnun, %30&rsquo;unun engelli yakını bulunmaktadır. &Ouml;ğrencilerin eğitim sonrası Duygusal &Ouml;z-yeterlik &Ouml;l&ccedil;eği ve Engellilere Y&ouml;nelik &Ccedil;ok Boyutlu Tutum &Ouml;l&ccedil;eği toplam puan ortalamaları eğitim &ouml;ncesine g&ouml;re iyi d&uuml;zeyde (Duygusal &Ouml;z-Yeterlik &Ouml;l&ccedil;eği =109.46, Engellilere Y&ouml;nelik Tutum &Ouml;l&ccedil;eği= 88.03) ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Duygusal &Ouml;z-Yeterlik &Ouml;l&ccedil;eği p= 0.009, Engellilere Y&ouml;nelik Tutum &Ouml;l&ccedil;eği p= 0.001) Sonu&ccedil;: İşaret dili dersinin, &ouml;ğrencilerde engellilere y&ouml;nelik olumlu tutumu ve duygusal &ouml;z yeterliği arttırdığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir.&nbsp; &Uuml;lkemizde &uuml;niversitelerde işaret dili kullanımı ile ilgili akademik ve sosyal katılımı teşvik eden uygulamalarla, bilgi, beceri ve yetkinlik anlamında sağlık eğitimi alan &ouml;ğrencilerin farkındalığını arttırıcı d&uuml;zenlenmelerin yapılması &ouml;nerilmektedir
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

ÇELİK, Özer, and Alper ODABAS. "Sign2Text: Konvolüsyonel Sinir Ağları Kullanarak Türk İşaret Dili Tanıma." European Journal of Science and Technology, no. 19 (August 31, 2020): 923–34. http://dx.doi.org/10.31590/ejosat.747231.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Yurt, Engin. "DİL VE ŞİİR ÜZERİNE: İLETİŞİM VE KONUŞMANIN ÖTESİNDE HEIDEGGER." FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, no. 40 (May 28, 2025): 193–211. https://doi.org/10.53844/flsf.1616229.

Full text
Abstract:
Bu makalede dil ve onun farklı modları ele alınmaya çalışılmıştır. Bir taraftan dilin evrimsel ve tarihsel gelişimine dair farklı görüşler incelenirken, diğer taraftan da bu görüşlerle ilişkili olan proto-dil, iletişim, konuşma, söyleme gibi dilsel eylem ve öğelerin felsefi anlamı ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Öncelikle dilin karakteristik özelliklerine ilişkin farklı güncel görüşler sunulup, burada dilselliğin iki modu olarak iletişim ve konuşma hayvanın ve insanın dilselliği üzerinden incelemeye alınmıştır. Bu iki modun arasındaki benzerlikler ve farklılıklara belli dilsel, düşünsel, bilişsel, biyolojik, antropolojik vs. bağlamlarla birlikte işaret edilmiştir. Bunun ardından, üçüncü bir dilsel mod olarak, özellikle Heidegger’in kehre dönemindeki görüşleri üzerinden “şiirsel düşünme” ve “şiirsel söyleme” anlayışı incelenmiştir. Bu incelemede, “şiirsel söylemenin” daha önce bahsedilen dilin iki modu (iletişim ve konuşma) ile ne türden bir ilişkiye sahip olduğu ve bu iki moddan nasıl ayrıldığı üzerine açıklamalar getirilmiştir. Burada hem dil ve düşünme arasında ne kadar yakın ve özsel bir ilişki olduğu sergilenmiş hem de Heidegger’in ortaya koyduğu hâliyle “şiirsel söylemenin” ne türden farklı fenomenolojik katmanlarda ortaya çıktığı incelenmiştir. Burada “gündelik konuşma” ve “şiirsel söyleme” arasında “dili kullanma” ve “dili konuşma” teması üzerinden kurulan karşıt zıtlık ile, “şiirsel söylemenin” burada ele alındığı bağlamda (ve Heidegger düşüncesinde) dil-düşünme ilişkisi için ne kadar temel bir potansiyele olduğu ortaya koyulmuştur. Son olarak bu dil-düşünme ilişkisinin sadece Heidegger’de değil ama Batı felsefesi ve düşünmesinde mevcut olan üstü örtülü bir eğilim olduğuna işaret ederek makaledeki tartışma bir bütünlüğe kavuşturulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Books on the topic "Işaret dili"

1

Ellerle konuşmak: Türk işaret dili araştırmaları. Küy, 2016.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Çalışkan, Mehmet. Kur’ân Dilinde Yemin Üslûbu. Edited by Ayşe Uzun. Oku Okut Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.55709/okuokutyayinlari.21.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada özelde sûre bağlamında genelde Kur’ân bütünlüğünde kasemlerin ne anlama geldiğikonusuele alınmıştır. Dört bölümden oluşan çalışmanın giriş kısmında konu; kapsam ve yöntem bakımından incelenmiştir. Birincibölümde kavramsal çerçeve içinde kasem, yemin ve hilf gibi kavramların birbiriyle ayniliği ve farklığı üzerinde duruldu. Dilsel çerçeve içerisindekasem için kullanılan harfler; kendisiyle yemin edilen (muksemun bih) ve yeminin cevabı (muksemun aleyh) açıklanmıştır. Yine birinci bölümde yemin çeşitlerinden “zahir” ve “muzmar”ın açıklaması yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde İslam öncesi dönemde Arap dili ve kültüründeki kasem geleneği incelenmiştir. Cahiliyedeki yemin konuları arasında Allah, kâbe, putlar, zaman ve birçok tabiat varlıkları bulunmaktadır. İslam öncesi dönemde maddi menfaatler elde etmek için yemin ifadeleriyle beraber şairler, sihirbazlar, kâhinler gizemli sözler söyleyerek insanların kendilerine inanmalarını ve yönelmelerini sağlıyorlardı. Özellikle kâhinler, kendi inanç ve kültürlerine göre kendisiyle yemin edilen şeyi ifade ettikleri halde cevabını söylemediklerinden yeminlerini gizemlilik içinde bırakırlardı. Üçüncü bölümde Mekkî-Medenî sûrelerdeki kasem şekilleri mukayese edilmiş ve bu bağlamda Mekkî sûrelerdeki kasemlerin genel itibariyle açık yemine örnek teşkil ettiği tespit edilmiştir. Bu bölümde ayrıca Allah’ın zat ve sıfatlarıyla yemin ettiğine dair örneklerin yanında hem müşahhas hem de mübhem varlıklara yemin ettiği hususu belirtilmiştir. Bu bağlamda Medenî sûrelerdeki kasemlerin kapalı yeminlere örnek oluşturduğu tespiti de yapılmıştır. Yeminler, kendisiyle yemin edilen hususların insanlar açısından önemli olduğuna dikkat çektiği gibi, yeminin cevabı hakkında da bir giriş oluşturduğu muhakkaktır. Çünkü yeminler cevaplarıyla ancak tamamlanır ve anlaşılır hale gelir. Cevapsız yemin ise niçin yemin edildiği belli olmayan bir eyleme dönüşür. Üçüncü bölümde ayrıca Kur’ân’da yeminüslûbu içerisinde yeminedilenlerleyemine cevap teşkil edenlere dair ilgili örnekler yer almıştır. Ayrıca Kur’ân kıssalarındaki yemin örnekleri de bu bölümde ele alınmıştır. Dördüncü bölümde ise kasemin muhtemel sebepleri, hedefleri, neticeleri, Allah’ın yemin etmesi incelenmiş olup bu bölümde ayrıca kasemin fıkhî boyutuna da işaret edilmiştir. Yüce Allah’ın varlıklara yemin etmeyeceği düşüncesinde olanlar, yeminin ancak yemin edileni yüceltmeyi hedeflediğinden bunun Allah için düşünülemeyeceği görüşünü ileri sürmüşlerdir. Allah’ın varlıklara yemin etmesi yemin edilen varlıkların fayda ve zararına dikkat çekmek içindir. Ayrıca Allah’ın değişik varlıklara yemin etmesi, o varlıklar üzerinden kendisine yemin etmesi anlamına gelmektedir. Zira yemin edilen nesnelerin başında “rab” lafzının olduğunu söyleyenler incir’e yapılan yemini “Tîn’in rabbine yemin olsun” şeklinde anlamışlardır. Sonuç kısmında yeminin, tarihin başlangıcından itibaren insanlar ve toplumlar arasında güven ve itimat telkin etmek için dilsel iletişim ve etkileşim aracı olduğu sonucuna varılmıştır. Buradan hareketle şunu söylemek mümkündür: Ccahiliye dönemindeinsanlar kendilerince kutsal saydıkları herhangi bir şeye yemin ederken, İslâmî dönemde yeminin sadece Allah’a yapılması istenmiştir. İslami dönemde yeminle ilgili hükümler konmuş, gerekmediği sürece yemin edilmemesi istenmiş ve Müslümanların gereksiz yere yemin etmeleri hoş karşılanmamıştır. Bu bağlamda yalan yere yapılan yemin büyük günahlardan sayılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Book chapters on the topic "Işaret dili"

1

Gedikli, Gamze, and Reyhan Aydın Doğan. "Engelli Kadınların Annelik Deneyimi: Görme ve İşitme Engelli Bireylerin Gebelik ve Doğum Süreçlerinde Karşılaştıkları Zorluklar ve Yaklaşımlar." In Sağlık Bilimlerinde Kadın Sağlığı, Gebelik ve Yenidoğan Bakımı. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub588.c2450.

Full text
Abstract:
Engellilik, bireylerin günlük yaşamlarını etkileyen fiziksel, zihinsel veya duyusal kayıplar olarak tanımlanır. Dünya genelinde nüfusun %16’sı, Türkiye’de ise %12,3’ü engelli bireylerden oluşmaktadır. Engelli kadınlar da diğer kadınlar gibi annelik deneyimini yaşama arzusuna sahiptir. Ancak, bu süreçte sağlık hizmetlerine erişim ve iletişimde çeşitli zorluklar yaşamaktadırlar. İşitme engelli kadınlar, iletişim sorunları nedeniyle doğum öncesi bakımda zorluk yaşamaktadır. Bu yüzden işitme engelli kadınlar için yazılı iletişim, işaret dili tercümanları ve şeffaf maske gibi çözümler önerilmektedir. Görme engelli kadınlar ise güvenlik, korku ve endişe gibi duygularla karşılaşmaktadır. Eğitim materyallerinin Braille alfabesiyle hazırlanması gibi uygulamalar, bakımın kalitesini artırabilir. Engelli kadınlar, tıbbi müdahalelere daha sık maruz kalmakta ve sezaryen oranları daha yüksek olmaktadır. İletişim eksikliği, doğum sırasında temel bir sorundur. Tercüman desteği ve yardımcı cihazların temini bu sorunları hafifletebilir. İşitme engelli kadınlar, tercüman eksikliği nedeniyle sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamamaktadır. Görme engelli kadınlar, bebek bakımı sırasında dokunma ve işitsel yöntemleri tercih etmektedir. Ancak, çocuk bakımı ve emzirme konularında daha fazla stres ve güvensizlik yaşayabilirler. Özel ekipmanlar ve uygun düzenlemeler, bu zorlukları azaltabilir. Araştırmalar, engelli kadınların toplumsal ve sağlık hizmetlerinden yeterli desteği alamadığını göstermektedir. Eğitim materyallerinin erişilebilirliği artırılmalı, sağlık çalışanlarının engelli bireylere yönelik bilgi ve farkındalığı geliştirilmelidir. Engelli kadınlar, annelik sürecini daha olumlu deneyimleyebilmeleri için fiziksel, duygusal ve sosyal destek almalıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Etuş, Özlem. "Yabancı Dil Öğretmeni Eğitiminde Çoklu Okuryazarlık: Araştırma Temelli Eğitsel Uygulamalar." In Yabancı Dil Öğretmeni Eğitiminde Değişen Koşullar, Gereksinimler ve Öneriler. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2023. http://dx.doi.org/10.5152/3702.

Full text
Abstract:
Günümüz dünyasında dijital platformda etkileşim, iletişimde zaman ve uzam kavramlarının yeniden tanımlandığı, birey özelinde bile çoğu zaman birden fazla dilin eş zamanlı kullanımda olduğu, semiyotik kaynakların etkileşim içerisinde karmaşık, devingen ve çok katmanlı anlam yaratma süreçlerini etkin kıldığı bir toplumsal dil kullanım evrenini işaret etmektedir. Dil kul- lanıcılarının, tasarımcı, tüketici, yazar, ortak (katılımcı) yazar, okur gibi farklı kimlikleri sent- ezledikleri, sınırlı bir dil topluluğunun çok ötesinde değişken iletişim ortamlarında katılımcı oldukları bir dünyada, dil öğrenenlerin gereksinimlerine cevap verecek eğitsel yaklaşımlara yönelmek gerekmektedir. Bu noktadan hareketle çalışma, çoklu okuryazarlık eğitiminin ya- bancı dil öğretmeni eğitimindeki yerini sorgulamayı amaçlamaktadır. Makalede İngilizce öğret- meni yetiştirme sürecinde, öğretmen adaylarının eğitimci kimliklerinin yanı sıra araştırmacı ve tasarımcı kimliklerini öne çıkaran proje-temelli yaklaşımlarla, geleceğin öğretmenlerinin gerçek ve dijital ortamdaki dilsel ve kültürel etkileşimlerinin mesleki kimlik gelişimleri üze- rindeki olası etkilerine yönelik farkındalığın yaratılması konusu ele alınmaktadır. Bu doğrultu- da, hizmet öncesi yabancı dil öğretmeni eğitiminde dil, kimlik, toplumsal semiyotik, çeşitlilik, dilgeçişliliği, kapsayıcı eğitim ve eleştirel medya okuryazarlığı gibi anahtar kavram ve konulara nasıl açılım sağlanabileceği uygulama örnekleri ile tartışılmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Belli, Emre. "Bowling Sporu Temalı Bir İçerik Analizi Çalışması." In Spor Bilimlerinde İçerik Analizi. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub550.c2228.

Full text
Abstract:
Bowling sporu, ülkemizde de serbest zaman etkinliği olarak popülerleşmiş, amatör ve profesyonel düzeyde yaygınlaşmaya başlamıştır. Literatür incelendiğinde bowling alanında yapılan bilimsel araştırmaların hâlâ yeterli seviyede olmadığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, bowling alanında 2024 yılına kadar yapılmış olan yayınları incelemektir. Araştırmanın, bowling üzerine çalışma yapmayı planlayan araştırmacılara konu ve yöntem belirleme aşamasında yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizi modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak YÖK Tez ve Web of Science veri tabanları seçilmiştir. Tarama sürecinde "TS= ‘Bowling’ AND TS=Sport OR TS=Bowling Sport" anahtar kelimeleri kullanılmıştır. İlk tarama sonuçlarına göre, Web of Science veri tabanında 675 yayın, YÖK Tez veri tabanında ise 6 yayın tespit edilmiştir. Çalışmanın kapsamını daraltmak amacıyla belirlenen dahil etme ve hariç tutma kriterlerinin uygulanması sonucunda, tarama Spor Bilimleri kategorisi altında sınırlanmış ve toplamda 138 yayın inceleme kapsamına alınarak analiz edilmiştir. 1999-2024 yılları arasında ilgili alanda gerçekleştirilen akademik çalışmalar incelendiğinde, yayınların büyük bir kısmının makale formatında olduğu gözlemlenmiştir; toplam 132 yayın makale olarak yayımlanmıştır. Tez çalışmaları incelendiğinde ise, doktora ve yüksek lisans tezlerinin sayısının birbirine eşit olduğu saptanmıştır. Yıllara göre dağılım incelendiğinde, en fazla yayın yapılan yıllar 2016 ve 2021’dir; bu, ilgili alanın o dönemde ilgi çekici bir konu olarak öne çıktığını veya akademik açıdan yoğun bir çalışma dönemine işaret ettiğini düşündürmektedir. Dil tercihleri bakımından ise çalışmaların 131’inin İngilizce dilinde kaleme alındığı tespit edilmiştir; bu da uluslararası alanda daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşma hedefini veya İngilizcenin akademik iletişimdeki yaygın kullanımını yansıtabilir. Çalışmalarda tercih edilen dilin büyük çoğunlukla İngilizce olduğu belirlenmiştir. Bu durum, ilgili alandaki akademik camianın uluslararası etkileşimi ve daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşma amacını benimsediğini yansıtmaktadır. Sonuç olarak, araştırma alanındaki akademik çalışmaların artan bir şekilde uluslararası düzeyde yayımlandığı, İngilizce’nin en fazla tercih edilen dil olduğu ve doktora ile yüksek lisans tezlerinin dengeli bir şekilde üretildiği bir ortamda gerçekleştirildiği söylenebilir. Bu bağlamda, gelecekteki araştırmalar için uluslararası iş birliklerinin ve dil kullanımının öneminin vurgulandığı söylenebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Kavurmacı, Mehtap, Büşra Ceren Demirel Yıldız, Ayşenur Sarıaslan, et al. "Organ Naklinin Dini, Hukuki ve Tıbbi Yönü." In Sağlık Bilimlerinde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler II. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub566.c2283.

Full text
Abstract:
Organ bağışı günümüzde hayati öneme sahip bir eylem olmasına rağmen halen talebi karşılayacak düzeyde bağış bulunmamaktadır. Organ bağışı ve nakli konusunda insanlar arasında devam eden etik, hukuki, tıbbi ve dini birçok soru işareti bulunmaktadır. Bu soru işaretlerinin ortadan kalkması ve talebin karşılanması için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Organ bağışı ve nakli hayatta umudunu kaybetmiş birçok insan için yaşam kalitesini ve hayata tutunma arzusunu arttıracak hayati bir konudur. Bu kadar hayati olan bir sürecin toplum tarafından daha çok benimsenmesi ve harekete geçilmesi için birçok adım atılması gerekmektedir. En önemli adım insanlar tarafından yanlış anlaşılmalara sebep olacak durumların ortadan kaldırılmasıdır. Bu yanlış anlaşılmalar ve engellerin başında insanların sahip olduğu hatalı dini, hukuki ve tıbbi bilgiler ve tutumlar yer almaktadır. Organ bağışı ve nakli konusunda arz-talep dengesinin sağlanabilmesi için daha sık çalışmaların yapılması, insanların doğru şekilde bilgilendirilmesi hem bağışçılar hem alıcılar için uygun politikalar ve kılavuzların oluşturulması atılacak önemli adımlar arasında yer almaktadır. Bu adımlar bağışçı ve alıcıların dini, hukuki ve tıbbi yönden eksik, yanlış bilgilerinin giderilmesi ve organ bağışı ve nakli konusunda daha somut verilere ulaşılması, farkındalığın artması ve arz-talep arasındaki farkın kapanması açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı organ naklinin dini, hukuki ve tıbbi yönünü literatür ışığında incelemektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

OpenAi GPT 3.5. "Spor ve Teknoloji: Etkileşim ve Dönüşümün Yolculuğu." In Dijital Çağda Spor Araştırmaları I. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub222.c951.

Full text
Abstract:
OPEN-Aİ TARAFINDAN GELİŞTİRİLEN GPT-3.5 ADLI BÜYÜK DİL MODELİ&#x0D; Spor ve teknoloji, insanlığın iki önemli alanını birleştiren güçlü bir ittifaktır. Tarih boyunca spor ve teknoloji, her biri kendi başına büyük bir etki yaratmış iki disiplin olmuştur. Ancak, son yıllarda teknolojinin spor alanına entegrasyonu, her iki dünyayı da dönüştürecek yeni bir çağın başlangıcını işaret etmektedir. Bu makalede, sporun teknolojiyle etkileşimini ve bu etkileşimin spor dünyasına getirdiği dönüşümü inceleyeceğiz.&#x0D; Teknoloji, spor dünyasında veri analitiğinin yaygınlaşmasına olanak tanımıştır. Sensörler, giyilebilir cihazlar ve akıllı spor ekipmanları, sporcuların performansını izlemek ve değerlendirmek için önemli veriler sağlamaktadır. Bu veriler sayesinde antrenörler ve sporcular, güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek performanslarını daha da geliştirebilirler. Veri analitiği aynı zamanda sakatlık riskini azaltmak ve performans artırıcı stratejiler geliştirmek için önemli bir araç haline gelmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Öztürk Uşun, Sezin, and Mehmet Çağlar. "Müşteri Memnuniyetinin Makine Öğrenmesi Teknikleriyle Değerlendirilmesi: Bibliyometrik Analiz." In Nicel Karar Verme: Çok Kriterli Yaklaşımlar ve Makine Öğrenmesi Uygulamaları. Özgür Yayınları, 2025. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub788.c3308.

Full text
Abstract:
Bu çalışma müşteri memnuniyeti ve makine öğrenmesi alanlarında yürütülen akademik çalışmaları sistematik bir şekilde bibliyometrik analiz yöntemiyle incelemeyi amaçlamaktadır. Web of Science (WOS) veri tabanından elde edilen bilimsel yayınlar ‘müşteri memnuniyeti’ ve ‘makine öğrenmesi’ anahtar kelimeleri kullanılarak taranmıştır. İnceleme kapsamında 2025 yılına kadar olan tüm bilimsel çalışmalar dikkate alınmıştır. Elde edilen bilimsel çalışmaların yıllara göre niceliksel dağılımı, çalışmaları yürüten kurumlar ve ülkeler, en fazla atıf alan makaleler ve sık kullanılan anahtar kelimeler detaylı bir analiz ile değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular neticesinde, müşteri memnuniyeti değerlendirmesi alanında makine öğrenmesi tekniklerinin kullanımının özellikle son yıllarda artış gösterdiği söylenebilmektedir. Sınıflandırma, optimizasyon, doğal dil işleme, metin madenciliği gibi problemlerde sentiment analizi, derin öğrenme, rasgele orman, yapay sinir ağları gibi algoritmaların sıklıkla tercih edildiği tespit edilmiştir. Bu teknikler en çok müşteri şikayetlerinin sınıflandırılması, yorumların sentiment analizi ve tüketici davranışı tahmini gibi alanlarda kullanıldığı söylenebilir. Bu çalışmada gerçekleştirilen bibliyometrik analiz ile ilgili alanın mevcut durumu kapsamlı bir şekilde ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca, gelecekte yapılacak olan araştırmalar için potansiyel yönelimleri de işaret etmektedir. Bu yönü ile çalışma hem araştırmacılar hem de uygulayıcıların veri temelli kararlar alması noktasında referans niteliği taşımaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Ay, Ufuk. "Adil Dünya İnancı Kuramına Yönelik Bibliyometrik Bir Analiz: Pazarlama Alanı İçin Bazı Çıkarımlar." In İşletmecilikte Güncel Konu ve Uygulamalar-I. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub524.c2167.

Full text
Abstract:
Adil dünya inancını kısaca iyi insanların başına iyi, kötü insanların başına ise kötü şeyler geleceğine yönelik naif bir eğilime işaret eder. İlgili teori insanların yaşadıkları dünyaya, karşılaştıkları olaylara ve durumlara yönelik beklentilerini ve tepkilerini adil bir dünyada yaşadıkları varsayımı ile şekillendirdiklerini, bu duruma içgüdüsel olarak inandıklarını, bu inanç sarsıldığında ise algılama ve değerlendirmelerini çarpıtabileceklerini ima eder. 1960’lı yıllarda Lerner’ın yaptığı bir dizi amprik ve kavramsal yayınla akademik hayatına başlayan Adil Dünya kuramı 2006’ya kadar sakin bir seyir izlemiş, 2006 ile 2023 yılları arasında ise deyim yerindeyse tavan yapmıştır. Bu durum bizi adil dünya inancı kuramının özellikle son 20 yılda kişisel ve toplumsal ilişkileri açıklamaya yönelik olarak başvurulan güçlü bir çerçeve olduğu sonucuna ulaştırabilir. Adil dünya kuramını temel alan çalışmalar en çok Psikoloji ve Sosyal bilimler alanında gerçekleşmiştir ki bu beklenen bir durumdur. Pazarlama alanını da bünyesinde barındıran İşletme alanında çalışmaların toplam % 3.7’si gerçekleşmiştir. Adil dünya teorisiyle alakalı yapılan yayınlar içerisinde başı çeken ilk üç ülke ABD, Almanya ve Birleşik Krallık olup, ülkemiz ilk on içerisinde kendine yer bulamamıştır. Bu durumu bir zayıflıktan ziyade fırsat olarak değerlendirmek gerekir. Özellikle tüketici, firma, marka ve pazarda yer alan çeşitli aktörler arasındaki ilişkilerin yeterli kurumsallaşmaya henüz ulaşamamış olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere tüketici davranışı hakkında iç görülere ulaşmak hem kuramsal hem de uygulama açısından oldukça önemlidir. Taraflar arasındaki değişim ilişkilerini esas alan bu tüketim davranışlarını tahlil etmek için Adil dünya inancı önemli bir çerçeve sunabilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Tosun, Esad Kamil, and Mehmet Gökerik. "Postmodern Koşullarda Sosyal Medya ve Pazarlama: Kuşaklar Arası Nitel Bir Araştırma." In Güncel Gelişmelerle Pazarlama: Konular ve Araştırmalar I. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub87.c351.

Full text
Abstract:
Bu çalışma postmodern dönemle özdeşleşmiş ve önemli bir tartışma alanı olmayı sürdüren hipergerçeklik ve imaj tüketimi konularının Youtube üzerinden araştırılıp, tartışıldığı bir araştırmayı içermektedir. Modernite ile tartışılmaya başlanıp postmodernite ile hız kazanan tüketim toplumu tartışmaları ve postmodernite ile ilişkilendirilen toplumsal zemin tartışmaları 20. Yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren yeni teknolojik gelişmeler ile yeni bir boyut kazanmıştır. Bunun yanı sıra moderniteden bu yana devam etmekte olan tüketim tartışmaları da bu dönemde özellikle hedonist tüketim, anlamın tüketimi gibi konular üzerinde şekillenmeye devam etmiştir. Bu çerçevede postmodern pazarlama aracı olarak Youtube’un hipergerçeklik ve imaj tüketimi boyutuyla bireyler tarafından nasıl anlamlandırıldıkları bir araştırma sorusu olarak ortaya çıkmıştır. Bu araştırma bu soru çerçevesinde yapılan fenomenolojik bir çalışma olup, X, Y ve Z kuşaklarından Youtube kullanıcısı ikişer kişi ile derinlemesine yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi ile toplanılan verilere dayanmaktadır. Yapılan araştırma neticesinde katılımcılar tarafından Youtube’un gündelik hayattaki kullanımı ve hayattaki konumu, Youtube’un kullanım amacına dair birtakım veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilere göre sanal ile gerçeğin iç içe geçişi anlamında Youtube’un bir hipergerçeklik aracı olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca bireysel arzuların tatmini için kullanılıyor olması da yeni vizyon teknolojilerinin gerçek hayata aracılık etme ve gerçek hayatı ikame etme gücünü göstermesi anlamında önemli tartışmalara işaret etmektedir. Bir diğer bulgu ise yeni medya kültür ile çokkültürcülük anlayışı arasında yakın bir ilişkinin bulunabileceğidir. Yine bu konuyla ilgili olarak yeni medya araçlarının arzular temelinde bir araya gelmeye imkan tanırken, sosyal sorunlar için bir araya gelebilen toplum yapısını bozduğu ve toplumsal çözülmeyi hızlandırdığı da dile getirilebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Karakaya, Cem. "İnsanın İçindeki Firewall ve Açıkları." In Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği. Turkish Academy of Sciences, 2020. http://dx.doi.org/10.53478/tuba.2020.017.

Full text
Abstract:
Günümüzde internet ortamında işlenilen suçların oluşmasına olanak tanıyan sorunlar tanımlanmış durumdadır ve büyük çoğunluğu çözülmüştür. Ancak mevcut durumda da bu suçları işleyen kişiler, halihazırda büyük kazanımlar elde etmeye devam etmektedirler. Genel anlamda bunun iki sebebinden söz edilebilir; ilki insanların bilişim suçları ve tehlikeleri konusunda bilgi sahibi olmamasından kaynaklıdır. Diğeri ise insanların güvenlik tedbirlerini alabilmeleri için zamanlarının olmaması ile açıklanabilir. Özellikle ikincisi insanın tembelliğinden kaynaklı olarak ortaya çıkan koşullara işaret etmektedir. Kolay şifreler belirlemek de insanın kolaycılığının bir sonucudur. Şifreyi cihazın hatırlamasına, saklamasına onay verildiğinde sanal suçlulara yardım edildiği gerçeği göz ardı edilmektedir. Birçok insan, her bir hesap için aynı şifreyi kullanmak suretiyle, sanal suçlularının tüm bilgilerine erişmesini kolaylaştırmaktadır. Bu durumda herhangi bir hesabın giriş bilgileri ele geçirildiği zaman, sanal suçlularının tek bir düşüncesi vardır: “Acaba bu giriş bilgileri ile başka nerelere girebilirim?” Kullanılan şifre, şayet herhangi bir dilin sözlüğünde geçiyorsa veya sadece harflerden ya da sayılardan oluşuyorsa, böyle bir şifrenin kırılması, kapasitesi ve işlem hızı büyük bir bilgisayar için sadece birkaç dakika sürmektedir. Bir akıllı telefona giriş yapabilmek için parmak izini veya yüz hatlarını vermekten bile çekinmeyen birçok insan, başına ne gelebileceğini düşünmeden, özellikle sosyal ağ hesaplarında, kendileri hakkında her şeyi ifşa etmekte ve bu bilgileri kötü niyetli siber suçluların eline, altın bir tepsiyle sunmaktadır. Özellikle günümüzün çocuklarının kendi rızasına dayanmayan görüntülerinin paylaşılması ileride sorunlara neden olabilecektir. Geleceğin politikacılarını, hakimlerini, savcılarını, manipüle edebilmek veya şantaj yapabilmek için, sosyal ağ hesaplarına bakmak yeterli olacaktır. Ailelerin de bu konuda fazla bilgi sahibi olmamaları ve çocuklarına tehlikeler konusunda bilgi verememeleri, çocukların sanal alemdeki hareket ve davranışları, karanlıkta satranç oynamaya benzetilebilir. Herhangi bir şeyin dijitalleştirilmesinden önce sorulması gereken üç soru; İnsanlar buna hazır mı? Ne tip risklerin oluşabileceği konusunda bilgileri var mı? Bu riskleri engelleyebilmek için tedbirlerini aldılar mı? olmalıdır. Bu makale, internet ve güvenlik açıklarına ilişkindir. Gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması ve insanların bilinçlendirilmesi için yapılması gerekenler ele alınmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Işaret dili"

1

Katilmis, Zekeriya, and Cihan Karakuzu. "Çift Elli Durağan Parmak Türk İşaret Dili Alfabesi Tanıma : Recognition of Two-Handed Posture Finger Turkish Sign Language Alphabet." In 2020 5th International Conference on Computer Science and Engineering (UBMK). IEEE, 2020. http://dx.doi.org/10.1109/ubmk50275.2020.9219364.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Çelik, Tülay. "UNDİNE FİLMİNİN SU İMAJLARINDAN HAREKETLE SIVI ALGILANIMIN İMKÂNINI TARTIŞMAK." In 2. Uluslararası Sinema Sempozyumu. Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Araştırmaları Merkezi, 2022. http://dx.doi.org/10.32955/neuilamer2022-03-0214/ch02.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, Gilles Deleuze'ün Hareket-İmaj adlı eserinde ortaya koyduğu sıvı algılanım ve kökensel dünya kavramları bağlamında Undine (Christian Petzold, 2020) filminin su imajlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Su imajlar, suyun görüntüsünü ve suyun hareketini içeren imajlar olarak tanımlanmıştır. Karanın katılığının karşısına suyun akışkanlığını koyan, birçok farklı bakış noktasına sahip olabilen merkezsiz bu imajlar, alışılmadık bir etkileşimi mümkün kılmakta, aynı zamanda su dünyasının kökensel izlerini hatırlatmaktadır. Dişi bir su perisi olarak tanımlanabilecek Undine'nin hikayesi, bugüne kadar Petzold gibi birçok farklı sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Bunlar arasında Ingeborg Bachmann'ın "Undine Gidiyor" adlı hikâyesi, özne-nesne geçişlerine izin veren yapısıyla Undine anlatılarını ters yüz ettiği için önemli bir yere sahiptir. Petzold, filminin senaryosunu yazarken bu öyküden etkilendiğini dile getirmektedir. Bununla birlikte Delezue de hareket imajın krizine işaret ederken edebiyattaki yeni anlatı tarzlarının sinema üzerindeki etkisinden bahsetmektedir. Tüm bu bağlamlardan hareketle, çalışmada şu soruların yanıtı aranmıştır: Bachamnn'ın öyküsünün Petzold'daki karşılığı bizi hangi imajlara götürür? Filmin hâkim göstergesi olan sıvı algılanımın belirsiz bir referans merkezine göre değişen akışkan imajları ve kökensel bir dünya olarak suyun imajları, Undine filmine öyküdekine benzer bir açılım sağlar mı? Bu sorulardan yola çıkarak filmde su imajların açtığı özgürlük alanı incelenmiş, Deleuze'ün kitabında ele aldığı filmlerle olan kesişmeler ortaya koymuştur. Sonuç olarak, Undine filmi ile Deleuze'ün kavramları arasında yeni ilişkiler kurmayı deneyen bu çalışmada üç farklı ilişki ekseni kurulmuştur. Bunlardan ilki filmin renk-imajlarının sıvı algılanım ile ilişkisini; ikincisi Delezue'ün kitabında sıvı algılanım kavramı çerçevesinde değinmediği Undine filmine özgü bir bağlantı olarak kökensel dünya-itki-imaj-sıvı algılanım ilişkisini; üçüncüsü, filmdeki sıvı algılanımın, diğer hareket imaj kategorileri ve onların göstergeleriyle kurduğu ilişkiyi içermektedir. Bu üç eksen, çalışmanın problematiği bağlamında Undine filminin kendine özgü evrenini açmamıza ve filmin su imajlarını tartışmamıza imkân vermiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!