To see the other types of publications on this topic, follow the link: Yeni Çeşme.

Journal articles on the topic 'Yeni Çeşme'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 32 journal articles for your research on the topic 'Yeni Çeşme.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

Bilal, SÖĞÜT. "Phrygia Hierapolis’inde Yeni Bir Çeşme Anıtı." Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri 5 (2002): 193–202. http://dx.doi.org/10.1501/archv_0000000094.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Şanal, Mustafa, and Timur Demi̇r. "Heybeliada Bahriye Mektebi ve Türk Eğitim Tarihindeki Yeri." Belleten 76, no. 275 (April 1, 2012): 167–206. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2012.167.

Full text
Abstract:
Osmanlı Devleti askeri alandaki mağlubiyetlerden dolayı batıyı takip ihtiyacı hissetmiştir. Bu amaçla ordu ve donanmaya nitelikli eleman yetiştirmek için Avrupa usulünde eğitim kurumları olan mühendishaneler kurulmuştur. 1770 senesinde yaşanan Çeşme faciasından sonra kurulan Mühendishane-i Bahri-i Hümayun bu teşebbüslerin ilkini oluşturmuştur. Fakat uzun sayılabilecek bir dönem buradan istenilen fayda sağlanamamıştır. Osmanlı Devleti'nde denizcilik eğitimine verilen önem bununla da sınırlı değildir. Osmanlı Devleti özel Bahriye Mekteplerinin açılmasına da müsaade ederek nitelikli eleman ihtiyacını gidermeye çalışmıştır. Sultan III. Selim döneminden sonraki yıllarda Sultan II. Mahmut döneminde 1830'lara kadar mektep neredeyse unutulmuş durumdadır. Sultan II. Mahmut ve özellikle Tanzimat dönemi pek çok alanı etkilediği gibi Mekteb-i Bahriye'yi de etkilemiş, mektepte yeniliklere yol açmıştır. Mektebe 1830'larda el atılmış ve mektebin 1851 senesine kadar Heybeliada'ya taşınmasına imkan sağlayacak faaliyetlere girişilmiştir. Bunun neticesinde mektep Heybeliada'ya yeni bir binaya taşınmış, yeni ve daha düzenli bir eğitime kavuşmuştur. Mektep Nazırı Patrona Mustafa Paşa tarafından 1848 senesinde hazırlanan layiha mektep tarihinde eğitimin ilerlemesi adına bir dönüm noktasıdır. İşte bu çalışmada Heybeliada Bahriye Mektebi'nin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişim ve dönüşümlere arşiv belgeleri ve birinci el kaynaklar ışığında değinilmeye çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Köç, Ahmet. "Osmanlı Devleti’nde Devlet-Tekke İlişkisinin Önemli Bir Tanığı: Halveti Şeyhi Sofyalı Bâlî Efendi ve Vakıfları." Belleten 80, no. 289 (December 1, 2016): 797–822. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2016.797.

Full text
Abstract:
XIV. yüzyılın sonlarında Osmanlı askerleri tarafından fethedilen Sofya şehri, Türkler için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Şehrin yol güzergahında ve verimli araziler üzerinde bulunması, kısa sürede Rumeli Eyaleti'nin merkezi olmasını sağlamıştır. Şehrin fethiyle başlayan dini ve kültürel değerlere uygun binalar inşa etme süreci, sonraki yüzyıllarda artarak devam etmiştir. Vakıf sistemi ile inşa edilen binalar, Sofya şehrini daha belirgin yaşanabilir bir merkez haline getirmiştir. Bu çalışmada XVI. yüzyılda yaşamış âlim, şâir, Halvetîyye şeyhi ve para vakıflarının meşruîyeti konusunda sürdürdüğü tartışmaları ile bilinen Şeyh Bâlî Efendi'nin vakıfları ele alınmıştır. Şeyh Bâlî Efendi'nin adına Sofya yakınlarında kurulmuş tekke, camii, türbe, çeşme, han ve medreseden oluşan vakıf yapılarının XVIII ve XIX. yüzyıldaki durumu burada araştırılacaktır. Araştırmada Osmanlı arşiv belgeleri, tahrir defterleri, vakfiyeler ve ilk kez Sofya sicilleri kullanılarak kronolojik yatay yaklaşım tarzıyla konu ele alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Gürdal, Oya. "Bilgi Ekonomisi ve/veya Yeni Ekonomi’nin Reddettikleri." Bilgi Dünyası 5, no. 1 (April 30, 2004): 48–73. http://dx.doi.org/10.15612/bd.2004.498.

Full text
Abstract:
Günümüzde yaşanan tekno-ekonomik dönüşüm, bugüne kadar potansiyel olarak varlığını bildiğimiz, gerekliliğine inandığımız ama yeterince kavrayamadığımız için kullanamadığımız bir değeri, “yeni” olarak tanımlamamıza yol açtı; bugünkü anlayış ve kavrayış düzeyindeki bu yeni değer, bilgi ve/veya enformasyon’dur. Bilgi ve/veya enformasyon ile onun çıktısı olan teknoloji, bugün günlük yaşamdaki ve bütün iş alanlarındaki süreçleri değiştirmiştir. Ekonomiyi yeni kılan, bilgi ve/veya enformasyonu anlama ve kavrayışımızdaki değişimdir. Bu makalede “bilgi ekonomisi/yeni ekonomi olgusunun reddettiklerini tartışma konusu yapma gereği, yaşadığımız tekno-ekonomik dönüşüm anının bugünkü resmini çekme, dönüşümün boyutunu sezgileme, dönüşümün ürünü olan bilgi ekonomisi olgusunun yaşanan anda istediği esasları, kuralları ve kaynakları tespit etme yoluyla olgunun sunduğu fırsat ve tehditleri değerlendirme isteğinden kaynaklandı. Bu bağlamda çalışma, olgunun yaşama kanalize edilmesi sürecine ilişkin doğru ve yanlış seçenekler üzerinde düşünsel çabaya bir çağrı niteliğindedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ERDURU, İncilay. "İŞLETMELERİN FİNANSAL BİLGİLERİNİ MANİPÜLE ETME NEDENLERİ: BİST KOBİ SANAYİ ENDEKSİNDE YER ALAN İŞLETMELER ÜZERİNE BİR UYGULAMA." Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 12, no. 4 (December 30, 2022): 2303–17. http://dx.doi.org/10.30783/nevsosbilen.1175833.

Full text
Abstract:
Finansal bilgi manipülasyonu, işletmelerin sosyal sorumluluk kavramını ihlal ederek muhasebe süreçlerinde gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlere ilişkin bilgilerini bilinçli olarak değiştirmesini ifade etmektedir. İşletmelerin finansal bilgilerini manipüle etmesi, bireysel olarak kurumsal kimliklerini, güvenirliliğini, hisse senetlerinin piyasa fiyatını, yeni yatırım olanaklarını olumsuz etkilerken; ülkelerin de para ve sermaye piyasalarına olan güvenin azalmasına ve mevcut yatırımcıların yeni yatırım piyasalarına yönelmelerine neden olmaktadır. İşletmeler finansal başarısızlıklarını gizleme, yeni yatırımcıları işletmeye çekme, daha uygun maliyette finansman sağlama ve finansal hedeflerin gerçekleştirildiği izlenimi verme vb. nedenlere dayanarak finansal bilgilerini manipüle edebilmektedir. Bu kapsamda çalışmada, BIST KOBİ Sanayi Endeksi’nde yer alan işletmelerin 2020 yılı finansal bilgi manipülasyonu olasılıkları ve bu olasılıklara etki eden faktörlerin (dış baskı, finansal başarısızlık durumu ve finansal hedefler) belirlenmesi amaçlanmıştır. Söz konusu amaç çerçevesinde elde edilen veriler, Mann Whitney U Testi ve Linear Regresyon yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, BİST KOBİ Sanayi Endeksi’nde yer alan işletmelerin ortalama % 36’sının finansal bilgilerini manipüle etme olasılığının yüksek olduğu ve işletmeleri finansal bilgi manipülasyonuna, maruz kaldıkları dış baskı ve belirlenen finansal hedeflerin yönelttiği tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

ÖNÇAĞ, Gökhan, Yahya Şerif TOSUN, and Ali Vehbi TÜNCE. "YENİ VE YENİDEN KAZANILMIŞ METAL BRAKETLERİN ÇEKME VE SIYIRMA KUVVETLERİNE OLAN DİRENCİNİN KARŞILAŞTIRILMASI." Turkish Journal of Orthodontics 14, no. 1 (April 2001): 44–50. http://dx.doi.org/10.13076/1300-3550-14-1-44.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

BÜK, Tuba Bozaykut. "KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YAKLAŞIMI ÇERÇEVESİNDE İŞLETME-SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ETKİLEŞİMLERİ: SEBEP VE SONUÇLAR." Business & Management Studies: An International Journal 7, no. 4 (September 23, 2019): 1480–509. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v7i4.1176.

Full text
Abstract:
Kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımının iç içe geçmiş boyutlarını benimsemek ve bu boyutlar kapsamında başarılı bir performans sergileyebilmek için işletmeler, farklı kaynaklara ve ortaklara ihtiyaç duymaktadır. Sivil toplum kuruluşları, kurumsal sürdürülebilirlik faaliyetlerinin tasarlanmasında ve uygulanmasında işletmeler için önemli bir stratejik ortak haline gelmiştir. Bu çalışmada, kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımına dayanarak işletmelerin sivil toplum kuruluşları ile etkileşime girme nedenleri ile bu etkileşimlerin rekabet avantajı yaratabilecek sonuçları ilgili literatür ve örnek olay analizi çerçevesinde incelenmektedir. Önceki araştırmaları destekler nitelikte örnek işletmeler olarak incelenen Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’un sivil toplum kuruluşları ile strateji gerçekleştirme, meşruiyet sağlama, kaynak ve beceriye ulaşma, toplumsal fayda sağlama ve yeni ürün/pazar geliştirme gibi nedenlerle etkileşime girdiği ve bu etkileşimlerden strateji ile sürdürülebilirliği entegre etme, meşruiyet düzeyini ve performansını güçlendirme, marka değerini artırma, kaliteli beşerî kaynağı çekme ve elde tutma, yenilikçilik kabiliyetini geliştirme gibi rekabet avantajı yaratacak sonuçlar elde edebileceği görülmüştür. Ayrıca, çalışmada incelenen işletmelerin en çok sektörel STK’lar ile etkileşime geçtiği, her geçen gün sektörde önemi artan eko-inovasyona yönelik ise oldukça az sayıda etkileşime girdikleri tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Derya Uzun Aydın. "HALK BİLİMİ FOLKLOR’UN YA DA FOLKLORİK ÖĞELERİN, TÜRK HEYKEL SANATINDAKİ YERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI." ISPEC International Journal of Social Sciences & Humanities 4, no. 2 (May 13, 2020): 43–58. http://dx.doi.org/10.46291/ispecijsshvol4iss2pp43-58.

Full text
Abstract:
Türk sanatında folklorik öğeler arama düşüncesi ile yola çıkılan bu çalışmada görülmüştür ki, özellikle Türk resim sanatında, heykel sanatına oranla daha fazla makale ve kitaplara ve halk bilimi olarak da bilinen folklora ait unsurlara ulaşılabilmiştir. Resimde özellikle Anadolu halkı, toplumsal ve günlük konular, gelenek ve görenekler, köy, köylü hayatı, köy kadınları ve çocuklar gibi temalara ait çok sayıda resim örneğine rastlanmıştır. Heykel sanatında bir konu belirleme çabası, çoğunlukla olduğu gibi işleri zorlaştıran bir uğraşa dönüşebilmektedir; kaynakların az olması, heykel sanatıyla ilgili hep aynı kaynakların varlığı ve kaynaklara ulaşmada kimi zaman sıkıntı çekme ve elbette heykelde çalışma yapan kişilerin daha az olması bunu tetikleyen unsurlar arasındadır. Bu konuyu oluştururken bulunan araştırma kaynakları, bizleri kendi kendine yönlendirmiş, ilk etapta heykel sanatçılarımızın tarihsel sıralaması göz önünde bulundurulmak istense de, çalışmaya folklorik bir düzlem üzerinden başlanmasına karar kılınmıştır. Böylelikle ister istemez heykel sanatında tarihsel sıralamadan çıkılmaktadır. Bir konu üzerine değinen heykel sanatçısı, daha sonra hayli hazırda ismi geçmiş iken başka hangi folklorik temayı işlediyse ona geçilmiş, çalışma da bu girift düzlem üzerine dizayn edilerek devam ettirilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Sadık, Fatma. "Investigating the views of high school teachers about classroom managementLise öğretmenlerinin sınıf yönetimine ilişkin görüşlerinin incelenmesi." Journal of Human Sciences 14, no. 2 (April 25, 2017): 1441. http://dx.doi.org/10.14687/jhs.v14i2.4412.

Full text
Abstract:
This is a descriptive study in phenomenology design to investigate the views of high school teachers with regard to classroom management in depth. A total of 24 teachers working at high schools in the central districts of the city of Adana participated on a voluntary basis. The data was collected by a descriptive content analysis technique through the Written Opinion Receiving Form (YGF) with seven open-ended questions developed by the author of this study. At the end of the research, it was detected that the teachers mostly perceived classroom management as effective teaching and discipline in the classroom. According to the results, the participants mostly found themselves sufficient in effective teaching, accomplishing this by rousing eagerness to learn, attention drawing, activating students in the classes, and by using technological materials. Problems in classroom management were related to behavior management, teaching effectiveness and motivating students according to the study’s findings. The teachers reported that the problems derive from the students’ characteristics (usually showing problematic behaviors, disobeying the rules, as well as learning disabilities) and a lack of educational materials at schools. Reading about it, practicing what has been learned and sharing the problems with colleagues were reported as the most commonly used methods to tackle the challenges. The teachers thought that strengthening the school/parents collaboration, the school administration taking joint actions with the teachers, parents’ regular communications with the school and being aware of their children’s school performance were required for effectively solving these problems. The teachers, who determined that pre-school training in classroom management was inadequate because of being disconnected to real life experiences and generally theoretical, stated that they need to receive training for tackling misbehavior of the students, and to improve professional ethics as well as their communication skills. ÖzetLise öğretmenlerinin sınıf yönetimine yönelik görüşlerini derinlemesine inceleme amacıyla yapılan bu araştırma olgubilim deseninde nitel bir araştırmadır. Araştırmaya Adana ili merkez ilçelerindeki liselerde görev yapan toplam 24 öğretmen gönüllü olarak katılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen ve toplam yedi açık uçlu sorudan oluşan Yazılı Görüş Alma Formu (YGF) ile toplanmış, betimsel içerik analizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin sınıf yönetimini çoğunlukla etkili öğretim yapma ve sınıfta disiplini sağlama olarak algıladığı görülmüştür. Elde edilen bulgulara göre öğretmenler kendilerini daha çok etkili öğretim yapmada yeterli görmekte ve bunu öğrenme isteği uyandırma, dikkat çekme, öğrenciyi derste aktif kılma ve teknolojik materyalleri kullanarak sağlamaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre sınıf yönetiminde yaşanan sorunlar çoğunlukla davranış yönetimi, etkili öğretim yapma ve öğrencileri motive etmeyle ilgilidir. Öğretmenler yaşanan sorunların çoğunlukla öğrenci özelliklerinden (sürekli problem davranış gösterme, kurallara uymama, öğrenme güçlüğü) ve okullardaki materyal eksikliğinden kaynaklandığını düşünmektedir. Kitap okuma, öğrendiklerini uygulama ve sorunları meslektaşlarıyla paylaşma öğretmenlerin yaşadıkları sorunlarla baş etmek için izledikleri yollardır. Öğretmenlere göre okulda yaşanan sorunların etkili çözümü için okul-aile işbirliğinin güçlendirilmesi, okul yöneticilerinin öğretmenlerle birlikte hareket etmesi, ailelerin okulla sürekli iletişim halinde olması ve çocuklarının okul yaşantılarından haberdar olması gerekmektedir. Sınıf yönetimiyle ilgili hizmet öncesi eğitimlerini gerçek yaşamdan kopuk ve teorik olması nedeniyle yetersiz bulan öğretmenler eğitime ihtiyaç duydukları konuları öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla baş etme, mesleki etik ve iletişim becerileri olarak ifade etmişlerdir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

KAHRAMAN, Mustafa, and Adem YULU. "Pervititch Haritalarına Göre Üsküdar'da Şehirsel Koruma." Ege Coğrafya Dergisi, August 23, 2022. http://dx.doi.org/10.51800/ecd.1054375.

Full text
Abstract:
Üsküdar’ın tarihi dokusu özellikle 20.yüzyılın başında damgasını vuran yangınlarla önemli ölçüde zarar görürken, aynı yüzyılın ortalarında ise bu defa tarihsel çekirdek alanının içindeki farklı özellikteki tarihi yapılar yıkılarak yerlerine apartmanlar ve çok katlı işyerleri inşa edilmiştir. Üsküdar, İstanbul’un çoğu tarihi semtlerinde sıklıkla görüldüğü gibi tarihsel coğrafi görünümünü önemli ölçüde kaybetmiştir. Yine de Üsküdar’da Osmanlı İmparatorluğunun mimari yapısını yansıtan ve günümüze önemli ölçüde ulaşan yapılar bulunmaktadır. Kültürel mirasın ve turistik kaynakların önemli bir parçası olan camiler, çeşmeler, hamamlar, köşkler, yalılar ve ahşap konutlar bunların başında gelmektedir. Çalışmada, Üsküdar’da 1950’li yıllara kadar tarihi dokularını koruyabilmiş yapıların günümüzde ne durumda olduğu, yeni bir fonksiyon kazanıp kazanmadığı incelenmiştir. Bunun için 1930’lu yıllarda hazırlanmış olan 1/200 ölçekli Sigorta Haritaları kordinatlandırılmış ve haritalardaki her bir yapının kullanım amacı belirlenip ArcGIS 10.4.1. paket programı yardımıyla sayısallaştırılmıştır. Haritaların kapladığı saha aynı zamanda çalışma alanı olarak kabul edilmiştir. Daha sonra ise belirlenmiş olan yapıların ne kadarının günümüze kadar ulaşabildiği ve yapıların kullanım amaçlarında ne gibi değişiklikler olduğu kantitif olarak ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda yapıların ancak (247) %3’ünün günümüze ulaşabildiği ortaya çıkmıştır. Günümüze kadar ulaşan 247 adet yapının da (18’i) %7’si günümüzde atıl durumdadır. 1930’lu yıllarda kayıt altına alınan ve günümüze kadar ulaşan 247 yapının eski kullanım amaçları sırası ile ikametgâh (110 adet), dini (68 adet), kültürel/eğitim (23 adet), ticari (18 adet), idari (4 adet), sağlık (3 adet), ulaşım (1 adet) hizmetleri amacıyla kullanılmıştır. Günümüze ulaşan çeşme, sebil, sarnıç gibi alt yapı ve kentsel donatıların sayısı ise 18’dir. Bunların dışında yerleşmenin güvenlik, idari, hukuki ve sağlık fonksiyonuna katkı veren çeşitli yapılar tespit edilmiştir. 1930’lu yıllarda çeşitli amaçlarla kullanılan ve günümüze kadar ayakta kalabilmiş olan bu yapıların yaklaşık dörtte biri günümüzde farklı amaçla kullanılmaktadır. 1930’lu yıllarda ikamet amacıyla kullanılan yapıların önemli bir kısmı günümüzde ticari amaçla kullanılırken, dini amaçlarla kullanılan yapıların önemli bir kısmı günümüzde de aynı amaçla kullanıldığı görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
11

ACAR, Türkan. "BANAZ’DAKİ ÇEŞMELERİNİN UŞAK ÇEŞME MİMARİSİ İÇERİSİNDEKİ YERİ VE KORUNMA DURUMLARI." Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, September 1, 2020. http://dx.doi.org/10.18026/cbayarsos.497406.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
12

ARLI, Levent Efe, and Aygül UÇAR. "İZMİR AGİOS IOANNİS TEOLOGOS KİLİSESİ ÇEŞMESİ." Sanat Tarihi Dergisi, October 29, 2022. http://dx.doi.org/10.29135/std.1122147.

Full text
Abstract:
Bu makalenin araştırma konusunu, İzmir’in Konak ilçesine bağlı İkiçeşmelik mahallesinde bulunan İzmir Agios Ioannis Teologos Kilisesi’nin çeşmesi oluşturmaktadır. İzmir’in kozmopolit kent yapısının mimariye yansımasının en özgün örneklerinden olan Agios Ioannis Teologos Kilisesi, İzmirli Rum Ortodokos cemaati tarafından 1804 yılında inşa ettirilmiş. Yapı, günümüze büyük ölçüde tahrip olmuş vaziyette ulaşmıştır. Agios Ioannis Teologos Kilisesi’nin müştemilat kısmıyla organik bütünlük içerisinde olan çeşmesi, plasterlerle sınırlandırılmış sivri kemerli bir niş içerisindedir. Çeşme, mermer malzemeli ayna taşındaki; Batılılaşma Dönemi süsleme unsurlarından (Barok, Rokoko, Ampir, Neoklasik ve Oryantalizm), natürmorttan, kent tasvirinden, bitkisel süslemelerden ve objeden oluşan zengin süsleme repertuarıyla önem arz eden bir örnektir. Çeşmede yer alan süsleme unsurları da yapı gibi zamanla tahrip olmuştur. Konuya ilişkin yapılan arazi çalışması sırasında, çeşmenin stampajı alınmış, ofis çalışmaları sırasında ise fotoğraflar yardımıyla çeşmenin süslemelerine ait çizimler yapılmıştır. Bu bağlamda, ilgili çeşmenin mimari özellikleri ve süsleme unsurları incelenerek, Osmanlı mimarisindeki ve özellikle de yakın çevrede yer alan diğer çeşme örnekleri arasındaki yeri ve benzerlikleri saptanacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
13

AYHAN, Recep. "1888 Tarihli ve 36067 Numaralı Evkaf Defterine Göre Siirt Vakıflarının Mülk Varlığı." Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, June 14, 2022. http://dx.doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1075273.

Full text
Abstract:
İslâm dünyasında önemli bir yeri olan vakıflar Osmanlı Devleti’nde de etkin olmuş ve devletin hemen her alanında faaliyet gösteren bir müessese haline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde vakıflar toplumsal, ekonomik ve kültürel hayatın en önemli unsurlarından birini oluşturmuştur. Birçok Osmanlı şehrinde cami, medrese, çeşme ve han gibi yapılar kurulan vakıflar aracılığıyla faaliyetlerini uzun bir süre devam ettirmiştir. Vakıfların ayakta kalmasında gelir kaynaklarının önemli bir payı bulunmaktaydı. Bu gelir kaynakları arasında dükkân, arsa, tarla, han, hamam, hane, bağ ve bahçe gibi taşınmaz mülkler yer almaktaydı. Bunlardan elde edilen gelirler sayesinde vakıflar işleyişlerini kesintisiz bir şekilde sürdürme imkanı bulmuştur. Siirt, incelenen dönemde birçok vakfın bulunduğu bir Osmanlı şehriydi. Şehirde cami, mescit, medrese, çeşme, kuyu ve han gibi yapılara ait vakıflar mevcuttu. Şehirdeki bu vakıflar için gelir sağlayan çok sayıda taşınmaz mülk vardı. Siirt’teki vakıfların mülk varlığına ilişkin bilgi veren kaynakların başında evkaf defterleri gelmektedir. Bu defterlerden biri 1888 tarihli ve 36067 numaralı evkaf defteridir. Defterde Siirt vakıflarının isimlerinin yanı sıra vakıflara ait mülkler ve bu mülklerin bulunduğu yerler de kaydedilmiştir. Çalışmada bu defterden istifade ile Siirt’teki vakıfların mülk varlığını ortaya koymak amaçlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
14

HANİLÇE, Murat, and Ümit Baki ERDEM. "YILDIZ BELEDİYE GAZİNOSU Yeni Cumhuriyet’in Eski İmparatorluk Başkentinde Batılı Turist Çekme Girişimi." Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan Bilimleri Dergisi, March 4, 2022. http://dx.doi.org/10.51533/insanbilimleri.1072425.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

GÜLEÇ, Eren, and Burak EVİRGEN. "Üç boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretilen geogridlerde ölçek etkisi." Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, August 27, 2022. http://dx.doi.org/10.17341/gazimmfd.909508.

Full text
Abstract:
Son dönemlerde tıp, güzel sanatlar, makine, havacılık ve hatta yiyecek sektörüne kadar birçok alanda üç boyutlu yazıcı teknolojisi uygulama yeri bulmaktadır. Bu çalışmada, her türlü katı cismin yazdırılmasına imkan tanıyan söz konusu teknolojinin geoteknik alanında kullanılabilirliğini değerlendirmek için üç boyutlu çıktıları alınan geogridlerde ölçek etkisine odaklanılmıştır. Özellikle laboratuvarda gerçekleştirilen ölçekli çalışmalarda küçültülen zemin hücresi oranında geogridlerin de küçültülmesi gerekmektedir. Aksi halde, deneylerde yapılan kabuller ve sınır koşulları arazideki gerçek durumu yansıtamamaktadır. Bu amaçla, referans olarak adlandırılan orijinal geogridler ile birlikte 1:1, 1:2 ve 1:4 ölçeklerinde üretilen geogridler, çekme testi ve kesme kutusu deneylerine tabii tutulmuştur. Çıktı ham maddesi olan ABS filamentinin ortalama çekme mukavemeti %1,45 birim şekil değiştirme değerinde 14,60 MPa hesaplanmıştır. 0,10 mm ve 0,20 mm katman kalınlığına sahip baskı kalitesinin çekme mukavemeti üzerinde ciddi bir etkisi olmamasına rağmen, ölçek oranı azaldıkça nihai çekme mukavemeti ve birim şekil değiştirme değerleri azalmaktadır. Diğer taraftan, üç boyutlu geogrid çıktılarını içeren kesme kutusu deneylerinde orijinal geogrid donatılı deneylere kıyasla kayma gerilmesi değerlerinde ortalama %10,00 artış gözlenmiştir. Sonuç olarak üç boyutlu yazıcı teknolojisinin projelere özgü inovatif geosentetiklerin üretiminde kullanılabileceği kanıtlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
16

YUKSEL, Tolga, and Gözde YÜKSEL. "Geçmişten Günümüze Uluslararası İzmir Festivali." Yedi, September 2, 2022. http://dx.doi.org/10.17484/yedi.1144092.

Full text
Abstract:
Ülkemizin en önemli ve kapsamlı sanat festivallerinden biri olan Uluslararası İzmir Festivali’nin uzun yıllardır İzmir’e ve ülkemiz sanat hayatına pek çok yönden katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu araştırmada ise sanatsal etkinliklerin ülkemizde yaygın hale getirilmesinde festivallerin büyük katkısı olduğu varsayımından yola çıkarak, festivalde gerçekleşen etkinliklerin sanat türleri, etkinliklerin gerçekleştiği mekânlar ve ilçeler, konserlerde yer alan müzik türleri ve konserlerin aktif katılımcıları bakımından incelenmesi amaçlanmıştır. Amaca ilişkin durumu kapsamlı bir şekilde incelemek üzere, betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Bu kapsam çerçevesinde 1987-2022 yılları arasında gerçekleşmiş Uluslararası İzmir Festivali’ne ait tüm festival programlarına ulaşılmış ve programlar doküman incelemesi yapılarak incelenmiştir. Elde edilen verilerin analizinde betimleyici istatistiksel bir analiz olarak frekans ve yüzde dağılımlarından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda; İlki 1987 yılında düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali’nde müzik, dans, tiyatro, opera ve müzikal sanat türlerinde toplam 356 etkinliğin gerçekleştiği, festival düzenlenmeye başladığından beri sanat türü bakımından müzik ve dans etkinliklerinin diğer türlere oranla belirgin bir farkla festivalde daha çok yer aldığı sonucuna varılmıştır. Festival etkinlikleri 36 farklı mekânda gerçekleşmiş ve bu mekânların çoğunun İzmir’in kültürel mirası mekanlar olduğu saptanmıştır. Düzenlenen etkinlikler en çok Selçuk, Konak ve Çeşme ilçelerinde gerçekleştirilmiştir. Festivalde günümüze kadar 264 konser gerçekleştirilmiş, bu konserlerde en geniş yer tutan müzik türü Klasik Batı Müziği, en az yer verilen türler ise Bando Müziği, Osmanlı Saray Müziği ve Dini/Tasavvufi Müzik olmuştur. Son olarak festivale yabancı katılımcıların yerli ve karma katılımcılardan daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
17

ERÇETİN, Ali, Özgür ÖZGÜN, and Kubilay ASLANTAŞ. "Powder metal Al2O3 reinforced Mg5Sn matrix composites: Production and characterization." Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, May 1, 2022. http://dx.doi.org/10.17341/gazimmfd.947051.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada, ağırlıkça %5 Sn içeren Mg-Sn matris içerisine farklı oranlarda Al2O3 ilave edilerek toz metalurjisi (TM) yöntemiyle Mg5Sn-xAl2O3 kompozit malzemeler üretilmiştir. Üretimde Mg tozlarının sahip olduğu yüksek reaktivitenin yol açacağı olumsuzlukları önlemek amacıyla yeni bir karıştırma tekniği kullanılmıştır. Hazırlanan toz karışımlarından numune üretimi sıcak presleme tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Üretilen numuneler, yoğunluk ölçümleri, mikroyapı incelemeleri ve mekanik testler ile karakterize edilmiştir. Ölçülen yoğunluk değerleri teorik yoğunluğa oldukça yakın elde edilmiştir. Mikroyapı incelemeleri, alümina takviyesinin mikroyapıda homojen bir şekilde dağıldığını göstermiştir. Artan Al2O3 takviye oranı, sertlik ve çekme dayanımı değerlerinde önemli artışlar sağlamıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

KAHYA, Yalçın. "Göçün Değişen Yeni Yüzü: Fiziksel Emek Göçünden Beyin Göçüne." Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, August 19, 2022. http://dx.doi.org/10.12981/mahder.1117192.

Full text
Abstract:
1950’li yıllardan itibaren dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler ekonomik ilişkileri ve çalışma biçimlerini dönüştürürken, küreselleşme ile birlikte dünya çapında bir hareketlilik meydana gelmiştir. Bu süreç içerisinde sanayileşmiş ülkeler göç politikaları ile ihtiyaç duydukları iş gücü taleplerini gelişmekte olan ülkelerden karşılamıştır. 21. Yüzyılın başlarından itibaren ise ekonomik kalkınmanın öncüsü olarak görülen yüksek nitelikli iş gücünün göçü, bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte hızlanma sürecine girmiştir. Bireylerin sosyal ağlar ya da diğer iletişim araçları üzerinden kendilerini diğer ülkeler de yaşayanlar ile karşılaştırması göç kararını vermede etkili olurken, beyin göçü olarak adlandırılan bu göç şeklinde yüksek niteliklere sahip olan bireyler, daha yüksek yaşam konforu sunan başka ülkelere doğru hareket etmektedir. Bireylerin farklı sebeplerden ötürü göç etmeyi tercih etmeleri hem kaynak ülkede hem de hedef ülkede ekonomik, siyasi ve sosyal alanda farklı etkilere yol açmaktadır. Bu çalışmada başka ülkelere doğru yönelen beyin göçü itme-çekme kuramı üzerinden değerlendirilmekte olup, Türkiye’den gelişmiş ülkelere yüksek nitelikteki insan kaynağı göçünün biçimi, boyutu ve nedenleri analiz edilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
19

YAŞAR, Ceylan, and Cihad ÖZSÖZ. "Sanal Alemin Yeni Sakinleri Sosyal Medya Dilencileri: “İlgi dilencileri” üzerine bir inceleme." İzmir Sosyal Bilimler Dergisi, December 28, 2022. http://dx.doi.org/10.47899/ijss.1172832.

Full text
Abstract:
Dilenciliğin sosyal medyada sürdürülen hali olarak yorumlayabileceğimiz sosyal medya dilenciliği “sosyal medya dilencisi" şeklinde tanımlayabileceğimiz yeni kullanıcı profillerinin yaşamlarımıza dahil olmasıyla sonuçlanmıştır. Sosyal medyada farklı amaçlar ve motivasyonlar çerçevesinde dilenen pek çok farklı sosyal medya dilencisi olduğu görülmüş, bu çalışma ise ilgi ve dikkat çekme istekleriyle ön plana çıkan İlgi dilencilerini odağına almıştır. Çeşitli stratejilerle muhataplarının ilgisini çekerek birtakım ödüller peşinde koşan bu yeni tip dilencilere dair kavrayışımızın oldukça sınırlı oluşu bu kullanıcıların daha detaylı bir şekilde ele alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda Instagram ve Twitter’de yer alan iletilerde ilgi dilenme amacının ön planda olduğu 47 adet gönderi görseli analiz birimi olarak belirlenmiş ve kullanıcıların ortaya koydukları performanslar Goffman’ın benlik sunumu terminolojisinin temel kavramları bağlamında incelenmiştir. Keşfedici nitelikte bir araştırma olarak tasarlanan bu çalışmada seçilen gönderi görsellerinin çözümlenmesinde içerik analizi yönteminden faydalanılmıştır. Böylelikle İlgi dilencilerinin benlik sunumlarını nasıl gerçekleştirdikleri, performanslarında ne tarz stratejilere başvurdukları, oluşturdukları metin kompozisyonlarında nasıl bir dil ve üslup kullandıkları, vitrin bölgesinde denetimi nasıl sağladıkları gibi önemli noktalar açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. İlgi dilencisi olarak nitelediğimiz kullanıcıların ortak özellikleri ve profillerinin tespiti karşı karşıya kaldığımız yeni dilenci profillerini tanımamız ve daha güvenli bir sosyal medya deneyimi yaşamamız açısından değerli görülmüştür. Bu çalışmada ortaya konacak bulgular aracılığıyla ise sosyal medya dilenciliği ile ilgili literatüre katkı konması hedeflenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
20

Türker, Hakan Tacettin. "ÇİMENTO ESASLI MALZEMELERİN ÇEKME DAYANIMLARINI BULABİLMEK İÇİN YENİ BİR YÖNTEM ÖNERİSİ: ÜÇGEN PLAKA YÖNTEMİ." Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi 30, no. 4 (December 25, 2015). http://dx.doi.org/10.17341/gummfd.02170.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

KIRAR, Ersan, Murat KISA, Mustafa ÖZEN, and Gökhan DEMİRCAN. "Yapay Deniz Suyu Ortamında Yaşlandırılan Kompozit Plakanın Düzlem içi Çekme ve Basma Davranışının Sonlu Elemanlar Metodu ile Nümerik Analizi." Harran Üniversitesi Mühendislik Dergisi, October 14, 2022. http://dx.doi.org/10.46578/humder.1148379.

Full text
Abstract:
Günümüzde sıkça kullanılan kompozit malzemeler birçok bozucu etkilere sahip çevre şartları sebebiyle zamanla yaşlanmaya maruz kalır ve malzeme özelliklerinde kayıplar meydana gelir. Kompozit malzemelerin güvenli kullanımları için yaşlanma sonucu mekanik özelliklerinde meydana gelecek değişimlerin tespit edilmesi önem taşımaktadır. Bu nedenle yaşlandırmaya maruz kalan kompozit malzemelerin mekanik özelliklerinin tespiti için standartlara uygun testlerinin yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada vakum infüzyon yöntemiyle üretilen örgü S2 cam/epoksi kompozit plakaların yarısı 120 gün yapay deniz suyu ortamında yaşlandırılmış diğer yarısı da yaşlandırılmamıştır. Yaşlandırma işlemi ağırlıkça % 3,5 tuz içerecek şekilde hazırlanan yapay deniz suyu içinde uygulanmıştır. Yaşlandırmaya maruz kalan kompozit malzemelerin mekanik özelliklerinin tespiti için standartlara uygun olarak çekme ve basma testleri yapılmıştır. Testler sonucunda elde edilen deneysel veriler kullanılarak bulunan parametreler ile yeni bir malzeme modeli oluşturulmuştur. Bu malzeme modeli kullanılarak, kompozit plakaların deneyde uygulanan sınır şartlarına uygun çekme-basma sonlu elemanlar modeli oluşturulmuştur. Sonlu elemanlar analizi ile elde edilen sonuçlar, deneysel test sonuçları ile karşılaştırılmış ve elde edilen sonuçlar arasında iyi bir uyum olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca ortaya konan basitleştirilmiş modelleme yöntemiyle, çevre şatlarına maruz kalan kompozitlerin hasar analizleri başarıyla yapılmıştır. Bunun sonucunda da pahalı ve zaman alan deneysel yöntemler yerine kullanılabilecek bir malzeme modeli elde edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

YILDIZ, Ramazan Özkan. "Yetenek Yönetimi Fonksiyonları: Sistematik Bir Tarama." ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD), January 23, 2023. http://dx.doi.org/10.48146/odusobiad.1166430.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, “Yönetim Fonksiyonları” ve “İnsan Kaynakları Fonksiyonları” doktrinleri ile birlikte derinlemesine ve titiz bir literatür taraması yardımıyla yetenek yönetimi fonksiyonları kavramını geniş bir şekilde tanımlamak ve kavramsallaştırmaktır. Bu çalışmada, yedi temel yetenek yönetimi fonksiyonunu belirlemek için nitel içerik analizi ile desteklenen sistematik bir literatür taraması uygulanmıştır. Bulgular, YY sistemi altında daha önce literatürde ele alınan, ancak yetenek yönetimi fonksiyonları olarak etiketlenmemiş ve kavramsallaştırılmamış yedi temel fonksiyon bulunduğunu göstermektedir. Yetenek yönetim sistemini birlikte yapılandıran, birbirini etkileyen ve bir döngü olarak işleyen bu yedi temel fonksiyon (yetenek planlama, yetenek belirleme, yetenek çekme, yetenek edinme, yetenek geliştirme, yetenek yerleştirme, yetenek tutma) iş hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kullanılabilecek etkin silahlardır (Örn. gelişmiş firma performansı ve sürdürülebilir rekabet avantajı). Yetenek yönetimi (YY) henüz genç ve gelişmekte olan bir alandır. Bu alanın gelişimi ve bir disiplin olarak tanınması için daha fazla kavramsal çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu benzersiz çalışma, YY fonksiyonlarını ele alan ve kapsamlı bir şekilde tanımlayan ilk denemelerden biridir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

BULUT, Serdar. "Alanya (Antalya) Yer Adlandırmalarında Renklerin Yeri." Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, December 30, 2022. http://dx.doi.org/10.33437/ksusbd.1211465.

Full text
Abstract:
Antalya’nın tarihi dokusu ile öne çıkan ilçelerinden Alanya’nın yerleşim halinde olan birçok köy, mahalle, mevki, cadde, sokak gibi sürekli yerleşim yerleri ile yayla, vadi, dağ, koy, sahil gibi geçici yerleşim yerleri ve çeşme, mezarlık, köprü, kule gibi mimari olarak yapılan yerleşim yerleri mevcuttur. Bu yerleşim yerlerinin hepsinin kendine toponomi açısından bakılırsa kendine has adları mevcuttur. I. Alaaddin Keykubad’ın fethettiği ve adını verdiği Alanya’nın yer adları noktasında Türkçe adlandırmalar önemli yer tutmaktadır. Alanya’da yer adlarının çoğunun boy, sülale veya aile adı olduğunu söyleyebiliriz. Bunların yanında bitki adları, hayvan adları, dinsel adlar, coğrafi adlar, renk adları vb. birçok adlandırma yer almaktadır. Tüm bu adları toplayınca toplamda Alanya’da 600 civarı ad karşımıza çıkmaktadır. Renkler, Türkçe yer adlarında önemli bir katmanı oluştururlar. Tarihî metinlerden itibaren renklerden yer adı verme geleneğinin izlerini sürmek mümkündür. Türkçenin ilk yazılı belgeleri sayılan Orhun Yazıtlarında ak (ak termel “Ak Termel ırmağı” T I/25), kara (kara göl “Kara göl” KT K/2), kök (kök tengri “Mavi gökyüzü” K D/1, BK D/2; kök öñ “Kök Ön ırmağı” T I/15) yaşıl (yaşıl ögüz “Sarı ırmak” KT D/1, BK D 15) gibi renk sıfatları ile yer adları yapılmıştır. Renk adları, yerleşim bölgesinin arazi durumu, bitki örtüsü ve iklim özelliklerindeki renk unsurlarının ön plana çıkarılarak kullanılmasıyla oluşturulmuştur. Türk lehçelerindeki renk adlarıyla ilgili yapılan araştırmalarda kara, ak, kızıl, yaşıl, ve sarıg’ın her yeri ve her şeyi adlandırmakta yaygınlığını, ikinci sırada yer alan ala, kök, boz ve kır renklerinin ise yalnızca belli nesneleri adlandırmakta kullanıldığı tespit edilmiştir. Alanya’da da yer adlarında kara, ak, yeşil, kızıl, gökçe, sarı adları öne çıkmaktadır. Bu çalışmamızda bu adların üzerinde durarak renk adlarının yer adlandırmasındaki önemine dikkat çekmeye çalışacağız. İlgili adları analiz ederek oluşum şekillerini dilbilimsel olarak ortaya koyacağız
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

DOĞAN, Oğuz, and Muhammed Safa KAMER. "Polimer Cıvatalar için Yeni Bir Üretim Yöntemi ve Farklı Baskı Yönlerinin Polimer Cıvataların Çekme ve Kesme Dayanımı Üzerine Etkisi." Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, June 30, 2022, 519–30. http://dx.doi.org/10.21605/cukurovaumfd.1146505.

Full text
Abstract:
Lightweight structures are one of the most studied topics today. Many metal machine elements can be produced from lightweight polymer materials with 3D printer technology. In this study a novel manufacturing method is proposed for the polymer bolts and the effects of the printing directions on the tensile and shear strength are investigated experimentally. Firstly the bolt shafts are produced FDM method by using 3D printer for different print orientations and the final diameters of the bolt shafts are determined by the turning process. A special apparatus is designed and manufacture for threader tool. The screw pitches are opened by using this special apparatus with threader tool. After the manufacturing process, the performance of the produced tensile and shear test samples are defined by using tensile and shear tests. A special tensile test apparatus is also developed in this study. It is seen that the printing orientation has great effects on the tensile and shear durability of the bolts. It has been determined that the strength of the bolts produced with a production angle of 0º is the highest, and the strength of the bolts produced with 45º is the lowest.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

BAYRAKTAR, Mehmet Sami. "SİNOP AYANCIK YENİKONAK (OTMANLI) KÖYÜ’NDE GELENEKSEL KIRSAL MİMARİ I – EVLER." Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, October 11, 2022. http://dx.doi.org/10.31765/karen.1082649.

Full text
Abstract:
Sinop İli Ayancık İlçesi’ne bağlı Yenikonak Bucağı’nın Merkez Köyü olan Otmanlı, Karadeniz sahilinde bulunan Ayancık’ın 10 km. kadar güneyinde, 150 m. rakımda kurulmuş 102 haneli bir köydür. Köyde halen konut, ambar, fırın, çeşme, kuyu, menfez ve atölye olmak üzere yedi ayrı türde geleneksel yapı bulunmaktadır. Bu çalışmada, bunlardan evler tanıtılıp değerlendirilmiştir. Yörede ahşap yığma ve kâgir yığma inşa teknikleri görülmektedir. Çoğu evde ahşap ve kâgir yığma bir arada kullanılmıştır. Köyde genel anlamda çantı teknikte ahşap yığma yapılar (konut, ambar, atölye vb.) ağırlıktadır. Kitabe veya benzeri bir belge bulunmadığından üslup eleştirisi yöntemiyle tarihlediğimiz evlerin; 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılın ilk yarısından inşa edilmiş olabileceklerini düşünmekteyiz. Otmanlı konutları avlu ve bahçelerinde bulunan ambar, fırın, ahır, samanlık, çeşme, kuyu, çardak gibi çeşitli eklenti yapılarla birlikte ele alınmışlardır. Büyük çoğunluğu zemin ve üzerinde bulunan birinci kattan oluşan evlerde zemin kat, kırsal konutlarda sıklıkla görüldüğü üzere, asıl yaşam katının altında bulunan; ahır, samanlık, bahçe ve çeşitli ev işleri ve ihtiyaçları için kurgulanmıştır. Bu katta özgün bir mekân düzeni dikkat çeker. Hane sahiplerinin yaşadığı, 1. katta; hayat, sofa, oturma ve yatma odaları, mutfak, tuvalet, banyo ve gusülhane birimleri sıralanır. Bu katta geleneksel iç sofalı düzenin farklı birkaç tipi görülür. Oda donatı elemanları mütevazı unsurlardır. İşlevselliğin ön planda olduğu yapılarda, son derece sınırlı ölçüde, taşra karakterli şematik ahşap bezemeler bulunmaktadır. Otmanlı Köyü kırsal evleri, ayakta kalan örneklere göre tür çeşitliliği ve sayı bakımından sınırlı örneklere sahiptir. Yapıların mimari tarzı, plan, malzeme-teknik, mimari eleman ve süsleme özellikleri Orta Karadeniz bölgesinin kırsal yapı karakterini yansıtmaktadır. İncelenen yapı türlerinin yakın benzerleri Sinop ve komşu illerde de görülmektedir. Say taşlı çatı kaplaması araştırma alanının en özgün mimari unsurudur. Otmanlı Köyü’ndeki kırsal evleri şekillendiren başlıca etkenler - kırsal mimarinin tabiatında var olagelen-iklim, yerel malzeme ve mimari gelenektir. Kırsal mimarinin bir başka karakteristiği olan babadan-oğula aktarılan tecrübeye dayalı yapı ustalığı, Otmanlı yöresi için de geçerli görünmektedir. Köy ve yakın çevre sakini olan ustaların yakın zamanlara kadar eser verdikleri görülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

Var, Ahmet Ali, and İbrahim Kardaş. "Kütahya-Simav jeotermal sularıyla emprenyeli çam odunlarının çekme ve şişme özellikleri ile kullanım yeri stabilitesi." Turkish Journal of Forestry | Türkiye Ormancılık Dergisi, April 26, 2017, 57. http://dx.doi.org/10.18182/tjf.308993.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
27

KOLAYLI, Hasan, Muhammet Oğuz SÜNNETCİ, Hakan ERSOY, and Murat KARAHAN. "Yangın Sonrası Soğuma Koşullarında Karbonat Yapı Taşlarındaki Mineralojik ve Mikro-Yapısal Değişimlerin Değerlendirilmesi." Jeoloji Mühendisliği Dergisi, February 1, 2023. http://dx.doi.org/10.24232/jmd.1226600.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada yangın sonrası farklı soğutma modellerinin etkisi incelenmiştir. Isıtılan kayaçlar; (1) doğal çevre koşullarını temsil etmek için oda sıcaklığında, (2) soğuk mevsimleri temsil etmek için sıfırın altında ve (3) yangına müdahale senaryosu göz önüne alınarak suda soğumaya maruz bırakılmıştır. Çalışmada yapı taşı olarak sıklıkla kullanılan 3 farklı karbonat kayaç, traverten, mermer ve kireçtaşı kullanılmıştır. Kayaçların mineralojik bileşimlerini ve ısıtma-soğutma işlemlerinden sonra mineralojik değişimleri belirlemek için ince kesit incelemeleri ve XRD analizleri yapılmış, mikro-kırık gelişimini ortaya çıkarmak amacıyla SEM görüntüleri kullanılmış, fiziksel ve dayanım özelliklerindeki değişimleri belirlemek için jeomekanik deneyler uygulanmıştır. Soğuma sonrasında, yeni mikro-çatlakların oluşumundan ziyade, mevcut mikro-çatlakların büyüdüğünü görülmüştür. Kayaçların dayanım özellikleri, soğuma süreçlerinden fiziksel özelliklere göre daha fazla etkilenmiş ve en düşük dayanım değerleri suda soğuma sonrası gözlenmiştir. Ani soğuma sonrası traverten ve mermerlerin çekme dayanımı %70-80 arasında azalırken, kil içeren kireçtaşlarında bu değer %30'u geçmemiştir. Sonuçlar, mevcut mikro-çatlakların büyümesi nedeniyle ani soğumanın genellikle yavaş soğumaya göre daha fazla termal hasara neden olduğunu, soğumanın kayaçların termal bozunması üzerinde ısıtmadan daha etkili olduğunu ve kil içeriğine bağlı olarak bu etkinin arttığını göstermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
28

BULDUK, Hüseyin Hakkı, Muhammet Tarık YILDIRIM, Safer ÇOKATAR, Oğuzhan Sefa GÜNER, Ersin TOPTAŞ, and Hamit GÜLSOY. "KLASİK TASARIM TEKNİKLERİ İLE TASARLANMIŞ ROBOT KOL SONU TAKIMININ ÜRETKEN TASARIM YAZILIMI İLE YENİDEN TASARLANILMASI." Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Dergisi, September 26, 2022. http://dx.doi.org/10.55213/kmujens.1132867.

Full text
Abstract:
Üretken tasarım kullanıcının belirlediği fiziksel kriterler doğrultusunda doğayı taklit ederek daha az malzeme ve daha az kütle ile ürünün mukavemetini düşürmeksizin ürün tasarımı yapmak amacı ile kullanılan tasarım aracıdır. Robot kol sonu takımı şasesinin sağlamlığı ve dayanıklılığı üretim sistemlerinde kullanımı için çok önemlidir. Çünkü üretim esnasında birçok farklı sorun ile karşılaşılarak şasenin sağlamlığı çevresel etmenler tarafından sınanabilmektedir. Önceden tahmin edilemeyen zamansız gerçekleşebilecek olayların aksine robot kol doğrudan itme, çekme, basma vb. birçok görev için kullanılabilmektedir. Bu çalışmada ise klasik tasarım yöntemleri ile daha önce üretilmiş, tutucu gruplarının yeri ve robot şasesine sabitlenecek bölümleri belli olan robot kol sonu takımının üretken tasarım yazılımı ile incelenmesi üzerine odaklanılmıştır. Çalışma sonucunda üretken tasarım tekniği ile üretilen kol sonu takımının klasik tasarım ile üretilen kol sonu takımına göre yer değiştirme miktarının 3 kat azaldığı, maksimum gerilmenin 2 kat azaldığı Fusion 360 programında yapılan testler ile gözlemlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
29

SEVİM, Adem, and Zerrin KÖŞKLÜ. "NEVŞEHİR’DE OSMANLI DÖNEMİ ÇEŞMELERİ." ANASAY, November 17, 2022. http://dx.doi.org/10.33404/anasay.1160303.

Full text
Abstract:
Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olan Nevşehir bu coğrafyada yaşamış uygarlıklar ve bırakmış olduğu eserler bakımından oldukça dikkat çekicidir. Özellikle Nevşehirli Damat İbrahim Paşanın sadrazam olmasıyla birlikte önemli yapılarla adeta ihya edilmiştir. Bu yapılar arasında bulunduğu cepheyi hareketlendiren, bir başka yapıyı mimari açıdan tamamlayan ve nihayetinde halkın su gereksinimini karşılayan çeşmeler de önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışma XVIII. ve XIX. yüzyıl Osmanlı dönemi çeşmelerinden seçili on üç örneği kapsamaktadır. İncelenen çeşmeler büyük ölçüde özgünlüğünü kaybetmiş ve günümüze bir bütün olarak ulaşmamıştır. Nevşehir çeşmeleri bağımlı ya da bağımsız olarak yapılmıştır. Cephe düzenlemesi açısından tüm çeşmeler tek cepheli ve dikdörtgen bir kütleye sahiptir. Çeşmelerde cephe kompozisyonunun önemli bir belirleyicisi olan kemerler sivri kemer, yuvarlak kemer ve nişsiz düz cepheli olmak üzere üç tipte ele alınmıştır. İncelenen çeşmelerde kemerler iki yanda sütun ya da payeler üzerine oturtulmuştur. Nevşehir çeşmelerinin saçak kısmı genellikle günümüze ulaşmamıştır. Bazı çeşmelerin üzeri ise üçgen alınlıklarla belirlenmiştir. Nevşehir çeşmelerinde Nevşehir taşı (sarı taş) ya da kepez olarak bilinen bir taş cinsi kullanılmıştır. Taşın açık ve koyu renklerinin birlikte kullanılması beraberinde iki renkli bir taş işçiliğini de getirmiştir. İncelenen çeşmelerde tek parça taştan oyularak yapılmış su tekneleri bulunmaktadır. Çeşme nişlerinin alınlıklarında tas nişleri yoktur. Çeşmeler genellikle tek lülelidir. Çeşmelere madalyon, kabara ve rozetler ile çarkıfelek ve stilize geometrik biçimlerden oluşturulan bir bezeme uygulanmıştır. Bu bezemeler ampir ve eklektik üslup esintileri ile biçimlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
30

ATALAN, Ozlem. "Manisa Hatuniye Camisi ve 15. ve 16. Yüzyıl Manisa Camileri İçindeki Yerine Yönelik Bir Araştırma." Kent Akademisi, December 31, 2022. http://dx.doi.org/10.35674/kent.1206849.

Full text
Abstract:
.ÖZ İnsanlar, İslam dininde, tüm dinlerde olduğu gibi ibadetlerini yapabilecekleri mekânlar inşa etmişlerdir. Bu dini yapılar, plan şemaları ve yapım malzemeleri ile ilerleyen zamanlarda değişime ve gelişime uğramıştır. Tüm dinlerde olduğu gibi, her bir ibadet yapısının farklı isimleri vardır. İslam dininde, camiler Allah’ın evi sayıldığı için, müslümanlar tarafından kutsal mekanlardır. Camilerin gelişimi, Hz. Muhammed döneminden itibaren ilerleyerek devam etmiştir. Tüm İslam ülkelerindeki camiler, mimari özellikleri ve süslemeleri yönüyle birbirinden farklı özellikler göstermektedir. İslam ülkelerindeki, cami plan şemaları ve cami yapıları, hem tarihsel kronolojiye göre hem de bölgelere göre farklılıklar taşımaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde dini mimari, Osmanlı kültürünün devamı olarak oluşmuştur. Osmanlı’nın dini mimarisi, yüzyıllar süreci içinde değişim ve gelişim göstermiştir. Osmanlı döneminde, Manisa 15. yüzyıl ortalarından, 16. yüzyıl sonuna kadar Osmanlı şehzadelerinin saltanata hazırlık yaptıkları bir siyasi kent olmuştur. Manisa’da II. Murad, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmet ve I. Mustafa gibi sultanların içinde olduğu 16 şehzade sancakbeyliğini yürütmüştür. Şehzadelerin Manisa’da yaşadığı süreç içinde, kendileri ve aileleri tarafından pek çok cami, han, hamam, imaret, medrese, sıbyan mektebi, çeşme, hastane, köprü ve kütüphane gibi birçok Osmanlı eseri inşa edilmiştir. Bu eserlerin pek azı günümüze ulaşabilmiştir. Çalışmada; Osmanlı cami mimarisinin gelişim süreci irdelenecektir. Ayrıca bu kapsamda, Manisa’da yer alan 15. yüzyıl ortalarına ait Hatuniye Camisi’nin, mimari özellikleri incelenmiştir. Manisa Hatuniye Camisi’nin, 15. ve 16. Yüzyıl Manisa camileri içindeki yeri, mimari özellikleri incelenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
31

ERTEM, Davut. "DİL BİLGİNİ VE ŞAİR NAÎM HÂZIM’IN SEBÎLÜRREŞÂD’DA YAYIMLANAN ŞİİRLERİNİN TESPİTİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ." Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, January 28, 2023. http://dx.doi.org/10.20322/littera.1167689.

Full text
Abstract:
Sebilürreşad, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten gibi dergilerde şiir ve yazıları yayımlanan, Türkçemize birçok kelime kazandıran ve Arap dili ve edebiyatı uzmanı olan Naîm Hâzım Onat, bir divan teşkil edecek kadar şiirleri vardır. Daha çok akademik çalışmaları ile bilinen dil bilgini Naîm Hâzım, Sebilürreşad’da yayımlanan şiirlerinde ağırlıklı olarak dinî ve millî konuları işlemiştir. Sebilürreşad’daki şiirlerinde çoğunlukla İbni Hâzım Naîm imzasını kullanan şair, gerek dinî ve millî konularda yazılmış şiirlerinde gerekse de kişisel hayatını konu edinen şiirlerinde doğrudan veya dolaylı olarak Balkanlarda çıkan isyanlara temas etmiş, ayaklanmaların ve toprak kayıplarının millette yol açtığı psikolojik yıkımı derinden hissederek aktarmıştır. Naîm Hâzım’ın Sebilürreşad’da yayımlanan şiirlerinde üzerinde önemle durduğu diğer konular ise tembellik, gaflet, geri kalmışlık ve eğitimdir. Bu temaları işlediği şiirlerinde Mehmet Âkif’in etkisi altındadır. Şiirlerinde maziyi günümüzle karşılaştırarak ecdadımızın bilim ve sanat alanlarında ortaya koyduğu eserlerin ve elde ettikleri başarıların yeni nesiller tarafından örnek alınması gerektiğini vurgular. Geçmişte bilim ve sanatta elde edilen üstünlüklerin, sebebini Kur’an hakikatlerinin doğru anlaşılmasına ve hükümlerinin tatbik edilmesine bağlar. Bu makale ile Naîm Hâzım’ın Sebilürreşad’da yayımlanan şiirleri Din ve Ahlak Temalı Şiirler, Vatan, Millet ve Hürriyet Temalı Şiirler, Kişisel Hayatı Konu Edinen Şiirler, Hikemî Şiirler, Aşk ve Tabiat Temalı Şiirler başlıkları altında sınıflandırılıp içerik bakımından incelenmekte böylelikle daha çok dil bilimi alanındaki çalışmaları ve Mustafa Kemal için Atatürk soyadını önermesiyle tanınan Naîm Hâzım Onat’ın edebî yönüne dikkatleri çekme amaçlanmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

BAYRAKAL, Sedat. "FATİH (İSTANBUL), ATİKALİ MAHALLESİ’NDEKİ BAZI ÇEŞMELERİN İHYASI." Sanat Tarihi Dergisi, October 11, 2022. http://dx.doi.org/10.29135/std.1148131.

Full text
Abstract:
Temizlik ve ihtiyaç gidermede kullanılan çeşmeler, Türk kültüründe önemli yer tutan hayır eserlerindendir. Anadolu’da, Selçuklu döneminden günümüze kadar kesintisiz yapılan çeşmeler, modern şebeke hattının devreye girmesiyle ve kültürün değişimiyle artık yapılmaz olmuşlardır. Ait olduğu dönemin sanat zevkini yansıtmalarının yanında, sosyal hayatın da önemli buluşma noktaları arasında yer alırlar. Cami, konut gibi mimarlık anıtlarının duvarına, bir meydana, sokak veya caddenin köşesine konumlanan çeşmelerin, özellikle Osmanlı döneminde kesintisiz devam eden gelişimi, birçok araştırmacının bu eserleri ilgiyle takip etmesine yol açmıştır. Elbette sebil, sarnıç, su kemeri, bent, şadırvan, hamam gibi su yapıları da bulunduğu düşünülmekle beraber, bunlar içinde çeşmelerin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. İşleve yönelik kullanımı, cephe tasarımları, bezemeleri, birinci elden bilgi veren kitabeleriyle dönem özelliklerini yansıtan çeşmeler, bugün ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmemektedir. Birçoğumuzun önünden geçerken, sadece bakımsız ve ilgisiz demekle yetindiğimiz çeşmelerin, genellikle kaderine terk edildikleri herkesin malumu olsa gerektir. Bazı belediye, valilik gibi kurumların veyahut Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün zaman zaman yaptıkları restorasyon çalışmaları takdirle karşılanmaktadır. Ancak geçen zaman içinde, başta imar hareketleri, ilgisizlik ve diğer nedenlerle çok sayıda çeşmenin bugün mevcut olmadığı hatırlatılmalıdır. Bu yönüyle bakıldığında, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Atikali Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen restorasyon uygulamaları, ilgili Koruma Kurulu’nun bilimsel gerekçelere dayalı onayıyla hayata geçirilmek istenmektedir. İşte bu doğrultuda, bizim de Sanat Tarihçisi hassasiyetiyle, söz konusu çalışmalara katkı vermek amacıyla aşağıdaki metin kaleme alınmıştır. İlgili eserler Mustafa Ağa, Seyyid Ali Ağa, Mehmed Ağa, Gürcü Mehmed Paşa, Uzunköprülü Ali Efendi ve Balat çeşmeleridir. Çeşmelerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri bu rapor doğrultusunda hazırlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte, restorasyon çalışmaları tamamlandığında ayrıca değerlendirilmeleri mümkün olabilecektir. Restorasyon çalışmaları başarıyla tamamlandığında ve ilgili kurumlar tarafından suyunun akıtılması sağlandığında, ilk yapıldıkları dönem kadar olmasa da çeşme etrafında şekillenen sosyal hayat yeniden can bulacaktır. Bu anlamda emeği geçen mimar, Belediye personeli, Koruma Kurulu çalışanlarına teşekkür borç bilinir. Ülkemizde yapılan bu tür koruma faaliyetlerinin artırılması, kamuoyu dikkatinin buraya çekilmesi, eskiye olan borcumuzun nispeten ödenmesi hususunda önemli bir gösterge olacaktır. Tabi burada birçok kereler gördüğümüz hatalı restorasyon uygulamalarının önüne geçilerek, örnek onarım faaliyetleri envanterine eklenecek bir çalışmaya imza atılmalıdır. Bu suretle, ülkemizin çeşitli kesimlerinde sayıları artan başarılı örneklerin daha sonra yapılacaklara emsal teşkil etmesini son derece önemli buluyoruz. Aşağıda kaleme alınan makalenin en önemli amacı da budur. Aksi taktirde, çalışmanın yeknesaklıktan kurtulması mümkün değildir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography