Academic literature on the topic 'Maniheism'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Maniheism.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Maniheism"

1

van, Oort Johannes. "Bir Dinî Kimlik İnşâ Örneği Olarak Gnostik-Maniheist Hristiyanlığın Ortaya Çıkışı." Oksident 1, no. 2 (2019): 221–36. https://doi.org/10.5281/zenodo.3596054.

Full text
Abstract:
Institution of cohen (priesthood) began with Harun and passed from father to son until today. This class which is considered to be religiously high and valuable is divided into two groups: cohen gadol (the high priest) and cohen (priest). While the high priesthood is only represented by one person, the number of priest is more than one. This class has privileges as well as responsibilities. During the period when the Temple of Solomon was standing, the practice of worship was realized only by the high priest / priests. Because the high priest was very special, the dress he wore during the worship was explained in detail in the Torah. Such as the high priest, the duties of the priests were also determined by God. The priests who served as civilian judges also had to comply some prohibitions. For example, they were not allowed to approach the dead. They were also forbidden to marry any ordinary woman because people they would marry had to have certain characteristics. The task of the class of the high priest / priests, who were determined by God in Judaism, ended with the destruction of the Temple of Solomon. Today, the cohens are given some symbolic religious duties. On the other hand, since it is believed that the Temple of Solomon will be rebuilt with the arrival of Messiah and this special class will be on duty, the preservation for Aaron's genealogy is stil somehow a matter of importance
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

KARACA, İbrahim. "Maniheizm İnancının Ehl-i Hak İnancına Etkileri." Turkish Studies-Comparative Religious Studies Volume 17 Issue 3, Volume 17 Issue 3 (2022): 265–75. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.62493.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Elbay, Sezgin. "ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİNİN KÜLTÜREL MİRASINDA DİNİN İZLERİ: SENTEZ, ADAPTASYON VE HİBRİDLEŞME." Akademik Hassasiyetler 12, no. 27 (2025): 101–34. https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1554306.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, Maniheizm, Budizm ve İslamiyet'in Orta Asya Türk devletlerinin somut ve somut olmayan kültürel mirası üzerindeki etkilerini, kültürel sentez, kültürel adaptasyon ve kültürel hibridleşme gibi çapraz kültürel etkileşim teorileri bağlamında incelemektedir. Önceki araştırmalarda, bu dinlerin Orta Asya’daki tarihsel yayılım ve etkisi incelenmiş olsa da bu dinlerin bölgenin kültürel mirası üzerindeki spesifik etkileri bu teoriler çerçevesinde ele alınmamıştır. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı, bu boşluğu doldurarak her bir dinin Orta Asya'daki kültürel pratik ile toplumsal normları nasıl şekillendirdiği ve dönüştürdüğünü analiz etmektir. Dolayısıyla bu çalışma tarihi belge, arkeolojik buluntu ve antropolojik çalışmalar gibi çeşitli kaynaklardan elde edilen verileri sentezleyerek kültürel dinamikler hakkında bir anlayış sunmaktadır. Sonuçlar Maniheizm, Budizm ve İslamiyet’in kültürel sentez, adaptasyon ve hibridleşme süreçleri aracılığıyla benzersiz kültürel ifade ve sosyal yapılar oluşturduğunu göstermektedir. Bu kapsamda çalışma, bu dinlerin Orta Asya'nın kültürel dokusunu şekillendirmedeki devam eden önemine dikkat çekerek, disiplinler arası bir yaklaşımla bu din ve kültürel miras etkileşiminin daha derinlemesine incelenebileceğini önermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

İsi, Hasan. "MANİHEİST-BUDİST VE İSLAMİ TÜRKÇE METİNLERDE kertkün-~kertgün-~kirtgün- FİİLİ VE TÜREVLERİ ÜZERİNE." International Language, Literature and Folklore Researchers Journal 1, no. 17 (2019): 1. http://dx.doi.org/10.12992/turuk742.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Buğra, Erkurt. "Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğünde ve Irk Bitig'de Hayvan İsimleri." International JOURNAL OF SOCIAL, HUMANITIES AND ADMINISTRATIVE SCIENCES 10, no. 1 (2024): 43–54. https://doi.org/10.5281/zenodo.10619888.

Full text
Abstract:
Irk Bitig, runik harflerle yazılmış en eski T&uuml;rk&ccedil;e metindir. Maniheist Uygurlara ait olan Irk Bitig, i&ccedil;erisinde dini &ouml;geler de barındırmakla birlikte esas olarak bir fal kitabıdır ve hayvanlar a&ccedil;ısından olduk&ccedil;a zengin bir i&ccedil;eriğe sahiptir. Neredeyse her falda bir veya birden fazla hayvan bulunmaktadır. Hemen her toplumda hayvanlar somut varlıkları karşısında soyut anlamlara da sahiptirler. Toplumlar kutsal ve kıymetli g&ouml;rd&uuml;kleri hayvanlar ile kendilerine destanlar ve mitolojiler &uuml;retir, kendilerine bu hayvanların ruhani bir &ouml;nderlik ettiklerine inanırlar. İşte Maniheist Uygur T&uuml;rkleri de bu şekilde baktıkları fallarına bu anlamları y&uuml;kleyerek, fallarını iyi ve k&ouml;t&uuml; olarak ayırmıştırlar. Bu ayrımlarda hayvanlar da varlıklarıyla falın iyi veya k&ouml;t&uuml; olup olmadığını kimi zaman belirtmektedir. Irk Bitig&rsquo;in bozulmadan elimize ge&ccedil;miş olması onu T&uuml;rkoloji a&ccedil;ısından &ccedil;ok değerli kılmaktadır. Bu sebeple bir&ccedil;ok T&uuml;rkolog tarafından Irk Bitig &ccedil;eşitli y&ouml;nleriyle incelenmiştir. Kitap i&ccedil;erisinde bulunan hayvan adları bug&uuml;n dahi T&uuml;rk leh&ccedil;eleri i&ccedil;erisinde ya aynı şekilde ya da &ccedil;eşitli ses değişimleri ge&ccedil;irmiş bir halde yaşamaktadır. Bu makalede Irk Bitig&rsquo;de bulunan hayvan adlarını tespit edilerek Karşılaştırmalı T&uuml;rk Leh&ccedil;eleri S&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;nde bulunan dokuz T&uuml;rk leh&ccedil;esindeki halleri verilecek ve varsa değişimler g&ouml;sterilecektir. Dokuz T&uuml;rk leh&ccedil;esi; Batı, Doğu ve Kuzey olarak &uuml;&ccedil; grupta g&ouml;sterilmektedir. Bu tespitlerde, fallarda tekrar eden hayvan adları bir tek olarak alınacak ve ge&ccedil;tikleri falların numaraları belirtilecektir. <strong>Anahtar Kelimeler:</strong> Irk Bitig, Hayvan adları, Runik yazı
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Çağatay, Neşet. "Türkiye'de İlahiyat Biliminin Gelişimi." Belleten 54, no. 209 (1990): 347–54. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1990.347.

Full text
Abstract:
M.Ö. V. y. yıldan beri türlü yerlerde, bölgelerde köklü devletler kurarak varlığını günümüze dek kesintisiz sürdüren Türk ulusu, sürekli olarak, kendi yapısına uygun bir dinin arayışı içinde olmuştur. Bu amaçla türlü Türk boyları, toplulukları, türlü bölgelerde animizm, şamanizm, budizm, maniheizm, hıristiyanlık, yahudilik vb. gibi dinlere girmişlerdir. Örneğin, adlarını verdikleri Hazar Denizi kıyılarında bir devlet kuran Hazar Türkleri 508 yılında hıristiyanlığı benimsediler. Arapların VII. y. yıl sonlarında Kafkas bölgesine saldırıları sırasında islamiyet de aralarında yayıldı. Başkentleri Belencer olan bu devlet IX.y.yılda yahudiliği resmi din olarak kabul ettiler. Bugün Romanya'da yaşayan Gagavuz Türkleri, ortodoks hıristiyandırlar. Kiliselerinde ibadetlerini türkçe yaparlar. Türkistan bölgesindeki Türk devletleri islamiyeti resmi din olarak X. y.yıl sonlarında kabul etmeye başlamışlardır. İlk müslüman Türk devleti olarak, 840-1212 yılları arasında hüküm sürmüş olan Karahanlıları görüyoruz. İlek Hanlar da denilen bu devleti oluşturan Türk halkı X.y.yıl sonlarında (940'da) toplu olarak müslüman oldular. Bu tarihten sonra kurulan Türk devletlerinin hepsi müslümandırlar.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Aktulga Gürbüz, Sevda. "Nûr ve Zulmet/Karanlık Kavramları Üzerine Tasavvuf Merkezli Bir İnceleme." Journal of The Near East University Faculty of Theology 9, no. 1 (2023): 56–68. http://dx.doi.org/10.32955/neu.ilaf.2023.9.1.04.

Full text
Abstract:
Eski çağlardan beri ışık, çeşitli dinî telakkiler ve gnostik (irfanî) akımlarda hem ilâhî varlık veya tecellîleri hem de mânevî aydınlanmayı ifade eden bir terim olarak kullanılmıştır. İslâm toplumunun başından beri ilişki içinde bulunduğu eski kültür havzalarında ışık-karanlık sembolizminin merkezî bir önem taşıdığı ve çokça kullanıldığı görülmektedir. Nûr ve zulmet karşıtlıkların çatışması olarak görülse de birbiri içerisinde bütünlük oluşturan iki kavramdır. Düalist dinlerin (gnostik) yapısında nûr; ışık tanrısına zulmet; karanlık tanrısına tekabül eden ontolojik tanımlamalardır. Bu anlayışta iyilik ile kötülük, ışık ve karanlığın birbirinden ayrı ve birbirine eşit derecede iki ezeli ve ebedi güçten kaynaklanmaktadır. “İkicilik veya iki tanrıcılık” olarak bilinen düalizm inancına sahip Maniheizm, Sabiilik ve Zerdüştilik dinlerinin nûr ve zulmet anlayışları parçalı ve bölünmüşlük üzerine kuruludur. Tam bir kaos barındıran bu dinlerin nûr-zulmet telakkisine karşı İslâm düşünürleri “Allah’tan başka ilah yoktur” anlamındaki tevhid akidesi ile cevap vermektedirler. İslâm düşünürlerine göre düalist dinler, yanılgı barındırmalarının yanında nûr ve zulmet anlayışları da şirk ve acizlik içermektedir. İslâmî ilimlerden biri olan tasavvuf, nûr- zulmet hususunu ontolojik olarak ele almanın yanında bilgi ve ahlaki önermelerle de açıklama yoluna gitmektedir. Özellikle vahdet-i vücûd anlayışı çerçevesinde ele alınan nûr-zulmet hususları Allah’ın nûrunun tecellisinin âleme ve insana yansıması üzerinden değerlendirilmektedir. Hakikat nûru, perdelerle örtülüdür. İnsanın amacı da zulmet perdelerinden geçerek vücûd itibarıyla nûr olan Allah’a yakınlaşmaktır. Zira insan Allah’ın nûrunu taşır. Ancak kişi kendisini Allah’tan gayrı görerek zulmete düşer. Kesret âleminde zulmet perdelerinin aşılması gerekmektedir. Bu meyanda “Allah nûrdur” âyetinden yola çıkan mutasavvıflar için hidayet nûr, bu nûrdan uzaklaşmak da zulmet yani dalalettir. Dolayısıyla nûr ve zulmet kavramlarını mutasavvıflar “Allah’a yakınlık ve uzaklık” şeklinde özel bir cihetle değerlendirmektedir. Mutasavvıflar açısından zulmet Allah’ın varlığını ve birliğini bilmemekten ibarettir. O’nu bil(e)meyen ve onaylamayan insan zulmün karanlığındadır. Allah’ın nûru akış halinde ise insan fıtratındaki tevhidî bilgiyi Allah’a döndürerek o nûrdan feyizlenmelidir. İnsanın keşf ve zevk yoluyla hakkın tecellilerini anlayacağını ve âlemin her an oluş halinde olduğunu iddia eden vesileci sudûr anlayışı temsilcilerine göre nûr, ilk Muharrik olan Allah’tır. Allah, ışığın kaynağı Nûrların nûru (Nûru’l-Envar) iken diğer varlıklar yaratıcı nûrdan sudûr etmektedir. Vesileci Sudûr anlayışının etkilerini gördüğümüz Gazzâlî ve ondan etkilenen Sühreverdî açısından zulmet âleme ve insana anlam kazandıran nûrdan nasiplenmemektir. İnsan-ı kâmil marifet nûrunun yansıdığı ayna olmakla beraber gaflet ve zulmetin şerrinden korunan Hakikât-ı Muhammediye’nin temsilcisidir. İnsan-ı kâmil, Allah’ın nûru ile aydınlattığı kimse ise de şeytan ve nefsânî zulmetlere eğilim gösterebilir. Dolayısıyla mâsiva ile dünyadan uzaklaşma ve Allah’a tam olarak yönelmekten vazgeçmemelidir. Son olarak ubûdiyet bağlamında değerlendirilen nûr; Allah’a layıkıyla kul olmayı, zulmet ise şeytanın istilalarına mağlup insanı ifade eden kavramdır. Belli bağlamlarla yorumlanan bu kavramların felsefi hareketlere esas teşkil ettiğini de söylemek mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

BARAN, Dila. "Maniheizm'de Misyon Anlayışı ve Maniheist Addã'nın Roma İmparatorluğu'na Yönelik Misyon Faaliyetleri." Hitit İlahiyat Dergisi, November 8, 2023. http://dx.doi.org/10.14395/hid.1343794.

Full text
Abstract:
Maniheizm, miladi üçüncü yüzyılda, kendisini o zamana değin var olmuş tüm dinlerin tamamlayıcısı olarak gören Mani’nin, insanlığı kurtuluşa ulaştıracak ilahi bir elçi olarak görevlendirildiğini ilan etmesiyle ortaya çıkmış gnostik bir dinî gelenektir. Maniheizm’i diğer gnostik geleneklerden ayıran en temel husus, evrensel bir bakış açısına sahip olmasıdır. Dönemin diğer gnostik grupları sadece kendi üyelerine hitap eden kapalı birer cemaat konumundayken, Mani evrensel anlam yüklediği gnosisi tüm insanlığa ulaştırma düşüncesi üzerine kurulu bir din inşa etmiştir. İşte Mani’nin sahip olduğu bahsi geçen evrensel bakış açısı, bu çalışmanın konusunu oluşturan Maniheist misyon anlayışının beslendiği temel düşünceyi ortaya koymaktadır. Zira Maniheizm güçlü misyon anlayışı sayesinde Mezopotamya’nın Babil bölgesinden başlayarak Doğu’ya ve Batı’ya doğru hızla yayılmış ve oldukça kısa süre içerisinde dünyanın pek çok bölgesine ulaşarak büyük bir takipçi kitlesi kazanmayı başarmıştır. Maniheizm’in ortaya çıktığı miladi üçüncü yüzyılda Doğu’da İran coğrafyasına Sâsânîler, Batı coğrafyasına ise Roma İmparatorluğu hakimdir. Dönemin iki büyük siyasi gücünü temsil eden bu devletlere ait topraklar Maniheizm’in kabul gördüğü en merkezi coğrafyayı oluşturmaktadır. Maniheist geleneğin Sâsânî sınırlarını aşarak İpek Yolu aracılığıyla Doğu’ya gerçekleştirdiği yolculuk, miladi dokuzuncu yüzyılda Uygur hükümdarı Bögü Kağan’ın Maniheizm’i resmi devlet dini olarak kabul edişiyle birlikte oldukça önemli bir ivme kazanmıştır. Batı yolculuğundaki en önemli kazanımı ise Roma topraklarında giderek güçlenen Hıristiyan geleneğiyle rekabet edebilecek konuma yükselişi olmuştur. Mevcut literatürde Maniheizm’in gnostik öğretisine, Maniheist geleneğin Doğu’daki yayılımı ile ilişkili olarak Uygur Türkleri arasındaki tarihî serüvenine, Uygur dilinde yazılmış Maniheist metinlerin filolojik açıdan değerlendirmelerine ve Maniheist Uygur sanatına yönelik çalışmalar yer alsa da Maniheist misyonun temel yöntemlerini ve Maniheizm’in Batı’daki gelişimini esas alarak Roma topraklarına yayılışını inceleyen müstakil bir çalışmaya rastlanmamıştır. Söz konusu eksikliği giderme amacında olan bu çalışmanın konusunu, İmparatorluk fermanlarında ve Hıristiyan din adamları tarafından kaleme alınan reddiye türündeki eserlerde adı sıklıkla geçen Maniheist geleneğin sahip olduğu misyon anlayışının temel taktik ve yöntemlerini ve kullanılan bu yöntemler doğrultusunda Roma İmparatorluğu sınırları içerisine ilk hangi tarihlerde, kim ya da kimler aracılığıyla, hangi yollar kullanılarak girdiği ve hangi bölgelere kadar ulaştığı hususu oluşturmaktadır. Bu bağlamda coğrafi odak noktası Roma İmparatorluğu olan çalışmanın konusuna ilişkin temel kaynaklar antik ve klasik metinlerden oluşmaktadır. Çalışmada Soğdca, Partça, Pehlevîce, Kıptîce gibi çeşitli dillerde yazılmış orijinal Maniheist metinler ile Maniheist olmayan ancak Maniheizm ile ilgili doğrudan ya da dolaylı yollardan bilgi veren Roma, Hıristiyan ve İslam kaynaklarından yararlanılmıştır. Maniheist kaynaklara göre, Maniheizm’i Roma topraklarına yayan ilk kişi, bizzat dinin kurucusu Mani tarafından görevlendirilen Addã’dır. Maniheist kaynakların yanı sıra Hıristiyan polemik yazarlarının eserlerinde de Addã'nın gerçekleştirdiği misyon faaliyetlerinden ve bunların Hıristiyan halk üzerindeki etkilerinden söz edildiği görülmektedir. Bahsi geçen konu bağlamında bu araştırma bir yandan Maniheizm’in Roma coğrafyasına yayılımını sağlayan misyon anlayışını incelemeyi diğer yandan Addã’nın Roma İmparatorluğu topraklarında gerçekleştirdiği misyon faaliyetlerini detaylı açılardan ele alıp değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Söz konusu amaca yönelik araştırma bulguları ele alınırken deskriptif yöntem ile karşılaştırmalı tarih metodu ve metinsel içerik analizi yöntemlerine başvurulmuştur. Mevcut bulguların değerlendirilmesinin ardından elde edilen en temel sonuç, Maniheist misyonun gelişigüzel faaliyetlerden ibaret bir eylemler bütünü olmadığı, aksine bizzat dinin kurucusu Mani’nin talimatları doğrultusunda yürütülen sistematik bir organizasyon yapısıyla dikkat çektiğidir. Addã’nın bizzat Mani’nin kendisinden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket edişi oldukça başarılı bir misyon süreci yürütmesini, buna bağlı olarak da Roma İmparatorluğu’ndaki ilk Maniheist toplulukları oluşturmasını sağlamıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

MEÇİN, Mehmet Mekin. "A Study on Manichaeism: Living Religion with its Messages." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, November 17, 2023. http://dx.doi.org/10.18505/cuid.1321806.

Full text
Abstract:
Bu makalenin konusu, Maniheizm düşüncesinin temel kodlarını incelemek ve Maniheizm takipçilerinin yeryüzünden silindikten sonra bu düşüncelerin yok olup olmadıklarını tartışmaktır. Bu çalışmada hikmetin kesintiye uğramayan geleneğinin izinde din fenomenolojisi ve karşılaştırma metodu kullanılmıştır. İslam öncesi dönemden Mazdek ve İslam sonrası dönemden ise Hallâc-ı Mansûr ve Yahya Sühreverdî gibi şahısların yanı sıra İhvân-ı Safâ gibi dinî akımların düşünce sisteminde yer alan Maniheist kodlar ya da ortak paydalara işaret edilmiş ama özellikle Yahya Sühreverdî’nin İşrâk hikmetinde yer alan Maniheizm’in düşünce kodlarına vurgu yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı Maniheizm düşünce mekanizmasının çerçevesini ortaya koyarak sonraki dinler ve düşüncelerdeki izlerini yakalamak ve böylece hikmet geleneğinin zamanlar üstü akışına ve izleğine dikkat çekmektir. Bu çalışmanın sonucunda, Maniheizm'in Zerdüştîlik, Budizm ve Hıristiyanlık gibi eski dinî geleneklerden beslendiği, sonraki dinî ve düşünsel gelenekler aracılığıyla da varlığını sürdürdüğü anlaşılmıştır. Yine günümüzde hiçbir takipçisi bulunmamasına rağmen Maniheizm’in gnostik mesajlarıyla sonraki dinî düşünceler içerisinde var olmaya devam ettiği ve günümüze kadar mistik grupların kisvesi altında varlığını sürdürdüğü sonucuna ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

KOÇ, Aziz Tolga. "MANİHEİST UYGURCA METİNLERDE KAVRAMSAL METAFORLAR." Uluslararası Uygur Araştırmaları Dergisi, June 22, 2020. http://dx.doi.org/10.46400/uygur.731457.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Books on the topic "Maniheism"

1

Hüseyin, Yıldız. Maniheist Uygur metinlerinde Çince alıntılar: Etimolojik, leksik ve tematik incelemeler. Fenomen Yayıncılık, 2020.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Rayman, Hayrettin. Eski Türklerde Üc Din - Samanizm, Budizm, Maniheizm. Karinca Yayinlari, 2016.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography