To see the other types of publications on this topic, follow the link: Sayısal Belgeleme.

Journal articles on the topic 'Sayısal Belgeleme'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Sayısal Belgeleme.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Bölükbaşı, Ayşe. "16. Yüzyıl İstanbulu’nda Üç Saray: Şah Sultan, Ferruh Kethüda ve Doğancı Ahmed Paşa Sarayları." Kadim, no. 9 (April 15, 2025): 97–127. https://doi.org/10.54462/kadim.1539709.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada Osmanlı saray/konaklarının mekânsal ve yapısal özelliklerine dair birtakım sorulara cevap aranmıştır. Bahse konu sorular seçilen üç saray binası üzerinden cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Bu üç saray yapısı nerede inşa edilmişti? Sınırları belgelerde nasıl tanımlanmıştı? Tekke yakınında inşa edilen bu üç sarayın etrafındaki tekke akarlarıyla ilişkisi nasıldı? Mahremiyet bağlamında düşünüldüğünde bu yapılar ne tür özellikler sergilemekteydi? Bu yapıların birimleri nelerdi? Bu birimlerin birbiriyle ilişkisi nasıldı Ana malzemesini vakfiyelerin oluşturduğu bu makalede ayrıca birtakım arşiv belgeleri, görsel malzemeler ve literatürdeki çalışmalar kullanılmış, binaların yerleşimi ve birimleri üzerine analizler yapılmıştır. Üç saray yapısının da tekke yanında konumlanmış olması bu yapıların akarlarla çevrili olmasına yol açmıştı. Söz konusu üç yapının da avluları ve bahçeleri aracılığıyla bir mahremiyet halkası içine alındığı, bununla birlikte etraflarındaki binalarla da yakın ilişki içinde oldukları anlaşılmıştır. İlaveten bu üç saraydaki yaşama ve hizmet birimlerinin çeşitliliği ve sayısal olarak çokluğu, kasır/köşk gibi birimler ile hamamların varlığı bunları ayrıcalıklı bir hale getirmişti.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Seher, Aras, and Ekinci Dağtekin Emine. "Restorasyon Çalışmalarında Dijital Yöntemlerin Kullanılması: Diyarbakır Şeyhoğlu Konağı Örneği." SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL 10, no. 9 (2024): 1583–95. https://doi.org/10.5281/zenodo.13841859.

Full text
Abstract:
T&uuml;rkiye, tarihi ve k&uuml;lt&uuml;rel zenginliğinin yansıdığı &ccedil;ok sayıda mimari mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Bu mirasın korunabilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi i&ccedil;in belgelenmesi b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşımaktadır. Son yıllarda, koruma konusunda duyarlı kişi ve kuruluşların &ccedil;abalarıyla, yapıların belgelenmesini ve &ouml;zg&uuml;n haline uygun olarak restorasyonlarının yapılmasını sağlayan &ccedil;alışmalar ortaya konmaktadır. Mimari mirasın belgelenmesinde kullanılan &ouml;l&ccedil;&uuml;m ara&ccedil; ve teknikleri, giderek daha karmaşık ve uzmanlık isteyen sistemler ile sağlanmaktadır. Lazer tarama ve fotogrametri &ccedil;alışmaları, mimari mirasın belgelenmesinde &ouml;nemli rol oynayan tekniklerdir. Bu y&ouml;ntemler, tarihi ve k&uuml;lt&uuml;rel objelerin detaylı &ccedil;izimlerinin ve &uuml;&ccedil; boyutlu modellerinin hızlı ve y&uuml;ksek doğrulukla elde edilmesini sağlar. Bu &ccedil;alışmada, Diyarbakır kentsel sit alanı i&ccedil;erisinde yer alan, &ccedil;eşitli kurum ve kuruluşlar tarafından belgelenip, koruma altına alınan Şeyhoğlu Konağı&rsquo;nın yersel fotogrametri ve lazer tarama y&ouml;ntemi ile&nbsp; belgelenme&nbsp; ve onarım s&uuml;reci&nbsp; ele alınmıştır.&nbsp; <strong>Anahtar Kelimeler: </strong>Diyarbakır, Belgeleme, Restorasyon, Yersel Fotogrametri, Şeyhoğlu Konağı
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Deniz, Muzaffer. "II. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ ALMANYA'NIN YILLIK TÜRKİYE POLİTİK RAPORLARI." Hakkari Review 8, no. 1 (2024): 56–74. http://dx.doi.org/10.31457/hr.1495994.

Full text
Abstract:
II. Dünya Savaşı ile ilgili çok sayıda eser bulunmaktadır. II. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın Türkiye politikasına dair az sayıda da olsa yayınlar mevcuttur. Bununla birlikte Alman arşivlerinde Türkiye konusu üzerinde çalışılan araştırma sayısı yetersiz olup Alman kaynakları büyük ölçüde taranmamıştır. Bunun yanı sıra Türk Dışişleri Bakanlığı arşivinin araştırmacılara açık olmaması da önemli bir sorun/etken olarak bu alanda kendini hissettirmektedir. Dünya II. Dünya Savaşı’na doğru giderken Almanya’nın Türkiye’nin iç ve dış politikası hakkında değerlendirmelerini içeren 1938 ve 1939 yıllarına ait raporların bu bağlamda alana katkı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca bu dönem Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü ile Alman raporlarında özellikle vurgulanan, Atatürk sonrası Türkiye’nin yürüttüğü politikaların değişip değişmeyeceği, nereye evrileceği konusu da dikkat çekmektedir. Almanya özellikle Hitler’in iktidarı ele geçirmesi sonrasında Türkiye ile ekonomik, siyasal ve kültürel ilişkilerini artırmaya yönelmiştir. Bu bağlamda savaş öncesinde Türkiye’nin en büyük ticarî partneri olmuştur. Almanya bu ekonomik güç ve etkisinin siyasal alanda da yansımalarının olacağını/olması gerektiğini de hesaba katmıştır. Bu çalışmada yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde Almanya’nın Türkiye değerlendirmeleri arşiv belgeleri ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Gökler, Burak Muhammet. "Lazistan Sancağı’nda Kadın Hapishane Projesi." Kent Akademisi 18, no. 2 (2025): 612–34. https://doi.org/10.35674/kent.1556747.

Full text
Abstract:
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden birisi olan ve 1851’den itibaren sancak sıfatıyla anılan Lazistan’ın merkezi Batum iken 1878’de Rize olmuştur. Osmanlı’nın bölgeyi fethetmesinden itibaren imar faaliyetlerini ve kültürel etkisini yansıttığı Rize, sancak merkezi olması ile birlikte önemi artmıştır. Bölgede birçok mimari yapı inşa edilirken bunlar arasında hapishaneler dikkat çekmektedir. Hapishane ve ceza hukuk sistemi Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayrılmaktadır. Tanzimat ile birlikte hukuk sisteminde ve hapishanelerde iyileştirmeye gidilmiştir. Özellikle kadın hapishanelerinin inşası ve ıslahı önem teşkil etmektedir. Araştırmanın konusunu da Lazistan Sancağı’nda inşa edilmesi düşünülen bir nisa(kadın) hapishanesi oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerinde yapıların araştırmalar sonucunda tespit edilen ve Anadolu’da projesiyle birlikte sınırlı sayıda olan kadın hapishanesi ile ilgili belgeler 1911-1912 yıllarına aittir. Daha öncesinde kadınlar için Rize’deki Hükümet binasının alt katında bir oda tahsil edilmişken sonrasında söz konusu bina yakınlarında bir kadın hapishanesinin inşası düşünülmüştür. İki katlı olarak düzenlenen yapı, avlusuz koğuş tipinde ele alınmış olup koğuş, çamaşırhane-mutfak, hela ve muhafaza odasından oluşmaktadır. 1912-15 yılları arasındaki kadın mahkûm ve tutuklarının sayısal verileri göz önüne alındığında yapının projede kaldığı ve inşa edilemediği tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ALTAYLI, Yasemin. "Macar Dili Tarihinin Erken Dönem Yerli Yazılı Kaynaklarının Sınıflandırılması." Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 12, no. 2 (2021): 182. http://dx.doi.org/10.33537/sobild.2021.12.2.18.

Full text
Abstract:
Macar dilinin yerli yazılı belgeleri Macarların Avrupa'da bugünkü yurtlarına yerleşmelerinden sonra yaklaşık olarak 11. yüzyılda oluşmaya başlamıştır. Tarihsel süreçte Árpád Hanedanı dönemi ile başlayan ve Anjou Hanedanlığı dönemi ile devam eden erken dönem yerli yazılı kaynaklarının oluşumu 16. yüzyılda da devam etmiştir. Dil tarihsel açıdan ise bu dönem yaklaşık olarak 9. yüzyıl sonunda başlayan ve 16. yüzyılın ilk çeyreğine kadar devam eden Macar dili tarihinin Eski Macarca Devri'nde gerçekleşmiştir. Bu süreçte Macar dilinin değişimine ve gelişimine uygun bir biçimde belge çeşitlerinde ve niteliklerinde de değişimler ve gelişimler olmuş, başlangıçta belgeler içerisinde kısıtlı sayıda yer alan Macarca adların yerini zamanla Macarca notlar, açıklamalar, kısa yazılı metinler, geniş kapsamlı tekstler ve el yazması kitaplar gibi farklı kaynaklar almaya başlamıştır. Aynı zamanda bu gelişim süresi içerisinde Macar dili tarihinin yerli yazılı kaynaklarında biçimsel yahut metinsel değişikliklerin dışında konu içerikleri bakımında da çeşitlikler ortaya çıkmaya başlamıştır. Çalışmamızda basılı olmayan, el yazması biçiminde oluşturulan Macar dili tarihinin erken dönemine ait bu yerli yazılı belgelerin sınıflandırılması örneklerle gösterilerek Macar dil tarihi literatürüne ait bu belge çeşitlerinin tanıtılması ve böylelikle Macar dilinin bu döneme ait tarihsel kaynaklarının ve gelişim sürecinin gösterilmesine çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Tonta, Yaşar. "Türk Kütüphaneciliği dergisi, 1987-2001." Türk Kütü 16, no. 3 (2002): 282–320. https://doi.org/10.5281/zenodo.376827.

Full text
Abstract:
Türk Kütüphaneciliği dergisi 1987 yılından beri yayımlanmaktadır. 1952-1986 yılları arasında yayımlanan Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni’nin devamı olan Türk Kütüphaneciliği 1995 yılında hakemli olmuştur. Bu araştırmada Türk Kütüphaneciliği’«m 1987-2001 yılları arasında yayımlanan sayıları incelenerek, dergide hakemli olmadan önce (135) ve hakemli olduktan sonra (103) yayımla­nan toplam 238 makale bibliyometrik özellikler (sayfa sayısı, makale sayısı, ya­zarlar, makale konuları, atıf yapılan yayınlar, vd.) açısından birbirler'ıyle karşı- laştırılmıştır. Hakemli olduktan sonra derginin her sayısındaki ortalama sayfa sayısı %81 oranında artmıştır. Bir makalenin ortalama uzunluğu %75 artarak 8 sayfadan 14 sayfaya, bir makaledeki ortalama atıf sayısı da %65 artışla 11’den 17’ye yükselmiştir. Türkçe ve İngilizce özeti olan makale oranı %24’ten %96’ya yükselmiştir. Makaleler 42 kurumu temsil eden 94 farklı yazar tarafından kaleme alınmıştır. Makalelerin büyük bir çoğunluğu tek yazarlıdır. En fazla makale ya­yımlayanlar arasında üniversitelerin kütüphanecilik bölümlerine mensup araş­tırmacılar gelmektedir. Makalelelerin %21’i kütüphaneler (halk, üniversite, özel, vd.), %12’si bilgi erişim ve bibliyografik denetim (kataloglama-sınıflama), %8’i ise bilgi teknolojisi ve kütüphane otomasyonu konularındadır. Atıf yapılan top­lam 3204 yayının %53’ünü kitaplar, %42’sini dergiler, %5’ini ise “diğer yayın­lar” (yayımlanmamış çalışmalar, arşiv belgeleri, web sayfaları, vd.) oluşturmak­tadır. En çok atıf yapılan dergiler sıralamasında Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Türk Kütüphaneciliği, Resmî Gazete, Library Trends, Journal of the American Society for Information Science, Information Technology and Librari- es ve College &amp; Research Libraries dergileri başta gelmektedir. Atıfların çoğu az sayıda çekirdek dergide yayımlanan makalelere yapılmıştır. Bu yönüyle yabancı dergilere yapılan atıfların dağılımı Bradford’un Saçılım Yasasına (1934) uygunluk göstermektedir. Araştırma sonunda Türk Kütüphaneciliği dergisinin karşılaş­tığı sorunlar ve çözüm önerileri tartışılmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Külcü, Özgür, and Tolga Çakmak. "Elektronik Belge Yönetimi Üzerine InterPARES Projesi ve Türkiye Takımı Faaliyetleri." Bilgi Dünyası 10, no. 2 (2009): 287–302. http://dx.doi.org/10.15612/bd.2009.280.

Full text
Abstract:
InterPARES, 1999 yılında başlatılmış ve üç aşamadan oluşan bir projedir. Projenin üçüncü aşaması olan InterPARES 3, Türkiye’nin de içinde yer aldığı 15 takımla gerçekleştirilmektedir. Daha önce tamamlanan InterPARES projelerinin (InterPARES 1, 1999-2001; InterPARES 2, 2002-2007) ortaya koyduğu kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar, küçük organizasyonlardan büyük teşkilatlara kadar elektronik bilgi ve belge yönetimi sistemlerinin geliştirilmesinde geniş bir alanda uygulama potansiyeli taşımaktadır. Ancak özellikle daha önce güçlü bir bilgi/belge sistemi ile yapılandırılmamış organizasyonlarda elektronik bilgi ve belge yönetimi uygulamalarının geliştirilmesi konusunda ciddi profesyonel desteklere gereksinim duyulmaktadır. Bu doğrultuda InterPARES 3 Projesi, daha önceki projelerde sayısal koruma üzerine geliştirilen kuram ve metodolojiyi, arşiv kaynağı olarak uzun dönemli saklama gereği duyulan belgelere sahip kurumlara yönelik uygulama modellerini geliştirmek için kullanmayı amaçlamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Çakmak, Biray, and Sadık Sarısaman. "Modernleşme Döneminde Osmanlı Taşrasında Müftü Olmak: Milas Kazası Müftüleri (1814-1922)." Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi 11, no. 30 (2024): 499–521. http://dx.doi.org/10.17822/omad.1449102.

Full text
Abstract:
Çalışmada 1814-1922 yılları arasında Milas kazasında görev yapan müftüler kronolojik süreklilik ve değişim temelinde ele alınmış, görev süreleri ve değişme sebepleri üzerinde durulmuştur. Arşiv kaynaklarının verdiği imkânlara bağlı olarak Milas’ta müftülük yapan Mehmet Rüşdü Efendi (30 Mart 1891-28 Temmuz 1911) ile Mehmet Sadık Efendi (5 Kasım 1911-1 Kasım 1922) ayrıntılı ele alınmıştır. İstanbul Müftülüğü Meşihat Arşivi ve Osmanlı Arşivindeki defterler ve belgelerle vilayet ve devlet salnamelerine göre tahsilleri, kariyerleri ve mahallî işlevleri ortaya konulmuştur. Her ikisinin uzun yıllar görev yaptıkları, ilaveten çeşitli komisyon ve meclislerde başkan ve üye olarak görev aldıkları, geçici vekillikler ve dinî görevlerde bulundukları, önemli işlevleri yerine getirerek nüfuzlarını devam ettirdikleri tespit edilmiştir. II. Mahmut Dönemi’nde (1808-1839) müftülerin uygunsuz hareket ve icraat ile vefat gibi sebeplerle sık sık değiştirildikleri için kısa süreli görev yaptıkları, Abdülmecit döneminde (1839-1861) daha uzun süre görevde kaldıkları, değiştirilmelerinde vefatlarının ağırlıklı etkili olduğu, Abdülaziz (1861-1876) ve II.Abdülhamit (1876-1909) dönemlerinde seleflerine göre çok daha uzun süre görev yaptıkları, değiştirilmelerindeyine vefatların ağırlıklı etkili olduğu, 1910 yılına kadar ilmiye tahsisatından müftülük maaşı almadıkları görülmüştür. Kaza müftülerini ele alan çalışmaların yeterli sayıda olmamasını da dikkate alan araştırma, ağırlıklı olarak İstanbul Müftülüğü Meşihat Arşivi ve Osmanlı Arşivi belgeleri üzerine bina edilmiştir. İlaveten ilgili diğer kaynaklardan da yararlanılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

KARAÇAY, ÇIĞDEM. "ANKARA ETNOĞRAFYA MÜZESİ KOLEKSİYONUNDAKİ KIRŞEHİR SECCADE HALILARI: MOTİF VE KOMPOZİSYON ÖZELLİKLERİ." Arış, no. 23 (December 1, 2023): 21–44. http://dx.doi.org/10.32704/akmbaris.2023.184.

Full text
Abstract:
Bu makalenin konusu, Ankara Etnoğrafya Müzesi Koleksiyonunda yer alan Kırşehir seccade halılarının motif ve kompozisyon özellikleri üzerinedir. Kırşehir 18. yüzyıldan itibaren Anadolu Türk halı sanatının zenginliğine katkı sağlayan önemli dokuma merkezlerindendir. Kırşehir’e ait çok sayıda halının günümüze ulaşması yörede dokumacılık faaliyetlerinin yoğun olduğunu göstermektedir. Bugün Türkiye’de hemen hemen her müzede Kırşehir halısına rastlamak mümkündür. Günümüze ulaşan Kırşehir halılarının sayıca fazla olması memnuniyet verici olmakla birlikte eserlerin Türkiye’de ve yurt dışında farklı müzelerde ve çeşitli koleksiyonlarda bulunması bu halıları topluca ele alarak değerlendirmeyi ve Kırşehir halıları ile ilgili kesin ifadeler kullanmayı zorlaştırmaktadır. Bu sebeple müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer alan Kırşehir halılarını mümkün olduğunca gün ışığına çıkararak belgelemek, bu halıların üslup özelliklerini ortaya koymak hususunda önem arz etmektedir. Çalışma kapsamında Ankara Etnoğrafya Müzesinden gerekli izinlerin alınmasının ardından müze envanter defterleri dikkatle taranarak Kırşehir yöresine ait halılar tespit edilmiştir. Tespit edilen halıları yerinde incelemek sureti ile gözlem fişlerine özellikleri ile ilgili gerekli bilgiler aktarılmıştır. Halıları görsel açıdan belgelemek amacı ile fotoğrafları çekilmiştir. Katalog çalışması yapılmıştır. Buna göre Ankara Etnoğrafya Müzesi Koleksiyonunda yer alan Kırşehir halıları seccade türündedir ve ekseriyetle mihrap tasvirlidir. Mihrap nişinde en çok tasvir edilen motifler; stilize bitkisel motifler, manzara tasvirleri ve kandildir. Mihrap nişinin süslemesiz olduğu örnekler mevcuttur. Kırşehir seccade halılarında birer süsleme alanı olan mihrap köşeleri, mihrabın altında ve üstünde bulunan dikdörtgen çerçeveler ve bordürlerde bitkisel motiflerin hâkim olduğu görülmektedir. Ankara Etnoğrafya Müzesi dışındaki müze ve koleksiyonlarda motif ve kompozisyon özellikleri açısından Kırşehir seccade halılarının farklı örnekleri bulunmaktadır. Bu husus Kırşehir seccade halıları ile ilgili kesin ifadeler kullanma konusunda ihtiyatlı davranmayı gerektirmektedir. Bunun yanı sıra Kırşehir seccade halıları ile ilgili her çalışma daha fazla esere ulaşmayı mümkün kılarak, genel üslup özelliklerini ortaya koymak açısından önemlidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Yeşilot, Okan, and Burcu Özdemir. "Sovyet Arşiv Belgeleri Işığında Basmacı Hareketi." Belleten 85, no. 302 (2021): 279–309. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2021.279.

Full text
Abstract:
Basmacı hareketinin doğuşuna zemin hazırlayan gelişme, Geçici Hükümet döneminde teşkil edilen Hokand Muhtar Hükümeti’nin, 1918 yılında ortadan kaldırılması oldu. 1918 yılında hareket Fergana’ya da yayıldı. Bunu, Hive ve Buhara izledi. Basmacı gruplar, ayrı bölgelerde teşkil edilmiş birliklerdi. Her liderin kontrolü altında ayrı bir bölge bulunuyordu. Basmacı hareketin amacı, Türkistan’ı Sovyet hakimiyetinden kurtarmaktı. Hareket, 1921 yılında Enver Paşa’nın liderliğinde büyük bir ivme kazandı. Enver Paşa’nın 1922 yılında öldürülmesiyle Basmacı hareket sona ermedi ancak, ilk yıllardaki üstünlüğünü yitirdi. 1926 yılında Lakay boyu lideri İbrahim Bek idaresinde Basmacı harekette yeniden bir canlanma meydana geldi. Fakat bu direniş de 1931 yılı Haziran’ında sonlandırıldı ve İbrahim Bek tutuklandı. Türkiye’de Basmacı hareketini ele alan çok sayıda çalışma mevcuttur. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda Basmacı terimine, hareketin nasıl doğduğuna ve geliştiğine, hareketin başarısızlıkla sonuçlanma nedenlerine ve Sovyet iktidarının bu mücadelede kullandığı taktiklere yer verilmiştir. Bu çalışmada ise, Rusya Devlet Askeri Arşivi’ndeki (РГBА/ RGVA) belgelerden örneklerle mücadelenin bir de Sovyetlerin gözünden aktarılması hedeflenmiştir. Hareketin önemli liderlerinden İbrahim Bek’e ve halk tarafından mitleştirilmesine dair bilgiler, sadece Sovyet yönetiminin değil Kızıl Ordu askerlerinin Basmacılarla mücadeleye dair görüşleri, Basmacılık hareketine Türkistan halkının desteğinin askeri yazışmalara yansımaları, Basmacılıkla mücadele amacıyla gayrı Rus birliklerin teşkili ve bu süreçte karşılaşılan zorluklar, Sovyet yönetiminin harekete halk desteğini ortadan kaldırmak için din adamlarından nasıl istifade ettiği gibi konular bunlardan bazılarıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

Kumru, Coşkun. "Yeni Arşiv Belgeleri Işığında Kemal Kaya Efendi." MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi 13, no. 3 (2024): 1098–108. http://dx.doi.org/10.33206/mjss.1271014.

Full text
Abstract:
Kemal Kaya Efendi, Almanya ve Fransa’da eğitim görmüş ve Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde görev almış bir Osmanlı subayıdır. Savaşta yaralı düşerek Ruslara esir olmuş ve bu sıfatla Sibirya’ya gönderilmiştir. Rusya’da Bolşevik idaresinin tesisi üzerine Çin’e iltica etmiştir. Mültecilerle birlikte Çin’in Harbin şehrine gelen Kemal Kaya Efendi, “Yeni Hayat” ismindeki Türk-Tatar mektebinde öğretmenlik yapmış, oradan Pekin’e giderek çok iyi bildiği Fransız dili üzerine dersler vermiştir. Pekin’de bulunduğu sırada tanıştığı Doğu Türkistan liderleri, Çinli Müslümanları sevk ve idare ederek onlara yardım etmesini kendisinden rica etmiştir. Kemal Kaya Efendi, üzerinde nüfuz kazandığı Çinli Müslüman General Ma Zhongying’e Genelkurmay Başkanı olarak hizmet vermiş ve Doğu Türkistan Valisi Jin Shuren’e karşı bir hamle yapması için onu teşvik etmiştir. Kemal Kaya Efendi’nin hayatı ve faaliyetlerine ilişkin literatürde birbiriyle çelişkili olmakla beraber az sayıda malumat bulunmaktadır. Söz konusu malumatın önemli bir bölümü de Kemal Kaya Efendi’nin Çin’de bulunduğu döneme ilişkin kaleme alınan hatıratlara dayanmaktadır. Türk Diplomatik arşivinde bulunan ve şimdiye kadar bilinmeyen arşiv kayıtları ilk kez çalışmamızla birlikte gün yüzüne çıkmaktadır. Söz konusu belgelerde daha önce herhangi bir resmine rastlayamadığımız Kemal Kaya Efendi’nin bir adet fotoğrafı da yer almaktadır. Makalemizde Türk Diplomatik arşivinde tespit edilen belgelerden ve diğer kaynaklardan yola çıkılarak Kemal Kaya Efendi’nin bir portresini çizmek amaçlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

SEVİNÇ, Hikmetullah. "1920-1946 Yılları Arasında Siirt Yöresinde Seçilmiş veya Seçilmeye Namzet Mebus Adayları Bağlamında Siyaset." Fikriyat Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi 3, no. 2 (2023): 79–100. http://dx.doi.org/10.61960/fikriyat.1391605.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada Siirt yöresinin Kurucu Meclis döneminden tek partili siyaset anlayışının hâkim olduğu döneme uzanan süreçte seçilmiş veya seçilmeye aday mebus adaylarından hareketle Siirt yöresinin siyasi ve sosyolojik durumu ifade edilmeye çalışılmıştır. Çalışma, genel olarak arşivden ilk defa çıkarılan ve adaylık başvuruları için kullanılmış olan hüsn-ü hâl tercümeleri ışığında sürdürülmeye çalışılmıştır. Bununla beraber 1937-1946 arası döneme ait Siirt gazetesi nüshaları ile yöreyle alakalı diğer kaynaklarından da yararlanılmaya çalışılmıştır. Siirt özelinde siyasal ve sosyolojik atmosfer özetlenecek olunursa, Milli Mücadele Dönemi’nden itibaren ülke genelinde başlayan siyasal ve sosyolojik değişimler Siirt yöresinde de karşılık ve uygulama alanı bulmuşlardır. Elde edilen bilgiler ve belgeler değerlendirilerek tek parti iktidarı döneminde Siirt’in siyasi yapısı açıklanmaya çalışılmış böylece Siirt yöresinin siyasal ve sosyolojik durumu da çalışmaya dâhil edilerek özgün bir çalışma elde edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemine bakıldığında seçilmeye talip aday adayları ile bu adayların seçim faaliyetleri, yapılan seçimler ile bu seçimlere ait sonuçlar gibi konularda sayısal verilerden de yararlanılarak çıkarımlara ulaşılmaya çalışılmıştır. Arşiv taramaları sonucunda elde edilen bu bilgiler yazılı olarak açıklanmaya çalışılırken aynı zamanda sayısal istatistiklere de yer verilerek, objektif bir biçimde ve bilimsel etik kuralları dâhilinde tablolarla sunulmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

Tekin, Yusuf, and İrşat Sarıalioğlu. "Serbest Cumhuriyet Fırkası Denemesinin Uluslararası Yansımaları: Türk Dış Politikasında Değişim Tartışması." Belleten 86, no. 307 (2022): 1077–116. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2022.1077.

Full text
Abstract:
Türk siyasal hayatındaki gelişmelerin uluslararası yansımaları akademik çalışmalarda ilgi gören bir konudur. Gerek Tanzimat ve Islahat Fermanları ile Kanun-i Esasinin ilan edilmesinin gerekse Cumhuriyet döneminin önemli siyasal gelişmeleri olarak çok partili siyasal hayata geçiş ve darbe süreçlerinin uluslararası ilişkiler boyutu literatürde çokça incelenmiştir. Serbest Cumhuriyet Fırkasını (SCF) uluslararası ilişkiler bağlamında ele alan yeterli sayıda çalışma ise bulunmamaktadır. Bu çalışma; SCF’nin Türk siyasal hayatındaki hikayesini belirli bir ülkenin arşiv belgeleri üzerinden incelemenin ötesinde, çeşitli ülkelerin arşiv kaynakları üzerinden karşılaştırmalı bir yöntemle uluslararası sistem içerisinde SCF’nin nasıl değerlendirildiği sorusuna eğilmekte ve konuya uluslararası sistemin yapısı bağlamında dış politika perspektifli bir cevap aramaktadır. Çalışmanın neticesinde Türkiye’de bir muhalefet partisinin kuruluşunun uluslararası alanda, ehemmiyeti Türkiye sınırlarını aşan bir siyasi hadise olarak değerlendirildiği sonucuna ulaşılmıştır. İki savaş arası dönemde uluslararası politika alanında etkin olan tüm aktörler tek parti sisteminin terk edilmesi ve SCF’nin kuruluşunu Türk dış politikasında, özellikle de Türk Sovyet ilişkilerinde önemli bir değişimin habercisi olarak değerlendirmişlerdir. Diğer taraftan SCF’nin uluslararası arenadaki yankılarının dönemin siyasal yapısına uygun bir biçimde alternatif dünya görüşleri ve ülkelerin kendi dış politika stratejileri dâhilinde oluştuğu ve bu noktada İngiltere, Fransa ve ABD ile Sovyetler Birliği, İtalya ve Almanya’nın SCF’ye bakışı arasında ciddi bir fark olduğu çıkarımına ulaşılmıştır. Çalışma içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arşiv Belgeleri (Türk Diplomatik Arşivi-TDA), ABD Arşiv Belgeleri (NARA), İngiltere Arşiv Belgeleri (TNA), yayınlanmış SSCB arşiv belgeleri ve dönemin basınından yararlanılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

Oruç, Hatice. "Târîh-i Varadin Der Zemân-ı Sultân Ahmed Bin İbrahim." Belgeler 36, no. 40 (2021): 51–190. http://dx.doi.org/10.37879/belgeler.2021.51.

Full text
Abstract:
1694 Avusturya Seferi, Osmanlılar tarafından 1526 senesinde fethedilen ve 1687 senesine kadar 161 yıl Osmanlı idaresinde kaldıktan sonra Habsburgların eline geçen Varadin (Sırpça Petrovaradin; Macarca Pétervárad) kalesi üzerine gerçekleştirilmiştir. Sefer, sadrazam Sürmeli Ali Paşa tarafından idare edilmiş ve Kırım Hanı Selim Giray ile Orta Macar Kralı İmre Thököly de askerleri ile birlikte bu seferde Osmanlı ordusu yanında yer almıştır. 23 gün devam eden muhasara nihayetinde kötü hava durumu sebebiyle kaldırılmıştır. 1694 Varadin muhasarası Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan Târîh-i Varadin Der Zemân-ı Sultân Ahmed bin İbrâhîm Hân başlıklı anonim bir Osmanlı kroniğine konu olmuştur. Yazarının adı belli olmamakla birlikte, anlatımlarından sadrazam Ali Paşa’nın maiyetinden biri olduğu ve sefere iştirak ettiği anlaşılmaktadır. Bir sefer-ruznamesi niteliğinde olan eser, 1694 Avusturya seferini ve dolayısıyla Varadin kalesinin muhasarasını baştan sona gün be-gün anlatmaktadır. Eserde ordunun yola çıkışından itibaren uğradığı menziller, buralarda yaşanan hadiseler, düzenlenen alay merasimleri, askerin sayısı, kullanılan hafif ve ağır silahların isim ve nitelikleri, geçit yerlerinde alınan emniyet tedbirleri, nehirler üzerine köprüler inşası, donanmanın mevcudiyeti, gemilerin isim, miktar ve nitelikleri, divan toplantıları gibi sefer ile ilgili çok çeşitli konuya yer verilmiştir. 1694 Osmanlı-Avusturya seferinin detayları ile ortaya konulması yanında Târîh-i Varadin, Osmanlı’da askerî bir sefer organizasyonunun tasviri açısından da son derece önemli bir kaynaktır. Bu çalışma, Topkapı Sarayı Müzesi Yazma Eser Kütüphanesi’nde Revan 1312 referans numarada kayıtlı söz konusu bu el yazmasını değerlendirmeyi ve transkripsiyonunu yayınlamayı amaçlamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Taban, Muhammed Hayati. "Sistem Düzeyinde Sorulara Stratejik Düzeyde Cevaplar: Yıllık Tehdit Değerlendirmesi Belgeleri." SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi 35, no. 1 (2025): 175–98. https://doi.org/10.54078/savsad.1676470.

Full text
Abstract:
Uluslararası sistemin kaç kutuplu olduğu realist yaklaşımların temel sorduğu sorulardan biridir çünkü kutup sayısı birbirine benzeyen aktörler olan devletlerin davranışını doğrudan etkileyen faktörlerden biri olarak kabul edilir. Sistemin tek, iki veya çok kutuplu olması uluslararası ilişkilerin anarşik yapısıyla birleştiğinde istikrarı doğrudan etkilemektedir. Nitekim sistemde devletler arası savaşların olduğu dönemlerde realizmin yükselmesi ve kutupluluğa dair sorular sorması doğaldır. Rusya Federasyonu-Ukrayna Savaşı ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin yükselişi günümüzde bu soruların daha sık sorulmasına neden olmaktadır. Bu çalışma sistem düzeyinde bir soruyu, Amerika Birleşik Devletleri istihbarat topluluğu tarafından stratejik düzeyde üretilen bir istihbarat ürünü olan Yıllık Tehdit Değerlendirme belgeleri üzerinden cevaplandırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla çalışma Python programlama dili kullanarak kelime analizi ve konu modelleme analizi gerçekleştirmektedir. Çalışmanın sonuçları 2017 yılı itibarıyla ABD’nin büyük güç rekabetini Yıllık Tehdit Değerlendirmesine taşımaya başladığı, 2021 itibariyle de büyük güç rekabetini kabul ettiğini göstermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Özyetgi̇n, A. Melek. "Turfan Uygurlarında Ceza Hukukuyla İlgili Uygulamalar." Belleten 75, no. 273 (2011): 337–60. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2011.337.

Full text
Abstract:
Orta dönem yerleşik Türk kültürünün en güçlü temsilcisi olan Turfan­-Uygur toplumunda, bugün çok sayıda sivil belge ile tanıklayabildiğimiz devlet ile şahıslar arasındaki hukuki süreçlerin ilginç bir yönünü de ceza hukukuna dair uygulamalar oluşturmaktadır. Ticari, idari, sosyal ve ailevi işler ile devlete karşı olan yükümlülüklerle ilgili işler gibi çeşitli muameleleri içeren sivil belgelerde, anlaşmanın türüne göre, anlaşma hükümlerini korumaya yönelik cezai müeyyideler bulunmaktadır. Yine işlenen cürmün niteliğine göre verilen ölüm, dayak, para, mal veya yasa cezaları gibi uygulamalarda dikkati çeken en önemli husus cezalandırmanın devlet elinde olmasıdır. Merkezi otoritenin güçlü olduğu devletlerde ceza daima devletin kontrolünde olmuştur. Uygur ceza hukukunun temel kaynağı olan yasa veya kanunnameler günümüze kadar ulaşmamıştır. Ancak Uygurlara ait sivil belgelerde ceza hukukunun dayandığı resmi veya örfi kanun ile ilgili bazı ipuçları tespit etmek mümkündür. Bu makalede, belgelerde geçen cezai uygulamaların sistematiği, ilgili terimleriyle birlikte ortaya konularak, Uygur ceza hukukunun kaynaklarına, diğer eş zamanlı Türk ve yabancı kaynaklar (Çin, Moğol) temelinde değinilerek, hukuki sürecin devlet ve toplum düzeyindeki işleyişine ve bunun dilde yarattığı kavram zenginliğine bakılacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

Orhankazi, Sibel, and Arzu Memmedova. "Kafkasya Arkeografi Tutanakları’nda Osmanlı Fermanları (XVI. ve XVIII. Yüzyıllar)." Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi 10, no. 1 (2025): 792–819. https://doi.org/10.24186/vakanuvis.1561146.

Full text
Abstract:
Rusya İmparatorluğu, Kafkasya işgalini gerçekleştirirken, tam hâkimiyet için bölgenin ayrıntılı şekilde araştırılması işlemine ehemmiyet vermiştir. Rusya bu doğrultuda, öncelikle Kafkasya’nın nüfusu, idarî yapısı, gelenek-görenekleri, maddi ve manevi kültürü ile tarihine dair çok sayıda belge toplayarak mecmualar yayınlamıştır. Kafkasya tarihinin araştırılmasında önemli role sahip olan kaynaklardan birisi 1866 yılında basımına başlanan on iki ciltlik Kafkasya Arkeografi Komisyonu Tutanakları’dır (AKAK). Tutanaklarda 1398 yılından itibaren kronolojik olarak sıralanan belgeler arasında Osmanlı’nın Kafkasya siyasetine ışık tutmasına olanak sağlayan fermanlar mevcuttur. Bu çalışmada, Tutanaklar’da yer alan XVI-XVIII. yüzyılara ait Osmanlı tarihine dair belgeler, bu belgelerin ortaya çıkma nedenleri ve tarihi öneminden bahsedilmiştir. Çalışmada Kafkasya Arkeografi Komisyonu Tutanaklarının yanı sıra Gürcistan Milli Arşivi kaynaklarından da istifade edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

AYTAÇ, Ahmet. "CUMHURBAŞKANLIĞI OSMANLI ARŞİVİ’NDE HEREKE İPEK HALILARIYLA ALAKALI BAZI BELGELER." Arış, no. 20 (December 1, 2022): 44–52. http://dx.doi.org/10.32704/akmbaris.2022.161.

Full text
Abstract:
Geleneksel Türk sanatları içerisinde tekstilin dolayısıyla halıların özel bir yeri vardır. Halı, Tür- kistan coğrafyasından Anadolu’ya Türklerle beraber gelmiştir. Tekstil sanatının önemli bir kolu olan halıcılığın hem sosyal hem de ekonomik önemi bir önemi vardır. Elbette ki Türkistan coğrafyası uzantılı Anadolu Türk halılarında milli kültür ögesi olma özelliği vardır. Osmanlı döneminde de bir üretim mamulü ve maddi kültür ögesi olarak yer almıştır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Hereke’de yün ve daha sonra ipek halılar üretilmeye başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk özel dokuma fabrikası olan Fabrika-i Hümayun İz- mit Körfezi’nin kuzey kıyısında, Hereke’de 1843’te kurulmuştur. Hereke dokumacılığı o dönemde fabrika ile seri üretime de geçmiştir. Hereke halıları devlet eliyle ve özel müteşebbis girişimleriyle şekillenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivleri’nde Hereke ipek halıcılığı hakkında çok sayıda evrak vardır. Bildiride bu arşiv belgelerinin bugüne kadar pek ortaya çıkmamış konular hakkında olanları incelenecektir. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivleri’nde Hereke ipek halıları hakkın- da kayda alınmış belgeler önemlidir. Bildiri kapsamında incelenen belgeler neticesinde döne döne- min üretim konuları net olarak ortaya çıkmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Ahmet, AYTAÇ. "GÖRDES DOKUMACILIĞI İLE ALAKALI CUMHURBAŞKANLIĞI OSMANLI ARŞİVİ'NDE YER ALAN BAZI BELGELER." Problems of Arts and Culture / İncəsənət və mədəniyyət problemləri 17, no. 3 (2023): 19–28. https://doi.org/10.5281/zenodo.8416343.

Full text
Abstract:
Milletlerin k&uuml;lt&uuml;rel mirasları &ouml;nemlidir. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi ise T&uuml;rklerin arşivcilik anlayışına verdikleri &ouml;nemi g&ouml;steren &ouml;nemli bir kurumdur.&nbsp; T&uuml;rkistan coğrafyasından itibaren maddi k&uuml;lt&uuml;r &uuml;r&uuml;n&uuml; olan halıcılık y&uuml;zyıllardır T&uuml;rklerde var olmuştur. Anadolu&rsquo;da pek &ccedil;ok b&ouml;lge &uuml;nl&uuml; birer dokuma merkeziydi. Manisa İline bağlı G&ouml;rdes&rsquo;te bunlardan birisidir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &uuml;retimin her ge&ccedil;en g&uuml;n azaldığı el dokuması halı sekt&ouml;r&uuml; a&ccedil;ısından ge&ccedil;mişte &ouml;nemli bir dokuma merkezi olan G&ouml;rdes halılarıyla alakalı olarak Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivleri&rsquo;nde &ccedil;ok sayıda belge vardır. Bildiride bu belgelerden bir kısmı incelenecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Özmutlu, Günnaz. "Harem Cariyelerinin Musiki ve Seyirlik Oyunlardaki Eğitimleri (1677-1687)." Belleten 78, no. 283 (2014): 1033–74. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2014.1033.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, Osmanlı saray haremindeki cariyelere verilen eğitimin bir yönü olan sanat eğitimi üzerinde durarak, harem yaşamı hakkında bilinmeyen bazı gerçekleri ortaya koymaya çalışmaktır. Arşiv belgelerine dayalı yapılan kronolojik sınırlama IV. Mehmed'in saltanatının son on yılını kapsamaktadır. IV. Mehmed dönemi saray hareminde, dışarıda eğitim görüp satın alınan veya yeteneklerine göre saray dışında çeşitli hocaların evlerinde eğitilerek tekrar saraya gönderilen çok sayıda cariyenin yetiştirildiği görülmektedir. Cariyelerin eğitimleri, gerek haremde gerekse hocalarının evlerinde, hocalarından birebir ya da gruplar halinde aldıkları derslerle gerçekleşmiştir. Belgelerde, cariyelerin hocalarının isimleri, hangi sanatın ustası oldukları, aldıkları ücret ve nafakalar tespit edilebilmektedir Bu dönemde, haremde musiki alanında eğitim gören cariyelerin içinde, keman, kanun, tanbur, santur, çöğür, nefir, ney, musikar çalan sazende cariyelerin yanı sıra hanende cariyelerin olduğu da bilinmektedir. Cariyelerin hayal ve kukla oyunu başta olmak üzere bazı seyirlik oyunların eğitimini aldıkları da anlaşılmaktadır. Belgelerde, cariyelerin eğitimleri esnasında yapılan yeme-içme, giyim-kuşam ve muhtelif masraflarına ilişkin bilgilere de rastlanmaktadır. Sanat eğitimi alan cariyelerin tespiti, cariyeleri eğiten hocaların kimlikleri, eğitimin niteliği ve eğitim esnasında yapılan harcamalar göz önünde bulundurulduğunda, bu cariyelerin haremdeki konumları ve harem için ne derece önem arz ettikleri anlaşılabilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

KASAPOĞLU, Kübra, and Mehmet İNCEOGLU. "Eskişehir Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesinin Erişilebilirlik Üzerinden Okunması." Uluslararası Muhendislik Arastirma ve Gelistirme Dergisi 14, no. 3 (2022): 145–53. http://dx.doi.org/10.29137/umagd.1198643.

Full text
Abstract:
Kentsel açık mekânlar toplumu oluşturan bütün yaş gruplarının ve farklı fiziksel yeteneklere sahip bireylerin bağımsız ve güvenli bir şekilde erişimine açık olması gereken alanlardır. Her kullanıcının kentsel açık mekâna katılım sağlayabilmesi ve kent mobilyalarını aktif olarak kullanabilmesi kent ergonomisinin referans alınma düzeyiyle ilişkilidir. Kentte yaşayan her bireyin istediği her yere ve her hizmete kolay bir şekilde ulaşabilmesi olarak tanımlanan erişilebilirlik, kentsel mekânın ve donatıların düzenlenmesinde tasarımcılar tarafından benimsenmesi gereken bir kavramdır. Engelsiz yapılı çevrenin düzenlenmesi ve tüm bireylerin ihtiyaçları düşünülerek herkesin toplumsal hayata katıldığı kapsayıcı mekanların tasarlanması için erişilebilirlikle ilgili standartlar tasarım sürecine dahil edilmelidir. Erişilebilir olmayan mekanlar engelliler, yaşlılar, çocuklar gibi bedensel farklılıkları olan çok sayıda kullanıcıyı dezavantajlı hale getirmektedir. Bu çalışmada Eskişehir Hamamyolu’nun 2018 yılında yeniden düzenlenmesi için uygulanan Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesi projesinin erişilebilirlik kavramı üzerinden incelenmesi amaçlanmıştır. Değerlendirme kriterleri için TS 9111 Özürlüler ve Hareket Kısıtlılığı Bulunan Kişiler için Binalarda Ulaşılabilirlik Gerekleri standardından faydalanılmıştır. Yerinde gözlem, saptama ve fotoğraf ile belgeleme yapılmıştır. Çalışma alanında yapılan gözlemler sonucunda erişilebilirlik standartlarının tam olarak sağlanamadığı ve bunun etkisiyle Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesi projesinin erişilebilirlik değerinin düşük olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

ÖZKAYA, Olcay, and Volkan PAYASLI. "Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşiv Belgelerine Göre Hatay Meselesinin Cenevre’ye Taşınması ve Çözümlenmesi (1936-1939)." Gazi Akademik Bakış 17, no. 33 (2023): 1–20. http://dx.doi.org/10.19060/gav.1405643.

Full text
Abstract:
Tarihte 1918-1939 yılları arasını kapsayan, dünyada küresel olduğu gibi bölgesel etkileriyle de uzun ve kısa vadede siyasal eğilimler, dengeler ve güç merkezleri üzerinde belirleyici oranda büyük etkiler yaratmış olan süreç Türk dış politikasında da önemli bazı sorunların odağa taşınmasına yol açmıştır. Bu iki savaş arası dönemde Türk dış politikasının önemli konuları arasında Hatay meselesi de yer almıştır. Sorunun kesin çözüme kavuşmasında ulusal, yerel ve uluslararası ölçekte basın-yayın yoluyla propaganda oluşturma, kültürel etki yaratma gibi yöntemlerin yanı sıra siyasi/diplomatik anlamda da oldukça etkin ve direngen birçok çaba gösterilmiştir. Nitekim Türkiye’nin Hatay’ın önce bağımsızlığı daha sonra ise Türkiye’ye iltihakına giden süreçte gösterdiği diplomatik başarı özellikle Türk Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Arşivinde tasnif edilmiş önemli birçok evrak üzerinden incelenebilmektedir. Hatay meselesi farklı türden arşiv belgeleri çerçevesinde ele alınmış çok sayıda akademik ve bilimsel çalışma kapsamında incelenmiş olmasına karşın bu çalışma Hatay meselesi ile ilgili daha önce ortaya konulmuş yayınlarda yer almayan Türk Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Arşivinde bulunan belgelerin konu çerçevesinde incelenmesi ve yorumlanmasına odaklanmıştır. Çalışmada söz konusu arşiv belgeleri ekseninde Hatay meselesinin çözümü bağlamında ortaya konulması amaç edinilmiştir. Bu bağlamda sorunun çözümüne giden yolda Atatürk’ün hassasiyetle altını çizdiği yurtta sulh ve cihanda sulh mottosunun esas alındığı Türk dışişlerinin diplomatik başarısı kayıtlar üzerinden incelemeye alınacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

YAMAN, Bahattin. "Isparta Gülcü Mezarlığı Mezar Taşları." Erdem, no. 48 (October 1, 2007): 169–202. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2007.48.169.

Full text
Abstract:
Mezarlıklar bir toplumun tarih, edebiyat, sanat ve yaşam tarzları ile ilgili önemli belgeler niteliğindedir. İsparta merkezde 20. yüzyıl başında 14 mezarlığın olduğu bilinmektedir. Ancak son yüzyılda bu mezarlıkların nerdeyse tamamı kaldırılmış ve yeni mezarlıklar oluşturulmuştur. Bu nedenle İsparta merkeze bağlı mezarlıklarda Osmanlı dönemine ait az sayıda mezar taşı kalmıştır. Gülcü mahallesi sınırlarında yer alan Gülcü Mezarlığı'nda Osmanlı dönemine ait 36 mezar taşı tespit edilmiştir. Tarihleri belli olan mezar taşları içersinde en eski tarihli mezar taşı 1620 yılına aittir. Arap alfabeli en yeni mezar taşı ise 1949 yılına aittir. Osmanlı mezar taşlarında genel özellik olan, erkeklere ait mezar taşlarının serpuşlu, kadınlara ait mezar taşlarının silme mermerden serpuşsuz yapılması Gülcü mezar taşlarının da ortak özelliğidir. Genellikle duygusal şiirlerin işlendiği mezar taşlarının işçiliğindeki titizlik önemli bir unsurdur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Özşavlı, Halil. "Ermeni Araştırmalarında İhmal Edilen Kaynaklar: Ermenice Hatıratlar, Süreli Yayınlar ve Diğer Eserler." Belleten 82, no. 295 (2018): 1047–76. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2018.1047.

Full text
Abstract:
Günümüzde Osmanlı Devleti'nde Ermenilerinin durumu ve 1915'te tehcir edilmeleri birçok araştırmacı tarafından araştırılmaktadır. Konu Ermenilerce siyasallaştırılıp uluslararası alanda Türkiye karşıtı bir propaganda malzemesine dönüştürüldüğünden bu konu ile ilgili yapılan araştırmalar her geçen gün daha da derinleşmekte, meseleyi birçok farklı devlet arşivinden belgelerle ortaya koyan araştırmaların sayısı artmaktadır. Ancak Ermenice kaynaklar ihmal edilmektedir. Ermenice bilmeyen Türk ve yabancı akademisyenler isteseler de bu kaynaklara ulaşamamakta ve okuyamamaktadırlar. Ermeni akademisyenler ise bu kaynakları içlerinde kendi tezlerinin aleyhinde bilgiler mevcut olduğu için görmezden gelmektedirler. Hatırat, süreli yayın veya arşiv belgesi olabilen bu kaynaklarda günümüzde Ermenilerce sıklıkla gündeme getirilen Ermenilerin Türkler tarafından sebepsiz yere katledildiği iddialarının aksine Ermenilerin Türklere karşı nasıl kahramanca savaştığı, Ermenilerin itilaf devletlerine yaptıkları yardımlar ve bu yardımlardan ötürü Ermenilerin Doğu Anadolu'da ve Kilikya bölgesinde kurulacak bir Ermeni devletini neden ve nasıl hak ettiklerini anlatan ayrıntılı bilgiler ve kahramanlık hikâyeleri vardır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

Dere, Oktay. "ESKİ UYGURCA KAYIT VE LİSTELER, BERKER KESKİN, ÇANAKKALE: PARADİGMA AKADEMİ YAYINLARI, 2023, SS. 297. ISBN: 978-605-72168-2-3." Asya Studies 8, no. 27 (2024): 267–70. http://dx.doi.org/10.31455/asya.1425330.

Full text
Abstract:
Uygurlar yaşadığı coğrafya gereği pek çok etnik grupla sosyal, kültürel ve ticari etkileşim içerisinde olmuşlardır. Bu etnik gruplarla yaşanan etkileşimler sayesinde Uygurlar zamanla birçok inanç sistemini benimsemiş ve bu inanç sistemleriyle ilişkili metinleri kendi dillerine tercüme etmişlerdir. Uygurlardaki tercüme faaliyetleri sonucu büyük çeviri-dinî edebiyat ortaya çıkmıştır. Ancak Uygur edebiyatı sadece dinî metinlerden ibaret değildir. Dinî metinlerin yanısıra tercüme olmayan ve herhangi bir dinî ibare içermeyen sivil metinlerin sayısı da azımsanacak düzeyde değildir. Sivil metinler kısaca; astronomi, tıp, şatış, kiralama, takas, borçlanma, evlat edinme, azat etme, vasiyetname, dilekçe, makbuz belgeleri vb. şeklinde sıralanabilir. Bu belgelerin yanısıra sivil metinler içerisinde bazı kayıt ve listeler de bulunmaktadır. Bu metinler çoğunlukla bir takım tüketim mallarının, vergilerin ve bağışların vb. listelendiği metinlerdir. Eski Uygurca kayıt ve listelerden haberdar olmamızı sağlayan ilk araştırmacı W. Radloff’tur. W. Radloff, Uigrische Schriftstücke, in Text und Übersetzung (1906) isimli çalışmasında bir kayıt metnini neşretmiştir. Daha sonra yine W. Radloff, Uigurische Sprachdenkmäler (1928) adlı eserinde sekiz tane kayıt ve liste metnini neşretmiştir. Radloff’tan sonra Li Jingwei 吐鲁番回鹘文社会经济文书研究 [Turfan Uygurlarının Sosyo-Ekonomik Belgeleri Üzerine Araştırma] (1996) adlı eserinde, W. Radloff’un, Uigurische Sprachdenkmäler adlı eserindeki beş tane kayıt ve liste metninin yeniden neşrini yapmıştır. Bahsedilen çalışmaların dışında Eski Uygurca kayıt ve listeler üzerine daha pek çok çalışma yapılmıştır . Ancak bu çalışmalar doğrudan liste ve kayıtları ele alan çalışmalar değil diğer sivil metinlerle birlikte bir takım kayıt ve liste metinlerini neşreden ve inceleyen çalışmalardır. Kayıt ve listeler üzerine yapılmış en güncel çalışma Berker Keskin tarafından hazırlanan ve burada tanıtılacak olan çalışmadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Acar, Erhan. "Lozan Konferansı’nda Kabul Edilen Sözleşme, Protokol ve Bildiriler." Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı 24, no. 38 (2025): 45–51. https://doi.org/10.17518/canakkalearastirmalari.1654075.

Full text
Abstract:
Millî Mücadelenin ardından uluslararası arenada Türkiye’nin bağımsızlığını tasdik eden en önemli vesika Lozan Barış Antlaşması’ydı. Lozan’da imzalanan antlaşmanın ana metninde yer alan maddeler, yeni Türk devletinin kuruluş safhasında devletlerarası münasebetlerin düzenlenmesinde gündeme gelen konuları ve bunları ilgilendiren meseleleri çözen ya da çözmeye çalışan, diplomatik olarak çok sayıda bilgi ve belgeye işaret etti. Lozan Antlaşması’nın ana metninin haricinde yer alan ve metinle ilişkili olan sözleşme, protokol ve bildirilerin de farklı bir önemi vardır. Söz konusu bu bağıtlı belgeler, antlaşma içerisinde yer alan hususlar için bir yol ve yöntem belirlenmesinde etkili olmuştur. Dahası Boğazlar sorunu, sınırların belirlenmesi, ticaret ve yargı alanındaki düzenlemelerin teyit edilmesi ile mübadelenin belli bir düzen içinde gerçekleştirilebilmesi gibi antlaşmanın içeriğindeki temel noktalara yol haritası çizen, ayrıntılandıran bilgilerin, bahis konusu sorunlara taraf olan devletlerle karşılıklı olarak kayıt altına alınması ve tespitinin ayrı bir yeri vardır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

Ünver, İsmail. "Ahmed-i Rıdvân." Belleten 50, no. 196 (1986): 73–126. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1986.73.

Full text
Abstract:
Klasik edebiyatımız, adını hiç duymadığımız, bazen de bilmem kaçıncı sınıf bir yazar diyerek bir yana bıraktığımız sayısız isimlerle doludur. Yazarı belli olmayan ya da yazarı hakkında etraflı bilgi edinilemeyen eserler de az değildir. Bu durumdaki yazarlar ve eserler üzerinde çalışmalar yapmak edebiyat tarihimize çeşitli yönlerden ışık tutabilir. Anadolu'da yedi yüzyıllık bir dönemi içine alan klasik edebiyatımızın birçok yazarı ve eseri yeterince tanınmamaktadır. Kaynaklarda adları geçtiği halde bugün bilinmeyen yazarlar kimlerdir? Yine bu kaynaklarda adlarını okuduğumuz, ancak kütüphanelerde bulamadığımız eserler hangileridir, bilemiyoruz. Bu yüzden konu üzerinde araştırma yapanların elinde bir "kayıplar listesi" bulunmasının, çalışmaları daha verimli kılacağı son derece açıktır. Öte yandan, bütün çalışmaları klasik edebiyatın önde gelen kişileri üzerinde yoğunlaştırmak yerine, bu edebiyatın yeterince tanınmayan yönleri üzerindeki çalışmalara öncelik vermek, Türk dili, Türk tarihi ve Türk toplum yaşayışıyla ilgili yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkaracaktır. Bu inançla, aşağıdaki yazımızda XV-XVI. yüzyıllarda yaşayıp da yeterince tanınmamış bir şairi ve eserlerini tanıtmaya çalışacağız.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

Bacqué-grammont, Jean Louis. "1527 Anadolu İsyanı Hakkında yayınlanmamış Bir Rapor." Belleten 51, no. 199 (1987): 107–18. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1987.107.

Full text
Abstract:
Celali isyanlarıyla doruk noktasına varan, Osmanlılar döneminden önceki Anadolu'yu karıştıran, kültürel, dinsel, etnik, ekonomik ve toplumsal belli bir dengenin bozulduğunu gösteren ve toplumun bundan dolayı kabul ya da reddettiği isyanlar, araştırmacılar için oldukça verimli bir alandır. Bu konuda çalışan araştırmacıların incelemeleri, analizleri ve sonuçları birbirinden farklı çok sayıda eserin ortaya çıkmasını sağlamıştır. XVI. yy'ın ilk çeyreğindeki Osmanlı-Safevî ilişkilerini incelerken bir yandan aralarındaki ortak noktaları, öte yandan ise önceki ve sonraki olayları araştırarak, isyanları oluşturan nedenleri anlamaya çalıştık. Bu arada yine, aynı dönemde yer alan üç büyük isyanı da incelememize katmış olduk. Ancak çalışmanın henüz varsayımlar safhasında bulunduğunu da hemen belirtelim. İsyanların yerel bir çerçevede kalması, olayların gelişimi ile ilgili belgelerin bolluğuna rağmen henüz yayınlanmamış olmaları ve düzenli olarak bu belgelere başvurmanın gerekli olması, konu hakkında aslında pek az bilgimizin bulunduğunu çabucak fark etmemizi sağladı. Bu koşullarda, elimizdeki bölük pörçük verilerle, varsayılan nedenlere dayalı ve gözlemlediğimiz dört etkenden birini ön plana çıkarabilecek, herhangi bir yorum yapmaktan şimdilik kaçındık. Yukarıda açıkladığımız duruma göre, isyanlar arasında bir kıyaslama yapmak çok erken gibi geldi. Bizce, Celali isyanlarının detaylı olarak incelenmesi, şimdiki konumuzu oluşturan bu üç isyanı araştırmadan imkânsız gibi görünmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

SOYSAL, Umut. "Poetry Presentation Practices as an Element of the Ottoman Literary Patronage Tradition (1840-1878)." Yenisey Dergisi 5, no. 1 (2024): 1–24. https://doi.org/10.29228/yenisey.76520.

Full text
Abstract:
İslam etkisinde gelişen Türk edebiyatının metinlerle takip edilebilirlik bakımından en uzun periyodunu Osmanlı dönemi Türk edebiyatı oluşturmaktadır. Araştırmacılar tarafından yazılan çeşitli teorik metinlerde eski Türk edebiyatı, klasik edebiyat, divan şiiri gibi farklı başlıklarla da adlandırılan bu edebî dönem, kendi içerisinde oluşturduğu pratikler itibariyle aynı zamanda büyük bir edebî düzenin de adıdır. Bu edebî düzenin en önemli aktörleri ise şiirleri kaleme alan şairler ve şiirlerin sunulduğu kişiler olan hâmiler/patronlardır. Osmanlı dönemi Türk edebiyatı tarihi, Osmanlı döneminde üretilen edebî metinlerin tarihi olduğu kadar şair ve patronlar arasındaki ilişkilerin de tarihi olarak düşünülmelidir. Osmanlı şiiri üzerine yapılan çalışmalarda her ne kadar şairler ve şiirlerin sunulduğu patronların varlığı zikredilse de ikisi arasındaki patronaj ilişkilerinin nasıl işlediği üzerine yapılan çalışmaların sayısı yok denecek kadar azdır. Bu çalışmada şairlerin şiirlerini ne şekilde patronlara ulaştırdıkları Osmanlı arşivi belgeleri üzerinden ortaya konulmaya çalışılmış, çalışmanın kapsamı ise Tanzimat dönemi ile sınırlı tutulmuştur. Çalışmada şiir sunma pratiklerinin belirli sistem dahilinde işlediği görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

Çakmak, Hasan Ali. "Osmanlı İç Borçlanma Sisteminde Merkezileşme Arayışları: Esham-I Umumiye Emaneti ve Eminleri (1865-1879)." Kadim, no. 9 (April 15, 2025): 23–43. https://doi.org/10.54462/kadim.1582624.

Full text
Abstract:
Osmanlı Devleti’nin siyasi ve askerî kurumları hakkında yapılan araştırmalarla zengin bir külliyat oluşmuştur. Buna karşın imparatorluğun maliye tarihine damgasını vuran kurumların aynı özenle ele alındığı söylenemez. 1865 yılında iç borçlanma sisteminin modernleştirilmesi ve merkezîleştirilmesi arayışları içerisinde kurulan Esham-ı Umumiye Emaneti, bu kurumlardan biri, belki de az sayıda emsali olanıdır. Emanetin yapısı, başındaki eminlerin hayat hikâyeleri ve faaliyetlerini bir bütün hâlinde değerlendiren müstakil bir tarihçe şimdiye kadar kaleme alınmamıştır. Oysa Osmanlı bürokrasisinde 14 sene gibi uzun bir zaman varlık sürdüren bu kurumun incelenmesinin modern Osmanlı maliyesinin geçirdiği dönüşüme kurumsal bir zaviyeden bakabilmek açısından özgün katkı sunacağı aşikârdır. Bu kapsamda bu makale kurumsal tarih ile finansal tarih arasındaki bağlantıları göz ardı etmeden Esham-ı Umumiye Emaneti’nin yapısı ve faaliyetlerini inşa ve analiz etmeyi hedeflemiştir. Literatürün dışında arşiv belgeleri ve dönemin basınının da kullanıldığı makalede biyografik altyapısı olan bir anlatımla emanetin bürokrasideki rolü, geçirdiği değişimler ve fonksiyonu açığa çıkarılıp iç borçlanma sisteminin merkezîleşmesine katkısı ortaya koyulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

Al, Umut, and Yaşar Tonta. "Atıf Analizi: Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü Tezlerinde Atıf Yapılan Kaynaklar." Bilgi Dünyası 5, no. 1 (2004): 19–47. http://dx.doi.org/10.15612/bd.2004.497.

Full text
Abstract:
Bibliyometri, yayınların ya da belgelerin yazar, konu, yayın bilgisi, atıf yapılan kaynaklar, vb. gibi belirli özelliklerinin niceliksel olarak analizi ile ilgilenir. Elde edilen bibliyometrik verilere dayanarak çeşitli disiplinlerde bilimsel iletişim sürecinin nasıl gerçeklefltiği araştırılabilir. Bu araştırmada Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümünde 1974-2002 yılları arasında yapılan 100 adet yüksek lisans ve doktora tezi bibliyometrik özellikleri açısından incelenmektedir. Bölümde yapılan tezler ortalama 171 sayfa uzunluğundadır. Tezlerdeki ortalama atıf sayısı ise 70’tir. Doktora tezleri ortalama 275 sayfa, yüksek lisans tezleriyse 142 sayfa uzunluğundadır. Doktora tezlerindeki ortalama atıf sayısı (132) yüksek lisans tezlerindeki ortalama atıf sayısından (53) yaklaşık 2,5 kat daha yüksektir. Tezlerde yer alan toplam 7019 atıfın %50’si kitaplara, %42’si dergilere, %3’ü tezlere, %3’ü elektronik yayınlara, %2’si ise diğer yayınlara (yayımlanmamış makaleler, görüşmeler, arşiv belgeleri) yapılmıştır. En çok atıf yapılan dergiler sıralamasında Türk Kütüphaneciliği, Resmî Gazete, College &amp; Research Libraries, Library Trends, Library Journal, Journal of the American Society for Information Science ve Unesco Bulletin for Libraries dergileri başta gelmektedir. Toplam atıfların %32’si 4, %67’si 38 dergide yayımlanan makalelere yapılmıştır. Yabancı dergilere yapılan atıfların dağılımı Bradford’un Saçılım Yasasına uygunluk göstermektedir. Tezlerde atıf yapılan kaynakların yarı yaşamı (half-life) dokuz yıldır. Yüksek lisans tezlerinde atıf yapılan kaynaklar doktora tezlerinde atıf yapılan kaynaklardan daha gençtir. Tezlerde atıf yapılan kaynakların büyük bir çoğunluğu tek yazarlıdır. Araştırmada elde edilen bibliyometrik bulgular kütüphane koleksiyonlarının değerlendirilmesinde ve kütüphanecilik alanında çekirdek dergi koleksiyonu oluşturulmasında kullanılabilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

Al, Umut, and Yaşar Tonta. "Atıf Analizi: Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü Tezlerinde Atıf Yapılan Kaynaklar." Bilgi Dünyası 5, no. 1 (2004): 19–47. https://doi.org/10.5281/zenodo.376825.

Full text
Abstract:
Bibliyometri, yayınların ya da belgelerin yazar, konu, yayın bilgisi, atıf yapılan kaynaklar, vb. gibi belirli özelliklerinin niceliksel olarak analizi ile ilgilenir. Elde edilen bibliyometrik verilere dayanarak çeşitli disiplinlerde bilimsel iletişim sürecinin nasıl gerçeklefltiği araştırılabilir. Bu araştırmada Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümünde 1974-2002 yılları arasında yapılan 100 adet yüksek lisans ve doktora tezi bibliyometrik özellikleri açısından incelenmektedir. Bölümde yapılan tezler ortalama 171 sayfa uzunluğundadır. Tezlerdeki ortalama atıf sayısı ise 70’tir. Doktora tezleri ortalama 275 sayfa, yüksek lisans tezleriyse 142 sayfa uzunluğundadır. Doktora tezlerindeki ortalama atıf sayısı (132) yüksek lisans tezlerindeki ortalama atıf sayısından (53) yaklaşık 2,5 kat daha yüksektir. Tezlerde yer alan toplam 7019 atıfın %50’si kitaplara, %42’si dergilere, %3’ü tezlere, %3’ü elektronik yayınlara, %2’si ise diğer yayınlara (yayımlanmamış makaleler, görüşmeler, arşiv belgeleri) yapılmıştır. En çok atıf yapılan dergiler sıralamasında Türk Kütüphaneciliği, Resmî Gazete, College &amp; Research Libraries, Library Trends, Library Journal, Journal of the American Society for Information Science ve Unesco Bulletin for Libraries dergileri başta gelmektedir. Toplam atıfların %32’si 4, %67’si 38 dergide yayımlanan makalelere yapılmıştır. Yabancı dergilere yapılan atıfların dağılımı Bradford’un Saçılım Yasasına uygunluk göstermektedir. Tezlerde atıf yapılan kaynakların yarı yaşamı (half-life) dokuz yıldır. Yüksek lisans tezlerinde atıf yapılan kaynaklar doktora tezlerinde atıf yapılan kaynaklardan daha gençtir. Tezlerde atıf yapılan kaynakların büyük bir çoğunluğu tek yazarlıdır. Araştırmada elde edilen bibliyometrik bulgular kütüphane koleksiyonlarının değerlendirilmesinde ve kütüphanecilik alanında çekirdek dergi koleksiyonu oluşturulmasında kullanılabilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

ŞİMŞEK, Banu, and Ahu YAZICI AYYILDIZ. "Sağlık Turizmi İşletmelerinde Dijital Pazarlama Uygulamalarının Analizi: Kuşadası Örneği." Health Care Academician Journal 10, no. 1 (2023): 108–25. http://dx.doi.org/10.52880/sagakaderg.1204536.

Full text
Abstract:
Amaç: Bu çalışmanın amacı, önemli bir sağlık turizmi merkezi olma yolunda ilerleyen Kuşadası’nda bulunan sağlık kuruluşlarının dijital pazarlama araç ve unsurlarını ne ölçüde verimli ve etkili kullandıklarının tespit edilmesidir. Bu amaçla Kuşadası’nda bulunan sağlık kuruluşlarının Web siteleri, Facebook ve Instagram hesaplarında yer verilen bilgiler, yapılan paylaşımlar ve bu paylaşımlara yapılan beğeniler ve yorumlar gibi unsurlara bakılmıştır.&#x0D; Yöntem: Çalışmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Kuşadası’ndaki 26 sağlık tesisi oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı kapsamında web siteleri ve sosyal medya hesapları olan toplam 13 sağlık tesisi olduğu belirlenerek araştırma kapsamına alınmıştır. &#x0D; Bulgular: Dijital platformlarda sağlık kuruluşlarının neredeyse tamamının ulaşım, erişim verilerinden, yabancılara sağlanan imkânlara ve sağlık kuruluşunun sahip olduğu belgelere kadar pek çok bilgiye hemen hemen hiç yer verilmediği görülmektedir. Ayrıca, hastaların risk algılamalarını azaltacak uygulamaların olmaması, sosyal medya hesaplarında takipçi sayısı azlığı ve paylaşımların güncel olmamasının temel problemler arasında olduğu tespiti yapılmıştır. &#x0D; Sonuç: Kuşadası’ndaki sağlık kuruluşlarının Web siteleri, Facebook ve Instagram hesaplarının incelenmesi sonucunda genel olarak sağlık kuruluşlarının planlı ve sistematik bir dijital pazarlama stratejilerinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Sağlık kuruluşlarının belirli bir dijital pazarlama stratejisinin olması, ilgili ve mümkün olan bütün sosyal medya platformlarında yer almaları, web siteleri ve sosyal medya platformlarında güncel ve hastaların ilgisini çekebilecek paylaşımlar yapmaları tavsiye edilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

Demir, Bahattin Murat, Sami Ercan, Mustafa Aktan, and Harun Öztaşkin. "Türkiye'de Afet Yönetiminin 100 Yılı: Mevzuat, Planlama, Kurumsal Yapılanma ve İşleyiş." Afet ve Risk Dergisi 8, no. 1 (2025): 127–47. https://doi.org/10.35341/afet.1463412.

Full text
Abstract:
100 Yaşına ulaşan Cumhuriyetin çözüm bulmaya çalıştığı sorunlarından biri de afet olaylarının etkisinin azaltılması olmuştur. Cumhuriyetin birinci yılında meydana gelen 1924 Pasinler (Erzurum) Depremi yeni devletin ilk önemli afet sınavını oluşturur. Takip eden 100 yıllık dönemde Anadolu’da yüzlerce yerleşim biriminde deprem, heyelan, su baskını, çığ düşmesi gibi çok sayıda afet olayı yaşanmıştır. Afetler nedeniyle ödenen ağır bedeller karşısında kanun koyucu ve yürütme tarafından çok sayıda yasal düzenleme ve yönetim modeli gerçekleştirilmişse de toplum risk azaltma konusunda hala istenilen düzeye gelememiştir. Özellikle 1999 Depremleri sonrasında afet yönetiminde yeni bir dönemin başladığı yönünde topluma benimsetilen algı kısa zaman içerisinde sorgulanmaya başlamıştır. Yüzyıllık sürenin en ağır yıkım ve kayıp tablosunu yaratan 6 Şubat 2023 Depremleri bu sorgulamanın toplumun geniş kesimlerine yayılmasına ve derinleşmesine yol açmıştır. Türkiye 100 yıllık süreçteki tüm girişimlere karşın afetlere her seferinde hazırlıksız yakalanmaktan kurtulamamıştır. Afetler ne yazık ki büyük kayıplara neden olmaya devam etmektedir. Afet mevzuatı, kurumsal yapılanma ve afet planlamasına yönelik gösterilen bunca çaba ve girişim ile yaşanılan afet yıkım ve kayıpları arasındaki uyumsuzluk bu makalenin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 1923-2023 yılları arasındaki dönemde yürürlükte olan afet yönetim sistemi, 3 temel döneme ayrılarak ele alınmıştır. Bu dönemlerde afetlerle ilgili mevzuat, yapılanma vb. alanlarda yaşanan gelişmeler Resmi Gazete arşivi, Kalkınma Planları gibi belgeler ve diğer ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilen veriler ışığında gözden geçirilmiştir. Sonrasında mevcut verilerden hareketle genel bir değerlendirme yapılarak yeni bir afet risk yönetim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yürütülecek çalışmaların yol haritasına katkı sunmayı hedefleyen öneriler sunulmuştur. Ülkemiz 100 yıllık süreçteki tüm girişimlere karşın afetlere her seferinde hazırlıksız yakalanmaktan kurtulamamıştır. Afetler ne yazık ki büyük kayıplara neden olmaya devam etmektedir. Afet mevzuatı, kurumsal yapılanma ve afet planlamasına yönelik gösterilen bunca çaba ve girişim ile yaşanılan afet yıkım ve kayıpları arasındaki uyumsuzluk bu makalenin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Afet risk yönetimine dair dünyada birçok iyi örnek olmasına rağmen ülkemizde bu uyumsuzluğu giderecek sistematik adımlar bir türlü atılamamıştır. Bu çalışmada, 1923-2023 yılları arasındaki 100 yıllık dönemde yürürlükte olan afet yönetim sistemi, 3 temel döneme ayrılarak ele alınmıştır. Bu dönemlerde afetlerle ilgili mevzuat, yapılanma vb. alanlarda yaşanan gelişmeler Resmi Gazete arşivi, Kalkınma Planları gibi belgeler ve diğer ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilen veriler ışığında gözden geçirilmiştir. Sonrasında mevcut verilerden hareketle genel bir değerlendirme yapılarak yeni bir afet risk yönetim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yürütülecek çalışmaların yol haritasına katkı sunmayı hedefleyen öneriler sunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

Arslan, Murat, and Ayça Akçay. "Phaselis Hadrianus Kapısı: Belgeleme, Koruma, Sağlamlaştırma ve Yerinde Sergileme Çalışmaları." November 22, 2022. https://doi.org/10.5281/zenodo.7344989.

Full text
Abstract:
&Ccedil;alışmanın konusunu Phaselis&rsquo;in sosyo-ekonomik ve sosyo-k&uuml;lt&uuml;rel merkezini teşkil eden Ana Caddesi ile Merkezi Limanı&rsquo;nı G&uuml;ney Liman&rsquo;a bağlayan Hadrianus Kapısı&rsquo;nın belgelenmesi, korunması, sağlamlaştırılması ve ser&shy;&shy;gilenme projesi oluşturmaktadır. Kente G&uuml;ney Limanı y&ouml;n&uuml;nden girişi sağlayan anıtsal kapı zaman, doğa ve insan kaynaklı tahribat sonucu postamentleri hari&ccedil; yıkılmış durumda olsa da yapının entablat&uuml;r kısmına ait arişitrav, friz, geison ve sima blokları ve nitelikli mimari bloklarının b&uuml;y&uuml;k bir kısmı g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar ulaşmıştır. &Ccedil;ok sayıda eksik taşıyıcı (postament ve kemer) bloğu olmasına karşın, mevcut par&ccedil;alar yapının mimari &ouml;zellikleri, beze&shy;meleri ve detaylarının anlaşılabilmesi a&ccedil;ısından yeterli verinin elde edilmesini m&uuml;mk&uuml;n kılmaktadır. Bu bağlamda arkeolojik materyal k&uuml;lt&uuml;r kalıntılarına temas etmek&shy;sizin, tahribatsız belgeleme y&ouml;ntemleriyle; klasik, lazer tarama, RTI, fotogrametri, orthophoto, wireframe metotlarıyla yapının entablat&uuml;r dizisine ait bloklar iki ve &uuml;&ccedil; boyutlu ola&shy;rak dijitalleştirilmiştir. Blokların belgelenmesiyle elde edilen sayısal verilerin her biri Hadrianus Kapısı&rsquo;nın res&shy;torasyon ve restit&uuml;syon &ouml;nerilerinin oluşturulmasına, 3B&rsquo;lu mode&shy;linin tasarlanmasına, katı &ccedil;ıktılarının alın&shy;masına ve sergi elemanlarının i&ccedil;eriklerinin &uuml;retil&shy;mesine katkı sağla&shy;mıştır. Yapının mimari &ouml;zelliklerine ilişkin elde edilen bul&shy;gularla &ouml;nceki yıllarda yapılan restit&uuml;syon &ouml;nerileri karşılaşırılarak benzer&shy;likler, farklılıklar saptanmış ve hassas veriler ışığında yapıya ait yeni restit&uuml;syon ve restorasyon &ouml;nerileri geliştirilmiştir. Bunu yaparken Phaselis&rsquo;in anıtsal kapısına ait mimari ve plastik &ouml;ğeler k&uuml;lt&uuml;rel mirası belgeleme, koruma, onarma ve etkili sergileme y&ouml;n&shy;temleriyle deneyime d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lerek yerli/yabancı ziyaret&ccedil;ilerin ilgisine ve bilgisine sunulması hedeflen&shy;miştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

Arslan, Murat, and Önen Nihal Tüner. "Phaselis 2021 Yılı Kazı ve Yüzey Araştırmaları." December 29, 2021. https://doi.org/10.5281/zenodo.5808466.

Full text
Abstract:
Bu &ccedil;alışma, 2021 yılı araştırma sezonunda Phaselis antik kentinde ger&ccedil;ekleştirilen kazı ve y&uuml;zey araştırmalarına ilişkin değerlendirmeyi i&ccedil;erir. Kazı &ccedil;alışmalarının ilk aşaması 21 Haziran - 20 Ekim 2021 arasında ger&ccedil;ekleştirilmiştir. Bu s&uuml;re&ccedil;te Hellenistik Tapınak&rsquo;ta kazı ve plan ve belgeleme &ccedil;alışmaları s&uuml;r&uuml;d&uuml;r&uuml;lm&uuml;ş ve Merkezi Kule&rsquo;nin yama&ccedil;larında 7 adet test a&ccedil;ması a&ccedil;ılmıştır. Aynı zamanda b&uuml;y&uuml;k hamamın apodyterium ve palaestrası ile Aquaeductus&rsquo;ta restorasyon ve konservasyon işlemleri ger&ccedil;ekleştirilmiştir. Kazı &ccedil;alışmalarının 4 Ekim - 29 Aralık 2021 tarihleri arasında ger&ccedil;ekleştirilen ikinci aşamasında ise Hadrianus Kapısı, Kuzey Liman Anıtsal Mezarı kuzey duvarı, Ana Cadde &uuml;zerinde bulunan yazıtlı onurlandırma anıtları, Latrina, Tetragonal Agora kuzey duvarı, Domitianus Agorası cephe duvarı ve Aquaeductus yapılarında konservasyon ve restorasyon &ccedil;alışmaları ger&ccedil;ekleştirilmiş; ge&ccedil;en yıl Kuzey Liman&rsquo;da denizden &ccedil;ıkarılan lahit korunaklı bir alana taşınarak konserve edilmiştir. 16 Eyl&uuml;l - 01 Ekim 2021 tarihleri arasında y&uuml;r&uuml;t&uuml;len y&uuml;zey araştırmaları Kemer, Tekirova ve &Ccedil;amyuva beldelerinin sınırları i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleştirilmiş ve bu yıl itibarıyla 10 yıllık araştırma s&uuml;reci tamamlanmıştır. Ekizce Ares Kutsal Alanı&rsquo;nda yoğunlaştırılan &ccedil;alışmaların yanı sıra &Uuml;&ccedil;oluk Yaylası ve Tahtalı Dağ&rsquo;ın g&uuml;neydoğu eteklerinde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len survey &ccedil;alışmalarında &ccedil;ok sayıda, &ccedil;iftlik, mezar yapısı, savunma yapıları gibi arkeolojik k&uuml;lt&uuml;r kalıntısı tespit edilerek raporlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

KABADAYI, Adem. "Digital Archiving of Cultural Heritage: The Case of Emirci Sultan Tomb and Mosque." Türkiye Fotogrametri Dergisi, December 21, 2023. http://dx.doi.org/10.53030/tufod.1401899.

Full text
Abstract:
Kültürel miras, geçmişin izlerini günümüze taşıyan, toplumların kimliklerini belirleyen önemli bir unsurdur. Ancak, bu tarihi zenginliklerin zaman içinde kaybolma veya zarar görme riski vardır. Bu nedenle, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük bir öneme sahiptir. Geleneksel koruma yöntemlerinin yanı sıra, günümüzde dijital teknolojilerin kültürel mirası koruma ve erişim açısından yeni fırsatlar sunduğu bir döneme tanık olmaktayız. Bu makalede, kültürel mirasın dijital arşivlenmesi konusunda bir örnek çalışma sunulmaktadır: Emirci Saltuk Türbesi. Türbe, tarihi ve kültürel öneme sahip olmasıyla birlikte, zaman içinde çeşitli etkilere maruz kalarak bozulma riski altındadır. Bu durumu göz önünde bulundurarak, geleneksel belgeleme yöntemlerinin ötesine geçerek dijital teknolojilerin gücünü kullanmak, kültürel mirasın kayıt altına alınması ve gelecek nesillerle paylaşılması açısından kritik bir adımdır. Emirci Saltuk Türbesi'nin fotogrametrik yöntemlerle dijital olarak modellenmesi ve bu dijital arşivin, tarihi ve kültürel olarak sürdürülebilir kılınması, korunması ve belgelenmesi gerekmektedir. Fotogrametri, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve diğer dijital araçların entegrasyonu, kültürel mirasın korunması ve erişim sağlanmasında etkili bir yol sunmaktadır. Emirci Saltuk Türbesi örneği üzerinden yürütülen dijital arşivleme çalışmanda metodoloji, elde edilen sonuçlar ve projenin kültürel mirasın dijitalleştirilmesine sağladığı katkılara değinilmiştir. Çalışmada nokta bulutu, ortofoto, sayısal yükseklik modeli ve 3 buyutlu model üretilmiştir. Arşivleme çalışmasında yapının 3 boyutlu modeli 1.29 cm konum doğruluğunda üretilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

Yılmaz, Emel, and Melike Günbey. "Aday öğretmenlerin yetiştirilmelerinde mentörlük uygulamalarının tarihsel süreci." Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi, June 7, 2024. http://dx.doi.org/10.30783/nevsosbilen.1426833.

Full text
Abstract:
Mentörlük, mesleki rehberlik ve desteğin sağlanması bakımından aday öğretmenlerin yetiştirilmesinde önemlidir. Aday öğretmenlere uygulanan mentörlüğün onların mesleki gelişimini desteklemesi ve bunun sonucunda öğretimin iyileştirilmesine katkı sağlaması beklenir. Bu araştırmanın amacı Türk eğitim sisteminde aday öğretmen yetiştirme sürecinde aday öğretmenlere sağlanan mentörlük uygulamalarını yasal belgelere dayanarak incelemektir. Nitel araştırma yöntemi ile yürütülen bu araştırmada aday öğretmenlerin yetiştirilmesi sürecini açıklayan kanun, yönetmelik, kılavuz, yönerge ve genelge olmak üzere 1983-2022 yılları arasında yürürlüğe giren 11 yasal belge doküman analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Mentörlüğün, aday öğretmenlerin nasıl ve kimin sorumluluğunda yetiştirilmesi, mentör ile aday öğretmen ilişkini anlatan bir süreçten çok tamamlanması gereken uygulamaların sayısal olarak vurgulandığı bir süreç olarak ilk belgelere yansıdığı tespit edilmiştir. İlk belgelerde mentörlüğün teorik kısmına odaklanılırken sonraki belgelerde uygulamada bu sürecin nasıl yürütülmesi gerektiği ile rol ve sorumlulukların kapsamına değinildiği saptanmıştır. Güncel yasal belgelerde, mentörlüğün aday öğretmenlerin yetiştirilmesinde önemli bir yaklaşım olduğu; mentörlerin görevlerinin daha ayrıntılı bir biçimde açıklandığı belirlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

AHISHALI, Recep. "ARŞİV BELGELERİNDEN OLUŞTURULMUŞ REİSÜLKÜTTABLAR LİSTESİ." Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi, December 23, 2024. http://dx.doi.org/10.24058/tki.2023.488.

Full text
Abstract:
Osmanlı merkez bürokrasisinin önemli bölümlerinden birinin başında bulunan reisülküttaplar ile ilgili bir takım biyografik eser ve bunların tayinlerinden oluşan birkaç liste mevcuttur. Ahmed Resmî Efendi tarafından yazılan Halîfetü’r-rüesâ adlı eser ile Haydar Çelebi’den itibaren, sonradan yapılan eklerle birlikte 1765 tarihine kadar olan reisülküttapların biyografilerini ihtiva etmektedir. Büyük ölçüde kroniklerden derlenerek oluşturulmuştur. Daha sonra Süleyman Faik Efendi 1824 yılına kadar olan reisülküttapları ilave ettiği bir zeyl yazmıştır. Bu iki eser H.1279 yılında İstanbul’da taş baskı olarak neşredilmiştir. Daha sonra İsmail Hami Danişmend ve Yılmaz Öztuna tarafından ağırlıklı olarak bu eserler kullanılarak reisülküttap listeleri oluşturulmuştur. Listeler reisülküttapların tayin ve azil tarihlerini çoğunlukla yıl, bazen de ay ve gün ile birlikte vermektedirler. Kronik kaynaklı bu bilgilerin büyük bir kısmı arşiv belgeleri ile karşılaştırıldığında eksik ve yanlışlıklar içermektedir. Seferler sırasında reisülküttaplar ordu ile sefere katılırlar, merkezde yerine bir vekil tayin edilirdi. Bazen farklı cephelere serdar tayin edildiğinde onun maiyetinde de bir reisülküttap bulunurdu. Böylece bazen reisülküttap sayısı üçe çıkardı. Bu durum bahsettiğimiz listelerde bazı karışıklıkların oluşmasına da sebep olmuştur. Bu çalışmada arşiv belgeleri taranarak daha sağlıklı bir reisülküttap listesi oluşturulması hedeflenmiştir. Arşiv belgeleri taranırken öncelikle tayinlerin yer aldığı Rüus Defterleri başta olmak üzere tayini konu edinen çeşitli belgeler üzerinde çalışılmıştır. Rüus defter serisindeki eksiklikler bu defterlere dayalı olarak düzenli bir liste oluşturulmasını zorlaştırmıştır. Bu durumda özellikle reisülküttapların idaresindeki kalemlerin ürettiği belgeler tamamlayıcı olmuştur. Bunlardan Mühimme Defterleri, Ahkâm Defterleri ve Tahvil Defterleri gibi seriler reisülküttap ve sadrıazam değişikliklerini başlık halinde verdiğinden listenin oluşturulmasına katkı sağlamışlardır. İstihkaklarını ulufe olarak alanların ilk tayinlerinde reisülküttaplar göreve başlama yazısı verirlerdi. Bu yazılar bağlı bulundukları yerin defterlerine işlenirdi. Reisülküttabın ismi ve yazının veriliş tarihi bu belgelere işlendiği için bunlardan reisülküttap değişikliklerini tespit mümkün olmaktadır. Buna benzer arşiv taramalarından elde edilen çeşitli belgeler daha sağlıklı ve ayrıntılı bir listenin oluşturulmasına imkân sağlamışlardır. Bu çalışmada listenin yanı sıra, tespit edilebildiği kadarıyla reisülküttapların hangi görevden bu makama geldikleri, sonrasında hangi makama tayin edildikleri, ölüm tarihleri, yükselebildikleri en yüksek makamlar gibi elde edilebilen bilgilerden çeşitli istatistikler oluşturulacaktır. Bu bilgilerin yüzyıllara göre ayrı ayrı ortaya konulması reisülküttapların kariyer çizgilerinin belirlenmesini, dışişlerinin ve mülkiyenin bu çizgideki yerini netleştirecektir. Sonuç olarak Osmanlı merkez bürokrasisinin en önemli rükunlarından biri olan bu müessesenin başında bulunan kişiler hakkında Arşiv belgelerinden elde edilmiş sağlıklı bir listeye sahip olunmasının bu alana önemli katkı sağlaması umulmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

Kılıç, Gamzegül. "ESKİ UYGUR SİVİL BELGE KÜLLİYATI İÇİNDEKİ EVLATLA İLGİLİ SÖZLEŞMELER." Türkbilig, January 15, 2024, 148–66. http://dx.doi.org/10.59257/turkbilig.1506782.

Full text
Abstract:
Turfan Uygurları 9-14. yüzyıllar arasında Orta Asya’da Türk dilinin en zengin yazılı eserlerini meydana getirmiştir. Bu eserler arasında İslam öncesi Uygurların yaşamları hakkında bilgi edinebildiğimiz birincil kaynaklar olan ve Uygur sivil belgeleri olarak adlandırılan sözleşme belgeleri önemli yer tutar. Literatürde Uygur sivil belgeleri veya din dışı belgeler olarak anılan bu metinler İslam öncesi Türklerin yaşamını yansıtır. Bu makale mevcut Uygur sivil belgeleri içindeki evlatla ilgili sözleşme belgelerini değerlendirmeyi hedeflemektedir. Söz konusu belgeler Uygur aile yaşamı içinde evlatla ilgili uygulamaları göstermesi bakımından önem taşır. İslam öncesi Uygurlara ait evlatla ilgili sözleşme belgelerini incelediğimiz çalışmamızda iki evlat satış (Sa26, Sa27), üç evlatlık (Ad01, Ad02, Ad03) ve iki rehin verme (Pl01, Pl02) belgesi konu ve biçimsel özellikleri açısından ele alınmıştır. İslam öncesi Uygurlara dair günümüze ulaşan sınırlı sayıda sözleşme belgesi üzerinden evladın özellikleri, hakları ve yükümlülükleri, evladın üzerinde hak ve yükümlülükleri bulunan tarafların durumları ve Uygurların aile yaşamı hakkında bilgi veren diğer unsurlar ortaya konmaya çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

AKÇAY, Aykan. "Phaselis Teritoryumundaki Ekizce Ares Kutsal Alanı na Dair Ön Değerlendirmeler." Mediterranean Journal of Humanities, June 30, 2023. http://dx.doi.org/10.13114/mjh.2023.590.

Full text
Abstract:
Makalede Phaselis ve Teritoryumu Yüzey Araştırmaları kapsamında Ekizce’de tespit edilen Ares Kutsal Alanı tanıtılmaktadır. Ekizce Ares Kutsal Alanı’nda 2017-2021 yılları arasında yürütülen disiplinlerarası yüzey araştırmaları sonucunda onlarca yazıtlı adak steli, pişmiş toprak kaplara ait seramik fragmanları, kült amaçlı kullanılmış hayvan figürinlerine ait terrakota parçaları, aşık kemikleri, metal buluntular ile farklı dönem ve kentlere ait sikkeler tespit edilmiştir. Kesintisiz olarak yürütülen beş yıllık çalışmaların sonucunda elde edilen veriler bir bütünlük içerisinde çalışmada ele alınmakta ve kült merkezine yönelik tespit edilen arkeo¬lojik kalıntı ve epigrafik belgeler disiplinlerarası bakış açısıyla ilk kez birarada değerlendirilmektedir. Çalışmada alanda bulunan adak yazıtlarının tespiti sırasında karşılaşılan zorluklar ve belgelenen çoğu yazıtın aşınmış durumda olması sebebiyle transliterasyon ve transkripsiyon yapılama¬masına ilişkin kısıtlamaları aşmak için yürütü¬len sayısal görüntüleme çalışmalarına da değinilmiştir (RTI &amp; SfM). Çalışmada kutsal alanda tespit edilen epigrafik belgeler ve arkeolojik materyal kültür kalıntıları özelinde alana dair değerlendirmeler yapılmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

Kuloğlu, Murat. "DEPREMLERDE AFETZEDELERİN KİMLİKLENDİRİLMESİ ÇALIŞMALARI." Güvenlik Bilimleri Dergisi, April 2, 2024. http://dx.doi.org/10.28956/gbd.1383344.

Full text
Abstract:
Afetler, bir olayın müdahale ve kaynak yetersizliğine bağlı dış yardım gereksinimi ortaya çıkardığı durumlardır. Afet türlerinden en fazla ölüm ve yıkıcı etki açığa çıkaran depremler, ülkemizde sıklıkla meydana gelmektedir. Müdahale aşamasının bir parçası olan afetzedelerin kimliklendirilmesi süreci, afetlerde en zorlu aşamalardan biridir. Kahramanmaraş’ta 06 Şubat 2023 tarihinde hasar ve vefat sayısı bakımından Cumhuriyet tarihimizin meydana gelen en şiddetli depremi sonrası sahada gerçekleştirilen afetzede kimliklendirme çalışmalarını değerlendirerek ülkemizdeki müdahale yapılanmasının geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla durum çalışması deseninde nitel bir araştırma planlanmıştır. Gözlem ve görüşme yöntemleriyle toplanan veriler; planlama, enkaz, kimliklendirme ve defin olmak üzere dört başlık altında değerlendirilmiştir. Afetzede kimliklendirme çalışmalarının planlanmasında eksiklikler gözlenmiştir. Afet yönetimi ve afetzedelerin kimliklendirilmesi konularında bilgi ve farkındalık yetersizliği olduğu değerlendirilmiştir. Enkazlarda, belgeleme çalışmalarının ve afetzede takip sistemlerinin tam olarak yürütülemediği gözlenmiştir. Afet sonrası erken dönemde çok sayıda cesedin kimliklendirme ve defin alanlarına yığıldığı belirlenmiştir. Definlerin savcılıkların verdiği numaralar doğrultusunda gerçekleştirildiği gözlenmiştir. Bu doğrultuda; afetzedelerin kimliklendirilmesi sürecini kapsayan planlama yapılmalıdır. TAMP kapsamında ana çözüm ortağı, Adalet Bakanlığı olmalıdır. Kurumlarda afet yönetimi ve kimliklendirme çalışmalarının gerektirdiği ilgili kadrolar oluşturulmalı, uzmanların istihdamı sağlanmalı ve ekipler kurulmalıdır. Kimliklendirme alanları için triaj algoritmaları oluşturulmalıdır. Mevzuatımızda müdahale ekiplerince olay yeri belgelemesi ve uzman gönüllülerin kimliklendirme sürecine katılımı için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

Günay, Vehbi, and Merve Zeytinci. "MANİSA ŞER‘İYE SİCİLLERİ: KATALOG VE ÇEVİRİYAZI ÇALIŞMALARI." Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, July 20, 2024, 79–116. https://doi.org/10.30517/cihannuma.1611101.

Full text
Abstract:
Osmanlı Devleti’nin son şehzade sancağının idari ve iktisadi merkezi olan Manisa, Anadolu’nun batısında, demografik açıdan renkli ve kalabalık nüfusu, geniş ve verimli topraklarıyla zengin bir üretim bölgesine sahip oluşu, transit ulaşım yolları üzerinde bulunması, uluslararası ticaret şehri İzmir’in artülkesinde yer alışı gibi belirgin özellikleriyle seçkin şehirlerden birisidir. Bir Türk iskân birimi olarak kentin ve temsil ettiği bölgenin, Osmanlı devri tarihsel kaynaklarının en kapsamlı ve en önemli yerel kayıtlar külliyatını şer‘iye sicil defterleri oluşturmaktadır. Manisa kadı sicilleri günümüzde Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nin Meşihat Şeriye Sicil Defterleri (MŞH.ŞSC.d) fonu tasnifinde bulunmaktadır. Toplamda 435 defterlik serinin 13 adedi XVI. yüzyıla (% 2,98), 154’ü XVII. yüzyıla (% 35,40), 70’i XVIII. yüzyıla (% 16,09), 144’ü XIX. yüzyıla (% 33,10) ve 54’ü de XX. yüzyıla (% 12,41) aittir. Sicillerin yüzyıllara dağılımı, sayfalar itibarıyla değerlendirildiğinde ise; XVI. yüzyıla ait 3.499 (% 3,75), XVII. yüzyıla ait 42.004 (% 45,09), XVIII. yüzyıla ait 11.751 (% 12,61), XIX. yüzyıla ait 26.964 (% 28,95) ve XX. yüzyıla ait 8.923 (% 9,58) sayfadan oluşmak üzere toplam olarak 93.141 sayfalık belgeler koleksiyonu mevcuttur. Söz konusu defterlerin 365’inin (% 83,90) Manisa merkez kazasına ait olduğu, ikinci grubu teşkil eden 70 adet sicilin (% 16,10) ise Saruhan sancağının diğer kazalarının (Akhisar, Demirci, Kırkağaç/Soma ve Kula) defterleri olduğu anlaşılmaktadır. Belgeler külliyatını oluşturan toplam 93.141 sayfalık arşiv evrakının 80.464 (% 86,38) sayfalık kısmı merkeze, 12.677 (% 13,62) sayfalık bölümüyse kazalara ilişkin belgeleri kapsamaktadır. Günümüze değin defterlerde yer alan bilgilerden yararlanılarak kaleme alınan çok sayıda araştırma eseri olduğu gibi sicillerin alfabemize çeviriyazı (transkripsiyon) olarak aktarımı ve değerlendirmesini içeren lisansüstü tezler de hazırlanmıştır. Manisa’nın yerel tarih kaynağı hazinesini toplu bir biçimde ele alan bu makale, Manisa şer‘iye sicillerinin günümüze ulaşma süreciyle halihazır defterler kataloğunu, oluşturulan envanter listesine ilişkin sayısal analizleri ve alfabemize aktarılmış metinlere dayalı incelemelerden oluşan tezlerin tespitine ilişkin bilgileri içermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

Ulusoy, Ali Saithan, and Halil Sevim. "Fiziki Mekânın Fotogrametri ile Dijitalleştirilmesinde Görüntü Sayısı ve Çözünürlüğünün Etkileri." PLANARCH - Design and Planning Research, August 6, 2024. http://dx.doi.org/10.54864/planarch.1481269.

Full text
Abstract:
Kültürel mirasın korunması ve yaşatılması geçmişten günümüze üzerinde sıkça durulan bir konudur. Günümüzde farklı belgeleme yöntemleri ile tarihi ve kültürel değer taşıyan yapılar kayıt altına alınmaktadır. Geleneksel rölöve, fotogrametri ve lazer tarama gibi metotlar ile yapıların güncel durumları belgelenerek koruma altına alınmaktadır. Bu yöntemler arasında fotogrametri tekniği; daha az iş gücü ve maliyet gerektirmesi açısından diğer metotlara göre daha avantajlıdır. Bu yüzden yapı belgelemede önemli bir yer tutan fotogrametri tekniğinin geliştirilmesi ve üretim kabiliyetinin artırılması önem arz etmektedir. Çalışmada, fotogrametri yönteminin daha kaliteli üç boyutlu modelleme yapabilmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla; görüntü sayısı ve çözünürlük olmak üzere iki farklı değişkenin üç boyutlu model üretim süreci üzerindeki etkileri korelasyonel araştırma yöntemi ile analiz edilmektedir. Çalışma kapsamı olarak; halihazırda bir otobüs garajı içinde yer alan ve korunma riskiyle karşı karşıya kalan Fakih Dede türbesi belirlenmiştir. Kapsam olarak belirlenen bu yapının çevresinde dönülerek kaydedilmek suretiyle 4K çözünürlükte 82 saniyelik bir video görüntü kaydı elde edilmiştir. Bu video kaydından farklı görüntü sayılarında ve farklı çözünürlük değerlerinde yeni görüntü takımları oluşturulmuştur. Bu takımların her biriyle ayrı ayrı olmak üzere fotogrametri tekniği ile üretilen modellerin, parametre değerlerindeki değişimler tablolara işlenerek kıyaslanmaktadır. Elde edilen bu verilere dayanarak görüntü sayısı ve çözünürlüğün, fotogrametrinin model üretim kabiliyetini artırmasına dair öneriler sunulmaktadır. Buna göre; kaliteli bir 3B model oluşturmak için yüksek çözünürlükte görüntüler elde edilmeli, bunun yetersiz kalması durumunda görüntü sayısı artırılmalıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

Parmaksızoğlu Aksoy, Canan. "Vatikan Arşivleri’nde Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin Araştırılması." Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, August 6, 2024, 339–56. http://dx.doi.org/10.33419/aamd.1534353.

Full text
Abstract:
Vatikan Arşivleri’nde birçok devletin tarihi ile ilgili arşiv belgesi bulunmaktadır. Vatikan Devleti’ne bağlı çok sayıda arşiv mevcuttur. Bunlardan merkezî devlet arşivi olan Vatikan Apostolik Arşivi, içerdiği belgelerin yaklaşık 85 kilometrelik yatay uzunluğuyla dünyanın en zengin arşivlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu arşivler Türkiye tarihi açısından da önem arz etmektedir. Zira Vatikan Arşivleri’nde Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili kaleme alınmış çok sayıda mektup ve rapor mevcuttur. Ancak söz konusu arşivlerde tarihimiz hakkında bilgi aktaran belgelerle ilgili arşivler tarafından hazırlanmış bir araştırma kataloğu bulunmamaktadır. Bu makalede, Vatikan Arşivleri hakkında genel bilgi verilecektir. Bununla birlikte, Vatikan Arşivleri’nde Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle ilgili belgeler üzerine yapılmış çalışmadan bahsedilecek ve bu arşivlerde tarihimizle ilgili kaleme alınmış belgelerden örnekler sunabilmek amacıyla, bazı belgelerin bilgisi aktarılacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

Aras, Buse Nur. "1526 Numaralı Rodosçuk (Tekirdağ) Şer’iyye Sicilinin Tanıtımı." Journal of International Eastern European Studies, October 31, 2024. https://doi.org/10.59839/jiees.1497823.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, Rodosçuk kentinde H.985-986 M.1577-1578 yılları arasında mahkemenin yoğunluğunu ortaya koymak, ne tür belgelerin tutulduğunu belirlemek ve belgeleri konu bakımından inceleyerek değerlendirmektir. Literatür incelendiğinde günümüze ulaşan 244 tane Rodosçuk Şer’iyye Sicilinden çok az bir kısmının transkripsiyonunun yapılarak incelendiği ve bu alanda bir eksiklik olduğu görülmüştür. Amaçlarımızdan birisi bu eksikliği gidererek literatüre katkı ve alanda çalışan kişilere kaynak sağlamaktır. Çalışmamızda Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan 1526 Numaralı Rodosçuk Şer’iyye Sicili temin edilerek, transkripsiyonu yapıldıktan sonra belge örneklerinden yola çıkılarak mahkemenin yoğunluğu, belge türleri ve belgelerin konuları incelenmiş ve sayısal veriler halinde sunulmuştur. Davalar türlerine göre ayrılırken merkezden taşraya gönderilenler suret, Rodosçuk mahkeme görevlileri tarafından düzenlenen belgeler ise zabıt başlığı altında incelenmiştir. Suret ve zabıtlar incelenerek mahkeme yoğunluğu belirtilmiş, belgeler konu bakımından ekonomi ve adli olmak üzere iki başlık altında değerlendirilerek tablo ve grafik halinde gösterilmiştir. Bu şekilde sicilin tanıtımı yapılmış olup elde edilen veriler sayesinde değerlendirmelerde bulunulmuştur. Sicilin tanıtımı sayesinde bölge ve dönem özelinde sosyal-ekonomik bilgiler elde edilmiş ve analizi yapılmıştır. İnceleme sonucunda 985 yılının Zilkade ayı ve 986 yılının Muharrem ayı mahkemede en yoğun olan aylardır. Sicil içinde en fazla yer tutan belge türü zabıtlardır. Öte taraftan ekonomi konulu davaların daha ağırlıklı olduğu görülürken adli konulu davalara (hırsızlık, darp, cinayet) az rastlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

Yurtsever, Adem, and Mahmut Bilge Baştürk. "ŞARHÖYÜK / DORYLAION MİMARİ BEZEME PARÇALARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME." Arkeoloji Dergisi, March 29, 2024. http://dx.doi.org/10.51493/egearkeoloji.1394423.

Full text
Abstract:
Antik Phrygia Bölgesindeki Şarhöyük (Dorylaion)’da gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmalarında belgelenen bezemeli mimari elemanların sayısı oldukça fazladır. Söz konusu mermerden yapılmış bezemeli, figüratif elemanlar farklı zaman dilimleri içinde höyüğün farklı alanlarında, özellikle yoğun şekilde Kilise olarak tanımlanan alanda tespit edilmiştir. Oldukça fazla sayıda ele geçen bu parçaların bilinçli bir şekilde kırılarak şimdiki duruma geldikleri düşünülmektedir. Belgelenen örnekler içinde daha çok kaplama levhaları, sütun başlıklarına ait bezemeli öğelere ait parçalar, tanımlanamayan figüratif objeler, heykel (kabartma?), mortarium, ambon/templon parçaları, agonistik ödül tacı betimli bir levha ve lahit süsleme parçaları olarak dikkat çekmektedir. İncelenen mimari ve diğer parçalar kaliteli bir işçilik göstermekte ve farklı form özellikleri sunmaktadır. Söz konusu form özelliklerinin detaylı bir stil analizi yapılmış ve bu sayede höyük üzerindeki varlığı bilinen Bizans katmanına dair önemli bulgular tespit edilmiştir. Bu çalışma, Şarhöyük araştırma laboratuvarında korunmakta olan mermer parçalar üzerine yoğunlaşmakta ve kentin Geç Antik Çağı üzerine önemli düşünceleri sunmaktadır. Çalışmanın ulaştığı önemli bir sonuç da höyük üzerinde varlığı bilinen bir Kilisenin tarihlendirilmesi ve dekorasyon unsurlarının tespit edilebilmesidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
48

TUNÇ, Bilal. "Arşiv Belgelerine Göre Adıyaman’da Vatan Cephesi." Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, October 24, 2022. http://dx.doi.org/10.24186/vakanuvis.1185141.

Full text
Abstract:
Demokrat Parti (DP), Türk siyasi tarihinde on yıl boyunca iktidarda kalmış ve derin izler bırakmış bir siyasi partidir. 1946’dan 1960’a kadar varlık sürdüren ve 1950’ye kadar dört yıl boyunca muhalefette kalan DP, 1950’den 1957’ye kadar yapılan bütün yerel ve genel seçimleri kazanarak iktidarını devam ettirmiştir. Yapılan bütün seçimleri kazanmasına rağmen 1957’den itibaren güç kaybeden DP, Başbakan Adnan Menderes’in girişimleriyle partiye yeniden güçlendirmek amacıyla Vatan Cephesi adıyla bir yapı oluşturmuştur. Vatan Cephesi’nin oluşturulmasından sonra ülke genelinde Adnan Menderes’e ve DP Genel Başkanlığına gönderilen telgraflarla bu cepheye çok sayıda diğer partilerden istifa ederek katılan kişiler olmuştur. Bu durum, her ne kadar DP’yi güçlendirmiş olsa da; iktidar ve muhalefet partileri arasında büyük sorunların oluşmasına ortam hazırlamıştır.&#x0D; Ülke genelinde olduğu gibi, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin 1954 yılında il yapılan yerlerinden birisi olan Adıyaman’da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başta olmak üzere diğer siyasi partilerden çok sayıda kişi, bu oluşuma katılmıştır. “Arşiv Belgelerine Göre Adıyaman’da Vatan Cephesi” adlı bu çalışmayla bahsi geçen vilâyette bu cepheye kaç kişinin ve hangi nedenlerle katıldığının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu yöntemle elde edilen sayısal veriler ışığında Adıyaman genelinde cepheye nasıl bir ilgi olduğunun açığa çıkarılması hedeflenmiştir. Başta Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndan alınan belgeler olmak üzere telif eserlerden istifade edilerek hazırlanan bu makalede, doküman analiz tekniği kullanılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
49

SAĞLIK, Özhan. "Sayısal Koruma Koalisyonu Hızlı Değerlendirme Modeli: Elektronik Belgelerin Güvenilirliği Açısından Bir İnceleme." Bilgi Yönetimi, November 28, 2022. http://dx.doi.org/10.33721/by.1199232.

Full text
Abstract:
Kurumlarda oluşan ve arşivlik değere sahip olan belgelerin uzun dönemli korunması gerekir. Bunun için sayısal koruma tekniklerinden yararlanıldığı bilinmektedir. Bu teknikler, aynı zamanda belgelerin güvenilirliğinin korunmasına yardımcı olmaktadır. Kurumların sayısal koruma faaliyetlerini uygularken hangi durumda olduklarını ve gelecekte nereye varmak istediklerini değerlendirebilmek için mevcut yeteneklerin analiz edilmesi gündeme gelmekte ve bir analiz aracına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla pek çok model hazırlanmıştır. Bunlardan biri de Digital Preservation Coalition (DPC - Sayısal Koruma Koalisyonu) tarafından geliştirilen Hızlı Değerlendirme Modeli’dir (HDM - Rapid Assessment Model). Model, kurumların mevcut sayısal koruma yeteneklerini değerlendirirken geleceğe ilişkin de bir plan sunmaktadır. Bundan dolayı HDM’nin belgelerin uzun dönemli korunmasını hedefleyen güvenilirlikle ilişkilendirilebileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada HDM’de belirtilen sayısal koruma yetenekleri, e-belgelerin güvenilirliği açısından incelenmektedir. Bu inceleme sonucunda sayısal koruma kapasitelerini değerlendirmek isteyen kurumlara hem bir metodolojinin zeminini oluşturmak hem de sayısal korumayla ilgili yetenekleri güvenilirlikle örtüştürmek istenmiştir. Nitel araştırma deseninden faydalanılan bu çalışmada doküman analizinden yararlanılmıştır. Hem saha gözlemleri hem de yapılan araştırmalar, kurumlarda sayısal koruma yetenekleri ve güvenilirlik konusunda yeterli farkındalığın bulunmadığını göstermektedir. Durum böyle olunca çalışmanın sorusu HDM’de belirtilen yetenekler güvenilirlikle nasıl ilişkilendirilebilir şeklindedir. Çalışma sonucunda HDM’de yer alan sayısal koruma yeteneklerinin belgelerin güvenilirlik analizinde kullanılabileceği gözlenmiştir. Ancak, HDM’nin geliştirilmesi gereken yönleri de fark edilmiştir. Bunlardan biri kararlaştırılan hedeflere erişmek için somut kriterlerin belirlenmesidir. Bu kriterlerin güvenilirlik analizlerinde kullanılabileceği kanaati oluşmuştur. Yapılacak yeni çalışmalarla bu gibi kanaatlerin hipoteze dönüştürülmesi, hem kurumların sayısal koruma kapasitelerini güçlendirmelerine yardımcı olacak hem de güvenilirlik analizlerinin zenginleşmesine katkıda bulunacaktır. İşbu çalışma ile kurumlarda arşivlik değere sahip olan belgeleri daha iyi korumak noktasında bir farkındalık oluşturması beklenmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

ATEŞ, Barış. "Türk Ordusu Kurmaylık Eğitimi." Türk Savaş Çalışmaları Dergisi, September 26, 2022. http://dx.doi.org/10.52792/tws.1132474.

Full text
Abstract:
Günümüz Türk Ordusunun tarihsel kökenleri çok eskiye dayansa da organizasyon yapısı ve subay yetiştirme modellerini anlamak için 19’uncu yüzyılın ilk dönemini yani Yeniçeri teşkilatının kaldırılmasından sonra meydana gelen gelişmeleri incelemek gerekir. 1834’de Harp Okulu ve 1848’de Harp Akademisinin kuruluşu ile birlikte sırasıyla Fransız, Alman ve Amerikan modellerine göre tasarlanan subay eğitim-öğretim modelinin anlaşılabilmesi için eğitim-öğretim ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çalışma nitelikli bir subaylar grubu yetiştirmek için gereken akademik öğrenim-askeri eğitim dengesi ve birbiriyle bağlantılı müfredat oluşturulması, dönüşümlü görev, ileri seviye subay eğitimine yeterli sayıda subayı tefrik etmek ve ayrıca eğitim-öğretim metotlarını birer değişken olarak kabul ederek subay eğitim-öğretim modelini diğer ülkelerle karşılaştırmalı bir yöntemle analiz etmektedir. Dolayısıyla her değişimde ortaya çıkan yeni modelin yeterliliğini ölçmeyi hedeflemektedir. Başlangıçtan itibaren Fransız, Alman ve Amerikan modellerini tecrübe eden tek kuvvet olması ve sayısal büyüklüğü itibariyle Kara Kuvvetleri ve komuta kademesini oluşturması nedeniyle ağırlıklı olarak kurmay subay eğitim-öğretimi çalışmanın odağındadır. Çalışmada arşiv belgeleri, resmi askeri yayınlar, konuyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklar ve subaylarla yapılan mülakatlardan faydalanılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography