To see the other types of publications on this topic, follow the link: Video sanatı.

Journal articles on the topic 'Video sanatı'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Video sanatı.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Vanlioğlu, Mehmet. "Kültürü Belgeleme aracı olarak Video Sanatı ve Örnek Bir Uygulama." Gaziantep Üniversitesi Ayıntab Araştırmaları Dergisi 7, no. 2 (2024): 103–16. https://doi.org/10.71353/gunaad.1583641.

Full text
Abstract:
Video sanatı, hareketli görüntüler aracılığıyla kavram, eylem, duygu oluşturan bir sanat formudur. Sanat alanında kavramsal, teknik, kurgu, sergileme amaçlarıyla kullanıldığı gibi arşiv ve toplumsal hafıza kaydı olarak ta kullanılmıştır. Video sanatına Nam June Paik ve Wolf Vostell'in televizyon setleri kullanarak ürettiği ilk enstalasyonların öncülük ettiği söylenebilir. Nam June Paik ve Andy Warhol'un bir Portapak ile filme aldığı ilk videoların tarihi ise 1965’tir. Video, sanatta yeni temsil biçimleri oluşturmaya ve denemeye olanak taşıyan bir araç olmuştur. Bu nedenle video kavramsal bir araç olarak sanatın 1960’lardan sonraki tanımlarında önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmada bir kültüre ait bağlılık içeren ve o kültür ortamında yaşayanlar tarafından bilinen bir cümleden yola çıkılarak bir video sanat çalışması yapılmıştır. Çalışmanın amacı gelişmiş video tekniklerinin sanatta kullanılarak video sanatın bir belgeleme aracı olarak da kullanıldığını vurgulamaktır. Alan yazın taraması yapılmış video sanat ve kültürel bellek tanımlarıyla ilgili veri toplanmıştır. Gazianteplilerce çok bilinen bir söylem olan “Antep’imizin bir tek denizi eksik” cümlesi video sanat gösterimine dönüştürülmüştür. Toplumların sahip oldukları kültürleri onları bir arada tutan ve korunması gereken en önemli değerleridir. Kültürel bellek, belirli bir zamanda oluşmuş ve ortak duygu ve düşüncelerin birikiminden oluşur. Bireysel olarak sahip olunan kültürel bellek kültürün bireysel olarak korunduğu yer olarak ifade edilebilir. Bu bireyselliğin toplumsal bir olguya dönüşmesi ise bireysel kültürel belleklerin canlı tutulması gerekir. Sanat, toplumların ve kültürlerin varlıklarını sürdürmeleri için gerekli olan ortak noktaların hatırlanması ve korunması için önemli yollardan biridir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Bayram, Mehmet Ali. "Video Sanatı Deneyimi: Hale Tenger'in "Beyrut" Eseri." Mentor 1, no. 1 (2025): 20–28. https://doi.org/10.5281/zenodo.15063009.

Full text
Abstract:
Nam June Paik, 1960&rsquo;lı yıllarda videoyu televizyona karşı bir başkaldırı aracı olarak kullanmış ve kitle iletişim aracından sanatsal bir malzemeye d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m, video sanatının ortaya &ccedil;ıkmasına ve farklı video sanatı kavramlarının oluşmasına vesile olmuştur. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise video sanatı, 1995&rsquo;ten sonra yaygın kullanılan bir sanat disiplini haline gelmiştir. Video sanatı, izleyicinin bir&ccedil;ok duyusuna aynı anda hitap eden bir deneyim yaşatır. Video sanat eserlerinin g&ouml;rsel ve işitsel deneyim sunması, izleyicinin birebir aktif bir şekilde bu deneyime katılması, eserin sergilendiği mek&acirc;nın izleyicinin daha etkili şekilde deneyimi ger&ccedil;ekleştirmesi i&ccedil;in d&uuml;zenlenmesi, video eserlerinde s&uuml;re sınırlaması olmaması ve belirli bir senaryoya bağlı kalmaması gibi etkenler, video sanatı deneyimini diğer sanat eserleri deneyimlerinden ayırır. Bu deneyimler kişilerin k&uuml;lt&uuml;rlerine, bulundukları ortama, bilgi birikimine ve yaşam şekillerine g&ouml;re farklılık g&ouml;stermiştir. Bu &ccedil;alışmada, İstanbul Modern Sanat M&uuml;zesi&rsquo;nde sergilenen, Hale Tenger&rsquo;in <em>Beyrut</em> (2005- 2007) adlı eseri &uuml;zerinden, izleyici deneyimini, eserin mek&acirc;nla ilişkisini ve bu ilişkinin diğer sanat eserleriyle ne gibi bir farklılığa sahip olduğu &uuml;zerine inceleme yapılmıştır.&nbsp;
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Boztepe, Seyhan. "Medya sanatı bağlamında Türki̇ye’de büyük veri̇ tabanlı ağ hari̇talama uygulamaları." Journal of Arts 4, no. 3 (2021): 131–38. http://dx.doi.org/10.31566/arts.4.3.01.

Full text
Abstract:
Sanat içinde üretildiği toplumu yansıtan bir ayna olmanın yanısıra, çağının teknolojisini de yaratıcı şekilde kullanan bir pratiktir. Bir kimyager gibi karışımlar ve renkler üreten ressamdan, televizyon teknolojisini kullanan video sanatçısına kadar teknoloji ile sanatın yüzyıllara yayılan ilişkisinin izini sürmek mümkündür. Günümüzün iletişim ve veri teknolojilerini kullanan ve Medya Sanatı, Yeni Medya Sanatı, Dijital Sanat, Post-Medya ya da Post-Dijital sanat gibi üst başlıklar altında toplanan sanat üretimleri ise günümüzün ön plana çıkan sanat pratikleridir. Bu araştırma, iletişim toplumu bağlamında medya sanatının tarihsel sürecini ele alan bir arkaplan sunmayı, ardından da Büyük Veri (Big Data) tabanlı uygulamalarını merkezine alan bir sanat üretiminden türeyen ve gelinen noktada bir uygulamaya dönüşmüş olan Ağ Haritalama uygulamalarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Yaşadığımız teknoloji ve iletişim odaklı dünyayı şekillendiren karmaşık sistemlerin görselleştirilmesinde yaratıcı yaklaşımlara dair bir örnek olan ve herkesin kullanımına açılmış bir uygulama platformu olarak işleyen Graph Commons, tüm internet kullanıcılarından toplanan, derlenen ve işlenen verilerden oluşan Büyük Veri’yi sanatın yaratıcı bakış açısıyla ele alınarak toplumsal fayda yönünde kullanımına dair sanat, tasarım ve iletişim alanlarına ilham vermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Durmaz, Nurdan. "Kapıları Birbirine Eklemlemek: Bir Özgürleşme Mekânı Olarak Harem." Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies 19, no. 2 (2017): 101–13. http://dx.doi.org/10.33831/jws.v19i2.255.

Full text
Abstract:
Metinde, Nil Yalter’in Harem videosunun feminist bakış açısıyla bir analizi sunulmuştur. Nil Yalter, Paris’te, 1960’lı yıllardaki toplumsal hareketlerin içinde yer almış ve sonraki yıllarda bu hareketlerin etkisini sanatında yansıtan ilk sanatçılardan olmuştur. Postyapısalcı bir feminist sanat örneği olan Harem videosu Nil Yalter’in tarihi ve sanat tarihini video ve beden sanatı yoluyla yapıbozuma uğrattığı yapıtıdır. Birden çok sekans ve birden çok perspektifi içeren bu yapıt ilk video sanatı örneklerinden de biridir. Nil Yalter Harem’de, video sanatını eril sanat tarihini, beden sanatını ise bütün bir erkek egemen tarihi yıkmak için yeni bir araç olarak kullanır. Yazıda her sekansın bu bakış açısıyla ayrıntılı bir incelemesi sunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Durmaz, Nurdan. "Kapıları Birbirine Eklemlemek: Bir Özgürleşme Mekânı Olarak Harem." Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies 18, no. 2 (2017): 101–13. http://dx.doi.org/10.33831/jws.v18i2.255.

Full text
Abstract:
Metinde, Nil Yalter’in Harem videosunun feminist bakış açısıyla bir analizi sunulmuştur. Nil Yalter, Paris’te, 1960’lı yıllardaki toplumsal hareketlerin içinde yer almış ve sonraki yıllarda bu hareketlerin etkisini sanatında yansıtan ilk sanatçılardan olmuştur. Postyapısalcı bir feminist sanat örneği olan Harem videosu Nil Yalter’in tarihi ve sanat tarihini video ve beden sanatı yoluyla yapıbozuma uğrattığı yapıtıdır. Birden çok sekans ve birden çok perspektifi içeren bu yapıt ilk video sanatı örneklerinden de biridir. Nil Yalter Harem’de, video sanatını eril sanat tarihini, beden sanatını ise bütün bir erkek egemen tarihi yıkmak için yeni bir araç olarak kullanır. Yazıda her sekansın bu bakış açısıyla ayrıntılı bir incelemesi sunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Günay, Burcu. "Video Sanatında Çevreci Yaklaşımlar." ART/icle: Sanat ve Tasarım Dergisi 4, no. 2 (2024): 180–95. https://doi.org/10.56590/stdarticle.1532879.

Full text
Abstract:
Giriş ve Çalışmanın Amacı: Bu araştırma, video sanatında insan-yaşam-doğa kavramlarını ele alan sanatçıların üretim süreçlerine odaklanmaktadır. Sanayi devrimi ile hızlanan teknolojik gelişmeler ve video kayıt cihazlarının dijitalleşmesi, seri üretimle birlikte pratik hayatta olduğu kadar üretim tarihinde de gerçekleşmesini mümkün kılmıştır. 1960'tan sonra sanatta geleneksel üretim yöntemlerinin yanında kendine yer bulan video, bir hayatta kalma günlüğü olarak tanımlanan görevinden kurtulmuştur. Tüm toplumsal dinamiklerin kavram üzerinden ele alındığı çağdaş sanatta video, biçimsel çözümlemeler yerine insan ve insan olmayan arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir noktada yer alır. Üzerindeki yapılar dünyanın tüm dinamikleri ile organik bir yapıya sahip olsa da insan; dünyanın doğal kurallarına bağlı olarak kendi başına kalmaya çalışmakta ve giderek doğayı hedef almaktadır. Bu araştırma, insan ve insan dışı ilişkileri ve çelişkileri ele alan video uygulama örneklerini görünür kılmayı amaçlamaktadır. Seçilen sanatçıların ortak noktaları, yönelim önerileri ve sanatı sadece biçimsel bir sorgulama alanı olarak değil, bir farkındalık ve zihin alanı olarak görmeleridir. Bunlara ek olarak, yaşadığı dönemin sosyal, kültürel, toplumsal veya çevresel durumlarından etkilenen günümüz sanatçısının vermek istediği mesajın, güncel sanat kavramındaki ifadesi inceleme amacını taşır. Kavramsal ve Kuramsal Çerçeve: Bu araştırmanın kavramsal çerçevesini çevre kavramı, çevre ve insan arasındaki ilişki ve bu ilişkiyi çağdaş sanatta video sanatı üzerinden ele alan sanatçıların üretim süreçleri oluşturmaktadır. Çevre; insan faaliyetleri ve insan dışı canlılar üzerinde ani ya da uzun bir süre içinde etkide bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik, toplumsal etkilerin toplamı olarak tanımlanabilir. İnsan faaliyetlerinin ekosistem üzerindeki etkisi olarak tanımlanan antroposen dönemin dayanağı endüstriyel üretimler sonucu, başta küresel ısınma ve iklim değişimi gibi birçok çevresel sorun giderek yaygınlaşmaktadır. Çevresel sorunları ele alan çağdaş sanatçılar; insan ve insan dışı arasındaki dinamikleri, insanın çevre üzerinde yarattığı öngörülemeyen tahribatı üretim süreçleri ile sorgulamaktadır. Video sanatı üzerinden çevre sorunlarını ele alan sanatçıların bu sorunu nasıl algıladığı ve yansıttığı, üretim süreçlerinde kavramsal yapıyı nasıl kurdukları incelenmektedir. Yöntem: Bu araştırma literatür tarama modeline göre oluşturulmuştur. 1960 sonrası sanatta yaşanılan kırılmalar, video sanatının gelişimi ve çevresel bir farkındalık yaratma sürecindeki etkin rolü bireysel ve kolektif üretim süreçleri üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda çevre-çevre sorunları-video sanatı ele alınmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak antroposen dönem üzerinden bir tanımlama ve araştırma yapılmıştır. Bu kavramı çağdaş sanatta ele alan öncü sanatçıların üretim süreçleri örneklerle açıklandıktan sonra çevre sorunlarını ele alan video sanatçıları üzerinden bir okuma gerçekleştirilmiştir. Video sanatı kısmında ülkemizde yaşayan ve aktif olarak üretim gösteren genç sanatçılar belirlenmiştir. Çevresel sorunlara eğilen ve sanatı sadece biçimsel sorgulama alanı olarak değil, bir bilinçlenme ve farkındalık alanı olarak gören sanatçıların üretimlerine odaklanan nitel bir araştırma yapılmaktadır. Bulgular: Toplumsal, çevresel, politik yapıdaki değişimler çağın sanat üretim biçimlerine yansımaktadır. Çağdaş sanat disiplinleri arasında yer alan video; başlangıçta sadece bir kayıt altın alan bir alet olarak görülmüştür. Bununla birlikte video sanatının ele aldığı konular genellikle estetik bir bakış açısı yakalamaktan ziyade, kavramın kendisini görünür kıldığı üretim süreçleriyle doludur. Antroposen çağda doğanın direk etkilendiği tehlikeler, çözümü aciliyet gerektirdiği için, video sanatı çevreye genellikle biyopolitik doğrultuda yaklaşmaktadır. Sonuç: İnsan ilk andan itibaren doğadan faydalan, onu işleyen, teknik ilerlemelerin getirisi olarak onunla birlikte yaşamanın yollarını arayan değil, onu sahiplenen bir oluşum içindedir. Antroposen çağda doğanın maruz kaldığı tehlikeler çözümü aciliyet içeren bir noktaya ulaşmıştır. Bununla birlikte çevresel bir farkındalık yaratmaya çalışan oluşumlarında sayısı artmaktadır. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren sanatçılar çevre/ doğa/ yaşama dair izleyicide bilinç uyandırmayı amaçlayan düşün nesnelerine doğru yönelmişlerdir. Bir bakıma doğaya saygı ve birlikte yaşamanın yollarını alternatif yaklaşımlara sunan üretim süreçleri, insanın insan dışı üstündeki öngörülemeyen tahribatı üzerine düşünme ve eyleme geçme üzerinedir. Video sanatı da estetik bir bakış açısı yakalamaktan ziyade, kavramın kendisini görünür kıldığı üretim süreçleriyle doludur. Video sanatı ile ekolojik/ çevre ile ilgili eser üreten sanatçılar, antroposen çağda doğanın direk etkilendiği tehlikeleri, çözümü aciliyet gerektirdiği için, genellikle biyopolitik bir yaklaşım beslemektedirler.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

ADIGÜZEL, Aslı Nur. "HAYVANLAR ÜZERİNDE KURULAN TAHAKKÜMÜN VİDEO SANATI ÖRNEKLERİYLE İNCELENMESİ." EJOVOC Electronic Journal of Vocational Colleges 13, no. 1 (2023): 113–28. http://dx.doi.org/10.17339/ejovoc.1312290.

Full text
Abstract:
Tahakküm ilişkisi, bir mülke sahip olma arzusu ve o mülk içinde bulunan canlıların hakimiyetini kısıtlama anlamlarına gelmektedir. Toplumsal alanın her anında türcü ideolojiyle karşılaşan hayvanlar, tahakküm ilişkisinin en çok sömürüye maruz bırakılanlarıdır. Bu tahakküm ilişkisi, sanat türlerinden biri olan video sanatında da kendine yer bulmuştur. Çalışmanın amacı, insan merkezci anlayışın hayvan türüne yönelik oluşturduğu tahakküm ilişkisini, video sanatı bağlamında ele alabilmektir. Bu doğrultuda öncelikle, tahakküm kavramı ve insan-hayvan ikiliğindeki tahakküm ilişkisi ele alınacaktır. Tahakkümün sanat alanındaki görünürlüğü açıklanarak, eleştirel söylem analiziyle video sanatı örnekleri üzerinde durulacaktır. Örneklem olarak; Shot Dog, Death of a Chicken, Felt is the Past Tense of Feel, A Little Death, Dogs That Chat Touch Each Other ve Don’t Trust Me adlı video çalışmaları seçilmiştir. Ortaya koyulan video çalışmalarının insan merkezci bakış açısıyla oluşturulduğu ve bu çalışmalarda hayvanların yaşamlarına yönelik kararların sanatçılar tarafından verildiği görülmüştür. Dolayısıyla hayvan türünün nesnelere dönüştürülmesi, insan-hayvan ikiliğindeki tahakküm ilişkisini açığa çıkarmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Hamit, Önal, and Genç Ozan. "Mucurlu Sanatçı Ali Rıza Güney'in Hayatı ve Sanatı." International Journal of Social and Humanities Sciences Research 10, no. 102 (2023): 3415–29. https://doi.org/10.5281/zenodo.10431460.

Full text
Abstract:
Bu araştırmanın amacı; Mucurlu mahalli sanat&ccedil;ı Ali Rıza G&uuml;ney&rsquo;in hayatı ve m&uuml;zik sanatına katkılarının belirlenmesidir. Bu ama&ccedil;la, Ali Rıza G&uuml;ney&rsquo;in sanat hayatında kimlerden etkilendiği, besteleri, derlemeleri, T&uuml;rkiye Radyo Televizyon Kurumu T&uuml;rk Halk M&uuml;ziği (THM) repertuvarına kabul edilmiş eserleri, farklı sanat&ccedil;ılar tarafından okunmuş eserleri ile icracı y&ouml;n&uuml; ele alınmış ve Mucur y&ouml;resi m&uuml;zik k&uuml;lt&uuml;r&uuml;ne katkıları ortaya konmuştur. &Ccedil;alışma kaynak tarama ve g&ouml;r&uuml;şme tekniğini i&ccedil;eren nitel bir araştırmadır. &Ccedil;alışmada konuyla ilgili notlar, kitaplar, arşiv dosyaları, nota, video, ses kayıtları ve fotoğraflar &ouml;zg&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; kontrol edilerek incelenmiştir. Ayrıca Ali Rıza G&uuml;ney&rsquo;in TRT THM emekli ses sanat&ccedil;ısı kızı Emel Taş&ccedil;ıoğlu ile babasının hayatı ve sanat&ccedil;ı kişiliği hakkında g&ouml;r&uuml;şme yapılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda, Ali Rıza G&uuml;ney&rsquo;in bir k&uuml;lt&uuml;r aktarıcısı olarak Mucur y&ouml;resi T&uuml;rk Halk M&uuml;ziği k&uuml;lt&uuml;r&uuml;nde &ouml;nemli bir yere sahip olduğu ve bu y&ouml;n&uuml;yle gelecek nesillere aktarılması gerektiği vurgulanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Kılıç Karatay, Semra. "OSMANİYE YAHYA MAZLUM HALK EĞİTİM MERKEZİ’NDE BULUNAN DOKUMA ATÖLYESİNDE DOKUNAN DÜZ DOKUMA ÖRNEKLERİ." Art and Interpretation, no. 44 (September 25, 2024): 79–88. http://dx.doi.org/10.47571/sanatyorum.1425067.

Full text
Abstract:
Düz dokuma örnekleri desenli veya desensiz dokunabilmektedir. Desenler genellikle dokuma yapılırken farklı atkı ipliklerinin kullanılması ile elde edilmektedir. Düz dokumalarda desen farklı renkteki atkı ipliklerinin cicim veya zili tekniğinde olduğu gibi çözgü üzerine sarılması ile oluşturulduğu gibi atkıların ilikli veya diğer kilim dokuma tekniklerinde olduğu gibi motifin bitiş yerinden dönmesi veya birbiri ile geçiş yapması ile de elde edilebilmektedir. Dokumalar eski zamanlarda genel olarak evlerde yapılmaktaydı. Son yıllarda il ve ilçelerde daha çok meslek edindirme adı altında resmi kurumlarca açılan kurslarda dokuma sanatı devam ettirilerek hem canlılığını korumakta hem de gelecek nesillere aktarılmaktadır. Çalışmada konu olarak Osmaniye Yahya Mazlum Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünde dokunan düz dokuma örnekleri olan kilim ve cicim gibi örnekleri ele alınmış olup kullanılan malzemeler, kaliteleri ve dokunma amaçlarına dair bilgiler toplanmıştır. Alan çalışması olarak belirlenen araştırma da ses kaydı, video çekimi ve sözlü görüşmeler yapılarak elde edilen dokumalar görselleri ile birlikte çalışma içerisinde verilerek elde edilen bilgilerin literatüre geçmesi amaçlanmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Bakırcılar, Günay. "SANATIN DİSİPLİNLERARASI DÖNÜŞÜMÜ: DOCUMENTA 6." Sanat Yazıları, no. 52 (May 28, 2025): 58–72. https://doi.org/10.61742/sanatyazilari.1602862.

Full text
Abstract:
Manfred Schneckenburger tarafından 1977 yılında gerçekleştirilen Documenta 6 sergisi, fotoğraf, film, video gibi medyaları merkeze koyarak disiplinlerarası sanat için bir zemin yaratmaktadır. Documenta 6; fotoğraf, film ve videoyu sanatsal yaratım türleri olarak merkeze çekmesinin yanı sıra sanatın toplumsal sorunlarla ilişkisini de tartışmaya açmaktadır. Araştırmanın konusu, Documenta 6 sergisinin sanatın toplumsal bağlamdaki rolünü ve medya sanatlarını (fotoğraf, film, video) sanatlara-rası perspektifte incelemektir. Araştırmada, ilk olarak “Sanatta Medya-Medyada Sanat” sloganı açıklanmıştır. Ardından Hu-bertus Gojowczyk, Panamarenko Joachim Bandau, Haus Rocker Co, Richard Serra, Walter de Maria, Ferdinant Kriwet, Rei-ner Ruthenbeck, Horst H. Baumann, Nam June Paik, Bill Viola, Joseph Beuys ve Ulrike Rosenbach’ın eserleri incelenmiştir. Araştırmada “doküman analizi” yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; Documenta 6 sergisinin, medya konsepti bağlamında sergilediği eserler ve paralelinde gerçekleştirilen tartışmalarla yerleşik olan algıları yıkıp, yeni algılar için temel oluşturmuş, gelecek Documenta sergilerine farklı bir bakış açısı getirmek üzere yeni bir zemin yarattığı sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

ALTUNAY, D. Alper, and Elif GÜNTÜRKÜN. "VIDEO SANATINDA GÖSTERGELERARASILIK: “TATE MODERN YOLUNDA (2003)” ÖRNEĞİ." Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 12, no. 4 (2022): 2600–2611. http://dx.doi.org/10.30783/nevsosbilen.1214923.

Full text
Abstract:
Postmoden sanatın çoklu okumaya izin vermesi, yeni bağlantılar kurmayı anlamı zenginleştiren bir yaklaşım olarak görmesi gibi etmenler, metinlerarası yaklaşımı postmodern sanatta çok sık kullanılan bir unsur haline getirmiştir. Farklı sanat türlerinde ve türler arası ilişkilerde metinlerarası aktarımlar, sanat eserinin farklı dönemlerde üretilmiş farklı türlerle ilişkisini kurmaktadır. Sanat eserini alımlarken izleyicinin söz konusu bağlantıları ve ilişkileri anlamlandırabilmesinin yolunu açan metinlerarasılık; filmlerarasılık, medyalararasılık, göstergelerarasılık gibi farklı ilişkileri içerebilmektedir. Video sanatında da metinlerarası ilişkilerin izini sürmek mümkündür. Bir başka video eserden alıntılama yapılabileceği gibi, farklı türde eserden de alıntılama yapılabilmekte ve bu doğrultuda hem videonun üretim sürecinde hem de izleyiciler tarafından alımlanma sürecinde anlamı zenginleştiren farklı açılımlar parodi, pastiş, burlesk gibi yöntemlerle mümkün olabilmektedir. Farklı alıntılama biçimleriyle eserin başka metinlerle ve türlerle bağlantısını kuran alıntılama biçimlerinden biri de “kendine mal etme” veya “temellük” olarak adlandırılan yöntemdir. Bu çalışma kapsamında “Tate Modern Yolunda” eseri göstergelerarası çözümlemeye tabi tutulacak ve alıntılama stratejisi olarak parodi ve kendine mal etmenin video eserde ne şekilde kullanabileceği, anlama oluşturduğu katkılar üzerinden irdelenecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

Armutcı, Bayram, and Murat Çalış. "Matte Painting Tekniğinde Yeni Uygulama Yöntemleri; Yapay Zeka Destekli Matte Painting." Sanat ve Tasarım Dergisi, no. 35 (20. Yıl Armağan Sayısı) (May 22, 2025): 65–84. https://doi.org/10.18603/sanatvetasarim.1525679.

Full text
Abstract:
Sinema endüstrisinde köklü bir geçmişe sahip olan matte painting, görüntülerin manipüle edilmesi amacıyla kullanılan bir sanat formudur. 19. yüzyılda ressamların, gerçekçi görünümlü manzaralar oluşturmak için cam veya levha üzerine yağlı boya veya akrilik boya kullanarak oluşturdukları sahneler ile gerçek sahneleri tamamladıkları bir süreçten gelmektedir. Matte painting, bilim kurgu ve fantastik evrenleri konu alan filmlerin sahnelerini kısıtlı set imkanları ile oluşturmayı mümkün kılmış, bilim kurgu sinemasının gelişimine katkı sağlamıştır. Dijital teknolojilerin gelişimi ile birlikte, matte painting tasarım ve uygulama yöntemleri önemli ölçüde ilerleme kaydetmiştir. Bilgisayar ortamında üretilen grafiklerin, yeşil perde önünde çekilmiş sekanslar ile birleştirilerek kullanılan günümüz uygulama yöntemleri ile oldukça gerçekçi görüntüler oluşturulabilmektedir. Günümüzde, matte painting sadece sinema endüstrisinde değil, televizyon, video oyunları ve reklam gibi birçok farklı medya alanında da kullanılan, dijital sanatın bir parçası olarak gelişen bir teknik olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, sanatçı ve tasarımcılara daha esnek ve hızlı bir şekilde çalışma imkanı sunmaktadır. Bu çalışma, yapay zeka desteği ile oluşturulan görüntülerin matte painting üretim sürecine sağlayacağı avantajları örnek bir uygulama çalışması üzerinden ortaya koymayı hedeflemektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

Akdemir, İrem, and F. DENİZ KORKMAZ. "TEKSTİL SANATINDA UZAY, UZAM VE BOŞLUK: BELKIS BALPINAR VE OLGA DE AMARAL ÖRNEĞİ." TEKSTİL SANATINDA UZAY, UZAM VE BOŞLUK: BELKIS BALPINAR VE OLGA DE AMARAL ÖRNEĞİ 6 (October 30, 2022): 280–92. https://doi.org/10.5281/zenodo.13376036.

Full text
Abstract:
Uzay, uzam ve boşluk kavramları binlerce yıldır felsefenin ve bilimin konusu olmuştur. Bir&ccedil;ok filozof ve bilim insanı konu &uuml;zerine farklı teoriler geliştirmiştir. 20. Y&uuml;zyılda yaşanan bilimsel gelişmeler, bu kavramlara olan bakış a&ccedil;ısını değiştirmiş ve bir&ccedil;ok disiplini etkilemiştir. Bu değişimin yaşandığı alanlardan birisi de sanattır. Bilim d&uuml;nyasında yaşanılan gelişmeler neredeyse eş zamanlı bir şekilde sanat d&uuml;nyasında da etkisini g&ouml;stermiştir. D&ouml;nemin sanat&ccedil;ıları konuya ilgisiz kalmamış ve bu kavramların varlığını eserleri &uuml;zerinde sorgulamışlardır. Bu da ortaya konulan sanat eserlerinde bi&ccedil;imsel ve d&uuml;ş&uuml;nsel a&ccedil;ıdan değişimlere sebep olmuştur. Resimden heykele ve dijital sanata kadar farklı sanat alanlarında etkilerini g&ouml;rebileceğimiz konu, tekstil &ouml;zelinde eser &uuml;reten sanat&ccedil;ıların da ilgi odağı olmuştur. &Ccedil;alışmada, uzay, uzam ve boşluk kavramları ile ilişkili konu ve temalar ile sanat eseri &uuml;reten tekstil sanat&ccedil;ılarının eserlerindeki yaklaşımı ortaya &ccedil;ıkarmak ama&ccedil;lanmıştır. Bu kapsamda incelenen sanat&ccedil;ılar, Belkıs Balpınar ve Olga De Amaral olarak belirlenmiştir. Konu ile ilgili yapılan literat&uuml;r taramasıyla birlikte sanat&ccedil;ı r&ouml;portajları ve video kayıtlarından elde edilen veriler ile sanat&ccedil;ıların kavramları eserlerinde ne şekilde ele aldıkları yorumlanmaya &ccedil;alışılmıştır. Buna g&ouml;re, sanat&ccedil;ıların uzay, uzam ve boşluk kavramlarını hız, hareket, zaman ve mek&acirc;n gibi yardımcı kavramlar ile ilişkilendirerek &ouml;zg&uuml;n ve yaratıcı eser &uuml;retimlerine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; sonucuna ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

UZUNER, Ahmet, and Mehmet Ali BÜYÜKPARMAKSIZ. "Effects of Ancient Artifacts on Contemporary Art." MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi 13, no. 1 (2024): 111–30. http://dx.doi.org/10.33206/mjss.1303553.

Full text
Abstract:
Postmodern dönemle birlikte günümüz sanatında kendine mâl etme, temellük etme ve eklektisizm gibi yöntemler, sanatçılar tarafından sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Sanat tarihine bakıldığında antik uygarlıklara ait birçok örneğe rastlamak mümkündür. Bu makalede ise geçmişten günümüze güncel sanat içerisinde antik uygarlıkların ortaya koyduğu sanat eserleri ve kültürlerinin nasıl yer bulduğu, günümüzde sanatçıların bu kültür, kavram ve eserlerden yola çıkarak kendi çalışmalarına bu eserleri nasıl yansıttıkları ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu çalışma ile insanlık tarihinin ilk uygarlıklarına ait güncel yansımalarına dair örnekler verilmiştir. Bu bağlamda araştırmada, geçmişten günümüze antik uygarlıkların ortaya koyduğu sanat eserleri ve kültürlerinin güncel sanata etkilerini tespit edip günümüzde sanatçıların bu kültür, kavram ve eserlerden yola çıkarak kendi çalışmalarına bu eserlerin yansımalarını ortaya çıkararak karşılaştırmalı örneklerle irdelemek, analiz etmek ve anlaşılmasını sağlamak hedeflenmiştir. Konuyla ilgili literatür taranmış, bununla birlikte antikite olduğu düşünülen çalışmalar tespit edilerek yorumlanmıştır. Araştırmada nitel veri analizi yöntemi olan “Betimsel Tarama” kullanılmış ve bulgular, “Enstalasyona Etkileri”, “Dijital Baskıya Etkileri” “Resme Etkileri”, “Fotoğrafa Etkileri”, “Heykele Etkileri” ve “Performans Sanatına Etkileri” ve “Video Art’a Etkileri” olmak üzere yedi ayrı başlık altında ele alınmıştır. Sonuç olarak çalışmada, antik uyarlıklara ait eserlerin geçmişle kurdukları bağların kendine mâl etme, temellük etme ve eklektisizm gibi yöntemler temelinde oluşturulduğu görülmüştür. Antik eserlerin postmodern sanatçılar tarafından kullanılmasının; yaratıcılık, inovasyon, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması gibi birçok alanda da önemli katkıları olduğu söylenebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

Dira, Benito, and Paulus Kuswandono. "PERCEPTIONS OF ANIMATED EDUCATIONAL VIDEOS ON EFL LEARNERS’ FOREIGN LANGUAGE ANXIETY IN ELESP SANATA DHARMA UNIVERSITY." UC Journal: ELT, Linguistics and Literature Journal 5, no. 1 (2024): 30–44. http://dx.doi.org/10.24071/uc.v5i1.8677.

Full text
Abstract:
Anxiety is known as foreign language anxiety when correlated to the learning of foreign languages. Animated educational videos can serve as excellent instruments for visually facilitating the courses. Although recent studies discussed the benefits of using video in educational activities and other similar subjects, only a few findings focused on the impact on EFL learners’ Foreign Language Anxiety. To provide a thorough description of the occurring phenomenon from the perspective of the research participants, the researcher used a qualitative approach. On the grounds of this, the researcher used convenience sampling as the preferred technique in collecting the sample, particularly comprehensive sampling. The research participants were 12 ELESP students studying in the English Language Education Study Program (ELESP). In terms of data collection, the researcher conducted an online survey using an open-ended questionnaire and an online interview. The findings revealed that there were two results based on this research. First, the use of animated educational videos both increases anxiety and reduces anxiety. Nonetheless, it was also found that the animated educational videos did not boost nor decrease EFL learners' anxiety about foreign languages. Second, the researcher found that topic and video editing were the aspects that influenced the EFL learners.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

Ay, Semra. "Mekân, Sanat ve Teknolojinin Kesişimi: Teamlab Planet Örneği." Sanat ve Tasarım Dergisi, no. 35 (20. Yıl Armağan Sayısı) (May 22, 2025): 25–41. https://doi.org/10.18603/sanatvetasarim.1530946.

Full text
Abstract:
Yaratıcı süreç, yaşadığımız yer kürede tarif edilemez olanı daha iyi anlamlandırmak için önemli bir yer tutar. Özne ve nesneler içinde bulundukları yapının ve mekânın bağları içinde anlamları bulmaktadır. Sanatçının bireylerde estetik haz uyandırmak için ortaya koyduğu yaratıcı, kişisel ve özgün eseri duygu aktarımı için öznel bir yapıya dönüşmektedir. Bu noktada varoluşsal sürecin bir parçası olarak mekânlar oluşturdukları yapı ile üretim aracı olarak sistemde yer almaktadır. Sanat ise form olarak, çeşitli tutumların, fikirlerin, duyguların ve deneyimlerin görsel, işitsel veya performans eserleri ile yaratılan bir ifade biçimi olarak kendine mekânlarda yeni alanlar yaratmıştır. Özellikle dijital olanaklarla alanda kendine önemli bir alan bulan video da çeşitli ekranlar ve yüzeyler aracılığıyla mekânda disiplinler arası bir formatta anlam üreten bir yapıya dönüşmüştür. Tekli ekrandan 360 derece deneyim sunan sergileme pratikleri ile bireylerin özgün deneyim yaşaması üretim biçimlerinden birine dönüşmüştür. Makalede, mekân yerinde ziyaret edilerek elde edilmiş gözlem ile dijital teknolojik sergileme olanaklarıyla üretilen TeamLab örneği örneği üzerinden dijital sanatın güncel formu üzerine değerlendirilme yapılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

KAPTAN, Merve. "SANAL GERÇEKLİKTE ZAMANI DENEYİMLEMEK." sinecine: Sinema Araştırmaları Dergisi 13, no. 3 (2022): 73–94. http://dx.doi.org/10.32001/sinecine.1111378.

Full text
Abstract:
Bu yazı, Fransız düşünür Edmond Couchot’nun zaman kuramını temel alarak, sanal gerçeklik tekniğiyle üretilen dijital imge ve alımlama zamanı arasındaki ilişkiyi üç farklı tarihsel döneme özgü (Rönesans, mekanik üretim çağı ve dijital dönem) üç farklı görüntü mecrası (resim, televizyon/video ve dijital medya) üzerinden okuyarak, zaman kavramına bakış açımızın dijitalleşme ve sanal gerçeklikten faydalanan sanat yapıtları aracılığıyla nasıl evrimleştiğini inceler. Bu bağlamda, ilk olarak Martin Jay’in modernitenin skopik rejimleri olarak tanımladığı üç görsel altkültür açıklandıktan sonra ikinci aşamada, Edmond Couchot’nun dijital sanatlara özgü geliştirdiği estetik kuram temel alınarak, dijital imge ve alımlama zamanı arasındaki ilişki yorumlanacaktır. Son aşamada ise hareket, mekân ve zaman kavramlarına bakış açımızın ne yönde değişime uğradığı, sanal gerçekliği simülasyon, etkileşim ve immersif teknikle yaratan Kanadalı sanatçı Charlie Davies’in klasik dijital sanat yapıtı Osmose (Osmoz) aracılığıyla incelenerek tartışmaya açılacaktır. Bu tartışmada, sanal kelimesinin tanımı, gerçeğin bir uzantısı olarak ve Aristotelesçi sanal kavramını da içerisinde alabilecek bir kapsamda belirlenmiştir. Sanal; dijital aygıtların sahip olduğu bir güç/potansiyelken insan-makine etkileşimi sırasında beliren imge, ses ya da metin biçimiyle aktüelleşir. Bu makalenin amacı, 21. yüzyılın sanat hareketi olarak nitelendirebileceğimiz dijital sanatların sunduğu görsel olasılıkların, özellikle de sanal gerçeklik teknolojisinin, bizi ne ölçüde farklı bir rejime doğru yönlendirebileceğini tartışmaktır. Bu varsayıma, yani imge ve alımlama zamanı arasında yeni bir ilişki türünün doğduğu ve estetik kuramda da bunun kavramsallaştırılması gereğine göre, yeni bir zaman algısına bağlı yeni bir skopik rejimden bahsedebileceğimizi savunuyorum. Bu bağlamda, yazıda; Gilles Deleuze’ün akış-imge/zaman kavramının, imgenin geçmişini ve geleceğini sürekli bir şimdiki zamanda toplayan bir model olması bakımından dijital çağa ait yeni bir skopik rejimin kavramsallaştırılması açısından başlangıç noktası teşkil edebileceği savunulmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

Bilgehan, AYCAN. "FAZIL SAY ve GENCO ERKAL: NAZIM ORATORYOSU." FAZIL SAY ve GENCO ERKAL: NAZIM ORATORYOSU 3, no. 1 (2019): 15–19. https://doi.org/10.5281/zenodo.10614846.

Full text
Abstract:
Sanat, insanın d&uuml;ş&uuml;ncelerini yarattığı bir eser sayesinde dışavurumu ve ortaya &ccedil;ıkan &uuml;r&uuml;n&uuml; bir şekilde&nbsp;sahnelemesidir. Sahneye konan &uuml;r&uuml;n sanatın hangi dalında olursa olsun, g&ouml;ze, kulağa, d&uuml;ş&uuml;ncelere ya da bunların&nbsp;tamamına hitap etmesi gerekmektedir. Bu d&uuml;ş&uuml;ncelerden yola &ccedil;ıkılarak, sahne sanatlarının b&uuml;y&uuml;k bir nehir olduğuvarsayılıp onun kollarından olan tiyatro, m&uuml;zik ya da oratoryonun hem g&ouml;ze hem kulağa hem de insan zihnine&nbsp;hitap etmesi ve yarattığı etki ile seyirciyi kendi bulunduğu boyuta taşıması gerektiği s&ouml;ylenebilir. &Ccedil;alışma&nbsp;i&ccedil;erisinde Fazıl SAY ve Genco ERKAL&rsquo;ın Aspendos Antik Tiyatrosunda Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde&nbsp;sahnelemiş olduğu Nazım Oratoryosu, m&uuml;zikal ve teatral a&ccedil;ıdan sahneleme boyutunda incelenerek&nbsp;yorumlanmıştır. Yapılan inceleme nitel araştırma tekniği olan dok&uuml;man analizi olarak video incelemesi ile ortaya&nbsp;&ccedil;ıkarılmıştır. Yapılan video incelemesinde K&uuml;lt&uuml;r Bakanlığı&rsquo;nın katkılarıyla g&ouml;sterime sunulan Nazım&nbsp;Oratoryosunun hedeflenen seyirciye ulaşmış olduğu, Nazım Hikmet RAN şiirlerinin Fazıl SAY tarafından&nbsp;bestelenmiş m&uuml;zikler eşliğinde seslendirilmiş olması g&ouml;sterime farklı bir soluk kattığı ve sahnelenen oratoryonun&nbsp;etkin bir bi&ccedil;imde izleyiciyle buluştuğu g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

Sesigür, Ayça, and Şemsettin Edeer. "Doğal çevrede yer temelli görsel sanat öğretimi." Pegem Eğitim ve Öğretim Dergisi 11, no. 1 (2021): 97–134. http://dx.doi.org/10.14527/pegegog.2021.003.

Full text
Abstract:
Araştırmada, çocukların yer temelli görsel sanat uygulamalarında doğal çevre deneyimini sanatla ilişkilendirmesi ve estetik deneyime dâhil etmesi sağlanarak öğretim sürecinin iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Bu temel amaç̧ doğrultusunda çocukların doğa ve sanat ilişkisini kurmasının yer temelli öğretimle nasıl sağlanabileceği, bu öğretim sürecinde uygulama çalışmalarının nasıl yürüdüğü ve çocukların süreci nasıl değerlendirdiği alt sorularına yanıt aranmıştır. İşbirlikli eylem araştırması deseniyle yürütülen araştırmada odak katılımcılar 7-11 yaş aralığı temel ölçütünde yaz okuluna katılan 12 çocuk arasından maksimum çeşitlilik örneklemiyle seçilmiştir. Araştırmada gözlem, yarı yapılandırılmış görüşme, araştırmacı ve katılımcı günlükleri, katılımcı çalışmaları ve ders video kayıtlarıyla toplanan veriler tümevarım analiziyle çözümlenmiştir. Araştırmada, katılımcıların doğal çevrede keşifler ve doğal malzemelerle uygulamalar yaparak doğal nesne ve sanat elemanları arasında ilişki kurduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcıların doğadaki estetiği fark ettikleri, doğayla öznel bağ kurdukları, estetik deneyim aracılığıyla görsel tasarımlarında sanat- doğa ilişkisini kurduğu bulunmuştur. Katılımcılar öğrenme deneyimlerini merak, heyecan gibi duyguları harekete geçiren zorlu, eğlenceli zaman zaman korku ve yorgunluk hissettikleri bir süreç olarak değerlendirmiştir. Bununla birlikte katılımcıların sanat yapımının kalıcılığını, değerini sorguladığı ve estetik yargıda bulunduğu ortaya çıkmıştır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Abacı, Zeynep, and Metin Kuş. "“Duvarları Olmayan Müze” Bağlamında Sergileme Mekânının Evrimi ve NFT İlişkisi." ART/icle: Sanat ve Tasarım Dergisi 4, no. 3 (2025): 231–48. https://doi.org/10.56590/stdarticle.1476876.

Full text
Abstract:
Amaç: Sanat tarihine bakıldığında her dönemin bir önceki döneme göre yeni bir söz söyleme ihtiyacında olduğu gözlemlenmektedir. Günümüz sanat dünyası da üretim biçimlerinden, izleyicinin deneyimlerine, koleksiyonerin konumundan, sergileme alanlarının çeşitliliğine kadar bu değişimlerden etkilenmiştir. Geleneksel olarak müze veya galeri duvarları ile sınırlı sergileme alanının günümüz teknolojik olanakları ile genişleyerek duvarsız müze kavramının veya NFT gibi yeni sergileme olanaklarının ortaya çıkması aynı zamanda sanat eseri yaratım süreçlerini de radikal bir şekilde dönüştürmüştür. Bu çalışmada tarihsel gelişimi ve bağlamı ile de ilişkilendirilerek sanat eserinin sergilenme biçimleri ve olanaklarının dönüşümü aynı zamanda bu dönüşümün sanatsal yaratım süreçlerinde sağladığı yeni olanakların incelenmesi amaçlanmıştır. Kavramsal Çerçeve: Günümüz sanat dünyasının üretim biçimlerinden, izleyicinin deneyimlerine, koleksiyonerin konumundan, sergileme alanlarının çeşitliliğine kadar geçirdiği evreler incelenmiştir. Geleneksel olarak müze veya galeri duvarları ile sınırlı sergileme alanının günümüz teknolojik olanakları ile genişleyerek duvarsız müze kavramının veya NFT gibi yeni sergileme olanaklarının ortaya çıkması fikri üzerinde durulmuştur. Yöntem: Bu çalışmada literatür taraması ve ilişkisel bağ kurma yöntemiyle kavramlar arası köprüler kurulmuş ve sanat tarihinden eser örneklerine yer verilmiştir. Son yıllarda popülerlik kazanmış NFT kavramı, sergileme bakımından yeni bir mekân yaratmak anlamında ele alınmış ve kavram odağında eleştirel bir literatür taraması yapılmıştır. Aynı zamanda sanat tarihinden eser örnekleri incelenerek nitel bir araştırma süreci izlenmiştir. Bulgular: Bu çalışmayla geçmişten günümüze sergileme mekânının geçirdiği evrimin sebeplerinden teknolojik gelişmelerin sanat üzerinde dönüştürücü bir etkisi olduğu gözlenmektedir. 20. yüzyıl ve sonrasında sergileme alanlarının değişimi ve NFT kavramının duvarsız müze fikriyle olan benzerliği makale kapsamında örneklerle incelenmiştir. Sonuç: Sanatçının eserini sergilemesi için yeni yerler araması fikri başta video sanatçıları olmak üzere, internetin gücüyle yeniden anlam kazanmıştır. Yeni medya ve internetin günümüz açısından baskın karakteri ve kolaylaştırıcı yönü sanal müze kavramının doğmasında rol üstlenmiştir. Sanal müzenin beslendiği düşüncenin Malraux’nun duvarsız müze öngörüsü olduğunu söylemek mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

ÖZKANLI, Ümit. "Yeni Medya Sanatında Soyut Verileri Akışkan Formda Görselleştirme." MAS Journal of Applied Sciences 8, no. 1 (2023): 183–91. https://doi.org/10.5281/zenodo.7775670.

Full text
Abstract:
G&uuml;n&uuml;m&uuml;z teknolojisinde kullanılan ara&ccedil;lar yoluyla elde edilen veriler yeni anlatım ve ifade bi&ccedil;imleriyle birlikte sanat yeni bir boyut kazanmış ve sanat&ccedil;ılar izleyicinin ihtiyacını karşılayacak yeni g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leri oluşturma yoluna gitmişlerdir. &Ccedil;evremizde ger&ccedil;ek zamanlı bilgileri kaydeden kameralar, haber servisleri, m&uuml;zik, video gibi teknolojik ara&ccedil; ve gere&ccedil;ler yoğun bilgileri barındıran veri tabanları oluşturmaktadır. Bilgisayar teknolojisi ile s&uuml;rekli akışkan halde olan bilgilerin soyut data verilerinin sanat&ccedil;ı tarafından birtakım işlemlerden ge&ccedil;irilerek g&ouml;rselleştirilmektedir. 1995 yılında Natalie Jeremijenko&#39;nun &ldquo;Live Wire&rdquo; isimli projesiyle veritabanı bilgisayar haritalama y&ouml;ntemiyle teldeki titreşimlerle ilk kez g&ouml;rselleştirilmiştir. Sanal mekanlar ve akışkan mimariler k&uuml;rat&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; Jean-Fran&ccedil;ois Lyotard&#39;ın yaptığı Los Inmateriales sergisinde yer alır. Los Inmateriales sergisinden birka&ccedil; yıl sonra, Marcos Novak, akışkan mimariyi &uuml;retken bir siber uzay modeli ve m&uuml;kemmel bir maddi varlık olarak kavramsallaştırdı. 2021 yılında Refik Anadol, &ldquo;Makine Hatıraları: Uzay&rdquo; serisinde teleskoplardan ve uydulardan elde ettiği soyut verileri akışkan bir bi&ccedil;imde g&ouml;rselleştirdi.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

Danacı Polat, Başak. "Covi̇d-19 pandemi̇ süreci̇nde müzelerde çevri̇mi̇çi̇ (onli̇ne) eği̇ti̇m etki̇nli̇kleri̇ne yöneli̇k bi̇r değerlendi̇rme: İstanbul ve New York." Journal of Arts 4, no. 3 (2021): 177–88. http://dx.doi.org/10.31566/arts.4.3.05.

Full text
Abstract:
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle, hayatın her alanında olduğu gibi eğitim ve sanat alanında da tüm çalışmaların sekteye uğradığı bugünlerde, okul dışı öğrenme ortamlarından ve yaygın eğitim kurumlarından olan müzelerin de bazı düzenlemelere gittikleri görülmektedir. Bu düzenlemelerle müzeler etkinliklere ara vermek ya da azaltmak, sınırlı sayıda ziyaretçi kabul etmek ya da kapılarını ziyaretçilerine kapatmak zorunda kalmıştır. Ancak hem pandemi şartlarına hem de çağın gerektirdiği dijital dünyaya uyum sağlamaya çalışan müzeler ziyaretçilerine yönelik eğitim etkinliklerini hızlı bir şekilde çevrimiçi olarak uzaktan gerçekleştirmeye başlamışlardır. Bu çalışma, müzelerin pandemi sürecinde çocuklara yönelik çevrimiçi eğitim etkinliklerine odaklanmaktadır. Araştırmada New York ve İstanbul’da çocuklara yönelik çevrimiçi eğitim etkinlikleri bulunan sanat müzelerinin bir karşılaştırması yapılarak güncel durum ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma nitel araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseniyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın kapsamını, sanat merkezi olduğu düşünülen New York ve İstanbul’da yer alan altı sanat müzesi oluşturmaktadır. Araştırma verileri doküman incelemesi yöntemiyle toplanmıştır. Araştırmada müzelerin kurumsal internet sayfalarından erişilen bilgiler betimsel olarak analiz edilmiştir. New York müzelerinin çocuklara yönelik eğitim etkinliklerinde çok geniş bir erişim olanağı sunduğu İstanbul müzelerinde de oldukça kaliteli eğitim etkinliklerinin bulunduğu ancak hem çocuk ve ailelere yönelik eğitim etkinliklerinin hem de çevrimiçi erişilebilecek dosyalar ile video ve ses kayıtlarının sayısının artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çevrimiçi eğitimin, müzelerin fiziksel olarak ziyaret edilmesiyle gerçekleştirilen eğitimin yerini tutmasa da Covid-19 pandemi süreci sonrasında da müzelerde yüz yüze eğitime destek bir eğitim modeli oluşturacağı düşünülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

Rahayuningsih, Fransisca. "Analisis Survei Pengelolaan Arsip Unit di Universitas Sanata Dharma Yogyakarta." Ilmu Informasi Perpustakaan dan Kearsipan 10, no. 1 (2021): 23. http://dx.doi.org/10.24036/116203-0934.

Full text
Abstract:
Archives are created in every institution large and small. College is one of the institutions that produces many archives of academic and administrative works. The archives created in universities need to be managed and stored so that they can be traced and utilized by the institution concerned and by other parties who need it. In line with this, Sanata Dharma University (USD) as the bearer of the Tri Dharma of Higher Education seeks to manage archives in all units at the university level. The management of the USD institutional archives is carried out by carrying out the mandate of the 2018-2022 USD RENSTRA, where the initial target for achievement is the 1993-2020 USD archives. Archival managers are expected to be able to collect and archive all USD institutional documents from 1955 s.d. 2020. Records management at the USD level is left to the USD Library.USD Library plans to carry out acquisitions/archive collection of units. This step was preceded by an online survey of records management in units, so that USD Libraries had an initial picture of archive management across all units in USD. This online survey was conducted using qualitative methods. The population in the survey is education staff, both permanent and non-permanent in USD, with a total of 376 people. The sample used in the survey is 76 people, the sample selection using convenience sampling technique.The survey results showed that there were 52 people who filled out the survey. The most types/subjects of archives owned by units in USD are curriculum archives (25 units), lectures (24 units) and student affairs (20 units). The largest media/archive form is print/paper (50 units), but most of the units have been digitized (43 units). Other archival media that are also owned by the unit are photos, souvenirs, compact disks, videos, digital video disks, blueprints, maps and technical drawings. The processing of unit archives in USD varies, both those that have been digitized (33 units), have been inventoried/recorded (25 units), have been numbered/coded (6 units), have been destroyed (2 units) to archives that have not been managed properly ( not yet digitized, not yet inventoried, not yet coded). There are archives that have been arranged in a filing cabinet/rack/file/order box (40 units), archives are organized by year/subject/alphabatic number (26 units). The majority of HR Archive Managers in all units do not have HR that specifically manages archives (48 units). The majority of archive borrowing is no archive loan. The majority of facilities/tools/software for archival tracing do not have facilities/tools/software for archival tracing (47 units). Permits for borrowing archives from units at Sanata Dharma University, the majority allowed borrowing archives (47 units). The majority of data collection/inventory of archive types to be borrowed from units at Sanata Dharma University answered that data collection/archive inventory was carried out by each unit to ensure the completeness and correctness of the archives to be borrowed (26 units). Static Archives Management and Storage at Sanata Dharma University answered that the USD Library only manages and stores digital archives and printed archives are stored in their respective units (29 units). The return of the static archives borrowed for processing by the USD Library, the majority answered that the printed static archives were returned to the unit (28 units).
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Adıgüzel, Defne Şerife. "1980-90 Yılları Arası Türkiye'de Beden Kimlik Cinsiyet Politikalarının Sanat Pratiklerine Yansıması 'Füsun Onur, Nur Koçak'." Premium E-Journal of Social Sciences 7, no. 34 (2023): 1164–78. https://doi.org/10.5281/zenodo.8404925.

Full text
Abstract:
1980&rsquo;lerden g&uuml;n&uuml;m&uuml;ze kadar toplumsal cinsiyet eşitliği adına feminist girişimler ile ilgili &ccedil;alışmalar T&uuml;rkiye&rsquo;de siyasal &ccedil;ekinceler i&ccedil;inde bazen hız kazanmış bazen de duraksamıştır. Tam olarak bi&ccedil;im kazanamamasının sebebi ise farklı d&uuml;ş&uuml;ncelere ve tartışmalara yol a&ccedil;an eşitlik kavramının yanlış yorumlanmasından veya bu şekilde yorumlanması ataerkil d&uuml;ş&uuml;ncelerin işini kolaylaştırmasından kaynaklanıyor. &Ouml;rneğin muhafazak&acirc;r kesimlerin kadınların erkeklerle aynı olma isteği olarak tanımlaması gibi.&nbsp; Oysa toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların erkeklerle aynı olma &ccedil;abası değil, t&uuml;m farklılıkları ile aynı eşit şartlara sahip olma isteğidir. Farklı olmayan şeylerin eşitliğinden bahsetmeye gerek yoktur. Dolayısıyla feministler, cinsiyet kimliklerinden kaynaklanan adaletsiz g&uuml;&ccedil; farklılıklarını ortadan kaldırılarak, fırsat eşitliği i&ccedil;inde hiyerarşik ilişkilerin bitmesi y&ouml;n&uuml;nde birtakım &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;tm&uuml;şlerdir. Bu &ccedil;alışmada, 1980-1990 yılları arasında T&uuml;rk kadın sanat&ccedil;ılarımızın kadın ve kimlik konularında bir&ccedil;ok farklı mecralarda &ccedil;alışmalar yaparak, kadının sanat tarihinde nesne olmaktan &ccedil;ıkıp &ouml;zne olmak adına yaptıkları &ccedil;alışmaları ele alınmıştır. D&ouml;nemin kadın sanat&ccedil;ıları feminizm anlayışını benimsemiş olsunlar ya da olmasınlar, kendi sanat pratiklerine &ouml;zellikle; kavramsal sanat, pop art, mekan, enstelasyon, video gibi ifade bi&ccedil;imleriyle yansıtmışlardır. Eserlerin &ccedil;oğu toplumsal i&ccedil;eriktedir ve topluma mesaj verme niteliği taşır. Bu &ccedil;alışmada beden, kimlik, cinsiyet kavramlarını en &ccedil;arpıcı ifadelerle sanatına d&ouml;ken F&uuml;sun Onur ve Nur Ko&ccedil;ak&rsquo;ın eğitim hayatı ve eserleri incelenmiş, aynı konuları farklı &uuml;sluplarla nasıl ortaya koydukları irdelenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

Bouassria, Abdesslam, Mohamed Fdil, Hicham Elbouhaddouti, et al. "Retention of an endoscopic video capsule: a surgical complication of a non-invasive exploration, about a case." Cahiers Santé Médecine Thérapeutique 31, no. 2 (2022): 159–62. http://dx.doi.org/10.1684/sanmt.2022.129.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Jeong, Hyeon-woo. "Cultural Theological Interpretation of Korean Video Game: Focusing on ‘SANABI’ from ‘Wonder Portion’." Consilience Humanities Society 2, no. 2 (2023): 1–18. http://dx.doi.org/10.59227/ch.2023.2.2.1.

Full text
Abstract:
In order to discover Korean culture and identity in modern society, this paper tries to analyze the game ‘SANABI’ of ‘Wonder Portion’ which was awarded the Indie Game Award in 2022, borrowing many traditional Korean images among Korean video games using the cultural and artistic analysis method shown in Paul Tillich's ‘Theology of Culture.’&#x0D; ‘SANABI’ is a pixel-art type side-view flatformer action adventure game set in the Korean cyberpunk genre, which represents modern capitalism and traditional images of Korea. In the main work, the main character shows overcoming the alienation, where essence and existence are separated, and completing his identity by facing the end of sacrificing to save his daughter. It shows that the theme of Korean culture is inherent in the establishment of complexity and identity.&#x0D; This defines Korean culture and its identity as a union representing universality and specificity as a culture, and overcoming alienation that restores the essence of the union's actions. Therefore, the theology that Korean Christian theology should pursue is suggested to be a K-theology with ‘Consilience’ that combines Christian theology with various cultures to create a new culture by understanding the ‘complexity’ of K-content.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

Angelina, Patricia. "THE STRENGTHS AND DRAWBACKS OF LYRICSTRAINING IMPLEMENTATION IN BASIC LISTENING COURSE." ELTR Journal 4, no. 2 (2020): 117–24. http://dx.doi.org/10.37147/eltr.v4i2.69.

Full text
Abstract:
Development in ICT has resulted in innovations in terms of new applications and software to use in education, one of them is in the English language teaching. This study aims to find out the strengths and drawbacks of LyricsTraining implementation as one example of the web-based CALL in the Basic Listening course, one of the obligatory courses in the English Language Education Study Program of Sanata Dharma University. LyricsTraining is a website that integrates audio and video taken from YouTube with the song lyrics. It allows the students to play the music video and requires them to type in the missing lyrics or choose from the options provided. Survey was used as the method of this study, involving 30 first semester students from one class of Basic Listening course as the participants. Questionnaire with close and open-ended questions was used to gather the data. The results of this study describe the strengths as well as the drawbacks of the implementation of LyricsTraining in the Basic Listening course experienced by the students.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

Angelina, Patricia. "THE STRENGTHS AND DRAWBACKS OF LYRICSTRAINING IMPLEMENTATION IN BASIC LISTENING COURSE." ELTR Journal 4, no. 2 (2020): 117–24. http://dx.doi.org/10.37147/eltr.v4i2.69.

Full text
Abstract:
Development in ICT has resulted in innovations in terms of new applications and software to use in education, one of them is in the English language teaching. This study aims to find out the strengths and drawbacks of LyricsTraining implementation as one example of the web-based CALL in the Basic Listening course, one of the obligatory courses in the English Language Education Study Program of Sanata Dharma University. LyricsTraining is a website that integrates audio and video taken from YouTube with the song lyrics. It allows the students to play the music video and requires them to type in the missing lyrics or choose from the options provided. Survey was used as the method of this study, involving 30 first semester students from one class of Basic Listening course as the participants. Questionnaire with close and open-ended questions was used to gather the data. The results of this study describe the strengths as well as the drawbacks of the implementation of LyricsTraining in the Basic Listening course experienced by the students.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

Widiana, Rika, and Labibah Zain. "ANALISIS KEMAS ULANG INFORMASI FORMAT TEKS KE AUDIOVISUAL (STUDI KASUS VIDEO RESENSI DI KANAL YOUTUBE PERPUSTAKAAN UNIVERSITAS SANATA DHARMA YOGYAKARTA)." Fihris: Jurnal Ilmu Perpustakaan dan Informasi 17, no. 2 (2023): 141. http://dx.doi.org/10.14421/fhrs.2022.172.141-163.

Full text
Abstract:
The purpose of this study was to know the process of producing book reviews in audiovisual format at the Sanata Dharma University Library in Yogyakarta. This type of research is classified as qualitative descriptive. Collecting data using observation, interview, and documentation techniques. The data analysis technique used in this study was the data analysis model of Miles and Huberman, namely data reduction, data presentation, and conclusion drawing. Test the credibility of the research data using triangulation and member checks. The results of this study indicate that, in general, it can be concluded that first, in the process of production of visual audio reviews some of the planning strategies done, the development of the library movie maker team, the individual movie maker, was prepared through several written and spoken tests, and good budgeting of the meeting records as referencing the production process, he set of books to be reviewed, the concept stage, the concept and the location for the shoot. The production of the stage (1) preproduction; a) preparation, b) counter-culture concept, a location, c) budgeting, and d) planning the feedback. (2) production process; and post-production.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

Sanjaya, Paschalis Kurniawan, and Fidelis Chosa Kastuhandani. "The Learners’ Motivation to Speak English Through Role-Playing Games." JELITA 6, no. 1 (2024): 112–27. https://doi.org/10.56185/jelita.v6i1.863.

Full text
Abstract:
This research aimed to explore the role of Role-Playing Games in students' speaking motivation and how they maintain it. It is because in this era, video games, particularly Role-Playing Games (RPGS), have gained significant popularity among young generation. Recently, even in the academic field, video games' effect on motivation to learn English has received considerable attention among researchers. However, motivation in speaking English through role-playing video games, particularly focusing on college students, remains an underexplored area of research. Therefore, the researcher decided to conduct research on “Learners' motivation to speak English Through Role-Playing Games.” Two research questions were raised: 1) How do Role-Playing Games (RPGs) motivate learners to speak English? 2) How to maintain a learner's motivation to speak English when playing Role-Playing Games (RPGs)? Guided by Self-Determination Theory by Edward L. Deci and Richard Ryan, this research employed descriptive qualitative methods. The research participants were English Language Education Study Program (ELESP) students of Sanata Dharma University, who were carefully selected using purposive sampling. The data was collected using in-depth interviews with five interviewees. The researcher analyzed the data using thematic analysis, which includes transcription, coding, and interpretation of the collected data. The result showed that role-playing games can motivate learners to speak through interaction between players, the existence of goals, and positive feedback from peers. Furthermore, staying curious and remembering the goal can maintain learners' motivation to always speak English when playing games. This research offered valuable insights for learners and educators which might be useful for future education.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

Andriani, Widdi, and Patricia Angelina. "English Language Education Students� Perception of the Use of English Subtitled Movies." Indonesian Journal of English Language Studies (IJELS) 6, no. 2 (2020): 49–59. http://dx.doi.org/10.24071/ijels.v6i2.2824.

Full text
Abstract:
English is an international language that most people in the world use to communicate. Video or movie is one of the effective media to be used in a language classroom. In the English Language Education Study Program (ELESPA) of Sanata Dharma University, movies with English subtitles were used in a class as a learning media. This research aims to know how ELESP students perceive English subtitled movies as learning media. There are two research questions in this research: (1) What is the ELESP students perception on the use of English subtitled movie? (2) What are the effects of using English subtitled movie for ELESP students? The researcher used a survey as the method in this research. The participants for this research were the students from C class batch 2016. The instruments used by the researcher were questionnaire and interview. The results of this research showed that most of the respondents had a positive perception of the use of English subtitled movies.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

Daşdemir, Asuman, Ayşe Dilek Kıratlı Ertep, and Vedat Özsoy. "Görsel sanatlar eğitiminde görsel kültürün üstün yetenekli öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerine katkısı." Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, no. 74 (April 30, 2025): 379–97. https://doi.org/10.21764/maeuefd.1495271.

Full text
Abstract:
Bu araştırmada görsel sanatlar eğitiminde görsel kültür temelli etkinliklerin üstün yetenekli öğrencilerin eleştirel düşünme sürecine yansımaları ve katkılarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma üstün yetenekli öğrencileri desteklemek için kurulan ve okul sonrası hizmet veren İzmit Bilim ve Sanat Merkezinde (BİLSEM) resim yetenek alanındaki 10-13 yaş grubundaki öğrencilerle yürütülmüştür. Eylem araştırması ile desenlenen araştırmanın verileri, COVID-19 salgını nedeniyle uzaktan eğitimde toplanmıştır. Eylem planları BİLSEM resim yetenek alanındaki 20 öğrencinin tamamına uygulanmış ancak veriler, araştırma için gönüllü olan sekizi kız, ikisi erkek toplam 10 odak öğrencisinden alınmıştır. Araştırmanın verileri; gözlem, görüşmeler, video kayıtları, araştırmacı günlükleri ve doküman incelemesi şeklinde farklı araçlarla elde edilmiştir. Betimsel analiz yaklaşımıyla çözümlenen veriler ve elde edilen bulgular, araştırmanın sorularına bağlı olarak yorumlanmıştır. Elde edilen verilerden “Ortamı Yansıt”, “Eğlen Öğren”, “Fark Et”, “Üret ve Yansıt”, “Süreci Yansıt” şeklinde beş temaya ulaşılmıştır. Araştırmayla öğrencilerin, eğlenerek öğrenmeleri, toplumsal ve kültürel konulardaki farkındalıklarına bağlı olarak eleştirel sorgulamalarının artması, dijital temelli araç ve uygulamalara dayalı sanatsal çalışmalar yapmaları gibi farklı beceri gelişimleri sağlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

Demir, Ebru, Ayşe Öztürk Samur, and Gözde İnal. "Çocuklarla Felsefi Soruşturmada Kısa Filmlerin Kullanımı." IKSAD Journal 8, no. 33 (2023): 1–14. https://doi.org/10.5281/zenodo.8195297.

Full text
Abstract:
&Ccedil;ocuklarla felsefe yapmak, bir kolaylaştırıcı eşliğinde sınırlı sayıda &ccedil;ocukla, belirli grup kuralları &ccedil;er&ccedil;evesinde yapılan felsefi bir soruşturmayı i&ccedil;erir. Soruşturma s&uuml;recinde, tartışılacak kavram doğrultusunda; &ccedil;ocuk hikayeleri, kısa filmler, şiirler, karikat&uuml;rler, o g&uuml;n yaşanan bir olay, bir m&uuml;zik eseri, oyunlar, bir sanat eseri veya d&uuml;ş&uuml;nme deneyleri, felsefi romanlar, geleneksel hik&acirc;yeler, kurgu metinler, şiirler, fotoğraflar, drama, m&uuml;zik ve video gibi farklı uyaranlar kullanılabilir. Se&ccedil;ilecek uyaranların, &ccedil;ocukların yaş ve gelişim &ouml;zelliklerine uygun ve g&uuml;nl&uuml;k yaşam deneyimlerine yakın olmasına dikkat edilir.&nbsp; Bu &ccedil;alışmada bu uyaranlardan, &ouml;zellikle yeni neslin olduk&ccedil;a ilgisini &ccedil;eken g&ouml;rsel medya &uuml;r&uuml;nlerinden kısa filmlerle felsefe soruşturması &uuml;zerinde durulmuştur. &Ccedil;alışmada ilgili alan yazın taranarak, &ccedil;ocukla felsefenin &ouml;nemi, &ccedil;ocuklarla felsefe eğitimi s&uuml;reci nasıl olması ve bu s&uuml;re&ccedil;te kısa filmlerin nasıl kullanılması gerektiği ve &ouml;rnek kısa filmlere yer verilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
34

Prabaningtyas, Hana Lintang, and Mega Wulandari. "THE CORRELATION BETWEEN THE INTENSITY OF YOUTUBE USAGE AND VOCABULARY ACQUISITION IN ENGLISH LANGUAGE LEARNING." Interling : International Journal of English Language Teaching, Literature and Linguistics 1, no. 2 (2023): 69–78. http://dx.doi.org/10.55210/interling.v1i2.1417.

Full text
Abstract:
Vocabulary acquisition is significant in language learning and entails sufficient language exposure. YouTube is a video sharing platform that has been proven by studies for carrying positive impacts in vocabulary learning and acquisition. This research aimed to find how intense is the students’ YouTube usage and investigate the correlation between the two variables. Therefore, it is a correlational study. The participants were 58 CLS II students from English Language Education Study Program of Sanata Dharma University. A two weeks journal and B2 CEFR vocabulary test were used as the instruments of this research. The participants were filling the journal in 14 days to record their YouTube usage intensity. Then, they were tested using B2 CEFR vocabulary test to measure their vocabulary acquisition. The data gathered were tested using Pearson’s Product Moment Simple Correlation formula. The result shows that the student’s YouTube usage intensity ranges from 85 to 629 minutes in 2 weeks and most of the students were at the moderate level. Then, there was a weak positive correlation between the intensity of YouTube usage and vocabulary acquisition, and the correlation was significant. Therefore, both teacher and English language learners could consider utilizing the application to enhance vocabulary acquisition.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
35

Silaban, Berkatdo, Albertus Hariwangsa Panuluh, and Bajongga Silaban. "DETERMINING THE DAMPING FACTOR OF THE RULER IN WATER USING LOGGER PRO." JPF (Jurnal Pendidikan Fisika) Universitas Islam Negeri Alauddin Makassar 10, no. 2 (2022): 113–23. http://dx.doi.org/10.24252/jpf.v10i2.30808.

Full text
Abstract:
Penelitian ini bertujuan untuk mengetahui nilai koefisien redaman dalam air untuk penggaris dengan menggunakan tiga jenis bahan dan dua arah osilasi yang berbeda. Masalah penelitian adalah bagaimana koefisien redaman beberapa jenis zat padat apabila berosilasi di dalam air. Jenis zat padat yang diosilasikan yaitu penggaris yang bahannya terbuat dari aluminium,besi, dan stainless steel dengan panjang dan lebaryang bervariasi. Metode penelitian yang digunakan adalah eksperimen dengan sampel air pada suhu 200C dengan nilai viskositas sebesar 1,00 mPa.s terdapat pada kran laboratorium fisika Universitas Sanata Dharma Yogyakarta. Alat pengumpul data yang digunakan adalah Video Logger Pro, yang dianggap telah akurat dalam mencacah redaman untuk setiap kali melakukan pengamatan pada masing-masing jenis zat padat. Berdasarkan hasil penelitian dengan mengayunkan penggaris pada mode osilasi yang berbeda pada sudut deklinasi &lt; 10 0, dengan variasi panjang dipotong 9,5 cm, kemudian masing-masing dipotong kembali dua kali dengan panjang 2 cm berikutnya, menciptakan tiga variasi panjang. Potong variasi lebar dari lebar awal 2,6 cm, kemudian potong lebar berikutnya 0,3 cm dua kali sehingga ada tiga variasi lebar. Berdasarkan hasil penelitian didapatkan bahwa semakin kecil momen inersia maka semakin kecil nilai koefisien redamannya.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
36

BİLAL, Fırat. "The Information Map Design In Fine Arts Education." Üniversite Araştırmaları Dergisi 6, no. 3 (2023): 247–56. http://dx.doi.org/10.32329/uad.1272961.

Full text
Abstract:
Görsel iletişim tasarımı eğitimi, tasarımcının eğitilmesi bağlamında dikkat edilmesi gereken bir konumda yer almaktadır. Görsel iletişimi sağlayan en iyi araçlardan biri olarak Bilgilendirme Tasarımları günümüzde insan hayatını kolaylaştırmak ve ulaşmak istedikleri bilgiye en doğru şekilde ulaşabilmesini sağlamaktadır. Ortaya çıkan ürünler ya da fikirlerdeki görsel ve yazılı iletişim bağlantılarının da önemi yüksektir. Görsel Sanatlar alanında eğitim veren kurumlar bunu sağlama açısından önem taşımaktadırlar. Sürekli gelişen teknoloji ve bilgiler dahilinde çevremizdeki gördüğümüz bilgilendirme tasarımı ürünlerinin de aynı şekilde yenilenmesive hayatımıza uyum sağlaması gerekmektedir. Bu kapsamda araştırmanın amacı görsel sanatlar eğitimi veren kurumların eğitim programlarında bilgilendirme tasarımı eğitim sürecini ve projelerinin nasıl uygulanabileceğini Bilgilendirme Tasarımı Haritası kapsamında incelemektir. Durum çalışması yönteminin kullanıldığı araştırma, 2018-2019 eğitim öğretim yılı Bahar döneminde Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Öğretmenliği bölümünde açılan ana sanat Grafik Tasarım Atölye dersi kapsamında 4 haftalık süreç içerisinde toplanan verilerle şekillenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını Grafik Tasarım VI dersini seçen 9 öğrenci, öğretim elemanı ve araştırmacı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, yarı-yapılandırılmış görüşmeler, araştırmacı ve öğrenci günlükleri, ses ve video kayıtları kullanılmıştır. Araştırmanın verileri tematik analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırmanın bulguları kapsamında ‘görsel iletişimin önemi’, ‘eğitim süreci’ ve ‘eğitimde uygulanabilirlik’ olmak üzere üç ana temaya ulaşılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
37

Kefi, Sara. "Okul öncesi eğitimde proje yaklaşımı uygulamalarının temel bilimsel süreç becerilerini kapsama durumunun incelenmesi." Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi 1, no. 1 (2017): 3. http://dx.doi.org/10.24130/eccd-jecs.19672017119.

Full text
Abstract:
Bu araştırmada, okul öncesi eğitimde proje yaklaşımı uygulamalarında çocukların, temel bilimsel süreç becerilerini kullanıp kullanamama durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Belirlenen amaç doğrultusunda araştırmacı tarafından iyi örnek niteliğinde geliştirilen 6 projenin, Foça Belediyesi Çocuk Evinde 4-5-6 yaş gruplarında sınıf öğretmenleri tarafından uygulanmasına rehberlik edilmiştir. Araştırmanın verilerini uygulanan projelerin başlangıç, gelişme ve sunum aşamalarından elde edilen “3600 fotoğraf, video, resim, kavram ağı, grafik, deney, oyun, yaratıcı sanat çalışması, anket, albüm, aile katılımı çalışması, sunum belgeleri” ve benzeri gibi dokümanlar içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada, temel bilimsel süreç becerilerini kapsama durumlarına yönelik olarak nitel araştırma desenlerinden içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu araştırmada uygulanan “su, saat, ekmek, kağıt, poşet, top”, konulu projelerin tümünden elde dilen bulgular çocukların, yaş gruplarıyla orantılı olarak, temel bilimsel süreç becerilerinin her birini pek çok kez tekrar ederek kullandıklarını göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar ile okul öncesi dönem çocuklarının doğrudan dahil oldukları proje çalışmalarının onların temel bilimsel süreç becerilerini kullanmalarını desteklediği, dolayısı ile proje yaklaşımı uygulamalarının temel bilimsel süreç becerilerinin kullanımını kapsadığı söylenebilir. Erken yaşlardan itibaren temel bilimsel süreç becerilerinin kazanılmasının, ileride bütünleştirilmiş süreç becerilerinin kazanımının bir ön koşulu olduğu göz önüne alındığında temel bilimsel süreç becerilerinin her birini kapsayacak proje yaklaşımı uygulamalarından sıklıkla yararlanılması önerilmektedir.Anahtar Kelimeler: Proje Yaklaşımı, Bilimsel Süreç Becerileri, Okul öncesi
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
38

YILMAZ, Ayşe, and Seran DEMİRAL. "ALTERNATİF BİR YÖNTEM OLARAK KATILIMCI ÖĞRENME: ÇOCUKLARLA KENTSEL MEKÂN ÜZERİNE GERÇEKLEŞTİRİLEN YARATICI UYGULAMALAR." Sosyoloji Araştırmaları Dergisi 26, no. 2 (2023): 192–208. http://dx.doi.org/10.18490/sosars.1382521.

Full text
Abstract:
Bu makale, çocukluk sosyolojisi alanından yola çıkarak çocukların toplumdaki sosyal aktörler olduğu düşüncesi çerçevesinde katılımcı öğrenmenin olanaklarını çocuklarla gerçekleştirilen yaratıcı yöntemler aracılığıyla araştırmaktadır. Kentsel mekân deneyimlerine odaklanan çalışma, çocukların öğrenme süreçlerini okul mekânının dışına taşıyarak geleneksel öğrenme yöntemlerine bir alternatif sunma amacı taşır. İstanbul’da bir ortaokulda farklı sınıflarda eğitimlerini sürdüren gönüllü öğrencilerle gerçekleştirilen araştırma kapsamında çocukların kent mirası, kültürel miras, kamusal alan ve çevresel konulardaki görüşlerini ortaya çıkarmak hedeflenmektedir. Kültür mirası kavramını, kuşaktan kuşağa aktarılan bütün etnografik bileşenleriyle ele alan bir anlayış çerçevesinde, araştırmacılar bir sivil toplum kuruluşuyla iş birliği içerisinde çocuklarla haftalık periyotlarla bir araya gelerek yaratıcı metodolojiler aracılığıyla alternatif bir yöntem olarak katılımcı öğrenme süreci deneyimlemişlerdir.&#x0D; Araştırma boyunca, yaşları 10 ile 14 arasında değişen 35 çocukla kent yürüyüşleri, müze ve park ziyaretleri; kentsel ve ekolojik mirasın çeşitli boyutlarını tartışma amacıyla görsel üretimler ile drama süreçleri; çocukların liderliğinde video-performanslar ve bütün bunlar odağında eleştirel düşünmeye dayalı “çocuklar ile felsefe” tartışmaları gerçekleştirilmiştir. Çocukların bireysel ve sosyal gelişimlerini desteklemeyi hedefleyen araştırma kapsamında İstanbul’un çeşitli mekânlarında, sanat odaklı aktiviteler ve dijital uygulamaların araçsallaştırılmasıyla kültürel miras konusu çocuklarla farklı yönleriyle tartışılmış, katılımcılar bireysel ve kolektif olarak eleştirel düşünme ve yaratıcı üretime teşvik edilmiştir. Bu çalışma, kentsel mekânda çocuklarla katılımcı öğrenme örneği teşkil etmesinin yanı sıra sosyoloji alanında çocuklarla birlikte araştırma gerçekleştirmenin olanaklarını ortaya koymaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
39

Azis prasanto and Julia puspita dewi. "@Katolistikorg Manfaat konten Instagram sebagai sarana dakwah." Anugerah : Jurnal Pendidikan Kristiani dan Kateketik Katolik 1, no. 3 (2024): 48–61. https://doi.org/10.61132/anugerah.v1i3.48.

Full text
Abstract:
Instagram @katolicitasorg offers a variety of content related to the Catholic faith. This research uses Instagram content @katolicitasorg as a news tool in the digital era. This research was conducted to determine the benefits of Instagram @katolicitasorg content for Catholic Religious Education students at Sanata Dharma University, Yogyakarta. This study uses a qualitative method. Data was collected through observation, interviews, FGD and questionnaires. The data obtained were confirmed using triangulation techniques. Based on the results of this research, the majority of students felt that Instagram content @katolicitasorg had positive benefits because it provided a new and clear understanding of the reasons for praying for the dead according to the Catholic Church. Students feel that the topics presented are relevant to their experiences. They become stronger and motivated to pray for their deceased relatives and friends. Most students stated that this content was superior in its delivery because it used various sources combined into several slides and was enhanced with visual perspectives in the form of images. However, several students were open and suggested that the @katolicitasorgi Instagram content needed changes to the reporting model, such as videos, language adaptations (such as direct quotes) and also the addition of sources from the New Testament.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
40

Scanlon, Vanessa M., Maria Kochugaeva, Juliana Xavier-Ferrucio, et al. "Developing Single Cell Live Imaging Strategies to Determine MEP Fate and Predict Potential." Blood 134, Supplement_1 (2019): 1190. http://dx.doi.org/10.1182/blood-2019-131204.

Full text
Abstract:
The molecular mechanisms underlying lineage commitment of stem and progenitor cells have implications for deriving specific cell types in vitro for regenerative medicine purposes and elucidating the aberrant pathways responsible for pathological conditions. We investigated Megakaryocytic-Erythroid Progenitors (MEP) commitment to the megakaryocytic (Mk) and erythroid (E) lineages as a model of cell fate decisions. Colony forming unit (CFU) assays are used to test the functional output, or lineage potential, of progenitor cell populations. As single progenitor cells proliferate, their progeny remain near each other to form a colony. This potential is deduced from the mature cell types comprising the colony. However, this assay has several limitations: 1) there is an assumption that each colony arose from a single progenitor cell based on the low probability that individual progenitors would form overlapping colonies when plated sparsely; 2) there is a surfeit of kinetic data about the colony forming cells that is not collected with a single end-point; and 3) the outcome may be misleading if there is selective loss of specific cell types of early committed progeny prior to the endpoint. To overcome these limitations, we developed a time-lapse microscopy and lineage tracing approach to visualize single sorted MEP, as well as committed Megakaryocytic progenitors (MkP) and Erythroid progenitors (ErP), as they proliferate, specify and progress down either the Mk or E lineages. We plated primary adult human MEP (Sanada and Xavier-Ferrucio, et al. Blood, 2016) at low density in semisolid media supplemented with cytokines in a MatTek plate under a coverslip to minimize focal range and support colony formation for up to 14 days. The plated cells were imaged with an Olympus VivaView. Fluorescently conjugated anti-CD41 (a marker of Mk) and anti-CD235a (a marker of E) were added to the culture dishes at the end to confirm the lineage of each cell in the colonies. The average time from plating to the first division was 38 h, and not significantly different between MEP, ErP, and MkP. We optimized the image acquisition settings to permit accurate tracking of the plated cells and their progeny for up to 11 days. Average colony forming efficiency was 75%, which was equal to unimaged CFU assays, indicating minimal phototoxicity. Acquired images were stacked into time-lapse videos and automatically tracked with the Baxter Algorithm (Magnusson et al. IEEE Trans Med Imaging, 2015). After manual segmentation and track correction, lineage trees were generated for each colony (Figure 1). We exported quantifiable features of the cells including the time between cell divisions and velocity of each cell from the algorithm. We defined cells that give rise to only CD41-labeled cells as committed MkP, cells that give rise to only CD235-labeled cells as ErP, and cells that give rise to at least one progeny of both as MEP. However, these progenitor definitions are based on an inaccurate assumption that fate reflects potential, since a bipotent cell may stochastically give rise to progeny that are committed to a single lineage. To convert fate to potential, we first need to identify the precise period of commitment to more accurately define MEP, MkP, and ErP in our culture system. To achieve this, we are developing a mathematical model that can predict the potential of cells based on quantifiable features that are measured form the time-lapse images and are significantly different between MEP, MkP, and ErP. Utilizing statistical tools, we have identified that the duration of the cell cycle and the velocity of single progenitor cells along with their lineage history, permit predictions of progenitor potential and provide several novel insights into the process of lineage commitment. We found that ErP have a significantly shortened cell cycle duration and slower velocity compared to MkP, while MEP have the longest cell cycle and an intermediate velocity until undergoing their fate decisions (Figures 2 and 3). With this time-lapse imaging approach, we hope to better investigate molecular mechanisms that direct fate decisions of multipotent progenitor cells. Disclosures No relevant conflicts of interest to declare.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
41

UZUN UYSAL, Ebru Ceren. "KAMUSAL ALANDA VİDEO SANATI ÖRNEKLERİ BAĞLAMINDA DOUG AITKEN VE ESERLERİ." Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi, June 24, 2022. http://dx.doi.org/10.55004/tykhe.1079882.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada ele alınan video sanatçısı Doug Aitken’in çalışmaları, sinematografik anlatım biçiminin çağdaş sanatla buluştuğu en nitelikli örneklerini ortaya koymaktadır. Sanatçı eserlerinde sadece hareketli görüntünün temel kurallarını en iyi şekilde yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda bu üretim biçimini çağdaş sanatın önemli bir sunum biçimi olan enstalasyon ile birleştirerek senaryolarını sergileme mekânına özgün bir hikayeyle birlikte ustalıkla ortaya koyar. Anlamını mekân ve nesnenin yeniden kurgulanması ile üreten enstalasyon sanatı, ortaya çıkardığı yeni imgenin anlamını, izleyici ile iletişim halinde oluşturur. Dolayısıyla bir enstalasyonun bulunduğu mekâna özgü anlamlandırılması kaidesiyle, bir galeri veya müze ortamında kurgulanması ile kamuya açık bir alanda kurgulanması arasında anlam ve misyon farklılığını da gözetmek gerekir. Bu misyon farklılığına sebep olan ve enstalasyon sanatının ilk örneklerinin görülmüş olduğu kamusal alanda verilmiş olması, onun ideolojik yönüyle ilgili olup rastlantısal değildir. Çağdaş sanatın nitelikli örneklerinde sıklıkla gördüğümüz bu üretim biçimi, sanat eserlerini galeri ve müze gibi alanlardan dışarı çıkararak, onlara demokratik bir nitelik kazandırmaktadır. Bu bağlamda, çalışmada sanatçının eserlerini, video sanatının enstalasyon ile ilişkisinin temelinde yatan kamusal alanda sanat ekseninde incelemek ve açıklamak merkeze alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
42

Bulduk, Bülent. "CORY ARCANGEL'IN SANAL EVRENLERİ." Elektronik Cumhuriyet İletişim Dergisi, June 4, 2024. http://dx.doi.org/10.54089/ecider.1482054.

Full text
Abstract:
1960’lı yıllarda kamera ve televizyon gibi araçların bir sanat formu olarak kullanılmasından sonra 1990’larda Yeni Medyanın araç ve ortam olarak sanat pratiklerine dahil edildiğini görüyoruz. Sayısal ya da dijital teknolojiyle üretilen bu araç ve ortamlar sanatçılar için bir malzemeye dönüşür. Gelinen nokta ise 20. Yüzyılla başlayan alternatif mekân ve malzeme arayışının bir devamıdır. Bilgisayar, internet ve sanal gerçeklik gibi etkileşim ortamları sanatçı ve artık kullanıcıya dönüşen izleyici açısından yeni deneyimler sunar. Sanatçı, kullanıcıyı yapıtın bir parçası haline getirir. Kullanıcı ise yapıtla etkileşime girerek onu tamamlar. Bu sayede hem sanatçı hem de kullanıcı zihinsel ve fiziksel enerji harcar. Kullanıcı pasif halden dinamik hale geçmek durumunda kalır. Kimi sanatçılar ise ‘Video Oyun Sanatı’nda olduğu gibi mevcut sanal ortamları manipülasyona uğratarak temellük eder. Bu yöntem video art sanatçısı Nam June Paik’in televizyonun mekanizmasıyla oynadığı çalışmalarıyla benzerlik gösterir. Bu bağlamda Video Oyun Sanatının önemli isimlerinden Cory Arcangel ve onun sanatı bu araştırma çalışmasının konusu olacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

OKTAY, Güneş. "DOĞADA HEYKELLEŞEN BEDEN: ANA MENDIETA’NIN SİLÜETA SERİSİ." Anadolu Üniversitesi Sanat & Tasarım Dergisi, July 6, 2023, 649–59. http://dx.doi.org/10.20488/sanattasarim.1403941.

Full text
Abstract:
Küba devrimi nedeniyle ABD’ye gönderildiği için çocukluğu yetimhanede ve koruyucu ailelerle geçen Ana&#x0D; Mendieta için okul hayatı boyunca karşılaştığı ırkçılık ve taciz, sanat hayatını etkileyen önemli unsurlardandır.&#x0D; Kimlik, köken ve beden, çalışmalarının temel öğeleri arasındadır. En önemli çalışmalarından Silüeta serisinde&#x0D; sanatçı bedenini doğaya taşımış, bedeninin doğada yarattığı izler üzerinden doğum ve ölüm ilişkisine&#x0D; odaklanmıştır. Sanatçı çalışmalarında doğal malzemeleri kullanarak kültürel ritüellerden yararlanmış ve bu&#x0D; çalışmalarını dönemin birçok sanatçısı gibi fotoğraf ve video ile belgelemiştir. Bu belgeleme yöntemi hem&#x0D; performanslarını görünür kılar, hem de çalışmalarının temelini oluşturduğunu düşündüğü sanat nesnesi&#x0D; konumundaki heykellerini kalıcılaştırır. Mendieta’nın çalışmaları, tek bir akım ya da tarz altında ele alınamayacak kadar geniş bir çeşitlilik barındırır.&#x0D; Sanatçının farklı sanat akımları üzerinden çalışmalarını incelemek, sanat anlayışını daha iyi analiz etmenin&#x0D; yanı sıra, döneme etki eden sanat hareketlerinin de sanatçının çalışmaları üzerindeki etkisinin anlaşılmasına&#x0D; yardımcı olur. Bu doğrultuda Mendieta’nın Silüeta serisinde sanatçının kullandığı yöntem ve malzemeler ile&#x0D; kavramsallaşan kadın bedeni ve bedenin doğada bıraktığı izler, Yeryüzü Sanatı, Süreç Sanatı ve Yoksul Sanat&#x0D; üzerinden incelenmiştir. Bu üç hareketin seçilmesinin ana nedeni, ortak nokta olarak doğal malzemeleri&#x0D; kullanmaları, sanat ve doğayı bir arada düşünerek onların birbirleriyle olan bağına odaklanmaları, zaman ve&#x0D; zamanın geçiciliğine vurgu yaparken aynı zamanda mekansal deneyimi de ön planda tutmalarıdır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
44

KARAGÖL, Aynur. "Suriye Sanatında Savaşın Etkilerinin Görünümü." Medeniyet Sanat Dergisi, May 22, 2023. http://dx.doi.org/10.46641/medeniyetsanat.1270812.

Full text
Abstract:
Suriye, coğrafi olarak yer aldığı konumu itibariyle ilahi dinlerin ortaya çıktığı v antik dönemlerin yaşandığı çok katmanlı coğrafyaya sahiptir. Ülkenin insanları sanata yatkın ve kozmopolit şehirleriyle çokkültürlü bir ortamı paylaşmışlardır. 16. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti sınırlarında yer alan Suriye, 19.yy itibariyle Osmanlı’nın batı etkisinde kalan sanat ve sosyal hayatının benzer şekilde etkisine girmiştir. I. Dünya Savaşı sonrasında Fransız mandası olması sebebiyle de baskın bir Fransız kültürü söz konusudur. 1950’li yıllarda ise Arap milliyetçiliği sosyal sanat hayatına etki etmiştir. Bu dönemde Suriyeli sanatçıların alegori, hiciv ve gerçekçilikle alakalı çalışmaları dikkat çekicidir. 1960’ların sonlarına gelindiğinde Arap-İsrail savaşı yaşanmıştır. Bu dönemde Suriye’deki siyasi durumun kötüye gitmesi ve sürecin karmaşıklaşması nedeniyle sanatçılar yeni bir nesnellik biçimi geliştirmiştir. Durgun ve zorunlu sessizlikle geçen Esed yönetiminin ilk 20 yılından sonra 1990’larda sanat ortamı canlanmıştır. Şam Güzel Sanat Fakültesi ve özel grup ve galeriler canlılığı sağlamıştır. Ancak yanı başlarında devam eden savaşlar ülkede yaşayan sanatçıları derinden etkilemiş ve işlerine yansımıştır. Son olarak 2011’de Arap Baharı diye adlandırılan Ortadoğu ve Mağribi Müslüman ülkelerdeki protestolar Suriye’de bir iç savaş çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Savaş nedeniyle sanatçılar Dubai, İstanbul, Beyrut gibi şehirlerde sanat faaliyetlerini sürdürürken bir kısım sanatçı da Batı ülkelerine göç etmiştir. Sanatçıların eserlerinde yaşadıkları savaşa ve onun derin izlerine rastlanmaktadır. Bu eserler, bazen tuval üzerinde bazen bir enstalasyon -yerleştirme bazen de fotoğraf ve video gibi bir çağdaş sanat işi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma; Suriye çağdaş sanatı üzerine literatür taraması ile konunun örnek eserler üzerinden yorumlanmasından oluşmaktadır. Makalenin amacı sanatçıların savaşın etkileri ile sanat eserlerinde nasıl bir görsellikle reaksiyon gösterdiğinin incelenmesidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
45

Alper, Altunay, and Güntürkün Elif. "DİĞER SANAT FORMLARIYLA İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA SOYUT VİDEONUN KÖKENLERİ." February 28, 2023. https://doi.org/10.5281/zenodo.7650822.

Full text
Abstract:
<em>Video, manip&uuml;le etme potansiyeli a&ccedil;ısından sanat&ccedil;ılara ilham veren ve ifade olanaklarını genişleten bir mecra olmuş, kendinden &ouml;nceki sanat ortamlarının geleneklerinden sıklıkla yararlanmıştır. Sayısal d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mle birlikte teknolojide yaşanan gelişmeler sanatta ifade olanaklarını da &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de etkilemiştir. 1960&rsquo;lı yılların muhalif k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n modernizmin &ouml;ncelediği sabit ger&ccedil;ek ve tanımları yadsıması, kavramsal sanattan beslenen t&uuml;rlerde &ouml;znelliğin, kişisel duyumun, &ccedil;ok katmanlı anlam zenginliğinin &ouml;ne &ccedil;ıkmasına neden olmuştur. Bu bağlamda performatif sanatların da i&ccedil;inde bulunduğu pek &ccedil;ok sanat formunda ger&ccedil;ekliğin soyutlanması, muhalif bir strateji olarak sanat&ccedil;ıların &uuml;rettiği eserlerde g&uuml;ndeme gelmiştir. Video, &ouml;rg&uuml;n karakteristiği nedeniyle sadece soyut sanat &ccedil;er&ccedil;evesinde değil, bir&ccedil;ok farklı sanat formu i&ccedil;inde kendine kolaylıkla yer bulabilen bir ara&ccedil;tır. Farklı g&ouml;rme bi&ccedil;imlerine ve anlamın farklı yorumlarına seslenebilme potansiyeliyle soyut video, 70&rsquo;li yıllardan itibaren sanat&ccedil;ıların sıklıkla başvurduğu sanat formlarından biridir. Elektronik synthesizerın (g&ouml;rsel efekt mikserleri) kullanımı ve diğer teknolojik gelişmelerle birlikte video, manip&uuml;latif bir ara&ccedil; olarak sanat&ccedil;ıya anında anlama m&uuml;dahale etme şansı tanımış, ger&ccedil;ekliğin alışıldık normlarını d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek i&ccedil;in sınırsız olanaklar vermiştir. Bu &ccedil;alışma kapsamında soyut videonun k&ouml;kenlerinin araştırılması ve sanatın diğer formlarıyla ilişkisinin ortaya konması ama&ccedil;lanmaktadır. &Ccedil;alışmada video sanatının ortaya &ccedil;ıktığı koşullar ile birlikte soyut videonun diğer sanat formlarıyla ilişkisi irdelenmiştir.</em>
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
46

Yüksel, Hanife Neris. "UMUT VE DİRENÇ: MÜLTECİ SORUNUNUN ÇAĞDAŞ SANATTA SUNUMU." Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, November 18, 2024. https://doi.org/10.21550/sosbilder.1523752.

Full text
Abstract:
Bu makale, dünya genelinde artan mülteci sorununun 21. yüzyılın karmaşık ve insana dokunan meselelerinden biri olarak ele alındığını, politik çatışmalar, ekonomik zorluklar ve savaşların yıkıcı etkileriyle şekillenen bu küresel trajedinin, milyonlarca insanı kendi topraklarından zorla ayırarak mülteci kamplarında veya yabancı ülkelerde yeni bir hayat kurma mücadelesine zorladığını vurgular. Bu bağlamda, Alfredo Jaar, Ai Weiwei, Yara Said, Khaled Barakeh, Issam Kourbaj ve Bouchara Khalili gibi sanatçıların eserleri, mülteci sorununu farklı medya aracılığıyla (heykel, fotoğraf, enstalasyon sanatı, video sanatı) ifade ederken, izleyiciyi etik, kültürel ve politik dinamiklere odaklanarak düşünmeye davet eder. Sanatçılar, eserleri aracılığıyla sadece görsel bir anlatı oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda mülteci krizinin altında yatan etik sorumlulukları ve politik mücadeleleri vurgulamaktadır. Bu çalışma, çağdaş sanatın mülteci krizine nasıl yaklaştığını, bu yaklaşımın toplumsal ve politik etkilerini ve sanatın toplumsal değişime ne şekilde katkıda bulunduğunu anlamak için derinlemesine bir analiz sunmayı amaçlamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
47

KUBAT, Gulcin. "Yüksek Öğretim Kurumlarındaki Çağdaş Sanat Eğitimi Müfredatının Yeni Medya Sanatını Kapsayıcılığı." İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, December 6, 2022. http://dx.doi.org/10.22252/ijca.1091443.

Full text
Abstract:
Bu çalışma ile Türkiye’deki üniversitelerde(vakıf/devlet) lisans seviyesindeki çağdaş sanat eğitimi müfredatının yeni medya sanatını kapsayıcılığı araştırılmıştır. Bu amaçla yüksek öğretim kurumlarındaki; Sanat Tarihi, Resim, Garfik, Garfik Tasarımı, Görsel İletişim Tasarımı, Medya ve Görsel Sanatlar programlarının hali hazırdaki ders programları web üzerinden incelenmiştir. 1980’li yıllardan itibaren özellikle de internetin keşfiyle gelişen yeni medya sanatları ve eğitimi ülkemizde batılı anlamda(müfredat+media lab) sadece vakıf üniversitelerinde kendine ciddi bir yer edinmiş, devlet üniversitelerinde sadece fotoğraf, video sanatı şeklinde, geleneksel sanat müfredatı içerisinde son derece kısıtlı bir çerçevede ele alınmıştır. Devlet üniversitelerinde yeni medya sanatları sayılı seçmeli ders olarak müfredata girebilmiştir
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
48

Cengiz, Burcu Nur, and Murat Ateşli. "Feminist Sanat ve Psikanalitik Feminizm Kesişiminde Çeşme (Fountain)." fe dergi feminist ele, September 11, 2024. https://doi.org/10.46655/federgi.1468649.

Full text
Abstract:
1960’lı yıllarda ataerkil toplum dinamiklerine karşılık kadının kimlik ve değerlerini vurgulama, eril tahakkümü dağıtma ve dengeleme amaçlı örgütlenen feminist sanat (ekofeminist sanat, aktivist sanat), beyaz erkek egemen sanat hegemonyasının yarattığı cinsiyetçilik zeminine, kadının temsil eksikliğine dikkat çeken yaratıcı aktivist eylemlerle sanat camiasında mevcut despotik dili yapıbozuma uğratmaktadır. Benzer bir yapıbozum pratiği içinde psikanalitik feminizm tarafından kadın cinsiyet-cinsel kimliğinin ve öznelliğin oluşumunda baba-fallus merkezli psişik kültür anlayışına anne (meme) merkezli bir “karşıt söylem” öncüllenir: Oedipus karşısına alternatif bir teori olarak konumlanan Oresteia miti (antikahraman) ile kadın ve anne, nesne statüsünden özne durumuna geçer, böylece anne katlinin ürettiği yeniden-sembolizm anaerkil bir fantezi, ifade ve temsil sistemleri yaratır. Araştırmada feminist sanat ve psikanalitik feminizmin kesişiminde ele alınan Canan Şenol’un (CANAN) “Çeşme/Fountain” (2000) isimli video art çalışması, Duchamp’ın “Çeşme”sine (1917) ve Bruce Nauman’ın “Çeşme Olarak Otoportre” (1966) adlı eserine gönderme yaparak “çeşme” imgesine öznel ve feminist bir karşıt söylem oluşturmaktadır. Bu araştırmada CANAN’ın “Çeşme” çalışmasında yarattığı söylem; Melani Klein’ın Oresteia teorisi ile ilişkisinde ele alınmakta, resim sanatı tarihinden örneklemeler üzerinden sanat-kültür eleştirisi gerçekleştirilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
49

ORAN, Emre. "CONCEPT ART, CONCEPT DESIGN AND COMPUTER GAME ASSETS." Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi, December 14, 2023. http://dx.doi.org/10.30783/nevsosbilen.1292815.

Full text
Abstract:
Bilimsel verilere göre ilkel toplumlarda dilden bile eski olan ilk iletişim aracının resimleme olduğu anlaşılmıştır. Konuşmanın ve doğal olarak yazının olmadığı Paleotik Çağ’da insanların iletişim kurmak amacıyla mağaralara resimler yaptıkları görülür. Bu bağlamda geçmişten günümüze kadar ‘resimleme’ tek başına sadece sanatsal bir faaliyet ya da estetik bir kaygının ürünü olmamıştır. Rönesans döneminde Da Vinci’nin icat eskizlerine bakıldığında bunun bir tasarım, araştırma ve kaydetme yöntemi olarak da kullanıldığı görülmüştür. &#x0D; Bilgisayar oyunlarında karakter başta olmak üzere tüm ortam ve objelerin tasarımı, konsept sanatçıları ve tasarımcılarına aittir. Bu; konsept sanatı ve tasarımı çoklu-disiplin bir uzmanlık alanı haline dönüştürmüştür. Ancak tüm bu bütüncül tasarım uygulamaları nasıl yapılmaktadır? Uygulama çalışmasında konsept sanat veya konsept tasarım arasındaki farklar nedir? Bu bağlamda sanat ve tasarım arasındaki bağ nedir? Bu makalenin amacı bu sorulara yanıt bulmak, konuya ilgi duyanları aydınlatmaktır. Bu çalışmada başta karma araştırma yöntemleri olmak üzere nesnel araştırma yöntemleri ağırlıklı olarak kullanılmış olup, konunun uzmanlarına ait kitap, akademik yayınlar, dergi röportajları ve video dersleri incelenmiştir. Bu bağlamda bilgisayar oyunlarının görsel karakterini oluşturan konsept sanat ve tasarım uygulamaları felsefi, estetik ve teknik açılardan incelenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

AVCI, Yasin. "Toplumlar Üzerine Etki Eden İllüstrasyonlarda Minimal Yaklaşımlar." Düşünce ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, December 6, 2022. http://dx.doi.org/10.55796/dusuncevetoplum.1159733.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada toplumlar üzerine etki eden illüstrasyonlarda minimal yaklaşımlar araştırılmıştır. Sanat birçok alanda toplumları etkileyebilen ve üretildiği çağa etkisini yansıtabilen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. En az ile en iyiyi anlatan minimalizm, özellikleri itibariyle, tarihsel süreçlerde birçok mecrada (resim, heykel, mimari, grafik tasarım, video sanatı vs.) etkili olmuştur. Buradan hareketle toplum üzerinde iz bırakabilen yaklaşımlardan birinin de minimalizm olduğu görülmektedir. İllüstrasyon sanatının ise en etkili tasarım alanlarından biri olduğu geçmiş örneklerden bakılarak anlaşılmaktadır. Çalışma içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 1970’ten günümüze kadar çalışmalarını minimal yaklaşımlarla tasarlayan 5 farklı illüstratörün çalışmaları üzerinden oluşturulmuştur. Çalışmanın ilk bölümünde minimalizm sanat akımı ile ilgi bilgiler verilirken ikinci bölümde sanat ve toplum konusundaki ilişki ifade edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise toplumlar üzerine etki etmeyi başarmış ve minimal yaklaşımlarla tasarlanmış illüstrasyonlar örneklerle analiz edilmiştir. Bulgulara göre, minimal formlarla şekillenen illüstrasyonların toplumsal olayların farkındalığı açısından etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Genellikle sade, yalın ve net bir biçimde tasarlanan illüstrasyonların daha idealist bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Tasarlanan illüstrasyonların yıllar geçmesine rağmen popülerliğini koruduğu hatta ikonlaştığı bile anlaşılmaktadır. Az malzeme ile tasarlanmış illüstrasyonların konu edindiği toplumsal olaylar hafızalarda daha uzun süre kalabilmekte ve konu ile illüstrasyonun ilişkilendirilmesi daha kolay yapılabilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography