Academic literature on the topic 'Yürüyüş'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Yürüyüş.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Yürüyüş"

1

İba, Sedat, and Sevil Bilgin. "Parkı̇nson Hastalığı Olan Bireyde Hareket Rı̇tmı̇nı̇n Kı̇şı̇sel Müzı̇k Tercı̇hı̇ İle Bı̇rleştı̇rı̇lmesı̇nı̇n Yürüyüş Parametrelerı̇ Üzerı̇ne Akut Etkı̇sı̇,Olgu Sunumu." Hacettepe University Faculty of Health Sciences Journal 8, no. 2 (2021): 272–82. http://dx.doi.org/10.21020/husbfd.706889.

Full text
Abstract:
Bu olgu çalışmasının amacı kişisel müzik tercihi ile ritmik işitsel uyarımın birleştirilmesinin Parkinson hastalığı olan bir bireyde akut düzeyde yürüyüş parametreleri üzerindeki etkilerini incelemekti. Hasta 77 yaşında hafif düzeyde Parkinson hastası (UPDRS:19) demansı olmayan ve yürüyüşte donma izlenmeyen erkek bir bireydi. Olguda son dönemde düşme hikayesi gözlenmemiştir. Olgu bir hafta içinde iki defa çalışmaya alınmış olup kendisinden en sevdiği müzik türü ve bu türe ait bir eser belirtmesi istenmiştir. Olgu ilk gün ritim belirleme için gerekli olan yürüyüş süresi ve adım sayısı ile ayrıca adım uzunlukları ölçülmüştür. İkinci görüşmede ise ritmik işitsel uyarım ve kişisel müzik tercihi ile ritmik işitsel uyarımın birleştirilmiş haliyle yürümüş ve sonuçlar tekrar ölçülmüştür. Bütün parametrelerde ritmik işitsel uyarım pozitif anlamda etkili olmuştur. Ritmik işitsel uyarım ve kişisel müzik tercihin birleştirilmesi ise ritmik işitsel uyarımın tek başına kullanılmasına göre daha etkili bir sonuç göstermiştir. Bu olgu çalışmasının sonucunda hafif düzeyde Parkinson hastalığı olan bireyde yürüyüşte akut iyileşme görülmüştür. Bu yaklaşımın etkinliğinin tam olarak belirlenebilmesi için daha fazla birey ve daha fazla zamana yayılan bir çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Aymelek, Uğur Can. "Kamuoyu Oluşturma Aracı Olarak Adalet Yürüyüşü’nün Söylem Analizi." Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10, no. 18 (2024): 45–60. http://dx.doi.org/10.32739/uskudarsbd.10.18.137.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın temel amacı kamuoyu oluşturma amacıyla gerçekleştirilen Adalet Yürüyüşü’nü eleştirel söylemanaliziyle incelemektir. Araştırma kapsamında değerlendirilen metinler Cumhuriyet Halk Partisi’nin resmîweb sitesinden yazılı dokümanlar hâlinde alınarak kullanılmıştır. Araştırmanın amacı kamuoyu oluşturmak üzere düzenlenen eylemin hangi konuları insanların gündemine taşıdığını ve hedef kitlesinin kimler olduğunu ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda görülmüştür ki gerçekleştirilen yürüyüş dönemin Olağanüstü Hal (OHAL)uygulamaları ve 2017 referandumu ile geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi eleştirilerini gündeme taşımıştır. Öte yandan referandum sürecinde oluşan “Hayır” bloğunun yürüyüşün ana hedef kitlesi olduğu görülmüştür. Dönemin iktidarının siyasi alanda eleştirisinin yürüyüşün hedefi olduğu tespit edilmiştir.“Adalet” teması etrafında “siyasi”, “hukuki” ve geniş anlamda “toplumsal eşitsizlik” konularına işaret eden bir söylem çerçevesinin inşa edildiği belirlenmiştir. “Hak, Hukuk, Adalet” sloganının bu üç alanı kapsamak üzere kullanıldığı görülmüştür. OHAL uygulamaları “darbe,” “sivil darbe” biçiminde nitelenirken, hükümete yönelik olarak “diktatörlük” nitelemesi kullanılmıştır. Yürüyüşe katılanlar ise “mağdurlar,” “adalete susayanlar” olarak nitelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, OHAL dönemi uygulamalarının siyasi eleştirisinin yürüyüşün ana hedefini oluşturduğu belirlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Serap, ALSANCAK. "Yürüyüş terminolojisi." Ankara Sa 14, no. 2 (2015): 1–6. http://dx.doi.org/10.1501/ashd_0000000106.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Serap, ALSANCAK. "Patolojik yürüyüş." Ankara Sa 15, no. 1 (2016): 25–32. http://dx.doi.org/10.1501/ashd_0000000113.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ERŞEN, Gökhan. "GASTRONOMİ TURİZMİNDE GASTRONOMİK YÜRÜYÜŞ ROTALARI: ESKİŞEHİR GASTRONOMİ YÜRÜYÜŞ ROTASI." SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL 7, no. 45 (2021): 1109–19. http://dx.doi.org/10.31576/smryj.885.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Gemici, Eray, and Müslüm Polat. "MIST Borsalarında Rassal Yürüyüş Hipotezi." Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi 13, no. 1 (2018): 129–42. http://dx.doi.org/10.17153/oguiibf.344882.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

GÜRSOY, Yüksel. "Giresun da Yürüyüş Turizmin Çeşitlendirilmesi." Journal of International Social Research 8, no. 37 (2015): 1094. http://dx.doi.org/10.17719/jisr.20153710672.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Baş, Sevilay Seda, Bahar Anafaroğlu Külünkoğlu, and Senay Çerezci Duygu. "Transtibial amputelerde pozisyon hissi ile yürüyüş ve denge arasındaki ilişki." Sağlık ve Yaşam Bilimleri Dergisi 6, no. 1 (2024): 32–39. http://dx.doi.org/10.33308/2687248x.202461328.

Full text
Abstract:
Amaç: Bu çalışmanın amacı, tek taraflı transtibial amputelerde gövde ve diz pozisyon hislerinin, yürüyüş parametreleri ve denge ile olan ilişkisinin incelenmesidir. Yöntem: Bu kesitsel çalışmaya, tek taraflı transtibial amputasyon geçirmiş ve bağımsız yürüyebilen 18-65 yaş arası bireyler dahil edildi. Katılımcıların gövde ve diz pozisyon hisleri digital bir inklinometre ile, yürüyüşlerine ait zaman-mesafe parametreleri ve pelvik hareketlerine ait değişkenler yürüyüş sensörü ile, dinamik dengeleri ise 4 kare adım testi ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya katılan bireylerin (22 E, 3 K) ortalama yaşları 43.32±13.75 yıl olarak kaydedildi. Katılımcıların ampute ve ampute olmayan diz pozisyon hislerinin arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulundu. Ampute taraf diz eklem pozisyon hissi mutlak hatası ile ampute taraf pelvik internal/eksternal rotasyonu ve ampute olmayan taraf pelvik internal/eksternal rotasyonu arasında negatif yönde orta dereceli korelasyon; ve gövde pozisyon hissi ile ampute taraf posterior pelvik tilt ve kadans arasında pozitif yönde orta derecede korelasyon, gövde pozisyon hissi ile ampute taraf pelvik eksternal rotasyon ve ampute olmayan taraf pelvik internal rotasyon arasında negatif yönde orta derecede korelasyon bulundu. Sonuç: Ampute diz ve gövde pozisyon hissi ile yürüyüş parametreleri arasında ilişki tespit edildi. Bu ilişki yürüyüş deviasyonlarına, alt ekstremite ve gövdeye ait yapıların zorlanmasına ve bu yapılarda yaralanma riskinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ampute rehabilitasyon programlarına gövde ve diz eklem pozisyon hislerinin geliştirilmesine yönelik egzersizlerin eklenmesi bu riskleri azaltabilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Sarıakçalı, Barış. "Düzenli Yürüyüş Yapma ve Aralıklı Orucun İnsülin Direnci ve Kan Lipid Profili Üzerindeki Etkisi: Klinik Bir Çalışma." Spor ve Performans Araştırmaları Dergisi 15, no. 3 (2024): 405–15. https://doi.org/10.17155/omuspd.1526013.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı, düzenli yürüyüş yapma ve aralıklı orucun insülin direnci ve kan lipid profili üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Çalışmaya en az 24 gün aralıklı oruç tutan ve düzenli olarak haftada 5 gün 30 dakika yürüyüş egzersizi yapan 18 yaş üstü 38 yetişkin (22 erkek, 16 kadın) dahil edildi. Bel çevresi, vücut ağırlığı, kan lipid profili, insülin direnci ve diğer biyokimyasal parametreler aralıklı oruçtan önce ve sonra ölçüldü. Verileri analiz etmek için eşleştirilmiş t-testi kullanılmıştır. Aralıklı oruç sonrasında bel çevresinde (ön test: 97,28±12,42; son test: 92,31±12,15, p
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

TORAMAN KARAGÜLMEZ, Ayşe, and Bahar KÜLÜNKOĞLU. "Yaşlı Bireylerde Düşük Yürüme Hızı ve Düşme Riski Faktörleri Arasındaki İlişki: Sistematik Derleme." Batı Karadeniz Tıp Dergisi 7, no. 3 (2023): 350–63. http://dx.doi.org/10.29058/mjwbs.1368675.

Full text
Abstract:
Amaç: Yaşlı bireylerde düşme riski faktörleri ile düşük yürüme hızı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan
 sonuçları içeren çalışmaları sistematik olarak incelemek ve özetlemektir.
 Gereç ve Yöntemler: İnceleme bir veri tabanından elde edildi. Çalışmaların metodolojik kalitesi bir
 değerlendirme aracı kullanılarak değerlendirildi. Toplamda 2667 adet makale incelendi.
 Bulgular: Toplamda 43.421 yaşlı bireyden oluşan 16 gözlemsel ve kesitsel çalışmanın tam metnine
 bakıldı. Düşük yürüme hızının; yürüyüş değişkenliği, kuadriseps kas kuvveti, hafıza işlem hızı, yürütme
 işlevi ve demans riski, öngörülen hayatta kalma süresi, görsel odaklanma süresi, düşme ve düşme sayısı,
 düşme korkusu, kırılganlık, bel-boy oranı, düşük eğitim seviyesi, daha fazla ilaç kullanımı, depresif
 semptom sayısı ve düşük bilişsel seviye ile ilişkili olduğu bulundu. Yürüme hızı değerlendirmelerinde
 standart protokollerin uygulanmadığı ve düşük yürüme hızının belirlenmesinde ortak bir kesme değerin
 kullanılmadığı görüldü.
 Sonuç: Eğitim durumu, sosyoekonomik düzey, görsel odaklanma süresi, bel-boy oranı, günlük yaşam
 aktiviteleri sırasında alınan riskler ve yürütücü işlev bozukluğu ile düşük yürüme hızı arasındaki
 ilişkilerin yeterince iyi araştırılmadığı görülmüştür. Bu ilişkilerin biyopsikososyal yaklaşımla ele alınarak
 birden fazla zaman noktasında yürüyüş hızı değerlendirmelerinin yapıldığı ileriye dönük araştırmaların
 yapılması gereklidir. Bu bulgular, müdahalelerin yürüyüş bozukluklarını hedef alması gerektiğini ve daha
 yüksek kalitede araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Dissertations / Theses on the topic "Yürüyüş"

1

Yürüdü, Caner [Verfasser], Joachim [Akademischer Betreuer] Ulrich, and Günther [Akademischer Betreuer] Schulte. "Predicting crystal growth rates using molecular modelling techniques with explicit consideration of driving force / Caner Yürüdü. Betreuer: Joachim Ulrich ; Günther Schulte." Halle, Saale : Universitäts- und Landesbibliothek Sachsen-Anhalt, 2010. http://d-nb.info/1025011279/34.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Books on the topic "Yürüyüş"

1

Derman, Bayladı, Kaymaz Nejat, and Tüfekçi Gürbüz D, eds. Bitmeyen yürüyüş. Demirbank, 2001.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Kayabaşı, Nahit. Bir mutlu yürüyüş Nezihe Meriç sempozyumu. Nilüfer Belediyesi, 2019.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Sağlam, Ömer. Ermeniler buharlaşmadılar: Bin yıllık yürüyüş 1015-2015. Milli Düşüce Merkezi, 2015.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Şahin, Süleyman. Özgürlük yürüyüşü. Eylem, 1999.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Eroğlu, Mehmet. Yarım kalan yürüyüs. Can Yayınları, 1986.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Pehlivan, Kadir. İzmir'den Ankara'ya ölüm yürüyüşü. Sun Yayıncılık, 1992.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

(Turkey), Cumhuriyet Halk Partisi, ed. Dünya basınında Adalet Yürüyüşü. Cumhuriyet Halk Partisi Yayınları, 2017.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Emin, Ilhami. Yürüyen duvar. Ikibinsekiz yili, 2008.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı, ed. Ergani yürüyor: Anılar. TÜSTAV İktisadi İşletmesi, 2010.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Mustafa, Fazil. Här Yürüyän yolçudurmu? Nurlar, 2013.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
More sources

Book chapters on the topic "Yürüyüş"

1

Neumann, Christoph K., and Astrid Menz. "Eroğlu, Mehmet: Yarım Kalan Yürüyüş." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL). J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_1355-1.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Arıkan, Halime. "Yürüyüş Bozuklukları." In Sağlık Bilimleri Alanında Uluslararası Araştırmalar-IV. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub304.c1244.

Full text
Abstract:
Patolojik yürüyüşü anlamak için öncelikle normal yürüyüşü anlamak gerekir çünkü bu, hastanın yürüyüşünü değerlendirilebilmek için bir standart sağlar. Yürüyüş, alt ve üst ekstremitelerin vücudu ileri doğru hareket ettirmeyi amaçlayan döngüsel hareketi olarak tanımlanan bir beceridir. Vücudun ağırlığını desteklerken ve aktarırken bir noktadan diğerine hareket etmek amacıyla bir dizi koordineli hareket kullanılır. İnsan yürüyüşü, vücut bölümlerinin tekrarlayan hareketi olarak tanımlanır ve vücut bölümlerinin periyodik hareketi olarak kabul edilir. Yürüyüşün tüm süreci, yürüyüş aşamaları kullanılarak uygun bir şekilde tanımlanabilir ve periyodik yürüyüş mekanizmalarının daha iyi anlaşılmasını kolaylaştırır. Yanlış biyomekanik nedeniyle disfonksiyonel yürüyüş ortaya çıkmaktadır. Zamanında tanı konulmadığı ve sonraki tedavilere uyulmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Yürüyüş parametrelerinin yürüyüşün doğru analizi için çok önemli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle yürüyüşü iyice analiz etmek için bu parametrelerin ayrıntılı bir şekilde anlaşılması süreç açısından zorunludur Yürüyüş şekli, lokomotor sistemin birçok nöromüsküler ve yapısal elemanı arasındaki karmaşık etkileşimin sonucudur. Anormal yürüyüş, beyin, omurilik, sinirler, kaslar, eklemler ve iskelet dâhil olmak üzere bu sistemin herhangi bir yerindeki bozukluktan kaynaklanabilir. Anormal yürüyüş aynı zamanda ağrının varlığından da kaynaklanabilir, dolayısıyla kişi fiziksel olarak normal yürüme yeteneğine sahip olmasına rağmen başka bir şekilde yürümeyi daha rahat bulur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Gündüz, Ayşegül. "Vestibüler Sistem." In Nöroloji Ders Kitabı. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/83121.

Full text
Abstract:
Hareket esnasında dengenin sağlanması dinamik bir süreçtir, serebellar, spinal ve supraspinal yapıların yanı sıra vestibüler, görsel ve propriseptif yapılardan da duyusal girdilerin sağlam olarak bir arada çalışması gerekir. Görsel, vestibüler ve proprioseptif somatosensoriyel sistemlerden gelen duyusal geribildirim, denge ve hareketin içsel şemasının oluşturulmasını sağlar. Duyusal sistemler, birbirinden bağımsız çalışmaz. Tam aksine, farklı tipteki duyusal girdiler, sinir sisteminin pek çok seviyesinde entegre olurlar. Bu bölümde, vestibüler sistem anatomisi, fizyolojisi, patolojisi, denge, postür ve yürüyüş semiyolojisinden bahsedilecektir
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Duman, Günseli. "Didim Kentinin Turizm Rekreasyonu Açısından İncelenmesi." In Spor Bilimleri Alanında Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler II. Özgür Yayınları, 2024. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub452.c1928.

Full text
Abstract:
Didim, zengin tarihi geçmişi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir Ege Bölgesi kentidir. Bu şirin kent sadece bir tatil destinasyonu olmanın ötesinde, rekreasyonel aktivitelerin çeşitliliğiyle de öne çıkmaktadır. Didim, turistik alanlarının yanı sıra sahil şeridi, yürüyüş rotaları ve bisiklet parkurları gibi çeşitli rekreasyonel imkanları içinde barındırmaktadır. Turizm, Didim'de yerel ekonomiyi canlandırmanın yanı sıra yerel kültürün korunmasına ve geliştirilmesine de katkı sağlamaktadır. Didim, turizm ve rekreasyonun başarılı bir birleşimi olarak öne çıkar. Tarihi mirası, doğal güzellikleri ve çeşitli aktiviteleriyle Didim, sadece tatilcilerin değil, aynı zamanda turizm ve rekreasyon alanında gelişmeleri izleyenlerin dikkatini çeken bir destinasyon olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda mevcut araştırmada, Didim'in turistik çekiciliklerini, rekreasyonel faaliyetlerini ve turizm sektöründeki gelişmeleri geniş bir perspektiften ele alarak kentin turizm potansiyelini anlamak ve geliştirmek adına bir temelin sağlanması hedeflenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Kızıltan, Güneş. "Denge." In Nöroloji Ders Kitabı. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/83122.

Full text
Abstract:
İki ayak üzerinde durma ve dik postür insanın gelişiminde avantaj sağlasa da denge açısından riskleri de beraberinde getirmiştir. Bu özellikler iskelet ve kas sistemindeki değişikliklerin yanı sıra merkezi sinir sisteminin yükünü arttırmış, denge ile ilgili sinir sistemi yapılarının bu duruma uyum sağlayacak şekilde gelişimine yol açmıştır. Dik duruş ve yürüyüş söz konusu olduğunda denge başlıca vestibüler sistem, serebellum, proprioseptif sistem ve görme yetilerinin birlikte işlevini gerektirir. Bu sistemler dışında hareket bozuklukları ile ilişkilendirilen bazal gangliyonların hastalıklarında da postüral refleks bozukluğu olarak tanımlanan denge bozukluğu görülebilir. Denge çok sayıda sistemin birlikte işlevini gerektirdiği için birçok nörolojik hastalıkta denge bozukluğu ortaya çıkar. Farklı sistemlerin herhangi birindeki işlev bozukluğu sonucunda denge bozukluğu geliştiğinde farklı hastalık öyküsü ve muayene bulguları ile hangi sistem veya sistemlerin etkilendiğini ayırt etmek mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Ayas, Selahattin, and Meral Kızıltan. "Yaşlanma ve Kas." In Nöroloji Ders Kitabı. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Üniversite Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/9252.

Full text
Abstract:
Yaşlanma ile nöromusküler sistemde kas lifi kaybı, motor nöron kaybı ve kas-sinir bileşkesinde değişiklikler gibi çeşitli değişiklikler meydana gelir. Sarkopeni, ileri yaşta fizyolojik olarak ortaya çıkan iskelet kaslarının lif ve işlev kaybı (güç oluşturma) olup maluliyet ve düşme riskini artırır. Sarkopeni, düşük kas kütlesi ve gücü ile düşük fiziksel performansın varlığıyla tanılanır. Kas gücü ölçümünde kavrama kuvveti testi, fiziksel performansın değerlendirilmesinde ise yürüyüş hızı testi ve kalk yürü testi sıklıkla kullanılmaktadır. Kas kütlesi ölçümünde genellikle DXA (Çift Enerjili X-ışını Absorbsiyometrisi) kullanılır. Tedavi, egzersiz ve beslenme önerilerine dayanır; farmakolojik tedavi henüz yoktur. İleri yaşta paraspinal kas miyopatisinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilen kamptokormi torakolomber vertebraların istem dışı öne bükülmesidir ve Parkinson hastalığı gibi diğer bazı nörodejeneratif hastalıklarda da görülebilir. Ayrıca ileri yaşta KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı) hastalarında da kas işlev bozuklukları sık görülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Gürses, Hülya Nilgün, Tülin Özalhas, Yasemin Şahbaz, and Tuğba Akgüller. "Koroner Arter Baypas Greft (KABG) Cerrahisinde Fizyoterapi Rehabilitasyon." In Kalp ve Damar Hastalıklarında Fizyoterapi Rehabilitasyon. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Üniversite Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/4415.

Full text
Abstract:
Koroner arter hastalığında revaskülarizasyon cerrahisi için altın standart olarak kabul edilen koroner arter baypas greft cerrahisinde kardiyak fizyoterapi rehabilitasyon programı (KFR), preoperatif dönemde cerrahiden en az 4-6 hafta önce başlamalıdır. Kardiopulmoner fizyoterapist preoperatif dönemden itibaren komplikasyon gelişimi açısından hastanın parsiyel baypas süresi, entübasyon süresi vb durumlarını dikkate almalı, solunum fonksiyonlarını, egzersiz kapasitesini, sigara kullanımını, komorbid hastalık durumunu değerlendirmelidir. Bu dönemde sağlıklı yaşam alışkanlıklarına yönelik eğitim, risk faktörleri ve stres yönetimi, postoperatif dönem eğitimi, egzersiz ve fiziksel aktivite eğitimi yer almalıdır. Postoperatif dönemde semptomlar, vital bulgular, kan gazları, elektrolit değerleri ve ilaçları kaydedilmelidir. Hasta servise geçtiğinde kas iskelet sistemi, mobilizasyon, aktivite ve yaşam kalitesi değerlendirilmelidir. Faz-I KFR'de hasta eğitimi, fizyoterapi ve aşamalı erken mobilizasyon programı uygulanarak hasta taburculuğa hazırlanır. Faz-II'de, yürüyüş mesafesi ve basamak sayısı korunmalı, değiştirilebilir sağlık risk faktörleri optimize edilmelidir. Bireysel fiziksel aktivite programı başlatılmalı ve monitörize edilmelidir. Faz-III'de endurans, kas kuvveti ve esnekliğin arttırılması hedeflenir. Hastalar egzersizi ve aktif bir yaşam tarzı sürdürmeye teşvik edilmelidir. Faz-IV'de, mevcut kondisyonun ve olumlu yaşam tarzının devamlılığı hedeflenir. Preoperatif ve postoperatif dönemde egzersiz programı aerobik eğitim, direnç ve denge egzersizleri, inspiratuar kas eğitimini içermelidir. Hastaların klinik durumlarına göre gevşeme, yoga ve thai-chi egzersizleri KFR'ye dahil edilebilir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Elmalı, Ayşe Deniz, and Barış Korkmaz. "Praksi." In Nöroloji Ders Kitabı. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2025. https://doi.org/10.5152/83084.

Full text
Abstract:
Apraksi, öğrenilmiş motor hareketlerin düzgün veya hiç yapılamaması olarak tanımlanır. Bir tarağın algılanması gnozi olarak tanımlanırken, kişinin tarağı kullanarak saçını taraması praksi olarak adlandırılır. Apraksi genellikle edinsel nedenli bozuklukları ifade ederken, gelişimsel nedenli bozukluklar için gelişimsel dispraksi terimi kullanılır. Apraksiden söz edebilmek için hastada kaba nöromotor kusur, görme sorunu, serebellar bozukluk, duyu kaybı veya ağır afazi olmamalıdır. Öncelikle ayrıntılı bir nörolojik muayene ile apraksi ile karışabilecek diğer defisitlerin dışlanması gerekir. Bunun ardından praksi muayenesinde pantomim, taklit ve obje kullanma gibi farklı yöntemler kullanılır. Başlıca karşılaşılan apraksi tipleri; deneyim ile kazanılmış olan kinetik formüllerin bozulması sonucunda hareket hızı, akıcılığı ve inceliğinin kaybolduğu motor apraksi, bir fikir ve eylemi oluşturmak üzere motor sistemin dizgelerini harekete geçirme yeteneğinin bozulduğu ve komut veya taklitle hareket dizisinin yanlış gerçekleştirildiği ancak alet kullanımının korunduğu ideomotor apraksi, eylemin nasıl yapılacağının zihinsel şablonlarının ve planlamasının bozulduğu, dizi hareketlerin basamaklarının sırasıyla gerçekleştirilemediği ideasyonel apraksi, korpus kallosum lezyonlarında baskın olmayan uzuvda görülen kallozal apraksi, manyetik yürüyüş ile karakterize yürüme apraksisi, reaktif konuşmanın korunduğu, istemli konuşmanın bozulduğu konuşma apraksisi, yüz, dil, çiğneme ve farenks kaslarının istemli kontrolünün bozulduğu oral-bukkal-lingual apraksi, hastanın giyinmeyi başaramadığı giyinme apraksisi, iki boyutlu resimlerin ve üç boyutlu şekillerin kopyalanmasının ve yapılandırılmasının bozulduğu konstrüksiyonel apraksi, amaca yönelik istemli göz hareketlerinin kontrolünün bozulduğu okülomotor apraksidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Yeldan, İpek, Gamze Aydın, and Ahmet Akgül. "Venöz Sistem Hastalıklarında Fizyoterapi Rehabilitasyon." In Kalp ve Damar Hastalıklarında Fizyoterapi Rehabilitasyon. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Üniversite Yayınevi, 2024. http://dx.doi.org/10.5152/4419.

Full text
Abstract:
Kronik venöz hastalıklar (KVH), venöz sistemde uzun süreli anatomik ve fonksiyonel değişikliğe sebep olan bir dizi klinik problemi kapsayan geniş bir terimdir. Kronik venöz yetmezlik (KVY), ödem, cilt değişiklikleri ve venöz ülserlere neden olabilen venöz fonksiyonel anormallikler nedeniyle ileri KVH için tanımlanır. KVY, alt ekstremite venöz sisteminin etkilendiği, yetersiz kapak fonksiyonu, kas disfonksiyonu ve venöz hipertansiyona bağlı olarak kişinin yaşam kalitesini etkileyen semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Venöz reflü veya yetersizlik olarak da adlandırılan bu hastalık, venöz kanın kalbe doğru tek yönlü olan geri dönüşünün bozulması ve kan akışının çift yönlü gerçekleştiği bir durumdur. Genel semptomlar arasında alt ekstremitede ağrı, ağırlık hissi, şiş hissetme, kas yorgunluğu, kaşıntı, bacak krampları, huzursuz bacaklar, karıncalanma, telanjiektaziler, variköz venler, ödem, pigmentasyon, ülserasyon gibi cilt değişiklikleri yer almaktadır. Hastaların kardiyak rehabilitasyon perspektifinden değerlendirilmesinde vücut yapı ve fonksiyonları ile hastanın aktivite düzeyi ve katılımının detaylı incelenmesi gerekir. Değerlendirme parametreleri gözönünde bulundurularak kişiye özgü yapılandırılmış egzersiz eğitimleri tedavide elzemdir. Hastalığın fizyoterapi ve rehabilitasyonunda hasta eğitimi, kompresyon tedavisi, aerobik egzersizler, kalf kası kuvvetlendirme eğitimi, inspiratuar kas eğitimi, ayak bileği mobilitesine yönelik rehabilitasyon yaklaşımları, biyomekanik düzenlemeler, yürüyüş eğitimi, fiziksel aktivite düzeyinin artırılması yer almaktadır. Venöz hastalıkların tedavisinde uygulanabilecek rehabilitasyon yaklaşımları, hastaların sağlıkla ilgili kalıcı davranışlara teşvik edilmesi, semptomlarının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılmasında önemli yer tutmaktadır. Venöz hastalıklara sahip hastaların fizyoterapistlere ulaşma imkanının artırılarak, fizyoterapistler tarafından planlanacak kapsamlı, kişiye özgü yapılandırılmış egzersiz ağırlıklı kardiyak rehabilitasyon programlarına alınması ile hastalık yükünün bireysel ve toplumsal alanda azaltılması mümkündür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Er, Fatmanur. "Hipertansiyon ve Egzersiz." In Sporda Antrenman ve Egzersiz Üzerine Araştırmalar. Özgür Yayınları, 2024. https://doi.org/10.58830/ozgur.pub640.c2770.

Full text
Abstract:
Hipertansiyon, küresel düzeyde kardiyovasküler hastalık kaynaklı mortalite oranlarını artıran ve önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanan bir hastalıktır. Tedavi ve kontrol süreçlerinde yaşam tarzı değişiklikleri, özellikle egzersiz, farmakolojik olmayan tedavi yöntemi olarak önemli bir rol oynamaktadır. Egzersizin hipotansif etkisi, bireylerin yaşı, cinsiyeti, genetik özellikleri, mevcut sağlık durumları gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterse de geniş bir popülasyonda kan basıncında anlamlı düşüşler sağlayabileceği gösterilmiştir. Egzersizin kan basıncını düzenlemedeki mekanizmaları arasında nörohormonal ve vasküler adaptasyonlar, sempatik sinir sistemi aktivitesinin azalması, endotel fonksiyonlarının iyileştirilmesi ve antioksidan mekanizmaların düzenlenmesi yer alır. Ayrıca, düzenli egzersiz; nitrik oksit üretimini artırarak damar tonusunu iyileştirir, kayma stresini düzenler ve vasküler sağlığı destekler. Hipertansiyon yönetiminde en etkili egzersiz türleri arasında aerobik aktiviteler, dayanıklılık egzersizleri ve direnç antrenmanları yer almaktadır. Aerobik egzersizler, haftanın çoğu günü uygulanabilen, düşük veya orta yoğunlukta yapılan aktiviteleri içerir ve kan basıncını anlamlı düzeyde düşürür. Özellikle yürüyüş, bisiklet ve yüzme gibi aktiviteler, hipertansif bireyler için ideal olarak önerilmektedir. Direnç egzersizleri ise kas gücünü artırmanın yanı sıra sistolik ve diyastolik kan basıncında küçük ama önemli azalmalar sağlamaktadır. Bu tür egzersizlerin düşük ağırlık ve yüksek tekrarlarla istasyon çalışması (dairesel çalışma) formatında yapılması hem güvenliği artırır hem de etkili sonuçlar sunar. Hipertansiyon tedavisinde egzersiz programlarının bireye özgü olarak tasarlanması büyük önem taşır. Gözetimli veya evde uygulanan egzersiz programları, güvenli ve etkili bir yöntem olarak hipertansiyonun farmakolojik olmayan kontrolüne olanak sağlar. Bu tür programlar, bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp kardiyovasküler morbidite ve mortalite oranlarını da azaltır. Egzersizin tedavi süreçlerine entegrasyonu hem sağlık profesyonellerine hem de bireylere yön vererek uzun vadeli sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesine katkıda bulunur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Yürüyüş"

1

BAŞ, İbrahim. "Mustafa Kemal Paşa’nın Giresun Ziyareti ve General Dr. Ali Rıza Erkan’ın Atatürk Sevgisi ve Giderek Artan Hayranlığı." In 10. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2024. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-6043-2.07.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Yurt Gezileri kapsamında eşi Latife Hanım ve devlet erkânı ile birlikte Hamidiye Kruvazörü ile İstanbul’dan Boğazlardan geçerek Karadeniz seyahatine çıkması, bu gezi çerçevesinde 19 Eylül 1924 tarihinde Giresun’u ziyaret etmesi işlenecektir. Giresun ziyareti öncesinde Trabzon yakınlarına vardıklarında 13 Eylül 1924 tarihinde meydana gelen Erzurum Depremi’ni haber almasının akabinde Erzurum’a gitmek istemiştir. Ancak Trabzon’dan Erzurum’a ulaşabilecek uygun yol ve araç olmadığı için Samsun’a geçmeye karar verip, Ankara’dan Samsun’a uygun araçların gelmesini talep etmiştir. Bu şekilde Erzurum’a ulaşıp, halkın deprem sonrası sıkıntılarını yerinde inceleyip, duruma müdahil olmak ve depremzede halka moral vermek için Samsun’a doğru yola çıkmıştır. 19 Eylül 1924 tarihinde Giresun’u ziyareti esnasında halk limandan itibaren toplanmış Gazi Paşa’yı beklemiştir. Mustafa Kemal Paşa Mithat Paşa Oteli’nin yanından başladığı yürüyüşü sırasında Belediye’ye varıncaya kadar halkın tezahüratları eşliğinde Halk Fırkası, Bilgi Yurdu, Hilal-i Ahmer, Muallimler Cemiyeti, İhtiyat-ı Zabıtan Cemiyeti ve Orta Mektep gibi yerlerin yanlarından geçmiştir. Belediye’den sonra Halk Fırkasını da ziyaret etmiştir. Bilgi Yurdu’nun önünden geçerken Yurtta bulunan Süreyya ve Sırrı ismindeki iki genç Mustafa Kemal Paşa’nın yoluna çıkmışlar ve paşayı durdurarak Dr. Necdet Bey’in Gazi Paşa’ya burada övgü dolu bir nutuk söylemesini sağlamışlardır. İşte bu gezide Giresun’da ilkokul 4. sınıf öğrencisi olan ve Atatürk’ü ilk defa gören Ali Rıza Erkan sonraki karşılaşmalarını da detaylı bir şekilde ifade ettiği ve her karşılaşmasında Atatürk’e olan hayranlığının arttığını anlattığı bir yazı yazmıştır. Ali Rıza Erkan’ın 17.11.1977 tarihinde Türk Tarih Kurumu Atatürk ve Yeni Türkiye Araştırma Merkezi Başkanı Afet İnan’a hitaben Giresun Belediye Başkanı olarak yazdığı yazısı, ilave arşiv belgeleri ve bu konuda yapılmış çalışmalardan yararlanarak bildiri detaylandırılacaktır. Sonuç kısmında ise Emekli General Dr. Ali Rıza Erkan’ın anlatımları, gazeteler ve diğer kaynaklardan faydalanarak hazırladığımız çalışma neticesinde ulaştığımız sonuçlar ifade edilecektir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

CABRAYİLOV, Mehemmed. "1920’li ve 1930’lu Yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin Sovyet Azerbaycan’ına Siyasi Ve Kültürel Etkisi." In 10. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2024. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-6043-2.15.

Full text
Abstract:
Günümüzde Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin, tarih boyunca en yüksek seviyeye ulaştığını görmekteyiz. Fakat bu ilişkilerin tarihî kökleriyle ilgili bazı hususlar, özellikle de 1920’li ve 1930’lu yıllarda bu iki cumhuriyetin siyasi ve kültürel bağlantılarına karşı oluşmuş olan tehditlerin sebepleri kapsamlı bir biçimde araştırılmamıştır. Bu bağlamda bilhassa 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Sovyet rejiminin baskılarına rağmen Sovyet Azerbaycanı’ndaki sosyokültürel düşüncede yeni akımların meydana gelmesinde milli, siyasi ve kültürel hususların rolünün ele alınması, Türk Dünyasının bugünkü ve gelecek nesillerinin tarihi geçmişlerini yakından izlemeleri açısından ciddi olgusal temeller oluşturabilir. Türkiye – Azerbaycan ilişkilerinin 1920’li ve 1930’lu yılları kapsayan dönemi üzerine yürütmüş olduğumuz çalışmalar, Türk topluluklarının farklı devlet yapılanmalarının vatandaşları olmalarına rağmen herhangi bir sınırlamaların, baskıların ve mezalimin bu halklar arasındaki ilişkileri tam anlamıyla koparamadığını göstermektedir. İlk başta Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyet Azerbaycanı arasındaki kültürel ve siyasi ilişkiler yoğun olmuşsa da zamanla Sovyet rejimi bu bağlantıları sınırlamaya başlamıştır. Bunun sebeplerinden biri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türki Cumhuriyetlere yönelik bölgesel politikasının küresel güç merkezleri tarafından kabul edilmemesi, diğeri de Türkî Cumhuriyetlerde Atatürk’ün nüfuzunun artmasından korkan Sovyet rejiminin Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilere uyguladığı yasaklar idi. Sürecin açıklanması bakımından konunun bu iki istikamet üzerinden aydınlatılması gerektiği kanaatindeyiz. Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Sovyet Azerbaycanı’nda milli hareketin güçlenmesine sebebiyet vermiştir. Türkiye’nin İstiklal Mücadelesi, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ve reform faaliyetleri, bir taraftan Azerbaycan halkı arasında milli kimliğin sosyo-kültürel boyutta bir ivme kazanmasını sağlamış, diğer taraftan da Sovyet Azerbaycanı’nda modernleşme hareketinin yükselişine yol açmıştır. Bu dönemde Sovyet Azerbaycanı ile Türkiye arasında kültürel ilişkiler pekişmekteydi. Bu açıdan 26 Şubat ve 6 Mart 1926 tarihleri arasında Birinci Türkoloji Kurultay’ın Sovyet Azerbaycanı’nın başkenti Bakü’de düzenlenmesi de bir tesadüf değildir. Söz konusu kurultay, Türk dili, kültürü ve tarihi ile ilgili meselelerin tartışılması için düzenlenmiş olmasına rağmen toplantılar sırasında milli egemenliklerin başlıca mahiyeti ve içeriği de müzakere masasına yatırılmış, hatta milli egemenliklerin korunmasına yönelik önlemlerin alınması için bir komisyon oluşturulması karara bağlanmıştır. Bu gibi hususlar, Bakü’de düzenlenmiş olan Türkoloji Kurultay’da Sovyet rejiminin hoşnut olmadığı siyasi kararların da kabul edildiğini sergilemektedir. Bildiri metninde, Türkiye Cumhuriyeti’nin elde etmiş olduğu istiklalin Sovyet Azerbaycanı’nda kültürel ve siyasi hareketlerin gelişimine etkisi, bu sürecin baskılara rağmen Azerbaycan’da milli kimlik bilincinin yükselişine katkısı gibi meseleler, Rusya ve Azerbaycan belgelerine dayanılarak karşılaştırmalı analiz ve sentez metotlarından yararlanılmak suretiyle ayrıntılı bir biçimde ele alınacaktır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Kolcu, Cihangir, and Bulent Bolat. "Yayaların yürüyüş rotalarının belirlenmesi detection of walking direction for pedestrian." In 2018 Electric Electronics, Computer Science, Biomedical Engineerings' Meeting (EBBT). IEEE, 2018. http://dx.doi.org/10.1109/ebbt.2018.8391426.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

ALTINTAŞ, Ahmet. "20. KOLORDU'NUN MİLLİ MÜCADELE'DEKİ FAALİYETLERİ." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.01.

Full text
Abstract:
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra 7. Ordu'ya bağlı 20. Kolordu, Mustafa Kemal Paşa'dan almış olduğu talimat gereği Adana, Konya üzerinden Ankara'ya konuşlandırılmıştı. Mütareke gereği İtilaf Devletleri bu dönemde stratejik yerleri küçük askeri müfrezelerle de olsa hızla kontrol altına alma girişimlerini başlatmışlardı. Bu bağlamda İtilaf Devletleri tarafından demiryolu güzergahında bulunan şehirler Manisa, Kütahya, Eskişehir, Uşak, Afyonkarahisar v.b yerleşim birimleri kontrol altına alınmıştı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Yunan Ordusu'nun İzmir'i işgali ve iki koldan Ankara'ya ilerleme harekatı Milli Mücadele'yi kritik bir safhaya sokmuştu. Bu dönemde Ankara'da konuşlandırılmış bulunan 20. Kolordu'nun durumu, faaliyetleri ayrı bir önem kazanmıştı. 20. Kolordu Ankara'da konuşlanmakla birlikte Afyonkarahisar'da bulunan 23. Tümen, 41. Tümen, 69. Alay, Denizli'de komutanlığını Şefik Aker'in yaptığı 57. Tümen v.b diğer bağlı kuvvetleriyle Ege bölgesinde Kuva-yı Milliye hareketinin teşekkülünde birinci derecede rol oynamıştır. Kolordu komutanı Ali Fuat Paşa'nın öngörüleriyle bölgedeki Kuva-yı Milliye yapılanması derinleşip hız kazanmış subaylarla yerel direnişçiler, milis kuvvetleri, efeler arasında önemli ölçüde koordinasyon sağlanmıştır. 20. Kolordu siyasi düzeyde de işgal edilme tehlikesi bulunan bölgelerde Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetlerinin kuruluşuna öncülük etmiştir. Görev alanı içindeki şehir ve kasabalarda bulunan subaylar aracılığıyla yörenin önde gelen din adamı, tüccar, öğretmen, v.b meslek gruplarıyla temaslar sağlanarak Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin oluşmasında etkin rol oynamış Yunan işgaline karşı yöre halkının bilinçlendirilmesi noktasında protesto ve mitinglerin tertip edilmesinde öncü olmuştur. 20 Kolordu bütün bu çalışmalarının yanında Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Denizli ve çevresinin Sivas Kongresi'ne katılması temsilcilerin seçilerek Sivas'a ulaşmaları konusunda moral ve lojistik destek sağlamı, yol güzergahında güvenliklerini temin etmiştir. Bütün bunların yanı sıra Alaşehir ve Balıkesir Kongreleri'ne moral destek vermiş alınan kararların duyurulmasını sağlamış kitapçıkların bastırılmasına yardımcı olmuş dağıtımını temin etmiştir. 20. Kolordu düzenli orduya geçiş aşamasında kendisine bağlı milis kuvvetlerinin iyi koordine edilmesi stratejik ve taktik düzeyde faydalı çalışmalar yürütmüş Milli Mücadele aleyhindeki propaganda ve isyanlara karşı duyarlı ve zamanında tepkiler vermiştir. Bilhassa Konya İsyanı, Bolu İsyanı, Beypazarı İsyanı gibi karşıt hareketlere bağlı organik ve milis kuvvetleri vasıtasıyla devre dışı bırakarak önemli ölçüde etkisizleştirmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography