To see the other types of publications on this topic, follow the link: Nesir.

Journal articles on the topic 'Nesir'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Nesir.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

TUĞLUK, Mehmet Emin. "A Lexıcographıc Approach to İnşâ (Inshâ) Works: The Example of Hâzâ İnşâ-i Merğûb." Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi 6, no. 2 (2022): 56–76. http://dx.doi.org/10.34083/akaded.1151968.

Full text
Abstract:
İnsanlar çeşitli şekillerde iletişim kurmuş ve iletişim kurmak istedikleri muhataplarına duygu ve düşüncelerini en güzel ve akıcı bir şekilde aktarmak istemişlerdir. Bundaki amaç sözlerinin etkisiyle muhatapları üzerinde olumlu bir etki bırakma isteğidir. Tarih boyunca uzakta bulunan kişilerle iletişim kurmanın en yaygın yollarından biri mektup göndermek olmuştur. Ancak mektup bir tür olup bu adla yazılan metinlerin hepsi aynı özelliği göstermemektedir. Osmanlı nesri sade nesir, orta nesir, sanatlı (edebî) nesir olmak üzere üçe ayrılıp Türk edebiyatında edebî nesir için genellikle inşâ terimi benimsenmiştir. Mektup, yaygın olarak her toplum ve kültürden insanların haberleşmesi için kullanılırken Türk edebiyatında edebî nesir için ve klasik edebiyata özgü bir terim olarak mektup karşılığında inşâ terimi kullanılmış ve inşâ bir ilim dalı olarak yaygınlaşmıştır. İnşâ metinlerinin yazımına kılavuzluk etmesi amacıyla pek çok eser kaleme alınmıştır. Yazılan bu eserler genellikle belirli kalıplar ile Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar içermektedir. Ancak eserden esere değişmekle birlikte bu eserlerin bazılarının genellikle sol ve sağ köşelerine bu kalıp, kelime ve tamlamaların Türkçe karşılıkları bir sözlük şeklinde verilmiştir. Bu çalışmada yazarı bilinmeyen ve inşâ ilminde kullanılan kelimeleri konu edinen Hâzâ İnşâ-i Merğûb adlı eser sözlükbilimsel açısından ele alınmış, eserin çevirisi çalışmanın sonuna eklenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

HSHEMIPOUR, Saman. "İNGİLİZ EDEBİYATINDA EDEBİ NESİR." International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR) 6, no. 42 (2019): 2420–26. http://dx.doi.org/10.26450/jshsr.1314.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

YELTEN, Muhammet. "Hamza-Nâme'nin Nesir Üslûbu." Journal of Turkish Studies 9, Volume 9 Issue 9 (2014): 17. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.7509.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

OKATAN, Halil İbrahim. "Sûdî’nin Bostan Şerhi’nde Nesir Dili." Journal of Social Research and Behavioral Sciences 10, no. 21 (2024): 657–98. http://dx.doi.org/10.52096/jsrbs.10.21.19.

Full text
Abstract:
Sûdî is one of the representatives of 16th century Turkish classical prose literature. In his annotated work of Bostan he preferred quite a simple language, free from internal rhyme and compound words. He made his explanations short, using defining annotation style. As he pursued overall goal of language teaching, there are oft-repeated sentences of information in the work. His mastery over Persian language enabled Sûdî to meticulously work on the derivational and inflectional affixes. As the main part of speech necessary to understand a statement is the verb, there is quite a lot of information embedded in the work regarding the modality features of Persian verbs, whether they are transitive or intransitive, or whether they are affirmative or negative. There is information given as to in what sense phrases are used, which words pronouns refer to in the text, and how a pair of lines that conveys figures of speech should be inferred and understood. He severely criticized the authors who previously worked on Bostan due to their mistakes in their annotated works, their inadequate knowledge of Bostan, their sheer lack of comprehension of the sentences. It is obvious that he made use of Turkish, Persian and Arabic conjunctions, gerunds, participles and adverbials. There does not seem to be any particular use of artistic language in his prose. He produced a kind of prose a lot easier to understand than those used in his age. Key words: Sûdî, Annotated Work of Bostan, language of prose, sentence construction
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

BARS, Mehmet Emin. "SÖZLÜ GELENEKTE NESİR ANLATILARIN TÜR SORUNU." Alınteri Sosyal Bilimler Dergisi 1, no. 2 (2017): 37–49. http://dx.doi.org/10.30913/alinterisosbil.335463.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

TETİK, Kevser, and Gönül YÜKSEL. "Türk ve Rus Edebiyatında Süslü Nesir." Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, no. 44 (December 26, 2020): 85–102. http://dx.doi.org/10.21497/sefad.845373.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

ŞAMLIOĞLU-, Kemal. "Sezai Karakoç’un Nesir Dilinde Gelenek ve Tesir." Turkish Studies - Language and Literature Volume 15-Issue 1, Volume 15-Issue 1 (2020): 397–403. http://dx.doi.org/10.29228/turkishstudies.40555.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

KARÇIĞA, SERVET. "MEHMET ÂKİF İN ŞİİRLERİNE HÜKMEDEN "NESİR DİLİ"." Journal of International Social Research 9, no. 42 (2016): 214. http://dx.doi.org/10.17719/jisr.20164216140.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Kahraman, Nefise. "Sayı Editöründen." Nesir: Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no. 7 (October 30, 2024): i—viii. https://doi.org/10.5281/zenodo.13959456.

Full text
Abstract:
From Issue Editor &Ouml;zet <em>Nesir: Edebiyat &Ccedil;alışmaları Dergisi</em>&rsquo;nin yedinci sayısı ilhamını, Else Vieira&rsquo;nın 1990&rsquo;ların ortasında &ccedil;eviri &ccedil;alışmaları kapsamında &ouml;ne s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;, &ccedil;eviri ve diğer yorumlayıcı s&uuml;re&ccedil;lerde kurmacanın &ouml;nemini vurgulayan &ldquo;kurgusal d&ouml;n&uuml;ş&rdquo; (fictional turn) tanımından alıyor. Vieira&rsquo;nın, Brezilyalı ve Latin Amerikalı yazarların eserlerinde bulunan &ccedil;eviriyle ilgili temalar &uuml;zerine yaptığı &ccedil;alışma, Edwin Gentzler ve Rosemary Arrojo gibi diğer akademisyenler tarafından daha da geliştirilmiştir. Arrojo,&nbsp;<em>Fictional Translators: Rethinking Translation Through Literature</em> (2018) adlı eserinde, &ccedil;eviri &ccedil;alışmalarının disiplinlerarası bir alan olarak b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve &ccedil;evirmen karakterlerin 2000li yılların başlarında d&uuml;nya edebiyatında daha sık g&ouml;r&uuml;n&uuml;r olduğunu, kurmacada &ccedil;evirmenlere ve &ccedil;eviriyle ilgili temalara olan akademik ilginin &ldquo;başka yerlerde de [Latin Amerika dışında] eleştirel bir malzeme bolluğu &uuml;retmeye başladığını&rdquo; g&ouml;zlemlemektedir. <em>Nesir</em>&rsquo;in bu sayısında yer alan makaleler, T&uuml;rk edebiyatında &ccedil;eviri edimine ve &ccedil;evirmen karakterlere olan akademik ilginin arttığını kanıtlayan araştırmalar i&ccedil;ermektedir. Abstract The special dossier of the seventh issue of&nbsp;<em>Nesir: Journal of Literary Studies</em> draws inspiration from the &ldquo;fictional turn&rdquo; in translation studies proposed by Else Vieira in the mid-1990s to highlight the value of fiction as a credible source for exploring and reflecting on translation and other interpretive processes. Vieira&rsquo;s work on the role of translation-related themes in the fiction of Brazilian and Latin American authors was further developed by other scholars, including Edwin Gentzler and Rosemary Arrojo. In her&nbsp;<em>Fictional Translators: Rethinking Translation Through Literature&nbsp;</em>(2018), Arrojo observes that as translation studies grew as an interdisciplinary field and translator characters became more prominent in world literature around the turn of the millennium, academic interest in the portrayal of translators and translation-related themes in fiction &ldquo;began to produce an abundance of critical material elsewhere as well.&rdquo; The articles featured in&nbsp;<em>Nesir</em>&rsquo;s current issue are a testament to the growing body of scholarship that explores translator characters from various literary traditions, with a particular focus on Turkish literature in this case.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

YETİŞ, Kâzım. "Peyami Safa’nın Türk Romancılığındaki Yeri." Erdem, no. 62 (April 1, 2012): 289–98. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2012.62.289.

Full text
Abstract:
Türk edebiyatında roman türü çok yeni bir türdür. Dolayısıyla ilk örnekler geleneği olan şiire nispetle dil bakımından çok daha acemicedir. Bu biraz da nesir dilinin hayatı anlatma bakımından yetersiz olmasındandır. Ayrıca Türk dilinin sosyal meseleleri anlatma imkânlarının dar olduğunu da belirtmeliyiz. Bir bakıma nesir dili ile roman dili beraber gelişti. Belki birinin gelişmesi diğerini etkiledi. Bunda Peyami Safa'nın payı büyük olmuştur. Öte yandan sadece dil noktasından değil, ele alınan konular bakımından da roman türünde önemli gelişmeler olmuştur. Başlangıçta son derece dar veya sınırlı konular işlenirken giderek hem ülkenin çeşitli meseleleri kucaklanmış, hem de insan derinlemesine ele alınmış, psikolojik tahliller yapılmış, beşerî alanda ülkeler arası problemler irdelenmiştir. Belki de bu konuda en büyük gelişme Peyami Safa'nın romanlarında görüldüğü gibi çeşitli bilim dallarının romanlarda ele alınmasıdır. Elbette bu konuda Türk romanında en büyük gelişme roman tekniği noktasından olmuştur. fiemsettin Sami'nin romanı ile Peyami Safa'nın romanları arasındaki teknik fark bu konuyu bize anlatır. Şu hâlde Peyami Safa, Türk romanının dil, muhteva, teknik bakımdan gelişmesinde önemli bir paya sahiptir. Hatta bu konuda birkaç isimden biridir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

SHAREEF, Mohammed Ali, and Fatih YILMAZ. "Selected Stories from Cevâhir-i Mültekata." Türk Edebiyatları Araştırma Dergisi 1, no. 1 (2020): 1–20. http://dx.doi.org/10.47580/tead.111.

Full text
Abstract:
Klasik Türk Edebiyatı geleneğinde nazım ve nesir tarzındaki eserlerden divan, mesnevi ve tezkireler önemli edebiyat ürünleridir. Mesneviler gibi nazım türündeki eserler ve tarihler, menakıpnameler gibi nesir metinleri içerisinde yer alan mensur hikâyeler, içerikleri yanında hitap ettiği kitlenin genişliği açısından da dikkate değer metinlerdir. Bu gelenek içerisinde önemli bir değere sahip eserlerden biri de Ruznamçeci-zâde Mehmed Lebîb Efendi'nin Cevâhir-i Mültekata adlı eseridir. Bu makale çalışmasında ilk bölümde Klasik Türk Edebiyatı’ndan Divan/Yazılı Edebiyatı hakkında ve 19. yüzyıl Osmanlı devlet adamlarından olan kâtip, âlim ve şair Mehmed Lebîb Efendi’nin hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi sunulmuştur. İkinci bölümde araştırmanın yöntemi, evren ve örneklemi hakkında bilgi verilerek verilerin toplanması ve analiz kısmında konu ile ilgili literatür araştırması sunulmuştur. Üçüncü bölümde bulgular ve yorumlar kapsamında edep, fazilet, üstün ahlâk, hikmet dolu sözlerle peygamber kıssalarını, takva ehli insanların yaşamlarını, bilge insanların ahlâklarını ve cömert kişilerin davranışlarını, tarihî ve bilge kişilikleriyle öne çıkmış insanların hayatlarını bir yol gösterici olarak sunan Cevâhir-i Mültekata adlı eserde yer alan bazı hikâye çeşitlerine örnekler verilmiştir. Sonuç ve öneriler bölümünde belirlenen bazı hikâyelerin manevî, edebî ve ilmî değerleri üzerinden Cevâhir-i Mültekata adlı eserin önemine dikkat çekmek amaçlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

YÜKSEL, Mücahit. "Cahiliye Döneminde Nesir ve Bir Hatip Olarak Eksem b. Sayfî." Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD) 18, no. 1 (2018): 391–418. http://dx.doi.org/10.30627/cuilah.440713.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

ACEHAN, Abdullah. "FYODOR MİHAYİLOVİÇ DOSTOYEVSKİ VE AHMET MİTHAT EFENDİ'DEN HAREKETLE NESİR TÜRÜND." Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi 2015, no. 2015-1 (2015): 5. http://dx.doi.org/10.12981/motif.248.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

Bilveren, Tugba. "ÖZBEK EDEBİYATINDAN SAIDA ZUNNUNOVA’NIN QO‘LLAR (ELLER) HİKÂYESİ ÜZERİNE." Uluslararası Dil Edebiyat ve Kültür Araştırmaları Dergisi 8, no. 1 (2025): 13–25. https://doi.org/10.37999/udekad.1571077.

Full text
Abstract:
20. yy’ın başlarında nesir ve nazım alanlarında gelişmeye başlayan Özbek edebiyatı, özellikle Cedit devrinden sonra kültürel değerlerin ve milli unsurların öne çıkarılması bakımından önemli bir dönüşüm yaşar. Sovyet rejiminin değersizleştirme politikası ve bu hususta belirlediği yaptırımlar, belli dönemlerde aydınların kalemine ket vursa da özün yaşatılması hadisesi tüm yazar ve şairlerin başlıca meselesi olmuştur. Rejimin övülmesi yönünde yapılan baskıların, edebi ürünlerin birer propaganda aracı olarak kullanılmasının, tekdüzeliğin ve şiirde kullanılan slogan ifadelerin yerine halkın kendine dönmesi ve içinde bulunulan durumların değerlendirilmesi önemli ve olumlu bir gelişme olarak kabul edilir. Saida Zunnunova, Özbek edebiyatında meydana gelen bu olumlu dönüşümün önemli isimlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Özbek edebiyatında özellikle hiciv alanında adı bilinen Said Ahmad’in de eşidir. Hem nazım hem de nesir alanında eserleri bulunan Zunnunova, hikâyelerinde ruhsal tahlil ve tasvirleri öne çıkarması, sıradan insanların olağan durumlarını anlatması ve kadın karakterleri baş kahraman yapması bakımından önemlidir. Kendisi de evladına çok düşkün bir anne olarak hikâyelerinin çoğunda anneliğe vurgu yapar. Üslubu açık ve anlaşılırdır. Özellikle çalışkanlığı konu alan Zunnunova’nın hikâyelerinde işlediği başlıca konular aile, dürüstlük ve vatan sevgisi etrafında birleştirilebilir. Ayrıca yazılarında nezaket ve vefa gibi bazı eğitici değerlerin de altı çizilir. Bu çalışmada Zunnunova’nın kısa süren hayatı ve yazdığı hikâyelerden bazıları üzerinde durulacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Mahmızer, MEHDİBEYOVA. "ALI DAŞGIN'IN ESERLERINDE KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ." Türk Dünyası Kadın Araştırmaları Dergisi 2, no. 3 (2023): 32–36. https://doi.org/10.5281/zenodo.8427526.

Full text
Abstract:
&Ccedil;ağdaş G&uuml;ney Azerbaycan edebiyatının &ouml;nde gelen yazarlarından biri de Ali Daşgın&rsquo;dır. Yazar, nasir olarak da bilinir. Nesir eserlerinde cehalet, İran ve G&uuml;ney Azerbaycan halkının i&ccedil;inde bulunduğu durum, kadın hakları yoksunluğu, cehalet ve toplumsal eşitsizlik konuları &ouml;n plandadır.&nbsp; Nasir &quot;Kır Gelini&quot;, &quot;Bayrak G&ouml;lgesi&quot;, &quot;&Ccedil;izme Yarası&quot;, &quot;Buğday G&uuml;l&uuml;&quot; ve &quot;G&uuml;n&quot;&nbsp; ve, &quot;Bı&ccedil;ak ve Kemik&quot; &ouml;yk&uuml;s&uuml;nde olduğu gibi &quot;Sarışın&quot; romanında da basitliği, cehaletin, zulm&uuml;n kol gezdiği İran ve G&uuml;ney Azerbaycan&#39;da yaşayan halkın maddi ve manevi sorunlarını anlatıyor.&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yazarı bir vatandaş olarak en &ccedil;ok erken evlilik konusu endişelendiriyor. Ali Daşgın&#39;ın en b&uuml;y&uuml;k edebi eseri 2004 yılında Tebriz&#39;de yayınlanan &quot;Sevgi Damusu&quot; (Aşk Cehennemi) kitabıdır. Bir nevi otobiyografik nitelik taşıyan bu eserin b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml; nesir, yaklaşık &uuml;&ccedil;te biri de şiirle yazılmıştır.Yazarın ikinci kitabı giriş ve beş &ouml;yk&uuml;den oluşan &quot;K&ouml;yl&uuml; Gelin&quot; adlı eseridir. Koleksiyonda yer alan &quot;Buğday &Ccedil;i&ccedil;ekleri&quot; hikayesi romantik-sembolik bir tarzda yazılmıştır. Ali Daşgın &quot;Bı&ccedil;ak ve Kemik&quot; hikayesinde okullarda T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;nin yasaklanması ve erken yaşta evlilikler gibi konulara dikkat &ccedil;ekerken aynı zamanda anadili olan Azerbaycan T&uuml;rk&ccedil;esi bağnazlığını da g&ouml;stermektedir.&nbsp;&nbsp; 100&#39;den fazla kitap yayınlayan Alı Daşgın&nbsp; kısa bır zaman mesafesinde &ccedil;eşitli edebiyat merkezleri ve dernekler kurdu ve d&uuml;nyanın d&ouml;rt bir yanındaki prestijli &uuml;niversitelerde T&uuml;rk dili ve edebiyatı dersleri verdi. Bu yıllarda dilbilimci kimliğiyle de tanınan Ali Daşgın&rsquo;ın &quot;Genel Dilbilim&quot; adlı kitabı Tebriz&#39;de Arap alfabesiyle yeniden basılır. Ali Daşgın&#39;ın şiir ve nesir, s&ouml;zl&uuml;k&ccedil;&uuml;l&uuml;k ve dilbilimsel etkinliği d&ouml;nemin &ouml;nde gelen sanat&ccedil;ılarından - B. Vahabzade, Anar, Fikret Goca, C. Alioğlu, A. Azimli, K.M. S&ouml;nmez, S. hayal, A Mirzayi, N. Rizvan, Savalan, A. Rzayi, E. Iskanderzade, A. Samadlı v b. Yazar hakkında değerli fikirler s&ouml;ylemiş, M. Mehdibeyova ise Ali Daşgın&rsquo;ı &ccedil;ağdaş yazar gıbı değerlendirmişdir. Kuzey Azerbaycan nasirlerinden olan Ali Daşgın nesir ve şiirin &ouml;zg&uuml;n &ouml;rneklerini&nbsp; ve sanatsal d&uuml;ş&uuml;ncesinin diktelerini kendine has &uuml;slubuyla kaleme almıştır. Ali Daşgın ayrıca bir dizi tiyatro&nbsp; yazarı da sayılır. Onun&quot;K&ouml;yl&uuml; Gelin&quot; ve &quot;Aşık &Ouml;ğretmen&quot;, Mersin&#39;de &quot;&Ouml;l&uuml; Dilenci&rdquo; eserleri T&uuml;rkiye&#39;nin Tarsus Şehir Belediye Tiyatrosu&#39;nda, &quot;Yağmur Duası&quot;&nbsp; eseri ise Adana Belediye Tiyatrosu&#39;nda&nbsp; sahnelenmişdi.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

TÜRK, Osman. "Türk Edebiyatında Hamza-nâme Adlı Eserin 72. Cildinin Nesir Uslübunun İncelenmesi." International Journal of Languages' Education 1, Volume 5 Issue 2 (2017): 357–70. http://dx.doi.org/10.18298/ijlet.1693.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

Aydın. "Mehmet Lebîb Efendi'nin Mersiye Taştirinde Nazım Türüne Dair Dikkatler." Edebiyat Bilimleri Akademik Dergi 2, no. 3 (2022): 31–42. https://doi.org/10.5281/zenodo.5874816.

Full text
Abstract:
&nbsp; <strong>Anahtar Kelimeler</strong>: Nazım t&uuml;r&uuml;, mersiye, maktel, d&uuml;v&acirc;z-deh, mecmua &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; <strong>Geliş/Received:</strong> 30 Ekim/October 2022 <strong>Kabul/Accepted:</strong> 24 Aralık/December 2022 <strong>Yayın/Published: </strong> 30 Aralık/December 2022 Edebiyat &ccedil;alışmalarında &uuml;zerine d&uuml;ş&uuml;n&uuml;legelen temel konular vardır. Bunlardan biri de edeb&icirc; t&uuml;r konusudur. Edeb&icirc; t&uuml;r &ouml;zelliklerinin kesin olarak belirlenememesi sorunu, edeb&icirc; d&ouml;nemlerde geriye gittik&ccedil;e artmaktadır. Klasik T&uuml;rk edebiyatında artan neşir &ccedil;alışmalarıyla bir&ccedil;ok edebi eser g&uuml;n y&uuml;z&uuml;ne &ccedil;ıkarılmış, bir edeb&icirc; t&uuml;r hususunda hatırı sayılır metin &ouml;rneği bulunduk&ccedil;a da nazım ve nesir t&uuml;r&uuml; &ccedil;alışmalarında epey mesafe katedilmiştir. Buna rağmen yaklaşık olarak yedi y&uuml;z yılı kapsayan bir d&ouml;nem tarih&icirc; seyriyle birlikte d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde; d&ouml;nemin kit&acirc;biyatından, buzdağının g&ouml;r&uuml;nen kısmı kadar haberdar olunduğunu s&ouml;ylemek yanlış olmayacaktır. Bu bakış a&ccedil;ısıyla, klasik T&uuml;rk edebiyatına ait yeni neşir &ccedil;alışmalarıyla ve var olan &ccedil;alışmaların &ccedil;eşitli y&ouml;nlerle incelenmesiyle bilimin doğasına uygun olarak mevcut bilgiler değişecek, d&ouml;n&uuml;şecek veya desteklenecektir. İlgili &ccedil;alışmada; Milli K&uuml;t&uuml;phane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz A 377 numarada &ldquo;<em>Mecm&ucirc;</em><em>ʿa-i Eş</em><em>ʿar</em>&rdquo; adıyla kayıtlı mecmuada bulunan, Mehmed Leb&icirc;b Efend&icirc;&rsquo;nin mersiye taştiri neşredilecektir. Ardından nazım t&uuml;r&uuml; bağlamında incelenerek mersiye olarak anılan manzumenin nazım t&uuml;r&uuml;ne dair dikkatler araştırmacılara sunulacaktır. &nbsp;
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

YELTEN, Muhammet. "Türk Edebiyatında 15. Yüzyıldan Bir Nesir Kesiti Olarak Hamza-nâme'nin Hitap Ettiği Zümreler." Journal of Turkish Studies 8, Volume 8 Issue 13 (2013): 179. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.5794.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Dolcerocca, Özen Nergis. "From Issue Editor." Nesir: Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no. 8 (April 30, 2025): i—xi. https://doi.org/10.5281/zenodo.15280721.

Full text
Abstract:
Sayı Edit&ouml;r&uuml;nden Abstract This dossier in this issue of&nbsp;<em>Nesir: Journal of Literary Studies</em>, titled &ldquo;A Conceptual Perspective on Late Ottoman Literature,&rdquo; took shape following a workshop held at the University of Bologna on February 29&ndash;March 1, 2024. The event was organized within the framework of the ERC-funded project &ldquo;Empires of Reform: Enlightenment, Nationalist Precursors, and Non-Western Literary Modernities.&rdquo; The dossier aims to explore the interaction between the emerging literary modernity in the nineteenth century and the Ottoman-Turkish literature and criticism through the lens of conceptual history. The underlying premise of this methodological approach is not only that history finds expression in certain key concepts, but also that these concepts&mdash;through their internal contradictions and their interaction with prior meanings&mdash;can reveal, both synchronically and diachronically, critical aspects of literary modernity and its conceptual networks. &Ouml;z <em>Nesir: Edebiyat Araştırmaları Dergisi</em>&rsquo;nin &ldquo;Ge&ccedil; Osmanlı Edebiyatına Kavramsal Bir Bakış&rdquo; başlıklı bu dosya sayısı, ERC destekli &ldquo;Modernleşen İmparatorluklar: Aydınlanma, Milliyet&ccedil;i &Ouml;nc&uuml;ler ve Batılı Olmayan Edebi Moderniteler&rdquo; projesi &ccedil;er&ccedil;evesinde, 29 Şubat-1 Mart 2024 tarihlerinde Bologna &Uuml;niversitesinde d&uuml;zenlenen &ccedil;alıştayın ardından şekillenmiştir. Sayı, on dokuzuncu y&uuml;zyılda gelişen edeb&icirc; modernite ile Osmanlı-T&uuml;rk edebiyatı ve eleştirisi arasındaki etkileşimi kavramsal bir yaklaşım temelinde incelemeyi ama&ccedil;lamaktadır. Burada bahsedilen kavramsal tarih y&ouml;nteminin altında yatan &ouml;nc&uuml;l, sadece tarihin belirli kavramlarda ifadesini bulması değil; aynı zamanda bu kavramların kendi i&ccedil;sel &ccedil;elişkilerini, ge&ccedil;miş anlamlarıyla etkileşimlerini hem eşzamanlı hem de tarihsel s&uuml;re&ccedil; i&ccedil;inde inceleyerek edeb&icirc; modernite ve onun kavramsal ağlarını kısmen ortaya koymaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Karahan, İsmail, and Nejdet Gürkan. "Çok Anlamlı (Müşterek) Kelimelerin Anlam Dünyasına İstişhadın Etkisi: "Hikmet" Kavramı Üzerine Bir İnceleme." Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 12, no. 1 (2025): 252–72. https://doi.org/10.17859/pauifd.1638596.

Full text
Abstract:
Arap dilinde, çok anlamlı kelimelerin kök ve yan anlamlarını belirlenmesi sürecinde, dilsel bağlamların ve istişhâd örneklerinin (şiir, nesir, Kur’ân ve hadis metinlerden getirilen örneklerinin) önemi büyüktür. Özellikle, kelimenin tarihî, edebî ve kültürel bağlamlarda nasıl kullanıldığı, odak anlamın tespit edilmesinde yol gösterici olur. Bu çalışmada, “hikmet” kavramı esas alınarak, çok anlamlı kelimelerin etimolojik ve semantik analizine ışık tutulacaktır. “Hikmet” gibi derin anlam katmanlarına sahip bir kelimenin, tarihî ve edebî metinlerdeki kullanımları, onun odak anlamını ve bu anlamın diğer anlam katmanlarıyla ilişkisini anlamada kilit rol oynar. Bununla beraber “Hikmet” kavramı örneği üzerinden; Arap dilindeki çok anlamlı kelimelerin nasıl şekillendiğinin ve istişhad yönteminin, kelimelerin anlam yelpazesinin oluşumuna nasıl katkı sağladığının dilsel ve metodolojik durumu açıklığa kavuşabilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

Koyuncu, Zeynep. "Edebî Türlerden Cenk-Nâme/Gazavat-Nâme Karşılaştırması ve Muhammed Hanefî-Tabut Cengi’nin Yeni Bir Nüshası." ALEVİLİK–BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, no. 21 (June 25, 2020): 133–92. http://dx.doi.org/10.24082/2020.abked.260.

Full text
Abstract:
“Savaşma, vuruşma” anlamına gelen cenk kelimesine, ferman mektup anlamındaki “nâme”nin eklenmesi ile oluşan cenk-nâme edebiyatta “İslamiyetin yayılma dönemi içerisinde yapılan savaşların ve bu savaşlar içerisinde de Hz. Ali’nin lider ve örnek insan olarak öne çıkarıldığı mensur ve manzum eserlere verilen ad”dır. Türk halkı tarafından çok sevilip ezberlenen ve zamanla anonim bir hâl alan bir tür olan cenk-nâmelerde yalnızca Hz. Ali değil Hz. Ali’nin oğulları Hasan, Hüseyin ve Muhammed Hanefî’nin kahramanlıkları da anlatılır. Muhammed Hanefî’nin başkahraman olduğu, Dâsitân-ı Muhammed Hanefî, Kitâb-ı Muhammed Hanefî, Menâkıb-ı Muhammed Hanefî, Hikâye-i Muhammed Hanefî gibi isimlerle yazılan cenk-nâmeler çok sevilip ezberlenmiş, saz eşliğinde okunmuş ve zamanla yazarı belli olmayan, anonim eserlere dönüşmüştür.Tanıtılan eser, 06 Mil Yz A 3158-2 numaralı yazma nüshanın 151-170. varakları arasında bulunan, aruzun fâilâtün fâilâtün fâilün vezni ile kaleme alınmış 491 beyitlik bir mesnevidir. Harekesiz nesih hatla yazılmış eserin yazarının İsa olduğu bilgisi kütüphane kaydında verilmişse de bu bilgi teyit edilemedi, yazar hakkında biyografik bilgi bulunamadı. Tespit edilen eser, zaman zaman atlanan beyitleri ve aruz kusurlarına rağmen cenk-nâme geleneğinin yeni bir örneği olması yönüyle kıymetlidir. Muhammed Hanefî-Tabut cenginin bilinen ilk örneği Tursun Fakih’e aittir ve aynı konuda yazılan cenk-nâmeler yazarları farklı olsa da Tursun Fakih’in eserinden büyük ölçüde etkilenmişlerdir. Makalede Türk destan geleneğinin devamı niteliğinde olan cenk-nâme ve gazavat-nâme türleri ve tarihi gelişimleri hakkında bilgi verildikten sonra, iki türün iç içe geçme sebepleri ve birbirinden farklı tarafları açıklanmaya çalışıldı. Muhammed Hanefî konusunda yapılan akademik çalışmalar sıralandı. Farklı alanlardan okuyucular için Muhammed Hanefî-Tabut Cengi’nin transkripsiyonlu metninin yanında günümüz Türkçesine çevrildiği nesir hâli de verildi.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

Metanet, ŞAHALİYEVA. "19. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA GÜNEY AZERBAYCAN ŞAİRLERİNİN ESERLERİNDE KADININ HAYATVERİCİ NEŞE GİBİ TARİFİ." Türk Dünyası Kadın Araştırmaları Dergisi 2, no. 1 (2023): 43–48. https://doi.org/10.5281/zenodo.7766197.

Full text
Abstract:
19. y&uuml;zyılın ilk ve ikinci yarısında G&uuml;ney Azerbaycan edebiyatında bir takım t&uuml;rlerin oluşması, &ouml;zellikle nesir ve drama &ouml;rnekleri, sanatsal d&uuml;ş&uuml;ncenin gelişmesini kolaylaştırmıştır. Bu d&ouml;nemde sanat&ccedil;ıların bilimsel-kuramsal yayıncılık &ccedil;alışmalarını tercih etmelerini, halkın sorunlarını &ccedil;&ouml;zme yolunda atılmış bir adım olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. 19. y&uuml;zyılın ikinci yarısında G&uuml;ney Azerbaycan edebiyatında ger&ccedil;ek&ccedil;ilik doğrultusunda şekillenen şiir, sanatsal nesir, hiciv ve drama &ccedil;alışmaları, modern İran&#39;ın sosyal ve siyasi koşullarının eksiksiz ve kapsamlı bir incelemesini sunmuştur. Nasır, oyun yazarı Mirza Fatali Ahundzade&#39;nin felsefi g&ouml;r&uuml;şleri, gazetecilik yaratıcılığı, bilimsel bakış a&ccedil;ısı G&uuml;ney Azerbaycan edebiyatına yeni i&ccedil;erik ve y&ouml;n kazandırmıştır. B&ouml;ylece G&uuml;ney Azerbaycan&#39;ın edebi ve k&uuml;lt&uuml;rel hayatının ger&ccedil;ek uyanışı M.F. Ahundzade&#39;nin eserinde a&ccedil;ık bir &ouml;rnek bulmuştur. Aslında, M.F. Ahundzade&#39;nin realist edebiyatı sadece G&uuml;ney Azerbaycan ve bir b&uuml;t&uuml;n olarak İran edebiyatını değil, aynı zamanda Orta Asya uluslarının edebiyatını da etkilemiştir. Her iki tarafın edebiyatı da d&ouml;nemin sosyo-politik manzarasını kendine has bir şekilde barındırıyordu. Ama G&uuml;ney Azerbaycan edebiyatında geleneksel temalar: tema a&ccedil;ısından fikir ve politikanın &ouml;zelliklerine g&ouml;re farklılık g&ouml;sterip, &uuml;st&uuml;nl&uuml;k sağladı. G&uuml;ney Azerbaycanın yazılı edebiyat kaynaklarında hem feodal ilişkilere ve mutlakiyetciliğin s&ouml;m&uuml;rge politikasına karşı, hem de insanı hayata &ccedil;ağıran, onlara uyanış ruhu veren i&ccedil;erikli eserler yazılırdı. Şairlerin eserlerinde, &ouml;zellikle aşk şiirlerinde, kadınlara karşı g&uuml;zellik duygusu daha &ccedil;ok kendini g&ouml;sterirdi. G&uuml;ney Azerbaycan şairlerinden, Muhammedali Dilsuz, Ebulhasan Raci, Hacı Reza Sarraf, Muhammed Bagir Halhalı. Seyyed Abulgasim Nabati, Muhammed Hideci, Mehemmed Xalife Acız vb. şairler eserlerinde kadını hayat veren neşe ve sadakat sembol&uuml; olarak ele almışlardır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

DOĞAN, Adem. "The Pre-Islamic and Islamic Periods Poets and Poems in Badi’ al-Zamân al-Hamadânî's Maqâmat." Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD) 23, no. 2 (2023): 191–205. http://dx.doi.org/10.30627/cuilah.1356803.

Full text
Abstract:
Arap Edebiyatında şiir ve şair kavramları, özellikle klasik dönemde oldukça önemli bir yere sahiptir. İlim meclislerinde ve halk arasında şiir ve şairler konusu, temel tartışma ya da sohbet konularının başında gelmektedir. Araplar, duygu ve düşüncelerini daha çok şiir ile ifade etmeyi tercih etmişlerdir. Abbasîler döneminde ilk defa makâme türünde eser ortaya koyan Bedî’uzzamân el-Hemedânî’nin, eserlerini ortaya koyarken bu gerçeği görmezden gelmesi düşünülemezdi. el-Hemedânî, bir nesir türü olan tüm makâmelerine şiir serpiştirirken, bazı makâmelerini bizzat şiire ayırmıştır. Yazar, bu makâmelerinde Cahiliye ve İslâmî dönemde yaşamış şair ve onların şiirlerinden bahsetmiştir. Onun makâmelerinde ifade edilen duygu ve düşüncelerin kendisine ait olduğunu söylemek mümkündür. el-Hemedânî, kendi hayat tecrübesini ve bilgeliğini aktarmak için makâme türünü tercih etmiştir. Ayrıca onun bu makâmelerle bir taraftan didaktik amaçlar güttüğünü, diğer taraftan da kendi dil becerilerini ortaya koymaya çalıştığını da ifade etmek mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Cakir, Adalet. "AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYÎ’NİN ESERLERİNE YAZILAN ŞERHLER." Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 12, no. 1 (2025): 171–201. https://doi.org/10.17859/pauifd.1571798.

Full text
Abstract:
Hz. Hüdâyî Arapça ve Türkçe, manzum ve nesir tarzında yekünü yirmi beşi bulan eser telif etmiştir. Vakıât, Tecelliyât, Ecvibe-i Mutasavvıfâne, ve müridleri ile padişahlara yazdığı eserler dışındaki telifâtı daha eklektik metinlerdir. Onun manevî ve edebi zevkini yansıtması bakımından nutuklarının da hususi bir yeri olduğunu belirtmek gerekir. Yazma eser kütüphanelerinde umumî olarak eser nüshalarının ziyâdeliği yaşadığı dönem ve sonrasında eserlerine olan ilginin ziyadeliğini göstermektedir. Celvetî şeyhinin eserlerine olan ilgi sadece kendi müridanı ve muhiti ile sınırlı kalmadığı açıktır. Entelektüel seviyede de bir ilgiye mazhar olmuş ve bazı eserleri şerh edilmiştir. Ancak Hüdâyî külliyatının mütemmim cüzü olan bu şerh eserlerin tespiti ve gün yüzüne çıkması henüz tamamlanmış değildir. Tecelliyat isimli eseri Nablusi tarafından şerh edildiği gibi Hasan Aksarayi tarafından nazmen şerh edilmiştir. Bunun dışında mensur eserlerinden üçüne müstakil şerhler yazılmıştır. Manzum mesnevî tarzında yazdığı Necâtü"l-garîk'in şerhi dışında iki ilahisi de şerh edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

CAN, Muhammet Ali. "Informing Maqamas in Arabic." Türkiye İlahiyat Araştırmaları Dergisi 7, no. 4 (2023): 769–89. http://dx.doi.org/10.32711/tiad.1368369.

Full text
Abstract:
İslam’ın gelişinden sonra Arap Edebiyatı, Kur’an-ı Kerim’in yoğun etkisi altında kalmıştır. Nesir ve şiirlerde Kur’an-ı Kerim’den iktibaslar sıkça yapılmıştır. Makâme türü eserlerde iktibasların yanı sıra Kur’ân-ı Kerim’in sanat yönü örnek alınmıştır. İlk başta irticâlî konuşma olarak ortaya çıkan hitâbî makâmeler, daha sonra yerini yazılı olarak hazırlanan hikâye makâmelerine bırakmıştır. Bunun edebî çevrede rağbet görmesi sonucu bilgi verme amaçlı yazılar da makâme türünde yazılmaya başlanmıştır (i’lâmî makâmeler). İ’lâmî makâmelerin bir kısmı hikâye ile karışık olarak yazılmıştır. İ’lâmî makâmelerde ilk başlarda belirli bir konu ele alınırken, ilerleyen zamanda tiyatro türü gibi iki ya da daha fazla canlı varlık tartıştırılmıştır. Daha sonraki aşamada makâmelerde önce cansız nesneler, en son aşamada ise ilim gibi soyut objeler konuşturulmuştur. Türkiye’de hikâye makâmeleri hakkında birçok çalışma bulunmasına rağmen, i’lâmî makâmeleri hakkında yapılan araştırmaların sayısı oldukça azdır. Bu makale ile i’lâmî makâmeleri hakkında özet bilgi sunularak bundan sonra yapılacak olan çalışmalara anahtar oluşturulması amaçlanmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Kıvılcım, Funda. "АЙЫМ АЙТБАЕВАНЫН “ЭНЕ ҮМҮТҮ” АТТУУ КИТЕБИНДЕГИ АҢГЕМЕЛЕРДЕ АЯЛ ТЕМАСЫ". Vestnik Bishkek Humanities University, № 51 (19 березня 2020): 25–29. http://dx.doi.org/10.35254/bhu.2020.51.3.

Full text
Abstract:
Аннотация: Бул илимий макалада Айым Айтбаева алгачкы кыргыз аял-прозаик жазуучунун өмүрүнүн акыркы күндөрүндө жарыяланган “Эне үмүтү” аттуу аңгемесиндеги аял темасын ичине камтыйт. Жалпысынан аял темасын камтыган жети аңгемесине анализ жүргүзүлдү. Анализ жүргүзүлүп жатканда ошол доордун социалдык, саясий, экономикалык жана маданий өзгөчөлүктөрү эске алынды. Айым Айтбаеванын сөз болуп жаткан китебин кошкондо, жалпысынан алты аңгеме жыйнактары жарык көргөн. «Эне үмүтү» китебинин тандалышынын себеби, А. Айтбаеванын башка китептерине караганда бул китепте аял темасына өзгөчө маани бергени. Китеп жалпысынан он беш чыгармадан турат. Темага ылайык келген аңгемелер тандалып, ошол теманын негизинде анализ жүргүзүлдү. Айым Айтбаева аңгемелери аркылуу өз доорундагы аялдардын маселелерин жазып чыккан жазуучу катары таанылгандыгы жөнүндө сөз болот. Түйүндүү сөздөр: Айым Айтбаева, анализ, Эне үмүтү, аял, аңгеме, жазуучу, прозаик, алгачкы, кыргыз, кыргыз адабияты Özet: Ayım Aytbaeva, ilk Kırgız kadın nesir yazarıdır. Makale, yazarın yaşamının son dönemlerinde yayımlanmış olan Anne Ümidi adlı hikâye kitabındaki kadın konusunu kapsamaktadır. Kadın konusunu içeren toplamda yedi hikâye incelenmiş ve analiz edilmiştir. Hikâyelerde ele alınan kadın konusu dönemin sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel özellikleri göz önünde bulundurularak analiz edilmiştir. Ayım Aytbaev’nın adı geçen hikâye kitabıyla birlikte toplamda altı hikâye kitabı vardır. Bizim bu kitabını seçmemizdeki sebep diğer kitaplarına kıyasla bu hikâye kitabında kadın konusuna daha fazla ağırlık vermesindendir. Bu hikâye kitabı toplamda on beş başlıktan oluşmuştur. Biz, seçilen konuya uygun olan hikâyelerini ele alarak analiz ettik. Aytbaeva, hikâyeleriyle döneminin Kırgız kadınının sesi olmuştur. Anahtar Kelimeler: Ayım Aytbaeva, analiz, Anne Ümidi, kadın, hikâye, yazar, nesir yazarı, ilk, Kırgız, Kırgız edebiyatı ABSTRACT: Ayim Aitbaeva was the first famele Kyrgyz novelist. This article examines Aitbaeva’s work “A Mother’s Hope” dedicated to the issues of women, which was puplished in the last day of her life. In total, seven stories dedicated to the subject of women’s issues are analysed. Social, political, economic and cultural characteristics of that time are also considered in the analysis. Ayim Aitbaeva has six story books together with the mentioned story book. The reason why we chose this book is to give more weight to women in this story book, which is similar to other books. This story book consists of fifeteen titles in total. We have analyzed the stories appropriate to the proposed topic. Aytbaeva, through her stories, became the voice of the Kyrgyz woman of her time. Keywords: Ayim Aitbaeva, analysis, Ene Umutu (Mother’s hope), woman, nover, writer, novelist, firstly, Kyrgyz, Kyrgyz literatüre.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

Almas, Esra, and İbrişim Deniz Gündoğan. "Sayı Editörlerinden." Nesir: Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no. 6 (April 30, 2024): i—viii. https://doi.org/10.5281/zenodo.11072056.

Full text
Abstract:
From Issue Editors &Ouml;z <em>Nesir: Edebiyat Araştırmaları Dergisi</em>&rsquo;nin &ldquo;Ekoeleştiri, S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik ve Edebiyat&rdquo; başlıklı bu dosya sayısı Bilkent &Uuml;niversitesi T&uuml;rk Edebiyatı B&ouml;l&uuml;m&uuml; tarafından 14 Ekim 2022&rsquo;de &ldquo;Ekoeleştiri ve S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik&rdquo; başlığıyla d&uuml;zenlenen lisans&uuml;st&uuml; konferanstan hareketle hazırlandı. Dosyamız hem bir disiplin hem de bir metodoloji olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len ekoeleştirinin, &ouml;zellikle T&uuml;rkiye&rsquo;deki edeb&icirc; ve k&uuml;lt&uuml;rel &ccedil;alışmalar alanlarında nasıl algılandığını, aidiyet, kimlik, beden, doğa, ev, toplumsal cinsiyet gibi kimi meseleler ile nasıl kesiştiğini vurguluyor. &Ouml;zellikle 2000&rsquo;lerin başından bu yana T&uuml;rkiye&rsquo;de edebiyat ve &ccedil;evre &ccedil;alışmalarını eleştirel bir zeminde buluşturan &ccedil;ok &ouml;nemli &ccedil;alışmalara rastlıyoruz. &Ouml;rneğin Serpil Opperman, Ufuk &Ouml;zdağ, Sinan Akıllı, &Ouml;zlem &Ouml;ğ&uuml;t Yazıcıoğlu, Kim Fortuny gibi isimlerin &ccedil;alışmaları ve derlemeleri ekolojinin nasıl metinleştiğini g&ouml;sterirken &ccedil;evrenin insan ve insan olmayan canlılarla birlikte b&uuml;t&uuml;nsel bi&ccedil;imde ele alınması gerektiğinin altını &ccedil;izerek T&uuml;rkiye&rsquo;deki ekoeleştiri tartışmalarının &ccedil;oğullaşmasına y&ouml;n vermiştir. Abstract The special dossier of the sixth volume of&nbsp;<em>Nesir: Journal of Literary Studies</em> has been prepared based on the graduate conference titled &ldquo;Ecocriticism and Sustainability&rdquo; organized by the Department of Turkish Literature at Bilkent University on October 14, 2022. Our dossier, &ldquo;Ecocriticism, Sustainability and Literature&rdquo; emphasizes how ecocriticism, considered both as a discipline and a methodology, is perceived in the fields of literary and cultural studies in Turkey, highlighting its intersections with issues such as human and more-than-human belonging, identity, body, home, gender, and so forth. Especially since the early 2000s, we have come across important works in Turkey that critically bring together literature and environmental studies. For example, the initial works and compilations of scholars like Serpil Opperman, Ufuk &Ouml;zdağ, Sinan Akıllı, &Ouml;zlem &Ouml;ğ&uuml;t Yazıcıoğlu, and Kim Fortuny demonstrate how ecology is textualized, emphasizing the necessity of addressing the environment in a holistic manner, alongside both human and nonhuman communities. These contributions have guided the diversification of eco-critical discussions in Turkey.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

İz, Fahir. "Evliya Çelebi ve Seyahatnâmesi." Belleten 53, no. 207-208 (1989): 709–34. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1989.709.

Full text
Abstract:
17. yüzyılın büyük gezgini ve nesir ustası Evliya Çelebi'nin ve 10 ciltlik Seyahatname'sinin adına ne yaşadığı çağda ne de daha sonra, Tanzimat'a kadar, Türk kaynaklarında rastlanmaz. Evliya'nın yaşam öyküsü ancak eserinin türlü yerlerindeki veriler birleştirilerek ortaya konmuştur. Sarayın kuyumcubaşısının oğlu olan Evliya 1640 ile 1675 yılları arasında İmparatorluğun her yanını ve komşu ülkeleri dolaşmış, gördüklerini ve işittiklerini çekici bir üslûpla anlatmıştır. XVII. yüzyılın çok değerli bir belgesi olan Seyahatname'yi tarihçi Joseph von Hammer geçen yüzyılın başında bilim dünyasına tanıtmış, ondan sonra Türk ve yabancı pek çok bilgin Evliya Çelebi araştırmalarına katkıda bulunmuşlardır. Son on yıl içinde bu araştırmalar büyük bir ilerleme kaydetmiştir. R.F. Kreutel ve Pierre A.MacKay Seyahatnâme yazmalarının en güvenilir nüshasını saptamışlardır. S simgesi ile gösterilen bu nüsha Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü'ndedir. Kreutel'e göre S nüshası Evliya Çelebi'nin elyazısı ile yazılmış esas nüshadır. MacKay'a göre Evliya bu nüshayı kendi yazmamış, bir yazıcıya dikte ettirmiştir. Makalede bu iki bilginin fikirleri tartışılmış ve söz konusu S nüshasının Evliya'nın el yazısı olamayacağı gibi son kopya da olmadığı, belki Evliya'nın asıl nüshayı hazırlamak için yazdırdığı son müsvedde olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

Aydın, Bünyamin. "İbn Hişâm en-Nahvî Öncesi Lugaz Literatürü Üzerine Bir İnceleme." Harran Theology Journal, no. 53 (June 15, 2025): 338–68. https://doi.org/10.30623/hij.1639411.

Full text
Abstract:
Arap edebiyatında lugaz literatürünün kuramsal ve metodolojik gelişim süreçlerini konu alan bu çalışma, İbn Hişâm (ö. 761/1360) öncesinde telif edilmiş lugaz eserlerini konu ve yöntem bakımlarından analiz etmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir tahlil, ilgili literatüre ilişkin bütüncül bir bakış açısı oluşturmaya katkı sağlayacaktır. Nitel araştırmalar kategorisine dâhil olan çalışmada kaynak taraması ve metin analizi yöntemleri kullanılmış, karşılaştırma yöntemine de yer verilmiştir. Çalışmanın İbn Hişâm’a kadar olan süreyle sınırlandırılmasının sebebi, bu süre zarfında farklı lugaz türlerine dair müstakil eserlerin tamamlanmış olması, bunun yanında İbn Hişâm’ın özellikle iʻrâb lugazları üzerine birden çok eser telif etmiş olmasıdır. Araştırma sonucunda, bilhassa çok anlamlılık (polysemy) ve eş adlılık (homonymy) olguları üzerinden kurgulanan ilk lugaz eserlerinin, Arap dili ilimleri arasında en erken dönemlere tarihlenen sözlükçülükle yakın bir zamanda ortaya çıktığı, devam eden yüzyıllarda ise ses, biçim, sözdizimi ve anlam gibi farklı dilbilimsel düzeyler üzerinden çeşitlenen lugaz eserlerinin gerek teorik gerekse uygulamalı alanda zengin bir lugaz literatürü oluşturduğu görülmüştür. Çalışmada konuya ilişkin terminoloji ve kavramsal çerçeve ortaya konulduktan sonra, temelde ebyâtu’l-meʻânî, elgāz ve melâhin türlerine ayrılabilecek lugazlar hakkında klasik ve modern dönemde yapılmış üç tasnife yer verilmiş; ardından ilgili literatüre ait İbn Hişâm öncesi kaynaklar, kronolojik sırayla ve metinlere atıflar yapılmak suretiyle tetkik edilmiştir. Bu bağlamda çeşitli edebiyat kitaplarında müteferrik parçalar halinde zikredilen şiir/nesir parçalarıyla yazmalar halinde bulunan veya kaynaklarda adı geçen ancak günümüze ulaşmamış eserlere kısaca değinilmiş; çalışma lugazlara dair müstakil eserlere tahsis edilmiştir. Arap edebiyatında lugaz türünün en eski örnekleri, Eski Arap şiirinde ve nesrinde görülür. Câhız (ö. 255/869), İbn Abdirabbih (ö. 328/940) ve Ebû Ali el-Kālî (ö. 356/967) gibi ediblerin eserlerinde buna dair aktarımları görmek mümkündür. Lugazların cemʻ ve telif edildiği geç dönem eserlerinde de câhiliye dönemi şiir ve nesir örneklerine atıflarda bulunulmuştur. Yine lugaz, bazı geç dönem şairlerin divanlarında ve edebiyat tenkitçilerinin eserlerinde müstakil bablarda yer verdikleri bir husus olmuştur. Edebiyat eserlerinde müteferrik parçalar halindeki aktarımlar ve şiir divanlarındaki müstakil bâblardan sonra farklı lugaz türlerini bir araya getiren müstakil eserler gelmektedir. Kaynaklarda aralarında birtakım farklılıklar bulunmakla birlikte genellike uhciyye ve muammâ terimleriyle bir arada kullanılan lugaz, ilimler ansiklopedisi niteliğindeki kitaplarda müstakil başlıklarda ele alınmıştır. Taşköprizâde (ö. 968/1561); zahiri itibariyle Arap dili kaidelerine muhalif olan lafızları ele alan uhciyye ilmini, lügat, sarf ve nahiv ilimlerinin bir ferʻi olarak tarif etmiş; lugaz ilmini beyân ilmi altında değerlendirmiş, “medlûlü daima bir isim olan lugaz türü” olarak tanımladığı ve Fars edebiyatında Arap edebiyatına göre daha yaygın olduğunu belirttiği muammâyı ise yine beyân ilmi altında ele almıştır. Benzer şekilde Kâtip Çelebi (ö. 1067/1657) de lugaz ilmini delâletin açık veya kapalı olması bakımından beyân ilminin bir ferʻi olarak tarif etmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

Wang, Qinhua, Huaxiao Wu, Haoshuai Qiao, Xianfeng Yu, and Peng Huang. "Asymmetric and Cubic Nonlinear Energy Sink Inerters for Mitigating Wind-Induced Responses of High-Rise Buildings." Structural Control and Health Monitoring 2023 (October 11, 2023): 1–22. http://dx.doi.org/10.1155/2023/1150525.

Full text
Abstract:
Flexible high-rise buildings with low damping are prone to excessive vibration under strong wind loads. To explore a light-weight control device having desirable mitigation effects on responses and sound robustness against deviations in tuning parameters, the performance of two novel inerter-integrated nonlinear energy sinks (NESIs), i.e., asymmetric nonlinear energy sink inerter (Asym NESI) and cubic NESI, on wind-induced vibration control of super high-rise buildings is assessed in the present work. Based on the wind loads obtained from wind tunnel tests, a super high-rise building with a 300 m height is taken as the host structure in the numerical case study. The results show that Asym NESI can achieve reduction ratios of 38.5% and 11.3% on extreme acceleration and displacement, respectively, while the sensitivity indices of Asym NESI on displacement and acceleration control are only 70.5% and 62.5% of those of tuned mass damper inerter (TMDI) having identical mitigation effects. Although the sensitivity indices of cubic NESI are only 5.5% and 29.8% of those of TMDI, the moderate mitigation effects and large nonlinear stiffness ratio may prohibit its practical implementation. Overall, Asym NESI could be an alternative to TMDI due to the same mitigation effects but better robustness against possible detuning.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

Barut, Elmas Ruşen, and Hasan Soyupek. "Endülüs Emevîleri Dönemi'nde İlmî Nesir Çalışmaları (138/756-422/1031)." Burdur İlahiyat Dergisi, December 25, 2024. https://doi.org/10.59932/burdurilahiyat.1551082.

Full text
Abstract:
Endülüs Emevîleri Dönemi, İber Yarımadası’nın fethinin ardından devletleşme sürecinde yaklaşık üç asırlık bir zaman dilimini kapsar. 138/756 yılında devletin kurucu Emîri I. Abdurrahman ed-Dâhil’in (ö. 172/788) bağımsızlığını ilanı ile başlayıp 422/1031 yılında hilâfetin lağvedilmesiyle son bulan bu dönem, Emirlik (138/756-317/929) ve Hilâfet (317/929-422/1031) olmak üzere iki ayrı dönemi haizdir. Fetihler neticesinde ortaya çıkan siyasî ve ekonomik çalkantıların durulmaya başladığı Emirlik Dönemi’nde toplumsal refahın artması ile temelleri atılan ilmî ve kültürel faaliyetler, Hilâfet Dönemi’nde ürünlerini vermeye başlamıştır. Doğu İslâm dünyası ile irtibat kurulması ve Emîr ve Halifelerin ilmî çalışmalara verdikleri destek sayesinde, Endülüs Emevîleri Dönemi’nde ilk defa ilmî nesir eserleri telif edilmiştir. Bu dönem ilmî çalışmalar ve eserler açısından oldukça başarılı bir evre olarak değerlendirilebilir. Zira Endülüs kendi ulemasını yetiştirecek donanıma ulaşmış, ilmî nesirde kendine özgü bir kimlik kazanmaya başlamıştır. Müslümanların bu dönemde fetihler ve iç karışıklıkların getirdiği siyasî ve toplumsal sıkıntılardan uzaklaşarak ilmî çalışmalara başlamaları ve Endülüs’ün sonraki nesillerine temel teşkil edecek eserler ortaya koymaları takdire şayandır. Bu dönemin ilmî nesir çalışmalarına, Endülüs’ün tamamını kapsayan ya da yalnızca dönemsel çalışılan araştırmalarda yer verilmiştir. Ancak her iki durumda da edebî faaliyetler bir bütün halinde verildiği için şiir ve edebî nesir de konuya dahil edilmiştir. Dolayısıyla dönemin ilmî nesir kısmı ayrı bir başlık altında ele alınsa da araştırmaların sınırları gereği detay verilememiştir. Endülüs’ün yalnızca ilmî ve kültürel hayatından bahseden çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak bu tür çalışmalarda da Endülüs’te yedi asır boyunca ortaya çıkan eserler ele alınmış, Endülüs Emevîleri Dönemi’ne ait ilmî eserler özel bir başlık altında incelenmemiştir. Bu bilgiler ışığında çalışmamız dönemin yalnızca ilmî nesri üzerine odaklanmakta, daha önce yapılan araştırmalar dikkate alınarak, Endülüs Emevîleri Dönemi’nde kaleme alınan ilmî nesir örneklerini derlemeyi ve eksik görülen kısımları ya da çalışmaları tespit etmeyi amaçlamaktadır. İlmî çalışmaların bütünlük içinde sürdüğü dikkate alınarak, siyasî açıdan yapılan dönemsel ayrımlar gözetilmeksizin, nesir örnekleri Emirlik ve Hilâfet Dönemi şeklinde bir ayrıma tabi tutulmamıştır. Endülüs Emevîleri Dönemi’nde ilmî faaliyetlerin gelişmesine katkıda bulunan unsurlara kısaca değinilmekte, çeşitli ilim dallarında ön plana çıkan âlimler ve eserlerinden bahsedilmektedir. Ansiklopedik eserler olarak değerlendirilen edebî telif eserleri ile tabakât eserleri, dinî ilimlere dair eserler ile sosyal ve fennî ilimlerde kaleme alınan eserler çalışmanın kapsamında yer almaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

GÖKGÖZ, Turgay. "Beyrut’ta Geç Modernizm Mensur Şiirden Şi‘r Dergisi’ne." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, August 20, 2023. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1342265.

Full text
Abstract:
Arap şiirinde klasik dönemden itibaren şiir sanatının vezinlerle nazmedildiği görülür. Ancak ilk kez modern Arap şiirinde aruz ve kafiyeden kurtulma girişimleri Cibrân ve er-Reyhânî gibi Mehcer edebiyatçılarının eliyle gerçekleşirken ilk teşebbüslerin 1903 yılında başladığı görülmektedir. İlk kez er-Reyhânî’de görülen mensur şiir kavramı özellikle Cibrân üzerinden edebiyat sahnesinde yayılır olmuştur. Cibrân’ın kendisine ait olan Cibrân Üslubu adlı stil ile mensur şiir daha da tanınır olmuştur. Cibrân’ın şiirlerinde iki stilin oldukça etkisi görülür. Bunlardan birisi şiirsel nesir diğeri mensur şiirdir. Şiirsel nesirden kasıt nesirden oluşan bir metinde şiirsellik aranmasıdır. Mensur şiir ise nesir biçiminde yazılan şiir çeşididir. 1940-1950’li yıllara bakıldığında Bedir Şâkir es-Seyyâb ve Nâzik el-Melâ’ike gibi isimlerin oluşturdukları eş-şi‘ru’l-hurr (serbest şiir) Arap şiirindeki yerini almıştır. 1957’de ise Beyrut’ta Şi‘r adlı bir dergi çıkarılır. İlgili dergi mensur şiir ve Adonis tarafından isimlendirilecek olan kasîdetu’n-nesr türünün ele alındığı ve geliştirildiği bir mecra olmuştur. 1960 yılında ise Adonis ve Unsî el-Hâcc’ın yayımladıkları yazılarda kasîdetu’n-nesr türü ilk kez Arap okuyucusuna tanıtılmış ve söz konusu iki metin bu türün teorisini oluşturarak türü kuramsallaşmıştır. Şi‘r Dergisi bünyesindeki şairler özellikle kasîdetu’n-nesr türünde şiirler nazmetmeye gayret etmişler, aruz ve kafiye gibi unsurların dışında şiir kaleme alma taraftarı olmuşlardır. Ayrıca Şi‘r Dergisi şairleri özellikle de 1970’lerden sonra Arap şiirinde etkisini hissettiren Temmûzî şiirin temsilcileri olmuşlardır. XX. yüzyıl Arap şiir tarihine bakıldığında mensur şiir ile serbest şiir, serbest şiir ile kasîdetu’n-nesr ve kasîdetu’n-nesr ile de Şi‘r Dergisi arasında bir bağ olduğu görülecektir. Bu çalışmada söz konusu unsurlar arasındaki bu bağ üzerinde durulacak ve de bu unsurların Arap şiiri nezdindeki yeri tartışılacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

BAŞÇETİN, Mustafa Yasin. "Osmanlı Nesir Geleneğinde Hatime." RumeliDE, August 21, 2024. https://doi.org/10.5281/zenodo.13337693.

Full text
Abstract:
Mensur eserler, klasik T&uuml;rk edebiyatının &ouml;nemli edeb&icirc; &uuml;r&uuml;nlerindendir ve bu eserlerin hatime b&ouml;l&uuml;mleri, m&uuml;elliflerin manevi, k&uuml;lt&uuml;rel, sosyal ve edeb&icirc; değerlendirmeler yaparak eserlerini sonlandırdıkları kısımlardır. Hatime b&ouml;l&uuml;mlerinde genellikle eserin yazılış amacı ve şekli, Allah&rsquo;a ve peygamberlere ş&uuml;k&uuml;r ve dua, Hz. Peygamber&rsquo;e salat u selam, padişahlara ve &ouml;nemli şahsiyetlere &ouml;vg&uuml; ve dua, eserin kaynakları ve i&ccedil;eriği hakkında bilgi, okuyuculardan dua ve hoşg&ouml;r&uuml; talebi, hataların d&uuml;zeltilmesi ve esere m&uuml;dahale edilmemesi gerektiği, eserin tamamlanma tarihi ve yeri gibi konular işlenir. Bu araştırma, XIII. y&uuml;zyıldan XIX. y&uuml;zyıla kadar &ccedil;eşitli t&uuml;rlerde kaleme alınmış yaklaşık 180 eseri inceleyerek, tespit edilen 100&rsquo;e yakın mensur eserin hatime b&ouml;l&uuml;mlerini analiz etmektedir. &Ccedil;alışma, farklı y&uuml;zyıllarda ve t&uuml;rlerdeki eserlerin hatime b&ouml;l&uuml;mlerini karşılaştırarak bu b&ouml;l&uuml;mlerdeki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koymayı hedeflemektedir. Ayrıca, hatimeler bağlamında Osmanlı nesir geleneğinin anlaşılmasını ama&ccedil;layan &ccedil;alışma, bu b&ouml;l&uuml;mlerin tarihsel ve k&uuml;lt&uuml;rel bağlamını irdeleyerek Osmanlı nesir geleneğinde eserlerin nasıl sona erdirildiğine dair &ouml;nemli bilgiler vermektedir. Bu kapsamda, hatimelerin yapısal &ouml;zellikleri ve i&ccedil;erikleri derinlemesine incelenmiştir. Yapılan analizler, hatimelerde sık&ccedil;a rastlanan temaları ve bu temaların d&ouml;nemler arası değişimlerini ortaya koymaktadır. B&ouml;ylece, Osmanlı d&ouml;nemi yazarlarının eserlerini sonlandırırken nasıl bir s&ouml;ylem ve yaklaşım benimsediklerine dair bilgiler aktarmaktadır. Bu &ccedil;alışma, hatimeler bağlamında Osmanlı nesir geleneğinin anlaşılmasını ama&ccedil;lamakta ve hatimelerin yapısal &ouml;zelliklerinin yanı sıra bu b&ouml;l&uuml;mlerde işlenen konuların tarihsel ve k&uuml;lt&uuml;rel bağlamını anlayarak Osmanlı nesir geleneğine y&ouml;nelik &ouml;nemli bilgiler sunmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

Arslan, Adnan, Salih Zor, and Muhammed Faruk Çakır. "Journal Of Arabic Literature’ın Web Of Science Veri Tabanına Dayalı Bibliyometrik Analizi." İlahiyat Akademi, May 16, 2024. http://dx.doi.org/10.52886/ilak.1453715.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada Arap edebiyatı alanındaki akademik yayımcılıkta 50 yıllık bir geçmişe sahip Journal of Arabic Literature’in bibliyometrik analizi yapılmıştır. Kısaca JAL, özellikle Batı dünyasındaki Arap edebiyatına dair bilimsel çalışmalarda alanın en prestijli dergi olarak kabul edilmektedir. 1970 yılında ilk sayısı yayımlanan JAL, 1683 yılında Jordaan Luchtmans tarafından kurulan dünyanın en köklü yayınevlerinden olan BRILL’in akademik yayım ağını oluşturan dergilerinden birisidir. 1988 yılına kadar yılda tek sayı yayımlayan dergi, bu yıldan itibaren yılda iki sayı yayımlamaya başlamıştır. 1992 yılında bu sayı 3’e, 2018’te ise 4’e çıkmıştır. Dolayısıyla kurulduğu günden bugüne kadar derginin toplam sayısı 126’ya ulaşmıştır. WOS verilerine göre 1975-2023 yılları arasında geçen 48 yılda toplam 916 yayın yayımlanmıştır. Toplamda 517 yazar JAL’da yayım yapmıştır. Tek yazarlı makale sayısı 496’dır. Uluslararası ortak yazarlık oranı, %0,655, makale başına atıf oranı 2,138, yıllık büyüme oranı ise % 0,79 olarak kayda geçmiştir. Bu çalışmanın amacı, bibliyometrik bir analizle Batı dünyasında Arap edebiyatı alanında kimlerin hangi konulara eğildiği, Arap edebiyatı alanındaki araştırmalara dair gelecekte neler çalışılabileceği hususunda bir fikir edinebilmektir. Çalışmada şu sorulara cevap aranmıştır: JAL’da yayımlanan makalelerin yıllara göre dağılımı nasıldır? JAL’da makale yayımlayan araştırmacılar en çok hangi ülke ve kurumlara aittir. JAL’da yayımlanan makaleler içerisinde en çok atıf alanlar hangileridir ve bu makalelerin konusu nedir?JAL’da en çok makale yayımlayan yazarlar kimlerdir? JAL’da makale yayımlayan Türk akademisyenlerin sayısı ve oranı nedir? JAL’da yayımlanan makaleler hangi dönem ve edebi tür etrafında yoğunlaşmaktadır? Çalışmada şöyle bir yöntem takip edilmiştir: Web of Science veri tabanından alınan Bibtex çıktısı çalışmanın veri setinin teşkil etmiştir. Bu setin verileri, Bibliometrix uygulamasında işletilmiştir. Yıllar, yazarlar, kurumlar, yayınlar vb. parametreler esas alınarak çalışmanın başlıkları oluşturulmuştur. Nicel verilere dayalı bir nitel çalışma olduğu için bu makalede karma bir yöntem izlenmiştir. Çalışmada sonuç olarak şu bulgulara ulaşılmıştır: 50 yıllık bir geçmişe sahip olan derginin yıllar içindeki makale sayı dağılımı ve atıf alma durumuna bakıldığında derginin yayım hayatında ciddi bir istikrara sahip olduğu görülmüştür. Çalışmada kısmen işaret edildiği gibi JAL, editör ekibinin çevresini oluşturan akademik ortamın yakınlığını hissettiren bir dergi olarak gözlemlenmiştir. Dergide, baş editör ve onun çalıştığı Chicago Üniversitesi araştırmacılarının büyük bir katılımı söz konusudur. Yaptığımız araştırmanın elde ettiği en önemli bulgulardan birisi de JAL’ın ister şiir olsun ister nesir, modern Arap edebiyatı çalışmalarına öncelik vermiş olmasıdır. Dolayısıyla modern Arap şiir ve romanı kapsamındaki çalışmaları yayımlatmak için JAL’ın uygun bir adres olduğu rahatlıkla söylenebilir. JAL’da yayımlanan araştırma makaleleri şiir-nesir şeklinde genel bir tasnife tabi tutulduğunda araştırmacıların yarıdan fazlasının nesir türü eserleri incelemeyi tercih ettiği görülmüştür. Dergide sayıca önemli bir yekûn tutan kitap incelemesi türü yayınlar sayılmadığında 345 nesir, 213 de şiir konulu araştırma makalesi yayımlandığı tespit edilmiştir. Diğer taraftan JAL’da yayımlanmış makalelerin yarısından fazlasının kitap incelemesi türü çalışmalar olduğu gözlemlenmiştir. Bunun JAL’da makale yayımlatmak isteyen Arap edebiyatı araştırmacılarına üstü örtülü bir öneri mesajı olduğu söylenebilir. Gördüğümüz kadarıyla JAL, kitap incelemesi (book review) türü çalışmalar kapısı ardına kadar açık bir dergidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

AYTAÇ, Bedrettin. "ABBASİ DEVRİNDE NESİR VE AL-HARÎRÎ." Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 1991, 001–14. http://dx.doi.org/10.1501/dtcfder_0000001098.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

BAZANCİR, Recai. "ÇOCUK HAFTASI GAZETESİ’NDEKİ TÜRK HALK EDEBİYATI İÇERİKLERİ (1942-1946)." Bingöl Araştırmaları Dergisi, June 2, 2022. http://dx.doi.org/10.53440/bad.1072205.

Full text
Abstract:
Türkiye’de yayımlanan süreli çocuk yayınları, çocukların kültürel ihtiyaçlarını karşılarken onların millî, ahlaki, sosyal ve evrensel değerlere sahip olmalarını da amaçlamıştır. Süreli yayınlar dönemin en önemli sosyalleşme vasıtalarından olması sebebiyle, çocukların eğlenmelerine, sosyalleşmelerine ve bilgiye ulaşmalarına önemli katkılar sunmuştur. Yerli ya da yabancı süreli çocuk yayınları geçmiş yıllardaki sosyo-kültürel değerlerini öğrenmek isteyen bireyler için de önem taşımaktadır. Çocuk Haftası Gazetesi’nin gayesi çocukların ilgisini ve sevgisini kazanmaktır. Asıl vurgulanan amaç; çağdaş, Atatürk ilkelerine bağlı, geleneksel ve millî değerlerinin bilincinde olan bir nesil yetiştirilmesidir. Halk kültürü temlerinin gazetede ağırlıklı olarak yer alması bu gayenin en açık göstergesidir. Çocuk Haftası Gazetesi’nde çocukların ve gençlerin geçmiş değerlerinin farkına varıp, modern Türkiye’nin inşası yolunda dünyadaki yenilik ve gelişmelerden de haberdar edilmeleri amaçlanmıştır. Çocuk Haftası’nın Atatürk ilke ve inkılaplarının gazete yoluyla çocuklara aktarılması, Büyük Maarif Kurultayı’na öz Türkçe’nin kullanımı ile alakalı öneriler sunulması gibi önemli misyonları olmuştur. Bunların yanında millî değerler ve Türk kültürünün çocuklara ve gençlere aktarılması gazetenin en önemli misyondur. Gazetedeki Türk halk edebiyatı ögeleri: halk hikâyesi, nazım ve nesir türünde masal, yerli masal, destan, atasözü, halk kültürü ögeleri barındıran millî çizgi roman ve karikatür, manzum, mensur bilmece, destan, fıkra, şeklindedir. Gazetede çocukları ve gençleri eğlendirmeye yönelik faaliyetler; kare bulmaca, nazım ve nesir şeklindeki bilmeceler, fıkra ve karikatür örnekleriyle sayfa boşlukları doldurularak okura aktarılmıştır. Çocuk Haftası Gazetesi yayımlandığı 14 yıl boyunca sayfalarında barındırdığı halk edebiyatı örnekleri ile okur için geleneğin aktarımı ve yaşatılması anlamında önemli rol üstlenmiştir. Özellikle: Boğaç Han, Tepegöz, Deli Dumrul, Keloğlan, Orhun Barkı Kahramanı Gültekin, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Nasreddin Hoca ve Temel fıkraları gibi edebi türler, gazetenin içerik ve hacminde önemli yer tutmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

YARULLİNA YILDIRIM, Ramilya. "AYAZ İSHAKİ’NİN İLK DÖNEM EDEBȊ YARATICILIĞI ÜZERİNE GENEL BİR BAKIŞ." İdil Ural Araştırmaları Dergisi, June 12, 2023. http://dx.doi.org/10.47089/iuad.1291849.

Full text
Abstract:
Kırım Tatar Türklerinden İsmail Gaspıralı’nın başlattığı ceditçilik ideolojisi, bütün Türk coğrafyasında olduğu gibi İdil Ural bölgesini de harekete geçirir. Daha çok din ve eğitim alanındaki reformları göz önünde bulunduran bu sosyal-siyasi ve entelektüel fikir akımı, toplumun pek çok katmanını canlandırır, edebiyat alanında yeni türlerin ve akımların oluşmasında etkili olur. Ceditçiliğin akabinde gelen 1905 Devrimi, Kazan Tatar toplumunun ve edebiyatının hızlı bir şekilde gelişmesine, zirveye ulaşmasına sebep olur. Bu dönem, çok yönlü sanatçıları da ortaya çıkarır. Onların pek çoğu kendilerini aynı zamanda eğitimci, gazeteci, siyasetçi, nesir ve dram yazarı olarak tanıtır. Tatar toplumundaki gelişmelere önderlik eden şahıslar, edebi eserleriyle de bu gelişmeleri destekler. &#x0D; XX. yüzyıl başı Tatar toplumunun siyasi ve edebî ortamında kaynayan, çeşitli faaliyetleriyle milletini uyandırmak, ezilen sınıfın haklarını savunmak için mücadele veren önemli figürlerden biri de gazeteci, siyasetçi, nesir ve dram yazarı Ayaz İshaki’dir (1878-1954). Çalışmada; XIX. yüzyıl sonu ve XX. yüzyıl başı Tatar toplumu, toplumda gerçekleşen gelişmelerin, yazarın hayatında ve onun eserindeki yansımaları üzerinde durulacaktır. Sanatçının edebi yaratıcılığının ilk döneminde kaleme alınan nesir ve dram eserleri tür, konu ve kahraman bakımından incelenecek. Eserlerin sanat acısından işlenişine ve Tatar edebiyatı uzmanları tarafından değerlendirmelerine değinilecek. XX yüzyıl başı Tatar edebiyatının oluşumunda ve gelişiminde Ayaz İshaki’nin katkısı açıklanacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

İslam, Sunullah, and Ramazan Kazan. "MEMLÛKLER DÖNEMİ DİVAN KÂTİPLERİNDEN el-KALKAŞENDÎ’NİN ARAP DİLİ ve EDEBİYATINA YAKLAŞIMI." Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, March 11, 2024. http://dx.doi.org/10.61904/sbe.1415360.

Full text
Abstract:
Memlûkler, (648/1250) tarihinde Mısır’da kurulmuş bir devlettir. Bu dönemde, başta tarih alanında olmak üzere hadis, fıkıh, tefsir, lügat, ansiklopedik, tabakât, terâcim gibi pek çok alanda eserler telif eden âlimler yetişmiştir. el-Kalkaşendî (ö. 821/1418) bu dönemin önde gelen âlimlerinden ve divan katiplerinden biridir. Arap edebiyatında divan kâtiplerinin resmî ve özel yazışmalarda kullandıkları nesir türüne inşâ adı verilmektedir. Bu türde yazılan eserler, daha çok görevlerini yaparken başta Arapça olmak üzere değişik alanlarda ileri düzeyde bilgi ve kültüre sahip olmaları gereken divan kâtiplerine yardımcı olmak amacıyla telif edilmiştir. Bu gayeden hareketle pek çok konuyu kapsayan ansiklopedik eserler ortaya çıkmıştır. İşte bunlardan birisi de, Kalkaşendî’nin Subhu’l-A‘şâ isimli eseridir. O, divan kâtipliği yaparken kazandığı tecrübesinden hareketle yazdığı hacimli Subhu’l-A’şâ adlı eseriyle meşhur olmuştur. Divan kâtibin bilmesi gerekli pek çok ilim alanındaki bilgileri bu kitabında bir araya getirmiş ve detaylı bir şekilde incelemiştir. Özellikle Arap dili ve belagatine dair divan kâtiplerinin bilmesi gerekli hususlara örnekleriyle yer vermiştir. O, ilim adamları arasında nesri, şiire tercih edenler arasında ilklerden birisi sayılmıştır. Orijinalliği dolayısıyla İlgili eserinin değişik kısımları başta Almanca olmak üzere farklı dillere tercüme edilmiştir. Netice itibariyle zikri geçen ilmi vasıflara haiz müellifin ve ortaya koyduğu ilgili eserinin önemi dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu çalışma, Arap dilini bilmenin gerekliliği, fazileti, diğer dillerle mukayesesi, nahiv, sarf, şiir, belâgat gibi konuları divan kâtibi olarak bu ilimlerle iç içe olan ve uygulayıcı birisinin görüşlerinin ortaya konulması açısından ayrı bir öneme haizdir. Ayrıca müellifin görüşleriyle ve pratik uygulamalarıyla Arap dili ve edebiyatına önemli ölçüde katkısının olduğu da tespit edilmiştir. Makalede önce el-Kalkaşendî’nin yaşadığı Memlûkler dönemine, kısaca hayatına ve ilmî yönüne değinilecektir. Daha sonra müellifin Arap dilini bilmenin gerekliliği, fazileti, diğer dillerle mukayesesine dikkat çekilecektir. Özellikle nahiv, sarf, belâgat ilimleri, nesir, şiir gibi konularda Arap dili ve edebiyatına dair görüşleri ve yaklaşımı ilim ve edebiyat dünyasının istifadesine takdim edilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

Mohamed Soliman, Abdelkarim. "Arap Modernist Şairlerinin Şiir ve Nesir İlişkisine Bakışı." darulfunun ilahiyat, December 7, 2022, 0. http://dx.doi.org/10.26650/di.2022.33.2.1090168.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

"Abdurrahman Münîf’in “el-Bâbu’l Meftûh” Öyküsünün Tercümesi ve Edebî Tahlîli." Sırat, April 17, 2023. http://dx.doi.org/10.56477/sirat.1261064.

Full text
Abstract:
Arap Edebiyatı’nda nazmın nesre üstünlüğü aşikârdır. Şiir, bu edebiyatın güçlü yanını temsil eder. Arap edebiyatında şiiire kıyasla geriden geldiği kabul edilen nesir, bilindiği üzere Napolyon’un Mısır’ı işgaliyle ivme kazanmıştır. Bu işgal, askeri olmanın ötesinde bilimsel, sanatsal ve kültürel alana sirayet etmiş, hedeflerini farklı boyutlarda devam ettirmiştir. Edebî dünyada modern Arap edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen bu işgal, ilerleyen dönemlerde tam bir kültür emperyalizmine dönüşmüştür. O dönemde yapılan çeviri faaliyetlerinin, nesir türünün gelişiminde büyük etkisi olduğu bir gerçektir. Şiirin hakkını her dönemde iade ederek modern dönem ve çağımız Arap edebiyatında nesrin, özelde öykünün giderek öne çıkan bir tür olmaya devam ettiği söylenebilir. &#x0D; Bu çalışmada Modern Arap Edebiyatı’nın önde gelen şahsiyetlerinden Abdurrahman Münîf’in hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri hakkında kısaca bilgi verildikten sonra “el-Bâbu’l Meftûh” (Açık Kapı) adlı öykü seçkisine ismini veren “el-Bâbu’l Meftûh” (Açık Kapı) adlı kısa öyküsünün tercümesi verilecek ve öykü edebî kriterler açısından tahlil edilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

Aydın, Halis. "17. Yüzyılda Yazılmış Mensur Bir Hikâye Külliyatı: Hezârfen Hüseyin Efendi’nin Câmi’ü’l-Hikâyâtü’l-Hikemiyye ve Letâ’ifü’r-Rivâyâtü’l-‘İşrâkiyye’si." Kültür Araştırmaları Dergisi, October 3, 2024. http://dx.doi.org/10.46250/kulturder.1531102.

Full text
Abstract:
17. yüzyıl Osmanlı tarihinde siyasî, sosyal, ekonomik, kültürel ve askerî alanlarda bir çözülme dönemi olarak adlandırılmaktadır. Devlette durumun böyle olması dönemin kültür ve edebiyatını da etkilemiştir. Nâbî, Nef’î ve Sâbit gibi şairler nazım alanında dönemlerine damga vurmuş, farklı tarzların temsilcisi olmuşlardır. Nazım alanında olduğu gibi nesir alanında da önemli değişiklikler söz konusu olmuştur. Nesir geleneğinde önceki yıllarda görülen yükseliş bu dönemde de sürmüş, eser sayısı ve çeşitlilik artmıştır. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer husus ise Nâ’imâ, Kâtip Çelebi, Veysî, Nergisî, Hezârfen Hüseyin Efendi gibi nâsirlerin yetişmesidir. Hezârfen Hüseyin Efendi, 17. yüzyılın önemli şahsiyetlerinden olup hem ansiklopedist hem tarihçi kişiliğe sahip bir devlet adamı olarak göze çarpmaktadır. Kendi döneminde oldukça velûd bir yazar olduğu görülen Hüseyin Efendi, tarihten coğrafyaya, tıptan tasavvufa kadar geniş konular hakkında eserler vermiştir. Bu çalışmada Hezârfen Hüseyin Efendi’nin kaleme almış olduğu ve mensur hikâye özelliği gösteren Câmi’ü’l-hikâyâti’l-hikemiyye ve Letâ’ifü’r-rivâyâti’l-‘işrâkiyye adlı eser tanıtılacaktır. Çalışmada söz konusu eserin şekil, içerik, nüsha tavsifi, hikâyelerin muhtevaları, dil ve anlatım yönünden irdelenmesi amaçlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

AKSOYAK, İ. Hakkı. "The Mold Phrase Whıch Has Been Used By Tazkıres When They Recorded The Poem: “Teberruken and Teyemmunen”." International Journal of Filologia, June 21, 2023. http://dx.doi.org/10.51540/ijof.1300145.

Full text
Abstract:
Teyemmünen ve teberrüken, “uğurlu ve kutlu sayarak” anlamına gelen yakın anlamlı 2 kelimeden oluşmaktadır. İbarenin Osmanlı biyografik kaynaklarında, şairlerin müstakil manzumeleri ve bu manzumelerden yaptıkları alıntıları vermeden önce kullanıldığı ve bu suretle kalıplaşma emaresi gösterdiği görülmektedir. Daha çok zarf görevi ile cümlelerde yer almakta olup divanlarda izine rastlanılmamaktadır. İfadenin sadece nesir sahasına ve özellikle de tezkire sahasına ait olduğu söylenebilir. Her iki kelime Latîfî-Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ’dan itibaren “teyemmünen ve teberrüken” söz kalıbı olarak tanıklanmaktadır. Özellikle Âdâb-ı Zurefa’da, müstakil olarak sonda tarih manzumelerini kaydederken kullanılmakta ve sonrasında “Teyemmünen” kelimesinin kullanımdan düştüğü tespit edilmektedir. İki kelimenin birlikte yer aldığı tek tük tanık görülse de –Fatin Hatimetü’leşâr adlı tezkiresi örneği- son dönem tezkirelerinde teberrüken kelimesinin tek başına kullanıldığı müşahede edilmektedir. Eslaf ile birlikte kelimenin özel bir amaç için kullanımı tamamen ortadan kalkar. Bu makaleyle tezkireler içinde kalıp ifade “teyemmünen ve teberrüken”, verilerle birlikte ele alınıp değerlendirilmiştir. Bu çalışma ile nesir çalışmalarında yeni araştırma alanı doğması umulmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

KOCATÜRK, Saadettin. "FARS DİLİ VE EDEBİYATINDA NESİR TÜRLERİ VE ÜSLÛP ÖZELLİKLERİ." Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 1987, 263–91. http://dx.doi.org/10.1501/dtcfder_0000000356.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

SÖNMEZ, Nesim. "BABA TAHİR-Î URYAN: BİOGRAPHY, WORKS, AND LİTERARY PERSONALİTY." Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, August 16, 2023. http://dx.doi.org/10.60163/hbv.108.016.

Full text
Abstract:
Baba Tâhir-î Uryân, bilge kişiliğiyle, mütevazı yaşantısıyla ve Yüce Yaratıcısına olan tarifsiz âşkıyla insanlık âleminin nadir şahsiyetlerindendir. O, dünya hayatına herhangi bir kıymet biçmeyen, dolayısıyla esas yaşanılacak yerin uhrevi hayat olduğu bilinciyle yaşamış, bunu ifade etmek için de şiirlerinde, dünya malından hiçbir şeye sahip olmayan insan anlamına gelen ‘Uryân’ mahlasını kullanmıştır. Baba Tâhir, yazdığı şiirlerle ve nesir olarak kaleme aldığı eseriyle bir yandan hangi düşünceye sahip olduğunu dile getirirken diğer yandan da dünyanın aldatıcı yönünü anlatarak insanların, şeytanın tuzaklarına düşmemeleri için çeşitli uyarılarda bulunmuştur. İslam kültürünün yetiştirdiği bir şair, edip ve mutasavvıf olan Baba Tâhir-î Uryân’ı her yönüyle anlamak ve düşüncelerini kavramak maksadıyla yapılan her bir çalışma, özünde insanı anlama yolunda gösterilen bir gayrettir. Yaşadığımız bu coğrafyada Baba Tâhir’in şahsiyetinin tanınması ve düşünce dünyasının doğru bir şekilde anlaşılması için bazı gayretler sarf edilmektedir, ancak yapılan bu çalışmaların yeterli olduğunu söylemek zordur. Bu anlamda, söz konusu şahsiyetin doğru bir şekilde tanınması ve fikirlerinin anlaşılması adına daha önce yapılan çalışmalara katkı yapmak maksadıyla bu çalışma yapılmıştır. Bu araştırmanın ana hedefi bugünkü İran’ın Loristan bölgesinde 11. yüzyılda yaşamış önemli şair, edip ve mutasavvıf şahsiyetlerden olan Baba Tâhir’in hayatını ve eserlerini tanıtıp edebî şahsiyetini analiz etmektir. Araştırma yapılırken yöntem olarak literatür taraması ve el yazması eserlerin bulunduğu kütüphane kataloglarını tarama tekniğini kullanılarak elde edilen veriler neticesinde Uryân’ın hayatı, eserleri ve edebî şahsiyeti incelenmiştir. Literatür ve kütüphane kataloglarının taranması neticesinde Baba Tâhir’e ait iki eserin olduğu bunlardan birisinin Lorî lehçesiyle manzum türünde yazılmış Dûbeytîler, diğerinin de Arapça nesir türünde yazılmış el-Kelimâtu’l-kisâr olduğu tespit edildikten sonra her ikisine de ulaşılmıştır. Bu bağlamda Dûbeytîler adlı eser; edebî açıdan şiirsel yapısı göz önünde bulundurularak nazım türü, nazım birimi, arûz vezni, hece ölçüsü, kafiye düzeni, şairin kullandığı mahlas ve muhtevası; el-Kelimâtu’l-kisâr adlı eser ise nesir olması hasebiyle sadece muhteva bakımından değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

DORUK, Ayşe. "Yûsuf eş-Şârûnî’nin ez-Zihâm adlı hikâyesi üzerine bir tahlîl denemesi." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, February 20, 2024. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1440034.

Full text
Abstract:
Bu makalede, 1924-2017 yılları arasında yaşamış, kısa hikâye yazarı ve eleştirmen Yûsuf eş-Şârûnî’nin hayatı ve ez-Zihâm (الزحام) hikâyesi aktarılacaktır. Yûsuf eş-Şârûnî, kısa hikâye, roman, Arap kültürü araştırmaları, eleştiri eserleri, biyografiler, seyahat eserleri, lirik nesir gibi farklı alanlarda pek çok eser kaleme alan Mısırlı bir yazardır. Mısır’da ve Mısır dışında ismini duyurmayı başararak modern Mısır edebiyatında XX. yüzyılın önde gelen yazarlarından biri olmuştur. Yayımladığı eserlerle çeşitli ödüllere de lâyık görülmüştür. Yazar, Muhammed Abdülhalîm Abdullah, Abdülhamîd Cûde es-Sahhâr, Yûsuf es-Sibâ‘î, Yûsuf İdrîs, Yahyâ Hakkî, Bedir ed-Dîb, Necîb Mahfûz gibi döneminin ünlü isimleriyle bir arada yaşamış ve onlarla birlikte modern Mısır edebiyatı alanına katkı sağlamıştır. Bununla birlikte yazarın ismi Türkiye’de neredeyse hiç duyulmamıştır. Bu araştırma ile hakkında herhangi bir çalışma bulunmayan eş-Şârûnî’nin, ülkemizde bu alanla ilgilenen okuyuculara tanıtılması önem arz etmektedir. Edebiyat kariyerine kırklı yılların sonlarında kısa hikâyeler yazarak başlayan Mısırlı yazar Yûsuf eş-Şârûnî, edebî ve tarihî pek çok ilmi araştırma, Arap geleneği üzerine tanıtım kitapları, roman, kısa hikâyeler, lirik nesir, eleştiri hakkında koleksiyonlar, biyografiler ve çeviriler olmak üzere elliden fazla kitap yayımlamıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

Aslan, Murat. "MEÇHUL BİR HURUFİ MÜELLİFİN RİSÂLE-İ FAZÎLET-İ SÛRETİ’L-FÂTİHA ADLI ESERİ." HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature), July 12, 2024. http://dx.doi.org/10.28981/hikmet.1474442.

Full text
Abstract:
Hurufiler, İmadüddin Nesîmî’den başlayarak Hurufilik düşüncesini Farsça’nın yanında Türkçe eserlerle de anlatmaya gayret etmişlerdir. Bunun için pek çok hacimli eser vücuda getiren Hurufiler, küçük hacimli bazı risaleler de kaleme almışlardır. Bunlardan biri Risâle-i Fazîlet-i Sûreti’l-Fâtiha adlı eserdir. Söz konusu eser İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Osman Ergin Yazmaları arasında 880 numarayla kayıtlı olan 59 varaklık yazmanın 42a-45b sayfaları arasında bulunup 4 varaktan oluşmaktadır. Nesih hattıyla ve nesir olarak yazılmış metnin müellifi ve telif tarihi belirtilmemiştir. Bu eser Fatiha’nın önemini göstermek, bu sureyi okuyanların cehennem ile sayısız tehlikelerden korunacağını ve pek çok sevap kazanacağını belirtmek üzere kaleme alınmıştır. Müellifin Fatiha suresine yaklaşımı Hurufilik anlayışına, sureyi tefsir etme metodu ise Hurufilerin kullandığı tevil metoduna benzemektedir. Bu çalışmada öncelikle Hurufiliğin kısa tarihine, tanımına ve Türkçe Hurufilik metinlerinin gelişimine değinilecektir. Ardından Hurufilerin Fatiha suresini nasıl yorumladıkları, birincil kaynaklardan örnekler eşliğinde gösterilecektir. Üçüncü olarak Risâle-i Fazîlet-i Sûreti’l-Fâtiha adlı risalenin içeriğinden bahsedilecek, metin yorumlanacaktır. Risalenin diğer Hurufi eserleriyle ortak ve farklı yönlerinden bahsedilecek, böylece bu metnin Hurufilik literatürü açısından nasıl bir yer işgal ettiği belirlenmeye çalışılacaktır. Son olarak metnin transkripsiyon alfabesine çevirisi ve orijinal hâli makalenin sonuna eklenecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

Özcan, İbrahim, and Mohamad Turkey. "ARAP EDEBİYATINDA SALGIN HASTALIKLAR VE PANDEMİNİN ŞİİR VE NESİR ÖRNEKLERİ." Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, October 19, 2024. http://dx.doi.org/10.32330/nusha.1447192.

Full text
Abstract:
Dünyayı her zaman ve her yerde kasıp kavuran çeşitli salgın hastalıklar ve afetler, toplumları her yönüyle olumsuz etkilemiştir. Edebiyat Halkların kültür hafızalarından biridir. Edebiyatın en önemli yönlerinden birisi kişinin hayal gücünü artırarak düşünce mekanizmasını harekete geçirmesidir. Yazar ve şairleri Halkların ileri gelen aydın ve münevver zatlarıdır. Halkların duygularına tercüman olduklarını sanat dolu anlatılarında görmekteyiz. Yazarlar halklarıyla beraber yaşadıkları olayların etkisinde hissettiklerini ve bu elim olayların halkları arasında bıraktığı derin etkileri, maharetlerini ortaya koyarak tasvir etmeye çalışırlar. Arap dünyası yazar ve şairleri de halklarıyla beraber yaşadıkları olayların halk arasında bıraktığı derin etkilerini ifade şekilleri seçtikleri kelime ve terimler sayesinde, yazım sanatlarındaki başarılarını göstermişlerdir. Arap edebiyatçıların yazarları birey ve toplum üzerindeki bu olumsuzlukları nesirle ifade ederken şairleri de duygularını şiir mısralarına dökerek anlatmışlardır. Yazarların bu durumu eski dönemlerde olduğu gibi modern dönemde de insan ruhuna ve içinden geçenlere ilişkin kayda değer yaklaşımlarında nema gördüğü belirtilmektedir. Bu araştırmada geçmişten günümüze kadar insanların etkilendiği bazı salgın ve pandemilerin şair ve yazarlar tarafından nesir ve şiirle ifade tarzlarından örnekler verilecektir. Bu çalışma, edebî metinlerin ve içinde neşet ettiği toplumla ilişkisini amaçlayan sosyal davranış müfredatını baz almıştır. Böylece çalışmanın hedeflerine cevap verebilen en güçlü yöntem olacaktır. İncelenen şiirsel metinleri çözümlemede, iç disiplinlerini açığa çıkarmada, aralarındaki ilişkileri ve çalışılan konuyu ifade etmedeki estetik işlevlerini kavramada temel yapısal yaklaşımlar göz önünde tutulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
48

Çakır, Mümine. "Hazînedarzâde Fıtnat Hanım’ın Bilinmeyen Şiirleri." Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, May 19, 2024. http://dx.doi.org/10.51531/korkutataturkiyat.1472501.

Full text
Abstract:
Edebiyatçıların mektupları onların hayatına, sanatına, eserlerine ve yazıldığı dönemin edebiyatına ışık tutan metinlerdir. Klasik Türk edebiyatı sanatçılarının özellikle de kadın şairlerin mektupları bu noktada birçok açıdan eşsiz bir kaynak durumundadır. Kadın şairlere ait sınırlı sayıdaki mektuplar arasında yer alan 19. yüzyılda yaşamış klasik Türk şiirinin son temsilcilerinden kabul edilen Hazînedarzâde Fıtnat Hanım’a ait mektuplar bu açıdan oldukça önemlidir. Mektuplar; devrin yaşantısına, şiir ve nesir anlayışına, daha da önemlisi şairin bilinmeyen hayatına, sanatına, eserlerine ait önemli bilgiler içermektedir. İstanbul Belediye Kütüphanesi Atatürk Kitaplığında tespit edilen “Fıtnat” isimli kişinin “Ferhat” isimli sevgilisine yazdığı, “Münşeat” başlığıyla kaydedilmiş tutkulu aşk mektupları, edebî bir nesir örneği olmasının yanı sıra içeriğindeki beyitler, gazeller, kıt’alar, murabbalar, muhammesler, mesnevîler, rubâî ve tuyuğlar ile önemli bir edebî eser niteliğindedir. Hazinedarzâde Fıtnat Hanım’a ait olduğu anlaşılan mektuplardaki bu şiirler, şairin yaşadığı devir matbuatında yayımlanmış sınırlı sayıdaki şiirlerinin dışında tespit edilen ve bugüne kadar bilinmeyen şiirlerdir. Bu önemli tespit sayesinde Fıtnat Hanım’ın bilinen on adet şiirinin dışında birçok şiirinin de varlığı ortaya konmuştur. Bu makalede Fıtnat Hanım’a ait mektuplarda bulunan ve yeni tespit edilmiş şiirler bir araya getirilip şekil ve içerik açısından incelenecektir. Ayrıca şairin edebî yönü bu şiirler üzerinden ortaya konulacaktır. Şaire ait yeni şiirler ilim âlemine tanıtılarak klasik Türk edebiyatı çalışmalarına bir katkı sunulacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
49

ALPER, Mehtap. "İblîs Hakkında Risâle adlı mensur eser üzerinde bir dil incelemesi." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, December 21, 2022. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1222099.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada İblîs Hakkında Risâle adlı mensur eserin yazım, ses, biçim ve söz varlığının incelenmesi ve tanıtılması amaçlanmıştır. Yazma, Kütahya Vahidpaşa İl Halk Kütüphanesi Koleksiyon’unda 43 Va 2179 numarada İblîs Hakkında Risâle adıyla kayıtlıdır. Eserde müellif ve istinsah kaydına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Düzenli ve okunaklı bir nesih hattıyla yazılan eserde harflerin harekelerle gösterilişi düzenlidir. Kelimelerdeki ünlüler, hem harf ve hareke kullanılarak yazılmıştır. İblîs Hakkında Risâle, Türk edebiyatında İblîs Hakkında yazılmış olan müstakil hikâyelerden biridir. Benzer konulu hikâyeler, Türk edebiyatında kaleme alınmış çeşitli dinî içerikli eserler içerisinde de yer alabilmektedir. Eser, Arapçadan Türkçeye tercüme edilmiştir. Risale'de; Hz. Muhammed'i (sav) ziyarete gelen İblis, Hz. Muhammed (sav)'in ümmetiyle ilgili sorularını yanıtlamıştır. Eserde genel olarak İblis'in neyi sevip neyi sevmediğini anlatan konuşmalara yer verilmiştir. İblîs Hakkında Risâle’de Eski Oğuz Türkçesinde kullanılan ve daha sonraki dönemlerde de kullanıldıkları tespit edilen bazı ekler kullanılmıştır. Eserde uyum dışı örnekler bulunmakla birlikte artık uyuma girmiş örneklerin çoğunlukta olduğu görülmüştür. İblîs Hakkında Risâle kısa bir metin olmasına rağmen hacimli bir eserde incelenebilecek pek çok yazım, ses ve biçim özellikleri örneklenebilmektedir. Dinî içerikli olan eserde dinî terimler için çoğunlukla Arapça kelimeler kullanılmıştır. Metinde Türkçe dinî terimler ile Türkçenin eski kelimeleri ve deyim zenginliğiyle ilgili kullanımlar örnekleyebilmektedir. Bu çalışma Türk nesir diline önemli katkılar sağlayacak niteliktedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

DEMİRBAĞ, Abdulsamet. "HASAN HÜSNÜ PAŞA KÜTÜPHANESİNDE KAYITLI BİR CEVÂMİ’Ü’L-HİKÂYÂT VE LEVÂMİ’Ü’R-RİVÂYÂT TERCÜMESİ (I. KISIM İNCELEME-METİN)." Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, September 4, 2023. http://dx.doi.org/10.20322/littera.1349954.

Full text
Abstract:
Klasik Türk edebiyatı geleneğinde her ne kadar manzum eserler ön planda olsa da mensur eserlerin varlığı da göz ardı edilmemelidir. Klasik nesir geleneği Arap ve Fars edebiyatlarının etkisiyle ilk dönemlerde daha çok dinî, ahlaki ve tasavvufi konuların işlendiği metinlerle başlamıştır. Hayli yekûn tutan mensur tercüme eserler üzerine son dönemlerde önemli çalışmalar yapılmıştır. Yakın zamanda üzerine çalışma yapılan bu tür tercüme eserlerden biri de Hasan Hüsnü Paşa Kütüphanesinde kayıtlı Cevâmi’ü’l-hikâyât ve Levâmi’ü’r-rivâyât Tercümesi’dir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography