To see the other types of publications on this topic, follow the link: Mûsikî.

Journal articles on the topic 'Mûsikî'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Mûsikî.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Tokaç, Murat Salim, and Seyid Muhammed Taki HÜSEYNİ. "Şeyhü’r-Reis İbn Sinâ’nın Regşinâsî Adlı Eserinde Nabız İle Mûsikî İlişkisi." Erdem, no. 84 (June 1, 2023): 205–18. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2023.84.205.

Full text
Abstract:
Her bir ilmin temelinde diğer ilimler de bulunmaktadır. İlimlerin bu mahiyet ve özelliklerine dayanarak İslâm filozofları ilimleri nazarî (teorik) ve amelî (pratik) olmak üzere iki grupta sınıflandırmıştır. Nazarî ilimler kısmında sıralanan tıp ile mûsikî ilimleri münasebetlerinden, hem tabipler hem de mûsikî âlimleri eserlerinde söz etmişlerdir. Söz sahibi mûsikî âlimleri, mûsikînin temelini oluşturan ilimlerden bahsederken, riyâziyye (matematik), hendesî (geometri), edebiyat gibi ilimlerle beraber, tıp ilmini de zikretmişlerdir. Mûsikîde olduğu gibi, büyük tabipler de tıbbın mûsikî ile ilişkili olduğunu açıklayarak tabibin mûsikî ilmini üst seviyede değilse de temellerini bilmesinden yana olmuş bu hususu vurgulamışlardır. İslâm bilginleri tarafından ilimlerin sınıflandırmalarında da mûsikî ve tıp aynı seviyede yer almaktadır. Tıp ve mûsikî risalelerinde, bu iki ilmin birbiri ile olan bazı ilişkilerinden söz edilmiştir. Mûsikî eserlerinde, sesin insan nefesine olan etkisini vurgulayarak, mûsikîşinâsın tıp ilmini bilmesini ve bu bilgi sayesinde makamların özelliklerine göre hangi vakitte veya kimler huzurunda icra edilip edilmemesi gibi konulara değinmişlerdir. Tıpta da aynı şekilde ses ve mûsikînin insan ruhu üzerinde bıraktığı tesirinden yola çıkılarak hasta tedavisinde mûsikîden yararlanılmıştır. Bu sahada eser kaleme almış olan Cürcânî, İbn Hindû, el-Mecûsî gibi pek çok âlim bulunmaktadır. Konuya en iyi örneklerden biri de Şeyhü’r-Reis İbn Sinâ’dır. Zira kendisi tıp ilminde olduğu gibi mûsikî ilminde de söz sahiplerindendir. İbn Sinâ kaleme aldığı eş-Şifâ ve en-Necât gibi tıbbî ile Cevâmu ‘ilmi’l-mûsikâ ve Risâle fi’l-mûsikî gibi mûsikî eserlerinde tıp ile mûsikî arasında olan bu ilişkilerden bahsetmiştir. Mûsikî ile tıbbın ortak noktalarından birisi zaman ölçümüyle alakalı olarak mûsikînin ikâ’sı (ritim) ve nispetleri (oran) ile tıptaki kalp ritminin göstergesi olan nabızdır. Nitekim tabipler, nabız atışının ölçülmesi ile hastalığın ne olduğunu teşhis edebilirler. İbn Sinâ’nın mûsikî ilmi üzerinde kaleme aldığı eserleri dışında, damarlar ve nabızlar ile ilgili kaleme aldığı Farsça Risâle-i Regşinâsî eserinde mûsikî ilmine değinerek, bu konuyu incelemiştir. Bu makalede, İslâm filozofları ve bilginlerinin göre tıp ve mûsikî ile ilgi görüşleri aktarıldıktan sonra İbn Sinâ’nın Risâle-i Regşinâsî tanıtılmıştır. Kitabın altıncı bölümünde nabız ve nabzın çeşitlerinden bahsedilmiştir. Ardından eserin nabız ve ikâ ile ilişkileri olan bölümü üzerinde bilgiler verilmiştir. Nabız ve ikâ ilişkisinden yola çıkaran İbn Sinâ hem mûsikîşinas hem de tabibin karşılıklı olarak mûsikî ve tıp ilmine ait temel bilgilere hâiz olması gerekliliğini belirtmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Ünlükaya, Tolgay, and Mehmet Tıraşcı. "Caferîlerin Dinî Pratiklerinde Mûsikînin Yeri (Kars İli Örneği)." Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR] 10, no. 1 (2025): 239–57. https://doi.org/10.30622/tarr.1611475.

Full text
Abstract:
Türk din mûsikîsi sahasındaki akademik çalışmalara bakıldığında, bunların geçen otuz-kırk senelik bir zamana rast geldiği görülmektedir. Bu araştırmalarda öncelikle cami mûsikîsine dair incelemelere ağırlık verilmekle birlikte, tekke mûsikîsi sahasındaki araştırmaların son dönemlerde sayıca arttığı da dikkat çekmektedir. Buna rağmen ülkemizde Şiilik ve onun bir kolu olan Caferîlikte uygulanmakta olan dinî mûsikî uygulamaları, herhangi bir çalışmaya konu olmamıştır. Literatürdeki bu eksiklikten yola çıkılmak suretiyle bu araştırmada, Kars ilinde yaşamını sürdüren Caferîlerin dinî mûsikî geleneklerini incelemek amaç olarak belirlenmiştir. Ülkemizde yaşayan Caferîlerin önemli bir kısmının Kars menşeili olması veya buradaki dinî önderleri kendilerine rehber edinmeleri, çalışmanın örnekleminin Kars olarak seçilmesine sebep olmuştur. Literatürdeki yazılı kaynakların oldukça sınırlı olması sebebiyle, ilgili konu hakkında Ehl-i Beyt Derneği Başkanı Mir Kasım Erdem ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda Caferîlerin dinî ritüel, merasim ve törenleri hakkında bilgi alınmış ve bunlar içerisinde dinî mûsikîye konu olabilecek hususlara dair bulgulara ulaşılmıştır. Caferîlerin dinî mûsikîye konu olabilecek türden dinî merasimlerinin bir kısmının Anadolu Sünnî geleneği ile benzer olduğu görülmekle birlikte, özellikle Şiilik düşüncesi etrafında bazı farklı uygulamalara rastlanmıştır. Bu bağlamda makalede özellikle bu farklı uygulamalar üzerinde durulmuştur. Örneğin; geleneksel din anlayışı içerisinde Sünnîler tarafından kutsal kabul edilen kandiller ve bayramlara Caferîlerin ilâveler yaptıkları, bu hususun da farklı uygulamalara konu olduğu göze çarpan unsurlardandır. Ayrıca ezan, kâmet gibi cami mûsikîsi icrasına konu olan sahada Caferîlerin yine birtakım ilaveler yaptıkları görülmüştür. Ülkemizde yaşayan Caferîlerin sayıca Kars ilinde fazlaca olması ve başka şehirlere buradan göç veren Caferîlerin buradaki geleneklerini devam ettirmeye çalıştıkları makalemizde tespit edilen hususlardandır. Caferîlerin, önemli gün ve gecelerde gerek evlerinde gerek camilerde gerekse de sokaklarda dinî mûsikî eserlerini, dualarını, ağıtlarını ve mersiyelerini okudukları görülmektedir. Bu çalışmada bahsedilen hususlara ait araştırmalar yapılacak, buna ilaveten örnek teşkil etmesi için Caferîlerin uygulamakta oldukları Türk din mûsikîsi formları incelenerek, bu icralara dair birer eser notası çalışmaya dahil edilecektir. Esasen tespit edilen eserlerin sayısı yirminin üzerindedir. Fakat bu çalışmanın bir makale formatı ile sınırlı olması neticesinde her formdan yalnız birer örnek verilecek, kalan eserler ise devam eden tez çalışmamızda sunulmak üzere mahfuz tutulacaktır. Caferîlerin dinî mûsikî icralarında uşşâk, kürdî, hicâz ve çârgâh (Arel-Ezgi-Uzdilek nazariyesindeki basit çârgâh) makamlarını kullandıkları görülmüştür. Caferîler, tavır ve üslûp olarak kendilerine has, matem havasında mûsikî uygulamaları yaptıkları ile dikkat çekmektedir. Herhangi bir çalgı (enstrüman) kullanılmadan yapılan bu icralara yansıyan matem havası hususunun özellikle Caferîlikte oldukça öne çıkan Kerbelâ ve Ehl-i Beyt’in maruz kaldığı acıların etkisi olduğu düşünülmektedir. Notaları aşağıda verilecek olan örnek eserlerde görüleceği üzere nağme yapıları oldukça basit ve bir oktavı bazen dörtlü veya beşlileri aşmayacak şekilde çeşniler barındırmaktadır. Bu açıdan daha kapalı bir kültür öğesi izlenimi uyandırmaktadır. Bununla beraber dinî mûsikî icralarının, kişinin yalnız kendi istediği şekilde serbest olarak yapıldığı da söylenemez. Bunun en önemli sebeplerinin başında da Caferî din adamlarının eğitim gördükleri zaman içerisinde bu dinî mûsikî eserlerini meşk ederek edinmeleri gelmektedir. Özel bir mûsikî eğitimi bulunmamakla birlikte bu din adamları, geleneksel hale gelen icraları ve bu geleneğe yansıyan icra üslûbunu eğitimleri sırasında almaktadırlar. Elde ettiğimiz icra örneklerinden yola çıkarak Caferîlere has dinî mûsikî geleneği hakkında bazı fikirler öne sürebilmek mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Çubukcu, Gamze, and Mustafa Süha Çubukcu. "MÛSİKÎ-DİL İLİŞKİSİ ÇERÇEVESİNDE DİZEMSEL YAPILARIN MUKÂYESESİ." Yegah Müzikoloji Dergisi 8, no. 2 (2025): 179–209. https://doi.org/10.51576/ymd.1649259.

Full text
Abstract:
Mûsikî ve dil insanlığın kullandığı en etkili ve karmaşık iletişim sistemlerindendir. Dünya üzerindeki her kültürün sahip olduğu kendine özgü dilleri ve mûsikîsi gelenekleri bulunmaktadır. İnsan kültürünün bu iki bölümü her ne kadar temel bilişsel ve yapısal özelliklere sahip olsalar da, sözdizimsel yapıları ve işlevsel sorumlulukları bakımından kayda değer farklılıklar gösterirler. Bu paralellikleri ve farklılıkları anlamak, insan bilişinin özüne ve yapısal iletişim sistemlerini düzenleyen temel kurallara dair önemli içgörüler sağlar. Bilişsel sistemler olarak mûsikî ve dile karşılaştırmalı yaklaşımlar son zamanlarda artmasına rağmen bu ilişkinin temel doğası hakkında genel bir fikir birliğine ulaşılamamıştır. Yine de mûsikî-dil çalışmaları bilimler ve beşerî bilimler arasındaki mevcut uçurumu kapatmanın ve zihnin sesten anlam çıkarmak için kullandığı mekanizmaları incelemenin güçlü bir yolunu sunması açısından önemli görülmüştür. Bu eksende bilişsel ve sinirsel sistemler olarak yakından ilişkili bulunan Mûsikî-dil olguları çerçevesinde dizemsel yapıların incelenmesinin hedeflendiği çalışmamızda öncelik mûsikî-dil münâsebeti üzerine ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmaların sistematik tarama ve analizine verilmiştir. Yapılan çalışmalar temel düzeyde dilbilimsel ve müzikal sözdizimi arasında kayda değer farklılıklar olduğunu gösterirken, bu farklılıkların iki alandaki sözdizimi arasındaki biçimsel benzerliklerin tanınmasının ve keşfedilmesinin gerekliliğinin de altını çizmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Deniz, Ünsal. "TÜRK MÛSİKÎ İNKILÂBI BAĞLAMINDA KLASİK TÜRK MÛSİKÎSİ ÇALGILARI." İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi 3, no. 1 (2017): 51–69. http://dx.doi.org/10.22252/ijca.306176.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Tozlu, Musa. "Âsım Dîvânı'nda Mûsikî Unsurları." Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 2, no. 13 (2014): 141. http://dx.doi.org/10.15247/dev.205.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Çetinkaya, Yalçın. "Gezegenlerin Hareketinden Mûsikî Nağmelerine." Rast Müzikoloji Dergisi 6, no. 1 (2018): 1788–804. http://dx.doi.org/10.12975/pp1788-1804.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Özden, Erhan. "Osmanlı’nın Gayrımüslim Mûsikî Cemiyetleri." Rast Müzikoloji Dergisi 1, no. 1 (2013): 223–35. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2013.01.01.0009.

Full text
Abstract:
Osmanlı’nın son döneminde özellikle kilise ve havra gibi mabedlerin çevresinde kurulmuş pek çok gayrımüslim mûsikî cemiyeti bulunmaktadır. Bu cemiyetler milli mûsikîlerini cemaatlerine daha rahat ve özgür bir ortamda öğretebilmek için kurulmuşlardır. İdare heyeti ve hocaları genellikle kilise görevlilerinden ya da cemaat içindeki ehil musikişinaslardan oluşmaktadır. Başlangıçta amaçları sadece müzik eğitimi olan bu dernek ve cemiyetler savaş yıllarında gizli örgütlenme faaliyetlerine girişmişlerdir. Özellikle Yunan ve Bulgar devletinin propagandaları için çalışan pek çok dernek ve cemiyet Milli Mücadele yıllarının ardından kapılarını kapatmak zorunda kalmışlardır. Elimizde bulunan belgeler ışığında aşağıda adı geçen cemiyetlere dair bilgiler verdiğimiz bu makale ileride yapılacak çalışmalar için bir başlangıç niteliği taşımaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Özden, Erhan. "Osmanlı Maârifi'nde Mûsikî -I-." Rast Müzikoloji Dergisi 2, no. 1 (2014): 89–107. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2014.02.01.00022.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

TIRAŞCI, Mehmet. "İbn Haldun'un Mukaddime'sinde Mûsikî." Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 18, no. 4283 (2014): 99–115. http://dx.doi.org/10.18505/cuifd.254638.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

GÜNDOĞDU, Metin. "Enstrüman İcrâlarının Türk Din Mûsikîsindeki İrticâlî İcrâlara Katkısı Üzerine Bir Deneme." BEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 9, no. 2 (2022): 321–37. http://dx.doi.org/10.33460/beuifd.1189538.

Full text
Abstract:
Türk din mûsikîsinde irticâlî (doğaçlama) olarak okunan Kur’ân-ı Kerîm, ezân, kâmet, salâ, kasîde, mevlid vb. formların icrâ eğitimi, genellikle mûsikîşinâs kârî, mevlidhân, kasîdehân, müezzin, imâm veya hânendeleri dinlemek ve taklit etmek sûretiyle gerçekleştirilir. Bu durum mûsikî eğitimine yeni başlayanlar için gerekli bir metottur. Nitekim meşk sisteminde verilen mûsikî eğitimi de bu minvalde gerçekleşmektedir. Bu çalışmadaysa mevcut metodun haricinde, mûsikîde kayda değer bir seviyeye gelenler için ilave bir metot önerilmektedir. Bu metot, “Bir sâzendenin taksimindeki (doğaçlama makam gezintisi) nağmelerinden veya eser icrâsındaki tavrından bir mevlidhân, kasîdehân, hânende, imâm veya müezzinin irticâlî okumalarındaki olağan okumalardan farklı olarak nağme ve tavır alabilmesi” şeklinde açıklanabilir. Esasında enstrüman taksimi icrâlarıyla Türk din mûsikîsindeki doğaçlama okunan icrâlar arasında büyük benzerlikler vardır. Bu benzerlikler, birbirlerinden nağme veya tavır konusunda bir etkileşimi de mümkün kılmaktadır. Nitekim kadîm hâfızların okuyuşlarındaki tavır ve nağmelerinin bir enstrüman tavrına benzediği görülmektedir. Bunun yanında bir enstrümanın uzun süre pest ve tiz perdelerde rahat dolaşabilmesi ve yeni melodiler keşfedebilmesi, bir ses icrâcısına nisbeten daha kolay gözükmektedir. Bu doğrultuda çalışmamızda, bir enstrüman taksimindeki nağme veya sâzendenin eser icrâsındaki tavrı notada gösterilerek Türk din mûsikîsinde irticâlî olarak okunan ezân, kâmet, mevlid ve kasîde formlarına uyarlamalar yapılmıştır. Bu bağlamda ilk olarak Neyzen ve Tanbûrî Murat Salim Tokaç'ın bir uşşâk tanbur taksiminden “ezân” formuna notası ile birlikte bir uyarlama yapılmıştır. İkinci olarak, Neyzen Niyazi Sayın'ın bir uşşâk ney taksiminden “kâmet” formuna notası ile birlikte bir uyarlama yapılmıştır. Üçüncü sırada ise Ercüment Batanay'ın yaylı tanbur ile geçtiği Refik Fersan’ın rast peşrevinden esinlenerek notasıyla beraber “mevlid”e bir uyarlama yapılmıştır. Son olarak da Aka Gündüz Kutbay'ın segâh makamındaki bir ney taksimi “kasîde” formuna notası ile birlikte uyarlanmıştır. Böylece çalışmamız, irticâlî olan dinî mûsikî formlarının farklı nağme ve tavır ile okunabilmesinin imkânına odaklanmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

YAHYA KAÇAR, Gülçin. "Cinuçen Tanrıkorur’un Bestelerinde Mûsikî Tasvîri." İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 10, no. 2 (2021): 1071–95. http://dx.doi.org/10.15869/itobiad.884471.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

Özdent, Erhan. "Osmanlı Maârifi’nde Okutulan Mûsikî Kitapları." Rast Müzikoloji Dergisi 1, no. 1 (2013): 78–104. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2013.01.01.0004.

Full text
Abstract:
Osmanlı Maârifi’nde müzik kitaplarının yayınlanması on dokuzuncu asrın Osmanlı Maârifi’nde müzik kitaplarının yayınlanması on dokuzuncu asrın sonlarında başlamıştır. Bunun öncesinde münferit kitaplar yazılmışgeneline yayılamamıştır. Bu döneme kadar müzik eğitiminde olması ders kitaplarının müfredata girmesini geciktirmiştir. Ancak eğitimde zamanın olması ders kitaplarının müfredata girmesini geciktirmiştir. Ancak eğitimde zamanın getirdiği yenilikler ve pedagojik anlayışgöstermiştir. Yayınlanan ilk ders kitapları Batı mûsikîsi temelinin verGenellikle Batı’da basılmış olan eserlerden ilham alınarak ya da birebir aynısınıGenellikle Batı’da basılmış olan eserlerden ilham alınarak ya da birebir aynısınınTürkçe’ye çevrilerek yayınlandığı bu sağlanmasına yönelik atılmış önemli bir adımdır. Derslerde ağırlıklı olarak notasağlanmasına yönelik atılmış önemli bir adımdır. Derslerde ağırlıklı olarak notaeğitiminin verilmesi müzik kitaplarının yazımında Batı müziği temelinin esas eğitiminin verilmesi müzik kitaplarının yazımında Batı müziği temelinin esas alınmasını zorunlu kılmıştır. Bunun yanında Türk mûsikîsini anlatan kitaplar da az alınmasını zorunlu kılmıştır. Bunun yanında Türk mûsikîsini anlatan kitaplar da az değildir. Bu makale Osmanlı Maârifi’nde okutulanedinmektedir
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

KARABAŞOĞLU, Cemal. "OSMANLI DÖNEMİ İSTANBUL TEKKELERİNDE MÛSİKÎ." Journal of Turk-Islam World Social Studies 3, no. 6 (2016): 197. http://dx.doi.org/10.16989/tidsad.130.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

Doç., Dr. Ubeydullah SEZİKLİ. "İRAN'DA BULUNAN BAZI MÛSİKÎ ESERLERİ." Dicle İlahiyat Dergisi XX, no. 1 (2019): 55–72. https://doi.org/10.5281/zenodo.3352105.

Full text
Abstract:
Coğrafyanın ve k&uuml;lt&uuml;rlerin bu kadar yakın olduğu iki &uuml;lkenin bir&ccedil;ok noktasının ortak olmasından daha doğal bir şey olamaz.&nbsp; Gerek yazma eserler gerekse basılı olan eserler hakkında bilgi vermek i&ccedil;in kaleme aldığımız bu makale iki &uuml;lkenin m&uuml;zik k&uuml;lt&uuml;r&uuml; adına yapılacak temel &ccedil;alışmalarında yardımcı olacak bir makaledir. Zira akademide yapılanı yapmak en b&uuml;y&uuml;k zaman kaybıdır. Doğu m&uuml;ziği arenasında Kutbudd&icirc;n Ş&icirc;raz&icirc;, Safiyy&uuml;ddin Urmev&icirc; ve Abd&uuml;lk&acirc;dir Mer&acirc;g&icirc; gibi temel m&uuml;zik kuramcılarının nazari planda ortak olduğunu d&uuml;ş&uuml;necek olursak iki &uuml;lkede bulunan m&uuml;zikologların m&uuml;zikoloji adına yayınlanan eserleri takip etmeleri gerekir. Bu makalede İstanbul &Uuml;niversitesi YADOP projesi kapsamında İran K&uuml;t&uuml;phanelerinde bulunan doğu m&uuml;ziği ile ilgili eserler hakkında yaptığımız araştırmalar neticesinde tespit ettiğimiz eserlerden bazılarının isimlerini, bulunduğu k&uuml;t&uuml;phaneyi k&uuml;t&uuml;phanede kayıtlı bulunduğu numarayı ve eser hakkında kısa bilgi vermeye &ccedil;alıştık.&nbsp;Ayrıca İran&rsquo;da yayınlanan m&uuml;zikoloji eserlerine dikkat &ccedil;ekmek i&ccedil;in on tanesinin k&uuml;nyesini vermekle yetindik.&nbsp; Sınırlı sayıda olan klasik m&ucirc;sik&icirc; kaynaklarımız a&ccedil;ısından kayda değer bir &ccedil;alışma olacağı kanaati bizde h&acirc;sıl oldu. &nbsp;&nbsp; &nbsp; <strong>Some Music Artifacts Found in Iran</strong> <strong>ABSTRACT</strong> T&uuml;rkiye and Iran&nbsp; have many points in common as the geography and cultures are so close. Actually It is an inevitable fact that to be on such a common ground. Thus we have decided to do this study on the music cultures of the two countries regarding the manuscripts and the printed material about music. İt is one of the basic studies to be done on behalf of the music culture of the two countries. Should we consider the music theorists like Kutbuddin Şirazi, Safiyy&uuml;ddin and Mer&acirc;g&icirc; as the fundemental theorists of the eastern music arena, the contemporary musicologists have to follow up the academical works made in the two countries. In this article, as a result of the research we have made within the scope of the Istanbul University YADOP project, we have tried to introduce and give a catalogue of the manuscripts we have detected in Iranian libraries about the music culture of the East. We also tried to give some information about some of the books about music published in Iran. We believe that this will be a remarkable study in terms of our classical music sources which are limited in number. <strong>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Key Words: </strong>Iran, Music, Musicology, Music History, Writing Works, Edvar.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Çamlı, Şahin. "Sâhibzâde Mehmed Şevket Efendi’nin Medhal-ı Mûsikî Ve Telhîs-i Mûsikî Eserlerinde Yer Alan Ilâhiler." Rast Müzikoloji Dergisi 3, no. 2 (2015): 889–902. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2015.03.02.00046.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Köprülü, Gamze. "Benâî ve Mûsikî Risalesinde Makam Kavramı." Rast Müzikoloji Dergisi 4, no. 1 (2016): 1142–52. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2016.04.01.00071.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

Güçtekin, Nuri. "İsmail Hakki Bey Ve Osmanli Devleti’nde İlk Özel Mûsikî Okulu: Mûsikî-İ Osmanî Mektebi (1910-1920)." Rast Müzikoloji Dergisi 2, no. 2 (2014): 1–18. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2014.02.01.00028.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

Jahjai, Ajdin. "XX. Yüzyılın İlk Yarısında Elbasan’da Mûsikî Kültürü." Meshk Journal of Religious Music 1, no. 2 (2024): 103–20. https://doi.org/10.26650/meshk.2024.0007.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Akpınar, Hüseyin. "Osmanlı Döneminde Diyarbakır’da mûsikî kültürü ve mûsikîşinaslar." Rast Müzikoloji Dergisi 6, no. 2 (2018): 1914–26. http://dx.doi.org/10.12975/pp1914-1926.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

ASLAN, Mustafa Uğurlu. "Tokatlı Kânî Dîvânında Mûsikî İle İlgili Unsurlar." Rast Müzikoloji Dergisi 5, no. 1 (2017): 1490–99. http://dx.doi.org/10.12975/rastmd.2017.05.01.000100.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

Özden, Erhan. "İSTANBUL TÜRK MİLLÎ MÛSİKÎ CEMİYETİ ve TALİMATNÂMESİ." Journal of Turk-Islam World Social Studies 3, no. 7 (2016): 26. http://dx.doi.org/10.16989/tidsad.168.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

ÖZGÜREL, Emine Gözde. "Modernleşme Sorunsalı Çerçevesinde Yahya Kemal’in Şiirinde Mûsikî." Gaziantep University Journal of Social Sciences 23, no. 1 (2024): 128–41. http://dx.doi.org/10.21547/jss.1376003.

Full text
Abstract:
Modern Türk şiirinin kurucu kalemlerinden olan Yahya Kemal (1884-1958)’in eser verdiği 1908-1958 yılları arasındaki dönem, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet ilkesi temelinde kurulduğu ve gelişimini sürdürdüğü; modernleşme atılımı çerçevesinde önemli sosyal, siyasal değişimlerin yaşandığı; Türk Devleti’nin, Batı medeniyeti örneklemindeki modernleşme sürecinde önemli aşamalar kaydettiği bir dönemi işaret etmektedir. Bu makalede, Türkiye’de modernleşme sürecinin bir boyutunu oluşturan Kültür İnkılabı çerçevesindeki Türk Musiki İnkılabı ve şairin musiki inkılabına nazaran konumu, eserleri odağında incelenmiştir. Bu doğrultuda öncelikle kültür, sanat, edebiyat dünyası üzerinde önemli etkileri olan “modernleşme” üzerinde durulmuş ve Yahya Kemal’in “modern” kavramıyla kurduğu ilişki, dönemin hâkim anlayışıyla karşılıklı olarak incelenip tartışılmıştır. Türk Musiki İnkılabını hazırlayan tarihsel koşullar ve 1930’lu yıllarda alaturka musikinin yerine Batı tarzı müziğin ve enstrümanlarının Türk müzik kültüründe benimsetilmeye çalışılması ele alınmış; halk müziğinin Batı’nın çok sesli müzik kültürüne uyarlanması gibi uygulamalar yoluyla inkılabın hayata geçirilişinin panoraması ortaya konulmuştur. Ardından Yahya Kemal’in şiirlerinde musiki, metin merkezli okuma yoluyla ele alınmış; şairin musikiye değiniler içeren düz yazılarından ve yayımlanmış sohbetlerinden şiirlerin çözümlenmesinde gerektikçe yararlanılmıştır. Yahya Kemal, modernin -çağa uygun, çağcıl, asri olanın- inşasında milletin geçmişinden damıtılan sanatsal, estetik birikimin değerlendirilmesi, bu birikimin/belleğin, belli bir siyasete özgü kılınıp yadsınmaması gereğini, bir hatip olarak değil; bir şair olarak eseri üzerinden savunur. Bunu, şiirinde eski Türk musikisini konu ederek, ona gönderimlerde bulunarak, içinde bulunduğu psikolojiyi musiki terimleri üzerinden kavrayarak ve yansıtarak gerçekleştirir. Yahya Kemal’in şiirlerini musiki perspektifinden değerlendiren bu çalışmada, şairin eski Türk musikisini bir “şark musikisi” olarak görmediği; Türk vatanı ve milletine temsiliyet yetkisiyle bağlı, millî bir değer olarak benimsediği, şiirleri üzerinden tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

Tahir, Çağman. "Vâkıâ Ve Mûsikî Yönüyle "Tale'a'l-Bedru" Neşîdesi." International Journal of Social and Humanities Sciences Research 10, no. 100 (2023): 2833–53. https://doi.org/10.5281/zenodo.10042383.

Full text
Abstract:
İslam dîni, insanın tüm fiilleriyle ilgilenir. Yalnızca ibâdetler, cezâlar ve muâmelat ile sınırlı bir kapsama sahip olmayıp "helaller ve haramlar" çerçevesinde her durumu kuşatıcı bir hüviyettedir. İnsanların sevinç ve üzüntülerini nasıl gösterebilecekleri de işte bu kapsamda İslamî gelenekte değerlendirilmektedir. Gerek Kur'an ve hadis gerekse tarih/siyer kaynaklarında Rasûlullâh (sav) döneminde meydana gelen kutlama ve sevinç örneklerine rastlanmakta, bu rivâyetlerden yola çıkılarak farklı ilimlerde farklı bağlamlarda söz konusu vâkıalar değerlendirilmektedir. Bu noktada kutlama ve sevinç gösterilerine dair en meşhur örneklerden birisi de Mekke'den Medîne'ye hicreti esnasında, Medîne ahâlisinin Rasûlullâh'ı (sav) karşılarken söyledikleri "Talea'l-bedru" neşîdesidir. Biz bu çalışmada işte bu meşhur neşîdenin mevsûkiyeti, nerede ve ne zaman söylendiği gibi hususları rivâyetlerden ve neşîdenin sözlerinden yola çıkarak incelenecektir.&nbsp;İlk olarak Hz. Muhammed'in Medîne'ye gelişinde bölge ahâlisinin sevinç gösterisi olarak kaynaklarda aktarılan rivâyetler ele alınıp bunların güvenilirlikleri üzerinde duralacaktır. Sonrasında ise özelde ele alınan neşîdenin nerede ve ne zaman söylendiği incelenecektir. Var olan besteleri hakkında malumat verildikten sonra genel bir değerlendirme yapılacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Düzün, Emre. "Ercüment Batanay’ın Bayâtî makâmındaki mızraplı tanbûr taksîminin tahlîli." Journal of Arts 5, no. 3 (2022): 121–38. http://dx.doi.org/10.31566/arts.5.3.01.

Full text
Abstract:
Türk mûsikîsi tanbûr icrâcılığının, değişimler gösteren dinamikleri ile günümüze intikâlinin sağlanmasında en büyük katkıya sahip olan usta tanbûr icrâcıları, performansları doğrultusunda gerçekleştirmiş oldukları icrâlar ile kendi dönemlerinde ses getirmiş, bununla birlikte de kendilerinden sonraki nesillere icrâ kayıtları aracılığıyla önemli bir mûsikî mirası bırakmışlardır. Günümüzde sözü edilen bu icrâlara bilimsel bir bakış açısıyla yaklaşılarak, teknik muhteviyâtları hakkında tahlîller yapılabilmesi ile de tanbûrun icrâ boyutuyla ilgili pek çok ayrıntının ortaya çıkarılması mümkün olabilmektedir. Ercüment Batanay’ın mızraplı tanbûr icrâsının özelliklerini, icrâ etmiş olduğu Bayâtî taksîmin tahlîli doğrultusunda ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada verilerin elde edilebilmesi amacıyla kaynak tarama, elde edilen verilerin tahlîli için içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada Batanay’ın kullanmış olduğu süsleme tekniklerine, mızrap kullanımına, kullandığı ifâde unsurlarına ve makâm işleyişine ilişkin bulgular elde edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, Batanay’ın tanbûr icrâsında benimsemiş olduğu üslûbun daha çok geleneksel tanbûr icrasına yakın olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

ÖZTÜRK, Lokman. "Ney İcrasında Vibrato Tekniğine Dair Bir İnceleme." Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR] 8, no. 1 (2023): 57–70. http://dx.doi.org/10.30622/tarr.1254468.

Full text
Abstract:
Türk müziği ve dinî mûsikî icralarında etkin rol alan sazların başında hiç şüphesiz ney gelmektedir. Ney, başta Mevlevi ayinleri olmak üzere birçok dinî mûsikî formunda kullanılmasının yanı sıra la-dinî mûsikî formlarında da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu sazın öğreniminin, tarihsel süreçte meşk adı verilen bir yöntem ile devam ettirildiği bilinmekte olup günümüzde nota kullanımının artması ile işleyişinde değişiklikler oluşmuştur. Bu işleyişteki değişikliklere rağmen meşk yöntemi, bu sazın en etkin öğrenim metodu olmaya devam etmektedir. Hoca-talebe ilişkisine dayanan meşkle ney tavrı öğretilmekte ve nesilden nesile aktarılmaktadır. Ney icra tavrılarını oluşturan öğeler; nota-icra farklılıkları, süslemeler ve artikülasyon öğelerindeki farklılıklardır. Bu araştırma ile amaçlanan; ney icrasında önemli bir yer tutan ve tavırlar arası uygulama farklılıkları gösteren vibrato kavramının tüm yönleri ile ele alınması ve açıklığa kavuşturulmasıdır. Bu amaçla; ney icrası özelinde vibrato kavramının literatürdeki yeri incelenmiş ancak birkaç tanım ve bilgiden öteye gidilememiştir. Yazılı kaynaklardan elde edilen bilgilerde vibratonun yapılış şekillerinin tavırlar arasında farklılık gösterdiği belirlenmiş ve bu minvalde ülkemizdeki ney tavırlarının tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Taranan kaynaklarda tekke tavrı ve Niyazi Sayın tavrı olmak üzere iki ney tavrından bahsedildiği görülmüştür. Yazılı kaynaklardan detaylı bilgiye ulaşılamadığından sözlü kaynaklara başvurma gerekliliği doğmuş ve her biri günümüzde önde gelen neyzen ve eğitmenlerden olan Doç. Dr. Süleyman Erguner, M. Sadreddin Özçimi ve Ahmed Şahin ile görüşmeler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerden ve yazılı kaynaklardan edinilen bilgilere göre vibratonun tanımı, Türk müziğindeki ve ney icrasındaki yeri, tavırlar arasındaki uygulama farklılıkları, yapıldığı yere ve yapılış şekline göre vibrato çeşitleri açıklanmaya çalışılmıştır. Son olarak yanak vibratosuyla ilgili bilgilere yer verilmiş olup bu vibrato tekniğinin geliştirilmesine ve eğitim şekline dair egzersizlere yer verilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

ÇAĞLAYAN, Nagehan. "Amel’in Bir Mûsikî Unsuru Olarak Divan Şiirinde Kullanımı." Turkish Studies - Language and Literature Volume 16 Issue 4, Volume 16 Issue 4 (2021): 2111–21. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.53997.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

KOCA, Fatih. "Dinî Mûsikî Formu Olarak Salât u Selâm Kültürü." Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 18, no. 4283 (2014): 117–53. http://dx.doi.org/10.18505/cuifd.254639.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

Engin, Mesut. "Mûsikînin Resmî Devlet Merâsimlerinde Uygulanışı “Osmanlı Devleti Örneği”." Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 23, no. 1 (2025): 313–30. https://doi.org/10.18026/cbayarsos.1565670.

Full text
Abstract:
Hâkimiyet kurdukları geniş topraklar üzerindeki yaşayış şekilleri ve kurdukları birçok devlet sayesinde tarihin hemen hemen her döneminde isimlerinden söz ettirmeyi başaran Türkler, aynı zamanda kültür birikimleriyle de ön plana çıkmışlardır. Kültür birikimlerinde pek çok gelenek ve görenek barındıran Türkler’in bu birikimlerinde göze çarpan önemli bir uygulaması da merâsim geleneği olagelmiştir. İctimâi, siyasî ve dinî olmak üzere hayatın diğer alanlarına da sirayet eden “merâsim kültürü” gerek devlet nezdinde gerekse halk nezdinde önemli bir yere sahipti. Önemli bir birikime sahip olan Türk kültür tarihinin bu önemli alanıyla ilgili çok fazla çalışmanın olmadığı göze çarpmaktadır. Bu eksiklikten Türk ve dünya kültür mirasında önemli bir yere sahip olan Osmanlı Devleti de nasibini almıştır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nde önemli bir yere sahip olan merâsimlerle ilgili yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır. Keza bu merâsimlerle birlikte icrâ edilen ve merâsimlerin ayrılmaz bir parçası haline gelen mûsikî de bu eksiklikten olumsuz etkilenmiştir. Bu nedenle bu çalışmada söz konusu eksikliklere bir nebze de olsa katkı sunmak amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle merâsimlerin tarihsel geçmişine kısaca değinildikten sonra Osmanlı Devleti’nde uygulanan resmî merâsimler ve bu merâsimlerde icrâ edilen mûsikî tanıtılmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

AKKUŞ, Mustafa Asım. "Jerrahi Composers Of The Republic Period." Marife Dini Araştırmalar Dergisi 23, no. 2 (2023): 471–96. http://dx.doi.org/10.33420/marife.1360933.

Full text
Abstract:
Tekke mûsikîsinin birçok formu yüzyıllar boyu tekkelerde okunmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu formların icrâsının yapıldığı en aktif ve mâhir tekkelerden birisi de Cerrâhî Tekkesi’dir. Halvetî tarikatının bir kolu olan Cerrâhîlik, mûsikî alt yapısı bakımından gelişmiş tekkelerden birisidir. Âsitâne olarak İstanbul Fatih’te Karagümrük mevkiinde bulunan Cerrâhîler yüzyıllar boyunca faaliyet göstermiş ve sadece İstanbul değil birçok ilde de şubeleri açılmış, tasavvuf erbabı tarafından kabul görmüştür. Örneğin Sakarya, Bursa, Ankara bunlardan başlıcaları olarak kabul edilmektedir. Cerrâhîlik, aynı zamanda Amerika başta olmak üzere birçok farklı ülkede de kabul görmüş ve şubeleri açılmıştır. Tekke ve zâviyelerin kapatılmasından sonra Cerrâhîlik kültürünü yaşatmak, mûsikîsi ve folklorunu uygulamak için Türk Tasavvuf Mûsikîsini ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı kurulmuştur. Bu vakıfta ilahi formu başta olmak üzere birçok Türk din mûsikîsi formu okunmuş ve bu formlar meşkler sayesinde yayılmış ve icrâ edilmiştir. Meşkler, yeni ilahilerin üretilmesine teşvik etmiş ve yeni bestekârların yetişmesine vesile olmuştur. Meşkler genellikle pazartesi günü yapılmaktadır. Pazartesi meşkleri, pazartesi günleri belirli makamlarda takımlar hazırlanarak ya da karma takımlar şeklinde birbirine yakın makamlarda ilâhilerin icrâ yapıldığı meşkler olarak bilinmektedir. Cumhuriyet dönemi öncesi hafta gecesi denilen zikir pazartesi öğleden sonra yapılmakta idi. Cumhuriyet döneminden sonra memuriyetin mesâi saatlerine denk gelmesi sebebiyle zikrin yapılış zamanı Fahreddin Erenden tarafından pazartesi akşam olarak değiştirilmiştir. Muzaffer Ozak zamanında ise perşembe akşamına alınmıştır. Fakat Nureddin Cerrâhî’den beri pazartesi günü zikrin yapıldığı gün olması sebebiyle de ona hürmeten pazartesi meşk gecesi olarak belirlenmiştir. Pazartesi meşkleri Fahredin Erenden’in vefât etmesinden sonra 1967 senesinde Muzaffer Ozak ile birlikte başlamıştır. Arşiv kayıtlarındaki ses kayıtları ise 1980’lerden itibaren vakıf arşivinde bulunmaktadır. Meşkte ilâhilere sazlar da eşlik etmektedir. Kanun, ney, kudüm, halîle, dâire, bendir gibi sazları icrâ eden sâzendeler meşkte hazır bulunur. Yapılan meşklerde geçilen eserler, perşembe gecesi folklorü yaşatmak için yapılan zikirde de icrâ edilir. Bu sebeple pazartesi meşkleri perşembeye hazırlık olarak prova mâhiyeti de taşımaktadır. Meşklerin, internet ortamında da 1996 senesinden itibâren istifâdeye sunulan 189 kaydı bulunmaktadır. 2003 senesinden beri meşkleri kaydetmeye gayret eden Ömer Çolakoğlu ile yapılan mülâkatta 60’a yakın makamın bu meşklerde geçildiği ifâde edilmiştir. Meşklerin repertuvarı, içinde bulunulan haftanın ya da ayın özelliğine göre belirlenir. Örneğin şeyh efendilerin vefâtının olduğu haftalar şeyh efendilerin şiirleri ya da besteleri repertuvara konulur. Mübârek aylar ve gecelerde ise o aydan bahseden güftelerden bestelenmiş eserler tercih edilir. Meşkler şeyh efendilerin işâret etmesiyle son bulmakta ve ardından çay ikram edilerek sohbet edilmektedir. Meşkler, birçok farklı makamda geçilen repertuvar sebebiyle Türk din mûsikîsi ve tekke mûsikîsi alanına merakı olan öğrencilerin ve mûsikîşinasların istifâde ettiği sanat meclisleri olmuştur. Meşkler içerisinde aktif olarak okunan ilahiler sebebiyle Türk din mûsikîsi repertuvarı anlamında zengin bir içeriğe sahip bir tekke ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Bunu mûsikî altyapısı güçlü olan bestekârlar sağlamıştır. Cumhuriyet dönemi öncesinde Eyyübi Mehmet Efendi (ö.1266/1850) ve Eğrikapılı Şeyh Mehmet Efendi (ö.1317/1900) gibi bestekârların ismi bilinse de Cumhuriyet Dönemi sonrası meşklerin sistemleşmesiyle de paralel olarak bestekâr sayısı artmış ve Türk din mûsikîsine yeni besteler kazandırılmıştır. Bu araştırma ile Cumhuriyet Dönemi sonrası Türk Tasavvuf Mûsikîsini ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı’na üye olan bestekârların isimlerinin ve sayılarının tespit edilmesi, yapmış oldukları bestelerin türleri ve eser sayılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yapılan çalışma neticesinde Cumhuriyet döneminde vefât eden 14 bestekârın 347 eserine, yaşayan 35 bestekârın ise 2021 yılı itibâriyle 1017 eserine ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

KAPTAN, Merve Nur Kaptan Volkan. "OSMANLI DÖNEMİNDE MÛSİKÎ EĞİTİMİ VEREN KURUMLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME." Uluslararası Sanat ve Sanat Eğitimi Dergisi 2, no. 2 (2019): 40–52. http://dx.doi.org/10.29228/jiajournal.25873.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

DİNÇ, Sema, and Ahmet ÇAKIR. "Mûsikî Nazariyatı Tarihinin Mühim Bir Siması: Allâme Kutbuddîn Şîrâzî." Eskiyeni, no. 46 (March 20, 2022): 245–68. http://dx.doi.org/10.37697/eskiyeni.1050244.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

UĞURLU, Serdar. "TÜRK MÜZİK FOLKLORUNDA ŞİİR, MÛSİKÎ VE RAKSIN TARİHİ BİRLİKTELİĞİ." International Journal Of Turkish Literature Culture Education 6, no. 6/2 (2017): 1058–79. http://dx.doi.org/10.7884/teke.3825.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

Sezikli, Ubeydullah. "Dinî Mûsikî Derleme Kültürü Üzerine: Anadolu ve Balkanlar Örneği." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22, no. 3 (2018): 1657–68. http://dx.doi.org/10.18505/cuid.461321.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

OKCU, Semih. "MÛSİKÎ PROZODİSİNDE STATİK KALIŞ VE ZEKİ ÂRİF ATAERGİN ÖRNEĞİ." Journal of International Social Research 13, (13/73) Art (2020): 451–60. http://dx.doi.org/10.17719/jisr.11034.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

Çetinkaya, Yalçın. "İbn Haldun ve Matematik İlimlerden Bir İlim Olarak Mûsikî." Journal of Ibn Haldun Studies, Ibn Haldun University 2, no. 1 (2017): 93–98. http://dx.doi.org/10.36657/ihcd.2017.22.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

Fazlı, ARSLAN. "Safiyyüddîn Abdülmümin el-Urmevî'nin er-Risâletü'ş-Şerefiyye'sinde Mûsikî Matematiği." Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 46, no. 2 (2005): 1. http://dx.doi.org/10.1501/ilhfak_0000000025.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

RAEISI, Ehsan, and Ferit BULUT. "Abdülmü’min b. Safiyyüddîn’in Behcetü’r-Rûh Adlı Eserinde Usûller." Erdem, no. 87 (December 1, 2024): 81–104. https://doi.org/10.32704/erdem.2024.87.081.

Full text
Abstract:
Safevî devleti (1501-1736) döneminde yazıldığı tahmin edilen Behcetü’r-Rûh adlı eserle kendisinden önceki dönemlerde yazılan ve kendisiyle hemen hemen aynı dönemde (Anadolu coğrafyasında) yazılan mûsikî risâleleri karşılaştırıldığında bu risâlelerde ele alınan konuların farklı yöntemlerle îzâh edildiği görülmektedir. Safevî devletinin kurulması ve bölgede yeni siyasi sınırların çizilmesiyle birlikte İsfahan, Tebriz, Fars ve Herat ile Buhara, İstanbul ve Bağdat gibi önemli mûsikî merkezleri arasındaki iletişim gittikçe azalmıştır. Bu durum ilerleyen zamanlarda bu bölgelerde kaleme alınan mûsikî risâlelerinin birbirinden kısmen farklı özelliklerle ilerlemesine neden olmuştur. Bahsedilen dönemde Abdülmü’min b. Safiyyüddîn tarafından Farsça yazılan Behcetü’r-Rûh, sözü edilen bölgeler arasındaki iletişimin azalması meselesine iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Zira bu eserde îkâ‘î devirler kavramı yerine usûl kavramı ve etânîn yöntemi ve tef‘ileler yerine tehecciü’ledvâr yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırma, bahsedilen dönemde ve coğrafyada telif edilen Behcetü’r-Rûh’ta usûl kavramının nazarî olarak nasıl îzâh edildiğini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Bu önem doğrultusunda araştırmanın amacı Behcetü’r-Rûh’ta hangi usûllere yer verildiğini ve bu usûllerin nasıl bir yöntemle tarif edildiğini tespit etmektir. Çalışma betimsel nitelikli bir araştırma olup ilgili veriler kaynak tarama ve müziksel analiz yöntemleri kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın bulgularından hareketle Abdülmü’min b. Safiyyüddîn’in, Behcetü’r-Rûh adlı eserinde darp sayıları verilerek tehecciü’l-edvâr yöntemiyle izah edilen 20 tane usûlün yanı sıra sadece darp sayıları verilerek tarif edilen 19 tane usûl hakkında bilgi verildiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç doğrultusunda: Darp sayıları verilerek tehecciü’l-edvâr yöntemiyle tarif edilen usûllerin, Fâhte Darp, Türk Darp, Berefşân, Muhammes, Çenber, Sakîl, Hafîf, Evfer, Devir, Nîm Sakîl, Hezec, Evset, Remel, Fer‘, Devr-i Revân, Semâ‘î, Darbü’l-Kadîm, Darbü’l-Mülûk, Nîm Devir ve Ekel usûlü olduğu; sadece darp sayıları verilerek tarif edilen usûllerin, Darbü’l-Feth, Çihâr Darp, Düyek, Mieteyn, Mukaddem ve Şâhnâme usûlü olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Behcetü’r-Rûh’ta Melik Şâh-ı Selçûkî’nin gulâmı’nın icadı olan Kalenderî, Münâsafe-i Şîrâzî, Münâsafe-i İhlâtî, Münâsafe-i Darbî, Harbî, Sakîl usûllerinin yanı sıra Gulâm Şâdî’ye atıfta bulunularak Darbü’l-Kadîm, Darbü’l Mülûk, Hezec-i Kebîr, Hezec-i Sağîr, Fâhte-i Kebîr, Fâhte-i Sağîr ve Şâhnâme usûllerinden de bahsedildiği görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

YILMAZ, Esra, and Erhan ÖZDEN. "Osmanlı’da Mûsikî Eğitimi ve Gınânın Usûlü Tedrîsi Adlı Eserin İncelenmesi." Journal of Turk-Islam World Social Studies 31, no. 31 (2021): 172–86. http://dx.doi.org/10.29228/tidsad.54028.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

Koca, Fatih. "AMASYA MÛSİKÎ CEMİYETİ VE BÜYÜKAĞA MEDRESESİ’NİN AMASYA DİNÎ MÛSİKÎSİNE KATKISI." Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3, no. 6 (2016): 127. http://dx.doi.org/10.18498/amauifd.251531.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

Koca, Fatih. "AMASYA MÛSİKÎ CEMİYETİ VE BÜYÜKAĞA MEDRESESİ’NİN AMASYA DİNÎ MÛSİKÎSİNE KATKISI." Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3, no. 6 (2016): 127. http://dx.doi.org/10.18498/amauifd.57647.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

Tıraşcı, Mehmet. "Sâlih Nâbî'nin Felsefe-i Mûsikî İsimli Eseri Üzerine Bir Değerlendirme." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22, no. 1 (2018): 165–92. http://dx.doi.org/10.18505/cuid.379332.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

Tıraşcı, Mehmet. "Sâlih Nâbî'nin Felsefe-i Mûsikî İsimli Eseri Üzerine Bir Değerlendirme." Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22, no. 3 (2018): 1669–86. http://dx.doi.org/10.18505/cuid.497565.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

ADAR, Çağhan. "İPEK YOLU MEVLEVİHANELERİ ve CUMHURİYET SONRASI AFYON MEVLEVİHANESİ'NDE MÛSİKÎ Ü." Journal of Turk-Islam World Social Studies 3, no. 7 (2016): 57. http://dx.doi.org/10.16989/tidsad.158.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

GENÇOĞLU, Mehmet Sait Halim. "17. Yüzyıla Âit Özgün Bir Mûsikî Risâlesinde Mûsikînin Te’sîrine Dâir Bilgiler." İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 7, no. 3 (2018): 1612–19. http://dx.doi.org/10.15869/itobiad.412090.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

ENGİN, Mesut. "TÜRK-İSLÂM DÜNYASINDAKİ MÛSİKÎ BİRİKİMİNİN ANADOLU’DAKİ DİNÎ MÛSİKÎYE KATKISI." ANASAY, November 22, 2023. http://dx.doi.org/10.33404/anasay.1374386.

Full text
Abstract:
Mûsikî, insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insandan itibaren hemen hemen her çağda ve her toplumda insanlar bir şekilde mûsikîyle meşgul olmuşlardır. Eski medeniyetlerden biri olan Türk medeniyeti de aynı şekilde mûsikîyi birçok alanda kullanmıştır. İslam öncesi dönemde tek Tanrılı inanca sahip olan Türkler, mûsikîyi ve mûsikînin bir parçası olan ritmi Tanrıyla iletişim kurmada bir araç olarak kullanmışlardır. Bu nedenle mûsikîde dinî ve din dışı öğeler iç içe geçmiştir. Türkler, Müslüman olduktan sonra da mûsikîyle olan bağlarını koparmamış, eskiden beri getirmiş oldukları bu geleneklerini İslam dinine uygun bir şekilde yaşamaya devam etmişlerdir. &#x0D; Türklerin Orta Asya’dan getirdikleri mûsikî birikimi, özellikle Abdülkadir Merâğî’nin öncülüğünde Anadolu’da yayılmaya ve gelişmeye başlamıştır. Sonraki dönemlerde bu mûsikî türüne spesifik olarak “Türk Müziği” denilmiştir. Türk Müziği de kendi içerisinde Halk müziği ve Klasik Türk Müziği şeklinde ikiye ayrılmış, “Türk Din Mûsikîsi” de Klasik Türk Mûsikîsinin bir alt dalı olarak yerini almıştır. Anadolu topraklarında Osmanlı Devleti eliyle gelişimini sürdüren Türk-İslâm medeniyeti her alanda olduğu gibi mûsikî alanında da kayda değer gelişmeler elde etmiştir. Bu önemli gelişmelerin arka planında ise Türklerin geliştirdiği, temelleri Orta Asya’ya dayanan ve sonraki dönemlerde hem nazarî hem de amelî olarak önemli bir yere sahip olan Türk mûsikîsinin payı büyüktür. &#x0D; Elinde bulundurduğu halifelik makamının etkisiyle de Osmanlı Devleti, başta Anadolu olmak üzere hâkim olduğu bütün topraklarda İslâm dinini hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirmişti. Bu nedenle İslâm dinî, Osmanlı Devleti’ni siyasî, sosyal, ekonomik, askerî ve kültürel olarak birçok yönden etkilemiştir. İşte biz de bu çalışmamızda, Türklerin mûsikî birikimlerinin din dışı olduğu kadar İslam diniyle birlikte aynı zamanda nasıl dinî bir hüviyet de kazandığını, bu birikimin Anadolu topraklarında giderek daha üst seviyelere çıkarak “Türk Din Mûsikîsi” şeklinde amelî ve nazarî olarak bir bilim dalı haline geldiğini ele almaya çalışacağız.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

AKKUŞ, Mustafa Asım. "Cevherîlik'te Türk Din Mûsikîsi Uygulamaları." Dini Araştırmalar, December 8, 2023. http://dx.doi.org/10.15745/da.1346082.

Full text
Abstract:
Bu çalışma ile İstanbul Bağcılar’da kurulmuş, Kâdirî ve Rifâî temelli bir tarikat olan Cevherîliğin Türk din mûsikîsi uygulamalarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Cevherîliğin kurulmasındaki tarihsel sürece değinilmiş akabinde kültürel anlamda yayılmasını sağlayan “Tasavvuf Mûsikîsi ve Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği”nin mûsikî faaliyetlerinden bahsedilmiştir. Cevherîliğin, ritüellerinde dinî mûsikî türlerinden istifâde etmesi bizi bu araştırmayı yapmaya teşvik etmiştir. Arşivler, yapılan mülâkatlar ve gözlemler neticesinde Cevherîliğin mûsikî ile ilişkisi saptanmış, zikir usûlünde icrâ edilen mûsikî türleri ve tekkeye ait besteler tespit edilmiştir. Buna ek olarak, yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen ses kayıtları, nota arşivleri vesilesiyle tekkeye mahsus eserler düzenlenerek notaya alınmış ve Türk din mûsikîsi repertuvarının yeni eserlerle tanışması amaçlanmıştır. Salâvat, imâmet, tesbihât, istiğfar, terâvih tertibi, kaside ve ilâhiler gibi türler tekkede icrâ edilmekte ve özellikle uşşak, rast, hicaz, segah makamındaki salâvatlar ve tesbihâtların bestesi tekkeye mahsus olarak okunmaktadır. Ayrıca meşk akşamları da tertip edilmekte ve birçok ilâhi, şuğl, tevşih, nefes, mersiye vb. besteli türler okunmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

HÜSEYNİ, Seyid Muhammed Taki. "Kutb-i Nâyî Osman Dede’ye Göre İran Klasik Müziğinde “Heft Destgâh”." Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, August 19, 2023, 100–115. http://dx.doi.org/10.18026/cbayarsos.1231228.

Full text
Abstract:
Mûsikî ilmi ve sanatı, tarih boyunca çeşitli etkenlerden dolayı sürekli değişimlerde olduğu gibi, İran klasik müziği de zamanla değişmiştir. İslâmiyet öncesi “râh” sisteminde uygulanan İran musikisi, İslâmiyet sonrası yerini “edvâr” ve “makam” sistemlerine vermiştir. Bu sistemler zamanla yine değişmiş ve günümüzde “destgâh” adı ile anılmaya başlamıştır. “Heft (yedi) Destgâh” sistemine geçiş sebepleri, tarihî süreci, kavramı ve neden yedi olduğu ile ilgili mûsikî risâlelerinde ve tarihî kaynaklarda her hangi bir net açıklamayla karşılanmamıştır. Çağımızdakı müzikologların ve araştırmacıların çalışmaları neticesinde de kesin bir açıklama yapılmamıştır. Destgâh ile ilgili araştırmamıza göre, en eski açıklama Kutb-i Nâyî Osman Dede’nin mûsikî konusunda yazdığı Farsça manzum Rabt-ı Tağyîrât-ı Mûsikî adlı eserinde bulunmaktadır. Osman Dede, İran’da uygulanan sistemden “Heftgâne” (yedili) tabiri ile söz ederek görüşünü aktarmıştır. Bu makalede İran mûsikîsi ve “destgâh” sistemi ile ilgili bilgiler verdikten sonra Osman Dede’nin hayatı, eserleri ve Rabt-ı Tağyîrât-ı Mûsikî‘sinde İran mûsikîsi ve “destgâh” sistemi ile ilgili yorumlarına yer verilmiş ve değerlendirilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
48

"‘Tasavvuf ve Mûsikî Eğitim Programı” kapanış konseri ile sona erdi…" üha, 2023. http://dx.doi.org/10.32739/uha.id.42938.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
49

Akkuş, Mustafa Asım. "Türk Din Mûsikîsi Örnekleriyle Ses Egzersizleri ve Nüanslarına Dair Bir Deneme." Kocatepe İslami İlimler Dergisi, June 3, 2024. http://dx.doi.org/10.52637/kiid.1448897.

Full text
Abstract:
Mûsikî nağmelerin iletilmesinde sesi araç olarak kullanır. Hatta mûsikî varlığını ses sayesinde idame ettirir. Sese nağmeyi ve melodiyi mûsikî ilave eder. Bu bağlamda mûsikî melodilerle bir ahenk sağlamayı amaçlar. Mûsikîde icra edilen sesin eğitimli olması gerekir. Bu vesileyle sesin eğitiminde egzersizlerin ve nüansların ders materyali olarak nasıl olabileceği ile ilgili bir deneme mahiyeti taşıyan bu araştırma, Türk Din Mûsikîsi ile sınırlandırılmıştır. Araştırmada Türk Din Mûsikîsi özelinde çeşitli tespitler, örnekler ve egzersizler içermektedir. İlk olarak giriş bölümünde tarihsel açıdan meşk ve konservatuvar eğitim sistemlerinin tarihçesine değinilmiş, Dârü’l-Elhân’ın kuruluşundan bahsedilmiş ve ilk nota çalışmaları hakkında bilgi verilmiştir. Devamında Cumhuriyet döneminde İstanbul Devlet Konservatuvarının kuruluşuna ve eğitim sistemindeki değişimine vurgu yapılmıştır. Akabinde birinci bölümde ses unsurlarına yer verilmiş diyafram egzersizleri ve ses egzersizleri örneklendirilerek açıklanmıştır. İkinci bölümde ise icra unsurları olarak belirlediğimiz nüans çeşitleri, icra teknikleri, makam egzersizleri ve meşk başlıklarına yer verilmiştir. Eserleri okurken doğru sesin ve icranın perdeler ve baskı hakimiyetiyle de alakalı olduğu düşünülerek Türk Din Mûsikîsi’nde sıklıkla kullanılan makamlardan bazıları olan Rast, Nikriz, Hicazkâr, Mâhur, Nevâ, Uşşak, Bayatî, Nihâvend, Sabâ, Çârgâh, Hüseynî, Muhayyer, Karcığar, Bûselik, Hicaz, Şehnaz, Acem-aşiran, Segâh, Hüzzam, Bestenigâr ve Evc olmak üzere yirmi makamda egzersizler notaya alınmış ve çalışmada yer bulmuştur. Yapılan seyirlerin “ah” hecesi ile okunması sağlanmış ve notada belirtilmiştir. Bununla birlikte nüans terimlerinden çarpmalar, crescendo, decrescendo, glissando gibi kavramların icra esnasında kullanımı hakkında bilgi verilmiş ve Türk Din Mûsikîsi eserlerinde simgelerle nota üzerinde gösterilmiştir. Akabinde eser okurken dikkat edilmesi gereken icra tekniklerinden bahsedilmiş ve bunlar Türk Din Mûsikîsi eserlerinde nota üzerinde sembollerle gösterilmiştir. Bununla birlikte güfte-beste ve nağme uyumunun da ayrı bir önem ifade ettiği ve güftenin anlamına göre icradaki teknik hususlara dikkat edilmesi gerekliliği üzerinde de durulmuştur. Devamında ses eğitiminde sesin gelişimi kadar telaffuzun da ayrı bir öneminin olduğu vurgulanmış ve bilhassa icra esnasında kelimelerin daha net bir şekilde anlaşılması için artikülasyonun önemine vurgu yapılmıştır. Araştırmanın devamında Türk Din Mûsikîsinin ses eğitiminde çokça istifade ettiği meşk sistemine değinilmiş, hoca-öğrenci ilişkisinin ses eğitimindeki pozitif etkisi üzerinde durulmuştur. Türk Din Mûsikîsi repertuvarından sesin gelişimine katkı sağlayacak eserlerin içerisinde dikkat edilmesi gereken nüanslara da vurgu yapılmıştır. Türk Din Mûsikîsi repertuvarından örnek olarak; rast makamında Taceddin Efendi’nin güftesi, Sebilci Hüseyin Efendi’nin bestesi: “Ey Güzellerden Güzel“, hicaz makamında Yunus Emre’nin güftesi, bestesi meçhul: “Ah Nice Bir Uyursun Uyanmaz mısın?”, ve Aziz Mahmud Hüdâyî’nin güftesi, Şehabettin Efendi’nin bestesi: “Buyruğun Tut Rahmanın”, nikriz makamında Yunus Emre’nin güftesi, Ahmed Hatiboğlu’nun bestesi: “Hak Bir Gönül Verdi Bana”, hicazkâr makamında Kenan Rifâî’nin güftesi, İzzettin Hümayi Elçioğlu’nun bestesi: “Bir Nokta İdim Kıldı Beni”, uşşak makamında Yunus Emre’nin güftesi, Kemal Gürses’in bestesi: “Yâ Rabbenâ Yardım Eyle Kıyamette”, nihâvend makamında Seyyid Nizamoğlu’nun güftesi, bestesi meçhul: “Bu Aşk Bir Bahr-i Ummandır”, sabâ makamında Mehmet Oruç’un güftesi Tahir Karagöz’ün bestesi “Gel Seninle Gidelim”, şehnâz makamında Ebubekir Kâni Efendi’nin güftesi, İzzettin Hümayi Elçioğlu’nun bestesi: “Gubar-ı Payine Almam”, segâh makamında Niyazi Mısrî’nin güftesi, bestesi meçhul: “Tende Canım” eserleri bulunmaktadır. Bu eserlerde notanın üzerinde gösterilen nüansların uygulanması amacıyla okunan icrâ kayıtlarının linkleri dipnotlarda verilmiştir. Ayrıca Türk Din Mûsikîsi icrâkârlarının okumuş olduğu kayıtların linkleri de dipnotta verilmiştir. Bu linklerin, eğitsel açıdan nüansların uygulanabilmesi için bir referans olabileceği düşünülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

Yıldırım, Mustafa. "Mehmet Rakım Elkutlu’nun Arşivlerde Şarkı Formu Olarak Geçen Eserlerinin Form ve Usûl Açısından Tahlili." İSTEM, April 3, 2024. http://dx.doi.org/10.31591/istem.1447181.

Full text
Abstract:
Osmanlının son döneminde yetişmiş olan Mehmet Rakım Elkutlu Cami, tekke ve fasıl mûsikîsi formlarında çokça eserleri bulunan nadir bestekârlardan biridir. Bu özelliğinin temelinde hafız kimliğiyle yıllarca cami imam hatipliğini yapmış olmasıdır. Diğer ve önemli özelliği ise Mevlevî bir ailenin içinde yetişmiştir. Amcası olan İzmir Mevlevîhânesi Şeyhi Emin Dede’den mûsikî meşk etmiş ve bu sayede dergahtaki âyinlere dâhil olmuştur. Türk Mûsikî’nin gelişmesinde sayısız bestekâr ve icrâcıların yetiştiği ve adeta mûsikî okulu hüviyetinde olan Mevlevî dergahında postnişin olarak görev almıştır. Türk mûsikîsinin en seçkin formlarından Mevlevî âyinlerini defalarca meşk etmiştir. Bu birikimleriyle İzmir’de 1946 yılında İzmir Türk Mûsikîsi Cemiyeti’ni kurmuştur. Yirmili yaşlarda bestekârlığa başlayan Elkutlu, Türk mûsikîsi repertuarına sayısız eser kazandırmıştır. Altı yüze yakın bestesinin olmasına rağmen maalesef çoğu notaya alınmadığı için unutulmuştur. Abisinin erken yaşta vefat etmesi nedeniyle geçimlerini sağlamak amacıyla abisinin eşi evlenmek zorunda kalmıştır. Elkutlu sonrasında Sıdıka Hanım’la evlenmiş ama üvey kızı Adviye’nin kıskanç halleri sebebiyle evlilik kısa sürmüştür. Muhtemeldir ki bu olaylar nedeniyle eserlerinde bu yansıma görülmektedir. Bu bakımdan mıdır yoksa Osmanlı’nın sön dönemlerinin mûsikî açısından galatı meşhur bir şekilde “Romantik Dönem” bestekârı olduğundan mıdır bilinmez ama bestelerinde bu dönemin özelliklerine şarkı formundan çokça bestelerinin bulunması iki duruma da işaret edebilir. Çalışmamızda Rakım Elkutlu’nun arşivlerde şarkı formu olarak geçen besteleri form ve usûl yönünden incelemesi tasnifi yapılacaktır. Elkutlu’nun şarkı olarak geçen bazı eserleri içinde ana usûl haricinde ikinci bir geçki usulü bulunduğundan şarkı formu özelliği taşımayıp “Fantezi” formundadır. Türk mûsikîsi hakkında araştırmacıların doğru yönlendirilmesi açısından çalışma önemlidir. Çalışmada arşivlerde şarkı formu olarak geçen 93 adet bestesinin 33 tanesinin Fantezi formunda olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography